Bilinçli Farkındalık ya da bir diğer adıyla Mindfulness, kişinin yaşadığı anın farkına varması anlamına geliyor. Bir diğer deyişle; şimdiki anın farkındalığı şeklinde ifade edilebiliyor. Bireyin yaşadığı anda hissettiklerini, düşüncelerini veya kendisi ve çevresiyle ilgili gerçekleşen olayları kavraması anlamına geliyor. Bu noktada kişinin yargılayıcı bir tavırdan uzak olması önem taşıyor. Yaşananları ve hissedilenleri, yargılamadan, değiştirmeden, olduğu gibi kavramak Bilinçli Farkındalığın temel noktalarından birini oluşturuyor.

Peki; Mindfulness ne işe yarar? Mindfulness tekniği, 1970’li yıllardan beri kullanılıyor. Bu teknik sayesinde anksiyete, depresyon, stres bozukluğu, panik atak gibi sorunların tedavisi mümkün hale geliyor. Buna ek olarak; bağımlılığın tedavisi içinde bu tekniğe başvurulabiliyor.

Bilinçli Farkındalık Neden Önemlidir?

İnsan; fiziksel beden, duygusal beden, entelektüel beden ve spiritüel bedenden oluşuyor. Bununlar birlikte; aile, arkadaşlar, kariyer, ait olduğu gruplar insanın yaşam biçimini, kişilik oluşumunu etkiliyor. Tüm bu olgular ile birlikte insan bir bütün olabiliyor. İnsan, fiziksel, duygusal, entelektüel ve spiritüel bedenini bütünselleştirebildiğinde bir denge yakalamak mümkün hale geliyor. Bu dört bedenin belirli bir noktada eş güdümlü olarak dengeye konulması, sıfır noktası olarak adlandırılıyor.

Mindfulness ne işe yarar?” sorusuna bu noktadan yola çıkarak yanıt vermek mümkün olabiliyor. Mindfulness pozitif psikoloji ya da pozitif nörolojiyi ifade etmiyor. Tam aksine; sıfır noktasını bulabilmeye olanak veriyor. Bilinçli Farkındalık, bireyin sıfır noktasında yer alabilmesini, dengede kalabilmesini mümkün kılıyor.

Tüm bireyler, bir yapının içerisinde hayatlarını sürdürüyorlar. Bu yapının içerisinde aile, arkadaşlar, okul ya da iş çevresi ve ait olunan gruplar bulunuyor. Tüm bunlar; dışsal yapının mikro kesimini oluşturuyor. Birey, yaşadığı dünyada elbette tek başına var olamıyor. Kendini bulunduğu ekosistem içerisinde var ediyor. Birey, Mindfulness tekniği çerçevesinde bir yaklaşım benimsiyorsa; dışsal yapıdan soyutlanmak imkansız hale geliyor. Birey aile yaşantısı içerisinde yaşadıklarıyla kendini şekillendiriyor. Okul ya da iş hayatında deneyimledikleri bireyin yaşantısına yön veriyor. Arkadaşlık ilişkileri, ait olduğu gruplara dair tecrübeleri bireyi doğrudan etkiliyor. Dolayısıyla birey tüm bu yapı içerisinde tüm bu unsurlar ile birlikte sıfır noktasını yakalayabiliyor.

Bilinçli Farkındalık Tekniği

Bireyler, ekosistem içerisinde kendi tekniklerini oluşturuyorlar. Fiziksel, duygusal, entelektüel ve spiritüel bedeni, doğru bir akış içerisinde yönlendirebiliyorlar. Böylelikle; bir amaç doğrultusunda belirli bir noktaya ulaşmak mümkün olabiliyor. Mindfulness Tekniği, bu akış içerisinde bireyin dengeli bir yolculuk yapmasına olanak veriyor. Birey, bu akış içerisinde bir devamlılık yakalamayı başarabiliyor. Mindfulness, bu fiziksel, zihinsel, duygusal altyapıyı oluşturmada önemli bir rol oynuyor.

Bireyin bilinç düzeyi arttıkça, memnuniyet düzeyi de doğru orantılı olarak artıyor. Bu anlamda bireyin farkındalığının artması son derece önemli bir nokta olarak karşımıza çıkıyor. Mindfulness, zihnimizdeki endişeleri uzaklaştırmamız noktasında yardımcı oluyor. İki nefes arasında farkındalıkla alınan bir nefes değişimin anahtarı oluyor.

Bilinçli Farkındalık hakkında daha detaylı bilgiye ulaşmak için aba Psikoloji web sitesini ziyaret edebilirsiniz. Sorularınız için Doç. Dr. Gamze Sart ve aba Psikoloji ile iletişime geçebilirsiniz. Psikolojiye dair daha fazla içeriğe ulaşmak için YouTube kanalımıza abone olabilirsiniz.

Read More

Mindfulness bilinen diğer adıyla bilinçli farkındalık son dönemde oldukça ilgi görüyor. Bu konuda çok sayıda kitap yazıldı, yabancı dilden çeviriler yapıldı, eğitmenlik programları açıldı. Bilinçli farkındalık becerisi kazandırmaya yönelik çokça içerik üretildi ve özellikle sosyal medyada bu içeriklere yer verildi.  Bilinçli farkındalık ile beslenme, hareket etme, öğrenme, seyahat etme, iletişim, spor, çalışma odaklı temalar var.

Herkes kendi ilgi, beceri ve profesyonel alanını bilinçli farkındalık ile harmanlama eğiliminde. Bu beceriyi gerçek anlamda kazanabilenler için inanılmaz bir değişim ve dönüşüm oluyor.  Bilinçli farkındalık becerisi etkin bir şekilde kullanılmaya başlandığında olumlu etkileri belirgin şekilde bireyin hayatının her alanına yansıyor.

Mindfulness sayesinde bireyin bilişsel potansiyeli çok daha verimli şekilde potansiyele dökülüyor. Stresle başa çıkmak, duyguları fark edip yönetmek, problem değil çözüm odaklı olabilmek mümkün hale geliyor. Bireyin sosyal yaşamı da bilinçli farkındalık aracılığıyla daha etkin ve keyifli oluyor. İletişim başlatmak ve verimli şekilde sürdürmek ve paylaşılan andan keyif almak mümkün oluyor. İlişki kurmak ve sürdürmek de daha keyifli hale geliyor.

Profesyonel yaşamda da anda kalabilmenin ve anı yaşamanın faydaları oldukça fazla. Odaklanmak ve dikkati sürdürmek kolaylaşırken, yaratıcılık, ilişki kurma, organize olma, planlama gibi becerileri olumlu etkiliyor.

Peki mindfulness nedir? Bu beceriyi edinmenin sağlayacağı avantajlar neler? Bilinçli farkındalık becerisini kimler edinmeli? Kişiyi olumsuz etkileyecek herhangi bir dezavantajı var mı? Bu beceriyi nasıl geliştirebiliriz? Yazımızın devamında detaylı bilgiye ulaşabilirsiniz.

Bilinçli Farkındalık Nedir? Ve Bilinçli Farkındalık ile Akademik Hayatta Başarılı Olabilirsiniz yazılarımızdan da faydalanabilirsiniz.

Mindfulness Nedir?

Şimdiki zamanın farkındalığı, yaşanan anın ve o anda olup bitenlerin farkında olma halidir. Bu farkındalık duygular, düşünceler, davranışlara yöneliktir. Kişi bilinçli farkındalık becerisini geliştirdiğinde hem kendisinin hem de çevresinin farkına varır. Pek çoğumuz anı ıskaladığımızın farkına varmayız. Yemek yer, seyahat eder, spor yapar, sohbet eder, sevdiklerimizle bir araya gelir, dinlenir, çalışır, eğleniriz.

Ancak pek azımız bu eylemleri farkındalıklı yapar. Günlük yaşamın telaşı, gelecek kaygısı veya geçmişin pişmanlıkları, stres, korku, endişe bizi andan uzaklaştırır. Anda uzaklaştığımız her an ise kendimize ve çevremize yabancılaşırız. Hepimiz zaman içerisinde andan uzaklaştır ve andaymış gibi yapmayı öğrendik.

Keyif alırmış gibi, dertleşirmiş gibi, eğlenirmiş gibi, çalışırmış gibi. Mış gibileri daha sayfalarca uzatabiliriz. Oysa içinde bulunup da farkında olmadığımız hiçbir eylem bize tat vermez. Mindfulness becerisi tamda bu noktada bize hayatımızı, duygu, düşünce ve eylemlerimizi daha tadında yaşama fırsatı veriyor. Neredeyse hepimizin en mutlu anları ve en detaylı hatırladığı anıları çocukluğa dairdir.

Çocukluğumuzdan tatlar, kokular, sevdiklerimizle paylaştığımız güzel anlar hatırlarız. Havanın ısısını, gökyüzünün rengini dahi anımsarız. Sanki mutluluk veren tüm anılar çocuklukta yaşanıp çocuklukta bırakılmalıymış gibi sonrasında bir daha böyle güçlü anılar üretemeyiz. İşte bu yanılgının en büyük nedeni büyüdükçe anda kalma becerimizi kaybediyor olmamızdır. Büyüdükçe anda kalmaktan çok geçmişi düşünmeye ve geleceği planlamaya odaklanıyoruz.

Ne yediğimiz yemeğin ne aldığımız kokunun ne yaptığımız sohbetin, hatta gittiğimiz yolların dahi farkında değiliz. Bu farkındalıksızlık ise bize hayatımızın anlamsız ve değersiz olduğunu hissettiriyor. Mutlu olmanın, keyif almanın elde edilmesi zor şeyler olduğu yanılgısına kapılıyoruz. Mindfulness bize anı yaşama ve andan keyif alma farkındalığı kazandırıyor. Bu farkındalık kendimizden, sosyal, profesyonel ve akademik hayatımızdan aldığımız keyif ve tatmini de artırıyor.

Mindfulness ile Elde Edebileceğiniz Avantajlar Oldukça Fazla

Koşturmaca içerisinde yaşıyoruz. Bedenimiz dursa zihnimiz sürekli telaş halinde. İşe gidiyor, uzun saatler çalışıyor, eve dönüp evin sorumluluklarını yerine getiriyoruz. Zaman ayırmamız gereken ailemiz, arkadaşlarımız ve sorumluluklarımız var. Yapılacaklar listemiz uzadıkça uzuyor ancak ne yeterince zaman ne de enerji bulamıyoruz. Yolda, trafikte çokça zaman kaybediyoruz. Kimi zamansa zihnimizi boşaltmak için kendimizi saatlerce televizyona kaptırıyor veya internette zaman öldürüyoruz.

Kitap okuyor birkaç sayfa sonra okuduğumuzu anlamadığımızı fark ediyoruz. Yemek yiyor ama doyduğumuzu geç fark ediyoruz. Çünkü bedenimizin gerçekleştirdiği çoğu eylemde zihnimiz başka anlarda başka eylemlerde oluyor. Dolayısıyla anı ve zamanı ıskalıyoruz. Mindfulness becerisini hayatımıza katmaksa bize anda kalabilme avantajını sunuyor.

Peki Bilinçli Farkındalık ile Anda Kalmak Bize ne Sağlıyor?

  • Eylemlerimizi daha farkındalıklı bir şekilde gerçekleştiriyoruz bu da aldığımız keyfi ve verimi artırıyor.
  • Sorumluluklarımızı daha farkındalıklı bir şekilde, odaklanarak, dikkat kesilerek yerine getiriyoruz, dolayısıyla hata payımız azalıyor.
  • Eylemlerimizin farkında olduğumuz için zaman harcadığımız şeyleri daha iyi yönetebiliyoruz. Otokontrol geliştiriyoruz. Dolayısıyla televizyon karşısında, internette veya farklı bir eylemde gereğinden fazla zaman geçirmiyoruz. Bu sayede zamanı daha verimli kullanabiliyoruz.
  • İlişkilerimizin kalitesi artıyor. Başlattığımız veya dahil olduğumuz iletişimlerde karşımızdakinin duygu ve düşüncelerini, beden dilini fark ediyoruz. Bu farkındalık daha kolay empati kurmamızı, daha verimli bir iletişim sürdürmemizi sağlıyor. Kurulan iletişimden ve ilişkiden aldığımız keyif ve doyum artıyor.
  • Daha kaliteli zaman geçiriyoruz. Kendimize, ailemize, sevdiklerimize veya iş ve sorumluluklarımıza daha nitelikli vakit ayırabiliyoruz.
  • Mindfulness becerisi ile stresle başa çıkmak kolaylaşıyor.
  • Problem çözme becerilerimiz gelişiyor, problem odaklı değil çözüm odaklı düşünmeye başlayabiliyoruz.
  • Kaygı düzeyimiz azalıyor.
  • Olumlu düşünce gelişiyor. Bardağın boş tarafına değil, dolu tarafına bakabilir hale geliyoruz.
  • Öz sevgi, öz değer ve şefkat gelişiyor.
  • Fiziksel sağlığımız iyileşiyor; kendimize ve içinde bulunduğumuz ana verdiğimiz değer bedenimize de yansıyor. Beslenme biçimimizden, aktivitelerimize, uyku düzenimize kadar fiziksel sağlığımıza etki edecek pek çok alanda iyileşme oluyor. Azalan stres ve kaygı sayesinde fiziksel ağrılar, kas spazmları azalıyor.
  • Ruhumuzda da iyileşmeler görülüyor. Bilinçli farkındalık becerisini geliştiren bireylerin düzenli meditasyon yapıyormuşçasına olumlu iç enerji kazandıkları görülüyor.
  • Olumlu şeyleri kolay sahiplenirken olumsuzları reddeder, onlardan kaçınırız. Bu da bizde baskı yaratır. Bilinçli farkındalık olumsuz duygu, düşünce ve davranışların da olabileceğini kabul etmemizi sağlıyor.

Mindfulness Tekniklerini Herkes Kolayca Öğrenebilir ve Uygulayabilir

Bilinçli farkındalık teknikleri herkes tarafından kolayca öğrenilebilir ve uygulanabilir. Öğrenme aşamasında profesyonel bir eğitmenden destek alabilir, eğitim programlarına katılabilirsiniz. Ancak henüz bu konuyla yeni tanışıyor ve kapsamlı bir eğitime zaman ve bütçe ayırmak istemiyorsanız kendiniz de başlayabilirsiniz. Bu konuda sosyal medyada sayısız içeriğe ulaşabilirsiniz.

Videolar izleyebilir, hatta bu alandaki profesyonellerin ücretsiz yaptığı canlı yayınlara katılabilirsiniz. Yine bilinçli farkındalık özelinde pek çok kitap bulunmaktadır. Bu kitapları satın alabilirsiniz. Mindfulness çalışan profesyonelleri sosyal medya hesaplarından takip edebilirsiniz. Bilinçli farkındalık çalışma gruplarına, sosyal etkileşim platformlarına dahil olabilirsiniz.

Bilinçli farkındalık teknikleri birer meditasyon türüdür. Meditasyon ise odaklanmayı, konsantre olmayı, şimdi ve bu anda kalmayı ve gönüllü olmayı gerektirir. Başkasının yönlendirmesiyle bu tekniklerden verim alamayabilir, kendinizi çalışmalara veremeyebilirsiniz. Bilinçli farkındalık tekniklerinin birden fazla yöntemi bulunmaktadır. Hatta bu teknikler ilgi alanınıza, inançlarınıza, beklentilerinize, ihtiyaçlarınıza göre de değişebilir.

Ancak seçeceğiniz teknik ne olursa olsun tüm mindfulness tekniklerinin temel hedefi farkındalık yaratmaktır. Bu farkındalık yargısız ve bulunulan ana yönelik olmalıdır.

Bilinçli Farkındalık Tekniklerinden Bazıları:

  1. Basit Bilinçli Farkındalık Meditasyonu Tekniği: Rahat bir pozisyon alın ve sadece nefesinize odaklanın. Nefese odaklanmak sizin için zorsa bir renge, sayıya, kelimeye veya nesneye de odaklanabilirsiniz. Bu sırada zihninize düşünceler gelebilir, farklı duygular hissedebilirsiniz. Bu duygu ve düşünceleri nezaketle, yargılamadan kabul edin ve gönderin. Tekrar odağınıza geri dönün.
  2. Bedensel Farkındalık Tekniği: Ayak parmaklarınızdan başınıza kadar vücudunuzun her bir parçasını sırasıyla fark edin. Bunu yaparken nefes alıp verişiniz rahat olsun. Farkındalığı artırmak için ilgili bölgeleri kasıp bırakabilirsiniz. Vücudunuzdaki gerginliği, rahatsız eden kısımları, rahatlığı, gevşemeyi hissedin.
  3. Duyusal Mindfulness Tekniği: Bu tekniği uygularken gözlerinizi kapatabilir, kendinizi rahat hissedeceğiniz bir pozisyon alabilirsiniz. Ancak bu mümkün olmuyorsa bulunduğunuz anda herhangi bir durumdayken de tekniği uygulayabilirsiniz. Örneğin; kalabalık bir ulaşım aracında, yolda yürürken gibi. Farkındalık düzeyimize erişmese de her ortamın bir kokusu vardır, çok sessiz bir ortamda dahi duyabileceğimiz sesler vardır.

Veya tatlar. Elinize bir nesne veya yiyecek alabilirsiniz. Bir elma veya bir bardak, kalem olabilir. Gözlerinizi kapatabiliyorsanız kapatarak veya elinizdeki şeye bakmayarak onu ellerinizle inceleyin. Dokusunu, kıvrımlarını veya pürüzsüzlüğünü hissetmeye çalışın. Yumuşak mı, sert mi, ince mi kalın mı? Isısı nasıl? Sıcak mı, soğuk mu? Katı mı, akışkan mı, kıvamlı mı?

Koklayın, bir kokusu var mı? Bu kokuya benzeyen bildiğiniz farklı şeyler var mı? Tadabiliyorsanız tadın; ısırabilir, yudumlayabilir veya dilinizi değdirebilirsiniz. Herhangi bir tadı var mı? Peki bu deneyim size nasıl hissettiriyor? Bu yiyeceği veya nesneyi daha önce hiç bu halleriyle değerlendirmiş miydiniz? İşte mindfulness bize sıradan kabul ettiğimiz şeylere dahi farklı açılardan bakabilmeyi ve değer kazandırmayı sağlıyor.

  1. Duyguların Farkındalığı Tekniği: Öfke, kızgınlık, kaygı, stres, korku, sevinç, utanç ve benzeri duygularınızı fark edin, onları hoşgörüyle, yargısızca kabul edin. Bu duygulara isimler verin, size ne hissettirdiğine, bedeninizdeki etkilerine bakın. Ardından farkına vardığınız ve size ait olan bu duyguları uğurlayın.
  2. İstek ve Arzuların Farkındalığı Tekniği: Sigara, alkol, madde, cinsellik, şiddet ve benzeri istek ve arzularınız ile başa çıkın. Geldiklerinde size hissettirdiklerine, bedeninizdeki etkilerine bakın. Bu isteklerin zaman içerisinde azalarak kaybolacağını kendinize hatırlatın. Yargısız ve hoşgörüyle bu istekleri kabul edin ve geçip gitmelerini bekleyin.

Mindfulnes Eğitimlerimize Katılabilirsiniz

Aba Psikoloji olarak, bilinçli farkındalık yöntemiyle danışanlarımızın dikkat dağıtıcı, işlevsiz unsurları göz ardı ederek yer ve zamana odaklanmasına destek oluyoruz. Öğrenmeyle ilgili en önemli ve ilgi çekici kısımlar, dünyayı etkileyici hale getiren, kendine güveni ve kişisel gelişimi teşvik eden parçalardır. Bu bilgiden yola çıkarak bizde bilinçli farkındalık yöntemiyle bu parçaların izini sürüyoruz.

Mindfulness yöntemiyle gerçekleştirilen meditasyon çalışmalarının sosyal, bilişsel, duygusal ve profesyonel alandaki katkılarını danışmanlık deneyimlerimizden biliyoruz. Bilinçli farkındalık tekniği ile öğrenme sürecinin daha verimli gerçekleştiğini danışanlarımızın akademik sonuçlarında görüyoruz. Yöntemin danışanlarımızın dikkat sürelerine, odaklanmalarına ve bilgiyi işleme ve kazanma süreçlerine katkılarını ilgiyle takip ediyoruz.

Aba Psikoloji’de öncelik verdiğimiz bu yöntem, duygusal dengeyi destekleyerek odaklanma ve motivasyona dayalı öğrenme sürecine direkt fayda sağlıyor. Siz de bu avantajlardan faydalanmak ve mindfulness becerisini yetkinlikleriniz arasına katmak isterseniz bizimle iletişime geçebilirsiniz. Bilinçli farkındalık tekniği ile bireysel, sosyal, akademik ve profesyonel yaşamınızdan aldığınız verimi artırabilirsiniz. Detaylı bilgi için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

 

Read More

Sınavda başarısız olmak pek çok öğrenci için “hayat memat” meselesi haline gelmektedir. Oysa başarı kadar başarısızlıkta olağan bir durumdur ve başarısızlık sanıldığı gibi her şeyin sonu değildir. Başarısızlığa daha yapıcı bir şekilde gelişim alanlarını fark etme, gelişim için harekete geçme odaklı bakılabilir. Başarı ve başarısızlık öznel niteliktedir. Birinin başarı kabul ettiği başka biri için başarısızlık sayılabilir.

Aynı durum sınav performansı için de geçerlidir. Tüm soruları doğru yanıtlama hedefi olan bir öğrenci için birkaç net daha düşük yapmış olmak başarısızlık sayılabilir. Buna karşılık sınavdan beklentisi düşük olan bir öğrencinin daha yükseğini yapması veya beklediği puanı alması başarı sayılabilir. Dolayısıyla başarı ve başarısızlığı belirleyen öznel değerlendirmelerimiz, beklentilerimiz ve başkalarının bizden bekledikleri olacaktır.

Peki kendi beklentilerimizi karşılayamaz yani başarısız olursak bu sonuçla nasıl başa çıkabiliriz? Yazımızın devamında sınavda başarısız olmak olumlu şekilde nasıl değerlendirilebilir ele alacağız. Aynı zamanda başarısızlıkla baş etme önerileri de paylaşacağız.

Sınavda Başarısız Olmak “Her Şeyin Sonu Değil”

Sınavda başarılı olmak çoğu öğrencinin hedefi neredeyse tüm öğrencilerin de hayali. Neden tüm öğrencilerin hayali diyoruz çünkü herkes sınavda başarılı olmayı istiyor ama herkes başarıyı hedeflemiyor. Hayallerimiz çoğunlukla performansımız ya da potansiyelimizin çok üzerinde olabiliyor. Hedeflerimiz ise daha yapılandırılmış, somut kanıtlara dayalı, planlı ve programlı çalışmayı gerektiriyor. Dolayısıyla herkes hayal etse de bir hayal hedefe dönüştürülmediği sürece gerçekleşme olasılığı azalıyor.

Özelliklede LGS, YKS veya yurtdışı kabul gibi önemli sınavlarda başarı şans eseri gelmiyor. Sınavda başarısız olmak başarı beklentisi olan veya çevresi tarafından beklentiye girilen öğrencilerde hayal kırıklığı yaratabiliyor. Oysa başarısızlığın da bizlere sağladığı avantajlar var. Evet hazırlandığımız sınavların hepsi bizim için önemli. Hayatımızın en az 1 yılını sınavlar için ayırıyor, çalışırken pek çok keyifli aktiviteden feragat ediyoruz.

Sınavda Başarısız Olmak Hedef ve Beklentileri Yeniden Değerlendirmeye Fırsat Tanıyor

Ama sınava hazırlık sürecinde pek çoğumuzda sadece başarı elde edebilmek ya da beklentiyi karşılamak için çalışıyoruz. Dolayısıyla pek çoğumuzun başarı elde etmek için iyi bir amacı, hedefi olmuyor.

https://youtu.be/gV9QcOUd4qg

Bu sınavda neden başarılı olmak istiyorum? Başardığımda hayatımda ne değişecek? Hangi okulu, üniversiteyi hedefliyorum? Hangi alanı, bölümü, mesleği seçmeliyim? İlgi ve beceri alanlarım neler? Karakterimle uyumlu, mutlu ve başarılı olabileceğim meslekler neler? Seçtiğim meslek gelecekte ne kadar önemli olacak? Bu mesleği başarmak için sahip olmam gereken farklı yetkinlikler var mı? Yaşadığım şehir, ülke, kültür, sosyo- ekonomik koşullar bu bölüm/ meslek için uygun mu?

Pek çok öğrenci bu soruların cevabını aramadan karar verebiliyor. Hatta pek çok öğrencinin alan, bölüm, meslek seçimi öğretmenler ya da aile tarafından yapılıyor. Oysa bir ömre etki edecek, yaşam tarzımızı, sosyal çevremizi ve koşullarımızı belirleyecek mesleğimizi belirleyen biz olmalıyız. İşte sınavda başarısız olmak kendinize tekrar bu soruları sormanız ve cevaplarını bulmanız için fırsat veriyor. Cevapları ararken Gelecek Kaygısı Meslek Seçimini Etkiliyor, Kişilik Özelliklerine Göre Meslek Seçimi Yapmak ve Meslek Seçimi Önerileri: Çoklu Zeka Kuramı yazılarımızdan faydalanabilirsiniz. Ayrıca Aba Psikoloji Blog sayfamızdan daha fazla içeriğe ulaşabilirsiniz. Aba Psikoloji YouTube sayfamızdan da video içeriklerimize erişebilirsiniz.

Kariyerinize daha bilinçli yön verebilmek, güçlü yönlerinizi keşfetmek, zayıf yönlerinizi güçlendirmek için kariyer danışmanlığı alabilirsiniz. Aba psikolojide uyguladığımız IQ, EQ, dikkat, algı, yetenek ve kişilik testleriyle danışanlarımızın potansiyellerini keşfediyoruz. Kullandığımız psikolojik yöntemlerle danışanlarımızı daha iyi akademik sonuçlar alabilecekleri şekilde yönlendiriyoruz. Danışanlarımızın akademik eksiklerini tespit ederek gideriyor, dünyanın en seçkin kurumlarında eğitim almalarını sağlıyoruz.

Sınavda Başarısız Olmak Başarısızlık Kaynaklarını ve Eksik Bilgileri Tespit Etmeyi Sağlıyor

Sınav sonucunuzu aldığınızda yaşadığınız hayal kırıklığı ve üzüntü bir süreliğine “her şey bitti” düşüncesine kapılmanıza neden olabilir. Biz de tam bu noktada size “Her şey şimdi çok daha farkındalıklı bir şekilde yeniden başlıyor” diyoruz. Sınav sonucunuzda sizi mutsuz eden bir skor olsa da bu sonuç belgesi size somut kanıtlar da sunuyor.

Hangi konularda eksik kaldınız, en çok hangi derslerde ve hangi soru türlerinde zorlandınız apaçık görebilirsiniz. Eksiklerinizi tespit ettiğinize göre önünüzdeki sınava hazırlanırken nelere ağırlık vermeniz gerektiğini artık daha iyi biliyorsunuz.

Sadece bilgi eksiklikleriniz değil bu sınav tecrübesi size geliştirmeniz gereken işlevsel becerilerinizi de göstermiş olacak. Sınavda ve/veya sınava hazırlanırken zamanı kullanmakta zorluk yaşamış olabilirsiniz. Bu size etkili zaman yönetimi tekniklerini öğrenmeniz gerektiğinin mesajını veriyor. Dolayısıyla bu eksiği sınava hazırlık sürecinde mutlaka kapatmalısınız.

Zaman Baskısı Yaşamamak İçin Etkili Zaman Yönetimi Teknikleri ve LGS Yaklaşıyor Etkili Zaman Yönetimi ile Eksiklerinizi Tamamlayabilirsiniz yazılarımızdan da faydalanabilirsiniz.

https://youtu.be/rKLh0fAjgcw

Zaman yönetiminin dışında sınavda başarısız olmak çoğunlukla dikkati toplayamama ve sürdürememe nedeniyle de gerçekleşebilmektedir. Sınavda dikkat dağınıklığı performansta ciddi bir düşüşe neden olmaktadır. Dikkat dağınıklığının kaynağı pek çok neden olabilir. Başarısızlık korkusu, kaygı, yetersiz bilgi, okuma alışkanlığının olmayışı ve benzeri nedenler dikkat dağınıklığına yol açabilir. Sınava hazırlanırken de dikkat dağınıklığı yaşamış ve bu nedenle yeterince verimli öğrenememiş olabilirsiniz.

Dikkat Egzersizleri ile Verimli Ders Çalışma ve Sınava Hazırlık Sürecinde İnternet ve Teknoloji Bağımlılığı ile Başa Çıkma Önerileri yazılarımızdan da faydalanabilirsiniz. Verimli ders çalışma becerisi eksikliği de sınavda başarısız olmak için yeterli bir nedendir. Çok ve uzun süre çalışmak verimli çalışmak değildir. Verimli çalışmak için neler yapabileceğinizi Çoklu Zeka Kuramına Göre Verimli Ders Çalışma Önerileri yazımızdan öğrenebilirsiniz.

Yeterli okuma alışkanlığına sahip olmamak, hızlı ve etkili okumayı olumsuz etkiler. Oysa sınavda başarılı olmak hızlı okuma ve okuduğunu doğru anlama ile oldukça ilişkilidir. Sınavda başarısız olmak istemeyenler için okuma alışkanlığı kazanmak oldukça önemlidir. Okuma Alışkanlığı Kazanmak Sınav Başarısı Getiriyor yazımızı okuyabilirsiniz.

Başarısızlıkla Baş Etme Önerileri

Zaman yönetimi, dikkati odaklama ve sürdürme becerisi, verimli ders çalışma, hızlı okuma becerisi de başarısızlıkla baş etme önerileri olarak değerlendirilmelidir.

Öznel Hedef Belirlenmeli, Motivasyon Kazanılmalı

Aynı zamanda başarısızlık kimi zaman duyulan yoğun kaygı, stres, korku nedeniyle de gelişebilmektedir. Kaygılarımızı besleyen ise çoğunlukla gerçekdışı beklentilerimizdir. Gerçekdışı beklentiler kaygıya kapılmamıza neden olur ve mevcut potansiyelimizi de sergilememizi engeller. Aynı şekilde açığa çıkan olumsuz duygu ve düşünceler motivasyonumuzu da olumsuz etkiler. Oysa motivasyon eksikliği sınavda başarısız olmak için önemli bir etkendir.

Sizin seçtiğiniz, beklentilerinizle uyuşan, ilgilerinize, becerilerinize, karakterinize uyan bir hedefe yönelmeniz de başarı için önemlidir. Dolayısıyla kariyerinize yön verirken iç sesinizi dinlemeli ve sınava hazırlanmaya başlamadan önce hedefinizi seçmelisiniz. Motivasyon Eksikliği Nedenleri ve Sınava Hazırlanırken Motivasyon Artırma Teknikleri yazılarımızdan faydalanabilirsiniz.

Molalar İhmal Edilmemeli, İlgi Alanlarına Zaman Ayırılmalı

Sınavda başarısız olmak gençlerin üzerindeki baskıyı artırmaktadır. Sınava hazırlık süreci yeterince tempolu ve emek isteyen bir dönemken bir de “tekrar başarısız olabilirim” endişesi devreye girmektedir. Başarısızlık korkusu gencin motivasyonunu ve çalışma isteğini kırabilir. Aynı şekilde başarısızlık korkusu daha fazla aralıksız çalışmaya da neden olabilir. Bu durumda da gece gündüz çalışan, dinlenmeyen, mola vermeyen öğrenciler açığa çıkmaktadır.

Oysa bedenimizin ve zihnimizin üretmek kadar dinlenmeye de ihtiyacı var. Dinleneceğiz ki daha iyisini öğrenebilelim, üretebilelim. Uyku, istirahat ve beslenme rutininden sınava hazırlık sürecinde uzaklaşılmamalıdır. Gençler bu dönemde gereksiz ve zaman kaybı olduğu düşüncesiyle ilgi alanlarından uzaklaşabilmektedir. Oysa ders dışı etkinliklerde bulunmak deşarj olmayı sağlamaktadır. Gençlerin sınava hazırlanırken de sınavda başarısız olmak korkusu ile hobilerinden vazgeçmemesi gerekir.

Zaman kaybı olarak görülen hobiler aslında dinlenmek, eğlenmek ve dolayısıyla çalışmaya motive olmak için gereklidir. Sınavda başarısız olmak tekrar yaşamak isteyeceğiniz bir sonuç olmasa da ara vermeden çalışmayı da istemezsiniz. Bu nedenle ders ve ders dışı aktiviteler arasında sağlıklı bir denge kurabilmek gerekir.

Mindfulness Çalışmaları ile Başarısızlıkla Baş Etme

Mindulness yöntemiyle sosyal ilişkilerinizden, kariyerinize pek çok alanda daha mutlu ve başarılı olabilirsiniz. Mindfulness yani bilinçli farkındalık tekniği ile olumsuz duygu- düşüncelerinizi fark eder ve nezaketle kabul edersiniz. Anda kalmayı öğrenir, geleceğin kaygısını ya da geçmişin “keşke”lerini kendinize yük etmezsiniz.

Anda kalmakta güçlük yaşıyor, kendinizi sıklıkla geleceğe ya da geçmişe odaklı duygu ve düşünceler içerisinde buluyor olabilirsiniz. Dikkatinizi toplamakta, zamanı yönetmekte, iyi bir dinleyici olmakta güçlük yaşayabilirsiniz. Tüm bu zorluklar ve yol açtığı diğer olumsuzluklar nedeniyle başarısızlık yaşıyor, potansiyelinizi açığa çıkaramıyor olabilirsiniz.

Mindfulness yöntemiyle tüm bu zorlukları aşmanızda Aba psikolojiden destek alabilirsiniz. Uyguladığımız farklı test ve envanterlerle ilgi, beceri ve yetkinlik alanlarınızı belirleyebilir, kariyerinize yön verebilirsiniz. Mindfulness: Bilinçli Farkındalık ile Kariyerinizde Başarı Elde Edebilirsiniz yazımızdan faydalanabilirsiniz.

Sınavda başarısız olmak istemiyorsanız bu süreçte bir mentorla çalışmakta sizin için faydalı olabilir. Sınava hazırlık sürecinde size sağlayacağı avantajlar için Mentorloops’la tanışmanızı veya kariyer danışmanlığı almanızı önerebiliriz.

Sınavda Başarısız Olmak İstemiyor ve Başarısızlıkla Baş Etme Güçlüğü Yaşıyorsanız

Önünüzde önemli bir sınav var ve bu sınavda başarısız olmak istemiyor ancak başarısızlıkla baş etme konusunda da güçlük yaşıyor olabilirsiniz. Yazımızda paylaştığımız önerilerimizi uygulamakta zorlanıyor ya da daha profesyonel bir destek arıyor olabilirsiniz. Akademik başarı ve kariyer danışmanlığı özelinde stratejik yetenek yönetimi uygulamamızdan faydalanabilirsiniz. Detaylı bilgi için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Read More

Mindfulness yani dilimize geçen diğer anlamıyla bilinçli farkındalık ile yaşadığımız yüzyılın en büyük ihtiyacını karşılayabilirsiniz. Yani anda kalabilir, anda gerçekleşen olaylara ve düşüncelere odaklanır ve bu farkındalıkla olanı olduğu gibi kabul edebilirsiniz. Bu sayede kariyerinizde, kişisel yaşamınızda ve sosyal ilişkilerinizde çok daha başarılı olabilirsiniz. Bu yazımızda bilinçli farkındalık ile kariyerinizde nasıl daha başarılı olabileceğinize değineceğiz.

“Anda olmak” ne ifade ediyor ve “başarılı olmak için buna neden ihtiyacım var?” diyebilirsiniz. Aslında bunun cevabı da yine farkındalık içeriyor. Yaşadığımız yüzyıl insanoğlunu durmaksızın bir şeylerin peşinde koşmaya sevk ediyor. İçinde bulunduğumuz her durum, her ortam bizden bağımsız bir stres taşıyor. Bu yüzyılda üstleneceğimiz tüm roller kendi içinde farklı zorluklar barındırıyor.

Öğrenci olmak; sınavlarda başarılı olmayı, iyi bir kariyer belirlemeyi, iyi bir eğitim için diğerleriyle rekabet etmeyi gerektiriyor. Yetişkin olmak; hayatını kazanmayı, yaşam standartlarını artırmayı dolayısıyla kariyerinde ortalamanın üzerine çıkmayı gerektiriyor. Yaşam içerisinde üstlendiğimiz pek çok rol var. Her rolün kendi içinde sorumlulukları var. Rolleri gerçekleştirirken karşılaştığımız içsel veya dışsal pek çok zorluk var.

Roller, sorumluluklar ve beklentilerle o kadar çevriliyiz ki gelecekle geçmiş arasında uçuşuyor bir türlü anda kalamıyoruz. Duygu ve düşüncelerimizdeki bu zamansal dalgalanmalar ise bizi andan uzaklaştırdığı gibi performansımızı da olumsuz etkiliyor. Konsantre olmakta, dikkati sürdürmekte güçlük yaşıyor, sırf bu nedenle hatalı işler yapıyor ya da ciddi zaman kaybı yaşıyoruz.

İletişim kurarken karşımızdakini etkin dinleyemiyor, empati yapamıyor, yanlış anlayabiliyor ya da yanlış anlaşılabiliyoruz. Zamanı yönetmekte zorlanıyor, zaman baskısı ile organize olmakta güçlük çekiyoruz. İşlerimiz bir türlü yetişmiyor, bitmiyor. Kişisel yaşama, aileye, sevdiklerimize ya da kendimize yeterince zaman ayıramamaktan dert yanıyoruz. Ancak onlarla geçirdiğimiz anlarda da anda kalamıyoruz. İşyerinde onları, onlarlayken biriken işleri düşünüyoruz.

Mindfulness eğitimi ise bize tüm bu zorluklarla başa çıkabilmek için bilinçli farkındalık becerisi kazandırıyor.

Otomatik Pilotta Yaşıyoruz

Pek çoğumuz günümüzün büyük bir bölümünü otomatik pilotta geçiriyoruz. Yani yediğimiz yemeğin, yürüdüğümüz yolun, sürdüğümüz aracın, yaptığımız sohbetin, okuduğumuz metnin ya da çevremizde olup bitenin farkında değiliz. Çiçeklerin arasından geçip kokularını fark etmiyor, denizin kıyısından yürüyüp dönüp bakmıyoruz. Yere basan ayaklarımızın, tenimize değen rüzgarın farkında değiliz.

Otomatik pilotta konuşuyor, otomatik pilotta yaşıyoruz. Anda değiliz, bu nedenle de hiçbir şeyin tadına varamıyoruz. Günümüzün büyük bir bölümü yükselen binalarda, camekanlar arkasında geçiyor. Bilgisayar karşısında, gökyüzünü görmeden çalışıyor, kısa molalarda da bu ihtiyaçlarımızın farkına varamıyoruz. Doğrudan temiz havaya çıkmak, güneşe bakmak, doğada bir yürüyüş yapmak çoğunlukla izin günlerine öteleniyor. Yaptığımız çoğu eylem zorunluluk ya da gereklilikten.

Çalışırken molayı, moladayken işi düşünüyoruz. Tüm gün çocuğumuz burnumuzda tütüyor ama onunlayken de başka işlerle ya da düşüncelerle meşgul oluyoruz. Trafik, rekabet, ekonomik sıkıntılar, salgınlar, şiddet, terör… Günümüzün büyük bölümü ise bu ve çok daha fazla negatif durum, olay ve haberle çevrili. Dolayısıyla güç içerisinde deşarj olamadığımız gibi daha da fazla stres, kaygı ve olumsuzluk yükleniyoruz.

Mindfulness ile edindiğimiz bilinçli farkındalık ise olumsuz duygu, düşünce ve olaylar içerisinde psikolojik sağlamlığı destekliyor.

İlgi Alanlarınıza Zaman Ayırmanız Zihni Dinlendiriyor

İlgi alanlarınıza yönelik mesleklere yönelmeniz başarıyı artırdığı gibi, ilgi alanlarınıza yönelik aktivitelerde bulunmak zihninizi dinlendiriyor. Sadece ilgi alanlarınızda değil çok daha basit aktivitelerle de zihninizi dinlendirebilir, motivasyonunuzu artırabilirsiniz. Molada yapacağınız nefes odaklı mindfulness egzersizi enerjinizi yükseltebilir. Sabahları işe gelmeden önce bilinçli farkındalık ile yapacağınız 15 dakikalık yürüyüş zihniniz için dinlendirici olabilir.

Kendi dinlenme biçiminizi kendiniz oluşturmanız gerekiyor. Zihninizi dinlendirebilmek için bir işi yapmak için değil keyif aldığınız, iyi hissettiğiniz için yapmanız gerekiyor. Araştırmalarında gösterdiği üzere beynimiz gerçekten yapmayı sevdiğimiz aktiviteleri yaptığımızda dinlenmeyi gerçekleştiriyor.  Yorucu olarak gördüğümüz aktiviteler dahi sevdiğimiz ve özümsediğimiz zaman zihinsel olarak rahatlıyoruz. Buna karşılık koca bir yılın yükünü atmak, dinlenmek, deşarj olmak için planladığımız tatillerde dinlenemeyebiliyoruz.

Çünkü beynimizi dinlenme noktasına getirmekte zorlanıyoruz. Çoğu zaman tatile gitmemiz gerektiği için gidiyoruz. Bedenen tatil beldesinde zihnen hala gelecek haftanın işlerinde ya da geçmişin aksiliklerinde oluyoruz. Dolayısıyla hala sizi yoran günlük hayatın stresini yanınızda, zihninizde taşıyorsunuz. Dinlenmek gereklilik ya da planlanmış bir hal aldığında zorlaşabiliyor. Halbuki ilgi alanlarımıza yönelik aktiviteler ya da çok daha basit faaliyetler de dinlenme olabilir.

Sizi şu andan uzaklaştıran her duygu, düşünce, olay dikkatinizi dağıtıyor. Anın tadını çıkarmanızı engelliyor. Hayat anlardan ibaretken, anları ıskalıyor olmanız hayatı da kaçırmanıza neden oluyor. Bu nedenle kaygıyla başa çıkmakta, stresi yönetmekte, konsantre olmakta, hatırlamakta güçlük yaşıyoruz.

Oysa zihin dinlenmek istiyor. Anda kalmak, farkındalıkla olanı, duyguyu, düşünceyi, davranışı kabul etmek istiyor. Zihnin bu talebini gerçekleştirmek için yapılan egzersizlere de mindfulness egzersizleri deniyor.

Bilinçli farkındalık çalışmaları ile birey duygu ve düşüncelerini olduğu gibi, yansız, yargısız, objektif şekilde kabul ediyor. Şu anda da zihniniz, bu yazıyı okuduktan sonra yapacaklarınızda olabilir. Atacağınız bir maili, yapacağınız yemeği, temizliği, çocuğunuzun ihtiyaçlarını düşünüyor olabilirsiniz. Ay sonu ödemelerinizi, iş yerindeki bir olayı düşünüyor kaygı ya da stres duyuyor olabilirsiniz.

Stresle Başa Çıkmak Kolaylaşıyor, Kaygı Azalıyor

Mindfulness egzersizlerini düzenli olarak kullanmak stres hormonu olan kortizon üretimini de azaltıyor. Kaygı, yorgunluk, gerginlik, fiziksel ağrı hissini azaltıyor. Mindfulness eğitimi ile geliştirilecek bilinçli farkındalık becerisi bireye anda kalmayı, duygu, düşünce ve olayları nazikçe kabul etmeyi öğretiyor. Nefese, duyulara ya da duygu ve düşüncelere odaklanan birey bu sayede sakinleşiyor.

Nefes alıp vermek gibi zihne gelen duygu ve düşüncelerde gelir ve giderler. Her gelen duygu ve düşünce kabul edilir, objektif ve yargısız değerlendirilip uğurlanır. Yerine istendiği taktirde daha olumlu ve yapıcı duygu ve düşünceler gelebilir. Bu farkındalık bireyi rahatlatır. Duygu ve düşüncelere karşı hoşgörü gelişir. Yargı azalır. Sonucunda zihin rahatlar, beden rahatlar. Stres ve kaygı bu sayede azalır.

Gün içerisinde bu tekniklerin birkaçını denemek, daha etkili bir iş ve yaşam dengesi kurmanızı sağlar. Üstelik mindfulness egzersizleri için özel mekanlara, ekipmanlara ya da belli başlı bir süreye ihtiyacınız yok. Günün her anı, her ortamda ve herhangi bir ekipmana ihtiyaç duymaksızın kolayca yapabilirsiniz.

Mindfulness: Bilinçli Farkındalık Egzersizleri ile Olumsuz Duygu ve Düşünceleriniz Üzerinde Özdenetim Sağlayabilirsiniz

Bilinçli farkındalık duygu, düşünce ve davranışlara önyargısız, objektif şekilde bakabilmenizi kolaylaştırır. Bu teknik geliştirildiğinde kişinin duygu, düşünce ve davranışları üzerindeki farkındalığı ve özdenetimi artar. Dolayısıyla kişinin performansını düşüren, motivasyonunu kıran olumsuz duygu ve düşüncelerle de daha kolay başa çıkılabilir.

Duygularımıza eşlik eden düşüncelerimizdir. Çoğunlukla bir düşünce duyguyu getirir açığa çıkan duygu daha güçlü bir düşünceyi çağrıştırır ve daha güçlü bir duygu açığa çıkar. Bu duygular bedende farklı duyumsamalara neden olur. Nabızda artış, terleme, titreme gibi. “Başarısız olacağım” düşüncesi olumsuz duyguları tetikler kişiye rahatsızlık veren bu duygular “rezil olacağım, bildiğimi unutacağım, sorulara yanıt veremeyeceğim ” gibi artarak tekrar eden yeni düşünceleri getirir.

Bu düşünceler daha güçlü duyguları doğurur. Sonucunda çarpıntı, terleme, titreme, kızarma, nefes darlığı gibi fizyolojik belirtiler açığa çıkar. Böyle bir durumda duygularınız üzerinde bilinçli farkındalık geliştirmek için kendinize şu 3 soruyu sorabilirsiniz:

  • Şu an ne düşünüyorum?
  • Bedenimde ne hissediyorum?
  • Bu duygu beni hangi davranışa yönlendiriyor?

Bu sorular mevcut duyguyu tanımanızı ve duygunuz üzerinde farkındalık geliştirmenizi sağlar.

Düşünceleri yönelik bilinçli farkındalık geliştirmek için ise iç sesinize ve size ne söylediğinize odaklanmalısınız. Nasıl ki başkalarının söylediklerini duymak için onları dinlemek gerekiyor. Kendi iç sesinizi duymak için de dinlemeniz gerekir. İç sesiniz size ne diyor? Zihninize gelen düşünceler ne? İç sesinizin fısıldadığı mesajları bir yere not edebilirsiniz. Bu mesajları yargısız, objektif şekilde dinlemelisiniz.

Bu mesajlar ne kadar gerçek? ne kadar sizi temsil ediyor? Bu mesajları başkalarıyla paylaşsanız doğruluğunu desteklerler mi? İç sesiniz diğerlerinin düşünceleriyle uyumlu mu? Bugün iç sesinizin size “başarısızım” dediğini duyduysanız objektif değerlendirdiğinizde bu ne kadar gerçeği temsil ediyor. Yöneticiniz, ekip arkadaşlarınız ya da aileniz bu düşüncenizi destekliyor mu? Yoksa kendinize farkında olmadan haksızlık mı ediyorsunuz?

Kendinizi, emeğinizi yeterince taktir etmiyor olabilirsiniz. Mevcut performansınızı alkışlamayı ihmal ediyor, çok daha iyisine ulaşmak için kendinizi zorluyor olabilirsiniz. Ancak başarı için verdiğiniz emek kadar, motivasyonunuzu sağlamak için de emek vermelisiniz.

Mindfulness: Bilinçli Farkındalık ile Kariyerinizde İlerlemek İçin Özgüveninizi Geliştirin

Fiziksel bir rahatsızlığımız ya da bedenimizde bizi mutsuz eden bir değişiklik olmadıkça bedenimizin farkında olmayız. Oysa sahip olduğumuz beden sayısız beceri ve işleve sahiptir. Bu işlevlerin değerini ise çoğunlukla mahrum kaldığımızda fark ederiz.

Mindfulness eğitimi ile bilinçli farkındalık becerisi geliştirdiğinizde bedeninizi, fiziksel özelliklerinizi zarafetle kabul edersiniz. Kendinizi görünüşünüzle, olduğunuz halinizle sever, biricik olduğunuzu ve öz değerinizi fark edersiniz. Kusurlara yönelmektense, sahip olduklarınıza şükreder, minnet duyar ve teşekkür edersiniz.

Bu özü kabul ediş ve değeri fark edilmeyene yönelik farkındalık bireyin özgüvenini geliştirir. Artık performans sergilemek ya da yeni bir ortama girmek daha az stres yaratır. Hatalar ve kusurlar da hayatın bir parçası kabul edilir ve hata yapmaktan korku duyulmaz. Bu sayede topluluk içerisinde performans sergilemek; sunum yapmak, bir toplantıda söz almak, bir projede rol almak daha kolay hale gelir.

Mindfulness Bilinçli Farkındalık Eğitimi Almak İçin Bizimle İletişime Geçebilirsiniz

Mindulness bilinçli farkındalık yöntemiyle sosyal ilişkilerinizden, kariyerinize pek çok alanda daha mutlu ve başarılı olabilirsiniz. Anda kalmakta güçlük yaşıyor, kendinizi sıklıkla geleceğe ya da geçmişe odaklı duygu ve düşünceler içerisinde buluyor olabilirsiniz. Dikkatinizi toplamakta, zamanı yönetmekte, iyi bir dinleyici olmakta güçlük yaşayabilirsiniz. Tüm bu zorluklar ve yol açtığı diğer olumsuzluklar nedeniyle başarısızlık yaşıyor, potansiyelinizi açığa çıkaramıyor olabilirsiniz.

Mindfulness yöntemiyle tüm bu zorlukları aşmanızda Aba psikolojiden destek alabilirsiniz. Uyguladığımız farklı test ve envanterlerle ilgi, beceri ve yetkinlik alanlarınızı belirleyebilir, kariyerinize yön verebilirsiniz. Mindfulness Bilinçli farkındalık eğitiminin yanı sıra stratejik yetenek yönetimi ile kariyer danışmanlığı hizmetimizden de faydalanabilirsiniz.

 

Read More

Mindfulness yani bilinçli farkındalık tekniği ile akademik hayatta başarılı olabilirsiniz. Mindfulness eğitimi aracılığı ile öğrenciler akademik hayatta karşılaşabilecekleri güçlüklere karşı başa çıkma becerilerini geliştirirler. Sınava hazırlık sürecinde yaşadıkları kaygıyı azaltabilir, stresi yönetebilirler. Dikkati odaklamakta ya da sürdürmekte güçlük yaşayan bireyler tekniklerle dikkat üzerinde daha fazla kontrol sağlayabilirler.

Mindfulness eğitimi ile duygu ve düşünceleriniz üzerindeki kontrolünüzü geliştirebilirsiniz. Bu sayede olumsuz duygu ve düşüncelerinizin motivasyonunuzu düşürmesine, performansınızı engellemesine izin vermeden ilerleyebilirsiniz. Lise ve üniversite yılları ergen ve genç yetişkinler için oldukça önemli yaşam dönemleridir. Bireyleşme, kariyerini belirleme, kendini keşfetme bu dönemin önemli görevleridir. Genç bu dönemde aileden ayrışarak birey olma yolunda büyük adımlar atar. Kendi sosyal ağını, bağlantılarını kurar.

Artık genç, ailesinden bağımsız olarak kendi karakteri, bilgisi, tecrübesi ve idealleriyle kabul gören bir birey haline gelir. Kendi kararları, sorumlulukları ve hedefleri vardır. Dolayısıyla bu dönem gelecek kaygısının, belirsizliğin, risklerin ve mücadelenin yoğun olduğu bir dönemdir. Bu dönemde olumsuzluklarla karşılaşmamız da olağandır. Başarısızlıklar, hayal kırıklıkları yaşayabiliriz. Mindfulness eğitimi ile bilinçli farkındalık çalışmaları bireyin ruhsal dengesini sağlamasına yardımcı oluyor.

Eğitim içerisinde öğrenilen uygulamalara yönelik pratik kazanıldığında bireyin üzerindeki psikolojik baskı ve kaygı azalıyor. Bu sayede açığa çıkabilecek ani duygusal tepkiler azalıyor.

Anda kalabilme becerisi geliştikçe zaman daha değerli hale geliyor. Zaman yönetimini engelleyen duygu ve düşünceler fark ediliyor. Dolayısıyla zamanı organize etmek kolaylaşıyor ve zaman baskısı, erteleme davranışı ortadan kalkıyor. Zaman üzerindeki denetim kişinin kolay organize olmasını, işlerini zamanında yetiştirmesini, zamanı daha efektif kullanmasını sağlıyor.

Mindfulness: Bilinçli Farkındalık Egzersizleri ile Odaklanma ve Dikkati Sürdürme Becerisi Gelişiyor

Mindfulness aracılığı ile yaşadığınız an da kalmanız kolaylaşır. Bu tekniği düzenli olarak kullanan bireyler geçmiş ya da gelecek odaklı duygu, düşünce ve davranışlarında azalma olduğunu iletmektedir. Ayrıca bu teknik bireyin dikkat süresini ve konsantrasyonunu da arttırmaktadır. Gün içerisinde dikkatinizi vermekte zorlandığınız, başka duygu ve düşüncelerle sıklıkla bölündüğünüz durumlarda dikkat önemlidir.

Özelliklede öğrencilik döneminde dikkatin önemi artıyor. Sınava hazırlık sürecinde öğrenciler yoğun bir çalışma temposuna giriyor. Okul dersleri, ders sonrası etüdler, deneme sınavları derken bu dönemde bilgi yüklemesi yaşıyoruz. Bilginin fark edilmesi, doğru işlenmesi ve ihtiyaç anında hatırlanabilmesi için ise dikkate ihtiyaç duyuyoruz. Sınavda uzun paragraf sorularını okumak kadar, anlamak ve hızlı yorumlayabilmek gerekiyor.

Bu süreçte de yine zaman kaybetmemek için odaklanma becerisine ve dikkati sürdürmeye ihtiyaç var. Dikkatin önemi sınava hazırlanmakla da bitmiyor. Üniversite eğitiminde, mesleğinizi belirleyecek alanda ihtisas yaparken bilgiyi kaynağından doğru edinmek gerekiyor. Dersleri etkin dinlemek, derse katılmak ve üzerine pratik yapabilmek gerekiyor. Hele ki okuduğunuz bölüm kitaplardan bilgi edinerek açığınızı kapatabileceğiniz bir bölüm değilse dikkatin önemi daha da artıyor.

Dikkatimizin kolayca bölünmesi işimizdeki verimliliği, iletişimlerimizin kalitesini ya da öğrenmemizi güçleştirir. Dolayısıyla gerek sosyal ilişkilerde gerekse eğitimde ve iş hayatında dikkati verme ve sürdürme önemli bir beceridir. Mindfulness yani bilinçli farkındalık çalışmaları bireyin dikkatini geliştirmesini sağlamaktadır. Çünkü mindfulness zihne gelen diğer duygu ve düşünceleri dışarıda bırakıp odaklanılan duygu ve düşünceye yoğunlaşmayı sağlar.

Stresle Başa Çıkmak Kolaylaşıyor, Kaygı Azalıyor

Mindfulness egzersizlerini düzenli olarak kullanmak stres hormonu olan kortizon üretimini de azaltıyor. Kaygı, yorgunluk, gerginlik, fiziksel ağrı hissini azaltıyor. Akademik hayat içerisinde pek çok öğrencinin temel kaygısı geleceğe yönelik belirsizlik oluyor. Eğitimimi başarıyla tamamlayabilecek miyim? Doğru mesleğe yönelebilecek miyim? Mesleğimde başarılı ve mutlu olacak mıyım? İş bulabilecek miyim? Bu kaygıların her biri bireyi anda olmaktan uzaklaştırıyor.

Geleceğe yönelik soru işaretleri bugünü yaşamayı, bu anın tadına varmayı zorlaştırıyor. Bugünü ıskalıyoruz. Geleceğin kaygısı, bugün yaşanması gereken anları geleceğe ötelemeye neden oluyor. Mindfulness eğitimi ile geliştirilecek bilinçli farkındalık becerisi bireye anda kalmayı, duygu, düşünce ve olayları nazikçe kabul etmeyi öğretiyor. Nefese, duyulara ya da duygu ve düşüncelere odaklanan birey bu sayede sakinleşiyor.

Nefes alıp vermek gibi zihne gelen duygu ve düşüncelerde gelir ve giderler. Her gelen duygu ve düşünce kabul edilir, objektif ve yargısız değerlendirilip uğurlanır. Yerine istendiği taktirde daha olumlu ve yapıcı duygu ve düşünceler gelebilir. Bu farkındalık bireyi rahatlatır. Duygu ve düşüncelere karşı hoşgörü gelişir. Yargı azalır. Sonucunda zihin rahatlar, beden rahatlar. Stres ve kaygı bu sayede azalır.

Gün içerisinde bu tekniklerin birkaçını denemek, daha etkili bir eğitim ve yaşam dengesi kurmanızı sağlıyor. Üstelik mindfulness egzersizleri için özel mekanlara, ekipmanlara ya da belli başlı bir süreye ihtiyacınız yok. Günün her anı, her ortamda ve herhangi bir ekipmana ihtiyaç duymaksızın kolayca yapabilirsiniz.

Mindfulness: Bilinçli Farkındalık Egzersizleri ile Olumsuz Duygu ve Düşünceler Üzerinde Kontrol Gelişiyor, Motivasyon Artıyor

Bilinçli farkındalık duygu, düşünce ve davranışlara önyargısız, objektif şekilde bakabilmenizi kolaylaştırır. Bu teknik geliştirildiğinde kişinin duygu, düşünce ve davranışları üzerindeki farkındalığı ve özdenetimi artar. Dolayısıyla kişinin performansını düşüren, motivasyonunu kıran olumsuz duygu ve düşüncelerle de daha kolay başa çıkılabilir.

Duygularımıza eşlik eden düşüncelerimizdir. Çoğunlukla bir düşünce duyguyu getirir açığa çıkan duygu daha güçlü bir düşünceyi çağrıştırır ve daha güçlü bir duygu açığa çıkar. Bu duygular bedende farklı duyumsamalara neden olur. Nabızda artış, terleme, titreme gibi. “Başarısız olacağım düşüncesi” olumsuz duyguları tetikler kişiye rahatsızlık veren bu duygular “yetersizim, yeterince iyi öğrenemiyorum, anlamıyorum, yapamıyorum” gibi artarak tekrar eden yeni düşünceleri getirir.

Bu düşünceler daha güçlü duyguları doğurur. Sonucunda çarpıntı, terleme, titreme, kızarma, nefes darlığı gibi fizyolojik belirtiler açığa çıkar. Böyle bir durumda duygularınız üzerinde bilinçli farkındalık geliştirmek için kendinize şu 3 soruyu sorabilirsiniz:

  • Şu an ne düşünüyorum?
  • Bedenimde ne hissediyorum?
  • Bu duygu beni hangi davranışa yönlendiriyor?

Bu sorular mevcut duyguyu tanımanızı ve duygunuz üzerinde farkındalık geliştirmenizi sağlar.

Düşünceleri yönelik bilinçli farkındalık geliştirmek için ise iç sesinize ve size ne söylediğinize odaklanmalısınız. Nasıl ki başkalarının söylediklerini duymak için onları dinlemek gerekiyor. Kendi iç sesinizi duymak için de dinlemeniz gerekir. İç sesiniz size ne diyor? Zihninize gelen düşünceler ne? İç sesinizin fısıldadığı mesajları bir yere not edebilirsiniz. Bu mesajları yargısız, objektif şekilde dinlemelisiniz.

Bu mesajlar ne kadar gerçek? ne kadar sizi temsil ediyor? Bu mesajları başkalarıyla paylaşsanız doğruluğunu desteklerler mi? İç sesiniz diğerlerinin düşünceleriyle uyumlu mu? Bugün iç sesinizin size “başarısızım” dediğini duyduysanız objektif değerlendirdiğinizde bu ne kadar gerçeği temsil ediyor. Öğretmeniniz, arkadaşlarınız ya da ailenizde bu düşüncenizi destekliyor mu? Yoksa kendinize farkında olmadan haksızlık mı ediyorsunuz?

Kendinizi, emeğinizi yeterince taktir etmiyor olabilirsiniz. Mevcut performansınızı alkışlamayı ihmal ediyor, çok daha iyisine ulaşmak için kendinizi zorluyor olabilirsiniz. Ancak başarı için verdiğiniz emek kadar, motivasyonunuzu sağlamak için de emek vermelisiniz.

Mindfulness: Bilinçli Farkındalık ile Özgüven Gelişiyor

Fiziksel bir rahatsızlığımız ya da bedenimizde bizi mutsuz eden bir değişiklik olmadıkça bedenimizin farkında olmayız. Daha çok bedenimize yönelik aksamaları ya da kusurları fark ederiz. Özelliklede ergenlik dönemi bedeninizden hoşnut olmadığınız, güzellik algınızın ön planda olduğu bir dönem haline gelebilir.

Bu dönemde yüzünüzde çıkan bir sivilceden, boyunuzdan ya da kilonuzdan hoşnutsuz olabilirsiniz. Tüm bakışların size yöneldiğini ve dikkatlerin üzerinizde olduğunu dolayısıyla da en ufak bir kusurun başkalarınca fark edileceğini düşünebilirsiniz. Oysa sahip olduğumuz beden sayısız beceri ve işleve sahiptir. Bu işlevlerin değerini ise çoğunlukla mahrum kaldığımızda fark ederiz.

Mindfulness eğitimi ile bilinçli farkındalık becerisi geliştirdiğinizde bedeninizi, fiziksel özelliklerinizi zarafetle kabul edersiniz. Kendinizi görünüşünüzle, olduğunuz halinizle sever, biricik olduğunuzu ve öz değerinizi fark edersiniz. Kusurlara yönelmektense, sahip olduklarınıza şükreder, minnet duyar ve teşekkür edersiniz.

Bu özü kabul ediş ve değeri fark edilmeyene yönelik farkındalık bireyin özgüvenini geliştirir. Artık performans sergilemek ya da yeni bir ortama girmek daha az stres yaratır. Hatalar ve kusurlar da hayatın bir parçası kabul edilir ve hata yapmaktan korku duyulmaz.

Mindfulness Bilinçli Farkındalık Eğitimi Almak İçin Bizimle İletişime Geçebilirsiniz

Aba Psikoloji olarak, mindfulness yöntemiyle danışanlarımızın dikkat dağıtıcı ve işlevsiz unsurları dikkat dışı bırakarak içinde olunan yer ve zamana odaklanmasına yardımcı oluyoruz. Öğrenmeyle ilgili en önemli ve ilgi çekici kısımlar, dünyayı etkileyici hale getiren, kendine güveni ve kişisel gelişimi teşvik eden parçalardan oluşur. İşte mindfulness yöntemiyle bu parçaların izini sürüyoruz.

Mindfulness :Bilinçli farkındalık yöntemiyle gerçekleştirilen meditasyon çalışmalarının öğrenme sürecindeki bireylere en büyük katkıları, edinilen bilgiyi kalıcı hale getirmesi ve odaklanma becerisini geliştirmesi. Aba Psikoloji’de öncelik verdiğimiz bu yöntem, duygusal dengeyi destekleyerek odaklanma ve motivasyona dayalı öğrenme sürecine direkt fayda sağlar.

Read More

Kendini tanıma, psikolojide karşımıza çıkan bir kavramdır. Kendini tanıma süreci, öz farkındalık ve öz-bilinç kavramlarıyla ilişkilendirilebilir. Bireyin kendini tanıması kendini gerçekleştirmesinin de ilk adımı olarak görülür. Aynı zamanda benlik kavramının da bir bileşeni olarak kabul edilebilir. Benlik, öz varlık, bir bireyi diğer bireylerden ayıran temel unsur ya da kendilik şeklinde tanımlanabilir. Benlik kavramı, bilişsel, yönetici ve duygusal benlik olmak üzere üç ana konu etrafında şekillenir. Kendini tanımanın daha çok bilişsel benlik ile ilgili olduğu düşünülmektedir. Bilişsel benlik hem fiziksel betimlemeleri hem de kişilik, değerler ve inançları kapsar.

Farkında Olma İhtiyacı Bireyleri Kendini Tanıma Arayışına Yönlendirir

Bireyler süreç içinde kendileri hakkında verilere ulaşma, farkında olma ve yorumlama ihtiyacı hissederler. Bu sebeple kendini tanıma arayışına girerler. Kendini geliştirme ihtiyacı, doğruluk ve tutarlılık, bireyi bu süreçlere yönlendiren üç temel güdü olarak kabul edilir.

Birçok kültürde öz değer kavramı bireyin kendisini yetenekli, başarılı ve diğer bireylerden farklı hissetmesiyle ilişkilendirilir. Bu nedenle bireyler kendini geliştirme ihtiyacı hisseder. Bu durum, bireylerin olumlu duygusal süreçleri yaşama ve olumsuz duygusal süreçlerin önüne geçebilme isteğiyle de açıklanabilir.

Kendini Doğrulama Teorisi

Doğruluk ve tutarlılık kavramları da kendini tanıma ile doğrudan ilişkilidir. Her iki kavram da öz değer duygusunu önemli oranda arttırmaktadır. Bu durum kendini doğrulama teorisi ile açıklanmıştır. Kendini doğrulama teorisi Texas Austin Üniversitesi’nde görev alan William Swann tarafından 1983 yılında geliştirilmiştir. Teoriye göre; bireyler kendileri hakkında bir kez fikir geliştirir ve bu fikre eşlik eden bilgileri doğrulamaya çalışırlar. Diğer bireylerin, söz konusu bireyi kendisini gördüğü şekilde görmesi daha rahat ve güvende hissetmesine neden olur. Böylelikle sosyal ilişkilerin daha sorunsuz yürütülebileceğine inanılır.

Mindfullnes (Bilinçli Farkındalık)

Bireyin deneyimlerini ve hedeflerini doğru biçimde şekillendirmesi ve nihayetinde kendini gerçekleştirebilmesi ancak kendini tanımasıyla mümkün olabilir. Akademik başarı ve kariyer başarısı da doğrudan bu kavramla ilişkilidir. Bireyin kendini tanıyabilmesi noktasında yardımcı olabilecek yollardan biri de mindfulness yani bilinçli farkındalıktır. Bilinçli farkındalık, yaşanılan anın farkına varılmasına yardımcı olan bir yöntemdir. An içinde var olmak, duygu ve düşünceleri yargılayıcı olmayan bir tavırla algılamayı temel alan bu yöntem bireyin kendini tanıması noktasında da son derece etkilidir. Kişisel gelişim anlamında da bireye katkı sunan mindfulness tepkileri kontrol etme, planlı ve tutarlı davranma, öz farkındalık ve sorumluluk alma noktalarında da bireye yardımcıdır.

Kendini tanıma ve bilinçli farkındalık kavramları hakkında daha detaylı bilgi almak için aba psikoloji web sitesini ziyaret edebilirsiniz. Sorularınız varsa ya da desteğe ihtiyaç duduyorsanız bizimle iletişime geçebilirsiniz. Psikolojiye dair daha fazla içeriğe ulaşmak için aba psikoloji ve Doç. Dr. Gamze Sart’ın YouTube kanallarına abone olabilirsiniz.

Read More

Dilimize bilinçli farkındalık olarak geçen Mindfulness kavramı, içinde bulunduğumuz anda gerçekleşen olaylara ve düşüncelere odaklanmak ve bu farkındalıkla olanı olduğu gibi kabul etmek anlamına gelir. Zihinden geçen düşünceleri görmek ve yargılamadan, tepki vermeden onlarla kalabilmek mindfulness eğitiminin temel amacıdır. Bu şekilde bakıldığında mindfulness eğitiminin iki boyutu olduğunu söyleyebiliriz. İlk aşama mevcut anın içindeki duyguları ve düşünceleri keşfetmek iken, ikinci aşamada fark ettiğimiz bu olguları kabullenerek onlara önyargısız tepki verebilmektir. Bu sebeple mindfulness eğitimi bilinçli farkındalık olarak açıklanır.

Mindfulness Eğitimi ile İç Huzurunuzu Koruyun!

Mindfulness kavramsal olarak açıklanabilse de daha çok deneyimsel bir olgudur. Çoğu insan günlük yaşantısında nasıl mental olarak daha sağlıklı hareket edeceğini bilir ancak uygulamada yeterli başarıyı gösteremez. Mindfulness insanın doğuştan sahip olduğu ancak sürekli düşünen zihinler sebebiyle zayıflamış olan bir yetenektir. Mindfulness eğitimi, bu yeteneğin çeşitli çalışma ve pratiklerle yeniden güçlendirilmesini sağlar. Tıpkı vücudumuzdaki bir kasın geliştirilmesi gibi mindfulness eğitimi ile güçlenen zihinler günlük hayatta olaylara ve durumlara karşı netlik kazanır. Böylece günlük yaşantımızı sürdürürken hayattaki amacımızı ve bizi etkileyebilecek derin olayları yakalama şansı elde ederiz. Bu sayede stresli durumları kontrol altına alabilir, zorluklar karşısında daha güçlü bir şekilde durarak huzurumuzu koruyabiliriz.

Stresli Anlar Nasıl Yönetilir?

Yapılan pratiklerle güçlenen mindfulness yeteneği sayesinde o anın içinde olma gücüyle zorluklarla daha iyi başa çıkabilirsiniz. Bitirmeye çalıştığınız bir işiniz olduğunu aynı zamanda bu işten sonra söz verdiğiniz arkadaşınızla buluşmaya gideceğinizi hayal edin. Zihniniz çabaladığınız bu iş, arkadaşınıza yetişmeye çalışma düşüncesi ve bunlardan belki daha küçük ama dikkat dağıtıcı birçok unsur arasında gidip geliyor. Mindfulness pratikleri size, bütün bunlara stresle negatif tepki vermektense o an içinde bulunduğunuz işe ve duruma odaklanmanız gerektiğini hatırlatıyor. Vücudunuzdaki stresin yarattığı kas kasılmaları ve nefes düzensizliği gibi fizyolojik etkilerden ziyade durumlara odaklanmanızı ve kontrolü elinize almanızı sağlıyor. Durumu kabulleniyor, fiziksel ve mental anlamda daha rahat bir kişiliğe bürünerek deneyiminizi yaşıyorsunuz. Dikkatinizi stresten alıp yeniden nefesinize, düşüncelerinize ve hislerinize yöneltiyorsunuz.

Herkes için Mindfulness!

Mindfulness eğitimi yalnızca günlük yaşamın stresini yönetmek isteyen kişiler için değil, farklı durumlardaki birçok insan için yararlı bir eğitimdir. Mindfulness alanında yapılan çalışmalar ve pratikler için kanser hastalarıyla, tükenmişlik sendromu yaşayan insanlarla, depresyon deneyimlemiş stabil durumdaki insanlarla, otistik çocuklarla ya da bağımlılarla çalışılmıştır. Ana sınıflarında, ergenlikte, erişkinlikte ve ebeveynlik, ilişki gibi birçok durumda Mindfulness temelli eğitim programları uygulanmaktadır. Bireyin dışarıdan bir desteğe ihtiyaç duymaksızın kendi kendisine yardım edebilmesi yaşamsal bir önem taşıdığından, bu farklı grupların her biri için mindfulness eğitimi büyük önem taşıyor.

Read More

Meditasyon yapmaya başlayan kişilerin çoğu, maymun zihin denen sürekli, hiperaktif ve kendi kendini yıkıcı düşüncelerden kurtulmayı hedefler. Diğer taraftan gerçek şu ki, meditasyon zihinsel ve duygusal kargaşaları yok etmez. Daha ziyade, deneyimlerimizle iç içe olmamızı sağlayan mekanı ve yumuşaklığı geliştirir. Böylece duygu ve düşüncelerimizin çağlayanıyla oldukça farklı bir şekilde ilişkileniriz.

Bu yazıda bahsedeceğimiz mindfulness uygulaması, özellikle duygusal karışıklık ve acıyı hafifletmek için tasarlanmıştır. Olumsuz ya da rahatsız edici bir duygu ortaya çıktığında, bir an durum aşağıdaki dört adımı kendinize hatırlatın. Bir şeylerin değiştiğini göreceksiniz.

Tanıma

Ne yaşadığımızı bilmedikçe, yaşadığımız duyguyla başa çıkmak neredeyse imkansızdır. Yani, ilk adım ne olup bittiğini fark etmektir. Sizi rahatsız eden bir sohbeti ele alalım. Rahatsız oluyorsanız bunu yok saymak yerine, hissettiğiniz duyguya daha yakından bakın. Bu duyguyla tanışmaya çalışın. Hissiniz öfke olabilir mi? Öfkeli olmak size nasıl hissettiriyor? Mindfulness pratiği burada başlıyor.

Kabul etme

İkinci adım, birincinin uzantısıdır. Bu hissi kabul edin ve orada olmasına izin verin. Diğer bir deyişle, kendinizi bu duyguyu hissetme izni verin. Hissettiğiniz duygu için kendinize kızdığınız zaman başarıya ulaşma gücünüzün olmadığını kendinize sürekli söylemiş olursunuz. Ancak düşünceleriniz, karakteriniz değildir. Onları evinize gelen misafirler gibi düşünün. Onları selamlayın, içeri kabul edin ve izleyin.

mindfulness

Hislerinizi kötü ve yanlış olarak değerlendirmek yerine, acı verici olarak adlandırmak yeterlidir. Bu özsevginin oluşması için gerekli altyapıyı sağlar. Çünkü böylece herhangi bir duygunuz bastırılması gereken bir düşmana dönüşmemiş olur.

Araştırma

Artık açıklık ve merak duygusuyla sorular sormaya ve keşfetmeye başlıyorsunuz. Bu, takıntı veya suçlamadan çok daha farklıdır. Büyük bir hızla tetikleyicilere öfkelenmek yerine, duygunun kendini araştırmak gerekir. Merak ve duyguya yakınlık büyük oranda özgürlük verir. Hissettiğiniz duygunun nasıl ortaya çıktığını araştırın. Duygular aslında çeşitli ipliklerden dokunmuş karmaşık dokulardır. Örneğin, öfkenizin içinde üzüntü, çaresizlik veya korku olabilir.

TanımlamaMA

Son adımda, duygularınız üzerinden kendinizi tanımlamamayı öğrenmeniz gerekiyor. Belli durumlarda ve belli kişilere karşı öfkeli olmanız, sizi öfkeli bir insan yapmaz. Kendinize belli zamanlarda öfkelenme izni vermeniz, her zaman ve her koşulda öfkeli olduğunuz anlamına gelmez. Bu sonunda kendinize olan sevginizi unutmanıza sebep olabilir. Bunun yerine duygularınızın ortaya çıkışını, derinliğini, içeriğini görerek duyguyu kendi başına ele almanızda fayda var.

Read More

Öğretmenler için çok sayıda dikkat dağıtıcı konuşma ve hareketin bulunduğu bir ortamda mesleğini sürdürmek zor bir göreve dönüşebilir. Bu nedenle aslında, genel olarak öğrencilere yönelik olarak önerilen mindfulness öğretmenler için de hayatı değiştiren bir yönteme olarak karşımıza çıkıyor.

Öğretmenliğin, keyifli olduğu kadar stresli olduğuna şüphe yok. Bu günlük işin seyrinden kaynaklanabileceği gibi, zaman zaman baş etmesi zor durumlarla da karşılaşılmasından kaynaklanıyor. Bedeni ve zihni nefes ve hareket ile rahatlatarak, duyguları kontrol etmeye yardımcı olan mindfulness, tüm dünyada öğretmenlere öneriliyor. Çünkü aktif dinleme ve diğer öğretmenlerle, ebeveynlerle ya da öğrencilerle kurulan iletişimin ideal şekilde kurulmasını sağlıyor.

Farklı kültürlerden ve aile yapılarından gelen çocukların bir odada bir araya geldiği bir ortamda odaklanmayı sağlamak için mindfulness önemli ölçüde yol gösterici. Aynı anda farklı özellikler taşıyan bir kitleye hitap etmenin zorluklarını yönetebilmek için, öğretmenlerin kendi duygularını da anlık olarak yönetebilmesi gerekiyor.

ogretmen-mindfulness

Doğru zamanda doğru yönlendirme için: mindfulness

Öğrencilerin kendi arasında yaşanan istenmeyen olayların yanı sıra dersin akışında gerçekleştirilmesi gereken değişiklikleri yönlendirmek bu yöntem ile kolaylaşabilir. Çocuklarla sürekli birebir iletişimde olan öğretmenlerin, kendi hayatlarında yaşadıkları duygusal iniş çıkışlar da düşünüldüğünde kendi duygularını kontrol etmeyi öğrenmesi büyük önem taşıyor.

Her öğretmenin, gerçek anlamda sinirlerini yıpratan ve pozitif yaklaşımda bulunmakta zorlandığı durumlar olmuştur. Bir rol model olarak önemli bir görevi sürdüren öğretmenlerin, pozitif ve üretken olabilmesi zaman zaman zorlaşır. Diğer taraftan bazı öğrencilerin sosyal becerileri zayıf olabilir ve bu öğrenciyle bağ kurmak özel bir çaba gerektirebilir. Böyle zamanlar için mindfulness, öğretmenlerin hayatını kolaylaştırır.

Üstelik kendi duygularını yönetmeyi bilen bir öğretmen, çocuklara duygularıyla nasıl baş edeceklerini çok daha iyi öğretir. Öğretmenlerin tek görevi, teorik bilgileri aktarmak değil, aynı zamanda öğrencileri hayata hazırlamaktır. Mindfulness yöntemini uygulayan bir öğretmen, çocukları hayata hazırlamada da uygulamayanlara göre daha başarılı olacaktır.

Mindfulness hakkında bilgi ve deneyim sahibi bir kişi, olumsuz durumlarla çok daha iyi baş edebilir. Karşısındaki kişinin içinde bulunduğu durumla baş edemediğini fark ettiğinde, çok daha etkin şekilde destek verebilir.

Read More

Daha mutlu bir dünya mümkün mü? Bu soru pek çok kişinin aklını kurcalayadursun, UC Berkeley’in Greater Good Magazine’i mutluluk sırlarını uzmanlara sordu. Bilimsel temellere dayanan mutluluk pratiklerini anlatan bilim insanları ve araştırmacıların verdikleri yanıtlar, mutluluğun pek çok yolu olduğunu bize gösteriyor.

Jane Dutton, Michigan Üniversitesi’nde işletme ve psikoloji profesörü:

En sevdiğim araştırma temelli mutluluk pratiğim, gün boyunca diğer insanlarla yaptığım yüksek kaliteli bağlantılara karşı tetikte olmaktır. Bir yabancı olsa bile, etkileşimde canlılık ve yaşam belirtisi hissettiğimde yüksek kaliteli bir bağlantı olduğunu hissediyorum. Benim uygulamam, içimde beni güçlendiren vitaminler gibi çalışan bu bağlantıları farketmek, tatmak, detaylandırmak ve hatırlamak.

Laurie Santos, Yale Üniversitesi’nde psikoloji ve bilişsel bilim profesörü:

Şefkat meditasyonu. Bu meditasyon türünü diğer, nefes tabanlı meditasyonlardan çok daha kolay buluyorum ve ne zaman beni nasıl dengeli hissettirdiğini fark etsem şaşırıyorum. Ayrıca bu uygulamanın insanlarla etkileşimlerimde ve kendi zayıf yönlerime karşı sabrımdaki etkilerini de görmeyi çok seviyorum.

Judson Brewer, Massachusetts Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde doçent:

Şefkat! Bu pratiğin ne kadar tatlı olduğunu fark etmek yıllarımı aldı. Psikiyatri uzmanlık eğitimim sırasında, tam anlamıyla iş başındayken öğrendim: Bisikletle işe giderken önüme çıkan şoförlere nezaket göstererek başladım ve hastaneye gittiğimde, bu şoförlere öfkeli olmak yerine, huzurlu ve mutlu olduğumu keşfettim. Hayatı değiştiren uygulama.

Kristin Layous, East Bay, California State Üniversitesi’nde psikoloji profesörü:

Memnuniyet pratikleri. Memnuniyet ifadeleri çok etkili olabilir, ama aynı zamanda hayatınızda neyin iyi olduğuna dair not almanın oldukça güçlü olduğunu düşünüyorum (mutluluk saymak gibi). Ben mutluluklarımın bir günlüğünü tutmuyorum, ama bazen aklım karıştığında ya da negatif yönde ilerlediğinde, hayatımdaki güzel şeylere yeniden odaklanmaya çalışıyorum ve bu da benim kötü tarafta kalmamama yardımcı oluyor.

mutluluğun sırrı

Elizabeth Dunn, British Columbia Üniversitesi’nde psikoloji profesörü:

Egzersiz. Gerçekten meşgul olsam bile, koşmak, yüzmek, bisiklete binmek veya yoga yapmak için her gün bir saatimi ayırırım. İlgili araştırmaları okumanın yanı sıra, kendi ruh halimi izledim ve bu uygulamanın benim mutluluğum için büyük bir fark yarattığını keşfettim.

Hedy Kober, Yale Üniversitesi’nde psikiyatri ve psikoloji profesörü:

Meditasyon, memnuniyet, fiziksel egzersiz. Birlikte, beni esnek ve güçlü tutarlar. Zihnimi açık, kalbimi açık ve vücudumu etkin tutuyorlar.

Michael Norton, Harvard Business School’da işletme yönetimi profesörü:

Chris Hsee’nin aşırı edinim konusundaki araştırmaları, zevk almayı unutacak kadar birikime saplantılı olduğumuzu gösteriyor. Çoğu zaman bunu aklımda tutuyorum ve yaşamda biriktirme değer olanın ne olduğunu ve ne olmadığını düşünüyorum.

Tim Kasser, Knox Kolej’de psikoloji profesörü:

Araştırmalar kişisel gelişim, bağlılık ve toplum duygusu için içsel hedefleri takip eden insanların para, görüntü ve statü için dışsal hedeflere odaklananlardan daha sağlıklı olduğunu gösteriyor. Bu yüzden piyano çalmak, bahçede çalışmak, eşimle ve çocuklarla sohbet etmek, gönüllülük yapmak gibi şeylere daha çok ve alışveriş yapmaya veya diğer insanların hakkımda ne düşündükleri konusunda endişelenmeye daha az zaman ayırıyorum.

Read More