Çocuklar neden oyun oynarlar?

Çocuklar oyun oynarken boş zamanlarını geçirir ve eğlenirler. Bir çok kişi tarafından oyun oynamalarının başka hiçbir işlevi yok gibi görünebilir fakat durum farklı. Oyun oynamak dünyayı öğrenmeleri ve beyin gelişimleri için oldukça önemlidir. Oyun onlar için gerçek hayatın bir simülasyonudur. Özetle gerçek hayatta işlerine yarayacak günlük bilgiler oyun yoluyla pekiştirilerek öğrenilmektedir.

Beyni çalıştıran oyunların kazandırdığı bazı yetenekler:

  • Analitik düşünme
  • Anlama
  • Kavramsal öğrenme
  • Yaratıcılık
  • Problem çözme yeteneği
  • Kritik düşünme
  • Dili kullanma da ve algılamada gelişim

Çocuğun oyun oynamasında yaşın bir önemi var mı?

Çocuğunuzun yaşı oynanan oyunlar konusunda belirleyici olacaktır. Her oyun her yaş için uygun değildir. Çocuğunuzun yaşını ve gelişimsel sürecini göz önünde bulundurmak önemlidir.

İşte uygun oyun yaş aralıklarını belirterek önerdiğimiz zeka geliştirici oyunlar:

1. Blok ve Lego Oyunları

(2 yaş ve üzeri için uygundur)

Herkes tarafından bilinen  klasikleşmiş bir oyundur Lego ve bloklarla oynamak. Bu basit görünen oyuncağın aslında çocuğunuzun zeka gelişimine ne kadar çok katkı sağladığını biliyor muydunuz?

Renkleri tanımak, cisimlerin büyüklüklerini ve küçüklüklerini öğrenmek ve yaratıcılığı yüksek oranda geliştirecektir.

2-4 yaş aralığındaki çocuklar için sadece renkleri eşleştirme ve dizme gibi oyunlar oynamanız bile büyük fayda sağlar. Hem çocuğunuzun motor becerisi gelişir hem de renkleri öğrenmiş olacaktır. Yaş büyüdükçe yine bloklar ve lego yoluyla daha yaratıcı ve kompleks oyunlara geçilebilir.

2.Simon Diyor Ki… Oyunu

(5-12 yaş için uygundur)

 Simon diyor ki… bir Simon seçilerek odadakilere komutlar verildiğinde odadakilerin bu komutları uyguladığı oyundur. Sırayla herkes Simon olur.

Çocuğunuzun dil becerisini yüksek oranda geliştirecek bir oyundur. Hem cümle kurma da hem de verilen cümleyi çabuk algılayıp kavrama da büyük gelişim sağlayacak bir oyun türüdür.

Ayrıca hep birlikte, ailecek oynamanız çocuğunuzla  iletişiminizi kuvvetlendirecektir!

3.Puzzle

(2 yaş ve üzeri için uygundur)

Yalnızca çocukların değil herkesin zekasını geliştirdiği bilimsel olarak kanıtlanmış puzzle!

Çocuğunuzun görsel algısını, problem çözme yetisini, bilişsel becerilerini geliştirecektir.

Hafife almayın satranç gibi zekayı yüksek oranda çalıştıran aktivitenin basitleştirilmiş versiyonu gibidir. 8 yaşa kadar puzzle ile oynayan çocukların 8 yaşından sonra satrançla tanışması zihin gelişimine oldukça büyük katkılar sağlayacaktır.

4.Engel Aşma Oyunu

(2 yaş ve üzeri için uygundur)

Engel aşma oyunu ev içerisinde basit engeller kurarak yapılacağı gibi daha kompleks hale de dönüştürülebilir. Yastıkların üstünden atlamaktan tutun yere çizilen bir çizginin üzerinde yürümeye kadar bir çok alternatif engel yaratılabilir.

Çocuğunuzun kaba motor, motor planlama, görsel algılama, problem çözme ve kritik düşünme becerilerini geliştirecektir.

2-5 yaş arası daha basit engeller kullanırken 5 yaşın üzerindeki çocuklar için daha yaratıcı hatta parkurlar kurarak oyun oynanabilir.

5.Filler Asla Unutmaz – Hafıza Oyunu

(5-12 yaş için uygundur)

“ Tatile gidiyorum yanıma …. aldım.”

“Masanın üzerinde … var.”

Gibi içinde obje geçen cümleler kurun. Objenin olduğu yeri boşluk bırakın ve sizden sonraki kişinin noktalı kısmı tamamlamasını isteyin. Herkes bir öncekilerin de söylediklerini sırayla tekrar ettikten sonra kendi objesini sona eklemeli.

Topluca oynanan hem eğlenceli, hem yaratıcı hem de hafızayı geliştiren bir oyun. Hem de istediğiniz her yerde oynayabilirsiniz!

6.Bilgisayar Oyunlarına Alternatif

Bilgisayarla oynamak faydalı olmakla birlikte kontrol altına alınmadığında bağımlılık yaratan ve zeka gerilemesine sebep olmaktadır. Fakat kabul etmeliyiz ki bilgisayar oyunları yeni çağ çocuklarının vazgeçilmezidir.

Aba Yayıncılığın bilgisayar oyunlarını yaratıcı ve faydalı hale getirmek için tasarlanmış Resmi Scratch Jr Kitabı’nı  sizlerle tanıştırmak isteriz.

Bu uygulama 4-6 yaş aralığındaki çocuğunuzun kodlama öğrenmesini sağlayacak! Ücretsiz olan uygulamayı kullanmak için el kitabından faydalanarak  çocuklara karakterleri hareket ettirmeyi, zıplatmayı, onlara şarkı söyletmeyi ve dans ettirmek için kod bloklarını birleştirerek programlamayı öğretebilirsiniz.

https://abayayin.com/ adresinden kitabı temin edebilirsiniz.

Daha fazla bilgi almak için YouTube videomuza göz atabilirsiniz.

 

Read More

Gelişen teknoloji ve her evde bulunan internet, bilgisayar, tablet gibi zamanın getirdiği ihtiyaçlar doğrultusunda kullandığımız aletlerin doğru kullanılması ve sorumlu ebeveynler olarak sağlıklı kullanılmasını çocuklarımıza öğretmemi gerekmektedir.

Çocukların en çok zaman geçirdiği sosyal medya sonrasında ise oyunlar gelmektedir. Hatta bazı çocuklar için oyunlar ilk sıradadır diyebiliriz. Bazı uzmanların yaptığı açıklamalarda gelişim sürecinde olan çocukların çok fazla oyun oynamasının beyin gelişimini olumsuz etkilediği savunurken aynı fikre katılan anne babalar da bu zamanı kayıp olarak görmektedir. Özellikle oynanan oyun kategorileri sıkı takip edilmelidir. Şiddet ve savaş oyunu içeren oyunların gelişim sürecinde bulunan çocukların şiddete eğilimi olabileceği söylenirken, geçirilen uzun zamanlar sonucu asosyal bir çocuk olarak bu zamanı geçirdiklerini de bir gerçektir. Aynı zamanda uzmanlar çocukların teknoloji ve oyunlarla zaman geçirmelerinin bir çok yararı olduğunu ve yaratıcılıklarını da geliştirdiğini öne sürmektedir. Bilgisayar oyunları çocukların geçirdiği zaman süresince beyin gelişimini desteklediğini ve daha sürreal düşünmelerine katkı sağlamaktadır. Uzmanların yaptıkları açıklamalar ise şöyledir; ‘Bilgisayar oyunları beyninizi değiştiriyor’. Video oyunları oynamak beynin fiziki yapısını; okumayı öğrenmek, piyanoyu çalmak veya bir harita kullanarak gezinmekle aynı şekilde değiştirir. Çok egzersiz yapmanın kasları geliştirdiği gibi, güçlü konsantrasyon ve dopamin gibi nörotransmitter dalgalanmaları, beyindeki sinirsel devreleri güçlendirir. ‘ Bu konuda iki ayrı düşünceye sahip olan uzmanların farklı araştırmalarını ve sonuçlarını inceleyebilirsiniz. Genel olarak çocukların üzerindeki olumlu ve olumsuz etkileri şu şekilde özetlenebilir.

Çocuklar Üzerindeki Olumlu Etkileri

  1. Koyduğu hedefe ilerleme ve azim: Çoğu oyunlar bilindiği gibi adım adım ilerlemelidir. Bu süreçte oyunlarla zaman geçiren birey istediği hedefe ulaşana kadar zaman geçirmesi gerçek hayatta da hedef koymak ve ona ulaşmak konusunda aslında tecrübelilerdir.
  2. Pratik Düşünme: Oyun oynayan birey oyun sırasında hızlı davranmak ve zaman kaybetmeme odaklı zaman geçirdiğinden hızlı düşünerek sonuca ulaşma konusunda kendini eğitmekte olup kendini bu yönde gerçek egzersizlerle geliştirmektedir. Özellikle savaş ve aksiyon oyunlarında stres altında karar verme ve doğru karar verme konusunda tecrübe eden beyin, gerçek hayatta da aynı hızda karar vermesine ve doğru kararı vermesi konusunda yardımcı olacaktır.
  3. Çoklu Hedeflerin Yönetilmesi: Strateji oyunlarında oyuncuların sahip olması gereken bir özelliktir. Verdiği kararların sonuçlarını düşünerek karar vermeli ve bir çok ihtimali düşünerek ilerlemesi gerekmektedir.
  4. Fiziksel Olarak El ve Göz Koordinasyonu: Çoğu oyunda ekranı takip ederken eller ile Mouse ve klavye kontrolü yapılması ve doğru hamleler yapması için doğru aksiyonlar alması gerekmektedir. Bu da bireyin fiziksel olarak koordinasyonunu geliştiren bir aktivitedir.
  5. Mantık Kullanarak Çözüme Ulaşma: Genellkle bulmaca çözen çocuklarda mantıklı cevapları bulmak sürekli beyin egzersizi yapmaya neden olduğundan gerçek hayatta da mantıklı düşünmesine katkı sağlamaktadır.

Çocuklar Üzerindeki Olumsuz Etkileri

  1. Bağımlılık: Geçirilen uzun zamanlar sonucu gelişim çağında olan bir çocuğun hayatından büyük bir alana sahip olan oyunlar çocukların bağımlı olmasına ve oyunların hayatının bir parçası haline gelmektedir.
  2. Vakit Kaybı ve Akademik Başarısızlık: Çocuklar oyun oynamak için ayırdığı zaman içerisinde ödevlerini yapması gerekmekte veya ilgili sorumluluklarını yerine getirmesi gerekirken, bu sorumluluklarına ayıracağı zamanı oyun oynayarak geçirdiği için akademik başarısızlıklar zamanla boy gösterecektir.
  3. Gerçeklik Duygusunu Kaybetme: Gelişim çağında ve duygularının çok hassas olduğu dönemlerde oyunlarla çok zaman geçiren gençler gerçek hayatın gerçek duygularından yoksun büyüdükleri için gerçek dünya ve duygular ile dijital dünyadaki duygu ve gerçeklikleri karıştırması oldukça doğaldır.
  4. Asosyallik: Gelişim çağındaki çocukların iletişim becerilerini geliştirebilmeleri için geçireceği zamandan yoksun olarak büyümesi gerçek hayatla yüzleştiği zaman iletişime geçme konusunda sıkıntı çekecek olup bu da ilerleyen zamanlarda bireylerin asosyal olmasına neden olmaktadır.

Bilgisayar oyunlarının çocuklarda yarattığı etkiyi daha detaylı öğrenebilmek için Psikolog Deniz Yel’in videosuna göz atabilirsiniz.

Read More

Toplumun her yaş grubunda durmadan artan teknoloji kullanım oranı görülmektedir. Özellikle küçük yaş gruplarında, çocuklarda ve ergenlerde, teknoloji kullanımı daha sık görülmektedir. Genç nüfustaki teknolojiye olan bağımlılık oranı giderek artmaktadır.

Diğer bağımlıklardaki gibi teknoloji bağımlılığı da beyinin kimyasal yapısını bozmaktadır. Zevk kimyasalı olarak bilinen “dopamin” mavi ekranların önünde geçirilen zaman boyunca artar. Böylelikle daha çok “dopamin” salgılamak için ekran karşısında daha çok zaman geçirmeye başlarız. Kendimizi ekran karşısından uzaklaştıramamaya başlarız. Böylelikle teknoloji bağımlılığı ortaya çıkar.

Üst düzey teknoloji çağına doğan ve bundan etkilenen bir çocuğun yaşadıklarını şöyle özetleyebiliriz.

Artık bir anne değil akıllı telefonlar çocuğa kitap okuyorlar. Çocuklar annenin sesinden öğrenmek yerine öğrendikleri her şeyi akıllı telefondan öğreniyorlar. Mavi ekranlardan hikayeler dinleyen, oyunlar oynayan çocuklar ekranda olanları takip etmekte zorlanıp yoruluyorlar. Teknolojik cihazlar onların yerine düşünüyor, onların yerine her şeyi yapıyor. Kaçınılmaz ki çocukların zihin kasları zayıf kalıyor çünkü düşünmeye, üretmeye, öğrenmeye ihtiyaçları yok… Nasıl olsa onların yerine düşünen ve her şeyi altın tepside sunan teknoloji ellerinin altında…

Peki bu bağımlılık çocuklarda ne gibi problemlere yol açabilir?

Teknoloji kurbanı çocuklarda bir çok psikolojik ve fiziksel problemler ortaya çıkabilir.

  1. Agresif davranışlar
  2. Uyku güçlüğü
  3. Odaklanma güçlüğü
  4. Okul başarısında düşüş
  5. Ödevleri ve görevleri erteleme isteği
  6. Depresyon
  7. Yalnızlık hissi
  8. Sırt ve baş ağrıları
  9. Göz yorgunluğu
  10. Ekstrem kilo kaybı veya obezite
  11. Sağlıksız beslenme düzeni
  12. Sosyal hayattan kopma

Ebeveynler çocuklarında görülen bu bağımlılığı nasıl engelleyebilirler?

Çocuğunuza teknolojiyi yasaklamayın! Teknolojiyi yasaklamak bir çözüm değildir. Bu yolla çocuğun bırakması daha güç bir hal alacaktır. Bu ona ceza gibi gelecektir ve sizinle iletişim sorunları yaşamasına sebep olacaktır. Bunun yerine giderek kullanım miktarını azaltmak ve günlük kullanım saati belirlemek daha etkili bir çözüm olacaktır.

  1. Öncelik sırasına göre davranmasını sağlayın. Çocuğunuz ödevlerini yapmadan, odasını toplamadan ya da belirli görevleri yerine getirmeden teknolojiyle uğraşmasına izin vermeyin.
  2. Çocuğunuzla teknolojik cihazlardan uzak vakit geçirin. Çocuğunuzla belli aralıklarla akıllı telefonlar elinizde olmadan vakit geçirmeniz sosyalliğinin artmasına ve teknoloji kullanımının azalmasına sebep olacaktır.
  3. Teknolojisiz bir gün belirleyin. Aile bireyleri olarak teknolojiyi kullanmayacağınız, hep birlikte vakit geçireceğiniz bir gün seçin. Her hafta o gün bu kurala uyulması çocukların teknoloji dışında da eğlenceli aktiviteler yapılabileceğini öğrenmesini sağlayacaktır. Aile içi iletişiminizin artmasını sağlayacaktır.
  4. Evin bazı bölgelerinde kullanımı kısıtlayın. Mutfak ve oturma odasında teknoloji kullanımını yasaklayın. Özellikle evin toplu yaşam alanlarında teknoloji kullanımını engellemek aile içindeki iletişimi arttıracaktır.
  5. Ebeveyn olarak kendi teknoloji kullanımınızı da sınırlayın. Çocuklar ebeveynlerini izleyerek öğrenirler. Siz teknoloji kullanımını kısıtlamadıktan sonra çocuğunuzu sınırlandırmak çocuğunuzda değişime yol açmayacaktır.

Çocuklar günde ortalama ne kadar saat teknolojiyle ilgilenmeli?

7 yaşından küçükken çocukların mümkün olduğunca teknolojik cihazlarla haşır neşir olmamasını öneririz. Aksi durumda teknolojik cihazlar bu yaş grubu için eğitici içerikler ve ebeveyn gözetiminde kullanılmalıdır. Özellikle bu yaş grubu için kullanılması durumunda günde 20-30 dakikayla sınırlandırılmalıdır. 3 yaşından küçükler için tehlikeli olduğunu söylemeden geçmeyelim.

7-10 yaş grubu için günlük 45 dakika süre verilmesi idealdir. 10’dan büyük çocuklar için belli bir saat dilimi önerilmemektedir ama belli bir oranda, çocuğun ihtiyaçlarına göre sınırlandırılması gerekir. Sınırlandırılmazsa bağımlılık riski yüksektir.

Çocuklarda Teknoloji Bağımlılığı ile ilgili daha fazla bilgi edinmek için videomuza göz atabilirsiniz. 

 

 

 

 

Read More

Okul öncesi kavramı dilimize “pre-school” kelimesinden geçmiştir. “pre- school” aynen çevirdiğimiz gibi “Okul öncesi” anlamına geliyor. Okul öncesi yıllarına literatürde erken çocukluk yılları da denmektedir.

Bir okul öncesi çocuğunun 3-4 yaşlarından itibaren kişiliği yavaş yavaş oluşmaya başlar. Kendi hoşlantıları ve tiksintileri vardır, nasıl hissettiğini ifade etmek için kelimeleri her geçen gün daha becerikli kullanmaya başlar ve bu da daha az kriz geçirdiği anlamına gelir. Zaman zaman ruh hali bir andan diğerine hızlı bir şekilde değişse de artık bu duygu durumları hakkında konuşması daha kolaydır.

Okul öncesi çocuğu duyguları tarafından yönlendirilir

3 yaşındaki bir çocuk hissettiği duyguları anlamaya başlasa da, onlar üzerinde hala çok az kontrolü vardır. Eğer gülünecek komik bir şey olursa çılgınlarca gülebilir, öte yandan bir şey onu üzerse veya öfkeli hissettirirse gözyaşlarına boğulabilir.

Bu yaşta dürtü kontrol çok fazla gelişmemiştir. Harekete geçmeye oldukça meyillidir. Örneğin, oynamak istediği oyuncak başka bir çocuktaysa gidip elinden rahatlıkta çekebilir ya da atıştırma yemesi için akşam yemeğini beklemesi gerekiyorsa kriz geçirebilir. Hazzı ve memnuniyeti ertelemek bu yaş için kolay değildir; istediği şeyi istiyordur ve de hemen o anda istiyordur.

Erken çocukluk yılları (okul öncesi yılları da denilebilir) neden bu kadar kritik?

Erken çocukluk yıllarına okul öncesi yıllar dediğimiz gibi aslında daha uygun şekilde “oyun yılları” da diyebiliriz. Hangi kültürden ve milletten olduğu fark etmeksizin her yaştan insan oyun oynamayı sever, okul öncesi yıllarda ise çocuk uyanık olduğu zamanın çoğunu oyun oynayarak geçirir. Ebeveynler okul öncesi çağında çocuklarının psikolojilerini değerlendirmeye aldıklarında kesinlikle çocuklarının ne kadar süre oyun oynadığını gözetmelidir. Çünkü sağlıklı çocuk mümkün olduğunca çok oyun oynayan çocuktur.

Oyun çocukların psikolojik gelişimi için de önemli

  Bilim insanları oyunun aslında tüm önemli gelişimsel alanlarda büyüme ve değişimi etkilediğini ve desteklediğini kanıtladı. Beş yaşından itibaren çocukların fiziksel gelişimleri koşmaya, kovalamaya ve bağımsız olarak oynamaya el verecek şekilde gelişmelidir. Bütün bun gelişimleri çocuk ancak akranlarıyla oyun oynadığı zaman edinebilir.

Çocuklar akranlarından daha çabuk öğreniyor

Gelişimsel ekolüne ait olan sosyokültürel teoriye göre çocuklar büyük motor becerilerini geliştiren yeterlilikleri yetişkin eğitiminden ve yönergelerinden ziyade, akranlarından daha çabuk ve daha kalıcı bir şekilde öğrenmektedir. Bu durum da yine oyun oynamanın önemini bir kez daha kanıtlıyor.

References

Read More

Çocuklardan bahsedince kir, çamur, dağınıklılıktan bahsetmemek elde değil. Yine de birçok anne ve baba çocuklarını lekelerden, dağınıklıktan, mikroplardan ve kargaşadan uzak tutmak isterler ve bunun için gerçekten uğraşırlar. . Elbette, yemek masasında yıkanmamış eller ve hiç temizlenemeyen oyuncak yığınları kabul edilebilir davranışlar değiller. Fakat gözünüz sakıncalı ve sağlıksız gibi görünen diğer şeyler çocuğunuz için faydalı olabilir.

Sağlıkları ve bağışıklıkları daha kirli oynadıkları için gelişebilir!

Giderek artan sayıda araştırmacı, kirin, çamurun ve özgürce oynamanın çocukların ihtiyaç duyduğu bir şey olduğunu savunuyor. Mesela  “Neden Kir İyidir: Arkadaşlarınızı Çimlendirmenin 5 Yolu” adlı kitapta, mikrobiyoloji ve immünoloji uzmanı Mary Ruebush, Ph.D., “kire maruz kalmanın çocuklara yaşam boyu koruma sağlayacak güçlü bağışıklık sistemleri oluşturmalarına yardımcı olduğunu” savunuyor.

Kirin çocukları alerji ve hastalıklardan koruyabileceği inancı, günümüzde hala araştırılmaya devam eden bir olgudur. Bilim insanları bu konuyu tartışırken ebeveynlere çıkan ders ise şudur; toprakta, çamurda veya çimde oynamak o kadar da kötü değildir hatta bir seviyeye kadar yararlı bile olabilir. Bununla birlikte, çocuğunuza çamurda oynadıktan veya mikroplara maruz kaldıktan sonra ellerini yıkamasını öğretmek de dahil olmak üzere, hala iyi hijyen kurallarına uymalısınız.

Kir Duyuların gelişmesine yardımcı oluyor

Çıplak ayakların altındaki çamur hissi, bir kuşun sesi, çimlerin kokusu yakın… Bu duyusal deneyimler çocuğunuzun dünyayı herhangi bir kitaptan veya DVD’den daha iyi anlamasına yardımcı olacaktır. Çocuğunuza tüm meyveleri anlatabilirsiniz, ancak parlak renklerini görene kadar, yumuşacık dokusunu hissedinceye ve ne kadar tatlı olduklarını anlayana kadar, bir meyvenin ne olduğunu bilemeyeceklerdir.

Araştırmalar, çoklu duyular pekiştirildiğinde beynin ne öğrenildiğini hatırlama olasılığının daha yüksek olduğunu gösterir, bu yüzden çoklu duyuları meşgul eden doğal malzemeler kullanarak sayıları, renkleri ve yeni kelimeleri öğretmeyi deneyin. Örnek olarak aromatik çiçekler, sert çubuklar ve kayaları düşünebilirsiniz.

Kir Çocukların Düşünmesini Sağlıyor

Tırmanma, yuvarlanma, gezinme ve serbestçe atlama şansı verildiğinde, küçük kaşif, istedikleri her şeyi oluşturmak için hayal güçlerini kullanabilir. Ayrıca “eğer:” i test etmelerine izin verirseniz, ya o pislik deliğine biraz su dökersem? Ya çimleri topraktan çekersem? Burada çocuğunuz sorular sormaya, gözlemler yapmaya ve sonucu değiştirip değiştirmeyeceğini görmek için durumu değiştirmeye başlayabilir. Evet, kirlenecekler, fakat gelecek yıllarda daha fazla soru sorma ve cevaplama yolunda ilerleyen bir bilim insanı gibi de düşünecekler.

References

 

Read More

Zihinsel gelişim süreçlerini en basit haliyle beyindeki düşünce ve düzenleme sistemlerinin gelişimi olarak tanımlayabiliriz. Bu sistemler şöyle sıralamak mümkün: Dil gelişimi, hafıza, muhakeme, problem çözme, düşünme, hayal kurma ve yaratıcılık. Çocuğunuzun sağlıklı bir zihinsel gelişime sahip olmasını istiyorsanız bu sistemlerin hepsinin gelişimini desteklemelisiniz. Zira bu sistemlerde olabilecek herhangi bir problem diğer sistemlerin de olumsuz etkilenmesine neden olabiliyor. Zihinsel gelişim elbette genetik faktörler ve çevresel faktörler tarafından şekilleniyor.  Bir çocugun zihinsel gelişiminin sağlıklı seyrettiğini nasıl anlayabiliriz? Özellikle erken yaşlardan bahsetmek gerekirse, çocugun sürekli oyunda kalması ve etrafıyla ilgili keşfetme isteği güdmesi zihinsel gelişimin sağlıklı gittiğinin en belirgin iki özelliğidir. 

Çocugun yerine getirmesi gereken en büyük “işi” oyundur. Çocuklar oyun aracılığıyla sosyalleşme ve duygularını ifade edebilme ortamı bulurlar. Bir yetişkin için “iş” ne kadar önemli ise çocuk için de “oyun” o kadar önemli. Okulöncesi döneminin ilk zamanlarında genellikle tek başlarına oyun oynarlar, daha sonra ise diğer çocukları seyretmeye başlarlar ve onların oynadıkları oyunları taklit etmeye çalışırlar. Bir sonraki aşamada ise etrafındaki çocuklarla oynamaya ve malzemelerin paylaşmaya başlar.Oyunun en gelişmiş versiyonu diğer çocuklarla aynı amaçlar doğrultusunda ve belli kurallar içinde oynanan oyundur.Oyunun önemli bir parçası olan kural kavramı çocuk yaş aldıkça gelişir.Oyun oynarken çocuklar günlük hayata dair bir çok şeyi öğrenme ve uygulama fırsatı bulurlar. Uzlaşmak, paylaşmak, hayal kırıklığını yaşamak, sırasını beklemek gibi hayata dair birçok duygu ve kavramı ancak oyun yoluyla öğrenirler. 

Yapılandırılmamış veya az yapılandırılmış materyaller

Yapılandırılmamış veya az yapılandırılmış materyaller kullanarak hayal aleminde kalmak zihinsel gelişimi desteklemenin en kritik yoludur diyebiliriz. Yapılandırılmamış veya yarı yapılandırılmış materyaller derken neyi kast ediyoruz? İşlevini çok belli etmeyen, birçok farklı amaç için kullanılabilen, sınırları çok belli olmayan oyuncaklar… birkaç basit örnek vermek gerekirse; bir odun parças dürbün olarak da tekerlek olarak da kılıç olarak da kullanıbilir. Veya bir tuvalet kadıgı rulosu da aynı şekilde. İlk yıllarda çocukların beyinleri gördükleri her şeyi alabilme yeteneğine sahiptir. Bu yüzdendir ki iyi bir zihinsel gelişim için yapılandırılmamış materyaller önerilir.

 Sağlıklı zihinsel gelişimi desteklemek için

Her şeyden önce sağlıklı beslenme beyin gelişimi ve zihinse gelişim için olmazsa olmaz bir faktördür. Çocugunuzla düzgün ve güzel cümleler kurarak konuşabilirsiniz, resim, sanat, spor, müzik ve doğa içeren aktivitelere katılarak ya da kendiniz yaratarak kaliteli vakit geçirebilirsiniz. Beraber yemek yapabilirsiniz. Böylece çocuğunuzun süreci gözlemlemesine fırsat vermiş olursunuz. 

References

https://www.childcarequarterly.com/pdf/winter13_eci.pdf

https://www.childrenscourtyard.com/blog/2017/09/promoting-healthy-cognitive-development-in-your-child/

https://www.mentalup.net/blog/cocuklarda-beyin-ve-zeka-gelisimi

Read More

Oyuncakların çocukların bedensel ve zihinsel gelişiminde önemli bir rol oynadıklarına şüphe yok. Üstelik farklı yaş gruplarına hitap eden envaı çeşit oyuncak var. Bu oyuncaklar çocukların keyifli zaman geçirmesinin yanı sıra onları yetişkinliğe hazırlayan eğitim araçları olarak da çok işlevsel. Peki, hangi oyuncaklar çocuğunuzun gelişimine yardımcı olur? İşte okul öncesi çocuklar için eğitici nitelikteki bazı oyuncaklar.

Legolar

Legolar çocuklar için vazgeçilmez oyuncaklardan biri. Çünkü legolar kendiliğinden sunulan tek biçimli oyuncakların yerine çocuklara yeni bir şeyler yaratma şansı verir. Parçaları sürekli takıp çıkarmak çocukların kaslarına hakim olmasına yardımcı olur, onları duyu ve hareket açısından geliştirir. Çeşitli biçimler ve modeller yaratmak, bir şey inşa etmek çocukların hayal gücünü çalıştırır. Legolar bu yüzden çocuklar için hem bedensel hem ruhsal açıdan faydalıdır.

Top Oyunları

Top, sıradan bir oyuncak olduğu kadar keyifli ve faydalıdır da. Elle veya ayakla topa vurmak çocuklara nesne hakimiyeti kurma becerisi verir. Spor yapmak çocukların kas gelişimini olumlu yönde etkiler.

Top oynamanın sosyal faydaları da önemlidir. Genelde gruplar halinde oynayan çocuklar oyunun kurallarına uymayı, sıranın kendilerine gelmesini beklemeyi öğrenir. Bu yüzden çocuklarınızın yakar top, voleybol, futbol gibi oyunlar oynamasını teşvik etmelisiniz.

oyuncak

Oyun Hamurları

Şekilden şekle giren yapılarıyla oyun hamurları tam da çocukların ihtiyacı olan türden bir oyuncaktır. Çocukları üretmeye teşvik eder. Herhangi bir kuralın olmaması çocukların iç dünyalarını diledikleri gibi ifade edebilmelerine yardımcı olur. Ayrıca oyun hamurları sayesinde eldeki kas yapısının gelişmesi, kalemi daha rahat bir şekilde tutmaya olanak verir. Böyle ince motor becerilerinin kazanımı da başta yazı yazma gibi pek çok önemli konuda çocukların işlerine yarar.

Yapbozlar

Yapbozlarla uğraşmak çocukların şekil tanıma, görsel hafıza, el-göz koordinasyonu ve ince motor becerilerini geliştirir. Bir sürü parçayı bir araya getirebilmek için hem bedenin hem de zihnin ortak çaba göstermesi gerekir.

Yapboz öğrenmenin bir diğer faydası da problem çözme becerisine katkıda bulunmasıdır. Çünkü yapbozlar belli bir amaca, bir şeyi tamamlamaya yönelik tasarlanmıştır. Çocuklar bu amacı başarmak için düşünme kapasitelerini etkili bir biçimde kullanmaya çalışırlar. Yetişkinlerin de önemli bir hobisi olan yapboz, çocuklar için de geliştiricidir.

Read More