Özellikle internetin hayatımızı ele geçirişi ve genel anlamda teknolojinin tarihi değiştirmesi kuşaklar arası farkları da daha belirgin hale getirdi. Henüz dünya X ve Y kuşaklarına yeni alışırken, Z kuşağı da büyümeye başladı. Belki bu kuşağın üyelerinden biri de sizin çocuğunuz.

Daha özgür bırakan ebeveynlik günlerine geri dönmek istiyoruz, ancak korkuyoruz. Çünkü dünya 20 yıl önce olduğundan çok daha tehlikeli görünüyor. Çocuğunuzu bir fanusta büyütmek istemiyorsanız, korkularla baş etmenin en iyi yolu ne yapmanız gerektiğine dair doğru bilgilere erişmek olacak.

Öncelikle Z kuşağını tanıyalım;

Z kuşağı hakkında tanımlayıcı bilgiler vermek gerekirse 1995 ve sonrasında doğan, internetin olmadığı bir dünyayı hiç görmemiş ve hayal etmekte bile zorlanan çocuklardan ve gençlerden bahsediyoruz. Bu kuşağın çocukları ve gençleri, dijital dünyayı öyle iyi tanıyor ki, en çok burada sosyalleşiyor ve zaman geçiriyorlar. Z kuşağına ebeveynlik yapmanın en zor yanlarından biri de belki de bu!

Çocuğunuzun teknolojiyle ilişkisini nasıl yönetmelisiniz?

Çocuklarımızın video oyunlar oynamasına izin verip vermeyeceğimiz konusunda henüz net bir sonuç yok. Bir tarafta teknolojinin çocuk gelişimi üzerindeki olumsuz etkileri üzerine araştırmalar sürerken diğer tarafta bir başka araştırma günde bir saat video oyunlar oynayan çocukların, video oyunlarına katılmayan arkadaşlarından daha sosyal, daha hiperaktif ve daha mutlu olduklarını ileri sürüyor. Ancak bu çalışma günde üç saatten fazla oynamanın zararlı olduğunu tespit etti. Sonuç olarak, kontrollü bir süre boyunca çocuğunuzun bu oyunlara katılımına izin verebileceğinizi söyleyebiliriz.

Artık teknoloji eğitim kurumlarında bile en önemli öğrenme aracı olarak kullanılıyor. 6 yaşından itibaren çocuklar için kodlama eğitimleri veriliyor. Dünyayı saran teknoloji, eğitimde de yeni bir döneme girmemize sebep oldu ve bu yaygın değişimlerin etkilerini henüz tam anlamıyla görmedik. Maker hareketi her yaştan insanı teknoloji ile birlikte yaratıcı fikirleri gerçekleştirmeye teşvik ediyor. Böyle bir dünyada çocukları tamamen teknolojiden koparmak onları geleceğe hazırlamak için en doğru seçenek olmayabilir.

Bunun yerine çocuğunuzu bilgisayar, tablet ya da akıllı telefon kullanarak neler yapabileceği konusunda bilgilendirmeniz gerekiyor. Bu cihazların zaman ve mekan sınırlamasını ortadan kaldırarak pek çok imkan sunduğunu göstermeniz ve bu imkanları en iyi şekilde değerlendirmek için fırsat sunmanız büyük önem taşıyor.