Sınav motivasyonu sınava hazırlık sürecinde ve sınav boyunca mevcut potansiyelin performansa dökülmesini destekliyor. Motivasyonu yüksek olan öğrenciler sınavdan başarılı sonuçlar almak için daha planlı ve programlı çalışıyor. Motivasyon beraberinde disiplin, düzen ve istikrar da getiriyor. Tüm bunlar bir arada sürdürülebildiğinde beklentiyle uyumlu sonuçlar almak mümkün hale geliyor. Ancak bu motivasyonu üretebilmenin ve sürdürebilmenin de bir takım ön koşulları var.

Motive olmayı istemek veya motivasyona ihtiyaç duymak motive olmak için yeterli olmuyor. Motivasyon eksikliği yaşayan pek çok öğrenci için dikkat dağınıklığı, erteleme, düzenli çalışamama gibi başarıyı engelleyici etkenler çoğalıyor. Zaman baskısı, zamanı verimli kullanamama, sınav stresi, gelecek kaygısı ve hatta öfke, umutsuzluk açığa çıkabiliyor. Sınav motivasyonu olmayan öğrenciler motivasyon eksikliklerinin beraberinde getirdiği başarısızlık dışında çevresel faktörlerle de mücadele ediyor.

Ebeveynlerin, okulun, öğretmenlerin, arkadaşların ve sosyal çevredeki diğer bireylerin söylem ve baskıları da sürece eklenebiliyor. Tüm bu olumsuz katkılar bireyin daha fazla motivasyon kaybı yaşamasına ve sınava yönelik olumsuz duygu ve düşünceler geliştirmesine neden oluyor. Sınava motive bir şekilde çalışan bireylerde ise performans potansiyelle uyumlu ilerliyor. Bu bireyler olumsuz faktörlerle, stres ve zorluklarla çok daha kolay baş edebiliyorlar.

Çoğunlukla motivasyonları içsel kaynaklı oluyor ve dışarıdan gelen negatif etkilerden daha az etkileniyorlar. Peki sınava yönelik motivasyonu artırmak için sınava hazırlık sürecinde neler yapmalıyız? Sınavda başarılı olan ve sınava hazırlık sürecini daha sağlıklı geçiren bireyler nasıl motive oluyor? Yazımızın devamında detaylı bilgiye erişebilirsiniz.

Sınav Motivasyonu için Hayal Kurma Becerinizi Kullanın

İlk ve en önemli motivasyon artırıcı olarak hayal kurma becerinizi kullanmanızı öneriyoruz. Bu becerinin sınava hazırlık sürecinde olumlu şekilde kullanılması başarıyı ve motivasyonu artırıyor. Başarı elde etmek için hep çok para harcayacağımız ve çok yorulacağımız şeyler yapmamız gerektiğini düşünüyoruz. Motive olmak için yapmamız gerekenlerde de aynı beklentiye kapılabilirsiniz. Bu beklentiyle yazıyı okumaya başladıysanız hayal kurma önerisi size geçersiz gibi gelebilir.

Oysa zihnimizi neye koşullandırırsak bize sunacağı performansta koşullanmamızla benzer olacaktır. Pek çok kişisel gelişim ve zihin kitabı benzer söylemlerle doludur. Ancak burada kuracağınız hayal sizi eyleme geçmeye yönelik motive edecek bir hayaldir. Yani itekleyici güçtür. Sadece hayal kurarak başarılı olmak elbette ki mümkün değildir. Başarılı olmak için Türkiye gerçekliğinde çok ama çok çalışmanız gerekebilir.

Ancak çok çalışmak için ihtiyacınız olan sınav motivasyonu hayal kurma tekniği ile artırılabilir. Önyargılarınızı, sizi ketleyen inanışlarınızı ve diğerlerinin görüşlerini bir kenara bırakın. Geleceğinizden ne bekliyorsunuz? Nasıl bir eğitim, nasıl bir kariyer ve nasıl bir yaşam sürmek istiyorsunuz? Tüm bunları gözünüzde canlandırın. Bu o kadar detaylı bir canlandırma olsun ki hayalinizi adeta yaşıyormuşsunuz gibi hissedin.

Bu hayali somutlaştırabilir, kendinize bir hayal panosu da hazırlayabilirsiniz. Hayalinizi yazıya, resme de dökebilirsiniz. Bunu yaptıktan sonra motivasyonunuzdaki değişimi değerlendirin. Örneğin; Boğaziçi üniversitesinde okumak istiyor olabilirsiniz. Öyleyse kendinizi Boğaziçi üniversitesini kazanmış olarak hayal edin. Elinize ulaşan sınav sonuç kağıdını hayal edin. Okula kayıt için gittiğinizi, bahçesinde dolaştığınızı, akademisyenlerle tanıştığınızı hayal edin. Okulun şenliklerini, ders aralarını, arkadaş gruplarını hayal etmeye çalışın.

Şimdi hedefiniz size çok daha parlak, ulaşılmaya ve uğrunda uğraşılmaya değer görünüyor olmalı. Bunu her gün yapmaya özen gösterin. Karamsarlığa kapıldığınızda, yorulduğunuzda veya inancınızı yitirdiğinizde tekrar edin.

Sınav Motivasyonu Kazanmak için Hedef Belirlemeyi Ertelemeyin

Hedef belirleme süreci sıklıkla ihmal edilen ve son dakika aceleye bırakılan bir süreçtir. Oysa hedef belirlemeye olabildiğince erken başlamak ve detaylı bir planlama yapmak gerekir. Hedef belirlerken öğrencinin karakteristik özellikleri, ilgi ve beceri alanları, zeka alanı göz önünde bulundurulmalıdır. Öğrenme stili, zaman yönetimi becerisi, çalışma ortamı ve öğrenme kaynakları da hedef belirleme sürecinde dikkate alınmalıdır.

Tüm bu faktörler göz önünde bulundurularak hedef belirlendiğinde hedefe ulaşmak daha kolay ve keyifli hale gelmektedir. Belirlenen amaç kişinin kendi istek, beklenti ve becerileriyle uyumlu olduğunda ulaşmaya yönelik istekte artmaktadır. Hedef belirleme sürecinin önemli bir aşaması da hedefi kısa ve uzun vadeli hedeflere bölerek planlamaktır. Büyük hedefin küçük hedeflere bölüştürülmesi sınav motivasyonu sağlayacaktır.

Çünkü bu sayede öğrenci performansına yönelik sonuçları daha iyi görebilir ve zamanında gerekli müdahaleyi yapabilir. Uzun vadeli hedefler için hazırlanmak çoğu zaman motivasyon kaybına yol açmaktadır. Örneğin bir yıl sonra olacak bir sınava yapacağımız hazırlığın motivasyonu ile yaklaşan sınavın motivasyonu aynı olmayacaktır. Dolayısıyla Uzun vadeli hedefimiz sınavda başarılı olmak ise bu hedefi küçük hedef parçalarına bölüştürebiliriz.

1 ay boyunca konu tekrarı yapmak ve ay sonunda denemeden alacağı puanı 50 puan artırmak kısa vadeli bir hedef olabilir.

Sınav Motivasyonu için Olumsuz Kıyaslamalardan Kaçının

Özellikle herkesin tatil yapıp dinlendiği hafta tatillerinde, sömestr ve yaz tatillerinde çalışıyor olmak motivasyon kırıcıdır. Öğrenciler çoğunlukla “Ben neden çalışmak zorundayım, onlar gezip eğlenirken ben niye konu tekrarı yapıp soru çözüyorum!” diyebilirler. Bu kıyaslamayı yapan herkes benzer duygulara kapılır ve geçici süreli de olsa motivasyon düşüklüğü yaşayabilir.

Olumsuz rekabet ve olumsuz kıyaslamalar motivasyonun önündeki önemli engellerdir. Ve çoğunlukla bu engelleri bir dizeriz. Hayatın hepimiz için adil olmadığını, biz bu kadar çok çalışırken çalışma zorunluluğu hissetmeyenlerin daha şanslı olduğunu düşünebiliriz. Evet koşullar herkes için eşit olmayabilir. Başarılı olmak için sizin çok çalışmanız gerekirken bir başkasını başarılı olmaya ihtiyaç duymuyor olabilir. Ancak bu durum sadece ekonomik farklılıklar kaynaklı değildir.

Aslında sınav sistemi ayrım gözetmeksizin herkes için eşittir. Ancak sınav sonucunun yeterince iyi olması herkes için aynı anlama gelmemektedir. Kimi öğrencinin sınav motivasyonu barajı geçmek ve herhangi bir üniversiteyi tercih edebilmek olabilir. Bir başkasının hedefi iyi bir üniversiteyi ve bölümü kazanmak olabilir. Bir başkasının hedefi burs almak olabilir. Dolayısıyla sınav herkes için aynıdır ancak sınava yüklenen anlamlar farklıdır.

Siz bugün çalışma temponuzla sınava sizden daha az efor harcayan bir öğrencinin önüne geçebilirsiniz. Bugün koşullarınız birbirinden çok farklıyken azminiz, seçimleriniz ve performansınızla yarın benzer ve hatta daha iyi koşullara erişebilirsiniz.

Sınav Motivasyonu Sağlamak İstiyorsanız Dinlenmeye Zaman Ayırmayı Unutmayın

Sınava hazırlık sürecinde başarılı olmak için ilk gözden çıkarılan şey mola ihtiyacıdır. Ders çalışmak ve daha iyi sonuçlar elde etmek için kitapların üzerinde uyuyan, çalışma masasında yemek yiyen nice öğrenci vardır. Bu öğrenciler daha çok çalışmak için sosyal etkinlere katılmaz, keyif aldığı etkinliklere zaman ayırmaz. Sınava hazırlık sürecine giren öğrenciler bir anda ilgi alanlarını, sosyal çevrelerini ve hobilerini rafa kaldırırlar.

Ancak sıklıkla unutulan önemli bir konu var ki dikkat süremiz sandığımız kadar uzun değil. Etkin dinleme yapıp, dikkatimizi dağılmaksızın sürdürebildiğimiz süre ortalama 30 dakika. Ancak ağır konularda veya zihnen, bedenen yorgun olduğumuz zamanlarda bu süre daha da kısalabilir. Sanılanın aksine mola vermek, dinlenmek ve keyif veren faaliyetlere zaman ayırmak sınav motivasyonu için önemlidir.

Dinlenmiş, eğlenmiş bir birey deşarj olur ve daha iyi çalışmak üzere motive olur. Üstelik mola verebileceğini ve kendine zaman ayırabileceğini bilmek çalışma sürelerinin daha verimli geçmesini sağlar. Bir zaman yönetimi tekniği olan Pomodoro tekniğini kullanarak molalarını daha verimli planlayabilirsiniz. Ayrıca zamanınızı daha verimli kullanarak da motivasyonunuzu artırabilirsiniz. Zaman hepimiz için eşit olsa da bu zamanı nasıl değerlendirdiğimiz oldukça özneldir.

Birimiz çok hızlı öğrenirken birimiz daha yavaş öğrenebiliriz. Birimiz her koşulda odaklanabilirken bir diğerimizin dikkati kolayca dağılabilir. Zaman yönetimi teknikleri bize zamanı daha verimli kullanmayı öğretir. Bu sayede derslere, ders dışı etkinliklere ve kendi bireysel ihtiyaçlarımıza daha fazla zaman ayırabiliriz. Kanban Tekniği ile Zamanınızı Daha Kolay Organize Edebilirsiniz! Ve Zaman Baskısı Yaşamamak İçin Öneriler yazımızdan da faydalanabilirsiniz.

Sınav Motivasyonu için Konfor Alanınızdan Çıkın

Hepimiz konfor alanımıza yeterince düşkünüz. Özellikle pandemiyle beraber evde geçirdiğimiz sürenin artması konfor alanımızın kullanımını da artırdı. Dolayısıyla sınava hazırlık sürecinde konfor alanından uzaklaşmak da zorlaştı. Peki nedir konfor alanından çıkmak ve neden çıkmak istemiyoruz? Derslerinize çalışma masasında değil de yatağınızda mı çalışıyorsunuz? Çalıştığınız alanda müzik de dinliyor, film de izliyor, yemek de yiyor, kitapta mı okuyorsunuz?

Ders çalışırken sizi zorlayan soruları, konuları erteliyor veya yapmıyor musunuz? Başarı elde etmek için çalışmanız gereken sürenin altında mı çalışıyorsunuz? Uykunuzdan, dizi ve film alışkanlıklarınızdan, ilgilerinizden ve hobilerinizden kısamıyor musunuz? Örnekleri daha çoğaltabilecek olsak da bunların bir kısmını yapmakta zorluk yaşıyorsanız konfor alanınızdan çıkamıyorsunuz demektir.

Oysa başarı da pek çok güzel şey için özen, özveri ve emek ister. Emek vermeniz, çabalamanız ve beklediğiniz sonuçlara ulaşabilmeniz için konfor alanınızdan uzaklaşmalısınız. İlerde daha konforlu bir hayat sürebilmek, kariyerinizde, mesleğinizde daha mutlu olmak için konfor alanınızı daraltmalısınız. Konfor alanınızdan tamamen vazgeçmemeli ancak bu alana ayırdığınız zamanı yeniden gözden geçirmelisiniz.

Sınav Motivasyonu için Profesyonel Destek Alın

Sınava hazırlık sürecinde tüm çabanıza rağmen olumsuz duygularla ve sınav stresiyle başa çıkmakta zorluk yaşayabilirsiniz. Aynı şekilde hedef belirleme, planlı çalışma, zamanı verimli kullanma becerilerinde de desteğe ihtiyaç duyabilirsiniz. Sınav başarınızı düşürecek ve motivasyonunuzu olumsuz etkileyen konularda psikolojik destek talep edebilirsiniz. Aynı şekilde sınava hazırlık sürecinde daha bilinçli hazırlık yapmak için profesyonel kariyer desteği de alabilirsiniz.

Sınav motivasyonu sağlamada size yardımcı olacak kişi/kurum bu konuda ne kadar deneyimli? Verdiği bilgiler bilimsel kanıtlara dayalı mı, güncel mi ve uluslararası düzeyde geçerliliği var mı? Kariyer hedefi belirleme süreçlerinde kaç kişiye destek vermiş ve başarı oranları nedir? Ve daha pek çok alt detayı bilmeniz alacağınız hizmetin kalitesiyle ilgili ön bilgi edinmenizi kolaylaştıracaktır.

Aba Psikoloji, Aba Kariyer ve Aba Yurtdışı Eğitim iş birlikleri ile kariyer belirleme sürecinizde size profesyonel destek sunmaktadır. Aba Psikoloji de danışanlarımızın kariyer planını çıkarırken Stratejik yetenek yönetimini kullanıyoruz. Bu yöntem sayesinde bireylerin gelişim alanları çıkarılır ve gelişim süreçleri planlanır.  Kısa ve uzun vadeli hedefler belirlenir ve bu hedeflere en verimli şekilde nasıl ulaşılabileceğinin planları belirlenir.

Tüm bu planlar çıkartılırken de kişilerin ulaşabilecekleri en iyi performansa ulaşmaları amaçlanır. Stratejik yetenek yönetimi testinde başta WISC-V olmak üzere 8 farklı psikolojik test uygulanır. Bu testlerin sonucunda kişiye özel bir stratejik plan oluşturulur.

Öğrencilerin sosyo – ekonomik ve kültürel çevrelerini de değerlendirilerek oluşturulan plan, 3, 6, 12 ve 24 aylık hedefleri ve öngörüleri kapsar.  Sınav motivasyonu sağlamanız için kurumumuzda psikologlar ve eğitimciler iş birliği içinde çalışır.

 

Read More

Meslek seçiminde kararsızlık yaşamak özellikle sınava hazırlık dönemlerinde motive olmayı zorlaştırıyor. Seçim yapamamak net bir hedefe odaklanamamaya neden oluyor. Ve bu durumda da dikkat çeldiricilerle başa çıkmak zorlaşıyor. Seçim yapmadan sınava hazırlanmaya çalışan öğrenciler için alan, bölüm, okul seçimi yapmak da pek kolay olmuyor. Öğrenciler karar verememe nedeni olarak sıklıkla belirsizlikleri, gelecek kaygılarını veya alternatif çokluğunu öne sürüyor.

Oysa meslek seçmekte zorluk yaşamanın altında yatan ve farkında olunmayan pek çok faktör var. Kendini yeterince tanımama, potansiyeline performansına güvenmeme, bilgi eksikliği, kulaktan dolma veya gerçekdışı bilgiler bunlardan bazıları. Kimi öğrenciler için özel bir hedef belirlemektense genel bir hedefe odaklanmak daha mantıklı kabul edilebiliyor.

Bir alana, okula veya mesleğe yönelmektense en iyi puanı almaya odaklanabiliyorlar. Böylece sınavdan alacakları sonuçla istedikleri okul ve mesleği tercih edebilmeyi hedefliyorlar. Ancak genel hedeflerde de tıpkı meslek seçiminde kararsızlık yaşayanlarda olduğu gibi motivasyonun kolayca düştüğünü görüyoruz. Yine bu öğrenciler için de en ufak başarısız deneyimler kolayca hedeften uzaklaşabilmeye neden olabiliyor.

Ailelerin seçim sürecinde kendi istek, beklenti ve kararlarını gencin kararlarının önünde tutmaları da seçim sürecini zorlaştırıyor. Gencin istekleri ailenin beklentileriyle örtüşmüyorsa motivasyon ve performans doğrudan düşüyor. Yani seçim sürecinde kararsızlık yaşamak veya kendi mesleki kararlarını alamıyor olmak başarı önünde engel oluşturuyor.

Peki seçim yaparken kararsızlık yaşamamak için ne yapabiliriz? Başarılı ve mutlu olabileceğimiz bir mesleğe yönelmek için seçim sürecinde nelere dikkat etmeliyiz? Seçim yaparken kimlerin veya neylerin etkisinde kalmaktan kaçınmalıyız? Yazımızın devamında sorulara yönelik detaylı bilgiye ulaşabilirsiniz. Hangisi Daha Doğru: Sınav Sonucuna Göre Hedef Belirlemek mi Hedefe Göre Sınava Hazırlanmak mı? Yazımızdan da faydalanabilirsiniz.

Meslek Seçiminde Kararsızlık Yaşayanlar İçin 5 Önemli Öneri

Kararsızlık başarının önündeki en önemli engellerden biri. Karar vermeyi zorlaştıran veya engelleyen faktörlerse çoğunlukla dışarıda aranıyor. Oysa sağlıklı, nitelikli ve bilinçli kararlar verebilmenin püf noktası kendini iyi tanımaktan geçiyor. Bir meslek seçmek geleceğimize bugünden önemli bir yön vermeyi sağlıyor.

Bir meslek seçtiğimizde eğitim alacağımız okulu, şehri, ülkeyi, bölümü, sosyal çevremizi, potansiyel ailemizi ve yaşam standartlarımızı da belirliyoruz. Dolayısıyla seçim yaparken önceliğimiz Kendimizi tanımak olmalı. Aşağıda seçim yapmakta zorlanan bireylerin karar sürecini destekleyecek öneriler yer almaktadır.

1.     Meslek Seçiminde Kararsızlık Yaşamamak İçin Kendinizi İyi Tanıyın

Karar vermeden önce zaman ayırmanız gereken en önemli önerimiz kendinizi tanıma süreciniz olacak. Nasıl bir mizaca sahipsiniz? İletişim kurmaktan veya insanlarla çalışmaktan hoşlanır mısınız? İşiniz masa başı mı olsun istersiniz yoksa hareket halinde olacağınız bir iş mi tercih edersiniz? Düzenli mesai saatleri mi tercih edersiniz esnek çalışma düzeni mi?

Yaratıcılığınızı kullanabileceğiniz bir iş mi tercih edersiniz? Sizin için bir meslekte en önemli olan şey nedir; elde edeceğiniz gelir mi, mesleğinizden duyacağınız manevi tatmin mi? Prestij mi, konfor mu, yüksek standartlar mı istersiniz? Bu sorular da verilebilecek cevaplarda çeşitlendirilebilir. Tüm bunlar ve daha fazlasına vereceğiniz yanıtlar seçim sürecinizi kolaylaştıracaktır.

Ancak kendinize hangi soruları soracağınızı veya hangi yanıtların size daha uygun olacağını bulmakta zorlanabilirsiniz. Bu noktada meslek seçiminde kararsızlık yaşamamak için profesyonel bir destek alabilirsiniz. Bir rehberlik öğretmeniyle, kariyer danışmanıyla veya mentörle görüşebilirsiniz. Bir kişilik testine ve ayrıca mesleki ilgi envanterine katılabilirsiniz. Alacağınız sonuçlar üzerine ilgili uzmanlardan tavsiyeler alabilirsiniz. Yine sonuçlar üzerine içsel bir değerlendirme yapabilirsiniz.

Çıkan sonuçları sizi iyi tanıyan aile bireylerinizle veya öğretmenlerinizle, arkadaşlarınızla değerlendirebilirsiniz. Böylece karar sürecinde dikkate almanız gereken en önemli aşamalardan birini tamamlamış olacaksınız. Bu kısmı tamamladığınızda mesleki yöneliminize yönelik zihninizde fikirler oluşmaya başlayacaktır. Şimdi bu fikirleri biraz daha belirginleştirmeli, detaylandırmalı ve ne kadar size uygun olduğunu değerlendirmelisiniz.

2.     Meslek Seçiminde Kararsızlık Yaşamamak İçin İlgi ve Becerilerinizi Keşfedin

Kararsızlık yaşayan öğrencilerin sıklıkla yaşadığı problemlerden birisi de kendilerine keyif veren herhangi bir ilgilerinin olmayışıdır. Bir diğer faktör ise sahip oldukları becerileri henüz keşfetmemiş veya geliştirmek için çalışmamış olmalarıdır. Oysa meslek seçimi yaparken ilgi ve becerilerini dikkate alan bireylerin mesleklerinde daha mutlu olduğu gözlenmektedir. Mesleğiyle ilgi ve beceri alanlarını ilişkilendiren bireyler çalışma hayatlarından daha fazla keyif almaktadır.

İlgi ve beceri alanlarımızı sıklıkla hobilerimizle sınırlı tutarız. Sadece artık zamanlarımızda bu alanlara zaman ayırırız. Dolayısıyla da meslek seçimi gibi önemli bir süreçte bu alanlardan faydalanmak aklımıza gelmez. Oysa ilgi ve becerilerimize yönelik çalışmalar yapmamız bizi psikolojik, bilişsel, sosyal, fiziksel açıdan çokça besleyebilmektedir. Dolayısıyla meslek seçiminde kararsızlık yaşamamak için İlgi ve beceri alanları keşfedilmeye çalışılmalıdır. Keşif süreci ise hiç kolay değildir.

Erken yaşam döneminden itibaren gerek evde ve gerekse okulda çocuğa alternatif zenginliği sunulmalıdır. Deneme yanılma yoluyla çocuk ilgi ve becerilerini keşfetmelidir. Erken yaşlarda bu mümkün olmadıysa bile profesyonel destekle birlikte de bu ihtiyaçlara yanıt bulunabilir. İlgi ve Beceri Alanları Meslek seçimini ve Kariyeri Nasıl Etkiliyor? Yazımızdan da faydalanabilirsiniz.

3.     İşin Uzmanlarıyla Görüşün, Fikir Alın, Gözlem Yapın

Karar vermeyi kolaylaştıran ancak sıklıkla ihmal edilen bir diğer konu ise mesleklere yönelik yeterince araştırma yapmamış olmaktır. Her öğrencinin zihninde birkaç meslek olabilir. Bu meslekler belirlenirken ailenin istek ve beklentileri, dönemin popüler meslekleri veya bize yakıştırılanlar etkili olabilir. Oysa meslek seçiminde kararsızlık yaşamamak için mesleklerle ilgili bilgi edinmek gerekir. Kitabi veya tanımsal bilgilere internetten veya basılı kaynaklardan ulaşılabilir.

Seçim sürecini kolaylaştıransa bu meslekleri yapmakta olan bireylerle görüşmek onların karar süreçlerini dinlemek olabilir. Bu mesleği seçmelerinde etkili olan ne olmuş? Bu mesleğin en güzel yanları neler? Bu mesleği seçerseniz karşılaşabileceğiniz zorluklar neler? Bu mesleği size ne kadar önerirler?

Bu mesleği seçerseniz gelecekte sizi nasıl bir mesleki yaşam bekliyor olacak? Bu soruların yanıtlarını arayabilirsiniz. Görüştüğünüz kişileri network ağınıza ekleyebilir, mesleğe yöneldiğinizde mesleki iletişiminizi sürdürebilirsiniz.

4.     Güncel, Bilimsel Bilginin Peşinden Gidin

Meslek seçiminde kararsızlık yaşamamak için yapılabilecek bir diğer çalışma mesleklerle ilgili güncel, bilimsel bilgilere erişmektir. Yapmak istediğiniz işe yönelik bir meslek kolunun veya üniversite eğitiminin olmadığını düşünüyor olabilirsiniz. Seçmek istediğiniz meslekte iş bulmanızın zor olacağını veya yaşadığınız bölgede bu işin yapılamayacağını düşünüyor olabilirsiniz. Yönelmek istediğiniz meslek henüz yeni bir meslek dalına ait olabilir ve çevrenizde bu işi yapan kimse olmayabilir.

Tüm bunlar seçim yapmanızı zorlaştırıyor olabilir. Meslek seçerken mutlaka mesleklerin geleceği ve geleceğin meslekleri dikkate alınmalıdır. Mesleki alternatiflerinizi belirlediğinizde bir uzmandan destek alarak veya detaylı araştırma yaparak önyargı ve kaygılarınızı azaltabilirsiniz. Başarılı Bir Kariyer İçin Tercih Yapmadan Önce Geleceğin Meslekleri ve Mesleklerin Geleceği İyi Bilinmeli yazımızdan da faydalanabilirsiniz.

5.     Meslekleri Deneyimleyin, Mesleki Kitaplar Okuyun, Çalışma Alanlarını Ziyaret Edin

Bir mesleğe karar verirken çoğunlukla mesleğin getireceği avantajlara odaklanır, güzel yönleriyle kendimizi motive ederiz. Ancak her mesleğin kendi içinde taşıdığı zorlukları da bulunmaktadır. Bu zorlukları deneyimlemek, gözlemlemek veya tecrübe etmiş birinden dinlemekse fikirlerimizi değiştirebilir. Staj programları çoğunlukla üniversitede verilmektedir. Oysa Meslek seçiminde kararsızlık yaşamanın önüne geçmek için üniversiteye başlamadan önce de staj yapılmalıdır.

Tabi bu noktada iş verenlerin üniversite öğrencilerini tercih ediyor olması bir dezavantaj olacaktır. Mümkünse seçim yapmadan önce ilgi duyulan ve yönelmek istenen mesleklerde staj yapılabilir. Mümkün olmuyorsa bu mesleğe yönelik eğitim kitapları, araştırmalar, akademik yayınlar okunabilir. Mesleğin sürdürüleceği çalışma alanlarına ziyaretler yapılabilir; hastane, şantiye, fabrika, atölye gibi. Bu deneyimlerle kararınızı güçlendirebilir veya kararınızda değişikliğe gitme kararı alabilirsiniz.

Ayrıca mesleği yapmakta olan, alanında başarılı isimlerle de görüşebilirsiniz. Görüşeceğiniz kişileri mesleğinde başarılı ve mutlu kişilerden seçmeniz öncelikle önerilmektedir.

Meslek Seçiminde Kararsızlık Yaşayanlar için Kariyer Danışmanlığı Önemli Bir Destek

Meslek seçiminde kararsızlık yaşamak oldukça olağandır. Hatta pek çok açıdan faydalıdır. Kararsızlık yaşamak bireyi araştırmaya, öğrenmeye ve tecrübe etmeye yönlendirecektir. Bu sayede gencin mesleklere ilgisi artacak, doğru mesleği seçebilmek için kendisine yönelik keşfi de başlayacaktır. Ancak meslek seçimi yapabilmek günümüz koşullarında bireysel çabayla yeteri kadar verimli sonuç veremeye bilmektedir.

Bunun en önemli nedeni artan üniversite sayıları ve istihdam olanağı düşük olduğu halde aynı bölümlerden her yıl sayısız mezun verilmesidir. Gençler sınırlı meslek repertuarına sahip. Popüler olan ve çok tercih edilene yönelme eğilimleri oldukça yüksek. Oysa popüler olan pastadan payımıza düşecek parçanın da küçülmesine neden olabiliyor. Dolayısıyla özelliklede günümüzde profesyonel desteğin önemi artıyor.

Aba psikoloji olarak biz danışanlarımıza kariyer planı çıkarırken stratejik yetenek yönetimi ile çalışıyoruz. Uyguladığımız IQ, EQ, dikkat, algı, yetenek ve kişilik testleriyle çocuk, genç ve yetişkin danışanlarımızın potansiyellerini keşfediyoruz. Kullandığımız psikolojik yöntemlerle danışanlarımızı daha iyi akademik sonuçlar alabilecekleri şekilde yönlendiriyoruz. Danışanlarımızın akademik eksiklerini tespit ederek gideriyor, dünyanın en seçkin kurumlarında eğitim almalarını sağlıyoruz.

Böylece yaptığımız çalışmalarla danışanlarımızın meslek seçiminde kararsızlık yaşamalarının da önüne geçmiş oluyoruz. Mesleklerin geleceği ve geleceğin meslekleri hakkında danışanlarımızı ve ailelerini bilgilendiriyoruz. Böylece öğrencinin bakış açısını genişletiyor, iş hayatıyla ilgili farkında olmadığı çalışma alanlarını da bilgisine sunuyoruz. Meslek Seçiminde Kariyer Danışmanlığı ve Psikolojik Danışmanlık yazımızı da okuyabilirsiniz.

 

Read More