Üniversite mezunları için iş seçimi oldukça önemli bir süreçtir. Bu noktada; bireyin yetenek ve ilgi alanları, dikkate alınması gereken konular arasındadır. Bununla birlikte; bireyin söz konusu işin gereklerini yerine getirip getiremeyeceği önem taşımaktadır. Günümüzde pek çok kişi, okul ve iş seçimleri ile ilgili problemler yaşamaktadır. Kendine uygun olmayan alanlarda eğitim alan bireyler mezuniyetlerinin ardından çeşitli problemlerle karşı karşıya kalmaktadır. Bunun temel sebepleri arasında doğru kariyer planlaması yapılmaması yatar. Peki; bu ne anlama gelmektedir?

Günümüzde okul ve meslek seçimi söz konusu olduğunda pek çok farklı tercih yapılabilmektedir. Birçok öğrenci aslında bu tercihleri pek de bilinçli olmayarak yapmaktadır. Popüler okullara ya da belli bir dönemde popüler olan meslek alanlarına yönelme davranışı sıkça görülmektedir. Ancak; kariyer seçimi kişiye özel bir süreç olmalıdır. Bu anlamda seçim yaparken, bireyler popüler olana değil; kendine en uygun olan seçeneğe yönelmelidir. Kendine en uygun seçeneği bulmak ise; stratejik yetenek yönetimiyle mümkündür.

Stratejik Yetenek Yönetimi ile Doğru İş Seçimi

Stratejik yetenek yönetimi bilimsel veriler ışığında bireyin ilgi ve yeteneklerinin ortaya çıkartılmasını amaçlar. Bu bilimsel verilere, güvenilirliği kanıtlanmış testler aracılığıyla ulaşılır. Testler uzman psikologlar tarafından uygulanır ve sonuçlar yine uzman psikologlar tarafından analiz edilir. Bu veriler, kişinin yatkınlıklarının, becerilerinin, güçlü ve zayıf yönlerinin ve ihtiyaçlarının görülmesine yardımcı olur. Böylelikle, eğitim ve meslek hayatı için doğru seçimler yapmak mümkün hale gelir.

Bu noktada, aba Psikoloji, uzman ekibiyle öğrenci ve mezunları desteklemektedir. Kişiye özel ve ihtiyaca yönelik kariyer planlarıyla; bireylerin kendilerine en uygun alanlara yönlendirilmesi sağlanır. Bu süreç; dünyanın gidişatı ve geleceğin meslekleri analiz edilerek yürütülür. Bu yolla, potansiyelini gösterebilen, kendini doğru alanda var eden ve değer üreten gençlerin sayısının artması amaçlanmaktadır.

Elbette, doğru işi seçerken; iyi bir CV sunabilmek önemli noktalardandır. Bununla birlikte; bireyler Start-up projelerini hayata geçirmeyi de seçebilirler. Her iki konuda da dikkat edilmesi gereken bazı unsurlar bulunmaktadır. O halde ilk madde ile başlayalım. İyi bir CV nasıl hazırlanır?

Doğru CV ile Doğru İş Seçimi

İyi bir CV hazırlamak, iş yaşamında hedefe ulaşmak için önemli bir konudur. Doğru yapılandırılmış bir CV, yeni bir işe başlarken pek çok kapının önünüzde açılmasını sağlayabilir. Günümüzde küreselleşme ve teknolojinin etkisiyle, meslekler sürekli değişim içerisindedir. Kimi meslekler eski değerini kaybederken, kimi meslekler geleceğin meslekleri arasında yerini almaktadır. İş hayatı ve bireylerde aranan özellikler bu gidişata bağlı olarak değişime uğramaktadır. Bu anlamda; bireyin bu gidişata ayak uydurabilmesi son derece önemlidir. Çağın gerisinde kalmamak, çağı yakalamak ve hatta yeni bir çağ açmak anahtar kelimeler arasındadır.

Bu noktada; yine doğru bir kariyer planlaması yapmaktan söz etmek gerekir. Toplumların gelişimine katkı sunacak ve dünyayı değiştirecek hamleler yapabilmek için doğru okullarda eğitim almak gerekmektedir. İş seçimi yapacak üniversite mezunlarının eğitimlerini, stajlar ve gönüllü projelerle desteklemesi son derece önemlidir. Artık iş hayatında bilgi birikiminin yanı sıra; artı değer üretebilecek kişilere öncelik verilmektedir. Kişinin, liderlik vasıflarına sahip olması son derece önemlidir. Dil becerileri ve sosyal beceriler bireyi, rakiplerinin bir adım ötesine taşıyan unsurlar arasındadır. CV hazırlamak ve CV’yi doğru biçimde yapılandırmak için tüm bu maddeler dikkate alınmalıdır.

Start-Up Projeleri ile Kendi Yol Haritanızı Çizin!

Değer üretmekten söz ederken; start-up projelerinden de bahsetmek gerekir. Start-up projeleri bugün ve gelecek için inovatif adımlar atılmasına olanak vermektedir. Yeni dünya düzeninde, yeni fikirler ortaya atmak ve dünyayı değiştirecek fikirleri hayata geçirmek önemlidir. Bireyler bir kurum, proje ya da şirketin parçası olmak yerine, kendi şirketlerini kurmayı seçebilirler. Elbette bu noktada; yoğun bir tempoya hazır olmak germektedir. Yaratıcı düşünmek ve fark yaratacak projelere imza atabilmek önem taşımaktadır.

Üniversite mezunları için iş seçimi ile ilgili daha detaylı bilgi edinmek için web sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Sorularınız varsa aba Psikoloji ile iletişime geçebilirsiniz. Yetenek yönetimi ve kariyer planlamasına dair daha fazla içeriğe ulaşmak için YouTube kanalımıza abone olabilirsiniz.

 

 

Read More

Stratejik yetenek yönetimi ve kariyer testi ile çocuğunuzun güçlü yönlerini keşfetmeniz mümkündür. Yaşadığımız çağda, gençlerin kariyer yolculuğunda, rekabetin var olduğu bilinen bir gerçektir. Yurt dışı eğitim söz konusu olduğunda, dünyanın en iyi üniversiteleri için kabul süreci zorlayıcı olabilmektedir. Çünkü bu üniversitelerden kabul alabilmek için başarılı ve yetenekli gençler birbiriyle yarışmaktadır. Aynı durum, iş yaşamı için de geçerli olmaktadır. Üniversite mezunları, iş imkanlarını değerlendirirken yoğun rekabetle karşı karşıya kalmaktadır. Dünyanın önde gelen şirketleri, kendi bünyelerinde fark yaratabilecek bireyleri görmek istemektedir. Bu noktada; fark yaratacak bir kariyer planlamasına duyulan ihtiyaç ortaya çıkmaktadır.

Fark yaratacak bir kariyer planlaması yapabilmek elbette uzmanlık istemektedir. Bugün dünyanın en iyi üniversitelerinde okuyan gençler bile kariyerleri konusunda bazı ikilemler yaşamaktadır.  Çünkü iyi bir üniversitede okuyor olmak; kendine uygun bir üniversitede okuyor olmak anlamına gelmeyebilir. İlgi ve yeteneklerine uygun alanları seçmemiş olan öğrenciler için kariyer yolculuğu diledikleri gibi gitmeyebilir. Bu noktada; erken dönemde kariyer testlerinden yardım alınması tavsiye edilmektedir. aba Psikoloji, Türkiye’de yetenek yönetimi ve kariyer testleriyle gençlere bir yol haritası çizmeyi amaçlayan kurumlar arasındadır. Kariyer danışmanlığı ile öğrencilerin yeteneklerine ve bununla birlikte geleceğe bakarak; doğru planı yapmak üzerine çalışmalar yürütmektedir.

Peki; kariyer testleri ne işe yarar? Stratejik yetenek yönetimiyle öğrencilerin kariyer sürecine nasıl yön verilebilir? Kariyer testleri kimlere uygulanır? Bu testler doğrultusunda hangi verilere ulaşılabilir?

Stratejik Yetenek Yönetimi ve Kariyer Testleri Ne İşe Yarar?

Yetenek yönetimi ve kariyer testleri ile çocuğunuzun geleceğini tasarlamak ve yapılandırmak mümkündür. Kariyer danışmanlığı, bireylerin kendilerine uygun okullarda okumalarına, uygun işlerde çalışmalarına olanak verir. Günümüzde, okuduğu okul ya da yaptığı meslek nedeniyle mutsuz olan pek çok insanla karşılaşmak mümkündür. Bu durum, beceri ve yatkınlıklarının dışında alanlara ve mesleklere yönelmekle doğrudan ilgilidir. Tam da bu noktada; yetenek yönetimi ve kariyer testlerinden söz etmek gerekmektedir.

Stratejik yetenek yönetiminin amacı, bireyin ilgi alanlarını, yeteneklerini, yatkınlıklarını tespit etmektir. Elbette bunu yapabilmek için bilimsel verilerden yardım almak gerekir. Bu bilimsel verilere kariyer testi denilen bir dizi testle ulaşılabilmektedir. Yetenek, zeka ve kariyer testleri genellikle 6 – 16 yaş aralığındaki çocuklara uygulanmaktadır. Ancak; elbette yetişkinler de kariyer danışmanlığından faydalanarak kendileri için doğru alana yönelebilirler. Stratejik yetenek yönetimiyle, çocukların ya da yetişkinlerin güçlü ve zayıf yönleri ortaya çıkarılabilir. Başarılı olacakları alanlar saptanabilir. Böylelikle, doğru bir kariyer planlaması yapılması mümkün hale gelir.

Stratejik Yetenek Yönetimi ile Kariyerinizi Yapılandırın!

Kariyer danışmanlığının amacı, yalnızca bireyin yeteneklerini ortaya çıkartmak değildir. Bununla birlikte, danışmanlar dünyanın ve mesleklerin geleceği konusunda da bir yol haritası çizerler. aba Psikoloji’nin uzman ekibi öğrencilere bu noktada da destek vermektedir. Dünyanın geleceğine uzman gözüyle bakmak son derece önemlidir. Mesleklerin geleceği ve geleceğin mesleklerine bakmak kariyer sürecinin bir parçasıdır. Dünyanın önümüzdeki 50 – 100 yıl içerisinde hangi konumda olacağını analiz etmek gerekir. Bu aynı zamanda, öğrencinin, yeteneklerini yapılandırması için de önemlidir. Öğrencinin güçlü yanları kadar zayıf yanlarını da görmek gerekir. Böylelikle, kariyer yolculuğu boyunca zayıf yönlerin törpülenmesi ve eksiklerin giderilmesi mümkün olur.

Stratejik yetenek yönetimi ve kariyer testleri hakkında daha fazla bilgi için web sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Sorularınız varsa ya da desteğe ihtiyaç duyuyorsanız aba Psikoloji ile iletişime geçebilirsiniz. Yetenek yönetimi ve kariyer danışmanlığına dair daha fazla içeriğe ulaşmak için YouTube kanalımıza abone olabilirsiniz.

Read More

Özgüven gelişimi çocuklar için son derece önemli konulardan biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Çünkü özgüven, çocuğun sosyal becerilerinin ve iletişim becerilerinin gelişmesiyle doğrudan ilişkilidir. Özgüven eksikliği, çocukları pek çok yönden olumsuz etkileyebilir. Akademik başarı da buna dahildir. Özgüven, erken dönemde oluşmaya başlar ve zaman içerisinde gelişir. Bireyin kendine verdiği değerle de doğrudan ilgili bir kavram olduğunu ifade etmek gerekir. Çünkü, özgüven aynı zamanda; bireyin kendine duyduğu saygı ve değerin de bir göstergesidir.

Elbette, tüm insanlar bazı durumlarda kendilerine daha fazla güvenebilir. Bazı durumlarda kendilerini daha yetersiz hissedebilir. Bunlar olağan duygulardır. Bazen fiziksel özellikler, akademik başarı, mesleki yeterlilik gibi konular özgüveni etkileyebilir. Bu durumda bireyler genellikle, kendilerinde gördükleri eksikliği gidermeye yönelir. Ancak; bazen, her ne koşulda olursa olsun bireyler kendilerine güvenmeyi, istedikleri şekilde ifade etmeyi başaramazlar. Bunun doğuştan gelen bir özellik olduğu bir yanılgıdan ibarettir. Çünkü özgüven zaman içerisinde, bireyin iç dünyasının yanı sıra; çevresel koşullardan da etkilenerek gelişir.

Peki; çocuklarda özgüven gelişiminin önemi nedir? Özgüven eksikliğinin ortaya çıkma sebepleri nelerdir? Bir çocuğun özgüven problemi yaşadığı nasıl anlaşılabilir?

Çocuklarda Özgüven Gelişimi Neden Önemlidir?

Öncelikle, az önce de sözünü ettiğimiz gibi; özgüven pek çok becerinin gelişimini doğrudan etkilemektedir. Özgüven problemi yaşayan bir çocuk, kendini ifade etmekte güçlük yaşar. Bu durum, çocuğun iletişim becerilerinin gelişmesi üzerinde de olumsuz etki yaratır. Bu noktada; çocuk sosyal ilişkiler kurmaktan kaçınabilir. Bu da zaman içerisinde içe kapanmasına ve kendini sosyal ortamlardan soyutlamasına neden olur.

Özgüven problemi yaşayan çocukların akademik başarılarının düşük olduğu görülmektedir. Bunun sebebi; çocuğun sınıf ortamında çoğu zaman kendini ifade etmekten kaçınmasıdır. Akademik bilgisi yeterli olsa dahi kendine güvenip, bunu dile getirmekten çekinebilir. Bu durum zaman içerisinde akademik başarının düşmesine neden olur.

Çocukluk döneminde görülen özgüven eksikliğinin, yetişkinlik döneminde giderilmesi daha güç olabilir. Özgüvensiz bir hayat ise, başarıdan ve mutluluktan uzak olacaktır. Bu anlamda çocuklar için özgüven, son derece önemli bir konudur. Peki, özgüven eksikliğinin görülme sebebi nedir? Bir çocuğun özgüven problemi yaşadığı nereden anlaşılır?

Özgüven Gelişimi ve Özgüven Eksikliğinin Görülme Sebepleri

Bir çocuğun başarısızlıktan korkuyor olması, özgüven eksikliğinin göstergelerinden biridir. Özgüven eksikliği yaşayan çocuklar, genellikle sorumluluklardan kaçma eğilimi gösterir. Konfor alanından ve yanında güvende hissettiği kişilerden uzaklaştığında korkuya kapılabilir. Kendini pek çok alanda yetersiz hisseder. Fiziksel özelliklerini beğenmeme durumu buna dahildir. Özgüven eksikliğinin bir diğer göstergesi kararsızlıktır. Karar vermek özgüven problemi yaşayan bir çocuk için hayli zordur.

Özgüven eksikliğinin sebeplerine de göz atmak gerekir. Sevgisiz büyüyen çocuklarda özgüven eksikliğinin görülme olasılığı oldukça fazladır. Aile içi şiddet ve baskı özgüven problemini tetikler. Çocukların, sürekli başkalarıyla kıyaslanması kendilerini yetersiz hissetmelerine neden olur. Bu da özgüven problemini doğurur. Bir diğer neden ise ailenin aşırı korumacı tavrıdır. Aşırı korumacı tutum, çocukların özgüven gelişimi üzerinde olumsuz etki yaratır.

Çocukların Özgüveni Nasıl Gelişir?

Öncelikle; özgüven eksikliğinin kaynağını bulmak gerekir. Problemin çözümünü üretebilmek için öncelikle nedenlerini saptamak gerekir. Ailelerin, destekleyici bir tutum içerisinde olması bu noktada önemlidir. Çocuğun olumsuz yönlerini dile getirmek yerine, başarılarına odaklanmak gerekmektedir. Aşırı korumacı ve baskıcı tutumlardan kaçınılmalıdır. Çocuklara, sorumluluk vermek özgüven gelişiminin kilit noktaları arasındadır. Ancak elbette bu sorumlulukların, yaşlarına ve becerilerine uygun olmasına dikkat edilmelidir. Aileler, çocukların duygularını ve düşüncelerini önemsemelidir. Olumsuz durumlarda sakin bir dil kullanarak ve çocuğun davranışlarının nedenini anlamaya çalışarak yaklaşmak gerekir. Sevgi ve saygı ortamında büyümek özgüven gelişimini olumlu etkileyen unsurlardır.

Özgüven gelişimi ve eksikliği hakkında daha fazla bilgi için web sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Sorularınız varsa ya da desteğe ihtiyaç duyuyorsanız aba Psikoloji ile iletişime geçebilirsiniz. Psikoloji, eğitim, kariyer gibi konularda daha fazla içeriğe ulaşmak için aba Psikoloji YouTube kanalına abone olabilirsiniz.

 

Read More

Doğru meslek seçimi nasıl yapılır? Bu, gençler ve özellikle de üniversiteye hazırlanan öğrencilerden sıkça duyduğumuz bir soru. Elbette, doğru mesleği seçebilmek için dikkat edilmesi gereken pek çok nokta var. Bireyin yetenekleri, istekleri, ihtiyaçları bu noktalardan bazıları olarak sıralanabilir. Aynı zamanda meslek tercihi yaparken, dünyanın gidişatı ve ihtiyaçları da göz önüne alınmalıdır. Teknolojinin geldiği noktayla birlikte mesleklerin hangi yöne doğru evrildiği analiz edilmelidir.

Bütün bunlar için gereken ise doğru bir kariyer planlamasıdır. Doğru kariyer planlaması, bize kariyer yolculuğumuzda emin adımlarla ilerleme imkanı verir. Peki; doğru kariyer haritası nasıl oluşturulur? Meslek tercihi yaparken nelere dikkat etmek gerekir? Meslek tercihine ne zaman karar verilmelidir?

Doğru Meslek Seçimi İçin Kariyer Planlaması

Kariyer haritası oluşturulurken doğru planlamayla ilerlemek önemlidir. Doğru planlama yapmak ise ancak doğru verilerlerle mümkün hale gelir. Bu noktada, aba Psikoloji öğrencileri kariye danışmanlığı hizmetleriyle desteklemektedir. aba Psikoloji’nin uzman psikologları kariyer planı oluştururken bilimsel verilerden yararlanır. Bu bilimsel verilere ise birtakım testler aracılığıyla ulaşılmaktadır.

Bu testler, stratejik yetenek yönetimi kapsamında uygulanır ve kariyer testi olarak tanımlanır. aba Psikoloji’nin uyguladığı testlerin başında WISC-V zeka testi gelmektedir. Bu teste, ilgi ve yetenek testi olarak adlandırılan farklı psikolojik testler de eşlik etmektedir. Kariyer testi uygulamaları ile akademik seçimlerin doğru biçimde yapılabilmesi amaçlanır. Aynı zamanda bu testler, doğru meslek seçimi konusunda da ipuçları verir.

Stratejik yetenek yönetimi ile bireyin becerilerinin ve yatkınlıklarının ölçülmesi amaçlanır. Bu sayede okul seçimi, meslek seçimi gibi konularda daha başarılı tercihler yapılması mümkün olur. Kendine uygun bir alanda konumlanan birey daha mutlu bir eğitim ve iş yaşamına sahip olur. Kendi potansiyelini ortaya koyabilir ve çalıştığı alanda değer üretebilir. Günümüzde; okulların, şirket ve kurumların bireylerden beklentisi tam olarak budur. Akademik yetkinlikler ve bilgi birikimi elbette önemlidir. Ancak, artık beklenen bireyin yaşadığı toplum ve dünya için değer üretmesidir. Bu da; ancak yetenekleriyle paralel alanda konumlanmasıyla mümkün olabilir.

Geleceğin Meslekleri ve Doğru Meslek Seçimi

Teknolojinin de etkisiyle dünya hızla değişmektedir. Dünyanın değişimi, eğitim ve kariyer süreçlerini de doğrudan etkiler. Meslekler bu değişimle doğru orantılı olarak şekil değiştirmekte ve yapılanmaktadır. Aynı durum üniversiteler için de geçerlidir. Yakın geçmişte çok daha ön planda olan mesleklerin değer kaybına uğradığı görülmektedir. Bununla birlikte, yeni meslek alanları doğmakta, bazı meslek alanları ise daha fazla ön plana çıkmaktadır. Bunlar, geleceğin meslekleri olarak da tanımlanabilir.

Bu meslek alanları hızla büyümekte ve yakın gelecekte son derece önemli bir noktaya gelecekleri görülmektedir. Yaşam bilimleri, mühendislik, tasarım gibi alanlar geleceğin mesleklerine örnek olarak gösterilebilir. STEM alanı yine bu kapsamda önemli alanlar arasında değerlendirilebilir. Bu örnekler çoğaltılabilir. Bu noktada önemli olan, gençlerin bu alanlara yönelmesini sağlamak olacaktır. Yani kısacası, meslek seçimini doğru yapabilmek için dünyanın ihtiyaçlarını da değerlendirmek gerekir.

Doğru bir yol haritasının anahtarı hem bireyin yeteneklerini doğru tespit edebilmekten geçer. Aynı zamanda geleceği de doğru okumak gerekir. Bu doğrultuda kısa ve uzun vadeli planlar ortaya koymak ve hedefe doğru ilerlemek önemlidir.

Doğru meslek seçimi ve kariyer hedefleri hakkında daha detaylı bilgi için web sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Sorularınız varsa ve kariyer danışmanlığına ihtiyaç duyuyorsanız aba Psikoloji ile iletişime geçebilirsiniz. Yurt dışı eğitim süreçleri hakkında daha fazla içeriğe ulaşmak için YouTube kanalımıza abone olabilirsiniz.

 

 

Read More

Erteleme Davranışı İle Nasıl Başa Çıkılır? 

Erteleme davranışı günümüzde pek çok kişide kendini gösterir. Günlük hayatta yapacaklarımızdan başlayarak, alacağımız eğitimlere kadar birçok şeyi ertelemek isteyebiliriz. Ancak erteleme davranışı tamamen psikoloji kavramıyla ilintilidir. O halde erteleme davranışının sebepleri nelerdir? Erteleme davranışı ile nasıl başa çıkarız? Sırayla açıklamaya ne dersiniz? 

Erteleme Davranışının Sebepleri Nelerdir? 

Ertelemek hem iş yaşamında hem de günlük hayatta dönem dönem verimimizi düşüren bir davranıştır. Ertelemenin sebepleri herkes için farklıdır. Her birini şu şekilde ele alabiliriz.

Yetiştirilme Tarzı

Erteleme davranışını etkileyen en önemli faktörlerden birisi kişinin yetiştirilme tarzıdır. Kimi insan erteleme davranışı büyüme sürecinde ailesinden öğrenir. Bu doğrultuda anne babalar kendi geçmişlerini değiştiremeseler de tutumlarına dikkat etmeleri önemlidir. Anne baba erteleme davranışı konusunda kendini geliştirmeli ve olası durumların çocuklarının yaşamasını önlemelidir. 

Kişilik Özellikleri 

Erteleme davranışına yol açan sebeplerden biri de kişilik özellikleridir. Geçmiş hayatında olumsuz ve mutsuz olan kişilerin erteleme alışkanlığı daha fazladır. Dolayısıyla geçmiş deneyimlerimizle birlikte gelecek beklentilerimizin davranışlarımız üzerindeki etkilerini düşündüğümüzde,  erteleme davranışımızın sebepleriyle ilgili farkındalığımız artacaktır. 

İçsel Çatışmalar

Kişi bir işte başarısız olacağı endişesini taşıdığında daha sık erteleme davranışında bulunur. Özellikle birey mükemmeliyetçi bir karaktere sahipse, daha iyiye ulaşma çabasıyla işini ve sorumluluklarını ertelemeye meyillidir. Ayrıca başarısızlıktan korktuğu için de bir işe girişmek yerine ertelemeyi ya da hiç denememeyi tercih edebilir. Bu gibi durumlarda içsel çatışmalara kulak vermek ve tekrar eden şeyler olup olmadığını anlamak önemlidir. Böylece erteleme davranışının sebepleri derinlemesine anlaşılabilir. 

Yapılan birçok araştırma erteleme davranışının kronik olarak deneyimlendiğini, suçluluk duygusal depresyon, akıl dışı düşünme ve kaygı gibi etkenlerle ilişkili olduğunu gösterir. 

Erteleme Davranışı İle Nasıl Başa Çıkarız? 

Erteleme davranışı ile başa çıkmak için öncelikle durumun farkına varmak gerekir. Öncelikle hangi durumlarda ve zamanlarda erteleme davranışı içine girdiğinize dikkat etmelisiniz. Kendinize karşı dürüst olmak yapacağınız işi bilinçli mi yoksa bahane bularak mı ertelediğinizi anlamanızın ilk yoludur. Sorumluluklarınızı ve yapmanız gerekenleri ertelediğinizi anlamanız durumunda şu yöntemleri kullanabilirsiniz. 

  • Yapacağınız işi minik parçalara bölün. Büyük hedeflerden ziyade kendiniz adına idare edebileceğiniz küçük parçalar üstünde çalışarak daha güvenli ilerlemeniz mümkün. 
  • Kendinize belirgin ve gerçekçi bir zaman dilimi koymaya çalışın. Hem işinizi hem de zamanınızı yapılandırmak hedefinize odaklanmanızı kolaylaştırır. 
  • Gerekli durumlarda hayır demeyi öğrenin. Potansiyelinizin üzerinde görev almamak adına ilk sıradaki işlerinizi bitirmeden önce sizden istenen fazla sorumluluklara hayır diyebilirsiniz. 
  • Yardım istemekten çekinmeyin. Ertelemenizi ve bahane yaratmanızı kabul etmeyecek birinin desteğine başvurabilirsiniz. Çevrenizdekilerin desteğini almak ve amacınızı düşünmenin yanında durumunuzu açıkça dile getirmek de kendinize verdiğiniz sözü tutmanıza fayda sağlayacaktır. 
  • Bir uzmana başvurarak duygu, düşünce ve davranışlarınızla ilgili farkındalık kazanın. 
Read More

Özgüven Eksikliği

Özgüven eksikliği çocuklarda çok sık rastlanan durumlardan biridir. Özgüveni düşük olan çocuklar genellikle çekingendir. Kendilerini yetersiz bulurlar ve sevilmediklerine inanırlar. Bu yüzden kalabalıklardan uzak dururlar. Arkadaş edinmede zorluk yaşarlar. O halde özgüven eksikliği yaşayan çocuklar nasıldır? Çocuklardaki özgüvensizlik neden kaynaklanır? Çocuklarda özgüven eksiklikleri nasıl giderilir? Sırayla inceleyelim. 

Özgüven Eksikliği Yaşayan Çocuklar Nasıldır? 

Özgüven eksikliği yaşayan çocukların büyük bölümü kendini ifade etmekte zorlanırlar. Özellikle sınıf ortamında çok fazla aktif değillerdir. Bir konu hakkına bilgi sahibi olsalar dahi kendilerine güven duymadıklarından dolayı söz almaya çekinirler. Bu durum da derslerinde yeterince başarı gösterememelerine yol açar. Sosyal ortamlarda çekingen tavırlar sergiledikleri için bir süre sonra izole olmuş şekilde yaşarlar. Özgüven eksikliği olan çocuklar dışarıdan uslu ve uyumlu görünürler. Fakat böyle görünmelerinin asıl sebebi kendilerine güvenmedikleri için bulundukları ortamda ses çıkarmamalarıdır. 

Çocuklardaki Özgüven Eksikliği Neden Kaynaklanır? 

Çocuklarda özgüven eksiklikleri için en belirgin sebeplerinden bir tanesi sevgisizliktir. Aile içi şiddete maruz kalan ya da huzurlu bir aile ortamında yetişmeyen çocukların büyük çoğunluğu özgüvensiz yetişir. Bunun yanında kıyaslama da özgüveni olumsuz yönde etkileyen faktörler arasında öne çıkar. Sürekli olarak kardeşleri, kuzenleri ya da arkadaşları ile kıyaslanan çocuklarda özgüven eksikliği kendini gösterir. Ayrıca küçük yaşta zorbalığa maruz kalan ya da alay edilen çocukları da aynı sınıfa dâhil edebiliriz. Son olarak anne babanın çocuğa karşı aşırı koruyucu bir tutum sergilemesi, baskı uygulaması ve aşırı titiz tutuma girmesi de özgüveni tetikleyen durumlardandır.

Çocuğun Özgüven Sorunu Yaşadığını Nasıl Anlarsınız? 

  • Başarısızlık konusunda korkular üretiyorsa, 
  • Sorumluluk duygusundan kaçıyorsa, 
  • Güvendiği kişilerden ayrılırken problem yaşıyorsa, 
  • Kendini her anlamda yetersiz görüyorsa, 
  • Hayır demeye çekiniyorsa, 
  • Arkadaşları tarafından dalga geçiliyorsa, 
  • Kendini ve fiziksek görünümünü beğenmiyorsa, 
  • Karar verme aşamasında zorluk çekiyorsa, 
  • Olumlu taraflarını görmezden gelip, sürekli olumsuz yanlarına odaklanıyorsa,

Çocuğunuz özgüven sorunu yaşıyor demektir. Bu noktada “Çocuğumun özgüvenli olması için neler yapmalıyım?” sorusunu kendinize sormalı ve bu doğrultuda ilerlemelisiniz. 

Özgüven Çocuklarda Nasıl Gelişir? 

Çocuklarda özgüveni geliştirmenin çeşitli yöntemleri vardır. Bunları aşağıdaki gibi maddeleyebiliriz. 

  • Her şeyden önce anne ve babalar çocuğunda gördüğü özgüven eksikliğinin sebeplerini araştırmalıdır. Sonrasında uygun bir şekilde çözüme kavuşturma yoluna gitmelidir. 
  • Çocuklardaki olumsuz yönlerden ziyade olumlu yönlere odaklanmalı ve iyi yaptığı şeyler takdir edilmelidir. 
  • Aileler çocuklarına destek vermeli ve onları karşılıksız sevdiğini hissettirmelidir. 
  • Bir problem olduğunda mutlaka çocukla konuşmalı, birlikte zaman geçirmeli ve duygu düşüncelerini ifade etmesini sağlamalıdır. 
  • Arkadaşlık kurmaya teşvik etmeli fakat baskı yapılmamalıdır. 
  • Özgüveninin gelişmesi adına çeşitli sosyal faaliyetlere, kurslara katılması yönünde teşvik edilmelidir. 
  • Anne babalar çocuklarına tehdit içerikli cümleler kurmaktan kaçınmalıdır. 
  • Çocuklara küçük küçük sorumluluklar vererek özgüveninin pekişmesini desteklemek gerekir. 
Read More

En Doğru Üniversite Tercihini Nasıl Yaparız? 

Liseden sonra üniversite tercihi önemli bir süreçtir. Çünkü yanlış seçim yapmak kişinin bütün hayatını etkileyecektir. Öğrenci üniversite hazırlık döneminde ne istediğine doğru karar vermeli ve kendine o yönde bir çalışma planı hazırlamalıdır. Bu noktada ebeveynlere önemli roller düşüyor. 

Üniversite Tercihlerinde Anne Babaların Rolü 

Gençlerin üniversiteye hazırlanırken karar verme süreçlerinde ailelerin rolü büyüktür. Pek çok konuda olduğu gibi bu dönemde de ailelerinden etkilenebilirler. Anne babaları her şeyden önce dinleyip kararlarına saygı duymak önem taşıyor. Ancak üniversite seçimi tamamen kişinin kendi hayatını içine alıyor. Dolayısıyla ailelerin adayları strese sokmak yerine sakinleştirmesi ve destek olması gerekiyor. Ebeveyn çocuğun okumayı istediği bölümü kendi içlerinde reddedebilir. Bu doğrultuda yapıcı bir tutum sergilemeli ve onun gelecek hayallerini anlamaya yönelik iletişim kurmalıdır.

Üniversite Tercih Sürecinde Etkili Olan Faktörler

Üniversite tercihi kişinin gelecek hayatında yapacağı mesleği içine alır. Okuduğu bölüm tüm yaşamını etkileyecektir. Dolayısıyla doğru seçim yapması önemlidir. Üniversite tercih sürecinde anne babaların rolü dışında etkili olan diğer faktörleri şu şekilde sıralayabiliriz. 

  • İstek ve Hayaller
  • Ailenin Maddi Durumu 
  • Kişinin yeterlilik derecesi ve özellikleri 
  • Başarılı olduğu dal (Sözel, Sayısal) 
  • Seçtiği mesleğe toplumun duyduğu ihtiyaç

Üniversite Tercihinde Yeteneklerin Rolü 

Bireyler üniversite tercihlerini genellikle başarılı oldukları dal bazında yaparlar. Sözel bölümde kendini gösteren bir kişi edebiyat öğretmenliği, radyo televizyon, gazetecilik gibi bölümlere yönelir. Aynı şekilde sayısalı yüksek çıkan kişiler de, mühendislik, matematik ve doktorluk gibi dalları seçerler. Ancak doğru üniversite tercihinde sadece alanlar yeterli değildir. Sayısalı güçlü olan kişinin müziğe yeteneği olabilir. Sözeli ağır basan kişinin de matematiksel zekâsı öne çıkabilir. Psikoloji ve felsefe gibi dallarda başarı gösterebilir. Dolayısıyla aileler çocuklarının yeteneklerini ve ilgi alanlarını olabildiğince erken keşfetmelidir. Çocuk yalnızca yeteneği olan alana göre çalışmak da isteyebilir. 

Üniversite Tercihinde Kişilik Özellikleri Ne Kadar Etkili? 

Üniversite tercihinde kişilik özellikleri es geçilmemelidir. Sabırlı olmak, soğukkanlı tutum göstermek, sinirli olmak, fevri davranmak, içe dönüklük, dışa dönüklük bazı kişilik özellikleri arasındadır. Örneğin; doktor olmak isteyen kişinin ani gelen durumlar karşısında sakinliğini koruması önemlidir. Heyecan ve rehavete kapılmaması gerekir. Aynı şekilde içe dönük bir karakterin halkla ilişkiler okuması da doğru olmayabilir. 

Üniversite Tercih Döneminde Hangi Soruları Sormalıyım? 

Üniversite tercih döneminde hem öğrencinin hem de ailenin sorması gereken bazı sorular vardır. Aile tutumu ile birlikte ekonomik ve faaliyetler anlamında üniversiteler arasındaki farkı anlamak gerekir.

  • Tercih edeceğim üniversitenin okuyacağım bölümünde kaç eğitmen var? 
  • Okumayı düşündüğüm üniversitenin teknik yeterlilikleri nasıl? 
  • Üniversitede akademik kaynaklar yeterli mi? 
  • Sosyal faaliyetler beklentimi karşılayacak düzeyde mi? 
  • Okumak istediğim üniversitenin ekonomik şartları elverişli mi? 

Yukarıda sıraladığımız sorular üniversiteye göre arttırılabilir. Tercih sürecinde öğrencinin bu sorulardan haberdar olması adına aile tutumu önemlidir. Süreci daha kolay geçirmenin etkin yollarından bir tanesi de terapidir. ABA Psikoloji gençlerin hazırlık süreçlerinde daima yanında. 

Read More

Kariyerimizi Hangi Yaşta Planlamalıyız? 

Kariyer planlaması bireylerin yaşamlarındaki önemli süreçlerden birini kapsar. Her çocuk ya da genç öğrencilik dönemleri sonrasında bir şekilde iş hayatında atılacaktır. Kariyer planlamasında kişilik özelliklerinden mesleki yeterliliklere kadar pek çok faktör etkilidir. Kimi araştırmalara göre bireyler kariyer planlamalarını üniversite seçim sürecinde yapılmalıdır. Fakat bazı beyin araştırmaları da gençlerin yeteneklerinin küçük yaşta belirlenmesi gerektiğine işaret eder. Çünkü anne babalar çocuklarının yeteneklerini erkenden keşfetmesini sağladığı takdirde, onları doğru alanlara yönlendirebilir. Öyleyse kariyerimizi hangi yaşta planlamalıyız? Yeteneklerimizin kariyer planlamasına etkisi nedir? 

Yeteneklere Göre Kariyer Planlaması

Bireylerin yetenekleri ortalama 5 ve 7 yaş aralığında kendini göstermeye başlar. Örneğin; müziğe eğilimli bir çocuk seslere ve notalara karşı daha duyarlıdır. Aynı şekilde spora ilgi duyan bir çocuk da koşmaya ve hareket etmeye meyillidir. Aileler çocuklarındaki cevheri fark ettikleri takdirde, onları yeteneklerine yönlendirebilecekleri gibi bir uzmandan da fikir alabilirler. Böylece bireyler küçük yaşlarda yetenekleri bazında kariyer planlama fırsatı kazanmış olur. Son dönemdeki araştırmalar yeteneklerin doğuş itibariyle var olup, 15 yaşına kadar da gelişim dönemini tamamladığına işaret eder. Gençler adına önemli olan yetenek ve ilgi arasındaki bağlantıların 15 yaşında son şeklini aldığını vurgulayabiliriz. Yetenek dediğimizde ilk aklımıza gelen kavramlar ise sanat, bilim ve matematiktir. Fakat bireyin karakter özellikleri özünde kendi yeteneklerini gözler önüne serer. 

Kariyer Planlama Sürecinde Öne Çıkan Karakter Özellikleri 

Kariyer planlama sürecinde öne çıkan karakter özellikleri şu şekildedir; 

  • İçe Dönük Karakter
  • Dışa Dönük Karakter
  • Ekip Çalışmasına Yatkın Olma
  • İlişki Problemlerini Çözümleyebilme
  • Sonuç Odaklı Strateji Geliştirme Kabiliyeti
  • Detaylara ve Bütüne Odaklanma

Yukarıda sıraladığımız karakter özellikleri çok erken yaşlarda kendini gösterir. Ebeveynler çocuklarını doğru yönlendirdiği takdirde, karakter özelliklerine göre beliren yetenekleri de gelişmeye başlar. Unutmamak gerekir ki kariyer planlaması anaokulundan başlayıp, hayatımız boyunca devam eder. Dolayısıyla bireylerin mesleki ilgileri, zihinsel yetenekleri, akademik başarıları ve ailelerin kültürel özellikleri kariyer planlamasında önemlidir. 

Kariyer Planlama İçin Doğru Yaş Nedir? 

Karakter özellikleri ve yetenekleri baz aldığımızda kariyer planlamasının adımlarını doğru yöntemlerle küçük yaşlarda atmak mümkündür. Kişi yeteneklerine göre bir meslek seçimi yaptığında üniversite eğitimini de aynı doğrultuda tamamlayacaktır. Okuduğu bölüm çerçevesinde 1.sınıf itibariyle kariyer planlamasına başlaması ona zaman kazandıracaktır. Birey alanıyla ilgili etkinliklere ve fuarlara katılarak kariyer inşa sürecini başlatabilir. Aynı zamanda öğrencilik döneminde yapacağı stajlar sayesinde de yavaş yavaş deneyim elde eder. Böylece kişinin 18-19 yaşlarında girişkenliği artacak, sosyalleşmesi ve etkili iletişim kurması kolaylaşacaktır. Profesyonel iş hayatına karşı hazırlıklı bir profile bürünür. Sadece iyi bir meslek seçimi ve kariyer planlamasında yol alabilmek adına ailelerin çocukları erkenden fark etmesi önemlidir. Çünkü kişi yanlış alan üzerine gittiğinde, hayat boyu kendisini etkileyecektir. 

 

Birçok konuda sizlere ışık tıutacak Aba Psikoloji blog sayfamızı linke tıklayarak inceleyebilirsiniz

Read More

Çoklu Zeka Testleri Nelerdir?

Çocuklara yönelik çoklu zeka testleri nedir? Sorusunu pek çok ebeveynin araştırma alanını kapsar. Çocuğun zeka alanlarını belirlemek ve ilgi alanlarını saptamak için çoklu zeka testleri uygulanır. O halde öncelikle çoklu zeka nedir? Yakından inceleyelim. 

Çoklu Zeka Nedir?

Howard Garner ve onun Harvard Üniversitesi ekibi 1980’li yıllarda zekanın tek değil birden fazla yolu olduğu fikrini öne sürdüler. Bunun sonucunda zekayı bir kapasiteden ziyade çoklu kapasite olarak tanımladıklarını söyleyebiliriz. Bu teoriye göre zekâ, sorunları çözme, etkili ürünler yaratma ve yeni problemler yaratma potansiyeli olarak ortaya çıkar. 

Çoklu Zeka Testleri Neleri Kapsar? 

Çoklu zekâ testi kuramı sayesinde günümüzde birçok farklı zekâ çeşidi olduğu anlaşılabilir. Howard Garner’a göre sekiz adet zekâ türü mevcuttur; 

Mantıksal ve Matematiksel Zeka

Mantıksal ve matematiksel zekası kuvvetli olan kişiler, yüksek oranda eleştirel düşünme yeteneğine sahiplerdir. Matematik ve mantığı doğru biçimde harmanlayabilirler. 

Müziksel Zeka

Müzikal zekâ isminden anlayabileceğimiz gibi notalara, seslere ve bestelere duyarlı kişilerde kendini gösterir. Müzikal zekâya sahip kişiler şarkı söyleyebilecekleri gibi kolaylıkla enstrüman öğrenebilirler. Ayrıca beste yapmada son derece becerikli olduklarını söyleyebiliriz. 

Görsel Uzamsal Zeka

Çoklu zekâ çeşitleri içerisinde görsel uzamsal zekâ; tamamen zihinde resim çizme yeteneği ile alakalıdır. Günümüzde çok satan bilim kurgu yazarları görsel uzamsal zekâ sınıfında sayılabilir.  Çünkü zihinlerinde çizdikleri taslakları başarılı biçimde kâğıda dökebilirler. 

İçsel Zeka

İçsel zekâ özelliği gösteren kişilerin farkındalıkları yüksektir. Zayıf taraflarını tanıyıp keşfedebilecekleri gibi bu tarz durumlarda nasıl tepki vereceklerini iyi kestirebilirler. Ayrıca harekete geçirecekleri eylemleri de uzun ve kısa vadeli diye detaylı planlama eğilimleri vardır. 

Kişilerarası Zeka

Dışa dönük, kendini rahatça ifade eden ve özgüveni yüksek bireyler, kişilerarası zeka sınıfında yer alır. Özellikle grup çalışmalarında çok başarılı olduklarını söyleyebiliriz. Başka insanların ruh hallerini ve duygularını okuma yeteneğine sahiplerdir. Yüz ifadelerinden kişilerin ruh durumlarını kolaylıkla çözebilirler. 

Kinestetik-Bedensel Zeka 

Kinestetik-bedensel zeka türü özelliği gösteren bireyler, fizikselliği içeren her konuda başarı sağlarlar. Günümüzde isim yapmış başarılı sporcuları bedensel zekâ türü çerçevesinde örnek verebiliriz. 

Sözel Zeka

Sözel zekâ sınıfına mensup kişilerin kelimelerle kusursuz bir ilişkileri vardır. Ne zaman hangi kelimeleri kullanacaklarını iyi bilirler. Bunun yanında kelimeleri kolaylıkla ezberleyebilme eğilimleri vardır. Kurduğunuz cümleleri, söylediğiniz sözleri unutmayan bir arkadaşınız varsa, muhtemelen sözel-dilbilim zekâ türüne sahiptir. 

Naturalist Zeka (Doğa Zekası)

Gardner’ın araştırmaları kapsamında zekâ boyutlarına en son eklenen natüralist zekâ, doğada yalnız kaldıklarında en iyi adapte olabilecek kişileri tanımlar. Çocukluk döneminde izcilik ya da çobanlık yapmış, ebeveynleriyle avcılık trekking gibi aktivitelere katılmış kişilerin natüralist zekası yüksektir. Üstelik bu kişiler bitki ve hayvanlarla ilgilenmekten de büyük ölçüde keyif alırlar. Yetişkinlik dönemlerine biyolog, zoolog ve antropolog olabilirler. 

Birçok konuda sizlere ışık tıutacak Aba Psikoloji blog sayfamızı linke tıklayarak inceleyebilirsiniz

 

Read More

Yetişkinler kadar çocuklarda kendilerince sorunlar yaşayabilen bireylerdir. Fakat çocuklar yetişkinlere nazaran daha hassas bir yapıda olduklarından, sorunlarına erkenden müdahale etmek gerekir. Aksi takdirde sorunları içselleştirebilir ve ilerde daha büyük hasarlar ortaya çıkabilir. Sadece, çocukların iletişim becerileri yetişkinlerden biraz daha farklıdır. Çocuklarla etkili iletişim kurmanın en iyi yolu oyun terapisidir. 

Oyun terapisi, çocukların duygu ve düşüncelerini oyun yoluyla ifade etme biçimidir. Kurdukları oyun sayesinde dünyayı, duygu düşüncelerini, ihtiyaç ve arzularını gösterirler. Başka bir deyişle, insan olmanın bütün ruhsal süreçlerini oynadıkları oyunla ortaya koyarlar. O halde oyun terapisinin faydaları nelerdir? Yakından inceleyelim. 

Oyun Terapisinin Faydaları 

Oyun terapisi çocukların problemlerini çözmede en iyi yöntemlerden biridir. Oyun terapisinin çocuğa faydalarını ise şu şekilde ele alabiliriz. 

  • Çocuklar yaşadıkları problemlerle mücadele etme gücü kazanırlar. 
  • Kendilerine güvenmeyi öğrenirler. 
  • Çocuğa sorumluluk duygusu aşılar. 
  • Korkmamayı öğrenirler. 
  • Oyun terapisi sayesinde çocuklar, hem yetişkinlerle hem de diğer çocuklarla güçlü ilişkiler kuracak hale gelirler.
  • Çözüm üretme yetisi kazanırken, gelecekte karşılarına gelecek sorunlarla başa çıkabilirler. 

Oyun Terapisi Hangi Yaşlarda Uygulanır? 

Oyun terapisi hangi yaşlarda uygulanır? Anne babaları düşündüren sorulardan biridir. Literatür bazında oyun terapisinin 2 ve 12 yaş arasındaki çocuklara uygun olduğunu söyleyebiliriz. Özünde oyun terapötik bir araçtır. Dolayısıyla bu terapi yönteminin de belli bir yaş sınırı yoktur. Üstelik günümüzde birçok terapist oyun terapisini yetişkinler üzerinde de kullanabilir. 

Hangi Durumlarda Oyun Terapisi İşe Yarar? 

Oyun terapisi travmatik deneyim yaratan ya da yaratmaya meyilli her koşulda işe yarar. Özellikle zorbalığa uğrayan çocuklarda çabuk sonuç verir. Aynı zamanda zorbalık yapan, anne-babası boşanmış ve yas-kayıp yaşayan çocuklar üzerinde de etki gösterir. Ayrıca akademik başarısızlık, kardeş kıskançlığı, yalan ve hırsızlık gibi durumlar için de oyun terapisi en iyi yöntemdir. Onun dışında oyun terapisinin işe yaradığı durumlar şöyledir;

  • Kaygı Bozukluğu,
  • Hiperaktivite ve Dikkat Eksikliği,
  • Tırnak Yeme, Parmak Emme, Saç Yolma ve Tik, 
  • Duygusal, Fiziksel ve Cinsel İstismar Travmaları.

Oyun Terapisinin Ebeveynlere Faydaları Nelerdir?

Anne babalar oyun terapisi sayesinde çocuklarının iç dünyasını keşfederler. Çocuğun verdiği sesli ya da sessiz mesajları duyarak onun dilini kullanabilirler. Yanlış davranan ebeveynler ise tutumlarını fark edip, sağlıklı bir tavır içine girmeyi seçebilirler. Çocuklarıyla iletişim kurarken düştükleri hataları düzeltebilirler. Kendi çocukluklarının bugünkü tutumuna ne ölçüde yansıdığını görürler. Dolayısıyla ebeveynler çocuklarıyla daha kaliteli zaman geçirme yoluna giderler. 

ABA Psikoloji uzman kadrosu eşliğinde çocukluk çağı travmaları üzerinde oyun terapisi ile özenle çalışır. Sizde çocuğunuzun sorunlarıyla daha güçlü başa çıkıp, kendini rahat ifade edebilmesini istiyorsanız ABA Psikolojiye başvurabilirsiniz. Oyun terapisi ile birlikte çocuklarda uyguladığımız dikkat, yetenek ve kişilik testleri hakkında detaylı bilgi alabilirsiniz. 

Read More