Fomo (Fear of mising out) hastalığının Türkçede kabul edilen karşılığı “gelişmeleri kaçırma korkusu”dur. Her yaştan bireyde görülebilen bu hastalık özellikle sosyal medya kullanımı yüksek olan gençlerde daha fazladır. Her yıl çevrimiçi tüketici ve sosyal medya kullanıcı sayıları ve süreleri üzerine çalışmalar yapılmaktadır. 2020 yılında başlayan Covid-19 salgını kullanıcıların internet ve sosyal ağ kullanımını artırdı.

Özellikle öğrenciler gerçek sosyal etkileşim ortamlarından uzak kaldılar. Eğitim de dahil olmak üzere tüm günlük aktiviteler sanal ortama taşındı. Bu da kullanıcıların sosyal medya, internet ve dijital kaynak kullanımını artırdı. Fomo da kullanım sıklığıyla birlikte artış gösterdi. We Are Social Digital’in 2021 raporuna göre sosyal medya kullanıcı sayısı 4,20 milyar. Dünya nüfusunun yarısından daha fazlasısosyal medya kullanıcısı.

Sosyal medya kullanıcılarının ise neredeyse tamamı mobil cihazlar üzerinden sosyal medya hesaplarını kullanmakta. TÜİK verilerine göreyse Türkiye’de, internet kullanım oranı 2020 yılında 16-74 yaş grubundaki bireylerde %79,0’dı. Pandemiyle birlikte internet, sosyal medya, e-ticaret, video oyunlarının kullanımında global düzeyde artış var.

Sosyal medya kullanıcıları her gün sosyal medyada ortalama 2 saat 25 dakika harcıyor. Sosyal medya kullanıcılarının %98’i ise farklı bir sosyal ağı daha mutlaka kullanıyor. App Annie’nin verilerine göre, Dünya genelinde Android kullanıcıları telefonda günde 4 saatten fazla zaman geçiriyor. Ortalama bir internet kullanıcısı ise tüm dijital kaynaklar aracılığıyla günde neredeyse 7 saatini internette geçiriyor.

Corona ile birlikte e-ticaret kullanıcı sayısında da ciddi bir artış var. 16 ila 64 yaş arası internet kullanıcılarının yaklaşık %77’si her ay çevrimiçi satın alım yapıyor. Tüm bunlar gelişmeleri kaçırma korkusunun gelişimini tetikliyor. Peki Fomo nedir? Hangi belirtilerle kendini gösteriyor? Öğrencileri ve akademik başarıyı nasıl etkiliyor? Fear of mising out hastalığı ile başa çıkmak için neler yapılabilir? Yazımızın devamında detaylarıyla paylaşacağız.

Fomo (Fear Of Mising Out) Hastalığı Nedir?

Gelişmeleri kaçırma korkusu olarak da bilinen Fear of mising out hastalığı psikoloji alanında da bir kaygı bozukluğu şekli olarak çalışılmaktadır. Tanımlaması ilk olarak 2013 yılında Oxford English Dictionary’de yer almıştır. Kaçırma korkusu, kayıp, yoksunluk hissi olarak kavramsal hale getirilmiştir.

Günümüzde özellikler gençler ve çoğunlukla öğrenciler zamanlarının büyük bir bölümünü sanal dünyada paylaşım yaparak geçirmektedir. Paylaşım yapılmasa dahi gündemi ve arkadaşları takip etmek, yorum, beğeni yapmak için zaman ayırmaktadırlar. Sosyal grubun gerisinde kalmamak, gelişmeleri kaçırmamak ve bilgiden mahrum kalmamak için de sıklıkla sayfa yenilemektedirler. Bireylerin sosyal ağlardaki bu güncelleme davranışı ise Fomo’nun gelişimini tetiklemektedir.

Sosya hesaplarda kullanıcıların paylaşım sıklığı oldukça yüksektir. Özellikle çok takipçili hesaplar eriştikleri kitleyi koruyabilmek ve daha fazlasına ulaşmak için düzenli içerik üretmektedir. Kişilerin her günceleme sonrasında yeni görsel, video ve içeriklere erişebiliyor olması da “kaçıracağım” korkusunu pekiştirmektedir. Gelişmeleri kaçırma korkusuna sahip bireylerde şu düşünceler yaygındır;

  • “Acaba bir şey mi kaçırdım?”,
  • “Şu an kim ne paylaştı?”,
  • “Konuşulan konunun dışında mı kaldım?”
  • “Ben yokken diğerleri güzel bir deneyim mi yaşıyor?”
  • “Bunu bilmezsem gündemin dışında kalacağım, sosyal gruba dahil olamayacağım.”
  • “Şu an heyecan verici ya da ilginç bir olayı kaçırıyor olabilirim.”

Geride kalma, gündem dışı olma korkusu bireylerin kontrol etme ve sayfayı güncelleme davranışını artırmaktadır. Zamanla bireylerde kontrol kaybı gelişebilmekte ve farkında olmaksızın bu davranışı yinelenebilmektedir. Bu da artan sosyal medya kullanım sürelerine neden olmaktadır. Gelişmeleri kaçırma korkusu alkol ve madde gibi bir bağımlılık çeşidi olarak da karşımıza çıkmaktadır.

Fomo (Fear Of Mising Out) Hastalığı Hangi Belirtilerle Kendini Gösterir?

Gelişmeleri kaçırma korkusu doğrudan sosyal medya ile ilişkili değildir. Ancak sosyal medya kullanıcı sayısının yüksekliği belirtilerin sıklıkla sosyal medya aracılığıyla görülmesini desteklemektedir. Bireylerin bir gruba ait olma ihtiyacından doğan Fomo’nun giderilmesinde sosyal medya çok etkin rol oynamaktadır. Fear of mising out belirtileri gösteren bireylerin sosyal medyada diğer kullanıcılara oranla daha fazla etkileşim kurduğu görülmektedir.

Gerçek sosyal ilişkiler kurmakta zorlanan, düşük benlik algısı ve özgüven eksikliği olan bireylerde sıklıkla görülür. Özellikle gerçek yaşamda arzu ettiği ilgiyi, taktir ve dikkati bulamayan kişiler sosyal medyada daha fazla zaman geçirmektedir. Özellikle gençler arasında sanal statü sahibi olmak önemlidir.

Yüksek takipçi, beğeni, yorum adetlerine sahip olmak prestij kaynağıdır. Gençler sosyal medya kullanım sıklıklarıyla ve gördükleri ilgiyle akranları arasında bir rekabete girişmektedir. Bu rekabette geride kalmak ise özgüveni zedelemektedir. Sanal statüyü gerçek değerle karıştıran bireylerde sosyal medyadan uzak kalmak sosyal geri çekilmeye neden olabilmektedir.

Fomo aşağıdaki belirtilerle kendini gösterebilmektedir;

  • Sürekli sosyal medyaya girme arzusu,
  • Sürekli paylaşım arzusu,
  • Bir kişiyi, sayfayı veya grubu takip etme, düzenli olarak kontrol etme ve güncelleme arzusu,
  • Sosyal medyada günde 1 saatten fazla zaman harcama arzusu,
  • Yokluğunda yoksunluk hissi,
  • Agresyon, huzursuzluk, dikkati toparlamada güçlük,

Fomo (Fear Of Mising Out) Hastalığı Kimlerde Daha Fazla Görülüyor?

Gelişmeleri kaçırma korkusu yaşayan bireyler üzerinde yapılan çalışmalar bu kişilerin yalnızlık duygusunun yüksek olduğunu göstermektedir. Sosyal ve duygusal destek eksikliği olan bireylerde bu hastalığın görülme ve gelişme olasılığı daha yüksektir.

Ayrıca bu kullanıcıların gerçek yaşamlarında yoğun sevgi, ilgi, şefkat ve aidiyet ihtiyacı hissettikleri görülmüştür. Sosyal beceri eksikliği de yaşayan bu bireylerde sosyal kabul endişesi de yüksektir. Bu nedenle gelişmeleri kaçırma korkusu olan kişiler yüz yüze iletişim yerine sanal iletişimi tercih etmektedir.

Çevrimiçi olma süresinin fazlalığı, olaylardan herkesle aynı zamanda haberdar olma bu kişilerin aidiyet duygusunu pekiştirmektedir. Bir konu hakkında ortak duygu, düşünce ve davranışlara sahip olmak kendilerini bir grubun parçası olarak görmelerini sağlamaktadır.

Fomo, özellikle Z kuşağını etkisi altına almaktadır. Dijital yerlilerin büyük çoğunluğunu oluşturan Z kuşağı gelişmeleri kaçırma korkusundan daha fazla etkilenmektedir. Z kuşağı teknolojinin ve sanal dünyanın içerisine doğmuştur. Dolayısıyla en hakim oldukları iletişim kaynağı sanal mecralardır. Bu ortamda sosyalleşen, ilişki kuran, bilgi edinen z kuşağı için sürekli online olabilmek hakimiyet hissettirmektedir.

Fomo (Fear Of Mising Out) Hastalığı Öğrencileri Nasıl Etkiliyor?

Sosyal medya kişiden kişiye farklılık gösterebilse de çoğunlukla sosyalleşme, kaçış, bilgilenme, eğlenme, iletişim amacıyla kullanılmaktadır. Öğrencilerle yapılan çalışmalar sosyal medya kullanımının psikolojik rahatlama, kendini ifade edebilmek amacıyla kullanıldığını da göstermektedir. Tüm bunlar öğrencilerin olumlu olarak kabul ettiği sosyal medya etkileridir. Öğrencilerin olumsuz gördüğü etkiler ise en başta verimsiz zaman kullanımıdır.

Çoğunlukla verimsiz geçirilen zaman karşısında öğrenciler pişmanlık ve mutsuzluk duymaktadır. Dikkati sürdürmekte ve konsantre olmakta da zorlandıklarını belirtmektedirler. Yapılan çalışmalar özellikle Fomo belirtileri gösteren kişilerin ders sırasında da güncelleme ihtiyacı duyduğunu göstermektedir. Bu da verimli ders dinleme ve ders çalışma motivasyonunu düşürmekte, başarıyı olumsuz etkilemektedir.  Gençler diğer bağımlılık türlerinde olduğu gibi internet ve sosyal medya kullanım sıklıklarını kontrol altında tutamamaktadır.

Zarar verdiğini bilmelerine rağmen arzularına karşı koymakta güçlük duymaktadırlar. Pandemi sürecinde derslerin online sürdürülmesi de öğrencilerin kullanım sıklıklarını kontrol etmelerini daha da güçleştirmektedir. Kendileriyle ilgili otokontrolü kaybetmelerinin yanı sıra dışarıdan kontrol sağlayacak otoriteleri de eksiktir. Okul ortamındaki kurallar ve öğretmenin sınıf içerisindeki etkisi online platformda sürdürülememektedir.

Önemli bir diğer etkisi ise Fomo’nun gerçek sosyal ilişkilere zarar vermesidir. Sanal ortamda kurduğu etkileşimin verdiği hazzı gerçek yaşamda yakalayamayan bireyler geri çekilmektedir. Aileyle, arkadaşlarla, sosyal aktivite ve uğraşlarla geçirilen zaman gittikçe azalmakta yerini sanal kaynaklar almaktadır.

Gerçek yaşamında yeterince tatmin olmayan, zamanını keyifli geçirebileceği arkadaşlık veya uğraşları olmayan bireyler için sosyal medya oldukça renklidir. Burada kişi özendiği, beğendiği veya eğlenceli bulduğu hayatlara misafir olur. Onların eğleniyor olmasıyla kendi de eğleniyormuşçasına keyif alır. Kimi durumlardaysa kişi başkalarının mutluluğundan rahatsızlık duyar ancak yine de kontrol etmekten kendini alı koyamaz.

Fomo sonucunda artan kullanım sıklığı, uzayan süre, sosyal ve duygusal zararları öğrencilerin akademik başarısını düşürmektedir.

Fomo (Fear Of Mising Out) Hastalığı ile Başa Çıkmak İçin Öneriler

Başa çıkma sürecinde bireysel farkındalık çalışmaları yapılabilir veya profesyonel destek alınabilir. Bireysel seanslarla veya grup çalışmalarıyla kısa sürede olumsuz etkilerinden kurtulmak mümkündür. Bağımlılık türleri içerisinde tedavi oranı en yüksek olan ve kısa sürede sonuç alınabilen bir hastalıktır.

Kaçırma Korkusunu Tetikleyen Olumsuz Düşünceler Keşfedilmeli

Gelişmeleri kaçırma korkusu duyan bireylerde tedavi için ilk koşul olumsuz düşünceleri fark etmektir. Fomo’nun gelişmesini destekleyen olumsuz ve tetikleyici düşünceler ortaya çıkarılarak üzerine çalışılmalıdır. Bu aşamada psikolojik destek almak düşünceleri keşfetme ve üzerine çalışma konusunda oldukça etkili olacaktır. Olumsuz düşünceler çoğunlukla gerçeği yansıtmayan veya gerçeğin çarpıtılmış halleridir. Olumsuz ve tetikleyici düşüncelerin yerine terapi içerisinde daha olumlu düşünceler koymak hedeflenmektedir.

Yoksun Bırakma ve Yoksunluk Süresini Verimli Geçirme

Tedavi sürecinde yoksun bırakma da sıklıkla kullanılabilmektedir. Ancak yoksun bırakma bir anda olduğunda geri dönüşü daha şiddetli olabilmektedir. Kademe kademe kullanım azaltılmalıdır. Yöntem ne olursa olsun kişinin problemle başa çıkmak için gönüllü olması tedavi sürecini olumlu etkilemektedir. Kullanım sıklığını azaltırken kişinin kendisine sıklık ve kullanım süresi belirlemesi önerilmektedir. “Günde 3 kez kullanacağım ve 20 dakikayı geçmeyecek.” Gibi.

Kişi bu süreye sadık kalmakta zorlanıyorsa bir yakınından takip için destek isteyebilir. Kullanım sıklığını ve süresini azaltmada yoksun geçirilen sürelere keyif alınacak farklı uğraşlar konulmalıdır. Bu sürelerin nasıl geçirileceğini belirlemek kişinin kendi inisiyatifinde olmalıdır. Ancak öneri verilebilir ve seçenekler sunulabilir. Kişi yoksun kaldığı süreleri de keyifli geçirebildiğini fark ettiğinde gönüllü olarak kendisi de kullanımını azaltabilmektedir.

Ailenin, arkadaşların gerçek yaşamdaki sosyal ve duygusal desteği de tedavi sürecinde oldukça etkilidir.

Fomo (Fear Of Mising Out) Akademik Başarınızı ve Kariyer Gelişiminizi Olumsuz Etkilemesin

Gelişmeleri kaçırma korkusu duyuyor, akademik hayatınızın veya kariyerinizin bu nedenle olumsuz etkilendiğini düşünüyorsanız destek alabilirsiniz. Aba psikoloji olarak uzman kadromuzla psikolojik ve akademik olarak yaşadığınız zorluklar üzerine çalışıyoruz. Dijital çağın olumlu etkilerini bilinçli şekilde kullanmanızı desteklerken olumsuzluklarının kariyer gelişiminizi etkilemesinin önüne geçebilirsiniz.

Günümüzde öğrenci olan ve kariyerini planlayan her bireyin başarılı olmak için daha bilinçli, hızlı ve etkili yol alabilmesi gerekiyor. Gelişmeleri kaçırma korkusu ise bu süreci olumsuz etkiliyor.

Aba psikoloji uzman kadrosu her yaştan danışanına akademik ve mesleki danışmanlık sunuyor. Stratejik yetenek yönetimi çalışmamız ile kariyerinizi size en uygun şekilde planlıyoruz. Ayrıca uyguladığımız IQ, EQ, dikkat, algı, yetenek ve kişilik testleriyle çocuk, genç ve yetişkin danışanlarımızın potansiyellerini keşfediyoruz. Siz de Fomo hastalığının başarınızı gölgelemesini istemiyorsanız bizimle iletişime geçebilirsiniz.