Savunma mekanizmaları yaşamda karşılaşılan kaygıları azaltmak için egonun gerçeği çarpıttığı bilinçsiz stratejilerdir. Kişileri iç ve dış zorluklara ya da sıkıntılara karşı koruyan otomatik süreçler olarak da düşünülebilir. Bu mekanizmalarla birey kendini sıkıntı verici düşüncelerden, benliğin oluşturduğu suçluluk ve kaygı duygularından uzaklaştırır. Benliğimiz ise id, ego ve süperego olarak üç farklı yapıdan oluşmaktadır. Her bir yapı farklı amaçlara hizmet etmektedir.

Yaşadığımız kaygı ve sıkıntılar ise bu yapıların birbiriyle çatışmasından, açığa çıkan anlaşmazlıklardandır. İd, benliğin hiçbir mantıklı ya da ahlaki norma bağlı olmayan en ilkel yapısıdır. Tamamıyla bilinçaltına gömülüdür, cinsellik ve saldırganlık dürtülerinin ve bu dürtülerin getirdiği istek ve eğilimlerin muhafaza edildiği alandır.

Ego ise, benliğin idden daha gelişmiş olan ikinci yapısıdır. Bu yapı idden gelen dürtüsel ihtiyaçları doyurmak ve dengelemek için çalışır. Egonun idden daha gelişmiş olmasının nedeni işlevini yerine getirirken düşünce sistemini kullanmasıdır. Ego, bireyin uygun koşullar oluşana kadar mevcut ihtiyacını ertelemesini sağlamaktadır. Bu anlamda da idden gelen dürtüleri bastırıp bireyin öncelikli ihtiyaçlarını karşılanmasını sağlar.

Ego, bu özelliğiyle benliğin bilinç düzeyine daha yakın olan kısmıdır. Süperego ise, yetiştiğimiz kültür ve büyütüldüğümüz ebeveyn tutumlarına göre şekillenir. Süperego, idin dürtülerini sürekli olarak bastırmaya çalışır. 3 benlik yapısından gerçeklikle uyumlu olan tek yapı egodur. Ego, savunmaları kullanarak yaşamsal kaygıları daha kabul edilebilir hale getirir. Böylece savunmalar psikolojik sağlığımızı dengede tutmamızı, yaşadığımız çevre ile uyumlu olmamızı sağlar.

Savunma mekanizmaları yaşa ve bilişsel gelişmişlik düzeyine göre de farklılık gösterir. Çocuklar daha ilkel savunma mekanizması kullanırken, yetişkinlerin kullandığı mekanizmalar daha gelişmiştir. Peki bu mekanizmalar nelerdir? Hangi amaçla kullanılır? Avantaj ve dezavantajları nelerdir? Seçimlerimizi ve davranışlarımızı nasıl etkiler? Yazımızın devamında detaylarıyla bulabilirsiniz.

Savunma Mekanizmaları

Savunma mekanizması kullanımı oldukça sağlıklı ve benlik bütünlüğünü, iyi oluşu koruyan önemli bir kaynaktır. Ancak her şeyin fazlasında olduğu gibi bu mekanizmaların da gereğinden çok kullanımı sağlıklı değildir. Savunmaların ideal ölçüde kullanımı bizi tehditlere karşı koruyup, stres, kaygı ve üzüntüyle başa çıkmayı sağlar. Gereğinden fazla kullanımı ise patolojik sonuçlara neden olabilir. Sıklıkla kullanılan mekanizmalar aşağıdaki gibidir;

Bastırma (Repression)

Egoyu rahatsız eden tüm duygu, düşünce ve dürtülerin bilinçaltına itilerek orada tutulmasına bastırma mekanizması denilmektedir. Kişi böylece başa çıkamadığı ve varlığından rahatsız olduğu her şeyi hiç yaşanmamışçasına bilinç düzeyinden uzaklaştırabilir. Şiddetli korkular, travmalar, kayıplar, pişmanlıklar bu mekanizmayla geri plana atılabilir. Aynı şekilde başkaları tarafından hoş karşılanmayacak duygu, düşünce ve istekler de bastırılabilmektedir.

Örneğin; kardeş kıskançlığı yaşayan bir çocuk ebeveynlerinin kardeşine olan ilgisini görmezden gelir, bu konudaki düşüncelerini bastırır. Ancak savunma mekanizmaları içerisinde bastırma en fazla zihinsel enerji tüketimine neden olandır. Bastırma mekanizmasının gereğinden fazla kullanılması unutkanlığa neden olabilmektedir. Detayları, önemli konuları hatırlamakta güçlük çekilebilir. Durgunluk, tepkisizlik gibi sonuçlara da neden olabilmektedir.

İnkar (Denial)

İnkar, gerçekliğin acı veren yönünün bilinçten uzaklaştırılmasına yardım eden savunma mekanizmasıdır. Bir olayın varlığını, şiddetini ve sonuçlarını kabul etmekte zorlandığımızda kullandığımız mekanizmadır. Kabullenmenin gerçekleşebilmesi için inkar yardımcı rol oynamakta, kişinin sürece uyum sağlamasını kolaylaştırmaktadır. Ancak inkarın süresi, sıklığı ve şekli bu savunmanın sağlıksız bir kullanıma dönüşmesine neden olabilir.

Örneğin; sevdiği birinin ölümcül bir hastalığa yakalandığını öğrenen birisi onun çok güçlü olduğunu ve bu hastalığı kolayca atlatacağını düşünebilir. Kanser olduğunu öğrenen biri yapılan testlerin hatalı olduğunu, başka bir doktora daha gitmesi gerektiğini düşünebilir. Yas tutan biri, kaybettiği yakınının bir gün geri döneceğini düşünebilir. Özelliklede ölüm alanına tanık olmayan veya cenaze sürecinde bulunmayan kişiler için ölümü inkar sıklıkla görülebilmektedir.

Kişi inkar mekanizması ile yaşadığı durum karşısında açığa çıkacak şiddetli kaygı, korku veya üzüntüyle baş etmeye çalışmaktadır. Savunma mekanizmaları benlik bütünlüğünün korunmasına destek olmaktadır.

Yansıtma (Projection)

Kişinin kendisinde olan ama olmasını istemediği duygu, düşünce ve dürtüleri başkalarına yansıtmasıdır. Örneğin; eşini aldatmaktan korkan biri eşinin kendisini aldatacağını, sadık olmadığını söyleyebilir. Yalan söyleyen biri herkesin yalan söylediğini düşünebilir. Kardeşini kıskanan biri kardeşinin kendisini kıskandığını iddia edebilir. Başarısız olduğunu düşünen biri öğretmenlerinin başarısız olduğunu düşündüğünü düşünebilir.

Mantığa Bürüme (Rationalization)

Bir diğer anlamıyla bahane uydurma olarak düşünülebilir. Kişi kendisi ve başkaları tarafından hoş karşılanmayacak duygu, düşünce ve davranışlarını açıklamak için mantıklı bulanabilecek bahaneler üretebilir. Mantığa bürüme savunma mekanizmaları içerisinde en sık kullanılanıdır. Ancak gerçeğin çarpıtılmış hali olduğu için fazla kullanımı yine sağlıksızdır. Kişinin kendi duygu, düşünce, davranış ve dürtülerine yabancılaşmasına neden olur.

Başkaları tarafından fark edildiğinde de güven zedeleyici olabilmektedir. Okulda başarılı olamayan bir çocuk neden olarak evde çalışabileceği bir alanın olmadığını söyleyebilir. Mesleğinde ve kariyerinde aradığı başarıyı bulamayan biri hatalı meslek seçtiğini bu yüzden başarılı olamadığını söyleyebilir. Ekonomik yetersizlikler yaşayan biri en büyük zenginliğin mutluluk olduğunu söyleyebilir.

Özdeşleşme (İdentification)

Kişinin kendini bir başkasının yerine koyması ve onun gibi davranmasıdır. Çeşitli engellenmeler, başarısızlıklar, hayal kırıklıkları karşısında kişi kendisinden daha başarılı, yetenekli olan kişilerle özdeşleşerek kişisel değerini artırmaya çalışabilir. Böylece başkasının başarısından kendisine de yüceltici bir değer kattığını düşünebilir. Örneğin; iyi yemek yapamayan biri, annesinin çok iyi bir aşçı olduğunu söyleyebilir. Akranları tarafından hırpalanan biri babasının çok güçlü olduğunu söyleyebilir.

Karşıt Tepki Kurma (Reaction)

Savunma mekanizmalarından bir diğeri de karşıt tepki kurmadır. Kişi kabullenmekte zorlandığı veya başkaları tarafından onaylanmayacak duygu, düşünce ve dürtülerinin tam zıttını ifade eder. Örneğin; kişi cinsel dürtü ve düşüncelerine karşı aşırı ahlaki değerlere bağlı davranma eğiliminde olunabilir. Kardeşini kıskanan bir abla/ağabey kardeşini çok sevdiğini söyleyebilir, çok iyi bir kardeş rolü sergileyebilir.

Yer Değiştirme (Displacement)

Kişinin başa çıkmaya gücünün yetmediği olaylarda öfkesini, kızgınlığını gücünün yeteceği başka kişilere, nesnelere yönlendirmesi durumudur. Babasına sinirlenen birinin küçük kardeşine kızması veya telefonda sinir harbi yaşayan birinin öfkeyle telefonu kırması gibi. Asıl kaynağına ifade edilemeyen duygu ve düşünceler için kişi o kaynağa ait eşyalara da zarar verebilir. Örneğin; kardeşine çok kızan bir çocuk onun en sevdiği oyuncağa zarar verebilir.

Yüceltme (Sublimation)

Savunma mekanizmalarından yüceltmenin rolü oldukça önemlidir. Kişinin idden gelen ve bastırmakta zorluk yaşadığı dürtülerini toplumun da onaylayacağı şekilde değiştirmesidir. Örneğin; öfkeli, saldırgan, kavgacı biri polis, koruma olmayı veya dövüş sporlarıyla profesyonelce ilgilenmeyi seçebilir.

Ödünleme/ Telefi Etme

Ödünleme ise bireyin bütün olumsuzluklara rağmen üstünlük duygusunu doyurmaya çalışma çabasıdır. Kişi herhangi bir alandaki eksikliğini veya başarısızlığını başka alanlardaki etkinliklerle kapatmaya çalışır. Kimi durumlarda ise kişi eksiklik yaşadığı alanda çok daha fazla çalışarak başarılı olmaya odaklanır. Derslerinde başarılı olmayan biri, sporda veya sanatta çok başarılı olabilir.

Savunma Mekanizmaları Seçimlerimizi Nasıl Etkiliyor?

Kullandığımız savunma mekanizmaları içinde bulunduğumuz duruma ve yaşantıladığımız deneyimlere kişisel ve çevresel faktörlerle verdiğimiz tepkilerdir. Savunmalar sağlıklı, herkes tarafından kullanılan benliği dengeleyici tepkiler olsa da bir o kadar da özneldir. Kullandığımız savunmaların türü, sıklığı ve şekli bizi diğerlerinin tepki ve davranışlarından farklılaştırmaktadır. Bir kişi yaşadığı başarısızlık karşısında mantığa bürümeyi kullanarak yanlış meslek seçimi yaptığını söyleyebilir.

Bir başkası başarısızlık düşüncesiyle baş etmek için başka bir alanda örneğin ebeveynlik rolünde çok başarılı olmaya çalışabilir. Başka biri başarısızlığını ödünlemek için kardeşinin, eşinin veya çocuğunun başarılarıyla övünebilir. Dolayısıyla aynı duyguya, düşünceye verdiğimiz tepkiler birbirinden farklı olabilmektedir. Seçimlerimizde de savunmaların etkisi görülmektedir. Seçtiği meslekte veya okulda başarısız olmaktan kaygı duyan genç ailesinin onayladığı bölümü, okulu seçebilir.

Yurtdışında eğitim almak isteyen ama buna cesaret edemeyen birisi yurtdışı eğitimi gereksiz bulduğunu söyleyebilir. Dolayısıyla kullandığımız savunma mekanizmaları seçimlerimizi de yönlendirmektedir. Tüm bunlar kullandığımız mekanizmaların iyi oluşumuzu, başarımızı veya başarısızlıklarla başa çıkmamızı desteklediğini göstermektedir. Savunmaların sıklığı artığında, kişinin gerçeklikle bağı kopmaya başladığında mutlaka psikolojik destek alınmalıdır. Bu mekanizmaların gereğinden fazla ve yersiz kullanımı benlik bütünlüğünün dengesini bozacaktır. Kişilerarası ilişkiler, akademik başarı, kariyer hatalı ve kontrolsüz kullanımda olumsuz etkilenebilir.

Savunma mekanizmaları kişiye ve çevresine zarar verecek boyutlara ulaşıyorsa bizimle iletişime geçebilirsiniz. Aba psikoloji uzman kadrosu her yaştan danışanına akademik mesleki ve kişisel danışmanlık sunuyor. Stratejik yetenek yönetimi çalışmamız ile kariyerinizi size en uygun şekilde planlıyoruz. Ayrıca uyguladığımız IQ, EQ, dikkat, algı, yetenek ve kişilik testleriyle çocuk, genç ve yetişkin danışanlarımızın potansiyellerini keşfediyoruz. Psikolojik destek ihtiyacına da destek veriyoruz.