Çağımızın getirdiği şartlar doğrultusunda akıllı telefon kullanımı insanların hayatında gereksinim haline gelmeye başlamıştır. Özellikle çocuklar için büyük riskler barındıran akıllı telefonları kullanım yaşı aileler için her zaman kafalarda bir soru işareti bırakmaktadır. Her ne kadar çağımızın ünlü düşünürleri ve teknoloji dünyasının devleri tarafından erken yaşta kullanımı önerilmese de (Örneğin, Bill Gates akıllı telefon kullanımının 14 yaşından önce olmaması gerektiğini savunmaktadır.) konuyla ilgili bilinen ve savunulabilecek kesin bir kullanım yaşı yoktur.

Gelişim uzmanları ve psikologlar teknolojik cihazların zekada, gelişimde ve özellikle sosyallikte sorunlar çıkardığını düşündüğü için, özellikle 6 yaş ve altı için direkt akıllı telefona maruz bırakılmamalarını önermektedir.  Maruz bırakılması durumunda da günde bir saatle sınırlandırılması ve eğitici programlar dahilinde kullanılması gerektiği savunulmaktadır.

Asıl üzerinde durulması gereken konu yaş değil telefonun “hangi şartlar altında” kullanıldığıdır.

Anne babalar çocuklarına ulaşmak ve çocukların çeşitli ihtiyaçlarında yardımcı olmak için çocuklarının telefon sahibi olmalarına ihtiyaç duyabilirler.  Akıllı telefon kullanmakla ilgili yapılan varsayımlar doğrultusunda insanlar özellikle çocuklar için akıllı telefonların zararlı olduğunu düşünmektedir. Fakat, aslında burada önemli olan telefonun nasıl ne için ve ne şekilde kullanıldığıdır.

Akıllı telefona sahip olan çocuklar için dikkat edilmesi gerekenler:

 

  • Çocuğunuzun izlediği içerikler kontrol altında tutulmalı ve yaşına uygun olarak seçilmelidir.
  • Belli koşullarda kullanılmaması kuralı olmalıdır. (Belli bir saatten sonra kullanmamak, yemek masasında kullanmamak, ödevler bitirilmeden kullanmamak vb.)
  • Günlük kullanım için anne babalar tarafından belirlenmiş saat sınırı olmalıdır.

Henüz akıllı telefonu olmayan küçük yaştaki çocuklar içinse anne babalar kendi akıllı telefonlarını kullandırma konusunda çocuklarına sınırlar koymalıdır:

  • Çocuğunuz her istediğinde akıllı telefonunuzu onunla paylaşmayın. Bazen çocuğunuza şu an veremeyeceğinizi sebebiyle birlikte açıklamalı ve bu tutumunuzdan ödün vermemelisiniz. Aksi taktirde çocuğunuz telefonu bir ihtiyaç haline getirip sizden her sıkıldığında, sürekli olarak telefonunuzu talep edebilir.
  • Eğitici içerikler seçiniz. Çocuğunuzun akıllı telefon yoluyla oynadığı oyunları ve izlediği filmlerin seçimini siz yapınız. Ne yazık ki internet üzerinden ulaşılabilecek yanlış bilgiler ve zararlı içerikler kaçınılmaz derecede fazla. Bu yüzden çocuğunuzun izlediği içerikleri çocuğunuza izletmeden önce izleyin ve sadece bu içerikleri izletmeye çalışın.
  • Gün içerisinde sınırlı sürede oynamasına izin verin. Bir günde birden fazla defa çocuğunuzun telefonunuza ulaşmasına izin vermemeye çalışın. Telefonu kullandığı zaman da saat sınırı çizin. Ona gün içerisinde telefonunuzla oynaması için sonsuz süre vermeyiniz.
  • Oyun indirmek, oyunu açmak ve telefonu kullanırken girebileceği alanları seçin ve kullanımla ilgili öğretici bilgiler verin. Çocuğunuzun yanlış içeriklere ulaşmaması ve kullanımda hatalar oluşmaması için çocuğunuzu bilgilendirin. Kullanım konusunda bildiklerinizi öğretin ve gireceği alanları bu yolla sınırlayınız.

 Konu ile ilgili daha fazla bilgi almak için Psikolog Merve Nuray’ın videosuna da göz atabilirsiniz. 

Read More

 

Bu yaşlarda çocuklar duygularını ifade etmenin başka yollarını araştırıyor ve öğreniyor. Çünkü artık dili daha yetkin bir şekilde kullanmaya başladı. Kendini ifade ederken örneğin daha karmaşık ve açıklayıcı cümleler kullanır. Jest ve mimiklerin kullanılmasına da daha sık rastlanır.

  • Bu dönemde taklit önemli bir karakteristiktir

Okulöncesi çağında olan 4-5 yaş çocuğu diğer insanlarla sosyalleşmekten de daha büyük keyif alır; insanların etrafında olmayı sever. Bu yaşlarda arkadaşlıklar çocuklar için daha ciddi bir hal alabilir. Çocuk arkadaşları gibi olmak isteyebilir, onları taklit eder ve onların düşüncelerine daha çok önem verebilir. Arkadaşlarını taklit etmek bazı anne babalar için zorlayıcı bir hal alabilir. “benim çocuğum neden kendi gibi davranmıyor” gibi sorular ortaya çıktığında ise şunu unutmamalıyız; çocuklar taklit yoluyla öğrenirler ve etraflarındaki her şeyi taklit etmek gelişimin normal bir göstergesidir. Çocuk diğer davranışları adeta bir kıyafet gibi önce kendi üstünde dener ve olup olmadığını merak eder. 

  • Hayali arkadaşlar ve empatinin gelişimi

Hayali arkadaşlar ortaya çıkar. Başkalarıyla sosyalleşmenin ve kalabalıkları sevmenin bir getirisi olarak çocuk diğerlerinin duygularına ve hissettiklerine daha içten yaklaşır. Yani başına kötü şeyler gelen birisi için üzülür, mutlu olan birisi adına sevinebilir. Kurallara uymaya ve uzlaşmaya daha yatkındır. Bu yaşlarda kurallı oyun oynama eğilimi de artar. Ancak bireysel farklılıklar her zaman göz önünde bulundurulmalıdır. Ek olarak oğlan çocuklarının kız çocuklarından genellikle 6 ay geriden geldiği gerçeği de unutulmamalıdır.

  • Yetişkinlerle işbirliği

Konu yetişkinlerle işbirliğine geldiğinde ise 4-5 yaş çocuğu yardım etmeye daha isteklidir. Küçük görevleri yerine getirmekten hoşlanır. Duygularını ve davranışlarını kontrol etmesi gerektiğinde daha az yetişkin müdahalesine ihtiyaç duyar ancak hala zaman zaman talepkardır.

Oyun ve öğrenme

Her yaşta olduğu gibi bu dönemde de oyun önemli bir yere sahip. Hayal dünyası ile gerçeklik arasındaki farkı idrak etmeye bu yaşlarda başlarlar. Daha küçük çocuklar gördükleri rüyaların gerçek olduğunu zannederken, 4-5 ve 6 yaşa doğru gerçeklik algısı oluşmaya başlar. 

  • Daha gerçek sorular

Bu dönemim en belirgin özelliklerinden biri ise; daha gerçek soruların sorulmaya başlanmasıdır. Küçük yaş gruplarının yerli yersiz neden diye sormasından farklı olarak, bu yaş grubu içerisinde neden-sonuç ilişkisi barındıran sorular sorabilir. 

Bütün bunlara rağmen çocuk gelişiminde en zorlayıcı sedromlar 2-3 yaş döneminde olur. 4-5 yaş sendromu sözlüğümüze yeni girmiş bir kavramdır.

References

Read More