Zaman yönetimi her alanda bireyler tarafından uygulanması gereken bir husustur. Doğru zaman yönetimi ile yaşam başarısını artırmak mümkündür. Öğrenciler için başarının önemli bir kriteri sınavlar olduğu için, zaman yönetim ile sınavlarda başarılı olmak hedeflenmektedir. Zamanın doğru bir şekilde yönetilmesi ile sınavlardan yüksek puan almak mümkündür.

Zaman yönetimi aslında ajanda yönetimi ile paralel giden bir konu olmaktadır. Zaman yönetimi ile bir öğrencinin günü, gün içerisinde yer alan saatleri ve dakikalarını iyi hesaplaması sağlanmaktadır. Öğrenci bu hesaplamaları doğru bir şekilde yaparak planlamalıdır. Planlama kapsamında ders çalışma saatleri arasında yapılacak aktivitelerin neler olduğunu belirlemesi de gerekmektedir. Ders dışındaki aktivitelerin kalitesinin artırılması için nasıl bir yol alınması gerektiği de doğru ayarlanmalıdır.

Doğru Zaman Yönetimi Nasıl Yapılmalı?

Zaman yönetimi örnek olaylar incelendiğinde, her başarılı olayda zamanın tüm yönleriyle dikkate alınarak olayların o şekilde planlandıkları görülmektedir. Öğrencilerin zaman yönetimi kapsamında; yıllık, aylık, haftalık, saatlik hatta dakikalık plan hazırlamaları, sınav içerisindeki zaman yönetimlerini de etkilemektedir. Öğrencilerin sınava girdiklerinde sınav süreçlerini nasıl yönettikleri son derece önemlidir.

Yani öğrenci yalnızca sınav öncesinde değil sınav döneminde ve sınav anında da zamanını doğru bir şekilde yönetebilmelidir. İnsan beyni, yapısı gereği planlamaya uygundur. Yani takvimle ya da zaman planlamaları ile beynin etkili bir şekilde çalıştığı görülmektedir. Kariyer çalışmalarında da 21 günlük tekrar süreleri bu anlamda oldukça önemlidir. 21 gün boyunca tekrar edilen bir eylemin alışkanlık haline dönüştüğü kanıtlanmıştır. Öğrencilerimizin kariyer planlarını yaparken aylık, 3 aylık, 6 aylık, yıllık ve 6 yıllık kariyer planları yapmaktayız.

Zaman Yönetiminde 24 Saatin Önemi

Doğru zaman yönetimi söz konusu olduğunda insan yapısının 24 saatlik bir süreye uygun yapıda olduğunu söylemeliyiz. Bu süre güneşin doğmasından batmasına kadar geçen 24 saatlik dilimi anlatmaktadır. Yapılan araştırmalarda güneşi görmeyen insanların dahi 24 saatlik zaman dilimlerine göre hareket ettikleri görülmüştür. Bu süreç yapısal bir süreçtir. Bazı öğrenciler gece öğrenmeyi alışkanlık haline getirmiştir. Bazıları da sabah erken saatlerde ders çalışmayı sevmektedir. Öğrencilerin başarıları da kendi yapılarına göre değişebilmektedir. Öğrenciler hangi saatlerde daha verimli ders çalıştıklarına inanıyorlarsa o saatlerde çalışmalıdır.

Doğru zaman yönetimi konusunda bilgi ve destek almak için aba Psikoloji ile iletişime geçebilirsiniz. Yurt dışında eğitim almak için ihtiyaç duyulan sınavlar hakkında bilgi edinmek için aba Yurt Dışı Eğitim YouTube kanalına abone olabilirsiniz. Farklı konularda bilgilendirici videolara ulaşmak için Doç. Dr. Gamze Sart’ın YouTube kanalını takip edebilirsiniz.

Read More

Çoklu zeka kuramı 1983 yılında ortaya atılan bir modeldir. Kuramla ilgili çalışmalar Howard Gardner tarafından yapılmıştır. Howard Gardner’a göre zeka tek ve dominant olan bir yetenek olarak kabul edilmemelidir. Zeka, farklı ve özel boyutlardan meydana gelen bir yapıya sahiptir. Bilişsel yeteneklerin geniş bir yelpazeye sahip olduğu belirtilmektedir. Bilişsel yetenekler arasında sanıldığı gibi güçlü bir ilişki bulunmamaktadır.

Bilişsel yetenekler arasında zayıf bir korelasyonun olması, bir yeteneğe sahip olan kişinin diğer kabiliyete de sahip olmayabileceğini göstermektedir. Çarpım tablosunu çok iyi yapan bir çocuk başka bir işte başarılı olmayabilir. Bu durum o çocuğun başarısız olduğu ya da zekasının yetersiz olduğu anlamına gelmez. Bu kuram Gardner tarafından ortaya atıldığından beri çok ciddi eleştirilere maruz kalmıştır.

Çoklu Zeka Kuramı Neden Eleştirilmiştir?

Çoklu zeka kuramı bilişsel yetenekler arasında ilişki olmadığını belirttiğinden dolayı eleştirilen bir kuram olmuştur. ÇOKLU Zeka KURAMI Öğretim İlke ve Yöntemleri mevcut zeka testlerinden elde edilen sonuçlarla farklı bir seyir izlemektedir. Elde edilen psikometrikler de Gardner’ın öne sürdüğü kuramdan farklı sonuçlar vermektedir. Mevcut zeka testleri ile elde edilen sonuçlara göre bilişsel yetenekler arasında yüksek bir ilişki bulunmaktadır. Ancak pek çok eğitimciye göre kuramın uygulamalı değerinin yüksek olduğundan bahsedilmektedir. Gardner’a göre her insanın kendi zekasını farklı bir biçimde kullanma yeteneği bulunmaktadır.

Kuramda Görsel Zeka İle İlgili Açıklamalar Önemli

Kuramda anlatılan hususlar doğru bir noktayı açıklamaktadır. Kuramda görsel zeka ile ilgili verilen bilgiler son derece önemlidir. Yetenek ve İlgi, kuram kapsamında karıştırılan hususlardandır. Örneğin bir insanın dil beceresi olmayabilir ancak insanın bu konuya ilgisi olabilir. İlgisi olan insanın dil becerilerine yönelme durumu görülebilir. Bir bireyin herhangi bir konuda hem ilgisi hem de yeteneği bulunuyorsa bu ideal bir durum olmaktadır. Bu durumdaki birey, ilgi ve yeteneğinin olduğu alanda müthiş işler çıkarabilmektedir. Bir insanda;

  • Genetik miras olan kabiliyet,
  • Eğitim ile elde edilen ihtisaslaşma,
  • Zaman yönetimi ve iletişim sonucunda oluşan beceriler,
  • İlgi alanları bulunabilir.

Bu dört farklı unsurun hepsine birden sahip olan insanlar mevcut alanda çok önemli konumlara ulaşabilmektedir. Leonardo da Vinci olmak için alandaki bu dört farklı özelliğe birden sahip olmak gerekmektedir.

Çoklu Zeka Kuramı uygulama örnekleri hakkında daha detaylı bilgi almak için aba Psikoloji ile iletişime geçebilirsiniz. Psikoloji ile ilgili bilgilendirici içeriklere ulaşmak için aba Psikoloji blog sayfasına göz atabilirsiniz. Farklı konularda eğitici videolara ulaşmak için Doç. Dr. Gamze Sart’ın YouTube kanalına abone olabilirsiniz.

Read More

2 yaş krizi çocuklar için oldukça önemli sayılan bir dönemdir. Çocuklar bu dönemde bebeklikten çıkarak kendilerini ailesine birey olarak kabul ettirmektedirler. Bu dönemin aileler için yorucu bir dönem olduğunu söylemek doğrudur. Ayrıca bu durum çocuklar için de yorucu bir dönemin habercisidir. Bu dönemi, çocuklar için bireyselleşmenin başlangıcı olarak belirtmek mümkündür. Çocuklar bu dönemde ergenlik dönemi gibi farklı davranışlar sergilemektedir.

Bu dönemde çocukların; öfke, sinir, inat, hiçbir şeyi kabul etmeme gibi davranışlarda bulunduklarına tanık olmaktayız. 2 yaş sendromu yaşayan anneler bu süreci dikkatli bir şekilde yürütmelidir. Çocuklar bu dönemde kendilerini çevreye kanıtlama çabası içerisine girmektedir. Bunun için anne ve babanın kontrolünden çıktıkları görülmektedir.

2 Yaş Krizi Sürecinde Nasıl Davranılmalı?

Bu sendrom süresince çocuklarda ciddi anlamda saldırgan tavırlar görülmektedir. Anne ve baba bu dönemde çocuklarının şımardıklarını düşünerek sinirlenebilmektedir. Çocuk da kendi davranışlarına karşılık bir öfke gördüğünde daha da saldırgan davranabilmektedir. Bu süreç çocuğun karakteri ya da kalıcı olarak sergilediği bir davranış değildir. Aileler tarafından bu sürecin geçici bir süreç olduğu bilinmelidir. Ailelerin bu dönemde çocuklara doğru davranışlarla yaklaşmaları gerekmektedir. Çocukların bu dönemdeki bazı hareketleri tolere edilebilirken bazı davranış kalıpları için de kesin sınırlar çizilmelidir. 2 yaş sendromu ne yapılmalı sorusuna bu sürecin geçici bir süreç olduğu ve ailelerin paniğe kapılmamaları gerektiği cevabı verilebilir.

Artı İki Yaş Krizi Ne Anlama Gelir?

Artı iki yaş krizi insanların hayatlarında her 7 yıllık gelişim dönemlerine sahip oldukları, bu gelişim döneminin üzerine iki yaş eklendiğinde insanların bu yaşlarda kriz yaşadıklarını anlatmaktadır. Çocukların 0-7 yaş arasında fiziksel anlamda gelişim gösterdikleri görülmektedir. Yeni doğan bir çocuğun iki yıl sonra 2 yaş krizi yaşadığı görülmektedir. Bu sürece 7 yıl eklendiğinde de farklı bir kriz dönemi olan 9 yaş dönemi yaşanmaktadır. Her yedi yıl artı iki yıl kriz dönemleri olarak insan hayatına ve gelişimine etki etmektedir.

2 yaş sendromu ve artı iki yaş krizi hakkında detaylı bilgi ve destek almak için aba Psikoloji ile iletişime geçebilirsiniz. Farklı konularda bilgilendirici videolara erişmek için Doç. Dr. Gamze Sart’ın YouTube kanalına abone olabilirsiniz. Psikoloji ile ilgili içeriklere ulaşmak için aba Psikoloji blog sayfasını takip edebilirsiniz.

Read More

Bağlanma teorisi nedir sorusu akademik literatürde ayrıntılı bir şekilde açıklanmaktadır. Bağlanma teorisinin 4 farklı davranış biçimi ile karşımıza çıktığını görmekteyiz. Bağlanma teorisi bireylerin davranışlarını ve sonuç olarak da kariyerlerini ciddi anlamda etkilemektedir. Teoriye göre bir birey başka bir kişiden yakınlık görmek istemektedir ve o kişi bireyin yanında olduğunda birey kendisini güvende hissetmektedir.

Bu konuda ilk araştırmalar John Bowlby tarafından yapılmıştır. Bilindiği gibi insanlar sosyal birer varlıktır. Diğer insanlarla etkileşim halinde olan insanlar bu sayede diğer insanlarla sosyalleşmektedir. Yani insanlar arasında ilişki yalnızca temel ihtiyaçlar kapsamında sürdürülmemektedir. Hatta bağlanma teorisine katkı sağlayan bazı kuramcılarla teorinin farklı etkileri de açıklanmıştır.

Bağlanma Teorisi Nedir? Hayatımızı Nasıl Etkiliyor?

Bağlanma teorisi nedir sorusu kadar teori ile ilgili gelişen diğer kuramlar da merak edilmektedir. Bağlanma teorisi ile ilgilenen diğer kuramcılara göre bireylerin çocukken anne ya da babaları ile yaşadıkları bağlanma ilişkisi ileride diğer insanlarla kuracağı ilişkiyi etkilemektedir. Yani ileriki yaşantısında bireyin diğer insanlardan olan beklentileri, küçüklüğünde annesiyle kurduğu ilişkinin şekline göre biçimlenmektedir. Bağlanma duygusu tek taraflı bir ilişki değildir.

Bağlanma duygusunun iki taraflı ve iki tarafın da fayda sağladığı bir ilişki olduğu görülmektedir. Yeni doğan bir bebeğin çok sayıda ihtiyacı bulunmaktadır. Anne ve babası sayesinde bu ihtiyaçlarını giderebilmektedir. Anne ve babalar da çocukların kendilerine ihtiyaç duydukları zamanlardaki bakımını bir görev olarak algılamamaktadır. Anne ve babalar çocuklarının bakımından her zaman mutluluk duymaktadır. Yetişkin bağlanma stilleri farklılık göstermekle birlikte temel olarak aynı mantığa sahiptir.

Bowlby Bağlanma Kuramı Bebeklik Sürecinde Nasıl İşlemektedir?

Bowlby bağlanma kuramı bebeğin ilk yıllarda annesi ile olan ilişkisine farklı anlamlar da yüklemektedir. Yani bebek annesinden süt emdiğinde bunu yalnızca karnı aç olduğu için yapmamaktadır. Bebek kendisini huzursuz hissettiğinde ya da stres yaşadığında da emme eylemini yaparak rahatlık elde etmektedir. Bebekler bu davranışın ileriki yaşlarda yapılamayacağını bildikleri için emme eylemini zamanla parmaklarını emerek ya da nesneleri emerek yerine getirirler. Bebekler bazen anneleri ile göz teması kurmak isterler. Bowlby bağlanma Kuramı evreleri bu aşamada bebeklerin anneleriyle göz teması kuramadıkları zaman ağlayabildiklerini anlatmaktadır. Anneler bebeklerini severken dahi farklı bir temasla bu sevgiyi bebeklerine hissettirmektedirler. Anneler yavaş dokunuşlarla bebeklerini sevmektedir. Bebekler de kendilerine has sevimli seslerle annelerine karşılık vermektedir.

Bebeklerin ağlamaları da anne ve babaya verilen bir sinyaldir. Yapılan araştırmalara göre bebeklerin ağlama seslerindeki niteliksel farklılıklar verilen mesajı belirlemektedir. Örneğin çok şiddetli ve ani olan bebek ağlamaları bebeğin acı duymasından kaynaklanmaktadır. Ağlama yavaş yavaş ve giderek artan şiddetteyse de bebeğin acıktığı ya da altını ıslattığı durumlar görülmektedir. Bağlanma teorisi kitap olarak yayımlanan bazı kaynaklarda konuyla ilgili farklı açıklamaları da aktarmaktadır. Bebek ve anne ilişkisi maymunlar üzerinde de gözlemsel olarak incelenmiştir.

Bağlanma teorisi nedir sorusu hakkında detaylı bilgi almak için aba Psikoloji ile iletişime geçebilirsiniz. Farklı konularda bilgi edinmek için Doç. Dr. Gamze Sart’ın YouTube kanalına abone olabilirsiniz. Psikoloji ile ilgili diğer konular hakkında içeriklere ulaşmak için aba Psikoloji blog sayfamızı inceleyebilirsiniz.

Read More

LGS hazırlık aşaması tüm öğrencilerimizin oldukça sıkıntılı süreçlerinden bir tanesidir. Oldukça sıkıntı olabilecek bir süreç olduğu için öğrencilerin yanı sıra ailelerin de dikkat etmesi öğrencilere destek olması gereken bir süreçtir. Hem ailenin hem de öğrencinin üstüne düşeni yaptığı takdirde oldukça zorlu gibi görünen bu süreç kolay bir şekilde atlatılabilir ve öğrencilerin sınavda başarılı olması sağlanabilir. Öğrencilerin bu dönemde en çok sıkıntı yaşadıkları konulardan bir tanesi olumsuz düşüncelerdir.

Olumsuz düşünceler öğrencilerin zaman zaman akıllarına girerek öğrencilerin ders konusunda performansının düşmesine sebep olmaktadır. Hatta önlem alınmadığı takdirde bu düşünceler daha da ilerleyerek öğrencilerin zamanını çalmaya ve öğrencilerin fiziksel ya da ruhsal anlamda sağlık sorunları yaşamasına sebep olabilir. Aba Psikoloji ekibi olarak önceki yazılarımızda öğrencilerde sınav stresi oluşmaması için bazı yazılar yazmıştık. Bu yazımızda ise sınav dönemi yaklaştıkça öğrencilerin canını çok yakan olumsuz düşüncelerden kurtulma yöntemlerini sizler için yazdık.

LGS Hazırlık Aşaması İçerisinde Olumsuz Düşünceler Neden Ortaya Çıkar?

Olumsuz düşüncelerin ortaya çıkmasına çok farklı düşünceler sebep olabilir. Ailelerin çocuklarına çok yüklenmesi en çok görülen sebeplerden bir tanesidir. Aileler zaman zaman LGS sınavını çocukların sağlığından ve geleceğinden çok daha önemli tutarak çocuklara yüklenebilir. Bu durumda çocuklarda ya sınavı kazanmazsam ya istedikleri puanı alamazsam gibi düşünceleri doğurur ve öğrencileri karamsarlığa sürükler. LGS hazırlık dönemi bu anlamda ailelerin de dikkatli olması gereken bir süreçtir.

Diğer bir yandan öğrenciler sosyal çevrelerinden alacakları tepkiler yüzünden de bu strese düşebilir. İnsanlar bana ne der ya da ailemi mahcup ederim gibi düşüncelerde öğrencileri çokça rahatsız edebilmektedir. Bu düşünceler günümüzde öğrencilerin en çok sıkıntı yaşadığı olumsuz düşüncelerden bir tanesidir. Olumsuz düşüncelerin oluşması nasıl sadece öğrenciler ile alakalı değil ise olumsuz düşüncelerden kurtulmak için uygulanacak çözümler de sadece öğrenciler ile sağlanamaz.

LGS Sınavından Önce Olumsuz Düşüncelerden Kurtulma Yöntemi

Olumsuz düşüncelerden kurtulmak için ilk olarak öğrencilerin kendilerini bu düşünceden arındırması gerekir. Sonuç ne olursa olsun hayatın devam ettiğini ve kimsenin kimseyi sadece bir sınav ile suçlu ilan etmeyeceğini bilmesi gerekir. Ayrıca öğrenciler kendi kendilerine dürüst davranarak bu olumsuz düşüncelerin neden oluştuğunu açıklaması gerekir. LGS hazırlık aşaması devam ederken olumsuz düşüncelerden öğrencileri kurtarmak isteyen aileler de kendilerine karşı dürüst olmalıdır.

Aileler çocukları ile sadece ders muhabbeti etmemeli çocukları daha fazla sosyal vakit geçirmelidir. Ayrıca çevredeki insanların düşüncesinin onlar için bir şey ifade etmediğini asıl önemli olanın sınav değil çocuklarının kendisi olduğunu çocuklarına anlatmaları gerekir. Hatta aileler çocuklarının üzerinde bu düşüncelerin kimlerin sebep olduğunu öğrenerek o kişiler ile de konuşarak çocuklarında bu düşüncelerin olmasını engellemelidir.

Doç. Dr. Gamze Sart Youtube kanalını ziyaret ederek LGS hazırlık programı nasıl olmalıdır ve öğrenciler bu dönemde nelere dikkat etmelidir kimi sorularınıza cevap bulabilirsiniz. Aba Psikoloji resmi internet sitesinden de LGS hazırlık aşaması boyunca ailelerin ve öğrencilerin dikkat etmesi gereken noktaları anlatan yazılar bulabilirsiniz. Ayrıca Aba Psikoloji Youtube kanalından da LGS sınavı hakkında detaylı videolara ulaşabilirsiniz.

Read More

LGS sınav stresi öğrencilerin çokça yaşadığı ve öğrencileri büyük sıkıntılara sokan bir durumdur. Farklı sebeplerden dolayı ortaya çıkan stres duygusu kontrol edilmediği takdirde öğrenciler açısından çok kötü sonuçlar doğurabilir. Her yıl binlerce öğrenci sınav psikolojisi yüzünden sınavlarında başarısız olmaktadır. Bu öğrencilerin büyük bir çoğunluğu da sınava iyi hazırlanan öğrencilerden oluşmaktadır. Sınav stresi ile ilgili araştırmalar yapmayan ve stresini azaltmaya çalışmayan öğrenciler sınavdan sonra çok pişman olmaktadır.

Çünkü sınava girip çıktıktan sonra salında bu kadar da stres yapılacak bir durum olmadığını sınav bittikten sonra öğrenciler kavramaktadır. Sınav stresi konusunda hem öğrenciler hem de aileler sınavdan önce bu durumu çözerek sınavdaki başarı oranlarını yukarılara çekebilir. Aba Psikoloji ekibi olarak LGS sınavı yaklaşırken öğrencilerin ve ailelerin dikkat etmesi noktaları sizlere anlatmıştık. Bu yazımızda ise öğrencilerde sınav stresi nasıl atılır ve neden oluşur onu sizler için yazdık.

LGS Sınav Stresi Neden Ortaya Çıkar?

Sınav stresi farklı durumlardan dolayı ortaya çıkabilir. Ama en yaygın olan sebeplerden bir tanesi öğrencilerin sınava tamamen hazırlanmadığını düşünmelerinden dolay kaynaklanabilir. Özellikle sınav yaklaştıkça ortaya bu duygu beraberinde stres duygusunu da ortaya çıkarır. Öğrencilerin son deneme sınavlarında aldıkları düşük notlar öğrencilerde bu durumun ortaya çıkmasına sebep olabilir. Ya da öğrencilerin son dönemlerde bazı dersleri unuttuğunu düşünmeye başlaması beraberinde stresi de ortaya çıkarmaktadır. Sınav psikolojisi bozulan öğrenciler sınav sırasında da strese yenik düşerek bildikleri konularda bile hata yapmaya başlar.

Stresin ortaya çıkmasına sebep olan bir diğer duygu da öğrencilerin sınava çok fazla anlam yüklemesi ya da diğer bir deyiş ile hayatlarının bu sınava bağlı olduğunu düşünmelerinden dolayı ortaya çıkar. Sosyal hayattaki ya da aile içerisindeki baskı bu durumun ortaya çıkmasının en büyük sebeplerindendir. Bu durum genellikle ailelerin öğrencilere sınavı durmadan dile getirmesi ya da ailelerin öğrencilere sadece derslerini sormasından dolayı ortaya çıkabilir. Bu durumun ortaya çıkmaması için en büyük görev ailelere düşmektedir.

Öğrencilerin Sınav Stresi Nasıl Anlaşılır?

Stres yaşayan öğrenciler bunu dışarıya fiziksel olarak ya da ruhsal olarak dışarıya vurur. LGS sınav stresi olan öğrenciler genellikle avuç içinde çok fazla terleme, dinlenmiş olmasına rağmen yorgunluk hissi ya da iştahsızlık gibi fiziksel özellikler ile dışarıya vurulmaktadır. Bunlara ek olarak sınav yaklaştıkça aşırı agresif olma ya da öğrencinin dikkat bozukluğu gibi durumlarda ruhsal olarak dışarıya vurulan bazı belirtilerdir. Aileler bu durumları fark ettiği takdirde bir uzman yardım alma konusunda hiç çekinmemelidir.

Sınav Stresi İle Başa Çıkmak İçin Ne Yapmalıyım?

Sınav kaygısı azaltma teknikleri oldukça kolay olsa da öğrencilerin bundan önce bilmesi gereken bazı noktalar bulunmaktadır. Stres ya da kaygı duygusunu hissetmeniz oldukça normal bir durumdur. Stres olduğunuz için ya da kaygılandığınız için başarısız olacaksınız diye bir durum yok. LGS stres ile başa çıkma ilk olarak kendinize bu anlatmanız ile başlar. Yaşadığınız durum gayet normal ve olağan bir durum olduğu başa çıkması da oldukça kolaydır. Stresinizin nedenini kendinize açık olarak ifade etmeniz sizin ilk adımınız olabilir.

Çevrenizden gelecek tepkilerden korkmanız, ailenizi hayal kırıklığına uğratma hissiniz ya da bunlara benzer başka herhangi bir sebep sizde strese sebep olabilir. Stresin kaynağını bulduktan sonra tek yapmanız gereken nokta bunların olumlusunu düşünmek. Çünkü karanlık tarafı düşündükçe daha fazla içeri batabilir ve en sonunda içinden çıkamayacak bir hal alabilirsiniz. Bu yüzden olumlu tarafları düşünmek sizi stresten uzaklaştıracak ve beraberinde de başarıyı getirecektir. Aileler de bu anlamda özellikle sınav döneminde olan çocuklarını bunaltmayı bırakmalı ve onlar ile daha fazla vakit geçirmelidir. LGS sınav stresi sadece önlem alınmadığı zaman sıkıntı olacaktır.

Doç. Dr. Gamze Sart Youtube kanalından LGS stresi nasıl yenilir ya da LGS sınav stresi neden oluşur gibi sorularınıza cevap bulabilirsiniz. Aba Psikoloji resmi internet sitesini ziyaret ederek bizler ile iletişime geçebilir ve çocuğunuzun sınav stresini yenmesine yardımcı olmamızı sağlayabilirsiniz. Aba Psikoloji Youtube kanalını ziyaret ederek de sınav stresi nasıl atılır gibi konular ile alakalı videolar bulabilir ve çocuğunuzun bu duygulardan kurtulması için hem sizin hem de çocuğunuzun dikkat etmesi gereken noktaları öğrenebilirsiniz.

Read More

LGS sınav kaygısı öğrencilerin sınavlardan önce çokça karşılaştığı ve önlem alınmadığı takdirde öğrencilerin oldukça başını ağrıtan bir duygudur. Sınav kaygısı önlem alınmadığı takdirde öğrencilerin sınavdan başarısız olmasına ve hatta daha da ileri giderek öğrencilerin psikolojilerinin bozulmasına yol açacak bir sorundur. Bu yüzden öğrenciler ve aileleri sınav kaygısını ikinci plana atmadan çözmelidir. Oldukça sıkıntılı bir durum gibi gözükse de öğrenciler ve aileler birlikte adım atarak bu sorunu çözebilirler.

Aileler çocuklarının bu zorlu ve sıkıntılı süreçlerini atlatmalarındaki en önemli etkenlerden bir tanesidir. Ailelerin atacakları doğru adımlar bu sorunların ortadan kalkmasını hızlandırabilir ya da atacakları yanlış adımlar öğrenciler için bu sıkıntılı süreci daha zorlu bir hale getirebilir. Aba Psikoloji olarak önceki yazılarımızda LGS sınavı ile alakalı öğrencilerin dikkat etmesi gereken noktaları yazmıştık. Bu yazımızda ise sizlere LGS sınavından önce pek çok öğrencide görülen kaygı duygusu ile nasıl başa çıkabileceğinizi anlattık.

Öğrencilerde Sınav Kaygısı Neden Ortaya Çıkar?

Öğrencilerimiz üzerinde sınav kaygısını ortaya çıkaracak iki farklı durum bulunmaktadır. Bunlardan ilki öğrencilerin sınava yeterince çalışmadığını düşünmesi üzerine sınav kaygısı ortaya çıkabilir. Bu yüzden öğrenciler sınava girmek istemez ve zaman ilerledikçe kaygılanma duygusu artmaya başlar. Ayrıca bu nedenin içerisinde öğrencilerin etkin öğrenme becerilerine sahip olmaması da stresi arttırmaktadır. LGS sınav kaygısı bu sebepten ötürü öğrencilerde çokça gözükmektedir.

Öğrencilerin LGS sınavı yaklaşırken kaygılanmasına sebep olan bir diğer sebep ise sınava olan değerin artması olabilir. Bu durum da beraberinde suçluluk ve endişe duygularının oluşmasını ortaya çıkarmaktadır. Suçluluk hissi geçmişe dönük olaylardan dolayı kaynaklanırken, endişe ise geleceğe yönelik olan beklentiler üzerine oluşmaktadır. Bu iki duygunun ortaya çıkması da öğrencilerimizde sınav kaygısının ortaya çıkmasına sebep olabilir. Ayrıca bu iki duygu beraberinde bazı fiziksel özellikleri de ortaya çıkarır.

Nefes alırken daralma hissi, avuç içlerinin aşırı terlemesi ya da yorgunluk hissi gibi belirtiler endişe ve suçluluk duygularından kaynaklanan bazı belirtilerdir. Ayrıca fiziksel belirtilerin yanı sıra bazı ruhsal değişiklerde sınav yaklaştıkça ortaya çıkabilir. Bunlardan en yaygın olanı kişinin bir anda ağlaması ya da çevreye karşı aşırı sinirli davranma gibi hareketlerdir. Fiziksel ya da ruhsal değişiklikler her öğrencide farklı olarak ortaya çıkabilir. Ayrıca bu belirtilerin ortaya çıkması yine her kişide farklı tonlarda olabilir.

LGS Sınav Kaygısı İle Başa Çıkma?

Bu anlamda öğrencilerin ilk atacağı adım kaygılanmaya karşı bir olumlama geliştirmek olabilir. Kaygı ilk başta insanlarda bir duygu gibi görünse de kaygılanmak insanların yapacağı sıçramadan önceki son adımdır. Bu yüzden insanlar sınav konusunda kaygılandıkları için kendilerini çok fazla sıkıntıya sokmamalıdır. Büyük kaygıların ardından büyük adımlar gelmektedir. Ayrıca sınav kaygısı geride bıraktığımız zaman kendimize dair gelişim kaydedeceğimiz bir durumdur. Öğrenciler kaygılarının sebeplerini bulmaya başlayarak bir adım atabilir.

Öğrenciler kağıt ve kalem alarak akıllarına gelecek en kötü senaryoları yazabilirler. Daha sonra ise bu durumların başkasının başına geliyormuş gibi düşünüp bunlara çözüm üretmesi kaygılarını yenme konusunda oldukça yararlı olacaktır. Elimizde olmayan durumların gerçekleşmesinde bizlerin bir sorunu olmadığını kendinize anlatmanız gerekmektedir. LGS sınav kaygısı öğrencilerin korkmaması gereken ve kolay bir şekilde atlatabilecekleri bir durumdur. Ailelerinde öğrencileri yatıştırıcı davranması ve onları bu konuda çok fazla sıkmaması gerekmektedir.

Doç. Dr. Gamze Sart Youtube kanalından sınav kaygısı ile baş etme yolları hakkında detaylı videolara ulaşabilirsiniz. Ayrıca Aba Psikoloji resmi internet sitesinden LGS sınav kaygısı ve benzer konular hakkında detaylı makalelere ulaşabilir ya da bizler ile iletişime geçerek sizlere destek olmamızı sağlayabilirsiniz.

Read More

LGS hazırlık süreci yalnızca öğrencilerin yaşadığı bir süreç değildir. Öğrencinin ailesi de bu süreçte sınavın etkilerini hissetmektedir. Bu nedenle sınav sürecinin aile ile birlikte yürütülmesi gerekmektedir. Bilindiği gibi LGS sınavı liselere girişte uygulanan özel bir sınavdır. Sınav iki farklı oturumdan oluşmaktadır. Okul puanı ile yerleşmek istemeyen öğrencilerin LGS sınavına girerek sınavdan iyi bir puan almaları gerekmektedir.

Hazırlık aşamasında öğrencilerde görülebilen sınav stresi ve birtakım kaygılar, sınavın olumsuz sonuçlanmasına neden olabilmektedir. Bu nedenle sınavın hazırlık aşamasında anne ve babalara bazı öneriler sunmak faydalı sonuçlar sağlayabilir. LGS sınavı yalnızca bilgi birikimini ölçen bir sınav olmadığı için bu sürecin psikolojik yönünün bulunduğu da unutulmamalıdır.

LGS Hazırlık Süreci İçin Anne ve Babalara Neler Söylenebilir?

LGS hazırlık süreci öğrencilerle birlikte anne ve babaların da iştirak ettikleri zorlu bir süreç sayılabilir. Bu süreçte ebeveynlerin çocuklarına yaklaşımları biraz farklı olmalıdır. Bazen iyi niyetle söylenen sözler çocuklarda olumsuz etkilere neden olabilmektedir. Anne ve babaların çocuklarını motive etmek için kullandıkları cümlelere dikkat etmeleri önemlidir. Yanlış kurulan cümlelerin çocuktaki olumsuz etkileri sınav anında dahi ortaya çıkabilir. Anne ve babalar bu süreçte şu hususlara özellikle dikkat etmelidir:

  • Sınavın bir ölüm kalım durumu olmadığı anlaşılmalı ve çocuğa bu yönde konuşmalar yapılmalıdır,
  • Her sınavın bir fırsat olduğu bilinmeli, kaçan bir fırsatın başka fırsatlarla telafi edilebileceği unutulmamalıdır,
  • Sınava giderken sınava girecek çocuklarla aşırı bir vedalaşma eylemine kesinlikle gerek yoktur,
  • Çocukların sınav öncesi uyku saatleri değiştirilmemeli, sınav günü kahvaltısı ise standardın dışında hazırlanmamalıdır,
  • Sınava yönelik ‘sana güveniyorum, kesinlikle yapacaksın’ tarzı cümlelerden kaçınılmalıdır.

Bu Süreçte Öğrenciler Nelere Dikkat Etmeli?

Bu süreçte öğrencilere verilebilecek en önemli tavsiye sınav bitene kadar sakinliklerini korumaları olacaktır. Sınav gününe kadar ders çalışmak isteyen öğrenciler, kendilerini çok yormadan istedikleri gibi ders çalışabilirler. Ancak sınava az bir zaman kaldığında yeni bir konu öğrenmek yerine çözümlü ya da çıkmış sorulara göz atmak daha verimli olabilir. Bu aşamada sınav kaygısının olumsuz fiziksel etkilere neden olabileceği unutulmamalıdır. Sınav kaygısı ya da stresi nedeniyle baş edilemeyecek durumlarla karşılaşan öğrencilerin psikolojik destek için durumu anne ve babalarına anlatmaları gerekmektedir.

LGS hazırlık süreci zorlu bir süreçtir. Bu süreçte destek almak için aba Psikoloji ile iletişime geçebilirsiniz. Yurt dışında eğitim almak için gerekli olan sınavlar hakkında bilgi almak için aba Yurt Dışı YouTube kanalını takip edebilirsiniz. Sınav süreci ile ilgili hazırlanmış videolara erişmek için Doç. Dr. Gamze Sart’ın YouTube kanalına abone olabilirsiniz.

Read More

LGS performans arttırıcı tavsiyeler iyi bir lise eğitimi almak isteyen öğrenciler için önemlidir. 8.sınıf öğrencilerinin iyi bir lise ve sonrasında da prestijli bir üniversite eğitimi alabilmesi için LGS puanı yüksek olmalıdır. Bu nedenle sınava hazırlık aşamasında öğrencilerin disiplinli bir çalışma programı uygulamaları gerekmektedir. Bilindiği gibi 2018-2019 eğitim döneminden itibaren uygulanan LGS ile liselere yerleşmek için iki farklı yöntem kabul edilmiştir. Öğrenciler lise için ister puana dayalı yöntemle isterse de adrese dayalı sistemle liseye yerleşmektedir. LGS sınavı iki bölümden oluşan özel bir sınavdır. Sınav iki oturum şeklinde sabah ve öğle öncesi oturum olarak gerçekleştirilmektedir.

LGS Performans Arttırmak İçin Nelere Dikkat Edilmeli?

LGS performans arttırmak için sınavın bölümlerine doğru yöntemlerle çalışmak gerekmektedir. Sınavın sözel kısmında Din Kültürü, Türkçe, Tarih ve Yabancı Dil konuları yer almaktadır. Bu oturum için öğrencilere verilen toplam zaman 75 dakikadır. Sözel alan için adaylara 50 soru yöneltilmektedir. Sınavın ikinci oturumu sayısal konulardan meydana gelmektedir. Bu kısımda 40 farklı soru bulunmaktadır.

Sayısal alanda sorulan sorular için öğrencilere 80 dakika zaman verilmektedir. Bu oturum için önceden 60 dakikalık bir süre verilmekteydi. Yapılan düzenleme sonucunda LGS sayısal için verilen sürenin artırılması öğrenciler adına avantaj oluşturmuştur. Sınav performansını artırmak için öğrencilerin müfredat eksiklerini tamamlamaları ve çokça soru pratiği yapmaları önerilebilir. Ruhsal anlamda LGS hazırlık için LGS psikolojik destek olması açısından bazı yöntemler uygulanabilir.

Sınav İçin Uygulanabilecek Psikolojik Destek Yöntemleri Nelerdir?

Sınava yeteri kadar hazırlanan bir öğrencinin olumsuz düşüncelerle sınav performansını azaltmaması gerekmektedir. Olumsuz düşünceler öğrencilerde fiziksel rahatsızlıkların oluşmasına yol açabilmektedir. Sınavla ilgili gerçek olmayacak düşüncelerin öğrenciler tarafından sorgulanması ve öğrencilerin bu düşünceleri mantık çerçevesinde yeniden değerlendirmesi gerekmektedir. Bu süreçte nefes alma egzersizleri, rahatlama uygulamaları ve dikkati farklı bir yöne odaklama teknikleri mental anlamda performansa etki edebilen uygulamalardır. Sınavla psikolojik olarak baş edemeyecek kadar zayıf olduğunu düşünen öğrencilerin bu süreçte profesyonel destek almaları önerilebilir.

LGS performans arttırmak amacıyla aba Psikoloji ile iletişime geçebilirsiniz. Prestijli üniversitelerde eğitim almak için gerekli olan sınavlar hakkında bilgi almak için aba Yurt Dışı Eğitim YouTube kanalını takip edebilirsiniz. Farklı konularda bilgilendirici videolara ulaşmak için Doç. Dr. Gamze Sart’ın YouTube kanalına abone olabilirsiniz.

Read More

Bazı öğrenciler sınav dönemlerinde duraksamalar yaşamaktadır. Duraksamalar sınav düzeninin ve hayat biçimimizin değiştiği dönemde öğrenciler arasında daha sık yaşanan bir durum haline geldi.Çalışma düzeni nasıl oluşturabilirim? Nereden başlamalıyım?” öğrencilerin bazılarında soru işareti yaratmaktadır. Bu soru işaretlerinden dolayı çalışmak yerine vakitlerinin çoğunu düşünerek harcarlar. Çok fazla konu var hangisinden ve nasıl başlamalıyım diyen öğrencilerin bir çalışma düzeni edinmeleri ve günlere göre planlamaları gerekir. Planı yaptıktan sonra plana olabildiğince bağlı kalarak çalışmalar yapmaları hem rahatlatacaktır hem de beraberinde başarıyı getirecektir. Planlamayı nasıl yapacakları ve çalışma düzenini nasıl kontrol altına alacaklarını anlatan bir blog yazısıyla kafası karışık öğrencileri desteklemek istedik.

Çalışma Düzeni için Plan Yapmak

Her şey planlamakla başlar. Öğrencilerin yaptığı hatalardan birisi planlar yapıp uyamadıkları zaman plandan vazgeçmeleri ve bunun işe yaramadığını düşünmeleridir. Çalışma düzeni oluşturmak adına yalnızca plan yapmanın bile işe yarar bir tarafı vardır. Siz fark etmeseniz de plan yaptığınız için yapacaklarınızın bir kısmı zihninize işliyor. Özellikle yazarak plan yaptığınızda yapacaklarınızın zihninizde daha da netleşecektir. Yazmak düşünmek demektir. Yazma eylemi düşünülerek yapılır bu nedenle yazarken bazı kararsızlıklarınızı elimine etmiş olursunuz. Her kafa karışıklığı yaşadığınızda yazdığınız plana dönüp bakmak rahatlatacak ve belki de daha iyi çalışmanızı sağlayacaktır.

Düzen için Nasıl Plan Yapılmalı?

Çalışma düzeni için plan yaparken alternatifler göz önünde bulundurulmalıdır. Bu ne demek? Çoğu öğrenci o gün için yaptıkları plana sıkı sıkı uymayı kendilerinden beklerler. Ancak planlar genelde gerçekçi değildir. Çünkü hepimiz kendimizden en iyisini bekleriz. Bu yüzden olabilecek en iyi ve en çok çalışma planını oluştururuz. Ancak o günkü motivasyonumuz ve farklı sebeplerden dolayı işler planlandığı gibi gitmeyebilir. Evdeki planlar çarşıya uymayınca da başarısız olacağınızı düşünerek kaygılanabilirsiniz.  Bu nedenle tek bir plan değil A, B, ve C planları oluşturulmalıdır. Bu planlama yöntemiyle çalışma düzeniniz yoluna girecektir.

Çalışma düzeni içindeki A planına göre kesin yapacağınız konu çalışmaları ve test çözümleri olmalıdır. Bunlar kendinizi tanıyarak oluşturulmalıdır. Kesin olarak kaç test çözebilir ya da kaç konu çalışabilirsiniz? Bunun üzerinde düşünerek A planını yapın. B planı bunun bir üst versiyonu olarak A planına ortalamada yapabileceğiniz kadar birkaç konu çalışması ve test daha eklenmiş halidir. C planı ise birkaç konu daha ekleyerek bir günde maksimum yapacağınız çalışmadır. Bu noktada A planını kesin yapmak hedefken A planı rahatça yapılırsa B’ye geçilebilir. Hala enerjiniz varsa C planı da uygulanabilir. Ancak önemli olan C’ye kadar tüm programları bitirmek adına kendimizi hırpalamamamız. A planını yapmak kesin yapmamız gereken hedeftir. Yapılamayan B, C planları bir sonraki günün A planına yerleştirecek görevlere dönüşürler.

Çalışma düzeni içerisinde öncelik sırasına göre A, B ve C planlarının oluşturulması önemlidir. Hangi konuların daha çok çıktığı, hangilerinin daha önemli olduğuna göre A,B ve C planı yapılmalıdır. A planına en mühim ve önemli olanlar ya da B ve C’yi tamamlamadan önce yapılması gerekenler eklenmelidir. Yani örneğin, A planına konu çalışmak eklenirken B planına test çözmek eklenebilir. C planına ise yanlışın çok çıktığı konuları tekrar etmek eklenebilir. Ancak belirttiğimiz gibi B ve C planları uygulanamadıysa bir sonraki gün B planındaki test çözme yapılmalı ve yetişirse de C planı uygulanmalıdır. Sıra bozulmadan yapılamayanlar bir sonraki güne kaydırılmalıdır.

Psikoloji ile ilgili farklı konularda bilgi edinmek için aba Psikoloji YouTube kanalını takip edebilirsiniz.

Read More