Kararsızlık belirgin bir sorun haline gelene kadar çoğunlukla fark edilmez. Fark edildiğinde ise kişinin performansı, ilişkileri ve hatta işlevselliği dahi olumsuz etkilenmeye başlamıştır. Kararsız bir bireyseniz bu konuda yakın çevrenizden sık sık olumsuz geri dönüşler alıyor olabilirsiniz. Aynı şekilde çevrenizde karar vermekte zorlanan bireyler varsa siz de bundan rahatsızlık duyuyor olabilirsiniz.

Karar vermek denildiğinde aklınıza hayata yön veren büyük kararlar geliyor olabilir. Oysa karar vermekte güçlük çeken bireylerin zorlanımı çok daha basit konulara yönelik olabilir. Bu durumu somutlaştırmak için birkaç örnek verelim. Örneğin; öğle tatilinde yiyeceği yemeğe karar veremeyen iş arkadaşlarınız olabilir. Pek çok seçenek üretip bir türlü hangisinin en doğrusu olduğuna karar veremiyor olabilirler.

Giyeceği kıyafetten satın alacağı kitaba ve hatta beden ölçülerine kadar karar vermekte zorlanabilirler. Medium beden mi almalıyım yoksa Large mı? Ya küçük veya büyük olursa? Hangisi daha rahat veya daha kaliteli? Bu sorular ve kuşkular uzadıkça uzayabilir. Kararsızlık yaşayanlar asla kararlarınızdan emin olamıyor, karar sürecinde başkalarına danışma ihtiyacı hissediyor ve çokça zaman kaybediyor olabilirler.

Basit konularda dahi karar aşamasına gelmekte zorlanan bireyler için daha büyük kararlar kaygı verici olabilir. Okul, meslek, iş, eş seçmek gibi önemli dönüm noktalarında yaşayacakları stres ve zorlanım farklı psikolojik ve fizyolojik sorunlara yol açabilir.

Peki neden karar vermekte zorluk yaşarız? Bu durum ne zaman önlem alınması gereken bir problem haline gelmiş kabul edilir? Kararsızlığı yenmek için hangi baş etme yöntemlerini kullanabilirsiniz? Yazımızın devamında detaylara ulaşabilirsiniz.

Ebeveyn Tutumları ve Karakter Gelişimine Etkisi , Ergenlikte Ebeveyn Tutumu Nasıl Olmalı? Yazılarımızdan da faydalanabilirsiniz.

Kararsızlık Nedir?

Kararsızlık, bir konuda karar verememe ya da seçenekler arasında seçim yapamama olarak tanımlanabilir. Hepimiz hayatımızla ilgili önemli konularda karar verirken çelişkide kalır, hangi seçeneğin bizim için daha iyi olacağını belirlemekte zorlanırız. Önemli karar aşamalarında böyle hissetmemiz, karar sürecine zaman ayırmamız ve başkalarına danışmamız oldukça normaldir.

Ancak kimi bireylerde karar verme süreci önemli ve önemsiz her türlü konuda büyük bir sorun halini alıyor olabilir. Böyle bir durum söz konusu olduğunda karar verememek hastalığa dönüşmektedir ve bunun adı da Aboulomania hastalığıdır. Karar verememe durumunun bir hastalık haline dönüşmesinin altında yatan nedenler bulunmaktadır. Nedenlerine bir sonraki başlıkta detaylarıyla değineceğiz.

Söz konusu karar verememe durumu zaman içerisinde kısır bir döngüye dönüşmektedir. Kişi karar vermekte güçlük çektikçe emin olamama hali eskiden emin olabildiği konulara kadar etki edebilmektedir.

Peki Neden Kararsızlık Yaşarız? Kararsızlığın Altında Yatan Nedenler Neler?

Karar vermekte zorluk yaşamamızın altında yatan pek çok kişisel ve çevresel etken bulunmaktadır. Mükemmeliyetçilik, özgüven eksikliği, gerçekdışı beklentiler, yetersizlik, motivasyon eksikliği, isteksizlik, yeterli bilgiye sahip olamamak bunlardan bazılarıdır.

Sevgi ve Desteği Kaybetme Korkusu

Kimi zaman kişinin kendi istek ve beklentileriyle çevrenin veya aileninkiler örtüşmez. Burada karşı taraf kişiden daha baskın bir yapıdaysa karar sürecini olumsuz etkiliyor olabilir. Örneğin; Lisede sözel alan okumak isteyen bir öğrencinin ailesi sayısal alan seçmesini istiyor olabilir.

Aile daha baskın roldeyse ve çocuk arzu ve isteklerini dile getirmekte zorlanıyorsa karar veremeyebilir. Çünkü kararı ya kendisini ya da ailesini memnun etmeyecektir. Burada baskın olan çekince ailenin taktirini, sevgisini kaybetme korkusu olabilir. Kariyer Planı Yaparken Sorumluluk Kimde Olmalı? Gençlerde mi Ailelerde mi? yazımızdan faydalanabilirsiniz.

Mükemmeliyetçilik

Mükemmeliyetçi ebeveyn tutumları veya mükemmeliyetçi karakter yapıları da karar verme sürecini olumsuz etkiler. Mükemmele odaklanan zihin en iyi seçeneği belirlemek için gereğinden fazla değerlendirmeye girer. Bu da seçim sürecini zorlaştırır ve zaman kaybına yol açar. Kararsızlık yaşayan bireylerde alınan karardan memnun olmamak belirgindir. Ayrıca karar sürecine gereğinden fazla zaman ayırır ve zaman yönetiminde zorluk yaşarlar.

Zamanı verimli kullanamıyor olmalarıysa zaman ayırmaları gereken diğer konulara ağırlık verememelerine neden olur. Bu durumda kişi zaman baskısı yaşar. Kişilik Gelişimi Anne Karnında Başlıyor, Yaşamın İlk 6 Yılında Belirginleşiyor! Yazımızdan da faydalanabilirsiniz.

Sorumluluk Becerisinin Gelişmemesi Kararsızlık İhtimalini Artırır

Sorumluluk bilinci yaşamın erken yıllarında kazanılmaya başlanan bir beceridir. Sorumluluk alabilmek ailenin ve sosyal çevrenin çocuğun yaşına ve potansiyeline uygun sorumluluklara yönlendirilmesiyle gelişir. Kimi aileler bu konuda aşırı korumacı olabilmekte veya çocuklarını sorumluluk almaya yeterli görmemektedir. Bu durum çocuğun üstesinden gelebileceği sorumlulukları dahi başkalarından beklemesine neden olmaktadır.

Sorumluluk bilinci gelişmemiş bir bireyde çoğunlukla karar mekanizması da gelişmemektedir. Çünkü sorumluluk vermeyen aile çocuğun yapabileceklerini onun adına kendi yaptığı gibi kararlarda da aynı süreci işletmektedir. Yani sorumluluk alamayan çocuk kendi kararlarını vermeye de yeterli görülmemektedir. Bu tutum çoğunlukla aşırı korumacı ailelerde görülse de otoriter ebeveyn tutumlarında da özerk karar desteklenmemektedir.

Dolayısıyla gelişim çağından itibaren sorumluluk üstlenmeyen bireyler kendileriyle ilgili konularda dahi karar vermeyi deneyimleyememektedir. Bu da ileri yaşlarda karar verme sorumluluğunu alamamalarına neden olmaktadır. Yetişkinlikte de otorite kabul ettikleri ve yeterliliğine inandıkları kişilere danışma ihtiyacı duymaktadırlar. Hatta bu şekilde yetişen pek çok birey bir şekilde kendi yerine başkalarının karar vermesine gereksinim duyar.

Helikopter Ebeveynler Akademik Başarıyı Düşürüyor! yazımızdan da faydalanabilirsiniz.

Baskın Yetersizlik Duygusu ve Özgüven Eksikliği de Kararsızlık İhtimalini Artırıyor

Çocukluktan itibaren mükemmeliyetçi yetiştirilen veya basit hatalarında dahi kolayca eleştirilen bireyler de karar vermekte zorlanıyor. Özellikle de hatalarından veya başarısızlıklarından ötürü mahrum bırakılmış, cezalandırılmışlarsa ihtimal artıyor. Karar sürecinde hatalı seçim yapmaktan, seçimlerinden ötürü eleştirilmekten veya cezalandırılmaktan çekinebiliyorlar. Aile ile başlayan bu süreç öğretmen, patron, arkadaş, eş, çocuk ve hatta yaşam içerisinde etkileşim kurulan herkese yayılıyor.

Bu bireylerin çoğunlukla özgüvenleri ve öz değerleri gelişmemiştir ve yetersizlik duyguları baskındır. Ayrıca “hayır” diyememek, risk almaktan korkmak, yeterli bilgiye sahip olmamak da karar verme sürecini etkilemektedir. Kariyer Seçmeden Önce Özgüven Eksikliği ile Mücadele! yazımızdan da faydalanabilirsiniz.

Kararsızlık ile Başa Çıkma için Neler Yapılabilir?

Karar vermekte zorluk yaşıyorsanız öncelikle kendinizi objektif şekilde değerlendirmeye çalışmalısınız. Hangi konularda karar vermek sizin için daha zor? Karar verme sürecinde zorlanmanıza neden olan ne? Karar verirken sizi seçim yapmakta alı koyan düşünceler neler? Bu sorulara vereceğiniz cevaplar başa çıkma yöntemlerinizi belirlemenizi kolaylaştıracak. Aynı şekilde profesyonel destek alma ihtiyacınız olup olmadığını belirlemenizde de size yardımcı olacaktır.

Aşağıdaki önerilerimizi kararsızlık yaşadığınız konular üzerinde denemeye başlayabilirsiniz. Verim alamıyor ve zorlanmaya devam ediyorsanız mutlaka psikolojik destek almayı değerlendirmelisiniz. Bu sayede yaşam kalitenizi ve işlevselliğinizi arttırmış olacaksınız.

Kar- Zarar, Artı-Eksi Hesabı Yapın

Karar vermeniz gereken seçeneklerle ilgili basit kar-zarar listeleri yapabilirsiniz. Çoğunlukla önemli konularda kullandığımız bu yöntemi basit karar süreçlerinde de kolayca kullanabilirsiniz. Örneğin kitap almak istiyor ama hangisini alacağınızı seçemiyorsunuz; bütçesine, sayfa sayısına, konusunun size katacaklarına odaklanabilirsiniz. Bu kitabı kısa sürede okuyabilirim, fiyatı bütçeme uyuyor, iş hayatında bu bilgiler işime yarayacak. Bu şekilde bir değerlendirme yapmak seçim sürecinizi kolaylaştırabilir.

Hala karar vermekte zorlanıyorsanız fikrine güvendiğiniz birinden artı- eksi listenizi birlikte değerlendirerek fikir alabilirsiniz. Ancak zamanla bu fikir alma alışkanlığını mutlaka azaltmalısınız.

Kararsızlık Yaşadığınız Konularda Karar Verme Süresi Belirleyin

Eğer karar alma süreciniz zaman yönetiminizi olumsuz etkiliyorsa karar sürenizi belirleyebilirsiniz. Örneğin; öğle arasında ne yiyeceğinize karar vereceksiniz. Karar vermek için öğle molasına çıkmadan önce 10 dakikalık bir süre ayırabilirsiniz. Bu süreyi konuya ve artan karar verme becerinize göre farklılaştırabilirsiniz. İlk etapta yemek seçimine on dakika ayırıyorken zamanla bu süreyi kısaltabilirsiniz.

10-10-10 Kuralını Uygulayın

Özellikle hayatınıza yön verecek konularla ilgili karar vermekte zorluk yaşıyor olabilirsiniz. Veya alacağınız basit kararların dahi hayatınızı olumsuz etkileyeceğine inanıyor olabilirsiniz. Böyle bir durumda 10-10-10 kuralından faydalanabilirsiniz. Kararsızlık yaşadığınız konuyla ilgili kendinize aşağıdaki üç soruyu sormanız karar sürecinizi kolaylaştıracaktır.

  • 10 dakika sonra verilen kararın sonucu hakkında ne hissedeceksin?
  • Bundan 10 ay sonra nasıl hissedeceksin?
  • Bundan 10 yıl sonra nasıl hissedeceksin?

Çabanızı Takdir Edin, Kendinizi Ödüllendirin

Karar verme sürecinde yaşadığınız zorluk sizi ve yakın çevrenizi pek çok açıdan olumsuz etkiliyor. Bu zorlukla başa çıkmak için çaba sarf etmeye ve elinizden geleni yapmayı denemeye başladınız. Her çaba ve başarı gibi bu süreç de ödüllendirilmeyi hakkediyor. Öyleyse karar vermekte yol kat ettiğiniz her adımı sizi motive edecek şekilde ödüllendirebilirsiniz. Ödüller daha fazla çaba sarf etmenizi de sağlayacaktır.

Ödül sistemi, başarı elde ettikçe kendinizi daha iyi hissetmenizde de size destek olacak. Ödülleriniz maddi, manevi veya davranışsal olabilir. Kendinize bir hediye alabilir, bir kahve ısmarlayabilir, kararsızlıkla kaybettiğiniz zamanı keyif alacağınız bir etkinlikle değiştirebilirsiniz.

Kararsızlık ile İlgili Ne Zaman Alarm Üretmek Gerekir?

Karar verme sürecinde içinde bulunduğunuz duruma ve kararın sonuçlarına göre zorluklar yaşayabilirsiniz. Herkesin hayatında karar vermekte zorluk yaşadığı dönemler olmuştur. Ancak bunun önemli bir sorun olduğunu fark etmeye başladıysanız alarm üretme zamanı gelmiş olabilir. Karakteristik bir özellik olarak gelişmiş olabileceği gibi karar verememek psikolojik bir sorunun eşlikçisi de olabilir.

Obsesif Kompulsif Bozukluk ile karar vermekte zorlanan bireylerde sıklıkla karşılaşılmaktadır. Depresyonda ve kaygı bozukluğunda da karşılaşılabilmektedir. Aşağıdaki belirtilerden bir kısmını yaşıyorsanız bir profesyonelden destek alabilirsiniz.

  • Karar verme sürecine ayırdığınız zaman çevrenizdeki diğer kişilerden çok daha fazlaysa,
  • Sık sık kararsızlıkla ilgili eleştiriliyorsanız,
  • Verdiğiniz kararların doğruluğundan emin olamıyorsanız,
  • Karar verirken başkalarına danışma ihtiyacı duyuyor, bunu çok basit konularda da sık sık yaşıyorsanız,
  • Karar verememeniz nedeniyle potansiyelinizin altında performans sergiliyorsanız,
  • Karar verseniz dahi diğer seçenekler üzerine düşünmeye devam ediyorsanız,
  • Karar veremediğiniz için harekete geçmekte geç kalıyor, adeta felç geçirmiş gibi hissediyorsanız,
  • Sizin yerinize başkasının karar vermesinden memnun oluyorsanız,
  • Karar veremediğiniz için fırsatları kaçırıyorsanız mutlaka bir profesyonelden destek almalısınız.

Karar verememek yaşamınızı pek çok yönden sınırlandırabileceği gibi sadece belli konular özelinde de açığa çıkıyor olabilir. Örneğin; okul tercihi yapmakta, okuyacağınız alanı ve mesleği seçmekte zorluk yaşıyor olabilirsiniz. Böyle bir durum söz konusuysa kariyer danışmanlığı almak seçim sürecinizi olumlu etkileyecektir.

Kararsızlık ile ilgili profesyonel destek almak istiyorsanız Aba psikoloji uzman kadrosu ile iletişime geçebilirsiniz. Kullandığımız alternatif psikoterapi yöntemleriyle danışanlarımızın hayat kalitesini artırmayı hedefliyoruz. Ayrıca uyguladığımız IQ, EQ, dikkat, algı, yetenek ve kişilik testleriyle çocuk, genç ve yetişkin danışanlarımızın potansiyellerini keşfediyoruz. Detaylı bilgi almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz. İçeriklerimizi takip etmek için Blog yazılarımızı ve YouTube kanalımızı takip edebilirsiniz.

Read More

Başarılı bir kariyer için çocuk, ergen ve yetişkinlerde duygu düzenleme (regülasyon) becerilerinin gelişmesi gerekiyor. Bu beceri ilk önce anne karnında gelişmeye başlıyor. Doğum sonrası temel bakım veren ile kurulan ilişkiye göre duygu düzenleme becerisi şekilleniyor. Çocuklukta ise aileyle olan ilişkinin derecesi ve ebeveyn tutumları çocuğun duygu hakimiyetini etkiliyor. Sosyal çevrenin etkisi de çocuğun duygu gelişimine yön veriyor.

Ergenlikte bu beceri çocuklukta atılan temellere göre şekilleniyor. Yetişkinlikte edinilen duygusal deneyimler sonucu duygu düzenleme becerisi gelişiyor ya da tamamen köreliyor. Dolayısıyla kişinin duyguları üzerinde kontrol geliştirebilmesi, duygularını yönetebilmesi ve düzenleyebilmesi kariyerini doğrudan etkiliyor. Başarılı bir kariyer için bireyin duygu düzenleme becerilerini iç ve dış kaynaklardan yararlanarak geliştirmesi gerekiyor.

Duygu Düzenleme Becerisi Nedir?

Duygu düzenleme becerisi bireyin sahip olduğu bir duyguyu yönetmek üzere kullandığı tüm stratejilerdir. Bu duygu olumlu ya da olumsuz olabilir. Duygunun stratejik şekilde yönetilebilmesi için kişinin duygusu karşısında açığa çıkan ilk tepkiyi durdurması gerekiyor. Kişinin sağlıklı tepki verebilmesi için doğru tepki üzerine düşünmesi ve sonrasında daha olumlu bir tepkide bulunması gerekiyor.

Duygular üzerindeki bu otokontrol bireyin kişisel gelişimini, sosyal ilişkilerini ve kariyerini büyük ölçüde etkiliyor.

Yeterli duygu düzenleme becerisi edinilemezse kişinin çocukluktan başlayarak yetişkinliğe kadar duygu odaklı sorunlar yaşaması muhtemeldir. Oysa yeterli duygu düzenleme becerisine sahip olan biri duygularının farkındadır. Bu kişiler duygularını kolayca tanır, kabul eder ve dürtüsel davranışlarını kontrol edebilir.

Elbette ki negatif duygular da açığa çıkabilir, duyguları düzenleyebilme becerisi negatif duyguların açığa çıkmasını engellemez. Ancak bu beceri negatif duygularda dahi olumlu bir amaca uygun davranış sergileyebilmeyi sağlar. Başarılı bir kariyer için olumsuz duygular üzerinde özdenetim sağlanabilmelidir.

Duygu kontrolü sadece olumsuz duygular için değil yeri geldiğinde olumlu duygular için de kullanılmalıdır. Özellikle yetişkinlikte duyguların yeri, zamanı ve miktarı dengeli olmalıdır. Keyfinizin çok yerinde olduğu bir gün geçiyor olabilirsiniz ancak ekip arkadaşınızın morali bozuk olabilir. Sizin için iyi ama bir yakınınız için felaket bir gün olabilir. Bir cenazede olabilir ya da bir kazaya denk gelebilirsiniz.

Dolayısıyla sizin olumlu duygularınız diğerlerinin duygularına göre dengelenebilmelidir. Çocukken karnenizde tüm notları pekiyi gördüğünüzde sınıfta havalara uçabilir, dans edebilirsiniz. Ancak yetişkinlikte terfi ya da pirim aldığınızda aynı duygulara kapılsanız da aynı davranışları sergileyemezsiniz.

Başarılı Bir Kariyer İçin Çocuklarda Duygu Düzenleme Nasıl Olmalı

Duygu düzenleme bireyin anne karnındaki yolculuğu ile başlar. Dolayısıyla başarılı bir kariyer için daha anne karnındayken çocuğa olumlu duygular öğretilmelidir.  Mutlu, huzurlu, pozitif duygularla geçen bir hamilelikte bebeğin de tanıştığı ilk duygular pozitif olmaktadır. Bebek dünyaya geldikten sonra temel ihtiyaçları açığa çıkmakta ve bu ihtiyaçları karşılama yeterliliği bulunmamaktadır. Yani bebeğin temel ihtiyaçlarını karşılamak için bakım verene ihtiyacı vardır. Temel ihtiyaçlar ise beslenme, barınma, korunma ve sevgi ihtiyacıdır.

Temel bakım veren bu ihtiyaçları zamanında, yerinde ve yeterince karşıladığında bebekte güven duygusu gelişmektedir. İhtiyaçlarının karşılanacağını bilen bebeğin duyguları olumludur. Mutlu, güvende, sevgi dolu olan bebek stresten uzaktır. Ancak bebeğin ihtiyaçları yeterince ve zamanında karşılanmazsa yaşamsal riskler açığa çıkacak ve bebekte stres açığa çıkacaktır. Stres olumsuz bir duygudur ve bebeğin bu duyguyla başa çıkması mümkün değildir.

Bebek biraz büyüdüğünde yürümeye ve konuşmaya başladığında temel bakım verenden de kademe kademe ayrışır. Sosyal kaynaklarla iletişime geçer ve onlarla kurduğu iletişim de beraberinde yeni duygular getirir. Başkaları tarafından sevilme, kabul edilme çocuğun olumlu duygularının pekişmesini sağlar. Sosyal hayatta ötekileştirilen, varlığı kabul edilmeyen, değer verilmeyen çocuklar ise yine olumsuz duygular geliştirir.

Bu duygular sonucunda yıkıcı tepkilerin açığa çıkmaması için olumsuz duygularla nasıl başa çıkılabileceği çocuğa öğretilmelidir. Ayrıca başarılı bir kariyer için çocuğun sosyal yaşamında maruz kaldığı uyaranlar da aile tarafından değerlendirilmelidir. Çocuğun özgüvenini, girişkenliğini ve öz değerini etkileyecek sosyal koşullar gerektiğinde yeniden düzenlenmelidir.

Çocukların Duygu Düzenleme Becerilerini Geliştirmek İçin Öneriler

Sarılın, Sallayın ve Eğlenin

0-2 yaş dönemde duygular sözel olarak ifade edilemediği için duygu düzenlemede fiziksel temas önceliklidir. Çocuğunuz açığa çıkan yıkıcı duygularıyla başa çıkamadığında sakinleştirmek için önce ona sarılın. Hafifçe sallanmak çocuğa anne karnındaki huzurlu ortamı hatırlatacaktır. Bu nedenle sarıldıktan sonra çocuğunuzu hafifçe sallayın. Sallarken ona bir yandan da ninni söyleyebilir ya da beyaz gürültü sesleri dinletebilirsiniz.

Sakinleştikten sonra olumsuz duygularını olumlu ile değiştirmek için hoşuna gidecek basit aktiviteler yapabilirsiniz. Gıdıklamak, ce-e oyunu oynamak gibi.

Duygularını İfade Etmesine Fırsat Verin

Burada çocuk duygularını dile getirmekte, nasıl bir duygu hissettiğini anlatmakta zorluk yaşayabilir. Siz gözlemlediğiniz duyguları çocuğa sözel olarak yansıtabilirsiniz. Örneğin; kafasını bir yere çarptı ve canı acıdı, ağlıyor. “Oyun oynarken kafanı çarptın ve canın çok acıdı. Beklemediğin bir anda bunun olması seni korkutmuş olabilir. Şu an canın acıdığı için üzülüyor olman oldukça normal.”

Çocuğun bir yetişkin tarafından anlaşılmış olması onu rahatlatır. Üstelik bu duyguya karşı yetişkinin sakin tavrı çocuğunda sakinleşmesini sağlar. Çocuk bir daha böyle bir tecrübe yaşadığında daha sakin kalmayı dener.

Başarılı bir kariyer için duygu düzenleme becerisi duyguların bastırılması değildir. Duygunun fark edilmesi, açığa çıkan tepkinin bastırılması ve uygun tepkinin değerlendirilmesi sürecidir. Dolayısıyla ağlayan çocuğa “Bunda ağlayacak ne var.” ,“Tamam üzülme, ağlama” demek yerine “Canın acıyor olmalı.” “Çok canın yandı.” “Çok üzgünsün.” gibi duygu yansıtmaları yapılmalıdır.

Duygularını Uzuvlarını Tanıtır Gibi Tanıtın

Çocuklarda yetişkinler gibi mutlu, üzgün, korkmuş, öfkelenmiş, şaşırmış olabilir. Bir yetişkinin temel duygularına çocukta sahiptir. Ancak duygularını isimlendirmeyi, tanıtmayı çocuk öğretilmediği sürece bilemez. Bunun için çocuğunuza uzuvlarını, duyu organlarını, renkleri, nesneleri tanıtır gibi duygularını tanıtmalısınız. Bunu yaparken duygu kartları hazırlayabilir, stickerlar, resimler kullanabilirsiniz. Duygu canlandırmaları yapabilir, tüm bunları bir oyuna çevirip eğlenirken öğrenmesini sağlayabilirsiniz.

Başarılı Bir Kariyer İçin Nefes Egzersizi Öğretin ve Fiziksel Egzersiz Yaptırın

Fiziksel egzersiz yapmasını sağlayın Çocuğunuzun yürümesini, koşmasını ya da zıplamasını sağlayabilirsiniz. Hareket etmek duygularını düzenlemesine yardımcı olacaktır. Bu egzersizleri birlikte yapabilir, siz de ona eşlik edebilirsiniz. Beraberlik duygusu çocuğun olumlu duygular geliştirmesini de destekleyecektir.

Çocuğunuza diyafram nefesini öğretebilirsiniz. Bunu öğretmen zor oluyorsa içinden 1’den 10’a kadar saymasını ve bunu sakinleşene kadar sürdürmesini öğretebilirsiniz.

Model Olun, Çabasını Taktir Edin

Çocuk duygu düzenleme becerisini ailesini gözlemleyerek de öğrenebilir. Ebeveynlerin duygu düzenleme becerisi çocuk için model oluşturur. Duygularınız üzerinde hakimiyet kurabiliyor ve duygularınıza istediğiniz gibi yön verebiliyorsanız çocuğunuzda davranışlarınızı örnek alacaktır. Çocuğun duygu düzenleme becerisinin pekiştirilmesi, çabasının taktir edilmesi de çocuğun duygu kontrolünü öğrenmesini destekleyecektir.

Başarılı Bir Kariyer İçin Ergenlerde ve Yetişkinlerde Duygu Düzenleme Nasıl Olmalı

Ergenlik donemi, yaşamın en zorlu dönemlerinden biridir. Birey bu dönemde fiziksel, zihinsel ve hormonal olarak değişir. Üstelik bu dönem ergenin birden fazla sorumluluğu üstlendiği önemli bir dönemdir. Gencin bu dönemde kendini tanıması, ilgi alanlarını keşfetmesi, bağımsızlaşması ve kendine bir kariyer çizmesi gerekir.

Bu zorlu dönemde sık sık istenmeyen duygu ve davranışlar açığa çıkabilir. Gencin başarılı bir kariyer için duygu düzenleme becerilerini geliştirmesi gerekir.

Yetişkinlik dönemi ergenlik kadar karmaşalar içermese de daha fazla sorumluluk üstlenilen önemli bir dönemdir. Bu dönemde kariyerde başarı elde etmek, aile kurmak, yaşam standartlarını iyileştirmek gibi sorumluluklar üstlenilir. Bu sorumluluklardan birinde bile olumsuzluk yaşansa diğer yaşam alanlarına olumsuz duygular etki edebilir. Bu nedenle bireyin başarılı bir kariyer için duygu düzenleme becerilerini geliştirmesi gerekir.

Sadece kariyer için değil hayatının her alanında mutlu olabilmesi için yetişkinlerin duygu kontrolü kazanabilmesi gerekir.

Ergen ve Yetişkinlere Duygu Düzenleme Becerilerini Geliştirmek İçin Öneriler

Olumsuz Düşünceleri Daha Olumlu ya da Nötr Duygularla Değiştirin

Duygu ve davranışlarımızı açığa çıkaran düşüncelerimizdir. Olumsuz duygu ve davranışlarımızı besleyen de olumsuz düşüncelerimizdir. Bu nedenle duygu düzenleme becerisi geliştirebilmek için ilk önce olumsuz düşüncelerinizi fark etmelisiniz. Düşüncelerin farkına varmak kolay değildir. Durup, değerlendirmeyi gerektirir.

Kimi zaman herhangi bir düşüncemiz olmadığını zannederiz. Başarılı bir kariyer için bu düşünceleri yakalamak ve değiştirmek için egzersiz yapmak gerekir. Temel düşüncenizi bulmak için kendinize sorular sormalısınız.

Bu duygumun altında yatan düşüncem ne? Bu düşüncem neden bu duyguya neden oluyor? Bu düşüncem ne kadar gerçeği yansıtıyor? Bu duygumu daha yapıcı bir duygu ile değiştirmek için farklı ne düşünebilirim? Bu yeni düşünce daha olumlu duygular hissetmemi destekliyor mu?

Nefes Egzersizi Yapın Fiziksel Aktivitelere Zaman Ayırın

Nefes egzersizi ve fiziksel aktivite olumsuz düşüncelerle başa çıkmaya yardımcı olmaktadır. Nefes egzersizleri sakinleşmeyi ve çok daha olumlu duygulara kapılmayı sağlıyor. Nefes çalışmaları sayesinde olumsuz duyguları pekiştiren yüksek nabız, fiziksel gerginlik, kan akış hızı normale dönüyor. Bu da kişinin kendini daha dingin ve huzurlu hissetmesini sağlıyor.

Fiziksel egzersizler de aynı şekilde kişinin olumsuz düşüncelerle başa çıkmasını sağlıyor. Egzersiz yapan bireyler negatif enerjiyi egzersizle beraber boşaltıyor.

Olumsuz Duygunuzun Açığa Çıkardığı İlk Tepkinin Tam Tersini Yapın

Duygular davranışlarımıza etki eder. Olumsuz duygular ise olumsuz davranışları tetikler. Başarılı bir kariyer için olumsuz davranışları kontrol altında tutabilmek gerekir. Bunu yapabilmenin en kolay yolu olumsuz duygu karşısında vücudunuzun vereceği ilk tepkiyi fark edip durdurmaktır. Tepkinizi baskılamaya çalışırken nefes egzersizi yapabilir ve daha yapıcı bir tepki için alternatif üretebilirsiniz.

Örneğin; çok iyi hazırlandığınız bir sunum beğenilmediğinde üzülüp kırıklığa uğramak ya da öfkelenip kızmak yerine konuşabilirsiniz.  Yöneticinize daha detaylı geri bildirim almak ve nerede eksik olduğunuzu öğrenmek için toplantı talep edebilirsiniz. Böylece zaman kazanmış olur ve toplantı süresine kadar biraz daha sakinleşebilirsiniz. Toplantıda konuşmak üzere sorularınızı çıkarabilir ve duygularınızı yöneticinize daha iyi ifade edebilirsiniz. Bu sayede çok daha yapıcı ve profesyonel bir tepki göstermiş olabilirsiniz.

Başarılı Bir Kariyer İçin Açığa Çıkan Duygunuzun Tam Tersini Hissettirecek Aktiviteler Yapın ya da Hayal Edin

Öfkelendiğinizde ya da üzüldüğünüzde duygularınızı olumlu yönde değiştirecek aktivitelere yönelebilirsiniz. Eğlenceli bir film izlemek, fıkra ya da capsler okumak, güldüren videolar izlemek gibi. Ayna karşısına geçip öyle hissetmeseniz de gülümseyebilir hatta birkaç kez kahkaha atabilirsiniz. Bu davranışlar içinizden gelmiyor olsa dahi zihninizi kandırmak için “miş” gibi yapmanız duygunuzu değiştirmeye yarayacak.

Meditasyon, yoga gibi zihni arındıran, vücudu dinginleştiren ve esneten çalışmalar da olumsuz düşüncelerle başa çıkmayı kolaylaştırıyor. Tüm bunları yapabilecek ortamınız ya da fırsatınız yoksa kendinizi yapıyormuş gibi hayal edebilirsiniz. Hayal etmekte en az yapmak kadar duygularınızın değişimine etki edecektir. Sizi mutlu edecek ya da gülümsetecek bir anınızı düşünebilir ya da zihninizde yeni bir imaj canlandırabilirsiniz.

Başarılı bir kariyer için çocuklukta duygu düzenleme becerisi kazanılmalıdır. Ergenlikte ve yetişkinlikte ise bu beceri yaşın getirdiği yeni dönem ve tecrübelere uygun şekilde geliştirilmelidir.

Read More

Pek çok şeyde olduğu gibi başarılı olmak için de önce psikolojik hazırlık yapılmalıdır. Psikolojik hazırlık sürecinde bireyin başarmaya duygusal anlamda hazır olması gerekir. Ancak bu hazır oluş karşısına çıkabilecek olumsuzluklar karşısında da hazırlıklı olabilmeyi gerektirir. Ayrıca bireyin başarma yolculuğunda duygu, düşünce ve isteklerini doğru bir şekilde ifade edebilmesi gerekmektedir. Başarılı olmak için bireyin kendi problem çözme becerilerini geliştirmesi ve kendi çözüm yollarını üretmesi gerekir.

Gelişmiş bir duygusal zeka, empatik iletişim becerisi de başarı için gereklidir. Ayrıca başarmak için meraklı ve istekli olmakta bireyin sahip olması gereken psikolojik hazırlık envanteri içerisindedir. Başarı için özgüven, girişimcilik, sorumluluk alma ve karar verebilme becerileri de oldukça önemlidir.

Başarılı Olmak İçin Hedeflerinizi Belirleyin Sizi Olumsuz Etkileyen Belirsizlikleri Ortadan Kaldırın

Başarının en büyük engellerinden biridir belirsizlik ve hedefsizlikte geleceğe yönelik bir belirsizliktir. Başarmaya yönelik planlı bir hedefi olmayan birinin başarmak için yeterli psikolojik hazırlığı yoktur. Bu süreçte öncelikle geleceğe yönelik planlı hedefler belirlemeniz gerekir. Hedefleriniz sizi yansıtmalı, kişiliğiniz, ilgi ve yetenekleriniz ve sonuca yönelik beklentilerinizle uyumlu olmalıdır. Hedefler belirlendikten sonra bu hedeflerin karşınıza çıkarabileceği potansiyel olumsuzluklar ve riskler belirlenmelidir.

Başarılı Olmak İçin Gerçekçi Hedefler Belirleyin

Başarılı olmak için hedef belirlemek yetmez, belirlenen hedefin erişilebilir olması gerekir. Potansiyelinizi göz önünde bulundurarak çıkabileceğiniz en yüksek performansı hedeflemelisiniz. Ancak bu performans gerçekçi olmalıdır.

Matematikle arası iyi olmayan birinin matematik ağırlıklı bir meslekte başarılı olması gerçekçi bir hedef değildir. İş hayatına yeni atılmış birinin 1 yıl içinde yöneticiliğe terfi etmeyi hedeflemesi gerçekçi değildir. Düzenli çalışmayan, gerekli ön hazırlıkları yapmayan bir öğrencinin üniversite sınavında derece yapmayı hedeflemesi gerçekçi değildir. Dolayısıyla bir hedef belirlerken bu hedefin performansımız, potansiyelimiz ve belirlediğimiz süre açısından gerçekçi olması gerekiyor.

Başarılı Olmak için Motivasyon Kaynaklarınızı Belirleyin

İyi bir psikolojik hazırlık olumsuzluklarla başa çıkabilmek için iç ve dış motivasyonlara sahip olmayı gerektirir. Başarmaya yönelik isteğiniz ve başaracağınıza yönelik inancınız iç motivasyonunuz olmalıdır.  Elde edeceğiniz gelir, yaşam standartlarınızdaki artış, terfi gibi maddi kazançlar ise dışsal motivasyonlar olacaktır. Başarılı olmak için motivasyon kaynaklarınızı belirlemelisiniz.

Başaracağınıza İnanın ve Başardığınızı Hayal Edin

Başarılı olmak için başarmanın hayalini kurmak da iyi bir psikolojik hazırlık methodudur.  Düzenli olarak hayal kurmak ve özellikle yorulduğunuz, motivasyonunuzu kaybettiğiniz zamanlarda hayal kurmak başarı için sizi güdüleyecektir. Başarmak istediğiniz hedeflerinizi resmedebilir, kendinize hayal panosu oluşturabilirsiniz. Başarı için sizi motive edecek yazılar yazabilir bu yazıların çıktılarını alabilirsiniz. Tüm bunları telefonunuza, bilgisayarınıza arka plan yapabilir ya da odanızda kolaylıkla görebileceğiniz bir yere asabilirsiniz.

Problem Çözme Becerilerinizi Güçlendirin

Başarılı olmak için olumsuzluklarla mücadele edebilmek gerekir. Bu olumsuzluklar performansınızda meydana gelen düşüşler de olabilir başarıya ulaşmanızı yavaşlatan aksilikler de. Bu süreçte problemlerle karşılaşabilir, stres yaşayabilir ve hatta umutsuzluğa kapılabilirsiniz. Ancak psikolojik hazırlığınızı iyi yaptığınızda tüm bu olumsuzluklarla kolayca başa çıkabilirsiniz.

Başaracağınıza yönelik inancınız karşınıza çıkabilecek tüm olumsuzluklardan daha büyük olmalı. Olumsuzlukların sizi yıldırmasına fırsat vermeden başarısızlıklardan ders çıkararak başarmaya doğru ilerleyebilirsiniz. Bu yolculukta kimi zaman adımlarınız yavaşlayacak kimi zamansa hızlanacak. Önemli olan adım atmaya devam etmek için isteğinizi kaybetmemenizdir.

Başarılı Olmak İçin Başarı Hikayeleri Okuyun

Hiçbir başarı kolay elde edilmiyor. Bugün pek çoğumuzun bildiği başarılı isimlerin, markaların hikayelerine bakıldığında başarmanın emek istediği görülüyor. Başarı satın alınmıyor, başarı kimseye hediye edilmiyor.

Başarılı isimlerin hikayeleri bize başarılı olmak için ayrıcalığa gerek olmadığını gösteriyor. Bu hikayelerde gerçekten istediğinizde imkansızlıklar içerisinde de başarıyı yakalayabileceğinizi görüyorsunuz. Siz de model aldığınız kişilerin başarı hikayelerini okuyabilir emeğinizin sonunda başarabileceğinize daha çok inanabilirsiniz.

Başarılı Olmak İçin Kariyer Danışmanlığı Edinebilirsiniz

Aba Psikoloji olarak, danışanlarımıza daha iyi bir akademik yol izleyebilmeleri için yardımcı oluyoruz. Uyguladığımız IQ, EQ, dikkat, algı, yetenek ve kişilik testleriyle çocuk, genç ve yetişkin danışanlarımızın potansiyellerini keşfediyoruz. Kullandığımız psikolojik yöntemlerle danışanlarımızı daha iyi akademik sonuçlar alabilecekleri şekilde yönlendiriyoruz. Danışanlarımızın akademik eksiklerini tespit ederek gideriyor, dünyanın en seçkin kurumlarında eğitim almalarını sağlıyoruz.

Başarılı olmak için artık çok daha bilinçli kariyer hedefleri planlamak gerekiyor. Stratejik yetenek yönetimi ile uyguladığımız kariyer danışmanlığı hakkında bilgi almak için bizimle iletişime geçebilir kariyerinize bilinçli yön verebilirsiniz.

 

Read More