Olumsuz beden algısı diğer adıyla beden dismorfobisi dijitalleşme ve sosyal medya etkisiyle daha sık görülüyor. Artık herkes birbirinin görünüşünü, nasıl beslendiğini, bakım rutinini, kullandığı ürünleri biliyor. Toplumun güzellik algısı, güzelliğe yönelik beklentiler ile olumsuz beden imgesi artıyor.

Bedene yönelik olumsuz değerlendirmeler çoğunlukla ergenlikte başlıyor. Gencim bu dönemde hızla değişen bedeni, hormonal farklılıklar ve akran ilişkilerinin önemli hale gelmesi olumsuz algıyı perçinliyor. Genç adeta girdiği her ortamda kendini sahne ışıkları altında hissediyor. Tüm gözlerin kendisinde olduğunu ve bedeninde kusur olarak gördüğü farklılıkların diğerleri tarafından beğenilmediğini düşünebiliyor. Bu olumsuz algıyı çocuğun yetiştirilme tarzı, özgüveni, benlik değeri belirliyor.

Beden dismorfobisi sadece ergenlerde de görülmüyor; çocuk ve yetişkinlerde de sıklıkla karşımıza çıkıyor. Estetik uygulamaların artması, sosyal medyada kullanılan güzellik filtreleri, zayıflığın popülerleştirilmesi bireylerin beden imgesini olumsuz etkiliyor. Bugün maddi güce sahip pek çok birey bedeninde veya yüzünde estetik değişikliklere gidiyor.

Sıklıkla rahatsızlık duyulan ve değiştirilmek veya gizlenmek istenen beden bölgeleri yaşlara göre farklılık gösteriyor. Bireyler çoğunlukla ciltlerinden, saçlarından, burun ve dudaklarından, dişlerinden ve kaş şekillerinden rahatsızlık duyuyor. Çene, yanaklar, kalça, basenler ve göğüsler de bu listede yerini alıyor. Olumsuz beden algısı kişinin vücut kusurlarını abartılı şekilde değerlendirmesi, kendilik değerini kusurları üzerinden derecelendirmesiyle gelişiyor.

Olumsuz Beden Algısı Neden ve Nasıl Gelişiyor?

Bireyler kusursuz güzelliğin olağan olduğunu, kusurların dikkat çekici ve olumsuz değerlendirilmeye neden olacağını düşünüyor. Her yaştan birey aşırı spor veya diyet yapıyor. Başarısız olunduğunda ilaç kullanabiliyor, kilo vermek için ağır operasyonlara girebiliyorlar. Estetik yaptırmaktan çekinenler ise aşırı makyaj yapabiliyor, peruk, korse, takma tırnak, kirpik kullanabiliyorlar. Fotoğraflara photoshop yapmak ve güzellik filtreleri kullanmakta oldukça yaygın.

Tüm bunları toplumun büyük bir kesimi artık yapıyor. Hepsinin olumsuz beden algısı olduğunu söylemek mümkün değil. Ancak kişinin bedeniyle ilgili olumsuz düşünceleri yaşamını ve davranışlarını büyük ölçüde etkiliyorsa teşhis için önemli. Birey günün büyük bölümünü ayna karşısında, görünüşüyle ilgilenerek veya görünüşünü düşünerek geçiriyorsa risk artıyor.

Medya, Sosyal Ağ Hesapları ve Moda Olumsuz Beden Algısı Gelişimini Etkiliyor

Güzellik vurgusu her dönem ve neredeyse her yıl farklılık gösteriyor. Moda gibi güzellik beklentisi de yıldan yıla değişiyor. Yeşilçam’ın beğenilen filmlerine baktığımızda o günün giyim kuşamı, saç şekli, makyajı, vücut şekilleri bugünden oldukça farklı. Yeşilçam’da hafif kilolu bir aktrist beğeni toplarken bugün neredeyse kilolu kadınlar başrol oynayamıyor.

Reklamlar, dergiler, billboardlar, film ve diziler güzellik vurgusu ile dolu. Her daim makyajlı, her daim yapılı saçlar ve bakımlı kadınlar görüyoruz. Ev haliyle dahi karşımızda çok şık hanımlar ve beyler görüyoruz. Oysa bir çocuk, genç için aile, öğretmen, akran ne kadar rol model oluşturuyorsa televizyon, sosyal medyada rol modeller teşkil ediyor.

Çocuk veya genç beğendiği, hayranlık duyduğu ünlü simaları ekran karşısında da model alabiliyor. Beğendiği kişilerin kişisel sosyal medya hesaplarını takip edip onların yaşantılarını örnek alabiliyor.

Güzellik algısı dönemden döneme değişiklik gösterdiği gibi kültürden kültüre de farklılaşıyor. Sıklıkla kusursuz yüzlere, dişlere, kaşlara, incecik bedenlere maruz kalıyoruz.  Adeta kalemle çizilmiş algısı yaratan bir güzellik var medyada. Dolayısıyla toplumun beğeniyle baktığı bu bedenler, örnek oluşturuyor. Toplumun güzellik dayatması, akran baskısı, olumsuz aile ortamı olumsuz beden algısı gelişmesini destekliyor.

Moda da beden algısını etkilemektedir. Her bedene uygun kıyafet ne yazık ki bulabilmek kolay değildir. Online alışverişin artığı günümüzde kataloglarda kusursuz kadın ve erkeklerin yer alması insanların giydiklerini kendilerine yakıştıramamasına neden olmaktadır.

Kadınlarda olumsuz beden algısı daha yüksektir. Bunun önemli bir nedeni toplumun kadına yönelik güzellik dayatmasının daha fazla olmasıdır.

Akran Değerlendirmesi Olumsuz Beden Algısı Gelişimini Etkiliyor

Ergenler için akran ilişkileri önemlidir. Akran grubuna dahil olmak, arkadaşlar tarafından beğenilen ve aranılan kişi olmak gencin arzusudur. Bu dönemde arkadaşları tarafından kabul edilmek isteyen genç zorbalığa uğrar ve dışlanırsa beden imgesi olumsuz etkilenir. Gencin bedenine yönelik alay, kıyaslama, eleştiri genci bedeninden memnun olmamaya itebilir.

Sosyal medyada da bireyler özellikle gençler toplumsal beden algılarına yönelik olumlu veya olumsuz değerlendirme geliştirebilir. Paylaşılan fotoğrafların beğeni oranı gencin kendini diğerleriyle kıyaslamasına neden olabilmektedir.

Diğerlerinin Beden Dili ve Sözsüz Mesajları da Olumsuz Beden İmgesi Gelişimini Tetiklemektedir

Olumsuz beden algısı diğerlerinin beden dili ve sözsüz mesajlarıyla da gelişebilmektedir. Akran grubunda beğenilenlere iltifat edilmesi, üzerindekileri nereden aldığının sorulması, romantik teklifte bulunulması kıyasa neden olur. Kişi kendisine gelmeyen iltifatlardan, romantik tekliflerin olmayışından veya azlığından beğenilmediğini düşünür. Bu kıyaslama kişinin kendisini beğenilen diğer kişilere benzetmeye, onları model almaya yönlendirir. Eğer bu mümkün değilse kişi içe kapanır.

Aile ve Arkadaşların Olumsuz Değerlendirme İçeren Lakapları da Riski Artırıyor

Aile içerisinde kişinin bedenine yönelik imalar, alaylar ve takılan lakaplar olumsuz beden imgesi geliştiriyor. Ailenin sevgi ifadesi olarak kullandığını düşündüğü beden algısına yönelik sıfatlar, kişinin olumsuz beden farkındalığını artırır. Akranların da aileyle benzer ifadeleri kullanması olumsuz beden algısı gelişimini pekiştirir.

Ailenin çocuğun kilosunu, görünüşünü, boyunu ve benzeri sorun haline getirmesi bu konuda gence sık sık geribildirimde bulunması da riski artırır. Genç ailesi tarafından dahi bedensel farklılıklarının kabul görmediğini düşünür. Bedensel farklılıkların aile tarafından sevilmeyen başkalarına benzetilmesi de çocuğu kırıklığa uğratır. “Burnun baba tarafına çekmiş, gözlerin bize çekmiş.” Annenin baba tarafıyla iletişim aksaklıkları varsa çocuk için burnu güzel dahi olsa olumsuz algılanabiliyor.

Görünüşü Nedeniyle Sevildiğini Düşünen Kişilerde de Olumsuz Beden Algısı Gelişiyor

Olumsuz beden algısı sadece kusurları olan kişilerde görülür gibi düşünülebilmektedir. Ancak çoğunluğun beğendiği, hayranlık duyduğu kişilerde de toplumun ilgisiyle orantılı şekilde olumsuz algı gelişebiliyor. Dış görünüşüyle önemli olan bir manken, oyuncu eskisi kadar popüler olmadığında neden olarak görünüşünü görüyor. Bu da kişinin ne kadar güzel, alımlı olursa olsun değişen güzellik beklentisine ve modaya uyum sağlama gerekliliğini doğuruyor.

Olumsuz Beden Algısı Başarıyı da Olumsuz Etkiliyor

Olumsuz beden algısı geliştiren bir birey zamanının büyük çoğunluğunu bedeniyle meşgul olarak geçirebilir. Bu da ders çalışırken kolayca dikkatinin dağılmasına ve zamanı verimli kullanamamasına neden olabilir. Sosyal medyayı kullanan veya akranlarıyla sık sık bir arada olan bir kişi yaptığı kıyaslamalarla veya aldığı sözsüz mesajlarla kolayca demoralize olabilir. Üzüntü hali başarıyı olumsuz etkileyebilir.

Bedeniyle ilgili yoğun olumsuz düşüncelere sahip bir birey toplum içerisinde bulunmaktan kaçınabilir. Okula gitmemek için bahaneler bulabilir. İş bulmakta veya işi sürdürmekte zorlanabilir. Kariyerinde görünüşüyle ilgili kaygıları nedeniyle kendini gösterecek adımlar atmaktan çekinebilir. Bir öğrenci derste söz almaktan, tahtaya çıkmaktan çekinebilir. Bedenin ön planda olacağı sporlardan veya sahne sanatlarından kaçınabilir.

Alay edileceği düşüncesiyle fotoğraf, video çekilmekten kaçınabilir. Sosyal etkinliklere, gruplara katılmaktan kaçınabilir. Zaman yönetimi, dikkat, sosyal iletişim becerileri ve elbette özgüven başarıyı doğrudan etkiliyor. Olumsuz beden algısı geliştiren bireyler bu eksiklikler nedeniyle başarı elde etmekte zorlanabiliyor. Öyle ki bireyin görünüşü seçtiği okulu, bölümü, mesleği dahi etkileyebiliyor.

Olumsuz Beden Algısı Yaşıyorsanız Profesyonel Destek Almayı İhmal Etmeyin

  • Sürekli estetik yaptırıyor, klinikten kliniğe, doktordan doktora dolaşıyor ama asla kendinizi yeterince güzel hissetmiyorsanız,
  • Bedeninizi diğerleriyle sıklıkla kıyaslıyorsanız. Sevilme veya sevilmeme nedeni olarak dış görünüşünüzü görüyorsanız,
  • Ayna karşısında gereğinden fazla zaman geçiriyor, kendinize hiçbir şeyi yakıştıramıyorsanız.
  • Çevrenizle iletişiminiz ve etkileşiminiz görünüşünüz nedeniyle azaldıysa,
  • Sık sık çevrenizden görünüşünüzle ilgili onay almak istiyor ve bekliyorsanız,
  • Abartılı bakım, diyet yapıyor, ufak kilo geçişlerini gereğinden fazla dert ediyorsanız, görünüşünüz kaynaklı akademik başarınız veya kariyeriniz olumsuz etkileniyorsa bir uzmanla görüşerek üzerinizdeki bu baskıyı hafifletebilirsiniz.

Olumsuz beden algısı psikoterapi ve gerektiğinde ilaç desteği ile tedavi edilebilen bir psikolojik rahatsızlıktır. İhmal edildiğinde kişinin yaşam kalitesini, sosyal ilişkilerini, romantik ilişkilerini, öz değerini ve özgüvenini olumsuz etkilemektedir. Akademik başarı ve kariyer olumsuz etkilenebilmektedir.

Olumsuz beden imgesi kontrolsüz ilerlediğinde diğer psikolojik hastalıklara da zemin oluşturabilmektedir. Yeme bozuklukları, depresyon, kaygı bozuklukları gibi. İntihar veya hayati risk taşıyan yetersiz beslenme, riskli operasyon ve benzeri de kişinin sağlığını olumsuz etkileyebilmektedir.

Olumsuz beden algısı ve başarısızlıkla alakalı olabilecek Fark Edilmeyen Ergenlik Sorunları Lisede Başarısızlık Nedeni Olabilir. LGS’ye Hazırlık Sürecinde Akran Zorbalığı Akademik Başarıyı Düşürüyor: Aileler Ne Yapmalı?. Kariyer Seçmeden Önce Özgüven Eksikliği ile Mücadele! yazılarımızdan da faydalanabilirsiniz.

Read More