Çocuklar ve gençler, yalnız baş edemeyecekleri sorunları olduğunda terapiye ihtiyaç duyarlar.

Ya da sorunlar; ne kadar iyi olduklarını, hissettiklerini veya hareketlerini etkilediğinde yardıma ihtiyaç duyarlar. Eğer işler kendiliğinden iyileşmezse, çocuklar terapiye ihtiyaç duyabilir. Bazen tüm ailelerin iletişim kurmaya, öğrenmeye ve sınır oluşturmaya çalışırken desteğe ihtiyaçları vardır.

Çocuklarda akıl hastalığı nasıl tedavi edilir?

Ruh sağlığı sorunları olan çocuklar için yaygın tedavi seçenekleri şunlardır;

Psikoterapi: Konuşma terapisi ya da davranış terapisi olarak da bilinen psikoterapi, bir psikolog ile konuşarak zihinsel sağlık sorunlarını ele almanın bir yoludur. Psikoterapi sırasında, bir çocuk kendi durumu, ruh hali, duyguları, düşünceleri ve davranışlarını öğrenebilir. Psikoterapi, bir çocuğun sağlıklı başa çıkma becerilerine sahip zorlu durumlara nasıl tepki vereceğini öğrenmesine yardımcı olabilir.

İlaç: Çocuğunuzun doktoru akıl sağlığı durumunu tedavi etmek için uyarıcı, antidepresan, anti-anksiyete ilaçları, antipsikotikler veya duygudurum düzenleyiciler gibi bazı ilaçları almasını tavsiye edebilir.

Bazı çocuklar yaklaşımların birleşiminden yararlanır. Çocuğunuz için en iyi neyin işe yaradığını belirlemek için çocuğunuzun doktoruna danışabilirsiniz. 

Aile danışmanlığı: Ailenin ve ailenin diğer üyelerinin tedaviye dahil edilmesi, ailelerin bir çocuğun bireysel zorluklarının ebeveynler ve kardeşlerle olan ilişkileri nasıl etkileyebileceğini ve bunun tersini anlamasına yardımcı olabilir.

Ebeveynler için destek: Eğitimleri ve diğer ebeveynlerle konuşma fırsatını içeren bireysel ya da grup oturumları, bir çocuğu desteklemek ve zor davranışları olumlu yönde yönetmek için yeni stratejiler sağlayabilir. Terapist ayrıca, okullarla nasıl başa çıkılacağı konusunda ebeveynlere yardımcı olabilir.

Çocuğumun akıl hastalığı ile başa çıkmasına nasıl yardımcı olabilirim?

Çocuğunuzun desteğinize artık her zamankinden daha fazla ihtiyacı vardır. Çocuğa bir ruh sağlığı bozukluğu teşhisi konulmadan önce, ebeveynler ve çocuklar genellikle çaresizlik, öfke ve hayal kırıklığı duyguları yaşarlar. Çocuğunuzun doktorundan çocuğunuzla etkileşim şeklinizi ve zor davranışların nasıl üstesinden gelineceğine dair tavsiyelerde bulunmasını isteyin.

Rahatlamak ve çocuğunuzla eğlenmek için yollar arayın. Onun güçlü ve yeteneklerini övün. Stresli durumlara nasıl sakin bir şekilde tepki vereceğinizi anlamanıza yardımcı olabilecek yeni stres yönetimi tekniklerini keşfedin.

Aile danışmanlığı veya destek gruplarının yardımını da düşünün. Siz ve sevdikleriniz için çocuğunuzun hastalığını ve duygularını anlamanız ve çocuğunuza yardımcı olmak için neler yapabileceğinizi bilmek önemlidir.

Çocuğunuzun okula başarılı olmasına yardımcı olmak için, çocuğunuzun öğretmenleri ve okul danışmanına zihinsel sağlık durumu hakkında bilgi verin. Gerekirse, çocuğunuzun ihtiyaçlarını karşılayan bir akademik plan geliştirmek için okul personeli ile çalışın.

Çocuğunuzun ruh sağlığından endişe ediyorsanız, tavsiye alın. Çocuğunuz için utanç veya korkudan yardım almamaktan kaçının. Uygun desteğiyle, çocuğunuzun bir akıl sağlığı durumu olup olmadığını ve ona yardımcı olmak için tedavi seçeneklerini araştırıp keşfetmediğini öğrenebilirsiniz.

Kaynak:

https://www.mayoclinic.org/healthy-lifestyle/childrens-health/in-depth/mental-illness-in-children/art-20046577 

https://kidshealth.org/en/parents/finding-therapist.html 

 

Read More

Otizm spektrum bozukluğunun kesin ve kalıcı bir tedavisi yoktur ancak erken tanı, bir ömür boyu sürecek ve tedaviyi destekleyecek eğitim süreci için büyük önem taşımaktadır. Üç yaşından önce teşhis konulan çocuklarda, özel eğitime bir an önce başlama imkânı vardır. Bu özel eğitimler haftada 20 ila 35-40 saatlik sürede olabilir. 

Otizm tedavisinde en etkili yöntemler özel eğitimler, davranış tedavileri, alternatif ve destekleyici tedaviler ve de gerekli görülürse ilaç tedavisidir.

Özel Eğitimler

Otizmli çocukların kendilerine özgü ihtiyaçları ve bu sebeple özel öğrenme gereksinimleri vardır. Özel eğitimler de, bu özel ihtiyacı karşılamaya yönelik en uygun çözümü sunar. Bu eğitimlerin etkisi çocuğun yaşına göre de değişkenlik gösterir. 

Erken çocukluk döneminde verilen eğitimler genelde bir eğitmen ile anne babasının ortak çalışması ile sağlanır. Dersler ilgili kurumlarda ya da gerekli görülürse evde devam ettirilir. Okul öncesi dönemde verilecek eğitimler genelde özel eğitim ana sınıflarında yapılır. İlkokul döneminde ise özel eğitim ihtiyacı olan çocuklar için bir istisna söz konusudur. 66 aylık zorunlu okula başlama yaşı, bu çocuklar için 78 aydır. 

Çocukluk döneminde gerekli eğitimleri alan çocuklar, genellikle lise döneminden sonra kaynaştırma programlarına dâhil edilirler. Bu programlar ile çocukları kendi yaşıtları ile aynı ortamda bulunması, iletişim yeteneklerini, sosyal becerilerini geliştirmeleri hedeflenmektedir.

Davranış Tedavileri

Davranış tedavileri alanında en yaygın yaklaşım uygulamalı davranış analizi, birçok araştırma ile desteklenen bilimsel kaynaklı bir yaklaşımdır. Bu uygulamaların en bilinenlerinden biri, otizm spektrum bozukluğu yaşayan birçok çocukta başarılı sonuçlar veren erken yoğun davranışsal uygulamadır. Bunun yanında oyun temelli, gömülü ve temel tepki öğrenimi kapsayan doğal öğretim yöntemi de vardır. 

Bu programların temel amacı, erken çocukluk döneminden başlayarak çocuklar için yaratılan pozitif öğrenme alanında, eğlenerek, keyif alarak öğrenim görmelerini sağlamaktır.  

Alternatif ve Destekleyici Tedaviler

Otizm tedavisinde bilimsel açıdan etkileri kanıtlanmamış olsa da alternatif yöntemler de kullanılmaktadır. Bunlar arasında, vücutta bulunmaması durumunda alınan tepkilere göre oluşturulmuş tedaviler vardır. 

Bazı araştırmalar bebeklik döneminde sıkça tüketilen buğday, arpa ve yulaftaki glüten ile sütteki kazein proteinlerinin otizme sebep olduğu iddiasını ortaya atmıştır. Bu sebeple alternatif yöntem olarak glüten/kazein diyeti uygulanmaktadır.

Varsayımdan öteye geçememiş olsa da kurşun, civa, alüminyum gibi ağır metallerin de otizme yol açtığı iddiası vardır. Ağır metallerden arındırma tedavisinde de vücut, erken çocukluk döneminde yapılan kızamık, kabakulak ve kızamıkçık aşılarının içinde bulunan ağır metallerden gerek bitkisel, gerek kimyasal yöntemlerle arındırılmaya çalışılır. 

Bunlara ek olarak otizmli çocukların bağırsak sistemlerinin hassas olması ve beslenmede çok seçici olmaları göz önünde bulundurularak başvurulan bir diğer tedavi yöntemi de vitamin ve mineral desteğidir. Bağırsak sağlığı ile beyin fonksiyonları arasındaki bağlantı da deneysel olarak kabul gördüğü için bu tedaviye de başvurulmaktadır.

İlaç Tedavisi

Günümüzde çok rağbet görmeyen bir yöntem olarak ilaç tedavisi de, sonuçları bilimsel olarak kanıtlanmamış bir tedavi yöntemidir. Ancak ilaçla kontrol altına alınabilecek dikkat bozukluğu, hiperaktivite, öğrenme ve davranış problemleri gibi durumlarda bu yöntem kullanılmaktadır.

Kaynakça:

  1. https://www.otizmvakfi.org.tr/
  2. https://www.cdc.gov/ncbddd/autism/treatment.html
  3. https://www.zicev.org.tr/905
  4. https://www.autismspeaks.org/what-autism/treatment/complementary-treatments-autism
Read More

Oyun ve oyuncaklar, çocuklar için hem eğlence hem gelişim hem de iletişim araçlarıdır. Sağlıklı bir biçimde iletişim kuramayan çocuklar, bu ihtiyaçlarını oyuncaklar ve oyunlar aracılığıyla giderirler. Bunun farkına varılmasıyla da çocuklarla iletişimin bir yolu bulunmuştur ve saklı tuttuğu bazı konuları bile açığa vurması sağlanmıştır. Oyun terapisi bu iletişim yolunu kullanır.

Oyun Terapisi Nedir?

Çocuklar, yetişkinler gibi birçok ihtiyacı olan ve sorunlar yaşayan bireylerdir. Üstelik bu sorunlar giderilmediğinde içselleştirilerek tüm hayatlarını etkileyebilir. Sağlıklı bir iletişim becerileri de yetişkinlerle aynı olmadığı için de onlarla iletişim kurmada bazı farklı yöntemler kullanılır. Oyun terapisi de bu yöntemlerden biridir.

Oyun terapisi, çocukların oyun ve oyuncakları kullanarak kendilerini ifade etmesi ve bunun uzman bir kişi tarafından yorumlanması olarak tanımlanabilir. Bu süreçte terapi için kullanılan oyuncaklar özel olarak seçilir ve kendilerini güvenli hissedebileceği bir ortam sağlanır.

oyun terapisi

Oyun terapisinde yöntem çocuğun kendisini oyun terapistine açmasını sağlamaktır. Bunun için özel tasarlanmış bir oda kullanılır ve seanslara anne ve babalar katılmaz. Başlarda oyun terapisti sadece çocuğun güvenini kazanmayı hedefler. Çocuğun oyununa terapisti davet etmesiyle çocuk güvendiğini gösterir ve beraber süreç başlar. Bu süreçte kullanılan oyuncaklar, farklı anlamlar taşır. Örneğin vahşi hayvanlar, saldırganlık ve gücü ifade etmekteyken vahşi olmayanlar ise aile ve korunma gibi kavramları ifade eder. Bu tarz oyuncaklarla terapistle beraber oynamaya başlayan çocuklar da zamanla kendilerini terapiste açarak bazı durumların terapist tarafından yorumlanarak ortaya çıkmasını sağlar.

Oyun Terapisinin Faydaları Nelerdir?

Oyun terapisinin birçok olayın çözümünde ciddi kolaylıklar sağladığı biliniyor. Ailede yaşanan boşanma ve çatışma durumları, evlat edinilme durumu, aile içi şiddet ve sevdiği bir kişinin ölümü gibi atlatılması ve ifade edilmesi zor vakalar, bu yöntem sayesinde çözülebilir. Oyun terapisi sayesinde çocuklar, çeşitli duygularla tanışıp, sorunları çözüme ulaştırmanın ötesinde genel anlamda gelişim kaydeder. Bu faydalara da göz atacak olursak;

  • Oyun terapisi sayesinde çocukların ifade etmekte zorlandığı duygular daha rahat ifade edilir,
  • İnsanlarla olan ilişkilerinin daha sağlıklı olması sağlanır,
  • Yaşadıkları sıkıntıyla mücadele etme becerileri gelişir ve çözüm üretmeye yönelik olmaları sağlanır,
  • Kendilerine olan güvenleri artar ve bununla beraber sorumluluk almaya başlarlar,
  • Sınırların farkına varırlar ve bunları belirlerler,
  • Korkularını yenerler.

Oyun Terapisi ile İlgili Diğer Yazılarımız:

Read More

Çocuk psikoterapisi, neredeyse yalnızca çocuğun duygusal ve sosyal refahı üzerine odaklanan terapötik bir ilişkinin kurulması anlamına gelir. Yetişkin tedavisinden belli başlı birkaç noktada ayrışır.

Terapinin odağı

Çocuk terapisi ileriye yöneliktir. Çocuklar yetişkinlerden farklı olarak çok hızlı değişirler. Bu nedenle terapi süresince geçmişe odaklanmak zaman zaman işlevsiz hale gelebilir. Çocuk terapistleri, çocuklara güçlü bir benlik duygusu, duygusal güç, iyi ilişkiler ve iyi iletişim kurma konusunda yardımcı olmaya odaklanır.

Terapinin dili

Çocuk terapisinin dili büyük ölçüde sözsüzdür. Çocuk terapistleri, çocuklarla iletişim kurmak için çeşitli etkinlikler ve oyunlardan faydalanır. Çocuklar, belli bir yaşa kadar eylemleri ya da duyguları kelimelere dönüştüremez. Bu nedenle terapistler, çocukların kendini rahatça ifade ettiği dili kullanır.

cocuk terapisi

Terapinin ortamı

Dünyanın bugünkü hali çocuklar için bazen çok karmaşık gelebilir ve kendilerine dair farkındalık kazanmaları için eleştiriden ve beklentilerden uzak bir ortama ihtiyaç duyarlar. Benliğin keşfi terapist ve çocuk arasında güven ilişkisi kurulduktan sonra başlayabilir. Keşif sürecinin başarılı olması, terapistin gelişime açık ve iç gözleme uygun bir ortam yaratma becerisiyle büyük ölçüde ilişkilidir.

Terapinin hedefleri

Mevcut sorunların çözümünün yanı sıra çocuk terapisinin öncelikli hedefi benlik saygısının geliştirilmesidir. Bunun yanı sıra iletişim becerisinin geliştirilmesi, gelişimin teşvik edilmesi, duygusal bilgi birikimi oluşturulması gibi hedefler de çocuk terapisinin başta gelen hedefleri arasında yer alır.

Çocuğumun terapiye ihtiyacı olduğunu nasıl anlarım?

Çocuğunuzun duygusal veya davranışsal bir sıkıntısı varsa, mümkün olan en kısa zamanda onu bir terapistle bir araya getirmelisiniz. Ancak henüz duygu ve düşüncelerini kelimelerle iyi ifade edemeyen çocukların terapiye ihtiyacı olup olmadığını anlamak her zaman kolay değildir. Bir çocuğun acilen terapi görmesi gerektiğini gösteren öncelikli üç semptomu, yeme bozukluğu, aile öyküsü ve kendine zarar verme olarak sıralayabiliriz.

Diğer taraftan boşanma, okul değiştirme ya da bir kardeşin doğumu gibi durumlarda mutlaka terapiye ihtiyaç vardır diyemeyiz. Böyle durumlarda çocuğunuzu gözlemlemeniz gerekir. Eğer uzun süren sorunlar yaşıyorsa ve bu durumlarla baş etmeye çalışırken zorlanıyorsa – yeme alışkanlıklarında bozukluk veya kendine/başkalarına zarar verme gibi – vakit kaybetmeden bir terapiste danışmanızı öneririz.

Read More