Okul öncesi eğitim başlangıç yaşı ebeveynler tarafından sıklıkla merak edilmektedir. Bunun en önemli nedeni ebeveynlerin çocuklarının gelişimine yeterli katkıyı yapamadıklarını düşünüyor olmasıdır. Özellikle 2 yaş sonrası çocuklara ev koşullarında yeterli sosyal, fiziksel ve bilişsel aktivite olanağını sunmak kolay değildir.

Aileler çocuklarının gelişimlerine daha profesyonel katkıda bulunabilmek için okul öncesi eğitim kurumlarını araştırmaktadır. Bu sayede çocuklarının ilgi, beceri ve yetkinliklerini daha kolay keşfedebileceklerini düşünmektedirler. Ayrıca çocuklar okul aracılığı ile sosyal beceriler kazanacak, paylaşmayı, uyum sağlamayı ve özerk olmayı öğrenecekler. Bu nedenle okul öncesi eğitim aileler için önemli bir gelişim kaynağıdır.

Kimi aileler ise anne-baba çalıştığı ve çocukla verimli zaman geçirebilecek bir aile büyüğü olmadığı için eğitim fırsatlarını değerlendirebilmektedir. Ailelerin beklentileri, koşulları ve çocuğun gelişim durumu okul öncesi eğitim başlangıç yaşını belirlemektedir. Yazımızda okul öncesi eğitime ne zaman başlanmalı ve başlangıç yaşı belirlenirken nelere dikkat edilmeli paylaşacağız.

İlk İki Yıl Evde Bakım Evde Eğitim

İlk iki yılda çocuk için dünyanın merkezi evidir. Bu dönemde çocuğun eğitim ortamı da ev olmalıdır. Evde anne ve baba ya da temel bakım veren diğer bir kişi çocuk için ilk eğitmendir. Çocuk yaşamının ilk yılı yılında temel bakım vereniyle kurduğu bağa göre dış dünyayı anlamlandırır.

Koşulsuz sevgi gören, temel ihtiyaçları yerinde, zamanında ve yeterli şekilde karşılanan çocuk kendini değerli kabul eder. Bu sayede çocuk ev ortamını güvenli ve temel bakım verenini güvenilir kabul eder. Çocuk hayatının merkezine yönelik bu olumlu algıları dış dünyaya yansıtır. Artık onun için dış dünya güvenli ve diğer sosyal kaynaklarda güvenilirdir.

Kendine yüklediği değer ve dış dünyaya yönelik algısı ile çocuğun özgüveni gelişir. Ancak bazen de çocuk temel bakım vereninden yeterli sevgi ve ilgiyi görmez. Çocuğun ihtiyaçları zamanında ve yeterince karşılanmamış olabilir. Bu durumda da çocuğun kendilik değeri ve dış dünya algısı güvensizlik ve değersizlik üzerine kurulacaktır. Bu çocuklarda özgüven ve öz değer gelişmez.

Okul öncesi eğitim için ilk iki yıl uygun değildir. Çocuk 2 yaşına kadar temel becerilerini geliştirir. Önce ihtiyaçları ana kucağında karşılanan çocuk emeklemeye başlayarak hareket alanını genişletir. Ardından 1 yaş itibariyle çocuklarda adımlama, yürüme başlar. Yürümeyle beraber çocuğun hareket ve etkileşim alanı daha da genişler. Diğerleriyle ilgilenmeye ve iletişime geçmeye çalışan çocuk gelişimiyle orantılı şekilde dil becerisi edinir.

2 yaş dolaylarında çocuklar kendilerini ifade edebilecek şekilde dili kullanmaya başlarlar. Artık oyuncaklarıyla daha uzun süre vakit geçirir, anne & baba yanında olmadan da keyifli zaman geçirebilirler. Çocuk duygularını, düşüncelerini ve ihtiyaçlarını basit cümlelerle anlatabilir. Oyun kurar ve tek başına oynayabilir.

Bu dönemde çocuk keşfetmesi, deneyimlemesi ve gerçek dünyayı taklit etmesi için bol oyuncakla tanıştırılmalıdır. Bu oyuncak ve aktiviteler dışarıdan temin edilebileceği gibi ev ortamında anne baba tarafından da hazırlanabilir. Çocuk ilk iki yılını tamamladığında anne babadan daha bağımsız hale gelir, bireyselliğini fark eder ve karakterini oluşturmaya başlar.

2 Yaş Sendromu Okul Öncesi Eğitim İçin Dikkate Alınmalı

2 yaş sendromu, ismi nedeniyle olumsuzluk ifade etse de aslında her çocukta görülen ve görülmesi normal olan bir durumdur. Aksine görülmemesi çocuğun bilişsel ve duygusal olarak ebeveynleri tarafından bastırıldığını düşündürebilir. 2 yaş sendromu çocuğun anne babadan ayrı bir birey olduğunu fark ettiği döneme denk gelir. Bu dönemde çocuk kendi kararlarını almak, seçim yapabilmek, evde söz hakkı edinmek ister.

Aileyle her konuda çatışmaya ve inatlaşmaya girerek kendi özerk sınırlarını çizmeye çalışır. Çünkü mevcut sınırlar artık ona yeterli gelmemekte, kabuğunu kırmayı arzu etmektedir. Çocuğun bu dönemde en sık kullandığı kelime “hayır”, “istemiyorum” olabilir. Bu dönem ailenin hassas ve bilinçli davranması gereken bir dönemdir. Çocukla inatlaşmak, cezalandırmak, şiddet uygulamak ya da güç gösterisine girişmek yapıcı çözümler değildir.

Bu dönemde çocuğa kendini ifade edebilmesi için alan ve fırsat tanınmalıdır. Çocuk dinlenmeli, anlatmak istediklerine, tercihlerine kulak verilmelidir. Çocuk eğer yeterli dil becerisi kazanmadıysa kendini ifade edemediği ve anlaşılmadığı için daha öfkeli olabilir. Doğru gözlem yaparak çocuğa cevabı evet ya da hayır olacak şekilde kapalı uçlu sorular sorarak ona onu anladığınızı hissettirebilirsiniz.

Bu dönemde öfke nöbetleri, ağlama krizleri görülebilir ve aileler kendini çaresiz hissedebilir. Bu durumda çocuğunuzun negatif duygularını boşaltmasına fırsat vermelisiniz. Ancak kendine ya da size zarar vermemelidir. Güvenli bir mesafede göz kontağı kurabileceğiniz şekilde yakınında durabilirsiniz. İstediği an size sarılabileceğinin mesajını da ona vermeli, yargılamadan ya da utandırmadan yanında durabilmelisiniz.

Bu hassas dönemde okul öncesi eğitim başlatıldığında çocuklar evde istenmedikleri, cezalandırma odaklı okula gönderildiklerini düşünebilmektedir. Bu nedenle okul öncesi eğitime başlanırken iki yaş sendromuyla bağdaştırılmayacak bir dönemde başlangıç yapılmalıdır.

Tuvalet Eğitimi Okul Öncesi Eğitim İçin Dikkate Alınmalı

Okul öncesi eğitim için önemli olan başka bir konu çocuğun öz bakım becerisini kazanıp kazanamadığıdır. Okul öncesi eğitime başlarken çocuğun kendini daha iyi hissetmesi için tuvalet eğitimini kazanmış olması önemlidir. Akranlarının bezi bırakmış olması çocuğun kendini farklı hissetmesine neden olabilir. Üstelik bu dönemde artık çocuğa mahremiyet eğitiminin de verilmesi gerekmektedir.

Mahremiyetin öğretilmeye çalışıldığı dönemde çocuğun öz bakımı temel bakım veren dışında karşılanmamalıdır. Çocuğun tuvalet eğitimini kazandıktan sonra okul öncesi eğitime başlatılması çok daha sağlıklı olmaktadır. Tuvalet eğitimi çocuğun hazır oluş belirtileri gösterdiği gözlemlenmeye başladıktan sonra verilebilir.

Çoğu zaman tuvalet eğitimine 18. aydan sonra başlanılmaktadır. Ancak her çocuğun kas ve psikolojik gelişimi farklılık göstereceğinden bu süreç uzayabilir veya kısalabilir. Tuvalet eğitimi için önerilen yaş aralığı hazır oluş belirtileri de eşlik ediyorsa 24-36 ay arasıdır.

3 Yaş Okul Öncesi Eğitim İçin İdeal Başlangıç Yaşıdır

Çocuğunuzun ilk iki yılında anne- baba ilk rol modellerdir. Fakat çocuk yaş aldıkça farklı deneyimler ve örnekler görmeye ihtiyaç duyar. Dış dünyayı ve diğerlerini tanımak ister. Kelime hazinesini geliştirmesi, kültürel normları öğrenmesi, kendi beceri ve ilgilerini fark etmesi gerekir. Bunları deneyimleyebileceği en sağlıklı ortam ise okul öncesi eğitim ortamıdır.

Çocuk için ikincil önemli rol modelleri okul öncesi dönemde karşılaşacağı öğretmenleri olacaktır. Dış dünyaya açılan evin dışındaki yeni güvenli ortam ise okul ortamıdır. Akranlarını görür, gözlemler, taklit eder, değerlendirir. Ev ortamından daha geniş bir sosyal ağ içerisinde karakterini, duygularını ve davranışlarını fark eder. Bağımsızlaşır, problem çözme becerileri geliştirir ve iletişim kurmayı öğrenir.

Çocuk okul aracılığıyla kuralları, uyum sağlamayı, takım olmayı, paylaşmayı ve otokontrolü öğrenir. Çocuğun 3 yaşından itibaren düzenli bir okul hayatı olmalıdır. Bunun önemli bir nedeni de eğitim sisteminde 4+4+4 uygulamasına geçilmiş olmasıdır. Zorunlu eğitime geçişte çocuğun okula daha kolay adapte olabilmesi için okul olgunluğu kazanmasına erken dönemde destek verilmelidir.

Özellikle büyük şehirlerde büyüyen çocuklar zamanlarının büyük bölümünü apartman dairelerinde, kapalı alanda, doğadan ve doğal olandan uzak geçirmektedir. İhtiyaç duyduğu şekilde koşma, oynama, sosyalleşme fırsatı bulamayan bu çocuklar için okul öncesi eğitim ihtiyaçtır. Okul öncesi eğitim tecrübesi olmayan çocukların zorunlu eğitime başladığında güçlük yaşaması olağandır. Zorunlu eğitim için gerekli olan dikkat süresi, kurallara uyum, sosyal beceri okul öncesi eğitimde kazanılmaktadır.

Ayrıca yapılan etkinlikler, oynanan oyunlar ve kullanılan materyaller sayesinde çocukların ince motor becerileri de gelişmektedir. İnce motor becerinin kazanımı ve el göz koordinasyonu yazı yazma becerisi için oldukça önemlidir.

Okul Öncesi Eğitim Neden Gerekli?

Çocuğun ilk iki yıl evde temel bakım verenle beraber olması duygusal, bilişsel ve fiziksel gelişimi için oldukça önemlidir. Çünkü çocuğun koşulsuz sevgi ve koşulsuz bakım ihtiyacının doyurulması gerekmektedir. Ancak bu doyum sağlandıktan sonra çocukta hazır oluş belirtileri görüldüğünde okul öncesi eğitim mutlaka değerlendirilmelidir. Aksi halde çocuk için bir süre sonra evdeki deneyimleri tekrara girecek ve gelişimini yavaşlatacaktır.

Ev içerisinde oynanan oyunlar, uyaran yoksunluğu, yetişkinle kurulan sınırlı iletişim çocuğun gelişiminde yavaşlamaya yol açabilir. Okul öncesi eğitim ise çocuğun evdeki sınırlı yaşantısına yepyeni deneyimler ekleyecektir. Çocuk okul öncesi eğitim içerisinde önyargısız şekilde farklılıkları tecrübe eder. Akranlarındaki fiziksel, duygusal, davranışsal, gelişimsel farklılıkları görür. Farklı tutum, değer ve kültürleri deneyimler. İletişim kurmayı, sorunlarını çözmeyi öğrenir.

Girişimde bulunur, hata yapar, ders alarak yeniden daha iyisini yapmak üzere denemeyi öğrenir. Okul öncesi eğitimde sınav, puanlama yoktur. Çocuk bu sayede başarısızlıktan endişe etmez. Oyunla öğrenir, oyunla uyum gösterir. Dolayısıyla okul öncesi eğitim ev ortamından sonra çocuğun yumuşak geçiş yapabileceği değerli bir ortamdır. Buradaki deneyimler çocuğun zorunlu eğitime daha kolay geçiş yapmasını sağlar.

Okul fobisi, ayrılık anksiyetesi okul öncesi eğitim tecrübesi olan çocuklarda daha az görülür.

Evde Biricik Olan Çocuk Okul Öncesi Eğitim ile Gruptan Biri Olmayı Öğrenir

Çocuklar, özelliklede ilk veya tek çocuklar evin merkezindedir. Bu biriciklik duygusu çocuğun özgüven ve öz değer geliştirmesi için çok önemlidir. Ancak anne baba tarafından koşulsuz sevilen, övülen, desteklenen çocuklar bu ilgi ve kabulü herkesten bekler. Oysa gerçek dünya böyle değildir.

Okul öncesi eğitimde evinin biriciği olan pek çok çocuk bir araya gelir. Dolayısıyla hepsi en değerli olmak, ilk sırada olmak ister. Paylaşmak onlar için öğrenilmesi gereken zorlu bir beceridir. Çünkü evde bir kardeş yoksa daha önce bunu deneyimlememişlerdir. Öğretmenin herkese eşit mesafede durması çocuğa biricikliğini bir kenara bırakıp gruptan biri olmayı öğretir.

Okul öncesi eğitim çocuğa ikinci olmanın bir kayıp olmadığını öğretir. Bu sayede çocuk sırasını beklemeyi, paylaşmayı ve çoğunluktan biri olmayı öğrenir.

Okul Öncesi Eğitim için Karar Verirken Profesyonel Destek Alabilirsiniz

Anne babalar çocuklarını okul öncesi eğitime başlatırken kararsızlık yaşayabilmektedir. Aileler çocuğum eğitime başlamaya hazır mı? okula göndermek çocuğumu duygusal olarak olumsuz etkiler mi? Okul olgunluğu için dikkat etmen gerekenler neler? Gibi pek çok sorunun cevabını aramaktadır. Okul öncesi eğitime başlamadan önce okulları dolaşmanız, özellikle okul öncesi öğretmenleriyle ve kurum psikologlarıyla görüşmeniz önemlidir.

Çocuğun gelişiminin ve okul öncesi eğitime hazır oluşunun değerlendirilmesi başlama kararı alabilmek için önemlidir. Ancak bu süreçte daha objektif ve profesyonel bir değerlendirme yapmak da isteyebilirsiniz. Aba psikoloji olarak çocukların okul olgunluğunu değerlendiriyor ve ailelere daha bilinçli yönlendirmeler yapıyoruz.

Uzman kadromuzda yer alan psikologlarımızla çocuklara IQ, EQ, gelişim, ilgi ve yetenek testleri uyguluyoruz. Çocuk okula ne zaman başlatılmalı, okul öncesi eğitim günde kaç saat haftada kaç gün olmalı bilgi veriyoruz. Okul seçerken nelere dikkat edilmeli, aileler çocuğu okul sürecinde nasıl desteklemeli rehberlik ediyoruz.

Read More