Psikolojik testler, çocukların gelişimini gözlemlemek ve yeteneklerini tespit etmek konusunda ipuçları barındırmaktadır. Okul öncesi dönem, gelişimsel sürecin gözlenmesi açısından son derece önemlidir. Bu dönemde çeşitli psikolojik testlerle bilimsel verilere ulaşmak mümkün olabilmektedir. aba Psikoloji, farklı yaş gruplarına bu testleri uygulamaktadır. Uyguladığı; zeka ve yetenek testleri ile eğitim ve kariyer süreçlerine destek vermektedir. Okul seçimi, kariyer haritasının çizilebilmesi gibi konularda bu testlerden yardım alınmaktadır. Aynı zamanda, bu testler gelişimsel problemlerin tanı ve tedavisi açısından da önem arz etmektedir.

Peki; okul önceki dönemdeki çocuklara hangi testler uygulanabilir? Bu testlerin uygulanma amacı, kapsamı ve içeriği hakkında bilinmesi gerekenler nelerdir?

Psikolojik Testler: WPPSI Testi

WPPSI Testi, okul öncesi dönemdeki çocuklar için uygulanan bir zeka testidir. Test, 2,5 – 7 yaş aralığındaki çocuklar için uygundur. İlk kez 1967 yılında uygulanmaya başlayan test David Wechsler tarafından geliştirilmiştir. Bugün, dünya genelinde kabul gören zeka testleri arasındadır. Aynı zamanda okul öncesi çocuklar için tasarlanan testler arasında güvenilirliği en yüksek olanlardan bir tanesidir. Testin, uzman psikologlar tarafından uygulanması gerekmektedir. Aynı şekilde test verilerinin değerlendirmesi de uzman pedagog ve psikologlar tarafından yapılmalıdır. Test, yaklaşık 45 dakika içinde tamamlanabilmektedir. Testin amacı, okul öncesi dönemdeki çocukların düşünsel yeteneklerini ölçmektir. Test, uygulanan çeşitli alt testler etrafında şekillenir. Test, toplamda 14 alt testi içermektedir.

Test uygulaması öncesinde herhangi bir ön hazırlık gerekmemektedir. Çocuğun, yeterince uyuduğundan, karnının tok olduğundan ve kendini iyi hissettiğinden emin olmak yeterlidir. Test kapsamında, çocukların; bütüne bakabilme ve bağ kurabilme becerileri ölçülmektedir. Aynı zamanda motor becerileri ve dikkat becerilerine bakılmaktadır. Anlama ve akıl yürütme becerilerinin yanı sıra; sınıflandırma, kavramsal düşünme, konsantrasyon, hafıza gibi noktalar değerlendirilmektedir.

Sonuçlar; çocukların gelişim süreçleri konusunda daha sağlıklı adımlar atılmasına olanak verir. Çocuğun entelektüel vizyonu hakkında fikir sahibi olunmasına yardımcı olur. Aynı zamanda kariyer danışmanlığı ve kariyer planlaması yapılabilmesi noktasında ipuçları verir.

Psikolojik Testler: WIAT III Başarı Testi

WIAT III başarı testi, David Wechsler tarafından tasarlanan bir başka psikolojik testtir. Testin ilk versiyonu 1992 yılında yayınlanmıştır. Test okul öncesi dönemdeki çocukların akademik başarılarının ölçülmesi amaçlanmaktadır. Test daha sonra 2009 ve 2018’de iki kez revize edilmiştir. Bugün kullanılan versiyonu, 2018’de revize edilmiştir ve WIAT III adıyla anılmaktadır. Test eski versiyonlara göre daha fazla akademik bilgiye odaklanmaktadır. Okullarda ve kliniklerde; uzman pedagog ve psikologlar tarafından uygulanması uygun görülmektedir. aba Psikoloji’nin uzman psikologları da testin uygulayıcıları arasında yer almaktadır. WIAT-III 16 farklı alt testten oluşmaktadır. Okuduğunu anlama, sayısal işlem ve problem çözme, dinleme, yazma gibi çeşitli becerileri ölçmeye odaklanmaktadır.

Stanford Binet Zeka Testi

Okul öncesi dönemdeki çocuklar için uygulanabilecek bir diğer test, Stanford Binet zeka testidir. Bu test, yüksek güvenilirliğe sahip ve dünyaca kabul gören psikolojik testler arasında yer almaktadır. Stanford Binet zeka testi, Alfred Binet ve Theodore Simon tarafından tasarlanmıştır. Test daha çok, çocuklardaki gelişimsel sorunlar ve öğrenme güçlüklerini saptamak amacıyla kullanılmaktadır. Test son olarak 2003 yılında revize edilmiştir. aba Psikoloji’nin uzman psikologları testin Türkiye’deki uygulayıcıları arasında yer almaktadır.

Test bireysel olarak uygulanır. Beş farklı bilişsel beceriyi ölçmeye odaklanır. Bu beş farklı bilişsel beceri şöyle sıralanabilir;

  • Akışkan Zeka
  • Bilgi
  • Niceliksel Akıl Yürütme
  • Görsel – Uzamsal İşleme
  • Kısa Süreli Hafıza

Bu ölçümler zeka geriliği, öğrenme güçlüğü gibi problemler hakkında fikir vermektedir. Stanford – Binet, bu gibi problemlerin tanı ve tedavisi için güvenle uygulanan bir testtir.

Okul öncesi dönemdeki çocuklara uygulanan psikolojik testler hakkında bilgi için için web sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Sorularınız varsa ya da desteğe ihtiyaç duyuyorsanız için aba Psikoloji ile iletişime geçebilirsiniz. Yetenek yönetimi, kariyer danışmanlığı gibi konularda daha fazla içeriğe ulaşmak için YouTube kanalımıza abone olabilirsiniz.

Read More

Erteleme alışkanlığı çağımızda sıkça görülen problemlerden biri olarak karşımıza çıkıyor. Bu alışkanlık; bir problem ya da kimi zaman bir hastalık olarak tanımlanabiliyor. Kişinin vakti ve olanağı olmasına rağmen; sorumluluklarını yerine getirmeyi ötelemesi, erteleme davranışı olarak tanımlanabiliyor. Bu gibi durumlarda erteleme davranışı bir ya da birkaç kez tekrarlanabiliyor. Bu davranışı sergileyen kişiler genellikle sorumluluklarını son ana kadar ertelemeyi seçiyor. Kişi sorumluluğunu yerine getirmek yerine o an keyif aldığı bir başka işe ilgilenmeyi tercih edebiliyor.

Erteleme davranışının sebebinin çoğu zaman tembellik olduğu düşünülüyor. Ancak tembellik söz konusu olduğunda umursamazlık, isteksizlik gibi davranışlar da gözleniyor. Erteleme alışkanlığında ise kişi, yerine getirmesi gereken sorumluluğun yerine başka bir işi koymayı tercih ediyor. Bu noktada iki problemi birbirinden ayırmak gerekiyor. Erteleme alışkanlığının altında çok farklı sebepler yatabiliyor. Peki; bu sebepler nelerdir? Erteleme davranışı kimlerde görülür? Erteleme alışkanlığıyla nasıl başa çıkılabilir?

Erteleme Alışkanlığı Kimlerde Görülür ve Sebepleri Nelerdir?

Erteleme davranışı söz konusu olduğunda; belirli bir yaş aralığı ya da cinsiyetten söz etmek mümkün olamıyor. Erteleme davranışı, çağımızın sık rastlanan problemleri arasında yer alıyor. Erteleme alışkanlığının çoğunlukla motivasyon eksikliği nedeniyle ortaya çıktığı düşünülüyor. Motivasyon eksikliği, kişinin yerine getirmesi gereken sorumluluk konusunda kendisini yetersiz hissetmesine neden olabiliyor. Bununla birlikte mükemmeliyetçilik de erteleme davranışını tetikleyen unsurlardan biri olarak görülüyor. Daha iyiye ulaşma arzusu ve bu noktada ortaya çıkan başarısız olma kaygısı, erteleme davranışına yol açabiliyor. Etkili zaman yönetimi yapamamak ve plansızlık da erteleme davranışının görülebildiği durumlar olarak biliniyor.

Erteleme alışkanlığı, zaman içerisinde kronikleşebiliyor. Bu durum çocukluk döneminde başlayabileceği gibi nadir olarak ileri yaşlarda da ortaya çıkabiliyor. Çocukluk döneminde ebeveynleriyle sağlıklı ilişki kuramayan çocuklarda kronik erteleme davranışına rastlanabiliyor. Koşulsuz sevgi ve ilgi görmeyen, otoriter ailelerde büyüyen çocuklar bu problemle başa çıkmak zorunda kalabiliyor. Bu durum, çocuklarda pasif bir tepki hali ortaya çıkarabiliyor. Mükemmeliyetçi bir aile ortamı ve kendini ispatlama kaygısı çocukları erteleme davranışına itebiliyor. Bu durum zaman içerisinde kronik bir hal alıyor. Kronik erteleme davranışı gösteren bireylerde, öfke problemleri, stres, huzursuzluk gibi problemler de görülebiliyor. Bu durum, çeşitli psikolojik rahatsızlıklara da zemin hazırlayabiliyor.

Erteleme Alışkanlığı ile Nasıl Başa Çıkılır?

Erteleme alışkanlığıyla başa çıkabilmek için kişinin alabileceği bazı önlemler bulunuyor. Bununla birlikte; kimi zaman uzman desteğine ihtiyaç duyulabiliyor. aba Psikoloji, özellikle üniversiteye hazırlık ve kariyer seçimi sürecindeki öğrencilere bu konuda da destek veriyor. Her şeyden önce erteleme davranışının nedenini bulmak önem taşıyor. Sorunun kaynağına ulaşıldığında, ortadan kaldırmak çok daha kolay olabiliyor.

Erteleme alışkanlığının önüne geçebilmek için etkili zaman yönetimi ve planlı olarak hareket edebilmek gerekiyor. Günlük ve haftalık çalışma planları hazırlamak, sorumlulukların altından daha kolay kalkmaya yardımcı oluyor.

Çalışma sürelerini ve dinlenme sürelerini dengeli biçimde ayarlamak motivasyonu olumlu etkiliyor. Uzmanlar bir kişinin verimli çalışma süresinin 20 – 25 dakika arasında olduğunu ifade ediyor. Bu nedenle verimli bir çalışmanın ardından verilen kısa molalar çalışma isteğinin artmasına yardımcı olabiliyor.

Pek çok kişi yapılacak işin zorlayıcı olduğunu düşündüğü için ertelemeyi seçiyor. Bu noktada; işi parçalara bölmek ve en kolay kısımdan başlamak avantajlı olabiliyor. İşe başlamanın verdiği motivasyon bitirmeyi de kolaylaştırıyor.

Erteleme alışkanlığı hakkında daha fazla bilgi almak için web sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Sorularınız varsa ya da desteğe ihtiyaç duyuyorsanız için aba Psikoloji ile iletişime geçebilirsiniz. Psikoloji, yetenek yönetimi, kariyer gibi konularda daha fazla içeriğe ulaşmak için YouTube kanalımıza abone olabilirsiniz.

 

Read More

WISC-R zeka testi, ana ve alt testlerden oluşan, bir zihinsel performans ölçeği olarak biliniyor. Test, 1939 yılında, Rumen-Amerikalı ruh bilimci David Wescler tarafından geliştiriliyor. Önceleri yetişkinler üzerinde uygulanan test daha sonra çocuklara uygulanabilir biçimde güncelleniyor. WISC-R farklı yetenekleri ölçmek üzere yapılandırılan ana ve alt testlerden oluşuyor. Performans ve sözel olmak üzere iki bölüm halinde uygulanıyor. Her bölüm için altı farklı test bulunuyor. Bölümler, 5 ana ve 1 alt testi içeriyor.

WISC-R, Türkiye’de de uygulanan zeka testlerinden biri olarak biliniyor. Test, tıpkı diğer zeka testleri gibi zihin performansını ölçmeye odaklanıyor. Ancak diğer testlerden farklı olarak, öğrenme kapasitesinin yanı sıra; sosyal çevreye adaptasyonu da ölçüyor. WISC-R zeka testi, pek çok yeteneği aynı anda ölçülebiliyor oluşuyla tanınıyor.

WISC-R 1939 yılından beri yetişkinlere ve 1949 yılından beri çocuklara uygulanabiliyor. Çeşitli revizelerle beraber günümüze kadar varlığını sürdüren zeka testlerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Uzun yıllar boyunca WISC-R’ın en güvenilir zeka testleri arasında gösterildiği biliniyor. Bu nedenle güncelliğini koruduğu yıllar boyunca en çok tercih edilen zeka testleri arasında da gösteriliyor. Fakat son dönemlerde WISC-R zeka testinin güncelliğini kaybettiği görülüyor. Artık, yetenek ve ilgi alanlarının tespiti noktasında WISC-R’dan yardım alınmıyor. Peki; ama neden? WISC-R’ın artık tercih edilmeme sebebi nedir? WISC-R yerini hangi teste bıraktı?

WISC-R Zeka Testi Neden Güncelliğini Kaybetti?

Öncelikle WISC-R zeka testinin hala uygulanıyor olduğunu ifade ederek söze başlamak gerekiyor. WISC-R artık eskisi kadar tercih edilmiyor olsa da; kimi kurumlar testi uygulamayı sürdürüyor. aba Psikoloji ise testi kullanmayı tercih etmeyen kurumlar arasında bulunuyor.

Stratejik yetenek yönetimi söz konusu olduğunda, “güncellik” kritik bir noktayı oluşturuyor. Bu anlamda güncellenmiş ve yapılandırılmış testlerden faydalanmak gerekiyor. En doğru verilere, en güncel testler ışığında ulaşılabiliyor. Çünkü dünya ve nesiller değişiyor. Teknoloji, eğitim, toplumsal yapı yıllar içerisinde değişime uğruyor. Elbette; insan zekası ve yetenekleri de değişen yapıya ayak uyduruyor ve kendini yeniliyor. Günümüzde yaşamını sürdüren bir çocuğun zekasını ve yeteneklerini, 1939’da ortaya çıkmış bir testle ölçmek mümkün olamıyor. Güncel olmayan testlerle, doğru sonuçlara ulaşılamıyor. Bu nedenle aba Psikoloji’nin uzman ekibi artık WISC-R testinden faydalanmayı doğru bulmuyor. Peki; WISC-R yerine hangi test tercih ediliyor?

WISC-R Zeka Testi Yerini Hangi Teste Bıraktı?

Bir süredir stratejik yetenek yönetimi ve kariyer danışmanlığı için yapılan testler arasında WISC-R yer almıyor. Ancak elbette; yetenek yönetimi için zeka testlerinden yardım alınması gerekiyor. Bu noktada; WISC-R yerine farklı bir test tercih ediliyor.

Bu test, WISC-V adıyla anılıyor. Bu test de tıpkı WISC-R gibi 6 – 16 yaş aralığındaki çocukların zihinsel performansını ölçmeyi amaçlıyor. Test aracılığıyla çocukların, güçlü ve zayıf yönleri bilişsel anlamda ölçülebiliyor. aba Psikoloji’nin uzman ekibi bu testi Amerikan normlarına göre uyguluyor. Test, analiz becerileri, hafıza, akıl yürütme gibi pek çok noktaya dair ipuçları veriyor. Test sayesinde ulaşılan verilen detaylandırılması ve kişiselleştirilmesi mümkün oluyor. Test aracılığıyla çocukların zayıf yönleri de tespit edilebiliyor. Öğrenme güçlüğüne yönelik bulgulara rastlanması durumunda erken yaşta önlem alınarak, doğru yönlendirme yapılabiliyor.

WISC-R zeka testi ve WISC-V hakkında daha detaylı bilgi için web sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Sorularınız varsa ya da desteğe ihtiyaç duyuyorsanız için aba Psikoloji ile iletişime geçebilirsiniz. Yetenek yönetimi, kariyer danışmanlığı gibi konularda daha fazla içeriğe ulaşmak için YouTube kanalımıza abone olabilirsiniz.

 

Read More

Lise tercih dönemi, öğrencilerin kariyerlerini şekillendirmeleri noktasında önemli adımlardan biri olmaktadır. Öğrencilerin, lisede aldıkları eğitim geleceğe dönük bir yatırım niteliğindedir. Bu anlamda; tercih döneminde dikkat edilmesi gereken bazı noktalar bulunmaktadır. Öğrencilerin, lise seçimi yaparken, kendilerini tanıması son derece önemlidir. Öğrencinin ilgi alanları ve yeteneklerinin farkında olması, doğru seçim yapabilmesi için kritik unsurlardan biridir.

Kendi yeteneklerinin yanı sıra; öğrenci; seçim yaparken eğitim sistemini de tanımalıdır. Değerlendirebileceği seçenekler ve seçilecek okulların koşulları hakkında bilgi sahibi olmalıdır. Öğrenci, lise seçimini hedefleri doğrultusunda yapmalıdır. Seçilecek lisenin koşullarının, öğrenciyi, ileride ulaşmak istediği mesleğe hazırlaması önem taşımaktadır. Lise tercih dönemi için seçim yaparken; öğrencinin bir hedef ortaya koyabilme noktasında meslekleri de tanıması gerekir. Öğrencinin, geleceğin meslekleri ve bu meslekler için sahip olunması gereken nitelikleri biliyor olması önemlidir. Öğrenci lise tercihini, tüm bu konuları değerlendirerek ve birbiriyle ilişkilendirerek yapmalıdır. Doğru okul seçimi, başarılı bir kariyer inşasının ilk adımını oluşturmaktadır.

Elbette, günümüz koşullarında tüm bu konular hakkında bilgi sahibi olmak uzmanlık gerektiren bir süreçtir. Pek çok seçenek arasından doğru olana ulaşabilmek için uzman desteği almak son derece önemlidir. aba Psikoloji; bu noktada devreye girmekte ve lise öğrencilerini tercih dönemlerinde desteklemektedir. Peki; lise tercihi yaparken nasıl bir yol izlemek gerekir? aba Psikoloji’nin bu konuda verdiği hizmetler nelerdir?

Lise Tercih Dönemi Nasıl Yönetilmeli?

Yaşadığımız çağda, akademik hayatta ciddi bir rekabet olduğu görülmektedir. Bu yoğun rekabet içerisinde öğrencilerin kendilerini var edebilmesi için bir yol haritasına ihtiyaçları vardır. Bu yol haritası, yeteneklerin tespiti ve belirlenen hedefler doğrultusunda çizilebilmektedir. Lise tercih döneminde, doğru okul seçimi yapabilmek, bu hedeflere giden yolda ilk adımlardan biridir. Peki; lise seçimi yaparken nasıl bir yol izlenmesi gerekir?

Öğrencilerin yetenekleri ve ilgi alanlarına yönelik tercihler yapmasının önemini az önce vurgulamıştık. Bu noktada; stratejik yetenek yönetimi ve kariyer danışmanlığı devreye girmektedir. Stratejik yetenek yönetimi, öğrencilerin ilgi alanları ve yeteneklerinin belirlenmesinde rol oynar. Bu doğrultuda öğrencilere bir takım zeka ve yetenek testleri uygulanır. Bu testlerin verileri doğrultusunda öğrencinin becerileri, yatkınlıkları, güçlü ve zayıf yönlerinin ortaya çıkması sağlanır. Bu, kariyer danışmanlığı hizmetinin bir parçasıdır.

aba Psikoloji’nin bu kapsamda uyguladığı testler arasında WISC-V zeka testi de bulunmaktadır. Bu teste yetenek ve ilgi testleri eşlik eder. WISC-V bugün dünya çapında uygulanan ve kariyer planlamasında belirleyici rol oynayan testlerin başında gelmektedir. Elbette; zeka ve yetenek testleri uzman pedagog ve psikologlar tarafından uygulanmalıdır. Testlerin uygulanmasından, psikoloji eğitimi almış, liyakat sahibi, alanında yetkin psikologların görev alması en önemli konudur. aba Psikoloji’nin verdiği hizmet bu noktada önem kazanmaktadır. Çünkü kurum bünyesinde görev alan tüm psikologlar alanında uzmanlaşmış, psikoloji alanında lisans ve master eğitimini tamamlamıştır. Bu konu, testlerin uygulanışı ve değerlendirilmesi noktasında kritik önem taşımaktadır.

Lise Tercih Dönemi ve Liselerin Sunduğu Olanaklar

Lise tercih döneminde öğrencilerin yetenekleri kadar liselerin sunduğu olanaklara da dikkat edilmelidir. Seçim yapılmadan önce okulun fiziksel olanakları, eğitmen kadrosu, ders dışı aktivitelere yönelik imkanları incelenmelidir. Özellikle yurt dışı eğitim seçeneklerini değerlendirecekler için ders dışı aktivite ve stajların önemli olduğu bilinmektedir. Kabul süreçlerinde öğrencinin akademik birikimi kadar; gönüllü girişimleri, projeleri ve stajlarına da bakılmaktadır. Kabul sürecinde, ders dışı aktiviteler ve ortaya koyduğu projeler ile ön plana çıkan pek çok öğrenci bulunmaktadır. Bu konu, alınacak akademik eğitim kadar önemli bir noktayı oluşturmaktadır. Bu anlamda, öğrencinin yeteneklerine uygun ve ihtiyaçlarına yanıt verebilecek okullar tercih edilmelidir.

Lise tercih dönemi hakkında daha fazla bilgi almak için web sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Sorularınız varsa ya da desteğe ihtiyaç duyuyorsanız aba Psikoloji ile iletişime geçebilirsiniz. Yetenek yönetimi ve kariyer danışmanlığına dair daha fazla içeriğe ulaşmak için YouTube kanalımıza abone olabilirsiniz.

 

 

Read More

İngiltere’de kariyer yapmak mümkün mü? İngiltere hangi alanlarda daha fazla kariyer seçeneği sunuyor? Öğrenciler mezuniyetin ardından kariyer olanaklarını değerlendirmek için neden İngiltere’yi tercih etmeli? ingiltere’de çalışmak ve kariyer seçeneklerini değerlendirmek isteyenler nelere dikkat etmeli?

İngiltere dünyanın en güçlü ekonomilerinden birine sahip… Bu yönüyle kariyer imkanlarını değerlendirmek için en doğru ülkelerden biri olarak görülüyor. Her yıl dünyanın dört bir yanından binlerce kişi çalışmak amacıyla İngiltere’ye başvuruda bulunuyor. İngiltere zengin kariyer seçenekleri ve düşük işsizlik oranlarıyla dikkat çekiyor. Elbette başarılı bir kariyer için doğru bir kariyer planlama süreci önem taşıyor. Bu noktada kariyer danışmanlığı almak süreci doğru yönetebilme noktasında önem taşıyor. İngiltere’de çok farklı sektörleri ve meslek alanlarını değerlendirmek mümkün olabiliyor. Ayrıca iyi çalışma koşulları ve yüksek kazançlar bakımından da İngiltere dünyanın önde gelen ülkeleri arasında bulunuyor.

İngiltere’de Kariyer Yapmak İsteyenler Hangi Alanları Değerlendirebilir?

ingiltere’de çalışmak isteyenler için pek çok farklı kurum ve sektör istihdam olanakları sunuyor. Pek çok dünya devi şirketin merkezi İngiltere’de bulunuyor. İngiltere bilim ve teknoloji gibi alanlarda önde gelen ülkelerden biri olarak biliniyor. Bu anlamda geleceğin mesleklerini değerlendirmek için en doğru ülkeler arasında yer alıyor. İngiltere, öğrenci ve göçmenlere kendi işlerini kurma, start up fikirlerini hayata geçirme olanağı da veriyor. Elbette bu noktada; talep edilen bazı koşulları yerine getirmek gerekiyor. Bu noktada ilgili prosedürlere ve detaylı bilgiye konsolosluklar ve göçmenlik büroları aracılığıyla ulaşmak mümkün oluyor.

İngiltere’de kariyer başarmak isteyenler için bir diğer önemli konu da dil yeterliliği… İngilizce yaşadığımız çağda evrensel bir dil olarak görülüyor. Yeterli düzeyde İngilizceye sahip olmak başarılı bir kariyer için olmazsa olmaz koşullar arasında yer alıyor. Bu anlamda İngiltere’de iş seçeneklerini değerlendirmek aslında avantajlı bir durum oluyor. İngilizceyi yerinde öğrenmek dil gelişimine önemli katkılar sunuyor.

İngiltere’de doğru alanlarda konumlanmak için doğru bir iş planlama stratejisi izlemek gerekiyor. Göçmenler için İngiltere’de farklı sektörleri değerlendirmek mümkün olabiliyor. Ancak bu noktada; bazı alanlar diğerlerine oranla daha fazla ön plana çıkıyor. Sağlık, finans, IT, Mühendislik, Yazılım, Bilgisayar Bilimleri gibi alanlar dikkat çeken alanlar arasında sıralanıyor.

İngiltere’de Kariyer Yapmak İsteyenler Başvuru Sürecinde Nelere Dikkat Etmeli?

Az önce sözünü ettiğimiz gibi İngiltere’de dil yeterliliği hem eğitim hem kariyer anlamında önem taşıyor. İngiltere’de istihdam olanaklarını değerlendirmek isteyenlerin iyi bir dil düzeyine sahip olmaları bekleniyor. Elbette bu noktada; mesleki terimlere hakim olmak da büyük bir önem taşıyor. Bu anlamda günlük konuşma dilinin yanı sıra; mesleki İngilizcenin de geliştirilmesi gerekiyor.

Lisans ya da lisansüstü eğitimini İngiltere’de tamamlayanlar bu noktada daha avantajlı olabiliyor. Çünkü İngiltere öğrencilere okurken part time çalışma imkanı sunan ülkeler arasında yer alıyor. Bu noktada; öğrenciler eğitim hayatları boyunca iş olanaklarını değerlendirebiliyor ve alanlarında tecrübe edinebiliyorlar. Mezun olduktan sonra çalıştıkları ya da staj yaptıkları kurum ve şirketlerde istihdam olanağı bulabiliyorlar.

Bir pozisyon için bir iş ilanı üzerinden başvuru yapılıyorsa; ilanda yer verilen gereksinimlerin dikkatle incelenmesi gerekiyor. İlgili pozisyona yönelik olarak istenen becerilere sahip olmak önem taşıyor. Başarılı bir özgeçmiş, başarılı bir kariyerin yolunu açabiliyor. Özgeçmiş hazırlarken hem format hem de içerik konusunda titiz davranmak gerekiyor. Özgeçmişin başvuru sahibine dair kişisel bilgileri, eğitim bilgilerini ve iş tecrübelerini içermesi gerekiyor. Bununla birlikte, araştırma projeleri, stajlar, sertifikalar ve sosyal sorumluluk projelerine yer vermek gerekiyor. Tüm bu proje ve deneyimler iş başvurusuna olumlu yanıt alınmasını sağlayabiliyor. Bu süreçte kariyer danışmanlığı almak sürecin daha hızlı ve başvuru sahibinin lehine sonuçlanmasına yardımcı olabiliyor.

İngiltere’de kariyer yapmak hakkında daha detaylı bilgiye ulaşmak için aba Psikoloji web sitesini ziyaret edebilirsiniz. Sorularınız için Doç. Dr. Gamze Sart ve aba Psikoloji ile iletişime geçebilirsiniz. Psikoloji, eğitim ve kariyere dair daha fazla içeriğe ulaşmak için YouTube kanalımıza abone olabilirsiniz.

Read More

Kariyer süreci her birey için önem taşıyor. Kariyer sürecinin hiç şüphesiz titizlikle ve stratejik olarak planlanması gerekiyor. Kariyer yalnızca iş hayatını tanımlayan bir kavram olarak karşımıza çıkıyor. Bütün bir yaşamı kapsıyor. Eğitim, iş hayatı, aile ilişkileri, arkadaşlık ilişkileri birçok unsur kariyer ile doğrudan ilişkilendiriliyor. Kariyer, bireyin ekonomik durumunu, sosyal statüsünü, toplum içerisindeki konumunu da doğrudan etkiliyor.

Bu anlamda kariyer planlaması ve kariyer seçimi yaparken son derece dikkatli davranmak gerekiyor. Bireyin kariyer hedeflerine tek başına ulaşması ve süreci tek başına yürütmesi çoğu zaman zorlayıcı olabiliyor. Bu anlamda kariyer danışmanlığı almak doğru seçimler yapmaya yardımcı oluyor. Peki; aba Psikoloji bu süreçte nelere dikkat ediyor? Nasıl bir yol izliyor?

Kariyer Süreci Nasıl Yönetilmeli?

Özellikle; 2020 – 2021 döneminde, öğrenciler sıkıştırılmış bir programla karşı karşıya kaldılar. Bu dönem öğretmenler, danışmanlar ve aileler için de zorlayıcı bir süreç oldu. Oluşan iş yükü ve belirsizlik kariyer hedeflerine yönelik süreci zorlaştırdı. Özellikle yurt dışı eğitim ve sınavlar söz konusu olduğunda adım atmak neredeyse imkansız bir hale geldi. Çünkü; sınavların gerçekleşip gerçekleşmeyeceği bilinmiyordu. Buna ek olarak; öğrencinin kabul alsa bile yurt dışına gidip gidemeyeceği kesin değildi. Sınavlar ertelendi, tarihlerde önemli değişiklikler yaşandı. Kısacası; pandemi hem eğitim hem kariyer süreçlerini önemli ölçüde etkiledi.

Böyle süreçlerde öğrencilerin doğru kararları verebilmesi oldukça önem taşıyor. Özellikle böyle dönemlerde kariyer süreci ve sürecin doğru yönetilebilmesi önem taşıyor. Belirsizliğin hakim olduğu süreçlerde; bir başka deyişle, puslu havalarda anda kalmayı bilmek gerekiyor. Ne olursa olsun, hedefe odaklanmak ve gidilen yoldan farklı bir yöne sapmadan ilerleyebilmek önem taşıyor. Okullar eğitim vermese de, yurt dışındaki üniversiteler kapılarını açmasa da anda kalabilmek gerekiyor. Anda kalarak, zamanın değerini biliyor olmak ve zamanı doğru kullanıyor olmak gerekiyor.

Bu anlamda; böyle süreçlerde planları ertelemek, ötelemek, iptal etmek elbette doğru bir yaklaşım olmuyor. Üzerinde durulması gereken en önemli noktalardan birinin bu olduğunu söylemek mümkün olabiliyor. aba Psikoloji, pandemi sürecinde bu yaklaşımı benimseyen kurumlar arasında yer alıyor. Bu ve benzeri süreçlerde öğrencinin erteleme, öteleme davranışına yönelmemesi üzerinde özellikle duruluyor. Öğrencinin bu bilince ulaşması konusunda çalışmalar yapılıyor.

Kariyer Süreci İçin Yeni Bir Müfredat: Compass

aba Psikoloji’nin uzman kadrosunun son dönemde yeni bir müfredat üzerinde çalıştığı biliniyor. Bu müfredat Compass (Pusula) olarak adlandırılıyor. Bu eğitim müfredatının temel amacı öğrencilere doğru bir yön çizebilmek olarak biliniyor. Bu yeni müfredat ile öğrencilere doğru bir yol haritası vererek doğru alanlara yönlendirilmeleri hedefleniyor. aba Psikoloji’nin uzman kadrosu fırtınalı zamanlarda öğrenciler için kutup yıldızı olabilmeyi amaçlıyor.

Özellikle geçtiğimiz iki yıl boyunca yaşadığımız pandemi süreci böyle dönemlerden biri olarak görülüyor. Böyle anlarda görülmeyen bir düşmana karşı savaşılıyor. Bu gibi süreçlerde doğru kariyer planlaması ve kariyer seçimi daha fazla önem kazanıyor. Elbette böyle dönemlerde kariyer süreci kariyer danışmanlığı almadan yürütülemiyor. Süreci uzman yardımı almadan yönetmeye çalışmak sağlıklı sonuçlar doğurmuyor. Verilen emeğin ve çabanın boşa gitmesi söz konusu olabiliyor. Bireyler başarısızlıkla ve hayal kırıklığıyla sonuçlanan bir dönem yaşayabiliyorlar.

Compass ile Öğrencilere Yeni Bir Strateji Oluşturulması Amaçlanıyor

Pandemi ve beraberinde getirdiği sürecin öğrencileri psikolojik açıdan da önemli ölçüde etkilediği biliniyor. aba Psikoloji’nin buradan hareketle yeni bir müfredat oluşturmaya yöneldiği biliniyor. Bu yeni müfredat için klinik psikologlar, nörologlar, psikiyatristler ve eğitim psikologları birlikte çalışıyor. Compass, aslında öğrencilere interaktif bir çalışma ortamı sağlıyor. Pandemi süreci boyunca öğrencilerin kendi seviyelerine ve öğrenme biçimlerine uygun bir eğitim alamadıkları biliniyor. Compass’ın sağladığı yeni strateji ile problemin ortadan kaldırılması hedefleniyor.

Compass’ın amacı öğrencilere bütün bir süreci planlayabilecekleri bir strateji sağlaması olarak biliniyor. Süreci tüm ana yönleriyle ve ara yönleriyle değerlendirebilmeye olanak veriyor. Bunun yanı sıra; öğrencinin değişim süreçlerindeki farkındalığının da artırılması sağlanıyor.

Kariyer süreci hakkında daha detaylı bilgi alabilmek için aba Psikoloji web sitesini ziyaret edebilirsiniz. Sorularınız için Doç. Dr. Gamze Sart ve aba Psikoloji ile iletişime geçebilirsiniz. Psikoloji, eğitim ve kariyere dair daha fazla içeriğe ulaşmak için YouTube kanalımıza abone olabilirsiniz.

Read More

Yurt Dışında psikoloji alanında kariyer imkanları nelerdir? Psikoloji mezunları hangi istihdam olanaklarını değerlendirebilir? Hangi alanlarda ya da kurumlarda iş bulabilirler? Son dönemlerde yurt dışı eğitime olan ilgi giderek büyüyor. Bununla birlikte; birçok kişi yurt dışı kariyer olanaklarını da araştırıyor. Öğrenciler genellikle, yurt dışı eğitimde tıp, sosyal bilimler, teknoloji, tasarım gibi alanları tercih ediyorlar. Psikoloji alanında yurt dışı eğitim ve kariyer olanaklarını değerlendirmek isteyenlerin sayısı da oldukça fazla…

Dünyanın pek çok farklı noktasında psikoloji alanında lisans ve lisansüstü eğitim almak mümkün olabiliyor. Birçok ülke psikoloji alanında çeşitli kariyer olanakları da sunuyor. Ancak; bazı ülkelerin psikoloji alanında eğitim ve kariyer olanakları bakımından daha fazla ön plana çıktığı görülüyor. Peki bu ülkeler hangileri?

Yurt Dışında Psikoloji Alanında Eğitim ve Kariyer İmkanları Sunan Ülkeler

Psikoloji alanında yurt dışı olanakları incelendiğinde özellikle Amerika ve İngiltere’nin ön planda yer aldığı görülüyor. Her iki ülke de sunduğu eğitim ve kariyer olanaklarıyla dikkatleri üzerine çekiyor. Her iki ülkenin de psikoloji alanında öne çıkan üniversiteleri dünya listelerinde en iyiler arasında yer alıyor. Amerika’da psikoloji eğitimi alınabilecek üniversitelerin başında Stanford Üniversitesi geliyor. Stanford Üniversitesi’ni; Harvard Üniversitesi ve Princeton Üniversitesi izliyor. UC Berkeley ve Yale Üniversitesi gibi prestijli üniversiteler de bu noktada ön plana çıkıyor.

İngiltere’de ise psikoloji bölümü söz konusu olduğunda Cambridge Üniversitesi ön plana çıkıyor. Cambridge Üniversitesi bu alandaki başarısı ile İngiltere sınırlarını da aşıyor. Psikoloji alanında sunduğu eğitim ve kariyer imkanları ile dünyanın en iyi üniversitesi olarak kabul ediliyor. İngiltere’de bu alanda ön planda yer alan bir diğer üniversite ise UCL olarak biliniyor.

Her iki ülkede de psikoloji alanında lisansüstü eğitim almak ve istihdam olanaklarını değerlendirmek mümkün olabiliyor. Psikoloji mezunları, sağlık, eğitim, araştırma-geliştirme gibi farklı alanlara yönelebiliyorlar. Rehberlik merkezleri, araştırma merkezleri, huzurevleri, özel eğitim merkezleri, hastaneler, cezaevleri ve hapishanelerde görev alabiliyorlar. Rehabilitasyon merkezlerinde görev yapma imkanı bulabiliyorlar. Okullar, şirketler, reklam ajansları gibi farklı kurumlarda çalışabiliyorlar. Kariyer danışmanı, sosyal hizmet uzmanı ya da adli psikolog olarak kariyerlerini sürdürebiliyorlar. Elbette bu noktada; gerekli eğitim, beceri ve donanıma sahip olmaları önem taşıyor.

Psikologların, eleştirel ve yaratıcı düşünme, problem çözme gibi becerilere sahip olmaları gerekiyor. Aynı zamanda güçlü bir iletişim becerisi psikologlar için en önemli özelliklerden biri olarak karşımıza çıkıyor. Bu beceriler hem eğitim hem kariyer süreci için önem taşıyor. Peki; yurt dışında psikoloji kariyer olanaklarını değerlendirmek için nasıl bir eğitime ihtiyaç duyuluyor?

Yurt Dışında Psikoloji Alanında Kariyer İmkanları İçin Nasıl Bir Eğitim Alınmalı?

Psikologlar söz konusu olduğunda eğitimin yaşam boyu devam eden bir süreç olduğu biliniyor. Psikolog olarak görev yapabilmek için elbette bir psikoloji bölümü lisans diplomasına sahip olmak gerekiyor. Ancak bu noktada; farklı eğitim düzeyleri farklı kariyer kapılarını açabiliyor. Psikoloji mezunları için lisans ve lisansüstü düzeylerde farklı kariyer olanakları ile karşılaşmak mümkün oluyor. Bu anlamda eğitim sürecini kariyer hedeflerine yönelik olarak planlamak gerekiyor. Psikoloji alanında yüksek lisans yaparak bir alt dalda uzmanlaşma şansı bulunabiliyor. Bu alanda akademisyen olmanın yolu açılabiliyor. Araştırma – geliştirme süreçlerinde yer almak mümkün hale geliyor. Kısacası; yüksek lisans eğitimi almak kariyer imkanları açısından önemli avantajlar sağlıyor.

Yurt dışında psikoloji eğitimi lisans düzeyinde 3 – 4 yıllık bir süreyi kapsıyor. Lisansüstü eğitim ise 1 – 2 yıl sürüyor. Bazı üniversiteler bu süreçte zorunlu staj talep edebiliyorlar. Aslında bu staj süreçleri öğrenciler için farklı kariyer seçeneklerinin kapılarını da açabiliyor. Benzer biçimde eğitim hayatı süresince öğrencilerin gönüllü yürüttüğü işler, mezuniyetin ardından bir istihdam alanı sağlayabiliyor.

Psikologlar Hangi Alanlarda Uzmanlaşabiliyor?

Peki; psikoloji eğitimi alanlar hangi alanlarda uzmanlaşabiliyor? Bu noktada; Klinik Psikoloji, Adli Psikoloji, Gelişim Psikoloji, Nöropsikoloji gibi alanlardan söz etmek mümkün olabiliyor. Eğitim Psikolojisi, Sağlık Psikolojisi, Uygulamalı Psikoloji gibi pek çok farklı alanda uzmanlaşılabiliyor. Klinik Psikoloji, Nöropsikoloji, Gelişim Psikolojisi ve Eğitim Psikolojisi sıkça tercih edilen alanlardan bazıları olarak biliniyor. Her bir uzmanlık alanı farklı kariyer imkanları sağlıyor.

Klinik Psikoloji, zihinsel ve duygusal davranış sorunlarına odaklanıyor. Depresyon, anksiyete gibi yaygın sorunların araştırılması, teşhis ve tedavisi ile ilgileniyor. Nöropsikoloji, beynin yapısı, işlevi ve davranışlar üzerindeki etkisini inceliyor. Nörolojik problemlerin teşhis ve tedavisine odaklanıyor. Gelişim Psikolojisi, anne karnından ölüme kadar olan süreçteki gelişim evrelerine odaklanıyor. Gelişimsel problemlerin teşhis ve tedavisi üzerine çalışıyor. Eğitim Psikolojisi ise öğrenme süreci, öğrenmeyi etkileyen faktörler gibi çeşitli konulara odaklanıyor. Gelişim ve öğrenme psikolojinden beslenen bir alt dal olarak karşımıza çıkıyor.

Yurt Dışında Psikoloji Mezunları Nasıl Bir Gelire Sahip Oluyor?

Her meslek alanında olduğu gibi kurum ve pozisyona göre elde edilen gelirler farklılık gösteriyor. Farklı kariyer imkanları değerlendirilerek farklı kazançlar sağlanabiliyor. Ancak genel olarak bakıldığında; Nöropsikologların daha yüksek kazançlara sahip olduğunu söylemek mümkün olabiliyor. Nöropsikologların, yıllık olarak bakıldığında 90 bin doları aşan ücretler kazandığı görülüyor. Klinik psikologların ise yıllık ortalama 80 bin dolar kazanç elde ettiği görülebiliyor. Adli psikologlar, eğitim psikologları ve gelişim psikologları için yıllık ortalama ücretler 60 bin dolar civarında seyrediyor.

Elbette bu ücretler, ülke, bölge ve kurumlara göre farklılık gösterebiliyor. Çalışılan süre ve eğitim düzeyi de kazançları etkileyebiliyor. Bu anlamda net rakamlardan söz etmek mümkün olmuyor. Ancak psikoloji alanının yurt dışı seçenekler açısından bakıldığında yüksek kazanç sağlayan alanlardan biri olduğu söylenebiliyor.

Psikoloji alanında eğitim ve kariyer imkanları hakkında detaylı bilgi için aba Psikoloji web sitesini ziyaret edebilirsiniz. Sorularınız için Doç. Dr. Gamze Sart ve aba Psikoloji ile iletişime geçebilirsiniz. Psikoloji, eğitim ve kariyere dair daha fazla içeriğe ulaşmak için YouTube kanalımıza abone olabilirsiniz.

Read More

Yurt dışında üniversite okumak, kariyer hayatı ve gelecek için oldukça önemli bir adım oluyor.  Yurt dışı eğitim birçok açıdan öğrencilere avantaj sağlıyor. Öğrenciler, bu sayede; hem farklı kültürleri tanıma, hem dillerini geliştirebilme fırsatına sahip oluyorlar. Farklı kariyer olanaklarının kapısını açıyor ve istihdam alanlarını genişletiyorlar. Elbette; bu süreçte doğru seçimler yapmak oldukça önem taşıyor. Bu noktada; doğru adımları atabilmek kariyer danışmanlığı almak öğrencilerin yararına oluyor. Çünkü yurt dışında okumak kadar; hangi ülkede, hangi üniversitede, hangi bölümde okunduğu da önem taşıyor. Bu anlamda; kariyer planlaması, öğrenciler için karmaşık bir sürece dönüşebiliyor.

Öğrenci adayının yetenek ve ilgi alanlarının tespit edilebilmesi noktasında kariyer danışmanlığı önemli bir rol oynuyor. Yurt dışında üniversite okumak isteyenler için doğru planlama hayati önem taşıyor. Stratejik bir kariyer planlaması yapabilmek her zaman öğrencilerin tek başına altından kalkabileceği bir durum olmuyor. Bu noktada uzmanlarla çalışmak avantaj sağlıyor. Stratejik yetenek yönetimi ve kariyer testi ile öğrencilerin hangi alanlara yönelmesi gerektiği kolayca belirlenebiliyor. Böylelikle bölüm, üniversite ve ülke seçimi ile ilgili hedefleri doğru belirlemek mümkün oluyor. Doğru noktada konumlanan öğrencinin kariyer hayatı boyunca değer üretmesi mümkün hale geliyor.

Geleceği kurgulayan ve alanında fark yaratan bireyler yetiştirmek oldukça önem taşıyor. Bunun için mutlaka stratejik yetenek yönetimi ve kariyer testi uygulamalarından faydalanmak gerekiyor. Peki; yurt dışında üniversite eğitimi almak kariyer sürecine nasıl bir katkı sağlıyor.

Yurt Dışında Üniversite Okumak Yeni Bir Dil Öğrenmenize Yardımcı Oluyor

Yeni bir dili tam anlamıyla öğrenebilmek kurslar ya da bireysel çabalarla mümkün olmayabiliyor. Ancak; o dilin konuşulduğu bir ülkede yaşamak dil gelişimine büyük bir katkı sunuyor. O dilde eğitim almak ise dili tüm incelikleriyle, akademik düzeyde öğrenebilme fırsatı anlamına geliyor. Günümüzde dil yeterliliği, eğitimde olduğu kadar istihdam sürecinde de önem taşıyor. İngilizce; küresel dil olarak dünyanın hemen her yerinde eğitim ve istihdam süreçlerinde kabul görüyor.

Bu anlamda; birçok uluslararası öğrenci yurt dışı eğitimde İngilizce olanakları değerlendirmeyi seçiyor. İngilizceyi ana dil düzeyinde konuşabilmek dünyanın pek çok farklı noktasında kariyer olanaklarını değerlendirebilmek anlamına geliyor. Yurt dışında üniversite eğitimi almak bu anlamda öğrencilere büyük bir avantaj sağlıyor.

Yurt Dışında Üniversite Okumak Farklı İstihdam Olanakları Sunuyor

Yurt dışında okumak öğrencilere farklı istihdam olanakları sunuyor. Birçok öğrenci eğitim için tercih ettiği ülkelerde kariyer olanaklarını da değerlendirmeyi seçiyor. Birçok ülke öğrencilere mezuniyet sonrasında iş aramaları için izin veriyor. Genellikle 1 yıl süreyle öğrenciler eğitim aldıkları ülkede kendine uygun iş olanaklarını araştırma fırsatı bulabiliyorlar.  Bununla birlikte; öğrenciler eğitimleri süresince belirli bir süreyi aşmamak kaydıyla çalışma hakkına sahip oluyorlar.  Bu durum; alanlarında tecrübe edinmeleri ve kendi ayakları üzerinde durabilmeleri için önemli bir fırsat oluyor.

Elbette; yurt dışında okuyanlar için kariyer seçenekleri eğitim aldıkları ülkeyle de sınırlı kalmıyor. Dünyanın farklı noktalarındaki iş olanaklarını değerlendirme fırsatı bulabiliyorlar. Kendi ülkelerine dönerek önemli kurum ve pozisyonlardaki istihdam olanaklarını değerlendirebiliyorlar. Yurt dışında eğitim almanın kazanımları ile rakiplerinin birkaç adım önüne geçme şansı bulabiliyorlar.

Yurt Dışında Üniversite Eğitimi Alanlar Güçlü Bir Network Elde Ediyor

Yurt dışında üniversite okumak network açısından da önemli avantajlar sağlıyor. Öğrenciler eğitimleri süresince pek çok farklı ülkeden gelen öğrencilerle bir ara olma fırsatı buluyorlar. Bu durum; mezuniyet sonrasında farklı ülkelerde yaşamak ve çalışmak için çeşitli kapılar açabiliyor. Aynı zamanda öğrenciler yurt dışı eğitim sürecinde çeşitli organizasyon ve projelerde yer alabiliyorlar. Bu organizasyon ve projelerde profesyonellerle de bir araya geliyorlar.

Aynı zamanda yurt dışındaki üniversiteler genellikle sanayi işbirlikleri yürütüyor. Öğrenciler eğitim alırken ulusal veya uluslararası şirketlerde staj yapma veya yarı zamanlı çalışma olanağı bulabiliyorlar. Bu durum; öğrencilere mezuniyet sonrasında da bu şirketlerle çalışabilme avantajı olarak geri dönüyor. Şirketler ya da projelerde bir araya geldikleri profesyoneller; öğrenciler için güçlü referanslar olabiliyorlar. Yani yurt dışında üniversite okumak güçlü bir özgeçmiş ve güçlü bir network elde etmek anlamına geliyor.

Yurt Dışında Üniversite Okuyanlar Daha Yüksek Kazanç Sağlayabiliyor

Yurt dışında eğitim almak yüksek kazançlar elde etmek için de bir fırsat olabiliyor. Yurt dışındaki üniversitelerden mezun olan öğrenciler çok daha yüksek gelirlerle iş hayatına atılıyorlar. Yeni bir dil, kültür ve güçlü bir network elde etmek birçok kapının aralanmasına olanak veriyor.

Yurt dışında eğitim alan öğrenciler dünya devi şirketlerde kendilerine yer bulabiliyorlar.  Üstelik akademik donanımları ve dil becerileri ile alanlarında çok daha hızlı yükselme fırsatı yakalıyorlar. Öğrenci ve mezunlar aynı zamanda üniversitelerin de desteğiyle start-up fikirlerini hayata geçirebiliyorlar. Güçlü bir özgeçmiş, uluslararası alanda geçerliliği bulunan bir diploma öğrencilere farklı istihdam olanakları sunulmasını sağlıyor. Elbette; bu durum daha yüksek gelir elde edebilmeleri anlamına da geliyor.

Yurt dışında üniversite okumak hakkında daha detaylı bilgi için aba Psikoloji web sitesini ziyaret edebilirsiniz. Sorularınız için Doç. Dr. Gamze Sart ve aba Psikoloji ile iletişime geçebilirsiniz. Psikoloji, eğitim ve kariyere dair daha fazla içeriğe ulaşmak için YouTube kanalımıza abone olabilirsiniz.

Read More

Açık Bilgilendirme Günü, Doç. Dr. Gamze Sart tarafından geleceğe randevu olarak nitelendiriliyor.  Etkinlik; Gamze Sart’ın sunumuyla gerçekleştiriliyor. Üniversite eğitiminin günümüzde oldukça önemli bir noktaya geldiği görülüyor. Üniversite mezunu olmak kariyer süreci için oldukça önemli bir katkı sağlıyor.

Geleceğin meslekleri ve mesleklerin geleceği anlamında büyük değişiklikler yaşandığı ve yaşanacağı biliniyor.  Bu nedenle eğitim ve kariyer süreçlerine dair ciddi tedbirler alınması gerekiyor. Birçok alan dijital dönüşümün etkisiyle şekil değiştiriyor ve yeniden yapılanıyor. Bu süreçte değişime ayak uydurabilmek önem taşıyor. Buna yönelik olarak becerilerin yeniden yapılandırılması gerekiyor. Gençlerin doğru alanlara yönlendirilmesi ve doğru alanlarda konumlandırılması gerekiyor.

Başarılı bir kariyere imza atmak ancak bu şekilde mümkün olabiliyor. Bu nedenle; “Open Day” olarak da adlandırılan Açık Bilgilendirme Günleri titizlikle yürütülüyor. Peki; Açık Bilgilendirme Günleri neden geleceğe randevu olarak nitelendiriliyor?

Açık Bilgilendirme Günü ile Geleceğe Randevu

Açık Bilgilendirme Günleri, geleceğe randevu olarak nitelendiriliyor. Çünkü şu an lise eğitimlerini sürdürmekte olan öğrenciler 2021 – 2025 yılları arasında mezun oluyorlar. Bu öğrenciler, 2025 – 2029 yılları arasında üniversite eğitimlerini tamamlamış oluyorlar. Günümüzde bir öğrencinin üniversite mezuniyetinin ardından 40 ila 60 yıl boyunca değer üretebileceği düşünülüyor. Bu; 2025 – 2029 yıllarında üniversiteden mezun olan öğrencilerin 2090 yılına kadar değer üretebileceği anlamına geliyor.

Bireylerin potansiyellerini gösterebilmeleri ve alanlarında fark yaratabilmeleri için doğru alanda konumlanmaları gerekiyor. Peki; doğru alan seçimi yapmak için nelere dikkat etmek gerekiyor? Öncelikle kariyer planlaması ve kariyer seçimi titizlikle yürütülmesi gereken süreçler olarak biliniyor. Kariyeri kurgularken stratejik hamleler yapmak önem taşıyor. Bu noktada; elbette kariyer danışmanlığı devreye giriyor. Açık Bilgilendirme Günü gibi etkinliklerle öğrencilerin doğru alanlara yönlendirilmesi planlanıyor.

Kariyer seçimi yaparken doğru uzmanlarla çalışmak kritik bir önem taşıyor.  Doç. Dr. Gamze Sart’ın uzmanlık alanının yükseköğrenim olduğu biliniyor. Bu alanda faaliyet yürüten danışmanları yetiştiriyor. Yani bir danışmanın çok ötesinde bir noktada bulunuyor.  Türkiye’de; yükseköğrenim ve kariyer süreçlerine hakim olan; bu alanlarda uzmanlaşan nadir isimlerden biri olduğu biliniyor.

Bu noktadan yola çıkarak; “Open Day” olarak da bilinen Açık Bilgilendirme Günleri’ni düzenliyor. Gençlerin eğitim ve kariyer süreçlerine doğru yön vererek onları başarıya ulaştırmayı hedefliyor. Gelecek 40 – 60 yıllık süreçte değer üretebilecekleri alanlarda konumlanmalarına odaklanıyor. Bu nedenle; Açık Bilgilendirme Günleri, geleceğe randevu olarak nitelendiriliyor.

Açık Bilgilendirme Günü ile Doğru Kariyer Seçimi

Açık Bilgilendirme Günleri; Harvard Üniversitesi, Stanford Üniversitesi gibi dünyanın önde gelen üniversiteleri tarafından da gerçekleştiriliyor. Bu etkinliklerle öğrencilerin doğru bilgilendirilmesinin sağlanması amaçlanıyor.

Öğrencilerin lise mezuniyet yılları ile üniversite mezuniyet yılları oldukça kritik olarak görülüyor. Dünyadaki her birey bir sınıflandırma ile anılıyor. Mezuniyet yılları bu sınıflandırmaların ana başlığını oluşturuyor. Bugün üniversitelerden mezun olacak gençlerin 40 – 60 yıl değer üretmesi önemli bir noktayı oluşturuyor. Kariyer planlaması bu anlamda önemli bir rol oynuyor.

Bu noktada; öğrencinin beceri ve yeteneklerinin doğru belirlenmesi gerekiyor. Geleceği kurgulayacak ve şekillendirecek gençler yetiştirmek kritik bir önem taşıyor. Bu anlamda yetenek testleri ile öğrencilerin hangi alanlarda başarılı olacağına bakmak gerekiyor. Ancak; bunun yanı sıra; mesleklerin geleceğini de öngörebiliyor olmak önem taşıyor. Dünyanın gelecekteki sosyo – ekonomik, politik, kültürel koşullarını değerlendiriyor olmak gerekiyor. Tüm bunları göz önüne alarak gençleri doğru alanlarda, doğru becerilerle konumlandırıyor olmak gerekiyor. Tüm bu süreçler için kariyer danışmanlığı almak önem taşıyor.

Açık Bilgilendirme Günü hakkında daha detaylı bilgiye ulaşmak için aba Psikoloji web sitesini ziyaret edebilirsiniz. Sorularınız için Doç. Dr. Gamze Sart ve aba Psikoloji ile iletişime geçebilirsiniz. Psikoloji, eğitim ve kariyere dair daha fazla içeriğe ulaşmak için YouTube kanalımıza abone olabilirsiniz.

Read More

Yüksek lisans yapmak kariyer süreci üzerinde nasıl bir rol oynuyor? Yüksek lisans yapmanın avantajları nelerdir? Yurt dışında yüksek lisans seçeneklerini değerlendirmek ne gibi avantajlar sağlıyor? Yalnızca akademik kariyer hedefleyenler mi yüksek lisans yapmalı? Yüksek lisans eğitimi almak profesyonel yaşama nasıl bir katkı sunuyor? Yüksek lisans eğitimi kariyer gelişimi için önemli mi? Yüksek lisans eğitimi almak istihdam edilme oranını arttırıyor mu?

Yüksek lisans eğitimi almak kariyer yolculuğuna birçok açıdan katkı sunuyor. Öncelikle yüksek lisans eğitiminin istihdam oranını arttırdığı düşünülüyor. Peki; bu varsayımın gerçeklik payı var mı? Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü raporlarına göre yüksek lisans eğitiminin istihdam oranlarını olumlu etkilediği doğru… Doktora eğitimini tamamlayanların ise iş bulma şansı çok daha yüksek… Peki; yüksek lisans eğitimi almak profesyonel yaşama nasıl bir katkı sunuyor?

Yüksek Lisans Yapmak Profesyonel Yaşama Nasıl Bir Katkı Sunuyor?

Birçok kişi yüksek lisans eğitiminin yalnızca akademik kariyer hedefleyenler için uygun olduğunu düşünüyor. Ancak bunun doğru bir düşünce olmadığını bilmek gerekiyor. Yüksek lisans eğitimi profesyonel yaşama da önemli katkılar sunuyor. Meslek alanına dair bilgi ve birikimini arttırmak isteyenler yüksek lisans yapmayı tercih edebiliyor. Yüksek lisans mezunları daha yüksek ücretler karşılığında istihdam edilme şansı buluyor. Mesleki becerilerini geliştirmek isteyen profesyoneller yüksek lisans eğitimi alabiliyor. Bu duruma özellikle Master of Business Administration (MBA) alanında sıkça rastlanıyor. Kariyerlerini, işletme, yönetim, finans gibi alanlarda sürdüren profesyoneller MBA programlarına sıkça başvuruyor.

Kısacası; yüksek lisans yapmak profesyonel hayatta bireylerin yeni beceriler edinmesine yardımcı oluyor. Bununla birlikte; var olan becerilerini geliştirmesi noktasında katkı sağlıyor. Bireyler, yüksek lisans eğitimi ile kariyerlerini bir adım yukarıya taşıyabiliyorlar. Kariyer seçeneklerini genişletebiliyorlar. Farklı alan ve kurumlarda istihdam edilme şanslarını arttırabiliyorlar. Bu noktada; dikkat edilmesi gereken yüksek lisans yapılacak programın doğru seçilmesi oluyor. Bunun için en doğru adım ise kariyer danışmanlığı almak oluyor. Bu sayede bireylerin doğru bir yol haritası ile hareket etmeleri mümkün hale geliyor. Hangi programın, hangi üniversite ya da ülkede alınması gerektiği noktasında uzman yardımı almak faydalı oluyor.

Kariyer Değişikliği İçin Yüksek Lisans Yapmak

Yüksek lisans eğitimi elbette yalnızca profesyoneller için avantaj sağlamıyor. Kişisel gelişimine katkı sunmak isteyen bireyler de yüksek lisans yapmayı tercih edebiliyor. Yüksek lisans eğitiminin kariyer gelişimi noktasında önem taşıdığı biliniyor. Buna ek olarak; kariyerinde değişikliğe gitmek isteyenler içinde yüksek lisans bir başlangıç noktası olabiliyor. Günümüzde birçok genç kariyerini yanlış alanlarda kurguluyor. Bunun neticesinde kariyerlerini farklı noktalara taşımak isteyebiliyorlar. Lisans eğitimine yeniden başlamak bu noktada mantıklı bir karar olmayabiliyor. Bu nedenle birçok kişi yüksek lisans seçeneklerini değerlendirmeyi seçiyor. Böylece kariyerlerine yeniden yön verme fırsatı bulabiliyorlar.

Elbette bu noktada; doğru seçimler yapmak önem taşıyor. Kariyer danışmanlığı almanın önemi bir kez daha ortaya çıkıyor. Yeni hedefler belirlerken kariyer danışmanlığından faydalanmak önem taşıyor. Bireylerin ilgi alanlarının ve yatkınlıklarının doğru tespit edilebilmesi önem taşıyor. Böylelikle kariyer alanında ikinci şanslarını doğru değerlendirmeleri mümkün olabiliyor.

Yurt Dışında Yüksek Lisans Eğitimi Almak Avantajlı Mı?

Yurt dışında yüksek lisans yapmak öğrencilere birçok avantaj sağlıyor. Öncelikle farklı bir kültürü tanımak kariyer gelişimi noktasında artı puan kazandırıyor. Yurt dışında eğitim almak elbette öğrencilere dil yeterliliği noktasında da katkı sağlıyor. Bununla birlikte öğrenciler önemli bir network elde ediyorlar. Böylece kariyer seçeneklerini de genişletmiş oluyorlar. Yurt dışında eğitim almış bir öğrenci dünyanın pek çok farklı noktasında istihdam edilme şansı bulabiliyor.

Buna ek olarak; tercih edilecek üniversite ve ülke elbette önemli bir noktayı oluşturuyor. Her üniversite farklı eğitim ve araştırma alanlarında uzmanlaşabiliyor. Üniversite seçimini bu durumu dikkate alarak yapmak gerekiyor.

Yurt dışında yüksek lisans eğitimini tamamlayan öğrenciler akademik kariyer seçeneklerini değerlendirebiliyor. AR – GE süreçlerinde yer almayı tercih edebiliyorlar. Böylelikle; dünyanın geleceğine katkı sunma ve değer üretme fırsatı da bulabiliyorlar.

Yüksek lisans yapmak hakkında daha detaylı bilgi edinmek için aba Psikoloji web sitesini ziyaret edebilirsiniz. Sorularınız için Doç. Dr. Gamze Sart ve aba Psikoloji ile iletişime geçebilirsiniz. Psikoloji, eğitim ve kariyere dair daha fazla içeriğe ulaşmak için YouTube kanalımıza abone olabilirsiniz.

Read More