Eğer kendinizi sürekli aç hissediyorsanız, acıkan siz değil duygularınız olabilir. Peki günümüzün önce gelen hastalıklarından olan obeziteye de neden olan ve bir yeme bozukluğu olan duygusal açlık nedir? Nasıl yönetilir?

Yeme Bozukluğu Nedir?

Yeme bozukluğu, vücudun ağırlığı konusunda gereğinden fazla kaygılı olmadan doğan yeme alışkanlığıdır. Yeme bozukluklarını aşağıdaki gibi sıralayabiliriz.

1.Binge Eating Disorder (Aşırı Yeme Bozukluğu-Duygusal Açlık): Sık sık ve büyük porsiyonlarla beslenme olarak özetlenebilir. Vücudun acıkmasına, yenilen şeylerin sindirilmesini beklemeden tekrar yeme isteğinin duyulmasına neden olan bir rahatsızlıktır.

  1. Anorexia (Anoreksiya): Kilo alma korkusunu travma haline getirmiş ve kilo almamak için çok az yeme ve sürekli kilo vermek için diyet yapan insanların sahip olduğu bir rahatsızlıktır.
  2. Bigoreksiya: Sağlıklı ve fit bireylerin hafta 3 kez 1-2 saat yaptığı sporu haftada 5 gün 3-4 saat yaparak sağlıklı olmaktan çok kas yapma eğilimi olan insanların sahip olduğu rahatsızlıktır.
  3. Bulimia: Aşırı yeme istediğinin yanında kusma isteği ile besini sindirmeden vücuttan atılmasına neden olan bir diğer yeme bozukluğudur.

Duygusal Açlık Nedir?

Psikolojik olarak yaşanılan veya hissedilen eksikliklerin yerini yemek ile doldurma istedi aslında tam olarak duygusal açlıktır. Fiziksel olarak acıkmanızın dahi mümkün olamayacağı zamanlarda kendinizi sürekli aç hissediyorsanız psikolojik bir probleme dayalı yeme bozukluğunuz olabilir.

Duygusal Açlığa Neden Olan Şeyler

Psikolojik nedenler: Travmatik çocukluk dönemleri, duygusal boşluklar, ergenlik dönemleri gibi genelde insanların duygusal zaaflarının yoğun olduğu dönemlerde daha çok hissedilir. Yaşadığımız duygusal boşluğu doldurmak için yemek yemeyi tercih ederiz. Bu da düzensiz yeme alışkanlığına dayanarak bizi yeme bozukluğuna iter.

Yalnızlık: Aslında yalnızlık başlığı ile duygusal açlık kısmı tamamen iç içedir. Bir birey duygusal açlık yaşıyor ve sürekli bir şeyler tüketiyor ise  kilo alır. Kilo aldıkça kendine olan özgüvenin de zedelenme olur. Zedelenme sonucu sosyal faaliyetlerini seyrekleştirir veya ara verir. Bu da bireye yalnızlığı doğurur. Yalnız kaldıkça da sürekli yeme istediği ortaya çıkar. Yalnızlık, yeme bozuklu olan duygusal açlığın en kritik ve kısır döngüsüdür.

Yeme Bozukluğu Tedavisi

Öncelikle yeme bozukluğuna sahip olduğunuzu kabullenmelisiniz. Tedaviye başlamadan önce ne tür bir yeme bozukluğunuz olduğunu saptamalı ve size bu hissi uyandıran duygu geçişlerini keşfetmelisiniz. Yeme bozukluğu sadece mutsuz, stresli veya kaygılı olduğunuz zamanlarda değil, mutlu olduğunuz ve kendinizi ödüllendirmek istediğiniz zamanda karşınıza çıkan bir seçenektir. Yeme bozukluğunuzu tetikleyen duygu geçişlerini keşfederken sadece yaşadığınız olumsuz durumları düşünmemelisiniz. Bununla barışmalı ve bunun tedavi edilebilir bir hastalık olarak görmelisiniz.

Yeme bozukluğu tedavileri kişinin yeme bozukluk duruma göre şekillenmekle beraber bazı hastalar yatarak tedavi olmalıdır. Ağır vakalarda hastane yatışı zorunlu olabilir. Eğer;

  • Hızlı kilo kaybı yaşıyorsanız,
  • Gün içinde sürekli kusuyorsanız,
  • Tıbbi bir beslenme rahatsızlığınız var ise,
  • Daha önce ayakta tedavi olup, sağlığınıza kavuşamadıysanız,
  • Psikiyatrik hastalıklar yaşıyorsanız,

Yatılı olarak tedavi görmeniz gerekmektedir. Uzman diyetisyenler aracılığıyla verilecek olan her türlü diyet, ilaç ve egzersize sadık kalmalısınız. Beslenme bozukluklarındaki tedavi süreçleri her zaman uzun vadede sonuç verir. Tedaviye başlamadan önce günlük alışkanlıklarınızı, beslenme alışkanlıklarınızı, size eski alışkanlıklarınızı hatırlatacak her türlü olgudan kurtulmalısınız. Zarar verdiğini düşünüyorsanız arkadaşlarınız veya işiniz dahil. Tedavi edilebilir olduğunu unutmayın! Sağlığınıza kavuştuktan sonra tekrar aynı alışkanlıkları edinmeden hayatını devam ettirebilmeniz dileğiyle.

Read More