Öfke kontrolü ifadesi, öfke anında kişide ciddi sorunlar meydana getirebilen öfkenin kontrol edilebilmesini ifade etmektedir. Ev hayatı içerisinde öfkeli olan anne ya da baba, iş yerinde öfkeli bir ekip arkadaşı ya da trafikte öfkeli bir şoför olmak öfkenin kontrolünü gerektirmektedir. Öfke duygusunun insan için olumlu yanları da bulunmaktadır.

Ancak, pek çok zamanda, kontrol edilemediği durumlarda, işleri zora sokmayı sağlayan bir duygudur. Öfke duygusunun egemen olduğu sözlere bakıldığında; “Öfke ile kalkan zararla oturur.” ve “Keskin sirke küpüne zarardır.” gibi atasözleri karşımıza çıkmaktadır. Bazı insanlarda; gerek biyolojik kaynaklı gerekse de kişinin kendi yapısı nedeniyle öfkeyle baş etmek durumu kolay olmayabilir.

Öfkenin Kontrolü Nasıl Sağlanır?

Öfke ve öfke kontrolü birbiri ile ilişkili olan iki önemli kavramdır aslında. Öfke anında son derece sinirli olan kişi, sakinleştikten sonra, öfke anındaki durumu ile baş etmek için destek almak isteyebilir. Öfke, yapısı itibarıyla çok güçlü bir duygu olduğu için, pek çok kişi öfkesine yenik düşerek öfke ile baş etmenin imkansız olduğuna inanmaktadır. İnsan için, bulunduğu tüm İlişkide öfke kontrolü son derece önemli olmaktadır.

Öfke durumunu, tazyikli olarak akan bir su gibi düşünürsek, öfkeyi baskılayarak önleme eyleminin ne kadar yararsız olacağını anlayabiliriz. Öfke ve kızgınlık gibi duygularla baş edebilmek için çaba sarf etmek gerekmektedir. Öfke, sağlıklı bir şekilde yaşandığında, son derece işlevsel bir yapıya sahiptir. Kişiyi tehditlere karşı uyarmada ve yaşamsal tehlikelere karşı önlem almada öfke oldukça işlevseldir. Ancak kontrol edilemediği müddetçe öfke, kişinin kendisi ve çevresi için son derece tehlikelidir.

Öfke Kontrolü Uygulamaları: İnsan Neden Öfkelenir?

Öfke kontrolü uygulamaları için ilk olarak insanın neden öfkelendiği sorusunun cevabı bilinmelidir. Vücuda alınan bazı kimyasallar, kişide gerginlik ya da öfke oluşumuna neden olabilmektedir. Şeker hastalığı gibi hastalığa sahip olan bir kişi, öfke kontrolünde zorluk yaşayabilmektedir. Kadınların bir kısmı, adet dönemlerinde öfke patlaması yaşayabilir. Kişinin fizyolojik ihtiyaçlarının yeteri kadar karşılanmaması gibi durumlarda da öfke ön plana çıkmaktadır.

Sinirli olunan dönemlerde, normalde verilmeyecek tepkilerin verildiği fark edildiğinde, karşıdaki kişiye durum hakkında bilgi verilebilir. Bu sayede, normalde beklenmeyen tepkiler için daha kontrollü bir durum ortaya çıkacaktır. Aile içi öfke kontrolü söz konusu olduğunda da durum benzerdir. Kişi, tepki gösterdiği bir durumu içine attığında, bu olaydan sonraki bir zamanda öfkesini dışarı yansıtarak ciddi öfke sorunları yaşayabilmektedir.

Read More

Her duygu gibi öfke de hissedilmesi ve yaşanması gereken bir duygu… Bireylerin bazı durumlar karşısında sinirlenmesi doğal bir davranıştır. Öfke kontrolü olan birey öfkelendiği durumlar karşısında kendini sakinleştirmeyi ve uygun miktarda öfke ile karşılık vermeyi başarabilir. Birey kendini sakinleştiremiyorsa öfke nöbeti ya da öfke kontrolü bozukluğu gibi problemler yaşanabilir.

Öfke nöbeti, yetişkinlerde görüldüğü gibi çocuklarda da görülebilir. Öfke nöbeti, kontrol dışı sinir ve kızgınlık patlaması olarak ifade edilebilir. Çocuklarda, daha çok; tekme atma, bağırma, ağlama hatta bazen ısırma şeklinde de görülebilir.

Öfke Nöbeti Hangi Durumlarda Ortaya Çıkar?

Çocukların kendilerini ifade edebilecekleri alanlar yeteri kadar gelişmemişse; örneğin, dil gelişiminde problemler varsa, çocuk kendini ifade etmekte zorlandığı için, dışa vurumları öfke patlamaları şeklinde görülebilir. Çocuklardaki bağımsızlaşma arzusu öfke patlamalarına neden olabilir.

Örneğin; 2 yaş sendromundaki çocuk bilişsel olarak henüz gelişmemiştir. Bağımsızlaşma isteğinin karşılık bulmaması, onun, öfkesini daha sert biçimde dışa vurmasına sebep olabilir. Burada 2 yaş sendromuna ayrıca odaklanmak gerekir. Eğer çocuğun bilişsel, sosyal, duygusal ve motor gelişiminde bir gecikme ya da sorun yoksa, öfke patlamalarını en fazla yaşadığı dönem 2 yaş dönemidir.

Çocuğun, anlaşılmadığını hissetmesi de, öfke patlamasının bir başka nedeni olabilir. Çocuğun fizyolojik ihtiyaçlarının karşılanmaması halinde öfke patlamaları yaşaması olası bir durumdur. Bir yetişkin olarak uykusuz bir şekilde işe gittiğinizde sabır katsayınız ve toleransınız azalır. Aç olduğunuzda ve işinizle ilgili bir sorun yaşadığınızda negatif tepki verme olasılığınız daha fazla olabilir. Öfke problemlerinin sebeplerinin fizyolojik olabileceğinin farkına varıldığında sakinleşmek daha kolay olur. Ancak; bir çocuk aç ve uykusuz olduğunda bir yetişkin gibi bu durumun farkına varamaz. Arkadaşları ile yaşadığı küçük bir problem öfke patlamasıyla sonuçlanabilir. Hissettiği bir duyguyu bastırması daha sonra öfke patlaması olarak kendini gösterebilir.

Çocukların sınırlar ve kurallar ile yüzleşmesi ya da istediği bazı şeylerin gerçekleşmemesi öfke patlamasına neden olabilecek diğer unsurlar… Buna ek olarak; dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu da çocukların duygularını ölçülü bir şekilde ifade edemeyip öfke patlaması yaşaması için bir etken olabilir. Otizm spektrum bozukluğu, asperger sendromu gibi patolojik durumlarda dışavurumun bir patlama şeklinde olması mümkün…

Öfke Patlamalarını Önlemek İçin Neler Yapılabilir?

Peki; öfke patlamalarını önlemek için neler yapılabilir? Öncelikle öfke problemlerine neden olan sebepleri anlaşılmaya çalışmak büyük önem taşıyor. Ne zaman oluyor? Öfke nöbeti öncesinde ve sonrasında neler oluyor? Sıklıkla kimin yanında ve nerede oluyor? Bu gibi soruların yanıtlarını aradığınızda ve durumu gözlemlediğinizde, çocuğun öfke nöbeti süreçleri ve nedenleri hakkında farkındalığa ulaşmak mümkün olacaktır. Öfke kaynağı fark edildiğinde, öfkeyi ve durumu adlandırarak yardımcı olmak doğru olacaktır.

Öfke patlamaları sırasında olmamak kaydıyla, kendini ifade etmesi için alternatif çözümler önerilebilir. Örneğin; yastığa vurmak, yazmak, kâğıt yırtmak gibi… Belirli rutinleri hazırlamak ve sürdürmek de öfke nöbetinin oluşmasına sebep olabilir. Çocuğa seçme şansı tanımak bu noktada oldukça önemlidir. Örneğin; dışarı çıkarken mavi ayakkabısını giymek isteyen bir çocuğa hangi ayakkabıyı girmek istediği sorulabilir. Bunun gibi erken önlemler öfke patlamalarının önüne geçilmesine yardımcı olabilir.

Öfke Patlaması Sırasında Nasıl Davranmak Gerekir?

Peki, öfke patlaması sırasında çocuğa nasıl davranmak gerekir? Her şeyden önce sakin olmak gerekir. Öfke patlaması yaşarken göz teması kurmak doğru değil. O an aldırmıyormuş gibi görünüp, sakinleştiği zaman tekrar iletişim kurulabilir. Sakinleşmesi için güvenli alanlar yaratmak önem taşır. Öfke nöbeti sırasında açıklama yapmak ya da çocuğa öğüt vermek olumlu sonuçlanmaz. Aksine çocukta öfke artmasına sebep olabilir. Yapılacak en büyük hatalardan biri öfke nöbeti yaşarken çocuğa kızmak ya da bağırmaktır. İnatlaşmak ya da cezalandırmak öfke patlamasının şiddetinin artmasına sebep olabilir. Çocuk sakinleştiğinde sevildiğini hissettirerek davranışının yanlış olduğu anlatılabilir ve onu sinirlendiren sebepler hakkında konuşulabilir. Çocuklar, öfke duyduklarında ya da öfke patlaması yaşadıklarında kendilerini kontrol edemezler. Böyle durumlarda sarılmak çocuğun sakinleşmesine yardımcı olabilir.

Öfke patlamalarını nasıl kontrol altına alabileceğinizi öğrenmek ve uygulamak zaman alabilir. Eğer çocuğunuz günde üç kereden fazla ve uzun süreli öfke nöbetleri yaşıyorsa ve yatışmakta güçlük çekiyorsa bir uzmandan yardım almanız doğru olacaktır. Aynı şekilde; çocuğunuz öfke nöbeti sırasında duygularını kontrol edemiyor ve ona nasıl yaklaşmanız gerektiğini bilmiyorsanız bir uzmana başvurabilirsiniz. Öfke, öfke patlaması ya da öfke nöbeti ile ilgili sorularınız varsa ya da psikoloji hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız aba Psikoloji ile iletişime geçebilir, YouTube kanalımıza abone olabilirsiniz.

Read More