Endüstri 4.0 Endüstri Devrimi veya 4. Sanayi devrimi olarak da bilinmektedir. Hakkında henüz yeterli çalışma ve girişim bulunmasa da 4. Sanayi devriminin önümüzdeki 20 yıl içerisinde aktif rol oynayacağı ön görülmektedir. Dolayısıyla bugünün ve geleceğin gençlerinin kariyerlerini inşa ederken endüstri devrimini de göz önünde bulundurmaları gerekmektedir.

Bu devrimin getireceği avantaj ve dezavantajlar okul öncesi dönemden itibaren daha bilinçli kariyer planlarını gerektirecek. Azalan iş gücü ve artan rekabet bugüne kıyasla iş verenlerin işe alım kriterlerini de artıracak. İş bulmak ve devamlılık sağlayabilmek için eğitimdeki kalitenin yanı sıra farklı donanımlar da gerekecek.

Kişisel gelişim en az mesleki gelişim kadar önemli olacak. Ancak bugünün koşullarından farklı olarak değişime en hızlı şekilde adapte olabilme becerisine sahip olmak gerekecek. Bu da sürekli yenilenmeyi ve yeniliklere ayak uydurabilmeyi gerektirecek. Geleneksel yöntemler, manuel işler yerini yeni akıllı sistemlere, robotiklere bırakacak. Teknolojiden, dijitalleşmeden, sanal sistemlerden uzak olanlar için adapte olmak zorlaşacak.

Eğitimin her kademesiyle birlikte, istihdam alanları da endüstri 4.0 ile değişecek. Değişim aslında çoktan başlamış olsa da çok daha belirgin hale gelecek. Sağlıklı bir adaptasyon süreci için ise erken dönemde hazırlık yapanlar avantajlı hale gelecek.

Peki endüstri devrimi nedir? Avantaj ve dezavantajları nelerdir? Eğitimi ve kariyeri nasıl etkileyecek? Daha kolay adapte olmak, çağı yakalamak ve hatta ilerisine geçmek için neler yapılabilir? Yazımızın devamında detaylarıyla paylaşacağız.

Endüstri 4.0 Nedir?

İlk olarak 2011 yılında Almanya’da düzenlenen bir teknoloji fuarında dile getirilen Endüstri 4.0, 4. Sanayi devrimi olarak da bilinmektedir. Siber – Fiziksel sistemler, nesnelerin interneti ve hizmetlerin interneti olmak üzere üç aşamalı bir sistemdir.  En açık tanımıyla teknolojiyle sanayinin entegre hale getirilmesinin hedeflenmesidir.

Siber-fiziksel sistemler insanla etkileşim gerektirmeyecek şekilde kendi başına çalışabilecek bir sistemi ifade etmektedir. Nesnelerin interneti, çok sayıda makinenin kablosuz şekilde birbiriyle iletişime geçebileceği sistemi ifade etmektedir. Robotlar bu gruba girmektedir. Hizmetlerin interneti ise internet üzerinden verilecek hizmetleri ve bunları sağlayan yazılımları ifade eder. Bir nevi siber-fiziksel sistemin insanlarla iletişime geçeceği sistem olarak düşünülebilir.

Bir alman projesi olarak hayata geçirilen bu hedef, Amerika, Japonya gibi gelişmiş ülkelerce de desteklenmektedir. Endüstrideki her devrim pek çok iş kolunun tahrip olmasına ve köklü üreticilerin zarar görmesine neden olmuştur.

Bunun en büyük nedeni gelişime ve değişime ayak uydurulamamış olmasıdır. Bunu tıpkı soyu tükenen canlılar gibi düşünebiliriz. İklimsel değişikliklere uyum gösterebilen canlılar türünün devamını sağlarken uyum sağlayamayan türler yok olmuştur. Endüstri 1.0 su ve buhar gücünün kullanılarak mekanik tesislerin kurulduğu sanayi devrimidir. Bu devrimi Endüstri 2.0 yani elektrik enerjisinin sanayide kullanılarak seri üretimin başladığı devrim takip etmiştir.

Endüstri 3.0 ise üretimin otomatize edildiği, bilgi teknolojinin devreye girdiği dönemi ifade etmektedir. Endüstri 4.0 ise siber fiziksel sistemlerin sanayide kullanımının hedeflendiği sanayi devrimidir. Bu devrimin hakimleri otomasyon sistemleri ve robotlardır. Şu an pek çok büyük üretici ve firma otomasyonları kullanıyor olsa da mevcut sistemler endüstri 3.0’ın getirileridir. 4. Sanayi devriminin kapsamı ise 3.0’dan çok daha geniş ve derindir.

4.Sanayi devrimi üretimin daha hızlı, pratik ve daha az israfla sağlanmasını hedeflemektedir. Bu devrim sanayi odaklı ve dolayısıyla sadece büyük ölçekli üretimi ilgilendiriyor gibi görünebilir. Ancak diğer tüm sanayi devrimlerinde olduğundan çok daha fazla sosyal yaşamı da etkileyeceği öngörülmektedir. Olumlu etkiler kadar olumsuz etkileri de beraberinde getireceği düşünülmektedir. Günümüzde de şimdiden olumlu ve olumsuz etkileri hissedilmektedir.

Endüstri 4.0’ın Avantaj ve Dezavantajları

4.sanayi devriminin ardından şimdiden sıklıkla karşılaştığımız yapay zekalar, akıllı sistemler çok daha yaygın hale gelecek. Üretimin süresi kısalacak, az zamanda çok üretim elde edilecek. Harcanan enerji ve dolayısıyla maliyet azalacak. Hata payı düşecek. İş kazaları azalacak. Her yerden bilgiye erişim ve sistem kontrolü mümkün olacak. Sistemi izlemek ve sisteme müdahale etmek kolaylaşacak. Bu da insanlara esnek çalışma alanları sunacak.

Daha çevre dostu bir üretim ortamı oluşturulacak. Büyük fabrikaların yaptığı işler küçük makineler tarafından yapılabilir hale gelecek. Alandan da tasarruf elde edilecek. Endüstri 4.0 sonucunda şu an hiç olmayan yepyeni iş kolları devreye sokulacak. Fabrikalar ve iş yerleri kadar evlerimiz de bu değişimden etkilenecek. Akıllı güvenlik sistemleri, iletişim araçları, mutfak araçları, temizli ürünleri ve benzerine erişim artacak.

Pek çok olumlu getirisi kadar 4. Sanayi devriminin yol açacağı olumsuzluklar da olacak. Yapay zekanın ve robotlaşmanın artması iş gücüne duyulan ihtiyacı azaltacak. Bu da robotların ve yapay zekanın devraldığı işleri yapan kişilerin işsiz kalmasına neden olacak. İşsiz kalan bireylere alternatif iş alanları veya adaptasyon eğitimleri verilmezse işsizlik oranları daha da yükselecek.

Artan nüfus ve azalan iş gücü gereksinimi alınan tüm önlemlere rağmen işsizlik riskini yükseltecek. Hareketsizlik artacak, bu da fiziksel sağlığı olumsuz etkileyecek. Sistemin hata vermesi veya durması halinde geleneksel/manuel yöntemlere uzak kalmak risk teşkil edecek.

Eğitimden, sağlığa kadar pek çok alanda endüstri 4.0’ın getirdiklerine adapte olamayan öğretmenler, doktorlar olumsuz etkilenecek. Sosyo-ekonomik farklılıklar insanlar arasındaki fırsat eşitsizliğinin daha da artmasına neden olacak.

Endüstri 4.0 Eğitimi Nasıl Etkiliyor?

Tüm sanayi devrimlerinde olduğu gibi 4. Sanayi devriminde de eğitim yeniliklerden ve gelişmelerden ayrı planlanamaz. Hatta değişimin nitelikli şekilde gerçekleşebilmesi için ön koşul doğru ve yeterli eğitimin verilebilmesidir.

Her Sanayi Devrimi Eğitimi de Beraberinde Geliştirdi ve Değiştirdi

Endüstri 1.0’da eğitim tarım toplumunun ihtiyaçlarını karşılayabilecek şekilde öğretmenden öğrenciye verildi. Öğretmen bu bilgileri en sağlıklı şekilde aktarabilmek için önce kendisi edindi ve içselleştirdi. Endüstri 2.0’da ise eğitim sanayi odaklı teknolojinin gelişiminden etkilendi.

Endüstri 3.0’da teknoloji, dijitalleşme, sanal sistemler yaygınlaştı. Kendi kendine bilgiye erişebilme, bilgiyi işleyebilme mümkün hale geldi. Öğrenciler ve öğretmenler sanal ortamda da bir arada olabildi. Bilgiler dijital ortamda kaydedilip, düzenlenebildi. Online sınavlar, eğitimler, toplantılar mümkün hale geldi. Öğrenciler uluslararası kapsamda da bilgiyi edinebilir hale geldiler. Ekran başında kalarak dünyanın başka bir ucunda verilen bir konferansa, eğitime dahil olabilir hale geldiler.

Endüstri 4.0’la Eğitim Daha Nitelikli İş Gücü Yetiştirmek Üzere Gelişiyor

Endüstri 4.0 ile eğitim daha da gelişecek ve daha nitelikli iş gücü yetiştirmek hedeflenecek. Bugünden daha farklı olarak bilgi odaklı eğitim anlayışından beceri odaklı eğitim sistemlerine geçiş yapılacak. Ezberci eğitim azalacak. Eğitimde yeniliği tasarlayan, geliştiren, üreten, üretileni kullanılabilen bir iş gücü yetiştirmek hedeflenecek. Kas gücünün yerini beyin gücü alacak.

Eleştirel düşünebilen, fikrini ortaya koyabilen, rekabet içerisinde değil de uyum içerisinde çalışabilecek iş gücü yetiştirilecek. Varsayımlardan ziyade bilimsel bilginin ışığında hareket eden, yeniliği ve yenilenmeyi seven, yaratıcı, açık fikirli kişiler öne çıkacak. Sorumluluk sahibi olmak, bağımsız karar alabilmek daha önemli hale gelecek. Bireylerin dünya vatandaşı olarak yetişmesi sağlanacak.

Öğrencilerin Yeniliğe Ayak Uydurabilmesi için Öğretmenlerin de Değişmesi ve Gelişmesi Gerekecek

Öğrencilerin bu kapsamda yetiştirilebilmesi için eğitimcilerin de aynı vizyonda gelişime ve değişime açık olması gerekecek. Öğretmenler ezber veya konu anlatımı odaklı eğitim yerine uygulama odaklı eğitim sistemlerine geçecek. Öğrencinin bilgi edinirken ne, neden, nasıl sorgulamalarının yanı sıra daha farklı ne yapılabilirdi gibi çok yönlü düşünmeleri sağlanacak. Öğrencilerin dijital okuryazarlıkları pekiştirilecek, klasik ödevler yerine proje bazlı çalışmalar, saha araştırmaları yaygınlaşacak.

Teknolojinin verimli ve etkin kullanımı öğretilecek. Eğitim okulda öğretilenle sınırlı olmayacak, bireylerin yaşam boyu öğrenme gereksinimini içselleştirmeleri sağlanacak. Böylece okul öncesi eğitimden başlayarak ömür boyu bilginin kazanımı, geliştirilmesi hedeflenecek. İlgi, beceri ve yetenek alanlarının eğitim içerisindeki yeri ve önemi artacak. Çok yönlü olmak pekiştirilecek. Her birey mesleki veya kişisel gelişim alanlarında online eğitimlerle kendilerini geliştirecek.

Farklı zeka türlerine ve öğrenme yöntemlerine göre eğitim kaynakları geliştirilecek. Böylece herkesin kendi yöntemiyle bilgiyi en hızlı ve kalıcı şekilde edinebilmesi hedeflenecek. Endüstri 4.0 ile iyi bir eğitim almak ve kariyer planı yapmak daha öncelikli hale gelecek.

Bu da kariyer danışmanlarının, eğitim koçlarının ve mentorların önemini artıracak. Öğrenciler online, yüz yüze veya yapay zeka aracılığıyla bu ihtiyaçlarını karşılayabilecekler. Mentorle Kariyer Planlamak Gençlere ve Ailelere Kolaylık Sağlıyor yazımızdan da faydalanabilirsiniz.

Farklı öğrenme stillerine göre bilgiyi ölçmek mümkün hale gelecek. Bilgi ölçümü de daha güvenilir hale gelecek. Öğrenciler ve öğretmenler uluslararası düzeyde bilgiye erişebilecek, istedikleri yer ve zamanda dünya çapında bilgiye ulaşabilecekler. Böylece daha evrensel, çok kültürlü, girişken, yaratıcı, çözüm odaklı, lider, analitik düşünebilen gücü yetiştirilecek. Bu değişime ve gelişime ayak uyduramayanlar ise geri planda kalacak.

Endüstri 4.0 Stratejik Yetenek Yönetiminin Önemini Artırıyor

Endüstri 4.0’ın getireceği tüm bu yenilikler okul öncesi eğitimden başlayarak daha bilinçli seçimler yapmayı gerektiriyor. Bilinçli seçimler yapabilmek için ise bilinçli ebeveynler olabilmek gerekiyor. Ebeveynlerin ve geleceğini inşa etmesi gereken çocukların önümüzdeki yıllarda üzerindeki sorumluluk daha da artacak. Ailelerin bu yükü azaltmak ve hata payını düşürmek için mutlaka profesyonel hizmetlerden faydalanabilmesi gerekiyor.

Okul öncesi dönemde çocuğun ilgi ve beceri alanlarının keşfedileceği bir eğitim öncelikle planlanmalı. Aileler gerek ebeveyn tutumları gerek okul/faaliyet seçimleriyle çocuklarının karakter gelişimlerine destek olmalı. Okul Öncesi Dönemde Kariyer Planı Yapmak: Küçük Ayaklar Geleceğe Büyük Adımlar Atsın yazımızdan da faydalanabilirsiniz. Sorumluluk bilinci yüksek, kendi kararlarını alabilen çocuklar yetiştirilmeli. Ebeveynler kendi davranışlarıyla da çocuklarına bilinçli rol model teşkil etmeli.

Çocuklar farklı kültürlerle tanıştırılmalı, çok dilli yetiştirilmesi hedeflenmeli. Yabancı dil öğrenimi desteklenmeli. Teknolojinin bilinçli kullanımı öğretilmeli ve çocuklara teknolojik cihazlara erişim fırsatı da tanınmalı. Akademik Başarı İçin Teknoloji Nasıl Daha Verimli Kullanılabilir yazımızdan da faydalanabilirsiniz.

Endüstri 4.0 bugünün ve geleceğin gençlerinin çok daha bilinçli adımlar atmasını, seçimler yapmasını gerektiriyor. Mesleklerin geleceğini ve geleceğin mesleklerini bilmek, kariyer planını bu bilgi ışığında yapmak da oldukça önemli. Meslek seçiminiz ne olursa olsun teknolojiyle ve dijital dünya ile barışık olmalısınız. Evrensel kalabilmek için İngilizce ve mümkünse yaygın olarak kullanılan farklı dillere de hakim olabilmelisiniz.

Seçimlerinizde karakteristik özelliklerinizi, bilgi, beceri ve ilgilerinizi de göz önünde bulundurmalısınız. Zeka alanınızı, öğrenme stilinizi bilmek, güçlü ve gelişime açık yönlerinizi öğrenmek de oldukça önemli. Bu noktada erken yaşlardan itibaren eğitiminizin ve kariyer hayatınızın herhangi bir aşamasında kariyer danışmanlığı alabilirsiniz.

Aba psikoloji uzman kadrosu her yaştan danışanına akademik ve mesleki danışmanlık sunuyor. Stratejik yetenek yönetimi çalışmamız ile kariyerinizi size en uygun şekilde planlıyoruz. Ayrıca uyguladığımız IQ, EQ, dikkat, algı, yetenek ve kişilik testleriyle çocuk, genç ve yetişkin danışanlarımızın potansiyellerini keşfediyoruz. Endüstri 4.0’ın getireceği değişime ayak uydurmak ve kariyerinizi bu doğrultuda planlamak istiyorsanız bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Read More

LGS’de Derece Yapan Öğrencilerin Başarı Sırrı her yıl sınava hazırlık yapan öğrenciler ve aileleri tarafından merak edilmektedir.  Sınavda derece yapan hatta full yapan öğrencilerin olağanüstü çalışma koşullarına sahip olduğu düşünülür. Sadece en iyi okullarda okuyan, özel derslerle desteklenen, üstün zekalı çocukların başarılı olacağı yanılgısına kapılır. Oysa gerçek hiçte böyle değildir. İsmi duyulmamış okullarda okuyan, kırsalda zor koşullarda yaşayan, öğrencilik dışında ev ekonomisine katkı yapmak zorunda kalan çocuklarda yüksek başarı gösterebilmektedir.

Son iki yıla ait sınav sonuçları sınavda derece yapan öğrencilerin okul başarılarının da yüksek olduğunu göstermektedir. Buradan da öğrencilerin sınava hazırlanırken okul derslerine de önem vermeye devam ettiğini gösteriyor. Hem sınav hazırlığı hem okul başarısını bir arada götürebilmeleri de zamanı iyi yönetebildikleri fikrini veriyor. Ancak okul başarısının yüksek olması sınavda da başarılı olmak için tek koşul değil. Başarılı olan, yüksek beklentilerle sınava hazırlanan öğrencilerde sınav heyecanı gibi nedenlerle sınavda beklentinin altında sonuçlar çıkarabilmektedir.

Son iki yılda sınavda derece yapmış öğrencilerle yapılan röportajlarla çalışma stilleri, motivasyonları ve destekleriyle ilgili bilgiler edindik. Aşağıda LGS’de derece yapan öğrencilerin başarı sırrı olan kaynaklarını sizlerle paylaşacağız.

LGS’de Derece Yapan Öğrencilerin Başarı Sırrı Çok soru çözmek değil nitelikli soru çözmek

LGS’de derece yapan öğrencilerin başarı sırrı sorulduğunda çok soru çözmek yerine nitelikli soru çözmeye vakit ayırdıklarını söylemektedirler. Çok zoru çözmek pratik kazanmak için gerekli olsa da asıl önemli olan olabildiğince farklı türlerde ve zorlayıcı sorular çözebilmektir. Zor sorularla meşgul olan bir öğrenci eksik kaldığı konuları tamamlayarak daha nitelikli bilgi edinmeye çalışacaktır. Aynı zamanda zor sorular çözdükçe soruları ele alış stilini geliştirecek, zamanını daha kolay organize edebilecektir.

Bunu tıpkı bir sporcunun çalışma tarzına benzetebiliriz. Kısa mesafe koşan sporcular daha hızlı koşabilmek için antrenmanlarında bellerine ucunda araba lastiği olan ağırlık kemeri takarlar. Koşmaları gereken mesafeyi önce bu lastikle koşarlar ve hedefledikleri dereceye yaklaşmaya çalışırlar. Birkaç çalışma sonrasında lastiği çıkarıp koşarlar. Ağırlıktan kurtulmuş olmak çok daha hızlı ve rahat koşmalarını sağlar, üstelik koştukları mesafe aynıyken süreleri çok daha kısa olmaktadır. Sizin de belli bir süre içerisinde çok soru çözmek yerine nitelikli soru çözmeye zaman ayırmanız gerekir. Bu çalışma bir süre sonra aynı süre içerisinde çok ve nitelikli soru çözmenizi sağlayacaktır.

Öğrencilerin Başarı Sırrı Nerede Durması Gerektiğini Bilmek

Sınava iyi bir hazırlık yapmak disiplin gerektirir. Ancak bu disiplin günün, haftanın, ayın hatta uzun bir eğitim yılının bütününü sadece ders çalışarak geçirmek değildir. Bazen öğrenciler geride kalmamak, boşa zaman harcamamak endişesiyle ara vermeksizin ders çalışabilmektedir. Ya da aileler çocuğun ilgisinin dağılmasından endişe edip temel ihtiyaçlarını karşılamak dışında çalışma alanından ayrılmasını istememektedir. Fakat bu doğru bir çalışma şekli değildir, disiplinli çalışmanın anlamı çok çalışmak olarak değerlendirilmemelidir. Verimli ders çalışmak dikkat süresini baz alarak düzenli aralıklar vermeyi gerektirir. Dikkat süremiz özellikle zorlandığımız ya da ilgimizi çekmeyen konularda 25-30 dakika ile sınırlıdır.

Sevdiğimiz konularda bu süre biraz daha uzayabilir. Ancak bu süreler aşıldığında dikkat dağılmaya başlar, zihin ve beden yorulur. Çocuk kıpırdanmaya, farklı şeylerle ilgilenmeye başlar. Bu nedenle LGS’de derece yapan öğrencilerin başarı sırrı nerede durmaları gerektiğini bilmeleridir. Çalışma programlarına düzenli olarak molalar ekler ve dinlenmek için kendilerine zaman tanırlar. Ara vermeden çalışan öğrencilerin çalışmaktan çabucak sıkıldığı, çalışmalarına ara vererek devam eden öğrencilerin ise çok daha uzun saatlerle verimli çalıştığı görülmektedir. Sizde çalışmanıza mutlaka molalar eklemelisiniz. Böylece uzun sürelerle verimli çalışma fırsatı bulabilirsiniz. Çalışma sürelerinizi düzenlemek için Pomodoro tekniğini kullanabilirsiniz.

Öğrencilerin Başarı Sırrı Kısa ve Uzun Vadeli Hedefler belirlemek

LGS’de derece yapan öğrencilerin başarı sırrı hiç şüphesiz kısa ve uzun süreli hedeflerini belirlemiş olmalarıdır. Bir hedef olmadan motive olmak ve verimli çalışmak mümkün değildir. Bu hayatımızın her alanında her durum için geçerlidir. Başarılı olmak için mutlaka hedeflerinizi belirlemeniz gerekir. Uzun vadeli hedefler zaman gerektirdiği için sıkılıp, pes etmenize neden olabilir. Bu nedenle uzun vadeli hedefinize giden yolda kendinize kısa vadeli hedeflerde belirlemeniz gerekir.

Kısa süreli hedeflerinizi belirlerken sizi temsil edecek, ilgileriniz ve yeteneklerinizle uyumlu, ulaşılabilir, ölçülebilir hedefler belirlemelisiniz. Hedefleriniz potansiyelinizin altında kalıp kolay elde edilebilir olmamalıdır. Ancak potansiyelinizin çok üzerinde olup erişmesi mümkün olmayan bir hedefte olmamalıdır. Motive olabilmeniz için başarabileceğinize inandığınız, sizi zorlayacak ama gerçekleşmesi mümkün olan hedefler çıkarmalısınız.

Öğrencilerin Başarı Sırrı Keyfi Uğraşları Öteleyebilmek

Her tarafımız dikkat dağıtıcı unsurlarla çevrili artık. Özellikle sosyal medya, televizyon, telefon gibi yoğun etkileşim içerisinde olduğumuz teknolojik ürünlere karşı koymak daha da zor. Kimi zaman keyifli zaman geçirmek, kimi zaman birbirimizden haberdar olmak hatta öğrenmek için kullanıyoruz onları. Pandemiyle daha da arttı teknoloji kullanımımız. Çünkü dersler dahi online yürütülmeye başlandı. Dolayısıyla teknolojinin çeldirici gücüne karşı çıkmak kolay değil. Ancak LGS’de derece yapan öğrencilerin başarı sırrı teknoloji gibi keyif veren uğraşlara hayır diyebilmek.

Ne kadar cezbedici olsalar da zamanımızınız ciddi bir bölümü esir alıyorlar ve onlarla geçirdiğimiz zamanın nasıl geçtiğini fark etmiyoruz. Sınava hazırlık sürecinde ise zaman en önemli kaynağımız ve ona çok ihtiyacımız var. Önerimiz öncelikle dikkatinizi dağıtan cihazlar, eşyalar, kitaplar ve benzeri unsurları çalışma alanınıza sokmamanız. Çalışma süreleriniz içerisinde tüm bu negatif kaynaklara hayır demeniz ve onlarla geçireceğiniz zamanı ders dışı vakitlere ötelemeniz. Sınavınızı tamamladıktan sonra onlarla istediğiniz gibi keyif yapabileceğiniz uzun, stressiz bir yaz döneminiz olacak. Üstelik sınavda başarmış olmanın mutluluğu da keyfinize keyif katacak.

LGS’de Derece Yapan Öğrencilerin Başarı Sırrı Başarabileceğine İnanmak

LGS’de derece yapan öğrencilerin başarı sırrı hiç şüphesiz “İnanmak başarmanın yarısıdır.” sözünü kendilerine çalışma felsefesi olarak belirlemiş olmalarıdır. Theodore Roosvelt’e ait olan bu söz bir şeyi yapacağımıza gerçekten inandığımızda, aslında en önemli adımı atmış olduğumuzu özetliyor. İnandığımız zaman daha da azimle hareket eder, kendimize güvenir ve mutsuzluğa kapılmayız. İşte bunlar tam da sınava hazırlık sürecinde motivasyonumuzu sağlamak ve olumsuzluklara karşı demoralize olmadan devam edebilmek için geçerli.

Öğrencilerin Başarı Sırrı Başarılı Ders Çalışma Planı Hazırlamak

LGS’de derece yapan öğrencilerin başarı sırrı tüm bunların yanı sıra tabiki verimli ders çalışma becerileri geçiştirmelerinde saklı. Sadece verimli ders çalışmak değil, çalışmalarını belirli bir plan ve disiplin doğrultusunda sürdürmekte başarıyı destekliyor. Her öğrencinin takvim olarak hazırladığı, günün hangi saatinde hangi derse çalışacağı, ne kadar çalışılacağı, minimum kaç soru çözüleceği gibi detaylı bir çalışma planı olmalıdır. Bu planı yapmak kadar plana sadık kalmakta önemlidir. Günlük, haftalık, aylık hedefler başarıyla tamamlandıkça kişinin kendini tebrik etmesi, ödüllendirmesi de motivasyonuna destek olmaktadır.

Plansız hareket etmek zamanı yönetmeyi zorlaştıracaktır. Özellikle zorlu derslerde fazla zaman geçirilebilir. Bu zaman kontrol altına alınmazsa uzun bir süre ve enerji o derse ayrılabilir. Bu da diğer derslere zamanın yetmemesine ve enerji kalmamasına neden olur. Plan yapmak ise bu tarz kontrol kayıplarının önüne geçecektir.

LGS’de Derece Yapan Öğrencilerin Başarı Sırrı Hızlı ve Verimli Okuma Becerisine Sahip Olmak

LGS’de derece yapan öğrencilerin başarı sırrı değerlendirildiğinde en önemli özelliklerinden birinin de hızlı ve verimli okuma becerileri geliştirmiş olmaları. Bu beceri sayesinde sınavda uzun paragraf sorularını daha hızlı okuyabiliyor ve sürelerini artırarak zorlandıkları sorulara daha fazla vakit ayırabiliyorlar. Sınav sonrası cevaplara bakıldığında pek çok öğrencinin hayal kırıklığı yaşamasının 2 nedeni var. Birinci neden sürenin yetmemesi iken ikinci neden soruları yanlış anlamış olmaları.

Özellikle türkçe ve tarih bölümlerinde uzun paragraf soruları karşımıza çıkıyor. Matematikte de son yıllarda sorular daha uzun oluyor. Öğrencilerin süreyi iyi kullanabilmesi ve soruları doğru anlayabilmesi ise çok kitap okumaktan geçiyor. Özellikle yeni kelimeler öğrenebileceğiniz sizi biraz daha zorlayacak kitaplara zaman ayırmanız sınavda kolaylık sağlıyor. Sessiz okuma, okurken satırları sadece gözlerle takip etme ve okuma sırasında 5N1K tekniğini kullanmada hızlı okuma pratiği geliştirmek için yardımcı oluyor. Okuma Alışkanlığı Kazanmak Sınav Başarısı Getiriyor yazımız hızlı okuma tekniklerini geliştirmenize destek olabilir.

Öğrencilerin Başarı Sırrı Aynı Zamanda Aile Desteğini de Kapsıyor

Derece yapan öğrencilerin çoğunlukla dile getirdiği ailelerinin sınava hazırlık sürecinde verdiği destek. Sınava hazırlık sürecinde ailelerin çocuklarına inanması, çabalarını desteklemesi, olumlu geribildirimler vermesi çok değerli. Bu dönemde kıyaslama yapmamak, sonuçtan çok sürece odaklanmak, koşulsuz sevgi vermek ailelerden en önemli beklentimiz. Aynı şekilde çocuğun verimli ders çalışabilmesi için ihtiyaç duyduğu ortamın ve koşulların hazırlanmasına destek olmakta aileden bekleniyor. Mümkünse eğitimi destekleyecek şekilde ek ders olanaklarının tanınması çocukların ailelerinden isteği.

Yine çocuklar sınava hazırlık döneminde beslenmelerini aksatabiliyorlar. Gelişim çağında olan öğrencilerin mutlaka iyi beslenmesi, yeterli uyuması gerekiyor. Beslenmelerinin düzenlenmesi, gerekli öğünlerin aile tarafından hazırlanıp çocuğun besin ihtiyacının düzenli ve kaliteli karşılanması gerekiyor. Çocuğun uykusunun geç saatlere kalmaması, her gün yeterli uyuması ve verimli uyku uyuması için gerekli olan saatler aralığında uyuması gerekiyor. Çocukların bu düzeni bozması halinde de aileler gerekli müdahaleyi yaparak düzene geri dönmenin teşvik edilmesi gerekiyor. Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda LGS’de derece yapan öğrencilerin başarı sırrı aile desteğini de kapsıyor.

LGS’de Derece Yapan Öğrencilerin Başarı Sırrı Motivasyon İçin Kolaydan Zora Doğru İlerlemek

Öğrenciler zamanlarını verimli yönetebilmek ve demoralize olmamak için zorlandıkları derslere ayıracakları zamanı en sona bıraktıklarını belirtiyor. Bu bir açıdan öğrenciyi zorlayabilecek bir çalışma şekli olsa da kurdukları mantık oldukça doğru. Zorlu ya da sevilmeyen derslerin sona bırakılmasının birtakım sakıncaları da var. Özellikle yoğun bir çalışma gününden sonra vücut da zihin de yorulur. Zor olan bir derse dikkatini vermek kolay olan dersten çok daha fazla enerji istemektedir. Oysa yorgun bir zihin ve beden için bu enerjiyi üretmen kolay olmayacaktır. Dolayısıyla zaten çalışmak istenmeyen ya da zorlanılan bir konu daha da zorlu ve sevimsiz hale gelecektir.

Üstelik pek çok öğrenci için bu methodu kullanmak çalışmanın sonunda onları bekleyen daha zorlu bir iş olduğu düşüncesi ile strese sokabilir. Stres duymaları ise çalıştıkları ana derse dikkatlerini vermelerini zorlaştırabilir. Ancak motivasyonlarını korumak ve zor bir dersle meşgul olurken ayırılması gerekenden daha fazla zaman harcamamak için bu uygulama yapılabilir. Bizim önerimiz ise zorlu derslere çalışılacak günlerde fazladan çalışma süresi ayırmak olacaktır. Hakim olunan konuların tekrar süresini kısaltabilir, o konulardan daha az soru çözebilirsiniz. Zorlu dersleri en sona bırakmak yerine sandiviç tekniği uygulayabilirsiniz. Önce kolay dersle başlayıp ardından zor bir dersle devam edip çalışmanın sonuna tekrar kolay bir ders ekleyebilirsiniz.

LGS’de Derece Yapan Öğrencilerin Başarı Sırrı hedef belirleme, aile desteği alma, zaman yönetimi, planlı çalışma, dikkat ve hızlı okuma becerisi. Siz de sınav başarınızı artırmak için bu konularda kendinizi geliştirebilir, zorlandığınız alanlarda profesyonel destek alabilirsiniz. Aba Psikoloji olarak Stratejik Yetenek Yönetimi ile kariyer danışmanlığı veriyoruz ve başarılı bir kariyer için stratejik kariyer planını çok önemsiyoruz.

Read More