Özellikle çocuk ve ergenlerde sıkça rastlanan akran zorbalığı günümüzün şartlarında artmaktadır. Sosyal medya ve internet hayatımıza bu konuda yeni bir terim bile kazandırdı: “siber zorbalık”. İnternet yoluyla zorbalık, zorbalık yapılan kişiyle yüz yüze irtibata geçilmediği için zorbalığı kolaylaştırıyor ve zorbalığın artmasını sağlıyor. Üstelik zorbalığa uğrayan kişide diğer insanların zorbalığa uğradığını görmeleri dolayısıyla daha çok olumsuz etki bırakıyor.

Akran Zorbalığı Nedir?

Akran zorbalığı önceleri öğrencilerin kendi istekleri yerine gelsin diye diğer öğrencilere uyguladıkları fiziksel şiddet olarak tanımlanmaktaydı. Fakat artık akran zorbalığı biraz daha farklı tanımlanmaktadır. Kurban ve zorba arasında güç dengesizliği bulunan ve tekrarlanan her türlü fiziksel ve psikolojik şiddet, agresif davranış gösterisi akran zorbalığı kategorisine girmektedir. Akran zorbalığı ve şiddet benzer özellikler gösterse de ikisi birbirinden farklı şeylerdir.  Bir eylemin akran zorbalığı olarak görülmesi için yalnızca şiddet içermesi yeterli değildir. “Güç dengesizliği” ve “tekrarlanması” diğer koşullardır.

Neden Akran Zorbalığı?

Akran zorbalığı yoluyla sosyal kabulün ve popülaritenin artması akran zorbalığının çocuklar arasında çekici olmasını sağlayan baskın faktörlerden birisidir.

Herhangi bir spor dalında başarılı olmak da çocukları arkadaşları arasında havalı kılarken başka bir arkadaşının giydiği kıyafetlerle alay etmek de arkadaşları arasında çocukları havalı kılıyor.

Akran zorbalığıyla ilgili yapılan bir araştırmaya göre zorbalığı yapan çocuklar sınıf arkadaşları tarafından “havalı “olarak nitelendirilmişlerdir. Zorbalığa baş vuran çocukların arkadaşları tarafından havalı bulunması zorba davranışlarda tekrara yol açmakta ve çocukların bu yolla sosyal hayatlarında kendilerini yeterli hissetmelerini sağlamaktadır. Akran zorbalığı yapan çocuklar güçlü ve özgüvenli karaktere sahip gibi görünseler de çoğunlukla özgüven problemleri yaşadıkları için kendi içlerinde yaşadıkları bu problemlerini başka çocuklara zorbalık yaparak bastırırlar.

Bunların dışında aile içindeki davranışlar ve yakın çevrenin davranışları çocukları zorbalığa itebilir. Çevresi tarafından benzer davranış biçimlerine maruz kalan çocuklar bu davranışı öğrenerek başka çocuklar üzerinde uygulamayı alışkanlık haline getirebilir.

Öğretmenler zorbalığı nasıl önleyebilirler?

İlkokul ve ortaokul çağında sıkça görülen zorbalık öğretmenlerin müdahaleleriyle daha etkili ve kolay bir şekilde azalma gösterecektir. Bu yüzden bu konuda öğretmenlere büyük görev düşmektedir.

  • Öğrencilerle saygı ve sevgi yoluyla etkili iletişim kurun: Çocuklar arasındaki zorbalık sıklıkla yetişkinler tarafından fark edilmemektedir. Zorbalığa uğrayan çocuklar genellikle utangaç ve çekingen çocuklardır. Bu nedenle yetişkinlere zorbalığa uğradıklarını söylemek onlara zor gelmektedir. Öğretmenler ne kadar sevgi ve saygıyla yaklaşırsa zorbalığa uğrayan çocuklar da o kadar çok kendilerini ve yaşadıkları sıkıntıyı açıkça ve utanmadan ifade edebilirler. Öğretmenlerin çocuklarla etkili iletişime sahip olması zorbalık yapan çocuklara yaptıkları eylemin yanlış olduğunu açıklamak için de önemli ve etkili bir faktördür.
  • Akran zorbalığıyla ilgili sınıf içi etkinlikler düzenleyin: Sınıfta öğrencilerle birlikte akran zorbalığını ve akran zorbalığının etkilerini ve nasıl çözülebileceğini tartışın. Çocukların bunu kendi içlerinde tartışmasını sağlayın. Akran zorbalığıyla ilgili filmler ve çeşitli videolar yoluyla tartışmalar düzenlemek, zorbalığa uğrayan figürlerin hissettiklerini tanımlamak zorbalığı azaltmakta oldukça etkili bir yöntemdir.
  • Harekete geçmekten çekinmeyin: Herhangi bir zorbalık durumunda zorbalığa baş vuran çocuğu görüp uyarmamanız bu hareketi onayladığınız anlamına gelmektedir. Anında çocuğa yaptığı şeyin yanlış olduğu konusunda uyarıda bulunun. Bu uyarı hareketin tekrarlanma olasılığını düşürecektir.
  • Rehber öğretmenleri olarak zorbalık konusunda zorbalığa uğrayan ve zorbalığa baş vuran çocukların gözlemlenmesi, aileleriyle konuşulması zorbalığın engellenmesi için oldukça önemlidir.

Aileler zorbalığı nasıl önleyebilir?

  • Davranışlarınıza dikkat edin: Ebeveynler davranışlarıyla çocuklarına rol modellerdir. Çocuklar ebeveynlerinden gördükleri davranışları taklit etmektedirler. Toplum için de özellikle çocuğunuz yanınızdayken başka insanlara olan davranışlarınıza dikkat edin. Hem çocuğunuzla hem de çevrenizle etkili ve kibar yolla iletişim kurmaya çalışın.
  • Çocuğunuza davranış rehberi olun: Erken yaştan itibaren çocuğunuza yapılmaması gereken davranışlar konusunda uyarıda bulunmak zorbalığı engelleyecek pozitif etkenlerden biridir. İtmek, dövmek ve vurmak gibi eylemlerin yanlış olduğunu anlatmak ve sıra beklemek, empati kurmak gibi olumlu davranışları aşılamak çocuğunuzu zorbalık yapmaktan alıkoyacaktır. Üstelik kendisine zorbalık yapıldığında bunu sizinle paylaşabileceğini bilmesi ve zorbalığa karşı nasıl tepki vermesi gerektiğini bilmesi zorbalığa uğramasını da engelleyecektir.
Read More

Okulun ilk günü, birçoğumuzun hafızasında yer eder. Okul öncesi eğitim birçok açıdan çocukları, okulun ilk gününe hazırlasa da farklı bir konseptle tanışacakları ilkokul hem heyecanlı hem de stresli olabilir. Bu aşamada henüz çok küçük olan çocuğunuza destek olurken dikkatli olmanız gerekiyor.

Özgürlüğün korkulacak bir şey olmadığını öğretin

Tabii, buna öncelikle kendiniz inanın. Çocuğunuz büyüyor ve artık daha bireysel, daha özgür davranma eğilimde olacak. Bu bilgi sayesinde çocuğunuz tek başına neler başarabileceğini, katılımcısı olduğu bir gruba kendi iradesiyle pek çok şey katacağını öğrenecek.

Özgürlükten veya bireysellikten bahsederken onun yaşına uygun şekilde konuşmanız gerekiyor. Temel kişisel bakımını kendi kendine yapabileceğini, ellerini kendinin yıkayabileceğini, burnunu temizleyebileceğini ve kendi kendine yemek yiyebileceğini bilmesi önemli. Küçük adımlar, ileride büyük gelişmelere kapı açar.

Sosyal beceriler kazanmasına yardımcı olun

Sosyal olarak okula hazır olmak, akademik olarak hazır olmaktan farklıdır – hatta daha öncelikli olduğunu bile söyleyebiliriz. Sosyal beceriler, eğitimin büyük bir kısmını içerir. Anaokulunda öğrendiği paylaşım, sırasını bekleme, akranlarla oynama ve taklit oyununa girme gibi sosyal beceriler şimdi bir adım daha ilerleyecek.

İlkokula geçtiğinde derslerde diğerleri konuşurken dinleme, belli bir zaman içinde aktiviteleri tamamlama gibi daha sınırlı bir eğitim modeli ile karşılaşacak. Bu becerilerini zamanla geliştirecek de olsa, bu süreçte ona destek olmayı ihmal etmeyin.

 

Tuvalet eğitiminin önemini unutmayın

Özellikle heyecandan kaynaklı olarak, ilkokulda çocuklar tuvalet sorunu yaşayabilirler. Daha öncesinde tuvalete gitmek için beklemeyen çocukların, ilkokulda zorluk yaşaması normal görülebilir. Çünkü çocuklar her zaman vücutlarının gönderdiği sinyalleri son dakikaya kadar fark edemeyebilir.

Altına kaçıran çocuğunuzun bunun büyük bir sorun olarak görmemesi için size görev düşüyor. Okula başlamadan önce çocukların tek başına tuvalete gitmeyi öğrenmesi çok önemli.

Güvenlik önlemlerini almaya çalışın

İlkokula başlayan çocuğunuz okul öncesi eğitimi görse de görmese de artık daha fazla yabancıyla karşılaşacağını unutmayın. Çocuğunuza bedenine kimlerin ve nasıl dokunabileceğini öğretin. İstemediği bir konuşma ya da bedensel temas söz konusu olduğunda tepki göstermesi gerektiğini öğrenmesine yardımcı olun.

Read More