Üniversiteye başvuru süreci, gençler ve aileleri için hayatlarında önemli bir dönemeçtir. Ancak bu süreç, sadece akademik hazırlığı değil, aynı zamanda psikolojik hazırlığı da gerektirir. Başvuru süreçlerinde yaşanan stres, endişe ve belirsizlikle baş edebilmek, gençlerin hem duygusal sağlıkları hem de başvurularının başarıyla sonuçlanması açısından kritik öneme sahiptir. Bu yazımızda, üniversite başvuru sürecinde öğrencilerin psikolojik olarak nasıl hazırlanabileceğine, stres ve kaygı ile başa çıkma yollarına ve başvuru sürecinde duygusal dayanıklılığın nasıl geliştirileceğine dair pratik öneriler sunacağız.

1. Stres ve Kaygının Normal Olduğunu Kabul Edin

Üniversite başvuruları sırasında stresli hissetmek oldukça doğaldır. Yüksek beklentiler, değişen hayat koşulları ve geleceğe dair belirsizlikler, gençlerde kaygı seviyelerini artırabilir. Ancak, bu duyguların normal olduğunu ve herkesin benzer süreçlerden geçtiğini kabul etmek, kaygıyı azaltmaya yardımcı olabilir. Kendinize ve hislerinize karşı anlayışlı olmak, bu zorlu süreçte rahatlamanıza destek olur.

2. Başvuru Sürecini Adım Adım Planlayın

Başvuru süreci, birçok aşamayı içerir: üniversite araştırmaları, başvuru belgelerinin hazırlanması, sınavlar, kişisel beyan yazıları, referans mektupları ve daha fazlası. Bu süreçleri yönetmek zorlayıcı olabilir. Ancak, süreci küçük ve yönetilebilir adımlara ayırarak, kaygıyı azaltabilirsiniz. Belirli bir zaman çizelgesi oluşturmak, her adımı başarıyla tamamladıkça kendinize olan güveninizi artıracaktır. Bu şekilde, başvuru sürecini kontrol altına alabilir ve her adımda ne yapmanız gerektiğini bilerek daha huzurlu hissedebilirsiniz.

3. Mükemmeliyetçilikten Uzak Durun

Başvuru sürecinde gençlerin en çok zorlandığı konulardan biri, mükemmel olma çabasıdır. Ancak, “mükemmel” bir başvuru hazırlama baskısı, stresi artırabilir ve motivasyonu düşürebilir. Unutmayın ki her başvuru süreci kendine özgüdür ve “en iyi” başvuru, sizin kişisel özelliklerinizi ve potansiyelinizi en iyi şekilde yansıtan başvurudur. Mükemmeliyetçilik yerine, kendi güçlü yönlerinize odaklanın ve başvurunuzu özgün ve samimi bir şekilde hazırlamaya çalışın.

4. Destek Alın ve İletişimde Kalın

Üniversite başvuru süreci boyunca bir destek ağına sahip olmak, duygusal olarak daha güçlü hissetmenize yardımcı olabilir. Aileniz, öğretmenleriniz ve arkadaşlarınızla hislerinizi ve yaşadığınız zorlukları paylaşmaktan çekinmeyin. Özellikle duygusal desteğe ihtiyacınız olduğunda bir uzmandan veya danışmandan yardım almak, stresle baş etmede size yol gösterici olabilir. Ayrıca, başvurular hakkında bilgi almak, endişelerinizi azaltabilir ve sürecin kontrolünüz altında olduğunu hissetmenize yardımcı olabilir.

5. Kendi Güçlü Yönlerinizi ve Başarılarınızı Hatırlayın

Üniversite başvuruları, kişinin kendine dair olumlu bir öz değerlendirme yapması gereken bir süreçtir. Bu süreçte, kendi güçlü yönlerinizi, başarılarınızı ve ilgi alanlarınızı hatırlamak, kendinize olan güveninizi artırır. Kendinize güveninizi yeniden kazanmak için geçmişte başardığınız zorlukları ve bu başarıların sizi nasıl geliştirdiğini hatırlayın. Bu şekilde, başvuru sürecine daha olumlu bir bakış açısıyla yaklaşabilirsiniz.

6. Kendinize Zaman Ayırın ve Dinlenmeyi İhmal Etmeyin

Başvuru sürecinin yoğun temposu içinde kendinize dinlenme ve yenilenme fırsatları yaratmak çok önemlidir. Bu dönemde kendinize kısa molalar vermek, stresinizi azaltabilir ve motivasyonunuzu artırabilir. Hobilerinize vakit ayırmak, spor yapmak, doğada zaman geçirmek veya rahatlatıcı bir aktivite yapmak, zihinsel ve duygusal olarak dinlenmenizi sağlar. Unutmayın, enerjinizi yeniden kazanmak, sürece daha güçlü bir şekilde devam etmenizi sağlayacaktır.

7. Negatif Düşünceleri Yeniden Yapılandırın

Başvuru süreci, geleceğe dair belirsizlikler nedeniyle negatif düşünceleri tetikleyebilir. “Ya kabul edilmezsem?”, “Ya yeterince iyi değilsem?” gibi düşünceler, kaygıyı artırabilir. Bu tür düşünceleri fark etmek ve daha olumlu düşüncelerle değiştirmek önemlidir. Örneğin, “Bu başvuru süreci benim için yeni bir deneyim ve öğrenme fırsatı” gibi olumlu bir düşünceye odaklanarak, başvuruların stresini azaltabilirsiniz. Düşüncelerinizi pozitif bir çerçeveye oturtmak, sürecin sizin için daha anlamlı hale gelmesini sağlar.

8. Kendi Yolculuğunuza Odaklanın

Üniversite başvuruları sırasında diğer öğrencilerle kendinizi kıyaslamak, stres ve kaygıyı artırabilir. Başkalarının başarılarını takip etmek yerine, kendi hedeflerinize ve kendi yolculuğunuza odaklanın. Kendi güçlü yönlerinizi, ilgi alanlarınızı ve başarılarınızı keşfetmek, başvurularınızı daha özgün ve etkili hale getirecektir. Bu süreç, yalnızca akademik başarı değil, aynı zamanda kişisel gelişim süreci olarak da değerlendirilmeli. Kendinize özgü bu yolculuğun tadını çıkarın.

9. Sabırlı Olun ve Esnek Kalın

Üniversite başvuru süreci uzun bir süreçtir ve her adımda sabırlı olmak büyük önem taşır. Beklentileriniz ve hayalleriniz doğrultusunda ilerlemeye çalışırken, sürecin doğal dalgalanmalarını kabul edin. Kimi zaman beklenmeyen durumlarla karşılaşabilir veya planlarınızda değişiklikler yapmanız gerekebilir. Esnek ve uyumlu bir yaklaşım sergileyerek, bu sürecin sizin için bir gelişim fırsatı olduğunu hatırlayın.

10. Kendinizi Kabul Edin ve Sonuçları Olgunlukla Karşılayın

Başvuruların sonucunda her zaman istediğiniz üniversiteden kabul almanız mümkün olmayabilir. Ancak, sonuç ne olursa olsun, bu sürecin size kazandırdığı deneyim ve gelişim fırsatlarına odaklanın. Olumlu sonuçlar, çabanızın bir ödülü olabilirken, olumsuz sonuçlar ise bir öğrenme deneyimi olarak değerlendirilebilir. Kendinize değer verin ve başvuru sürecini bir başarı veya başarısızlık ölçütü olarak görmeyin; bu süreç, sizi hayallerinize bir adım daha yaklaştıracak bir aşamadır.

 

Üniversite başvuru süreci, hem akademik hem de psikolojik olarak hazırlık gerektiren bir süreçtir. Başarıya ulaşmak için sadece akademik çabanız değil, aynı zamanda psikolojik dayanıklılığınız da önemlidir. ABA Psikoloji olarak, gençlerin bu yoğun süreçte duygusal sağlıklarını korumalarına ve hedeflerine sağlıklı bir şekilde ulaşmalarına yardımcı olmak için destek sunuyoruz.

Unutmayın, üniversite başvuru süreci sadece bir sınav değil; aynı zamanda kendi potansiyelinizi keşfetme ve geleceğinize dair adımlar atma sürecidir. Kendinize inanarak, olumlu düşünerek ve başvuru sürecini bir gelişim fırsatı olarak görerek bu yolculuğu daha kolay ve verimli hale getirebilirsiniz.

Read More

Yurt dışında üniversite kabul süreci, öğrenciler için heyecan verici olduğu kadar stresli de olabilir. Bu süreç, hem akademik hem de kişisel olarak büyük bir hazırlık gerektirir. ABA Psikoloji olarak, bu süreci psikolojik olarak nasıl yönetebileceğinizi ve sınavlara nasıl hazırlanabileceğinizi sizler için derledik.

1. Planlama ve Zaman Yönetimi

Erken Başlayın

Yurt dışı üniversite başvuruları, detaylı ve zaman alıcıdır. Bu nedenle, başvuru sürecine erkenden başlamak önemlidir. Zamanında tamamlanan başvurular, stres seviyenizi önemli ölçüde azaltır. Hedeflerinizi belirleyin ve bir takvim oluşturun.

Aşamalı Çalışma

Büyük hedefleri daha küçük ve yönetilebilir aşamalara bölmek, motivasyonu artırır ve stresi azaltır. Her aşama için belirli zaman dilimleri ayırın ve bu plana sadık kalmaya çalışın.

2. Psikolojik Hazırlık

Kendinize Güvenin

Kendinize güvenmek, başarıya giden yolda en önemli adımdır. Başarılarınızı ve güçlü yönlerinizi hatırlayarak kendinize olan güveninizi artırın. Bu, zorlu süreçlerde motivasyonunuzu korumanıza yardımcı olacaktır.

Olumlu Düşünce

Olumlu düşünme teknikleri, sınav stresi ve başvuru sürecindeki kaygılarla başa çıkmanıza yardımcı olur. Olumlu düşünceleri benimseyin ve kendinizi motive eden cümleler kurun. “Başarabilirim” ve “Bu süreci en iyi şekilde yönetebilirim” gibi ifadeleri sık sık tekrarlayın.

Stres Yönetimi Teknikleri

Meditasyon, derin nefes egzersizleri ve yoga gibi stres yönetimi teknikleri, sınav öncesinde ve sürecinde rahatlamanıza yardımcı olur. Bu teknikleri düzenli olarak uygulayarak, zorlu süreçlerde daha sakin ve odaklanmış kalabilirsiniz.

3. Sınavlara Psikolojik Hazırlık

Düzenli ve Planlı Çalışma

Düzenli ve planlı çalışma, sınavlara hazırlık sürecinde en etkili yöntemdir. Her gün belirli saatlerde çalışarak bir rutin oluşturun. Bu, hem akademik performansınızı artırır hem de sınav stresinizi azaltır.

Deneme Sınavları

Gerçek sınav koşullarında deneme sınavları çözmek, sınav kaygısını azaltır ve performansınızı artırır. Deneme sınavları sayesinde sınav stratejileri geliştirebilir ve zaman yönetimi konusunda deneyim kazanabilirsiniz.

Uykunun Önemi

Yeterli ve kaliteli uyku, sınav başarısında kritik bir rol oynar. Sınav öncesinde düzenli uyumaya özen gösterin. Uykusuzluk, konsantrasyon ve hafıza problemlerine yol açabilir, bu da sınav performansınızı olumsuz etkiler.

4. Destek Sistemleri

Aile ve Arkadaş Desteği

Aile ve arkadaş desteği, bu zorlu süreçte moralinizi yüksek tutar. Duygusal destek almak, motivasyonunuzu artırır ve stres seviyenizi azaltır. Deneyimlerini paylaşarak sizi destekleyen kişilerle iletişimde olun.

Profesyonel Danışmanlık

Kariyer danışmanları ve psikologlar, yurt dışı üniversite başvuru sürecinde size rehberlik edebilir. Profesyonel destek almak, başvuru sürecini daha yönetilebilir hale getirir ve stresi azaltır. Aba Psikoloji olarak, bu süreçte yanınızdayız ve her adımda size destek sunuyoruz.

5. Kendinize Zaman Ayırın

Hobiler ve Aktiviteler

Hobiler ve ilgi alanlarına zaman ayırmak, zihinsel olarak rahatlamanızı sağlar. Spor yapmak, müzik dinlemek, kitap okumak gibi aktivitelerle stresinizi azaltabilirsiniz. Düzenli olarak hobilerinize vakit ayırın ve zihninizi dinlendirin.

Kısa Molalar

Yoğun çalışma ve başvuru süreçlerinde kısa molalar vermek, zihinsel yorgunluğu azaltır ve motivasyonunuzu artırır. Pomodoro tekniği gibi çalışma yöntemleri, verimliliğinizi artırmanıza yardımcı olabilir.

 

Yurt dışında üniversite kabul süreci, dikkatli planlama ve stratejik hazırlık gerektirir. Bu süreçte psikolojik olarak güçlü kalmak, başarıya giden yolda önemli bir adımdır. Aba Psikoloji olarak, öğrencilerin bu zorlu süreçte en iyi şekilde desteklenmeleri için buradayız. Başvuru sürecinde ve sınavlara hazırlıkta ihtiyaç duyduğunuz her an yanınızdayız.

Unutmayın, başarılı bir başvuru süreci sadece akademik performansla değil, aynı zamanda psikolojik dayanıklılıkla da şekillenir. Daha fazla bilgi almak ve destek hizmetlerimizden yararlanmak için bizimle iletişime geçebilirsiniz. Başarılı bir eğitim ve kariyer yolculuğu dileriz!

Read More

Sınav dönemleri, öğrenciler ve ebeveynler için stresli zamanlar olabilir. Kaygı, performansı etkileyebilecek ve gençlerin ruh sağlığı üzerinde uzun vadeli etkiler bırakabilecek bir faktördür. İşte hem gençler hem de ebeveynler için sınav dönemlerinde kaygıyla başa çıkmak için pratik öneriler ve Aba Psikoloji’nin bu süreçte nasıl destek olabileceğine dair bilgiler.

Gençler İçin Öneriler:

  1. Düzenli Ara Verin: Uzun çalışma saatleri yerine, 25 dakika çalışıp 5 dakika ara vermek gibi zaman yönetimi tekniklerini kullanın. Bu, zihninizi taze tutar ve bilgiyi daha etkili bir şekilde özümsemenize yardımcı olur.
  2. Aktif Öğrenme Yöntemleri Kullanın: Öğrendiklerinizi kendi cümlelerinizle yazmayı deneyin, konu özetleri çıkarın veya bilgi kartları hazırlayın. Aktif öğrenme, bilgiyi daha kalıcı hale getirir.
  3. Yeterli Uyku Alın: Sınavlardan önce yeterli ve düzenli uyku, zihinsel ve fiziksel sağlık için çok önemlidir. Geceleri 7-9 saat arası uyumaya çalışın.
  4. Sağlıklı Beslenin ve Hareket Edin: Düzenli egzersiz ve dengeli bir diyet, sınav kaygısını azaltmaya yardımcı olur. Omega-3 yağ asitleri açısından zengin gıdalar ve yeterli su tüketimi, konsantrasyonu artırabilir.

Ebeveynler İçin Öneriler:

  1. Destekleyici Olun: Çocuğunuzun sınavlara hazırlık sürecinde onlara moral verin ve stresini azaltacak aktiviteler planlayın. Onların sadece notlarıyla değil, genel olarak iyilik halleriyle ilgilenin.
  2. Ortamı Optimize Edin: Çalışma ortamını düzenleyerek, gürültüsüz ve düzenli bir çalışma alanı sağlayın. Bu, çocuğunuzun dikkatini artırır ve verimliliğini maksimize eder.
  3. İletişim Kanallarını Açık Tutun: Çocuğunuzla düzenli olarak konuşarak, hissettiklerini ifade etmeleri için güvenli bir alan oluşturun. Duygularını paylaşmaları, stresle başa çıkmalarına yardımcı olur.
  4. Rehberlik ve Destek İçin Uzmanlara Başvurun: Eğer çocuğunuz aşırı kaygı yaşıyorsa, profesyonel destek almayı düşünün.

Aba Psikoloji ile Nasıl Destek Alabilirsiniz?

Eğer çocuğunuz sınav kaygısı yaşıyorsa ve bu durum onların günlük yaşantısını olumsuz etkiliyorsa, Aba Psikoloji olarak biz buradayız. Deneyimli psikologlarımız ile çocuğunuzun kaygı yönetimi konusunda birebir çalışarak, sınav dönemlerini daha hafif ve başarılı geçirmelerini sağlamak için destek oluyoruz. Daha fazla bilgi ve randevu için bizimle
iletişime geçebilirsiniz. 0 (212) 287 86 06

Sınav dönemleri zorlu geçse de, doğru teknikler ve destekle, bu dönemleri başarıyla atlatabilirsiniz. Aba Psikoloji olarak, gençlerin ve ebeveynlerin yanında yer almaktan mutluluk duyarız.

Sınav kaygısı ile ilgili daha detaylı bilgi edinebilmek için aba Psikoloji web sitesini ziyaret edebilirsiniz. Sorularınız için Doç. Dr. Gamze Sart ve aba Psikoloji ile iletişime geçebilirsiniz. Psikoloji, eğitim ve kariyere dair daha fazla içeriğe ulaşmak için YouTube kanalımıza abone olabilirsiniz.

Read More

Sınav kaygısı öğrencilerin başarılarını önemli ölçüde etkileyebiliyor. Kaygının ortaya çıkış nedeni değişiklik gösterse de kaygı düzeyi kontrol edilemediğinde olumsuz sonuçlarla karşılaşılıyor.  Kaygı, psikolojik belirtilerle kendini gösterebileceği gibi fizyolojik belirtiler gözlemlenmesi de söz konusu olabiliyor.  Bu noktada; ailelerin tutum ve davranışları da öğrencilerin kaygı seviyesinin artmasına sebep olabiliyor. Bu bilimsel araştırmalar sonucu ulaşılan bir veri olarak biliniyor.  Aynı zamanda okul ortamı, arkadaşlık ilişkileri gibi farklı faktörler kaygının ortaya çıkmasına sebep olabiliyor.  Çünkü öğrenciyi bulunduğu ekosistem içerisinde bütünsel anlamda değerlendirmek gerekiyor. Bu bütünün içindeki parçalardan her biri öğrenci üzerinde önemli bir rol oynuyor.

Sınav kaygısı, sınava hazırlık dönemlerinde, sınavın hemen öncesinde ya da sınav sırasında ortaya çıkabiliyor. Özellikle; sınav sırasında kaygı seviyesinin yükselmesi odaklanma problemlerini beraberinde getirebiliyor.  Bu durum; öğrencinin sınav sonucunu doğrudan, negatif yönde etkiliyor.

Sınav stresinin psikolojik belirtileri genellikle; odaklanma problemleri, unutkanlık, telaş, gerginlik ve öfke olarak gözleniyor.  Aynı zamanda stres seviyesinin yükselmesi fizyolojik belirtilerin ortaya çıkmasına da neden olabiliyor. Bu noktada; sinirim problemleri ya da yeme bozuklukları ile karşılaşılabiliyor. Ağız kuruluğu, çarpıntı, soluk alıp vermenin hızlanması görülebilen diğer belirtiler arasında yer alıyor.  Baş ağrısı, yorgunluk, uyku düzeninin bozulması kaygı sonucu oluşan fizyolojik etkiler arasında gözleniyor. Aynı zamanda normalden fazla terleme ya da üşüme gibi durumlarla karşılaşılabiliyor.

Sınav Kaygısı Neden Ortaya Çıkıyor?

Öncelikle sınav kaygısının belirli bir düzeyde olması ve kontrol edilebilmesi zaman zaman olumlu etki yaratabiliyor. Kontrol edilebilen kaygı öğrencinin sınav motivasyonu üzerinde olumlu etki yapabiliyor. Böylelikle öğrenci sınava daha rahat odaklanabiliyor. Doğal olarak başarısı yükseliyor. Ancak belirli bir düzeyde tutulamayan kaygı hissi, olumsuz birçok soruna neden oluyor. Peki; sınav stresi hangi durumlarda ortaya çıkıyor? Kaygıyı tetikleyen faktörler neler olabiliyor?

Az önce de sözünü ettiğiniz gibi ailelerin tutum ve davranışları öğrencilerin sınav stresi üzerinde etkili olabiliyor.  Bu noktada ailelerin baskıcı bir tutumdan kaçınmaları tavsiye ediliyor. Öğrencinin her koşulda desteklendiğini hissetmesi  sınav kaygısı ile mücadelenin en önemli adımlarından biri oluyor. Bununla birlikte; öğrenciler zaman zaman arkadaş çevrelerinde kaygıya neden olacak faktörlerle karşı karşıya kalabiliyor. Aynı şekilde okul ortamında kaygıyı tetikleyecek tutumlara ya da zorbalığa maruz kalabiliyorlar. Bu noktada ailelerin devreye girerek öğrencinin yaşadığı negatif durumları minimize edecek çözümler üretebilmesi gerekiyor.

Mükemmeliyetçi yaklaşım kaygı seviyesini yükselten nedenlerden bir diğeri olarak görülüyor. Öğrenci adayının gireceği sınavı son şans olarak gördüğü durumlarda başarısız olma ihtimali kaygı nedeniyle artıyor. Öğrencilerin sınava yeterince hazır olmadıklarını ve eksikleri olduğunu hissettikleri durumlarda da kaygı seviyesinin arttığı gözlemleniyor. Tüm bunlar kaygıyı etkileyen farklı unsurlar olarak karşımıza çıkıyor.

Sınav Kaygısı ile Mücadele Etmek İçin Neler Yapılabilir?

Daha önce de bahsettiğimiz gibi öğrencilerin akademik olarak kendilerini yetersiz hissetmesi kaygı seviyesini artırıyor. Bu anlamda; sınava hazırlık döneminde belirli bir çalışma planı oturtmak gerekiyor. Stratejik bir çalışma programıyla düzenli şekilde sınava hazırlanan öğrenciler kendilerini çoğu zaman daha rahat hissediyorlar.  Bu durum kaygı seviyesini kontrol altında tutmaya yardımcı oluyor. Çalışmaya yeterince erken başlamak eksikleri giderebilmek için yeterince zamanın sahip olmak öğrencileri rahatlatıyor.

Sınava hazırlık sürecinde ve sınav öncesinde yemek ve uyku düzenine de dikkat etmek gerekiyor. Sınav süreçleri boyunca öğrencilerin yeterli ve dengeli beslenmeye özen göstermeleri önem taşıyor. Uyku düzeninin de sınav kaygısı üzerinde aynı oranda rol oynadığı biliniyor. Çünkü sınav süreçlerinde bedenin ve zihnin yeteri kadar dinlenebilmesi gerekiyor. Böylelikle odaklanma problemi gibi başarıyı olumsuz etkileyen problemlerin önüne geçilebiliyor. Sınava hazırlık süreçlerinde Düzenli egzersiz yapmak da vücudu dinç tutmak konusunda öğrencilere yardımcı oluyor.

Bu noktada ailelere de önemli bir görev düşüyor. Daha önce de sözünü ettiğimiz gibi ailelerin tutum ve davranışları öğrencilerin stres seviyesini olumsuz etkileyebiliyor.  Bu noktada; öğrencinin ailesinin desteğini hissetmesi büyük bir önem taşıyor.

Sınavın hemen öncesinde kaygı duyulması durumunda motivasyon tekniklerinden yararlanılması tavsiye ediliyor. Sınav motivasyonu öğrencilerin başarı oranını olumlu yönde etkiliyor. Bu durum bilimsel çalışmalar tarafından da kanıtlandığı biliniyor. Nefes egzersizleri ya da meditasyon tekniklerinden faydalanmak sınav motivasyonu üzerinde olumlu etki yaratıyor. Doğru orantılı olarak kaygı seviyesini azaltmaya yardımcı oluyor.

Sınav kaygısı ile ilgili daha detaylı bilgi edinebilmek için aba Psikoloji web sitesini ziyaret edebilirsiniz. Sorularınız için Doç. Dr. Gamze Sart ve aba Psikoloji ile iletişime geçebilirsiniz. Psikoloji, eğitim ve kariyere dair daha fazla içeriğe ulaşmak için YouTube kanalımıza abone olabilirsiniz.

Read More

Sınav dönemi ve sınava hazırlık süreçleri öğrenciler için son derece yorucu ve stresli dönemler oluyor. Sınav stresi ile mücadele etmenin her öğrenci için kolay olmadığı biliniyor. Bu noktada; ailelere büyük bir iş düşüyor. Sınava hazırlanan bir öğrencinin ailesinin de tüm sürece dahil olması ve tüm parametrelere hazır olması gerekiyor. Birçok bilimsel araştırma ailelerin çocukların sınav kaygısı üzerinde olumsuz etki yaratabileceğini gösteriyor. Ailelerin çocuğa yönelik tutum ve davranışları sınav stresini tetikliyor. Bu nedenle öğrencilerin başarılarının düşmesi söz konusu olabiliyor. Bu anlamda; ailelerin öğrenci üzerindeki sınav baskısını arttıracak tutum ve davranışlardan kaçınması gerekiyor.

aba Psikoloji bu noktadan yola çıkara; sınav dönemi ve hazırlık süreçlerinde yalnızca öğrencilere destek vermiyor. Kariyer planlama, süreci boyunca aileleri de çeşitli konularda destekliyor. Öğretmenlerin ve danışmanların da süreç içerisinde son derece önemli bir role ve etkiye sahip olduğu biliniyor. Bu nedenle; öğretmenlerin de bazı konularda desteklenmesi gerekebiliyor. aba Eğitim ve aba Academy’nin uzman kadrosu öğrenme metotları ile ilgili çalışmalar yürütüyor. Öğrenme biçimleri ve öğrenme süreçlerini iyileştirebilecek metodolojilere bağlı kalarak süreci yönlendiriyor. Ancak her öğretmenin süreç içerisinde benzer biçimde hareket etmediği biliniyor.

Nöropsikoloji ile ilgili çalışmaların son dönemlerde hız kazandığı ve bu konuda önemli araştırmalara imza atıldığı biliniyor. Bu alanda önemli gelişmeler yaşanıyor. Bu gelişmeler öğrenme süreçleriyle de yakından ilişkilendiriliyor. Sınav dönemi ve sınava hazırlık süreçlerinde bu gelişmelerden de yararlanmak gerekiyor. Öğrenme yöntemlerini bu doğrultuda yapılandırabilmek önem taşıyor. Beyin Temelli Öğrenme ile yaklaşımları yakından izlemek ve öğrenim süreçlerini bu doğrultuda şekillendirmek de avantaj sağlıyor.

Her öğrencinin farklı bir yöntem ve hızda öğrendiği biliniyor. Beyin Temelli Öğrenme ile ilgili yaklaşımlardan ve stratejik yetenek yönetimi uygulamalarından yararlanarak bu konuya odaklanmak gerekiyor. Öğrencinin hangi ortamda, nasıl öğrenebildiğine odaklanarak kariyer planlama sürecini yürütmek gerekiyor. Öğrencinin hangi araçlarla çalışacağı, dijital platformlardaki hangi içeriklerden yararlanacağı da bu şekilde tespit edilebiliyor. Bu sayede konuya dair ince detaylara ulaşmak ve doğru yönlendirmeleri yapmak mümkün hale geliyor.

Sınav Dönemi ve Hazırlık Süreçlerinde Öğretmenler Nasıl Bir Rol Oynuyor?

aba Psikoloji’nin sınav dönemleri boyunca yalnızca öğrenci ve aileleri değil; öğretmenleri de desteklediği biliniyor. Çünkü sürecin en önemli öğelerinden biri de öğretmenler oluyor. Öğrencilerin ilgi alanlarına ve öğrenme yöntemlerine dair tüm verilen öğretmenlere de aktarılması sürece katkı sağlıyor. Aynı zamanda aba Eğitim ve aba Academy’nin uzman kadrosu da süreç içerisinde etkin bir rol oynuyor. Kadroda yer alan eğitimciler de bu detayları dikkate alarak öğrencilere belirli bir hazırlık programı oluşturuyorlar. Eğitimciler yalnızca öğrencinin akademik başarısını yükseltmeye değil odaklanmıyor. Kendilerine en uygun alanda konumlanabilmeleri için çaba gösteriyorlar.

Doç. Dr. Gamze Sart’ın sınav dönemi ve hazırlık sürecinde olan öğrencilerin SAT derslerini yürüttüğü biliniyor. SAT sınavı, öğrencilerin akademik yeterliliklerini geliştirmekle kalmıyor. Bunun yanında; öğrencinin, öğrencinin hızlı okuma, hızlı kavrama gibi önemli becerilerini geliştirmede yardımcı oluyor. Yani öğrencinin derslerinin yanı sıra; yatkınlıkları hakkında da ipuçları barındırıyor. Öğrenciyi daha iyi tanımak ve konumlandırabilmek adına bu dersler Doç. Dr. Gamze Sart tarafından yürütülüyor.

Kısacası, aba Psikoloji’de genel yapı itibariyle danışanlar yalnızca öğrencilere odaklanmıyor. Bununla birlikte; anne – babaları ve öğretmenleri de devreye alıyor. Çünkü aslında anne – baba ve öğretmenler çocuğun içinde bulunduğu ekosistemin önemli parçalarını oluşturuyorlar. Bu ekosistem aile ve öğretmenlerle sınırlı kalmıyor. Aynı zamanlarda öğrencilerin eğitim aldığı okullardaki psikolojik danışmanlık ve rehberlik servisleriyle de iş birliği yapılıyor. Böylelikle; öğrencinin doğru alanlara yönlendirebilmesi noktasında, gerekli verileri aktarabilmek, okulu sürecin içerisinde tutabilmek mümkün oluyor. Aynı zamanda öğrencinin yaşadığı sınav stresi ile ilgili ortak bir çalışma yürütmek mümkün hale geliyor.

Sınav Dönemi ve Hazırlık Süreçlerinde Arkadaşlık İlişkileri Nasıl Bir Etkiye Sahip?

Öğrencinin içinde bulunduğu ekosistemde ait olduğu gruplar ve arkadaşlar da önemli bir noktada bulunuyor. Zaman zaman stratejik yetenek yönetimi uygulamaları sırasında bu konuyu da değerlendirmek gerekiyor. Çünkü öğrenciler bu konu ile ilgili kaygı yaşıyor olabiliyor. Arkadaş kaygısının yaşandığı durumlarda aynı sınıftan üç öğrenciye aynı anda danışmanlık vermek söz konusu olabiliyor. Böylece; onlar arasındaki kolabrasyonu ve kooperasyon gözlemlenebiliyor ve birlikte çalışma fırsatları yaratılabiliyor.

Bazı durumlarda ise yaratılan bu çalışma ortamının ya da arkadaşlık ilişkilerinin öğrenciyi olumsuz etkilediği görülüyor. Bu noktada; anne ve babayı uyararak negatif etkinin minimize edilmesi konusunda çeşitli önlemler alınabiliyor. Öğrencinin zorbalığa maruz kalması söz konusu ise daha farklı bir çalışma ortamı yaratılması sağlanabiliyor.

Sonuç olarak; sınav dönemlerinde bütünsel bir yaklaşıma bağlı kalmak gerekiyor. Süreci yakından takip ederek; öğrencinin gelişimini bütünsel olarak takip etmek önem taşıyor. Öğrenciler öğrenme süreçlerinde her 21 günde bir yeni bir yapılanma içerisine giriyor. Bu 21 günlük çalışmalar ile öğrencinin gelişim süreçlerini izlemek ve katkı sunmak mümkün olabiliyor

Sınav dönemi ve hazırlık süreçleri hakkında bilgi alabilmek için aba Psikoloji web sitesini ziyaret edebilirsiniz. Sorularınız için Doç. Dr. Gamze Sart ve aba Psikoloji ile iletişime geçebilirsiniz. Psikoloji, eğitim ve kariyere dair daha fazla içeriğe ulaşmak için YouTube kanalımıza abone olabilirsiniz.

Read More

Sınava hazırlık döneminde öğrencilerimiz için neler yapıyoruz? Öğrencilerimize nasıl destek veriyoruz? Eğitim ve kariyer noktasında nasıl bir yönlendirme sağlıyoruz? Yaşadığımız yüzyılda eğitim ve kariyer seçimi yapmak birçok öğrenci için zorlayıcı olabiliyor. Çünkü oyunun kuralları sürekli değişiyor. Bu durum üzerinde teknolojik gelişmelerin büyük bir etkisi olduğu biliniyor. Elbette öğrencilerin önünde çok fazla farklı seçenek bulunması da kafa karışıklığına neden olabiliyor. Süreç planlı bir şekilde yürütülmediği zaman olumsuz durumlarla karşılaşmak söz konusu olabiliyor. Çünkü kariyer planlama sürecinin birçok farklı dinamiği bulunuyor. Bu anlamda; atılacak her bir adımın doğru planlanması önem taşıyor. Bu süreçte stratejik davranabilmek önemli bir noktayı oluşturuyor.

Sınava hazırlık döneminin öncesinde öğrencinin hangi alana yönelik bir hazırlık yapacağını belirlemek gerekiyor. Elbette bu noktada; öğrencinin ilgi alanları ve becerileri belirleyici rol oynuyor. aba Psikoloji sürecin ilk adımlarından biri olan bu noktada devreye giriyor. Öğrencilerin ilgi alanlarının tespit edilebilmesi için stratejik yetenek yönetimi ve kariyer testi uygulamalarına başvuruluyor. Bu noktada tek bir test yaparak karar vermek yeterli olmuyor. En az 5 farklı test uygulayarak ve elde edilen verileri değerlendirerek bir sonuca varmak gerekiyor. Stratejik yetenek yönetimi ve kariyer testi uygulamalarının güncelliği de önem taşıyor. Sürecin doğru yürütülebilmesi ve değerlendirilebilmesi uzmanlık istiyor. Bu noktada doğru kariyer danışmanlarıyla çalışmak önem taşıyor.

Sınava Hazırlık Dönemi Nasıl Yürütülmeli?

Öğrencilerin ilgi alanları ve yeteneklerinin tespit edilmesini ülke, okul ve bölüm seçimi süreci izliyor. Bu süreçte son derece dikkatli davranmak gerekiyor. Her üniversitenin farklı alanlarda uzmanlaştığını bilerek hareket etmek gerekiyor. Aynı zamanda kimi alanlar için bazı ülkelerin de daha ön planda olduğu görülebiliyor. Örneğin; moda tasarımı eğitimi almak isteyen bir öğrenci için İtalya uygun bir seçim olabiliyor. Benzer şekilde; Mühendislik eğitimi almak isteyen bir öğrenciyi Hollanda üniversitelerine yönlendirmek doğru bir karar olabiliyor. Bu noktada; üniversitelerin isimlerine ve popülerliğine odaklanmak yerine niteliklerini dikkate almak gerekiyor. Aksi halde dünyanın en iyi üniversitelerinden kabul alıp mutsuz olmak söz konusu olabiliyor.

Sınava hazırlık dönemi öncesinde bölüm seçimi yaparken geleceği öngörebilmek de önem taşıyor. Bir mezunun 40 – 60 yıl değer üretebileceği düşünülerek dünyanın o günkü konumunu öngörebilmek gerekiyor. Yani planlama sürecini yalnızca üniversiteye kabul alma noktasına kadar yapmak doğru bir yaklaşım olmuyor. 40 – 60 yıllık süreci planlayabilmek gerekiyor. Bu noktada; kariyer danışmanlığı alınması kesinlikle tavsiye ediliyor. aba Psikoloji’nin uzman kadrosu dünyanın bugünkü ve gelecekteki konumunu değerlendirerek gerekli yönlendirmeleri yapıyor. Dünyanın sosyo – ekonomik durumu, toplumsal gelişmeler ve problemler, teknolojinin varacağı noktalar bu süreçte değerlendiriliyor. Öğrencinin yeteneklerine ve beklentilerine en uygun okul, bölüm ve ülke seçimini yapması sağlanıyor.

Sınava Hazırlık Döneminde Nelere Dikkat Edilmeli?

Yurt dışı eğitim söz konusu olduğunda hangi sınavların alınması gerektiği de önem taşıyor. Üniversiteler için kimi sınavlar ve diploma programları daha fazla ön plana çıkıyor. SAT sınavları bu sınavların en önemlilerinden biri olarak biliniyor. Bu sınav öğrencilerin yalnızca akademik yeterliliğini ortaya çıkartmıyor. Aynı zamanda eleştirel düşünme, analiz gibi becerileri hakkında da ipuçları veriyor. Bu anlamda üniversiteler SAT sınavının mutlaka alınmasını talep ediyor.

Diploma programlarında ise AP ve IB programları ön plana çıkıyor. AP programının daha avantajlı olduğu kabul ediliyor. Çünkü AP programı daha fazla ülke tarafından kabul görüyor. Aynı zamanda AP programı veren liselerde okumayan öğrenciler de sınavları alabiliyor. Bu da akademik yeterliliği belgelendirmenin en önemli adımlarından biri oluyor. Elbette hem SAT hem de AP için sınava hazırlık dönemini titizlikle yürütmek gerekiyor.

Dil yeterliliği önem taşıyan bir başka konu olarak karşımıza çıkıyor. Bu noktada ise IELTS ve TOEFL sınavlarının alınması bekleniyor. Üniversiteler çoğunlukla her iki sınavı da kabul ediyor. Ancak bazı üniversiteler için bir sınav daha fazla ön plana çıkabiliyor. Bu noktada seçimi üniversitelerin başvuru şartlarını inceleyerek yapmak gerekiyor.

aba Psikoloji’nin tüm bu sınavlara hazırlık sürecinde öğrencileri desteklediği biliniyor. aba Academy bünyesinde sınavlara yönelik dersler yürütülüyor. aba Academy uzman kadrosu ile öğrencileri, en doğru öğrenme yöntemi ile destekliyor. Her öğrenci için farklı bir planlama ve çalışma sistemi uygulanıyor. Böylelikle her öğrenci kendine en uygun öğrenme biçimi ve öğrenme hızı ile sınava hazırlık yapma fırsatı bulabiliyor.

Sınavlara Psikolojik Olarak Hazırlanmak

Sınav süreçleri öncesinde akademik hazırlık kadar psikolojik hazırlık da önem taşıyor. Kariyer seçimi ve sınav dönemlerinde öğrencilerin sınav stresi gibi olumsuz durumlarla da mücadele etmesi gerekebiliyor. aba Psikoloji’de öğrenciler bu noktada da destek alabiliyorlar. Hatta bu destek öğrencilerle sınırlı kalmıyor. Aileler ve öğrencinin içinde bulunduğu ekosisteme yönelik çalışmalar da yürütülüyor. Motivasyonun artırılması ve stresin minimize edilmesine yönelik çalışmalar yürütülüyor. Bu sayede öğrencilerin başarı oranının artırılması sağlanabiliyor.

Kısacası öğrenciler aba Psikoloji tarafından hem psikolojik hem akademik olarak destekleniyor. Sınav alımları ve yerleştirmeleri konusunda uygun şekilde yönlendiriliyorlar. Okul, bölüm ve ülke seçimi konusunda yardım alabiliyorlar. İlgi ve yeteneklerin tespitinden sınavlara, stajlardan istihdam süreçlerine kadar her aşamada öğrenciler destekleniyor.

Sınava Hazırlık ve kariyer süreçleri hakkında detaylı bilgi için aba Psikoloji web sitesini ziyaret edebilirsiniz. Kariyer danışmanlığı desteği almak için Doç. Dr. Gamze Sart ve aba Psikoloji ile iletişime geçebilirsiniz. Psikoloji, eğitim ve kariyere dair daha fazla içeriğe ulaşmak için YouTube kanalımıza abone olabilirsiniz.

Read More

Sınav stresi başarıyı etkileyen en önemli unsurlardan biri olarak kabul ediliyor. Sınav kaygısı belirtileri fiziksel ya da psikolojik olarak ortaya çıkabiliyor. Peki; sınav stresiyle nasıl mücadele etmek gerekiyor?

Sınav öncesinde stres yaşamak son derece olağan bir durum olarak görülüyor. Ancak stres belirli bir seviyenin üzerine çıktığında başarıyı olumsuz etkileyebiliyor. Bu nedenle stres seviyesini kontrol altında tutabilmek önem taşıyor. Peki; sınav kaygısı belirtileri nelerdir? Stres, telaş, hızlı öfkelenme, ağız kuruluğu, odaklanma güçlüğü, unutkanlık gibi belirtilerle ortaya çıkabiliyor.

Bununla birlikte sınav stresinin; kalp çarpıntısı, sindirim sistemi sorunları, yeme bozukluğu gibi ciddi belirtileri de olabiliyor. Baş ağrısı, terleme, üşüme, yorgunluk gibi fiziksel belirtiler de sınav stresinden kaynaklanabiliyor.

Sınav Stresi Neden Ortaya Çıkar?

Sınav kaygısı nedenleri bireylere göre farklılık gösterebiliyor. Ancak hemen her öğrencinin sınav kaygısı ile mücadele ettiği biliniyor. Peki; sınav stresini tetikleyen unsurlar nelerdir? Nelere dikkat etmek gerekiyor?

Öncelikle; ebeveynlerin kıyaslamadan kaçınması gerekiyor. Öğrenci başkalarıyla kıyaslandıkça hissettiği baskı artıyor. Başarısız olma korkusu öğrencinin stres seviyesinin artmasına neden olabiliyor. Bu noktada ebeveynlerin tutumu önem taşıyor. Mükemmeliyetçi tavırlardan kaçınılması sınav stresiyle mücadelede önemli bir rol oynuyor. Başarısız olma ihtimalinin de var olduğunu ve bunun bir son olmadığını bilmek öğrencileri rahatlatıyor.

Bununla birlikte yetersizlik hissi kaygıyı tetikleyen nedenler arasında yer alıyor. Sınav kaygısı nedenleri arasında bulunuyor.  Öğrencinin sınava dair kendini yetersiz hissetmesi stres seviyesini arttırıyor. Eksiklerini tamamlamak için yeterli zamanı kalmadığını düşünen öğrenci kaygıya kapılabiliyor. Hatta kaygı seviyesi olması gerekenin çok üstüne çıkabiliyor.

Sınav Stresi ile Mücadele Etmek İçin Neler Yapılmalı?

Peki; sınav stresiyle mücadele etmek için neler yapmak gerekiyor? Öncelikle düzenli ve yeterli çalışmak kaygının azalması konusunda öğrencilere yardımcı olabiliyor. Bu anlamda; bir çalışma programı yapmak ve bu programa sadık kalmak gerekiyor. Yeterli zaman varken çalışmaya başlamak, yetersizlik hissini ortadan kaldırmak için önemli bir adım olarak karşımıza çıkıyor. Zaman daraldıkça telaşa kapılan öğrencinin stres seviyesi de yükseliyor. Bu durum, bildiğini unutma, odaklanma problemi, kafa karışıklığı gibi sonuçlar doğuruyor. Bu anlamda iyi bir planlama stresle mücadelenin altın kuralları arasında yer alıyor.

Uyku düzeni ve yemek düzeni sınav stresi ile mücadelede önemli diğer unsurlar arasında yer alıyor. Sınav kaygısı ile başa çıkabilmek için yeterli uyku ve dengeli beslenmeye ihtiyaç duyuluyor. Uyku problemleri, dikkat eksikliği, odaklanma problemi gibi sorunları beraberinde getirebiliyor. Dengeli beslenmenin ise mental sağlık üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğu biliniyor.

Düzenli egzersiz yapmak stres ile mücadele için önemli bir başka yol olarak karşımıza çıkıyor. Fiziksel aktivitenin mental sağlığı olumlu etkilediği biliniyor. Düzenli egzersiz yapmak, anksiyete, depresyon, panik atak gibi rahatsızlıkların önüne geçilmesinde önemli bir rol oynuyor. Stres seviyesini kontrol etme noktasında da önemli bir işleve sahip olduğu biliniyor.

Düzenli Yapılan Nefes Egzersizleri ve Meditasyon Stresi Azaltıyor

Sınav stresi ile mücadeleyi kolaylaştıran diğer unsurlar nefes egzersizleri ve meditasyon olarak karşımıza çıkıyor. Nefes egzersizleri veya meditasyon yapmak kaygı seviyesini kontrol altında tutma konusunda yardımcı olabiliyor. Böylelikle sınav kaygısının azalması da söz konusu olabiliyor. Nefes egzersizleri, kan basıncını dengelemeye yardımcı oluyor. Düzenli yapılan nefes egzersizleri, sindirim sisteminin düzene girmesini ve iç organların daha sağlıklı çalışmasını sağlıyor. Bu nedenle özellikle sınav öncesi süreçlerde nefes egzersizi ve meditasyondan yardım alınabiliyor.

Sınava odaklanmak başarı için büyük bir önem taşıyor. Ancak; küçük molalara ihtiyaç duyulabileceğini de unutmamak gerekiyor. Bu anlamda ders dışı aktivitelere zaman ayırmak kaygıyla mücadeleye yardımcı olabiliyor. Bazen ara verip, nefes almak; sınava odaklanmayı da daha kolay hale getirebiliyor.

Sınav stresi ve mücadele yöntemleriyle ilgili detaylı bilgi için aba Psikoloji web sitesini ziyaret edebilirsiniz. Sorularınız için Doç. Dr. Gamze Sart ve aba Psikoloji ile iletişime geçebilirsiniz. Eğitim, kariyer ve psikolojiye dair daha fazla içeriğe ulaşmak için YouTube kanalımıza abone olabilirsiniz.

Read More

Etkili soru çözme teknikleri ile rekabet gerektiren ve süre kısıdı olan sınavlara hazırlık yapmak çok daha kolaydır. Çünkü sınavlarda hızlı okuyabilme, okuduğunu anlama, muhakeme, soru stillerini öğrenme sınav başarısı için gereklidir. Bu becerilerin gelişmesi ise belli tekniklerin öğrenilmesi ve sık sık kullanılması ile mümkün hale gelir. Böylece sınavda zaman daha verimli kullanılabilir ve zorlayıcı sorular daha kolay çözülebilir. Bu avantajlarsa bizi binlerce katılımcının önüne geçirebilir.

Biraz çaba ve zaman ayırarak kolayca öğrenilebilecek ve kullanılabilecek bu tekniklerse yeterince önemsenmemektedir. Lise, üniversite, dil, yurtdışı eğitim ve benzeri sınavlar öğrenciler için oldukça önemlidir. Hedefi, hayali ve başarma isteği olan her öğrenci için bu sınavlar önemli olduğu kadar zorlayıcıdır da.

Zorluğun nedeni ise uzun soluklu disiplin, özveri ve fedakarlık gerektiriyor olmasıdır. Sınava yüklenen anlam arttıkça öğrencilerin destek almak istediği kaynak arayışları da artmaktadır. Ancak çoğunlukla bu kaynakların da sınavların kendisi gibi elde edilmesi zor şeyler olduğu veya olması gerektiği düşünülür. Kolay, hızlı öğrenilebilen şeylerin başarıyı desteklemeyeceği veya yeterince işe yaramayacağı gibi hatalı bir inanış bulunmaktadır.

Etkili soru çözme teknikleri de bu hatalı inanışlardan biridir. Öğrenmesi kolay, kullanımı pratik ve işlevsel olan bu teknikler öğrenciler tarafından yeterince önemsenmez. Zorluk arayışı bu tekniklerin gölgede kalmasına neden olabilir. Oysa şans verdiğinizde, deneyip pratik yaptığınızda kısa sürede verim almaya başlayabilirsiniz. Bu teknikler size formüller öğretmez, ezber gerektirmez veya ders yükünüze yeni yükler eklemez.

Dilerseniz yazının devamına ilerleyerek kullanabileceğiniz teknikleri öğrenebilir, sınava hazırlık sürecinize bu teknikleri de dahil edebilirsiniz.

Etkili Soru Çözme Teknikleri Neler?

Sınava hazırlık sürecinde konu anlatımı çalışılır ve eksik konular tamamlanır. Öğrenilen bilgilerin uzun süreli belleğe yerleşebilmesi için günlük, haftalık tekrarlar yapılır. Ve bu bilgilerin pekiştirilmesi için mümkün olabildiğince çok soru çözülür. Bu üç aşamadan herhangi biri atlanırsa sınava eksik hazırlanılmış olacaktır. Yeterince konu anlatımı çalışılmazsa sınavda bilmediğiniz sorularla karşılaşma olasılığınız artar.

Yeterince çok tekrar yapılmazsa çalıştığınız konuları özellikle de stres anında hatırlamakta zorlanırsınız. Yeterince soru çözülerek pratik yapılmazsa zaman kullanımında zorlanır, çeldirici sorularda ikilemde kalır, kolayca hata yapabilirsiniz. Dolayısıyla sınava hazırlık sürecinin bu üç adımı da çok önemlidir. Öğrenciler sıklıkla konu anlatımın veya tekrar yapmaksızın bol soru çözmeye çalışırlar. Etkili soru çözme teknikleri de yeterince bilinip kullanılmaz.

Dolayısıyla test kitapçıklarında sayısız cevapsız veya yanlış soruyla karşılaşırlar. Soruları yanıtlamakta zorlanmak veya yanlış yanıtlamaksa motivasyonu kırar. Başarılı olmayı istemek motivasyon için oldukça perçinleyicidir. Ancak sadece istemekle başarı elde etmek mümkün değildir. Hayaller ve hedefler ne kadar büyükse karşılığında verilecek emek de o kadar büyük olmalıdır. Yazının devamında size soru çözmeyi sevdirecek ve performansınıza etki edecek önerilere yer vereceğiz.

Aşağıdaki teknikleri kullanarak sınava hazırlık sürecinizi keyifli hale getirebilir, başarı ihtimalinizi artırabilirsiniz.

1.     Turlama Tekniği

Etkili soru çözme teknikleri olarak arama yaptığınızda karşınıza en sık çıkacak teknik turlama tekniğidir. Turlama tekniğinin mantığı sınav kağıdını elinize aldığınızda ilk turda en önce kolayca çözebildiğiniz soruları çözmenizdir. İkinci turda çok kolay olmayan ama yine de rahat çözebildiğiniz soruları çözmelisiniz. Üçüncü turda sizi biraz daha zorlayacak soruları bitirmelisiniz. Turları bu şekilde zorluk seviyelerine göre bölüştürmelisiniz.

En son tura çözmekte zorlandığınız ve çözüm yolunu bulmak için çok daha fazla zaman harcayacağınız soruları bırakmalısınız. Bu tekniğin amacı zamanınızı daha verimli kullanmanızı ve motivasyonunuzu sürdürmenizi sağlamaktır. Aksi halde soruları sırayla çözmeye çalışırsanız daha çok zaman var düşüncesiyle zor sorularda çokça vakit harcayabilirsiniz.

Süre azaldıkça zaman baskısı artacağı için çözümü kolay olan sorularda dahi hata yapabilirsiniz. Aynı şekilde kolay soruları çözmeye zamanınızda kalmayabilir. Böylece çok daha fazla net yapabilecekken sınav sonucunda hayal kırıklığı yaşayabilirsiniz.

2.     Hızlı Okuma Tekniği

Hızlı okuma tekniği de etkili soru çözme teknikleri içerisinde yer almaktadır. Bu tekniği kullanabilir hale gelmeniz sınava hazırlık sürecinde ve sınav gününde çokça fayda sağlayacaktır. Hızlı okuma pratiğiniz sayesinde özellikle uzun paragraf ve mantık sorularını rakiplerinizden daha kısa sürede çözebilirsiniz. Ancak hızlı okuma becerisini geliştirirken mutlaka muhakeme ve yorumlama becerinizi de geliştirmelisiniz.

Bunu yapabilmekse çok okumak ve çok soru çözmekle mümkün olacaktır. Sınava hazırlık sürecinde öğrenciler çoğunlukla zaman kaybetmemek ve dikkatlerini dağıtmamak için kitap okuma alışkanlıklarına ara verirler. Oysa kitap okumak hızlı okuma becerilerinin gelişmesi için oldukça önemlidir. Ayrıca kitap okuyarak muhakeme becerinizi de geliştirirsiniz.

Kitap okuyarak geçireceğiniz keyifli zaman strese biraz ara vermenizi de kolaylaştıracaktır. Hızlı okuma tekniği hakkında daha detaylı bilgi edinmek için Okuma Alışkanlığı Kazanmak Sınav Başarısı Getiriyor! yazımızı okuyabilirsiniz.

3.     Soru Stillerini Öğrenme Tekniği

Soru stillerinin öğrenilmesi de etkili soru çözme teknikleri arasında yer almaktadır. Çözdüğünüz her denemede sizi zorlayacak soru kalıplarıyla karşılaşabilirsiniz. Özellikle sayısal derslerde farklı kalıplarla karşılaşmak mümkündür. Bu kalıpların önemli bir kısmı okulda öğretilmektedir. Ancak kalıp sorulara yönelik yeterince test çözmemek çözüm yolunun kolayca unutulmasına neden olabilir. Her deneme sonrası sizi zorlayan, çözemediğiniz veya gereğinden fazla zaman harcadığınız sorular varsa işaretleyin.

Bu soruları ilgili ders öğretmenlerinizle veya destek aldığınız profesyonelle paylaşın. Çözüm yolunu izleyin, notlarınızı çıkarın ve üzerine bol bol soru çözün. Ancak bu şekilde farklı soru stillerini öğrenebilir ve rakiplerinize oranla çok daha kısa sürede çözebilirsiniz.

Çözüm yollarını eğitmenlerinizden öğrendiğinizde sorunun çok kolay ve çözmesi çok keyifli olduğunu göreceksiniz. Bu da soru çözme isteğinizi artıracak ve soru çözerken daha çok keyif alacaksınız.

4.     Konu Anlatımı ile Bilgiyi Artırma Tekniği

Etkili soru çözme teknikleri içerisinde teknik olarak görülmeyen ancak verimi artıran en önemli çalışmalardan biridir. Bilmediğiniz veya yeterince hakim olmadığınız bir konuda verimli soru çözmeniz mümkün değildir. Konu anlatımı çalışmak, çalışırken detaylı bilgi toplamaya odaklanmak ve bu bilgileri ilişkilendirmek oldukça önemlidir. Örneğin; Coğrafya dersini sevmiyor olabilirsiniz. Ancak memleketinizi veya farklı ülkelere seyahat etmeyi seviyor olabilirsiniz.

Yer yüzü şekilleri, bitki örtüsü, tarım, hayvancılık vb. bilgileri sevdiğiniz ülke ve şehirlerle ilişkilendirebilirsiniz. Konu anlatımı çalışırken farklı kaynaklardan beslenebilir, farklı öğretmenlerin anlatım methodlarını dinleyebilirsiniz.

5.     Tekrar ile Bilgiyi Pekiştirme Tekniği

Bir diğer önemli teknik ise konu anlatımlarının tekrarlarla pekiştirilmesidir. Evet işe yarayan, sıkça kullanılan veya öğrenmesi keyifli olan bilgileri hatırlamak kolaydır. Ancak birde günlük hayatta karşımıza çıkmayan, bilme ihtiyacı duymadığımız alt detaylar vardır. Bu bilgiler tekrar edilmezse kolayca unutulabilir. Unutmamanın ise tek yolu tekrar etmektir. Sadece okuyarak tekrar etmek zorunda da değilsiniz.

Etkili soru çözme teknikleri kadar bilgi edinme ve öğrenme tekniklerinden de faydalanabilirsiniz. Örneğin; sesli çalışmaktan hoşlanıyor veya dinleyerek daha iyi öğreniyorsanız konu anlatımlarınızı kaydedebilirsiniz. Boş zamanlarınızda, yürürken, yolda giderken, spor yaparken bu kayıtları dinleyebilirsiniz. Görsel hafızanız kuvvetliyse ders notlarını resimlerle ilişkilendirebilir, duvarlara renkli post-itlerle hatırlatıcılar asabilirsiniz. Defterinize, kitabınıza, test kitapçıklarınıza renkli kalemlerle notlar düşebilirsiniz.

Doğru, yanlış ve çözümü zor olan soruları veya farklı soru stillerini renklerle birbirinden ayırabilirsiniz. Anlatarak ve öğreterek daha iyi öğreniyorsanız öğrendiklerinizi arkadaşlarınıza, ailenize anlatabilirsiniz. Böylece sınava hazırlık sürecinde zorlanan arkadaşlarınıza da destek olmuş olabilirsiniz.

Etkili Soru Çözme Teknikleri Kadar İşlevsel Olan Diğer Önerilerimiz

Tam olarak teknik kabul edilmese de aşağıdaki önerilerimiz de soru çözme hızınızı ve veriminizi artıracaktır.

1.     Olumluya Odaklanın

Etkili soru çözme teknikleri içerisinde yer verilebilecek bir diğer teknikte olumluya odaklanma tekniğidir. Sınav kitapçığını elinize aldığınızda soruların hiç de kolay başlamadığını görebilir ve tüm kitapçıkta bu tarz sorular olduğunu düşünebilirsiniz. Ancak sınav kitapçıklarında sorular her öğrenciye farklı dizilimde gelmektedir. Bu dizilimlerse karışık olarak belirlenmektedir. Dolayısıyla sınav kitapçığı sınava hazırlanırken çözdüğünüz soru kitapçıkları gibi değildir.

Soru kitapçıklarından kolaydan zora doğru giden bir mantık vardır. Sınav kitapçıklarında ise kolay, zor ayrımı olmaksızın tüm sorular karışık gelir. Bu da kolay bir sorudan hemen sonra zor bir soruyla karşılaşabileceğimizi gösterir. Aynı şekilde zor bir sorudan sonrada kolay sorulara denk gelebilirsiniz.

Bu nedenle zor sorularda zaman harcamadan turlama yaparak daha kolay sorularla devam edebilirsiniz. Zor soruları en sona bırakmak üzerinizdeki zaman baskısını azaltacaktır.

2.     Hasar Hesabı Yapın

Etkili soru çözme teknikleri arasında yer verebileceğimiz bir diğer teknikte kendini değerlendirebilmektir. Bu tekniği hasar hesabı tekniği de diyebiliriz. Çözdüğünüz her denemeden veya soru kağıdından sonra doğru yanlış ve boş sayılarınıza bakmalısınız. Burada odak noktanız kendinizi geliştirip geliştiremediğinizi analiz etmeye çalışmanız olmalıdır. Örneğin; birkaç gün önce bu tarz soruları hiç çözemiyordum.

Öğrendiğim teknikle doğru adetlerimi artırabildim. Ya da bu konuyu iyi bildiğimizi sanıyordum ama son birkaç testtir bu konuda hatalarım çıkıyor yeniden gözden geçirmeliyim. Bu teknik sayesinde eksiklerinizi, hatalarınızı ve performansınızı görebilirsiniz.

3.     Kendinizi Tebrik Etmeyi Unutmayın

Çoğunlukla eleştiride bonkör, iltifat ve yüceltmede cimriyiz. En ufak bir hatamızı dahi saatlerce kafamıza takıp motivasyonumuzun düşmesine neden olabiliyoruz. Oysa çalışmak için ayırdığımız zaman, öğrenmek için verdiğimiz emek ve gösterdiğimiz gelişim taktiri hak ediyor. Kendinizi sık sık tebrik edin.

Boş zamanlarınızı çalışmaya ayırabildiğiniz, dikkat dağıtıcılarla başa çıkabildiğiniz, sorumluluklarınıza sahip çıktığınız için kendinizi tebrik edin. Çaba ve özverinizin farkında olmanız ve kendinizi yüceltmeniz çevrenizin de bunu daha iyi görmesini sağlayacaktır.

Etkili Soru Çözme Teknikleri Nasıl Bir Avantaj Sağlar?

Teknikleri öğrenmeniz ve kullanım becerinizi artırmanız sınav performansınızı, motivasyonunuzu ve başarı olasılığını artırır. Bu teknikler sayesinde rakiplerinizden farklı olarak daha kısa sürede daha çok soru çözebilirsiniz. Farklı soru stillerinin çözüm yollarını öğrenerek boş veya hatalı soru ihtimalini düşürürsünüz. Çözümü kolay ve pratik olan ama soru stili farklı olan bu sorularda yöntemleri bilmediğinizde gereğinden fazla zaman harcarsınız.

Zamansa sınavda en önemli kaynağımızdır. Ne kadar zaman artırabilirsek kontrol ve daha fazla soru çözümü için o kadar zaman bırakmış oluruz. Etkili soru çözme teknikleri sayesinde okuduğumuzu daha kolay anlar, çeldirici sorularda daha az hata yaparız. Tüm bu artılar sayesinde sınav sonucumuza olumlu yönde katkı sağlamış oluruz.

Üstelik soru çözerken daha az zorlanmak ve daha az zaman harcamak alacağımız keyfi de artıracaktır. Sizin için uygun tekniklerle başlayıp, pratiğinizi artırabilirsiniz. Etkili soru çözme teknikleri dışında sınava hazırlanırken kariyer danışmanlığından da faydalanabilirsiniz. Detaylı bilgi almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

 

Read More

Sınav motivasyonu sınava hazırlık sürecinde ve sınav boyunca mevcut potansiyelin performansa dökülmesini destekliyor. Motivasyonu yüksek olan öğrenciler sınavdan başarılı sonuçlar almak için daha planlı ve programlı çalışıyor. Motivasyon beraberinde disiplin, düzen ve istikrar da getiriyor. Tüm bunlar bir arada sürdürülebildiğinde beklentiyle uyumlu sonuçlar almak mümkün hale geliyor. Ancak bu motivasyonu üretebilmenin ve sürdürebilmenin de bir takım ön koşulları var.

Motive olmayı istemek veya motivasyona ihtiyaç duymak motive olmak için yeterli olmuyor. Motivasyon eksikliği yaşayan pek çok öğrenci için dikkat dağınıklığı, erteleme, düzenli çalışamama gibi başarıyı engelleyici etkenler çoğalıyor. Zaman baskısı, zamanı verimli kullanamama, sınav stresi, gelecek kaygısı ve hatta öfke, umutsuzluk açığa çıkabiliyor. Sınav motivasyonu olmayan öğrenciler motivasyon eksikliklerinin beraberinde getirdiği başarısızlık dışında çevresel faktörlerle de mücadele ediyor.

Ebeveynlerin, okulun, öğretmenlerin, arkadaşların ve sosyal çevredeki diğer bireylerin söylem ve baskıları da sürece eklenebiliyor. Tüm bu olumsuz katkılar bireyin daha fazla motivasyon kaybı yaşamasına ve sınava yönelik olumsuz duygu ve düşünceler geliştirmesine neden oluyor. Sınava motive bir şekilde çalışan bireylerde ise performans potansiyelle uyumlu ilerliyor. Bu bireyler olumsuz faktörlerle, stres ve zorluklarla çok daha kolay baş edebiliyorlar.

Çoğunlukla motivasyonları içsel kaynaklı oluyor ve dışarıdan gelen negatif etkilerden daha az etkileniyorlar. Peki sınava yönelik motivasyonu artırmak için sınava hazırlık sürecinde neler yapmalıyız? Sınavda başarılı olan ve sınava hazırlık sürecini daha sağlıklı geçiren bireyler nasıl motive oluyor? Yazımızın devamında detaylı bilgiye erişebilirsiniz.

Sınav Motivasyonu için Hayal Kurma Becerinizi Kullanın

İlk ve en önemli motivasyon artırıcı olarak hayal kurma becerinizi kullanmanızı öneriyoruz. Bu becerinin sınava hazırlık sürecinde olumlu şekilde kullanılması başarıyı ve motivasyonu artırıyor. Başarı elde etmek için hep çok para harcayacağımız ve çok yorulacağımız şeyler yapmamız gerektiğini düşünüyoruz. Motive olmak için yapmamız gerekenlerde de aynı beklentiye kapılabilirsiniz. Bu beklentiyle yazıyı okumaya başladıysanız hayal kurma önerisi size geçersiz gibi gelebilir.

Oysa zihnimizi neye koşullandırırsak bize sunacağı performansta koşullanmamızla benzer olacaktır. Pek çok kişisel gelişim ve zihin kitabı benzer söylemlerle doludur. Ancak burada kuracağınız hayal sizi eyleme geçmeye yönelik motive edecek bir hayaldir. Yani itekleyici güçtür. Sadece hayal kurarak başarılı olmak elbette ki mümkün değildir. Başarılı olmak için Türkiye gerçekliğinde çok ama çok çalışmanız gerekebilir.

Ancak çok çalışmak için ihtiyacınız olan sınav motivasyonu hayal kurma tekniği ile artırılabilir. Önyargılarınızı, sizi ketleyen inanışlarınızı ve diğerlerinin görüşlerini bir kenara bırakın. Geleceğinizden ne bekliyorsunuz? Nasıl bir eğitim, nasıl bir kariyer ve nasıl bir yaşam sürmek istiyorsunuz? Tüm bunları gözünüzde canlandırın. Bu o kadar detaylı bir canlandırma olsun ki hayalinizi adeta yaşıyormuşsunuz gibi hissedin.

Bu hayali somutlaştırabilir, kendinize bir hayal panosu da hazırlayabilirsiniz. Hayalinizi yazıya, resme de dökebilirsiniz. Bunu yaptıktan sonra motivasyonunuzdaki değişimi değerlendirin. Örneğin; Boğaziçi üniversitesinde okumak istiyor olabilirsiniz. Öyleyse kendinizi Boğaziçi üniversitesini kazanmış olarak hayal edin. Elinize ulaşan sınav sonuç kağıdını hayal edin. Okula kayıt için gittiğinizi, bahçesinde dolaştığınızı, akademisyenlerle tanıştığınızı hayal edin. Okulun şenliklerini, ders aralarını, arkadaş gruplarını hayal etmeye çalışın.

Şimdi hedefiniz size çok daha parlak, ulaşılmaya ve uğrunda uğraşılmaya değer görünüyor olmalı. Bunu her gün yapmaya özen gösterin. Karamsarlığa kapıldığınızda, yorulduğunuzda veya inancınızı yitirdiğinizde tekrar edin.

Sınav Motivasyonu Kazanmak için Hedef Belirlemeyi Ertelemeyin

Hedef belirleme süreci sıklıkla ihmal edilen ve son dakika aceleye bırakılan bir süreçtir. Oysa hedef belirlemeye olabildiğince erken başlamak ve detaylı bir planlama yapmak gerekir. Hedef belirlerken öğrencinin karakteristik özellikleri, ilgi ve beceri alanları, zeka alanı göz önünde bulundurulmalıdır. Öğrenme stili, zaman yönetimi becerisi, çalışma ortamı ve öğrenme kaynakları da hedef belirleme sürecinde dikkate alınmalıdır.

Tüm bu faktörler göz önünde bulundurularak hedef belirlendiğinde hedefe ulaşmak daha kolay ve keyifli hale gelmektedir. Belirlenen amaç kişinin kendi istek, beklenti ve becerileriyle uyumlu olduğunda ulaşmaya yönelik istekte artmaktadır. Hedef belirleme sürecinin önemli bir aşaması da hedefi kısa ve uzun vadeli hedeflere bölerek planlamaktır. Büyük hedefin küçük hedeflere bölüştürülmesi sınav motivasyonu sağlayacaktır.

Çünkü bu sayede öğrenci performansına yönelik sonuçları daha iyi görebilir ve zamanında gerekli müdahaleyi yapabilir. Uzun vadeli hedefler için hazırlanmak çoğu zaman motivasyon kaybına yol açmaktadır. Örneğin bir yıl sonra olacak bir sınava yapacağımız hazırlığın motivasyonu ile yaklaşan sınavın motivasyonu aynı olmayacaktır. Dolayısıyla Uzun vadeli hedefimiz sınavda başarılı olmak ise bu hedefi küçük hedef parçalarına bölüştürebiliriz.

1 ay boyunca konu tekrarı yapmak ve ay sonunda denemeden alacağı puanı 50 puan artırmak kısa vadeli bir hedef olabilir.

Sınav Motivasyonu için Olumsuz Kıyaslamalardan Kaçının

Özellikle herkesin tatil yapıp dinlendiği hafta tatillerinde, sömestr ve yaz tatillerinde çalışıyor olmak motivasyon kırıcıdır. Öğrenciler çoğunlukla “Ben neden çalışmak zorundayım, onlar gezip eğlenirken ben niye konu tekrarı yapıp soru çözüyorum!” diyebilirler. Bu kıyaslamayı yapan herkes benzer duygulara kapılır ve geçici süreli de olsa motivasyon düşüklüğü yaşayabilir.

Olumsuz rekabet ve olumsuz kıyaslamalar motivasyonun önündeki önemli engellerdir. Ve çoğunlukla bu engelleri bir dizeriz. Hayatın hepimiz için adil olmadığını, biz bu kadar çok çalışırken çalışma zorunluluğu hissetmeyenlerin daha şanslı olduğunu düşünebiliriz. Evet koşullar herkes için eşit olmayabilir. Başarılı olmak için sizin çok çalışmanız gerekirken bir başkasını başarılı olmaya ihtiyaç duymuyor olabilir. Ancak bu durum sadece ekonomik farklılıklar kaynaklı değildir.

Aslında sınav sistemi ayrım gözetmeksizin herkes için eşittir. Ancak sınav sonucunun yeterince iyi olması herkes için aynı anlama gelmemektedir. Kimi öğrencinin sınav motivasyonu barajı geçmek ve herhangi bir üniversiteyi tercih edebilmek olabilir. Bir başkasının hedefi iyi bir üniversiteyi ve bölümü kazanmak olabilir. Bir başkasının hedefi burs almak olabilir. Dolayısıyla sınav herkes için aynıdır ancak sınava yüklenen anlamlar farklıdır.

Siz bugün çalışma temponuzla sınava sizden daha az efor harcayan bir öğrencinin önüne geçebilirsiniz. Bugün koşullarınız birbirinden çok farklıyken azminiz, seçimleriniz ve performansınızla yarın benzer ve hatta daha iyi koşullara erişebilirsiniz.

Sınav Motivasyonu Sağlamak İstiyorsanız Dinlenmeye Zaman Ayırmayı Unutmayın

Sınava hazırlık sürecinde başarılı olmak için ilk gözden çıkarılan şey mola ihtiyacıdır. Ders çalışmak ve daha iyi sonuçlar elde etmek için kitapların üzerinde uyuyan, çalışma masasında yemek yiyen nice öğrenci vardır. Bu öğrenciler daha çok çalışmak için sosyal etkinlere katılmaz, keyif aldığı etkinliklere zaman ayırmaz. Sınava hazırlık sürecine giren öğrenciler bir anda ilgi alanlarını, sosyal çevrelerini ve hobilerini rafa kaldırırlar.

Ancak sıklıkla unutulan önemli bir konu var ki dikkat süremiz sandığımız kadar uzun değil. Etkin dinleme yapıp, dikkatimizi dağılmaksızın sürdürebildiğimiz süre ortalama 30 dakika. Ancak ağır konularda veya zihnen, bedenen yorgun olduğumuz zamanlarda bu süre daha da kısalabilir. Sanılanın aksine mola vermek, dinlenmek ve keyif veren faaliyetlere zaman ayırmak sınav motivasyonu için önemlidir.

Dinlenmiş, eğlenmiş bir birey deşarj olur ve daha iyi çalışmak üzere motive olur. Üstelik mola verebileceğini ve kendine zaman ayırabileceğini bilmek çalışma sürelerinin daha verimli geçmesini sağlar. Bir zaman yönetimi tekniği olan Pomodoro tekniğini kullanarak molalarını daha verimli planlayabilirsiniz. Ayrıca zamanınızı daha verimli kullanarak da motivasyonunuzu artırabilirsiniz. Zaman hepimiz için eşit olsa da bu zamanı nasıl değerlendirdiğimiz oldukça özneldir.

Birimiz çok hızlı öğrenirken birimiz daha yavaş öğrenebiliriz. Birimiz her koşulda odaklanabilirken bir diğerimizin dikkati kolayca dağılabilir. Zaman yönetimi teknikleri bize zamanı daha verimli kullanmayı öğretir. Bu sayede derslere, ders dışı etkinliklere ve kendi bireysel ihtiyaçlarımıza daha fazla zaman ayırabiliriz. Kanban Tekniği ile Zamanınızı Daha Kolay Organize Edebilirsiniz! Ve Zaman Baskısı Yaşamamak İçin Öneriler yazımızdan da faydalanabilirsiniz.

Sınav Motivasyonu için Konfor Alanınızdan Çıkın

Hepimiz konfor alanımıza yeterince düşkünüz. Özellikle pandemiyle beraber evde geçirdiğimiz sürenin artması konfor alanımızın kullanımını da artırdı. Dolayısıyla sınava hazırlık sürecinde konfor alanından uzaklaşmak da zorlaştı. Peki nedir konfor alanından çıkmak ve neden çıkmak istemiyoruz? Derslerinize çalışma masasında değil de yatağınızda mı çalışıyorsunuz? Çalıştığınız alanda müzik de dinliyor, film de izliyor, yemek de yiyor, kitapta mı okuyorsunuz?

Ders çalışırken sizi zorlayan soruları, konuları erteliyor veya yapmıyor musunuz? Başarı elde etmek için çalışmanız gereken sürenin altında mı çalışıyorsunuz? Uykunuzdan, dizi ve film alışkanlıklarınızdan, ilgilerinizden ve hobilerinizden kısamıyor musunuz? Örnekleri daha çoğaltabilecek olsak da bunların bir kısmını yapmakta zorluk yaşıyorsanız konfor alanınızdan çıkamıyorsunuz demektir.

Oysa başarı da pek çok güzel şey için özen, özveri ve emek ister. Emek vermeniz, çabalamanız ve beklediğiniz sonuçlara ulaşabilmeniz için konfor alanınızdan uzaklaşmalısınız. İlerde daha konforlu bir hayat sürebilmek, kariyerinizde, mesleğinizde daha mutlu olmak için konfor alanınızı daraltmalısınız. Konfor alanınızdan tamamen vazgeçmemeli ancak bu alana ayırdığınız zamanı yeniden gözden geçirmelisiniz.

Sınav Motivasyonu için Profesyonel Destek Alın

Sınava hazırlık sürecinde tüm çabanıza rağmen olumsuz duygularla ve sınav stresiyle başa çıkmakta zorluk yaşayabilirsiniz. Aynı şekilde hedef belirleme, planlı çalışma, zamanı verimli kullanma becerilerinde de desteğe ihtiyaç duyabilirsiniz. Sınav başarınızı düşürecek ve motivasyonunuzu olumsuz etkileyen konularda psikolojik destek talep edebilirsiniz. Aynı şekilde sınava hazırlık sürecinde daha bilinçli hazırlık yapmak için profesyonel kariyer desteği de alabilirsiniz.

Sınav motivasyonu sağlamada size yardımcı olacak kişi/kurum bu konuda ne kadar deneyimli? Verdiği bilgiler bilimsel kanıtlara dayalı mı, güncel mi ve uluslararası düzeyde geçerliliği var mı? Kariyer hedefi belirleme süreçlerinde kaç kişiye destek vermiş ve başarı oranları nedir? Ve daha pek çok alt detayı bilmeniz alacağınız hizmetin kalitesiyle ilgili ön bilgi edinmenizi kolaylaştıracaktır.

Aba Psikoloji, Aba Kariyer ve Aba Yurtdışı Eğitim iş birlikleri ile kariyer belirleme sürecinizde size profesyonel destek sunmaktadır. Aba Psikoloji de danışanlarımızın kariyer planını çıkarırken Stratejik yetenek yönetimini kullanıyoruz. Bu yöntem sayesinde bireylerin gelişim alanları çıkarılır ve gelişim süreçleri planlanır.  Kısa ve uzun vadeli hedefler belirlenir ve bu hedeflere en verimli şekilde nasıl ulaşılabileceğinin planları belirlenir.

Tüm bu planlar çıkartılırken de kişilerin ulaşabilecekleri en iyi performansa ulaşmaları amaçlanır. Stratejik yetenek yönetimi testinde başta WISC-V olmak üzere 8 farklı psikolojik test uygulanır. Bu testlerin sonucunda kişiye özel bir stratejik plan oluşturulur.

Öğrencilerin sosyo – ekonomik ve kültürel çevrelerini de değerlendirilerek oluşturulan plan, 3, 6, 12 ve 24 aylık hedefleri ve öngörüleri kapsar.  Sınav motivasyonu sağlamanız için kurumumuzda psikologlar ve eğitimciler iş birliği içinde çalışır.

 

Read More

Sınav motivasyonu sınavdan alınacak sonucu büyük ölçüde etkiliyor. Motivasyon düşüklüğü performansı doğrudan etkilerken motive olabilmek başarı olasılığını artırıyor. Sınava hazırlık sürecinde içsel veya çevresel pek çok faktör motivasyonu ve dolayısıyla da performansı etkiliyor. Hatalı alan, bölüm ve meslek seçimi, gerçekdışı beklentiler, sınava yüklenen anlam motivasyon kaybına yol açabiliyor.

Sınav sonucunun kişiliğe atfedilen bir değer olarak algılanması, hatalı ebeveyn tutumları, mükemmeliyetçi kişilikler motivasyonu etkiliyor. Tüm bu olumsuz etkenler sonucunda sınav gerçek anlam ve amacından uzaklaşarak bir stres ve kaygı unsuru haline dönüşüyor. Böylece öğrenciler sınavı bir rekabet aracı, üzüntü kaynağı ve galip gelemeyecekleri bir mücadele olarak görüyor.

Peki sınav motivasyonu geliştirilebilir mi? Motive olmak ve motivasyonu artırmak için neler yapılabilir? Sınava daha iyi hazırlanmak için alınabilecek profesyonel destekler neler? Yazımızın devamında detayları bulabilirsiniz. Başarılı Bir Kariyer İçin Öğrencilik Yılları Nasıl Daha Verimli Geçirilebilir? Yazımızdan da faydalanabilirsiniz.

Hedefinizi Doğru Belirlediğinizde Sınav Motivasyonu Doğrudan Artar

Hedef belirleme süreci sıklıkla ihmal edilen ve son dakika aceleye bırakılan bir süreçtir. Oysa hedef belirlemeye olabildiğince erken başlamak ve detaylı bir planlama yapmak gerekir. Hedef belirlerken öğrencinin karakteristik özellikleri, ilgi ve beceri alanları, zeka alanı göz önünde bulundurulmalıdır. Öğrenme stili, zaman yönetimi becerisi, çalışma ortamı ve öğrenme kaynakları da hedef belirleme sürecinde dikkate alınmalıdır.

Tüm bu faktörler göz önünde bulundurularak hedef belirlendiğinde hedefe ulaşmak daha kolay ve keyifli hale gelmektedir. Belirlenen amaç kişinin kendi istek, beklenti ve becerileriyle uyumlu olduğunda ulaşmaya yönelik istekte artmaktadır. Hedef belirleme sürecinin önemli bir aşaması da hedefi kısa ve uzun vadeli hedeflere bölerek planlamaktır. Büyük hedefin küçük hedeflere bölüştürülmesi sınav motivasyonu sağlayacaktır.

Çünkü bu sayede öğrenci performansına yönelik sonuçları daha iyi görebilir ve zamanında gerekli müdahaleyi yapabilir. Uzun vadeli hedefler için hazırlanmak çoğu zaman motivasyon kaybına yol açmaktadır. Örneğin bir yıl sonra olacak bir sınava yapacağımız hazırlığın motivasyonu ile yaklaşan sınavın motivasyonu aynı olmayacaktır. Dolayısıyla Uzun vadeli hedefimiz sınavda başarılı olmak ise bu hedefi küçük hedef parçalarına bölüştürebiliriz.

1 ay boyunca konu tekrarı yapmak ve ay sonunda denemeden alacağı puanı 50 puan artırmak kısa vadeli bir hedef olabilir.

Planlı Çalışmak ve Gelişimi Takip Etmek Sınav Motivasyonu için Önemli

Motivasyon artırma adımlarından bir diğeri de planlı çalışmak ve gelişim sonuçlarını takip etmektir. Hedefimiz ne kadar belirgin ve ne kadar parçalara bölünmüş olsa da iyi bir çalışma programı olmadan disiplinli çalışmak mümkün değildir.

Kısa ve uzun vadeli hedefler belirlendikten sonra bu hedeflere ulaşabilmek için çalışma çizelgeleri hazırlanmalıdır. Günde kaç saat çalışılacak, hangi konulara bakılacak ve kaç soru çözülecek gibi alt detaylar belirlenmelidir.

Zaman Yönetimi Teknikleri Mutlaka Öğrenilmeli

İyi bir ders planı hazırlamak kadar bu plana sadık kalabilmekte önemlidir. Çoğu öğrenci günde ne kadar ve neye çalışması gerektiğini bilir. Ancak çalışmayı sıklıkla öteler ve enerjinin en düşük olduğu saatlere kadar çalışmayı erteler. Ardından bastıran uyku ve yorgunlukla çalışmaya yetersiz zaman bırakılır. Kimi öğrenciler ise çok fazla çalışır, ayrılması planlanandan çok daha fazla zamanı çalışmaya ayırır.

Bu da zaman içerisinde ders dışı faaliyetlere hiç zaman ayrılamamasına neden olur. Bazı öğrenciler ise ders çalışmayı da mola yapmayı da yemek yemeyi de aynı ortamda yapar. Dolayısıyla ders çalışırken kolayca dikkat dağılabilir veya molalardan derse dönmek zorlaşabilir. Sınav motivasyonu için iyi bir zaman yönetimi becerisi edinilmelidir.

Bu beceri düzenli çalışmanın yanı sıra sosyal faaliyetlere ve kişisel zamana da vakit yaratacaktır. Bu da öğrencinin zaman baskısı yaşamasının ve “yeterli zamanım yok, yetiştirmem mümkün değil!” gibi olumsuz düşüncelere kapılmasının önüne geçer. Kanban Tekniği ile Zamanınızı Daha Kolay Organize Edebilirsiniz! Ve Zaman Baskısı Yaşamamak İçin Öneriler yazımızdan da faydalanabilirsiniz.

Öğrenme Stiline Uygun Ders Çalışılmalı

Motivasyon artırmanın bir diğer etkili yolu ise öğrenme sitilini bilerek ders çalışmaktır. Öğrenciler sınava hazırlık sürecinde çoğunlukla ezbere dayalı öğrenme yöntemlerini kullanmaktadır. Oysa öğrencinin öznel öğrenme stilini öğrenmesi ve bu stile uygun çalışması bilgi kalıcı hale getirmektedir. Yani ezberlenerek öğrenilen bir bilgi sınav sonrası kolayca unutulurken öğrenme stiline uygun kazanılan bilgi ömürlük olabilmektedir.

Sınav motivasyonu kazanmak için öğrenme stilinizi profesyonel destek alarak öğrenebilirsiniz. Okul rehberlik biriminizden veya varsa kariyer ofislerinden de bu konuda destek alabilirsiniz.

Beyin Temelli Öğrenme ve Eğitimdeki Rolü yazımızdan da faydalanabilirsiniz.

Sınav Motivasyonu İçin Ödüllerden Faydalanılmalı

Sınava hazırlık süreci yoğun ve yorucu bir tempo içermektedir. Bu tempo içerisinde ödül en çok ihtiyaç duyulan ama en az verilen motivasyon kaynağıdır. Ödülleri hem çok severiz hem de ödüllendirmeyi ihmal ederiz veya ödülleri çoğunlukla dışarıdan, başkalarından bekleriz. Kendimizi örselemekte ve cezalandırmakta ise son derece bonkör davranırız. Bu olumsuz tutum ise sınava yönelik motivasyonumuzu zedeler.

Oysa başarılarımızı, başarmak üzere gösterdiğimiz çabayı ödüllendiriyor olmamız gerekir. Kendimizi taktir etmeyi, kendimize teşekkür etmeyi ve kendimizi yüreklendirmeyi ihmal etmemeliyiz. Ödüllerin pahalı hediyeler veya akla gelmeyecek şeyler olmasına da gerek yok. Sevdiğiniz bir yemeği kendinize ısmarlamanız, ders sonrası izlemek istediğiniz bir filme veya bir arkadaş etkinliğine zaman ayırmanız da ödül olabilir.

Aslında ödüllerinizin niteliğini ve niceliğini belirleyecek olan sizi neyin motive ettiğine göre değişiklik gösterecektir.

Sınav Motivasyonu için Olumsuz Düşüncelerle Başa Çıkmayı Öğrenmelisiniz

Olumsuz düşünceler kar topu gibidir. Ardı arkası kesilmeden bu düşüncelere yeni olumsuz düşünceler eklenir ve hızla olumsuzluk etkisi büyür. Kimi zaman çevremizden duyduklarımız veya çevremizde gördüklerimiz kimi zamansa kişisel deneyimlerimiz olumsuz düşünceleri tetikler. “Başarılı olamayacağım, sınav çok zor, süre çok kısa, yetiştirmem mümkün değil, yeterince iyi değilim!” gibi.

Sınava yüklediğimiz tüm bu anlamlar sınavın gerçek tanımının çok dışında ve tamamen özneldir. Sınav bilgiyi ölçümleme tekniğidir. Herkes için sorularda, sonuçları hesaplama yöntemleri de eşit ve adildir. Sınavın zorluğunu belirleyen sınava hazırlık sürecinde verdiğimiz emektir. Sınava iyi hazırlanan, bol soru çözen, denemelerle zaman kullanım pratiğini geliştiren bir öğrenci için sınav zor olmayacaktır.

Ancak yine de yeterince emek verip, iyi bir hazırlık yapan öğrencilerde de sınav stresi gelişebilmektedir. Bu öğrencilerin olumsuz düşüncelerini bekleyen çevrenin gerçekdışı beklentileri ve mükemmeliyetçi kişilik özellikleridir. Dolayısıyla sınav motivasyonu olumsuz yönde gelişmektedir. Bu durumda olumsuz düşüncelerle başa çıkmak için etkili bir yöntem Lazarus’un stresle baş etme modelidir. Lazarus’un Modeline Göre Stres Yaşadığınızda Şu 3 Sorunun Cevabını Arayın;

Stres ve kaygı uyandıran bir durumda kendinize şu 3 soruyu sormanız kontrolün hala sizde olduğunu, rahatsızlık veren duygu ve düşünce ile başa çıkabileceğinizi size hatırlatacak.

  1. Şu an ne oluyor? (Bu bir olay ya da bir düşünce, duygu, dürtü olabilir)
  2. Bu olan benim için tehlikeli mi?
  3. Peki bununla başa çıkabilir miyim?

Birinci soruda kişi olayı kendi algılayışına göre ele almalıdır. İkinci soruda bu olayın kendisi için tehlikeli olup olmadığını değerlendirmelidir. Üçüncü soruda ise tehlike söz konusu ise başa çıkmak için sahip olduğu kaynakları değerlendirmelidir.

Burada sahip olunan fiziksel (bireyin sağlığı, enerjisi ve dayanma gücü vb.), sosyal (somut ve duygusal destek), psikolojik (inançlar, problem çözme becerileri, benlik saygısı, ahlaki değerler vb.) ve maddi (para, aletler vb.) başa çıkma kaynakları değerlendirilmelidir. Performans Kaygısı Akademik ve Profesyonel Kariyeri Olumsuz Etkiliyor!  Yazımızdan da faydalanabilirsiniz.

Boş Zaman Etkinlikleri Planlamak Da Sınav Motivasyonu Sağlıyor

Tıpkı ödüllendirme gibi mola vermek de sınava hazırlık sürecinde ihmal edilen bir ihtiyaç. Öğrenciler sınava hazırlık yıllarını sıklıkla tüm sosyal faaliyetlerden ve boş zaman etkinliklerinden uzak geçiriyor. Dinlenmeye de yeterince zaman ayırmıyorlar. Sonuç olarak deşarj olmak mümkün olmuyor. Yaşadıkları yoğun zihinsel, fiziksel ve duygusal yorgunluk sınava yönelik tutumlarını da olumsuz etkiliyor.

Mola vermenin veya ders dışı faaliyetlere zaman ayırmanın önemli bir zaman kaybı olduğuna yönelik bir yanılgı var. Oysa zihnimizin bir dikkat süresi var ve bu süreyi aştığımızda verimli çalışmak mümkün olmuyor. Yine uyumak, beslenmek gibi fizyolojik ihtiyaçlarımız kadar sosyal ve duygusal ihtiyaçlarımız da var. Doğada yürüyüşe çıkmak, müzik dinlemek, arkadaşlarla vakit geçirmek, sohbet etmek deşarj olmamızı sağlıyor.

Böylece yenileniyor, enerji buluyor ve sınav motivasyonu ile derse çok daha motive şekilde dönebiliyoruz. Aksi halde sınava hazırlık süreci sadece ders çalışarak geçirildiğinde bilinçaltımıza sınavın özgürlük kısıtlayıcı olduğunu öğretiyoruz. Bu da bize sınava hazırlanmanın korkunç olduğunu, mahkum gibi olacağımızı ve pek çok keyifli faaliyetten uzak kalacağımızı hatırlatıyor.

Oysa sınavlarda derece yapan öğrencilerin sınava hazırlanırken ilgi ve beceri alanlarını ihmal etmediğini görüyoruz. Sınav başarısı için ders çalışmanın yanı sıra sanat, spor gibi ilgi alanlarına zaman ayırdıklarını görüyoruz.

Sınav Motivasyonu İçin Psikolojik Destek ve Kariyer Danışmanlığı Alabilirsiniz

Sınava hazırlık sürecinde tüm çabanıza rağmen olumsuz duygularla ve sınav stresiyle başa çıkmakta zorluk yaşayabilirsiniz. Aynı şekilde hedef belirleme, planlı çalışma, zamanı verimli kullanma becerilerinde de desteğe ihtiyaç duyabilirsiniz. Sınav başarınızı düşürecek ve motivasyonunuzu olumsuz etkileyen konularda psikolojik destek talep edebilirsiniz. Aynı şekilde sınava hazırlık sürecinde daha bilinçli hazırlık yapmak için profesyonel kariyer desteği de alabilirsiniz.

Sınav motivasyonu sağlamada size yardımcı olacak kişi/kurum bu konuda ne kadar deneyimli? Verdiği bilgiler bilimsel kanıtlara dayalı mı, güncel mi ve uluslararası düzeyde geçerliliği var mı? Kariyer hedefi belirleme süreçlerinde kaç kişiye destek vermiş ve başarı oranları nedir? Ve daha pek çok alt detayı bilmeniz alacağınız hizmetin kalitesiyle ilgili ön bilgi edinmenizi kolaylaştıracaktır.

Aba Psikoloji, Aba Kariyer ve Aba Yurtdışı Eğitim işbirlikleri ile kariyer belirleme sürecinizde size profesyonel destek sunmaktadır. Aba psikoloji’de danışanlarımızın kariyer planını çıkarırken Stratejik yetenek yönetimini kullanıyoruz. Bu yöntem sayesinde bireylerin gelişim alanları çıkarılır ve gelişim süreçleri planlanır.  Kısa ve uzun vadeli hedefler belirlenir ve bu hedeflere en verimli şekilde nasıl ulaşılabileceğinin planları belirlenir.

Tüm bu planlar çıkartılırken de kişilerin ulaşabilecekleri en iyi performansa ulaşmaları amaçlanır. Stratejik yetenek yönetimi testinde başta WISC-V olmak üzere 8 farklı psikolojik test uygulanır. Bu testlerin sonucunda kişiye özel bir stratejik plan oluşturulur.

Öğrencilerin sosyo – ekonomik ve kültürel çevrelerini de değerlendirilerek oluşturulan plan, 3, 6, 12 ve 24 aylık hedefleri ve öngörüleri kapsar.  Sınav motivasyonu sağlamanız için kurumumuzda psikologlar ve eğitimciler işbirliği içinde çalışır.

 

Read More