Sınav dönemi ve sınava hazırlık süreçleri öğrenciler için son derece yorucu ve stresli dönemler oluyor. Sınav stresi ile mücadele etmenin her öğrenci için kolay olmadığı biliniyor. Bu noktada; ailelere büyük bir iş düşüyor. Sınava hazırlanan bir öğrencinin ailesinin de tüm sürece dahil olması ve tüm parametrelere hazır olması gerekiyor. Birçok bilimsel araştırma ailelerin çocukların sınav kaygısı üzerinde olumsuz etki yaratabileceğini gösteriyor. Ailelerin çocuğa yönelik tutum ve davranışları sınav stresini tetikliyor. Bu nedenle öğrencilerin başarılarının düşmesi söz konusu olabiliyor. Bu anlamda; ailelerin öğrenci üzerindeki sınav baskısını arttıracak tutum ve davranışlardan kaçınması gerekiyor.

aba Psikoloji bu noktadan yola çıkara; sınav dönemi ve hazırlık süreçlerinde yalnızca öğrencilere destek vermiyor. Kariyer planlama, süreci boyunca aileleri de çeşitli konularda destekliyor. Öğretmenlerin ve danışmanların da süreç içerisinde son derece önemli bir role ve etkiye sahip olduğu biliniyor. Bu nedenle; öğretmenlerin de bazı konularda desteklenmesi gerekebiliyor. aba Eğitim ve aba Academy’nin uzman kadrosu öğrenme metotları ile ilgili çalışmalar yürütüyor. Öğrenme biçimleri ve öğrenme süreçlerini iyileştirebilecek metodolojilere bağlı kalarak süreci yönlendiriyor. Ancak her öğretmenin süreç içerisinde benzer biçimde hareket etmediği biliniyor.

Nöropsikoloji ile ilgili çalışmaların son dönemlerde hız kazandığı ve bu konuda önemli araştırmalara imza atıldığı biliniyor. Bu alanda önemli gelişmeler yaşanıyor. Bu gelişmeler öğrenme süreçleriyle de yakından ilişkilendiriliyor. Sınav dönemi ve sınava hazırlık süreçlerinde bu gelişmelerden de yararlanmak gerekiyor. Öğrenme yöntemlerini bu doğrultuda yapılandırabilmek önem taşıyor. Beyin Temelli Öğrenme ile yaklaşımları yakından izlemek ve öğrenim süreçlerini bu doğrultuda şekillendirmek de avantaj sağlıyor.

Her öğrencinin farklı bir yöntem ve hızda öğrendiği biliniyor. Beyin Temelli Öğrenme ile ilgili yaklaşımlardan ve stratejik yetenek yönetimi uygulamalarından yararlanarak bu konuya odaklanmak gerekiyor. Öğrencinin hangi ortamda, nasıl öğrenebildiğine odaklanarak kariyer planlama sürecini yürütmek gerekiyor. Öğrencinin hangi araçlarla çalışacağı, dijital platformlardaki hangi içeriklerden yararlanacağı da bu şekilde tespit edilebiliyor. Bu sayede konuya dair ince detaylara ulaşmak ve doğru yönlendirmeleri yapmak mümkün hale geliyor.

Sınav Dönemi ve Hazırlık Süreçlerinde Öğretmenler Nasıl Bir Rol Oynuyor?

aba Psikoloji’nin sınav dönemleri boyunca yalnızca öğrenci ve aileleri değil; öğretmenleri de desteklediği biliniyor. Çünkü sürecin en önemli öğelerinden biri de öğretmenler oluyor. Öğrencilerin ilgi alanlarına ve öğrenme yöntemlerine dair tüm verilen öğretmenlere de aktarılması sürece katkı sağlıyor. Aynı zamanda aba Eğitim ve aba Academy’nin uzman kadrosu da süreç içerisinde etkin bir rol oynuyor. Kadroda yer alan eğitimciler de bu detayları dikkate alarak öğrencilere belirli bir hazırlık programı oluşturuyorlar. Eğitimciler yalnızca öğrencinin akademik başarısını yükseltmeye değil odaklanmıyor. Kendilerine en uygun alanda konumlanabilmeleri için çaba gösteriyorlar.

Doç. Dr. Gamze Sart’ın sınav dönemi ve hazırlık sürecinde olan öğrencilerin SAT derslerini yürüttüğü biliniyor. SAT sınavı, öğrencilerin akademik yeterliliklerini geliştirmekle kalmıyor. Bunun yanında; öğrencinin, öğrencinin hızlı okuma, hızlı kavrama gibi önemli becerilerini geliştirmede yardımcı oluyor. Yani öğrencinin derslerinin yanı sıra; yatkınlıkları hakkında da ipuçları barındırıyor. Öğrenciyi daha iyi tanımak ve konumlandırabilmek adına bu dersler Doç. Dr. Gamze Sart tarafından yürütülüyor.

Kısacası, aba Psikoloji’de genel yapı itibariyle danışanlar yalnızca öğrencilere odaklanmıyor. Bununla birlikte; anne – babaları ve öğretmenleri de devreye alıyor. Çünkü aslında anne – baba ve öğretmenler çocuğun içinde bulunduğu ekosistemin önemli parçalarını oluşturuyorlar. Bu ekosistem aile ve öğretmenlerle sınırlı kalmıyor. Aynı zamanlarda öğrencilerin eğitim aldığı okullardaki psikolojik danışmanlık ve rehberlik servisleriyle de iş birliği yapılıyor. Böylelikle; öğrencinin doğru alanlara yönlendirebilmesi noktasında, gerekli verileri aktarabilmek, okulu sürecin içerisinde tutabilmek mümkün oluyor. Aynı zamanda öğrencinin yaşadığı sınav stresi ile ilgili ortak bir çalışma yürütmek mümkün hale geliyor.

Sınav Dönemi ve Hazırlık Süreçlerinde Arkadaşlık İlişkileri Nasıl Bir Etkiye Sahip?

Öğrencinin içinde bulunduğu ekosistemde ait olduğu gruplar ve arkadaşlar da önemli bir noktada bulunuyor. Zaman zaman stratejik yetenek yönetimi uygulamaları sırasında bu konuyu da değerlendirmek gerekiyor. Çünkü öğrenciler bu konu ile ilgili kaygı yaşıyor olabiliyor. Arkadaş kaygısının yaşandığı durumlarda aynı sınıftan üç öğrenciye aynı anda danışmanlık vermek söz konusu olabiliyor. Böylece; onlar arasındaki kolabrasyonu ve kooperasyon gözlemlenebiliyor ve birlikte çalışma fırsatları yaratılabiliyor.

Bazı durumlarda ise yaratılan bu çalışma ortamının ya da arkadaşlık ilişkilerinin öğrenciyi olumsuz etkilediği görülüyor. Bu noktada; anne ve babayı uyararak negatif etkinin minimize edilmesi konusunda çeşitli önlemler alınabiliyor. Öğrencinin zorbalığa maruz kalması söz konusu ise daha farklı bir çalışma ortamı yaratılması sağlanabiliyor.

Sonuç olarak; sınav dönemlerinde bütünsel bir yaklaşıma bağlı kalmak gerekiyor. Süreci yakından takip ederek; öğrencinin gelişimini bütünsel olarak takip etmek önem taşıyor. Öğrenciler öğrenme süreçlerinde her 21 günde bir yeni bir yapılanma içerisine giriyor. Bu 21 günlük çalışmalar ile öğrencinin gelişim süreçlerini izlemek ve katkı sunmak mümkün olabiliyor

Sınav dönemi ve hazırlık süreçleri hakkında bilgi alabilmek için aba Psikoloji web sitesini ziyaret edebilirsiniz. Sorularınız için Doç. Dr. Gamze Sart ve aba Psikoloji ile iletişime geçebilirsiniz. Psikoloji, eğitim ve kariyere dair daha fazla içeriğe ulaşmak için YouTube kanalımıza abone olabilirsiniz.

Read More

Sınava hazırlık döneminde öğrencilerimiz için neler yapıyoruz? Öğrencilerimize nasıl destek veriyoruz? Eğitim ve kariyer noktasında nasıl bir yönlendirme sağlıyoruz? Yaşadığımız yüzyılda eğitim ve kariyer seçimi yapmak birçok öğrenci için zorlayıcı olabiliyor. Çünkü oyunun kuralları sürekli değişiyor. Bu durum üzerinde teknolojik gelişmelerin büyük bir etkisi olduğu biliniyor. Elbette öğrencilerin önünde çok fazla farklı seçenek bulunması da kafa karışıklığına neden olabiliyor. Süreç planlı bir şekilde yürütülmediği zaman olumsuz durumlarla karşılaşmak söz konusu olabiliyor. Çünkü kariyer planlama sürecinin birçok farklı dinamiği bulunuyor. Bu anlamda; atılacak her bir adımın doğru planlanması önem taşıyor. Bu süreçte stratejik davranabilmek önemli bir noktayı oluşturuyor.

Sınava hazırlık döneminin öncesinde öğrencinin hangi alana yönelik bir hazırlık yapacağını belirlemek gerekiyor. Elbette bu noktada; öğrencinin ilgi alanları ve becerileri belirleyici rol oynuyor. aba Psikoloji sürecin ilk adımlarından biri olan bu noktada devreye giriyor. Öğrencilerin ilgi alanlarının tespit edilebilmesi için stratejik yetenek yönetimi ve kariyer testi uygulamalarına başvuruluyor. Bu noktada tek bir test yaparak karar vermek yeterli olmuyor. En az 5 farklı test uygulayarak ve elde edilen verileri değerlendirerek bir sonuca varmak gerekiyor. Stratejik yetenek yönetimi ve kariyer testi uygulamalarının güncelliği de önem taşıyor. Sürecin doğru yürütülebilmesi ve değerlendirilebilmesi uzmanlık istiyor. Bu noktada doğru kariyer danışmanlarıyla çalışmak önem taşıyor.

Sınava Hazırlık Dönemi Nasıl Yürütülmeli?

Öğrencilerin ilgi alanları ve yeteneklerinin tespit edilmesini ülke, okul ve bölüm seçimi süreci izliyor. Bu süreçte son derece dikkatli davranmak gerekiyor. Her üniversitenin farklı alanlarda uzmanlaştığını bilerek hareket etmek gerekiyor. Aynı zamanda kimi alanlar için bazı ülkelerin de daha ön planda olduğu görülebiliyor. Örneğin; moda tasarımı eğitimi almak isteyen bir öğrenci için İtalya uygun bir seçim olabiliyor. Benzer şekilde; Mühendislik eğitimi almak isteyen bir öğrenciyi Hollanda üniversitelerine yönlendirmek doğru bir karar olabiliyor. Bu noktada; üniversitelerin isimlerine ve popülerliğine odaklanmak yerine niteliklerini dikkate almak gerekiyor. Aksi halde dünyanın en iyi üniversitelerinden kabul alıp mutsuz olmak söz konusu olabiliyor.

Sınava hazırlık dönemi öncesinde bölüm seçimi yaparken geleceği öngörebilmek de önem taşıyor. Bir mezunun 40 – 60 yıl değer üretebileceği düşünülerek dünyanın o günkü konumunu öngörebilmek gerekiyor. Yani planlama sürecini yalnızca üniversiteye kabul alma noktasına kadar yapmak doğru bir yaklaşım olmuyor. 40 – 60 yıllık süreci planlayabilmek gerekiyor. Bu noktada; kariyer danışmanlığı alınması kesinlikle tavsiye ediliyor. aba Psikoloji’nin uzman kadrosu dünyanın bugünkü ve gelecekteki konumunu değerlendirerek gerekli yönlendirmeleri yapıyor. Dünyanın sosyo – ekonomik durumu, toplumsal gelişmeler ve problemler, teknolojinin varacağı noktalar bu süreçte değerlendiriliyor. Öğrencinin yeteneklerine ve beklentilerine en uygun okul, bölüm ve ülke seçimini yapması sağlanıyor.

Sınava Hazırlık Döneminde Nelere Dikkat Edilmeli?

Yurt dışı eğitim söz konusu olduğunda hangi sınavların alınması gerektiği de önem taşıyor. Üniversiteler için kimi sınavlar ve diploma programları daha fazla ön plana çıkıyor. SAT sınavları bu sınavların en önemlilerinden biri olarak biliniyor. Bu sınav öğrencilerin yalnızca akademik yeterliliğini ortaya çıkartmıyor. Aynı zamanda eleştirel düşünme, analiz gibi becerileri hakkında da ipuçları veriyor. Bu anlamda üniversiteler SAT sınavının mutlaka alınmasını talep ediyor.

Diploma programlarında ise AP ve IB programları ön plana çıkıyor. AP programının daha avantajlı olduğu kabul ediliyor. Çünkü AP programı daha fazla ülke tarafından kabul görüyor. Aynı zamanda AP programı veren liselerde okumayan öğrenciler de sınavları alabiliyor. Bu da akademik yeterliliği belgelendirmenin en önemli adımlarından biri oluyor. Elbette hem SAT hem de AP için sınava hazırlık dönemini titizlikle yürütmek gerekiyor.

Dil yeterliliği önem taşıyan bir başka konu olarak karşımıza çıkıyor. Bu noktada ise IELTS ve TOEFL sınavlarının alınması bekleniyor. Üniversiteler çoğunlukla her iki sınavı da kabul ediyor. Ancak bazı üniversiteler için bir sınav daha fazla ön plana çıkabiliyor. Bu noktada seçimi üniversitelerin başvuru şartlarını inceleyerek yapmak gerekiyor.

aba Psikoloji’nin tüm bu sınavlara hazırlık sürecinde öğrencileri desteklediği biliniyor. aba Academy bünyesinde sınavlara yönelik dersler yürütülüyor. aba Academy uzman kadrosu ile öğrencileri, en doğru öğrenme yöntemi ile destekliyor. Her öğrenci için farklı bir planlama ve çalışma sistemi uygulanıyor. Böylelikle her öğrenci kendine en uygun öğrenme biçimi ve öğrenme hızı ile sınava hazırlık yapma fırsatı bulabiliyor.

Sınavlara Psikolojik Olarak Hazırlanmak

Sınav süreçleri öncesinde akademik hazırlık kadar psikolojik hazırlık da önem taşıyor. Kariyer seçimi ve sınav dönemlerinde öğrencilerin sınav stresi gibi olumsuz durumlarla da mücadele etmesi gerekebiliyor. aba Psikoloji’de öğrenciler bu noktada da destek alabiliyorlar. Hatta bu destek öğrencilerle sınırlı kalmıyor. Aileler ve öğrencinin içinde bulunduğu ekosisteme yönelik çalışmalar da yürütülüyor. Motivasyonun artırılması ve stresin minimize edilmesine yönelik çalışmalar yürütülüyor. Bu sayede öğrencilerin başarı oranının artırılması sağlanabiliyor.

Kısacası öğrenciler aba Psikoloji tarafından hem psikolojik hem akademik olarak destekleniyor. Sınav alımları ve yerleştirmeleri konusunda uygun şekilde yönlendiriliyorlar. Okul, bölüm ve ülke seçimi konusunda yardım alabiliyorlar. İlgi ve yeteneklerin tespitinden sınavlara, stajlardan istihdam süreçlerine kadar her aşamada öğrenciler destekleniyor.

Sınava Hazırlık ve kariyer süreçleri hakkında detaylı bilgi için aba Psikoloji web sitesini ziyaret edebilirsiniz. Kariyer danışmanlığı desteği almak için Doç. Dr. Gamze Sart ve aba Psikoloji ile iletişime geçebilirsiniz. Psikoloji, eğitim ve kariyere dair daha fazla içeriğe ulaşmak için YouTube kanalımıza abone olabilirsiniz.

Read More

Yurtdışında üniversite eğitimi almaya yönelik talep ve ilgi yıldan yıla artıyor. Z kuşağı geçmiş kuşaklara göre bu konuda çok daha bilinçli ve şanslı. Yurtdışında eğitim almanın sağlayacağı avantajları bilerek gençler erken yaşlardan itibaren hazırlık yapıyor. Ancak yurtdışı eğitimin özellikle ekonomik boyutta önemli dezavantajları da var. Artan döviz ve Türk parasının azalan değeri yurtdışı eğitim hayali olan öğrencileri hayallerinden uzaklaştırıyor.

Burs imkanları dahi önemli bir kesimin yurtdışı eğitim maliyetine yeterli gelmiyor. Yurtdışı eğitimin sağlayacağı global düzeydeki avantajlardan faydalanmak isteyen öğrenciler alternatif eğitim fırsatlarını takip ediyor. Öğrenci değişim programları, kısa süreli dil okulları veya work and travel bunlardan bazıları. Ailelerin eğitime maddi destek sağlayabilmesi veya gencin okurken iş imkanı bulabilmesi ise süreci kolaylaştırıyor. Peki yurtdışında üniversite eğitimi almak neden önemli? Avantajları ve dezavantajları neler? Karar sürecinde nasıl bir yol izlenmeli? Yazının devamında detaylarıyla paylaşacağız.

Yurtdışında Üniversite Eğitimi Alacak Gençler için Psikolojik Hazırlık Önerileri yazımızdan da faydalanabilirsiniz.

Yurtdışında Üniversite Eğitimi Almak Neden Önemli?

21.yüzyılın beraberinde getirdiği yenilik ve gelişmeler nitelikli iş gücünün önemini artırdı. Endüstri 4.0 ile birlikte üretimin, az iş gücüyle kısa sürede çok daha fazla hale getirilmesi de işsizliği tetikledi. Artan nüfus ise işsizliğin çığ gibi büyümesine neden oldu. İşsizlik engeline takılmak istemeyen pek çok birey için nitelikli diploma önem kazandı.

Ancak üniversite eğitimine verilen önemin artması, işverenler için adaylar arasında seçim yapmayı zorlaştırdı. Eğitimde çok daha bilinçli ilerleyen z kuşağı için diploma kadar kişisel yetkinliklerin gelişimi de önem kazandı. Gençler artık yeni diller öğreniyor, kişisel gelişim ve mesleki yeterlilik kurslarına katılıyor.

Lise sıralarından itibaren gençlerin pek çok konuda sertifikaları, deneyim ve uzmanlıkları var. Gençler ilgi ve beceri alanlarını tanıyor ve geliştirmek üzere çalışıyorlar. Dolayısıyla z kuşağı kariyer gelişimine büyük yatırımlar yapıyor. Ancak pastadan pay almak isteyen adaylar ne kadar çoksa pasta da bir o kadar küçük. Bu da işverenlerin tercih yapmasını zorlaştırıyor.

Yurtdışında üniversite eğitimi alabilmek ise hem pastayı büyütüyor hem de pay sahibi olma şansını artırıyor. Yurtdışında eğitim alabilen gençler eğitim aldıkları ülkede çalışma ve hatta oturma izni alabiliyorlar. Farklı ülkelere geçiş yaparak kariyer fırsatlarını değerlendirebiliyorlar. Türkiye’ye döndüklerinde de yine istihdam noktasında çok daha avantajlı konumda oluyorlar.

Yurtdışında Üniversite Eğitimi Almanın Avantajları Neler?

Yurtdışında eğitim almanın avantajları kişiden kişiye, bütçeden bütçeye ve beklentiye göre farklılık göstermektedir. Gidilecek ülke, seçilecek üniversite ve okunacak bölüm de avantaj ve dezavantajlar açısından önemlidir. Ancak genel olarak avantajları dezavantajlarından çok daha fazladır. Yurtdışında üniversite eğitimi almanın genel perspektifte her öğrenci için ortak avantajı yeni bir dil kazanımıdır. Ayrıca mesleki kariyer ve donanım açısından da artısı oldukça fazladır.

Kişisel gelişim, sosyal beceri, kültürel kazanım, global network açısından da avantajları oldukça fazladır. Yurtdışında eğitim alan bireylerin o ülkeye yerleşme ve/veya başka ülkelere geçiş yapabilme olasılığı da bulunmaktadır. Ülkeye geri dönüş yapanlar için ise uluslararası şirketlerde rol bulmak çok daha kolaydır. Yurtdışı eğitim deneyimi olan ve bu fırsatı iyi değerlendirenler için Türkiye döndüklerinde kariyer basamaklarını daha hızlı adımlamak mümkün.

Yurtdışında eğitim alan bireylerin değişikliklere daha kolay adapte olabildiği görülmektedir. Daha iyi uyum sağladıkları, iletişim becerilerinin daha kuvvetli olduğu, zorluklarla daha kolay başa çıktıkları görülmektedir. Farklı bir ülkenin kültürüne, mutfağına, yaşam biçimine uyum sağlamak iyi bir takım oyuncusu olabilmeyi kolaylaştırmaktadır.

Ayrıca yurtdışında üniversite eğitimi deneyimi pek çok açıdan yaratıcılığı ve üretkenliği de desteklemektedir. Özellikle daha gelişmiş ülkelerde eğitim alan öğrenciler gördükleri, deneyimledikleri yenilikleri ülkelerine getirebilmektedir. Yeni fikirlerin yeni ürünlere dönüşmesini sağlayabilmektedirler.

Lisans, ön lisans, dil okulu, master, doktora, stajlar gibi kariyere katkı sağlayacak yurtdışı deneyimleri cv için önemlidir. İş arayışınız ister yurtdışı isterse yurtiçi olsun bu deneyimlerinin tercih edilmenizi kolaylaştıracak.

Yabancı öğrenci kabul eden çoğu üniversitenin eğitim dili İngilizcedir. Ancak halk arasında kullanılan yerel dil ülkenin kendi ana dilidir. İngilizce bilmek akademik anlamda kolaylık sağlasa da zamanla ana dile yönelik de pratik kazanılabilmektedir. Bu sayede de yurtdışı üniversite eğitimi İngilizce dışında bir dilin daha edinimini kolaylaştırmaktadır. Yurtdışı Üniversite Eğitimi için Sınavlara Psikolojik Hazırlık yazımızdan da faydalanabilirsiniz.

Özetle yurtdışında üniversite eğitimi almanın faydalarını şu şekilde sıralayabiliriz;

  • Yeni kültürlerle tanışır, kendi kültürünüzden farklı kültürleri öğrenebilirsiniz.
  • En az iki dil öğrenebilirsiniz.
  • Oturma ve çalışma izni alabilirsiniz.
  • Sınav koşulu aranmaksızın başka ülkelere geçiş yaparak eğitiminizi uzatabilirsiniz.
  • Hem okuyup hem çalışabilir, birikim yapıp eğitim masraflarınızı karşılayabilirsiniz.
  • Ülkenizde veya yurtdışında en iyi marka ve firmalarda kariyer fırsatı yakalayabilirsiniz.
  • Uluslararası düzeyde network edinebilirsiniz.
  • Daha kısa sürede eğitiminizi tamamlayıp iş hayatına atılabilirsiniz: yurtdışında pek çok lisans eğitimi 3 yılda tamamlanmaktadır.
  • Bulunduğunuz ülkenin vizesiyle komşu ülkeleri dolaşabilir hem okuyup hem dünyayı dolaşabilirsiniz.

Yurtdışında Üniversite Eğitimi Almanın Dezavantajları Neler?

Dezavantajlarda avantajlar gibi kişiden kişiye, gidilecek ülkeye, okula ve bölüme göre değişiklik gösterebilmektedir. Yurtdışı eğitimi her ne kadar pek çok yönden avantajlı olsa da bazı durumlarda dezavantaja dönüşebilmektedir. Kimi ülkeler yabancı öğrenci kabul etse de okul dışında yabancı öğrenciye yaklaşım negatif olabilmektedir. Bu da kişinin eğitim aldığı ülkeye adapte olmasını ve bulunduğu süre içerisinde aidiyet geliştirmesini zorlaştırmaktadır.

Kısa eğitimlerde çok zorlamasa da uzayan eğitim sürelerinde sosyal beceri eksikliği yaşayan bireyler zorluk yaşayabilmektedir. Yeni bir ortama uyum sağlamak, arkadaş edinmek zorlaşabilmektedir. Farklı kültürlere, mutfağa, kurallara, düzene uyum sağlayamayan bireyler için de yurtdışında üniversite eğitimi zor olabilmektedir.

Yurt dışında eğitime başlayan ancak bir nedenle eğitimini yerinde tamamlayamayanlar için ülkeye dönüş sonrası zordur. Çünkü yurtdışında uygulanan müfredatla yurtiçindeki müfredat farklılık gösterebilmektedir. Bu da dönüş yapan çoğu öğrencinin alttan ders almasına ve eğitim süresini uzatmasına neden olmaktadır.

Yine YÖK ile denkliği olmayan üniversitelerden mezun olan öğrencilerinde diplomaları ülkemizde tanınmamaktadır. Dolayısıyla yurtdışında eğitim almak ülkenizde lise mezunu olarak kabul edilmeye neden olabilir. Bu da yine mesleğinizi yapamamanıza ve iş bulamamanıza neden olabilir.

Belki de günümüz koşullarında en büyük dezavantaj ekonomik zorlukları. Eğer aileniz yurtdışı eğitim ve yaşam masraflarınız için size destek sunamayacaksa çok zor günler geçirebilirsiniz. Eğitim bursları okul içerisindeki masraflarınıza kaynak sağlasa da konaklama, yeme, içme, sağlık, ulaşım size kalacaktır. Bu masrafları karşılamak için hem okuyup hem çalışabilirsiniz.

Ancak iş bulana kadar zorluk yaşama ihtimaliniz çok yüksek. Yine okuduğunuz bölüm ve üniversite de çalışmanız için çok uygun olmayabilir.

Yurtdışında üniversite eğitimi bursları da oldukça farklı içeriklerde olabilmektedir. Burs başvurularında ve gelen kabullerde bu detaylara da dikkat etmek gerekir. Ayrıca yurtdışında eğitim aldıktan sonra ülkenize dönüş yapmayı planlıyorsanız okuduğunuz bölümle ilgili ülkenizde başvuru yapabileceğiniz iş alanlarının olmasına dikkat etmelisiniz.

Özetle yurtdışında eğitim almanın risklerini şu şekilde sıralayabiliriz;

  • Farklı bir kültüre, yaşam biçimine adapte olmakta zorlanabilirsiniz,
  • Yalnızlık çekebilirsiniz,
  • Ekonomik zorluklar yaşayabilirsiniz,
  • Ülkenize döndüğünüzde denklikle ilgili sorun yaşayabilirsiniz,
  • Ülkenize döndüğünüzde okuduğunuz bölüme yönelik çalışabileceğiniz bir iş alanı bulmakta zorlanabilirsiniz.

Yurtdışında Üniversite Eğitimi Almak İsteyenler Karar Verirken Destek Almayı İhmal Etmemeliler

Yurtdışında eğitim almanın avantaj ve dezavantajlarını göz önünde bulundururken mutlaka profesyonel destek de alınmalı. Alınacak yurtdışı eğitim danışmanlığı öğrencilerin ve ailelerin olası riskleri minimuma indirmesini sağlayacaktır. Ülkelerin yabancı öğrencilere yaklaşımı, üniversitelerin kabul koşulları, maliyet hesaplamaları gibi pek çok detaya bakılmalıdır.

Pek çok aile kısa sürede bu kadar fazla konuya yoğunlaşamadığı için yurtdışı eğitimden kaçınmaktadır. Ancak unutulmamalıdır ki öğrenci istediği ve aile destek sağladığı sürece avantajlar dezavantajlardan çok daha fazladır.

Aba psikoloji olarak yurtdışında üniversite eğitimi için danışanlarımıza bu işin mutfağında olan uzmanlarımızla destek veriyoruz. Kaliteli bir hizmet için özellikle üniversiteyi, akademik süreci ve tüm gelişmeleri çok yakından takip ediyoruz. Çalıştığımız alanlar itibariyle özellikle eğitim ve yüksek öğrenim eğitimi konusunda tüm aşamaların sistematiğini kurarak öğrencilerimize gereken her türlü desteği sağlıyoruz.

Eğitim, yüksek öğrenim ve özellikle de öğrencilerin kendi bireysel stratejik yetenek yönetimine bakarak değerlendirme yapıyoruz. Uyguladığımız test, envanter ve klinik değerlendirmelerle danışanlarımız için en doğru tercihleri belirliyoruz. Aba psikoloji olarak tüm bu hizmetleri sağlıyor ve danışanlarımıza tüm ihtiyaç konularıyla ilgili rehberlik ediyoruz. Dolayısıyla Aba psikoloji olarak stratejik iş ortaklarımızla beraber sahip olduğumuz deneyimli kadroyla kariyer planınızda yanınızdayız.

Yurtdışında üniversite eğitimi için motivasyonu ve potansiyeli olan gençlerimizin hedeflerini gerçekleştirmelerine destek olmak istiyoruz. Yurtdışı eğitiminin doğru planlandığında kariyer gelişimine son derece önemli etkisi olduğunu tecrübelerimizle biliyoruz. Potansiyeli olan pek çok öğrenci yurtdışı eğitime yönelik sahip oldukları eksik, yanlış bilgilerle önyargı geliştirebilmektedir.  Önyargılar ise uluslararası anlamda başarı elde edebilecek nice gencin potansiyelinin gerisinde kalmasına neden olmaktadır.

Siz de yurtdışında üniversite eğitimi almak istiyorsanız bizimle iletişime geçebilirsiniz. Aba Academy sayfamızdaki yazıları ve Aba Yurtdışı Eğitim Youtube kanalındaki içerikleri de takip edebilirsiniz.

Read More