AP sınavlarına hazırlık aşamasında stresten korunmak istenilen hedefe ulaşmak için gereklidir. Stres yaptığımız; çalışmaları yavaşlatan, düzenimizi ve dengemizi bozan etkilere sahiptir. Stres yönetimi yalnızca sınav anında değil sınava hazırlık döneminde de üzerinde durulması gereken bir konudur. Sınava hazırlık döneminde stresli olmak hem motivasyonu düşürür hem de biyolojik etkileri nedeniyle kişinin kendini güçsüz hissetmesine neden olur. AP sınavına karşı büyük stres duyan öğrencilerimiz için sınava hazırlık esnasında stresten korunmak adına yapabileceklerini blog yazımızda not düşmek istedik.

Stresten Korunmak: Mükemmeliyetçi Olma

AP sınavlarına giren öğrencilerin çoğu 10 üzerinden 10 almak üzerine odaklanarak stresten korunmak yerine strese yol açmaktadırlar. Mükemmeliyetçilik ters etki yaratarak başarısızlığa neden olmaktadır. Hem sınava hazırlık sürecinde hem de sınav anında yüksek strese yol açmaktadır. AP sınavına dair mükemmeliyetçi bir yaklaşımınız varsa bu sizin için ölüm kalım meselesi haline gelecektir. Bu da sınav anında vücudunuzun bazı strese dayalı belirtiler göstermesine yol açacaktır. Stresten dolayı sınav anında titreyebilir, donup kalabilir, aklınız durabilir. Sınava hazırlık sürecinde de mükemmel yapamamaktan korktuğunuz için daha az çalışma ve çalıştıklarınıza odaklanamama sorunları yaşayabilirsiniz. Not üzerine takılmamaya çalışın. Elbette bir hedefiniz ve hayaliniz var ama o an hayaliniz için en iyi yapabileceğiniz şey her aşamaya geleceği düşünmeden odaklanabilmektir. Dolayısıyla nota odaklanmak sizi strese daha fazla sürükleyecektir.

Pratik Yapmak ve Tekrar

Tekrarlar ve pratikler stresten korunmak için birebirdir. Kendinize AP sınav denemeleri yapmanız her defasında stresinizin azalmasını sağlayacaktır. Olabildiğince aynı koşulları evde yaratmaya çalışın. AP sınav süresine uyarak ve sınava girecekmiş gibi giyinerek bir deneme çözün. Gerçek sınav saatinizde başlayarak aynı saatte bitirin. Beklenmedik şeyler strese yol açar. Eğer bu pratiği alışkanlık haline dönüştürürseniz sınav anı sizin için doğal ve olağan bir şey haline gelir. Vücudunuz stres anındaki belirtileri (göstermez ve sınav anı da daha rahat geçer. Stres acaba ne olacak, başarısız olacağım gibi düşüncelerden doğar. Eğer düzenli deneme çözerseniz kendinizi kendinize kanıtlamış olursunuz ve yapıyorum işte deneme iyi de gidiyor netlerim deme şansızın olacaktır.

Stresten Korunmak: Kendinizi Takdir Edin

Stresten korunmak risk olarak gördüğünüz, güvenliğinizi tehdit eden bir şeyi artık risk olarak görmemeye dayanır. Bu aşamada yapılması en makul şey AP sınavıyla ilgili düşüncenizi değiştirmek. Kendimize güven eksikliğimiz stres olmamızın en büyük sebeplerinden birisidir. Kendimize güvenmediğimiz zamanlarda kendimizi takdir etmekten uzaklaşırız. Aynanın karşısına geçip kendinizi şımartmanın zamanı tam da şu andır. Kendinize başarabileceğinizi sesli bir şekilde söyleyin. Somut örneklerle kendinize zaten başarılı olduğunuzu kanıtlayın. Daha önceki başarılarınızdan ve AP denemelerinizde de iyi işler çıkardığınızın farkına varın. “Elimden geleni yaptım, düzenli çalışıyorum.” gibi şeyleri kendinize söylemekten çekinmeyin.

Read More

Tuvalet eğitimi, çocuklar için önem taşıyan bir süreç. Çocuğun ilk bireyselliği, yürüme becerisi ile gerçekleşir. Bu süreci tuvalet alışkanlığı ve konuşma izler. Bu süreçleri desteklemek ebeveynlerin görevidir. Peki; çocuklarda tuvalet eğitimi nasıl olmalı? Tuvalet alışkanlığı kazandırırken nelere dikkat edilmeli?

Çocukların bağımsız birer birey olduğunu, becerilerin doğal bir süreç içinde kazanıldığını ve tüm bunların yetişkinler için küçük ama çocukların gelişimi için büyük adımlar olduğunu kabul etmek gerekiyor.

Tuvalet Eğitimi Ne Zaman Verilmeli?

Tuvalet eğitimi belirli bir fiziksel ve psikolojik olgunlaşma gerektiriyor. Çocuğun bezden kurtulabilmesi için öncelikle tuvaletini tutabilmesi, kas-mesane kontrolüne sahip olması ve tuvaletini altına değil tuvalete yapmanın anlamını fark edebilecek psikolojik olgunlaşma düzeyine erişmesi gerekiyor. Fiziksel olgunlaşma hem iç kasların kontrol edilmesi yeteneğini hem de merkezi sinir sisteminin olgunlaşmasını gerektiriyor. Bu durum genellikle 2 yaşından önce gerçekleşmiyor.

Tuvalet eğitimi konusunda fiziksel olgunlaşma kadar önemli olan diğer bir durum ise psikolojik olgunlaşma… Çocuğun bedenini tam olarak tanıması, benlik algısını geliştirmesi, çevre ile etkileşimini tam olarak fark etmesi 2-3 yaş döneminde gerçekleşiyor. Büyüme, ebeveynden bağımsızlaşma, dış dünya ile iletişim içinde olma, kendi ihtiyaçlarını karşıma, gelişme ve bir yetenek kazanmış olma arzusu da bu dönemde ortaya çıkıyor.

Tuvalet alışkanlığı için çocuğun gelişiminin yanı sıra ebeveynlerin yaklaşım ve tutumu da önem taşıyor. 18-36 aylık dönemde gelişimsel tüm ilgi çocuğun anal bölgesindedir. Bebeklik döneminden itibaren bebeğin altını kirli bekletmemek, mümkün olduğunca hızlı bir şekilde altını temizlemek tuvalet eğitiminin ilk ve en önemli adımıdır. Çünkü; çocuk altının temiz kalmasına alıştığında bezden kurtulmaya daha hevesli olur.

Çocuk sözel olarak ya da davranışlarıyla tuvaletinin geldiğini ifade ediyorsa, altının kirli olmasından rahatsız olduğunu gösterebiliyorsa, 2-3 saatlik sürelerde ya da 2-3 saatlik bir uykuda altını kuru tutmayı başarabiliyorsa; altı kirlendiğinde utanıyor ve bunu belli ediyorsa, tuvalet eğitimi almaya hazır olduğu söylenebilir. Bu aşamada önemli olan diğer aile bireylerinin de tuvaleti kullandığını çocuğa göstermek ve tuvaletin fonksiyonunu öğretebilmektir. Çocuk bu durumu kavrayabilmek için belli bir süreye ihtiyaç duyar.

Özellikle 2 yaşından önce verilmek istenen tuvalet eğitimi bazı sorunlara yol açabilir. Yeterince hazır olmayan bir çocuğa tuvalet eğitimi verilmeye çalışılması; çocuğun başarısızlık ve yetersizlik duygusu yaşamasına yol açabilir. Çocuğun kendi bağırsak hareketlerini gizlemeyi öğrenmesi ve bu nedenle kabızlık sorunu yaşaması gibi durumlar ortaya çıkabilir. Anne-baba başarısız olan çocuğa kızgınlık duyabilir ve bu da çocukla iletişimlerinin bozulması ya da şiddete yönelme gibi sonuçlar doğurabilir. Erken dönemde tuvalet kontrolüne zorlanan çocukların yaşadıkları kaygı alt ıslatma gibi sorunlara yol açabilir. Zorlayıcı yaklaşım, her alanda olduğu gibi, tuvalet eğitiminde de istenmeyen ve çözümü zor psikolojik problemlerin ortaya çıkmasına neden olabilir.

Tuvalet Eğitiminde Sorun Yaratabilecek Durumlar

Tuvalet eğitiminde sorun yaratabilecek 7 unsur var.

  • Stres Faktörü
  • Yorgunluk
  • Heyecan
  • Ebeveyn Baskısı
  • Konsantrasyon
  • Sıkışma
  • Fiziksel Sorunlar

Çocuğun hayatındaki köklü değişiklikler onu stres altına sokabilir. Tuvalet eğitimi verilen dönem çocuğun çok yorulduğu bir döneme denk gelebilir ve bu bazı becerilerde kontrolün azalmasına sebep olabilir. Çok fazla heyecanlanması çocuğun idrar kesesi üzerinde kontrolünü azaltabilir. Çocuğa baskı yapılması onu zorlayabilir ve sürecin yavaşlamasına neden olabilir. Çocuk başka heyecan verici aktiviteler nedeniyle tuvalet eğitimine konsantre olamıyor olabilir. Tuvaletini fark ettiği halde hızlı hareket edemiyor olabilir. Tüm bunlara ek olarak bazı idrar yolları enfeksiyonları tuvalet eğitimini olumsuz etkiliyor olabilir. Tuvalet eğitimi sırasında tüm bunları dikkatle gözlemlemek gerekir.

Tuvalet Alışkanlığı Kazandırırken Nelere Dikkat Edilmeli

Peki; çocuğa tuvalet alışkanlığı kazandırırken nelere dikkat edilmeli? Ebeveynlerin görevi bu süreçte tüm sorumluluğu üstlenmek değil çocuklara destek olmak ve yüreklendirici davranmak olmalıdır. Çocuğun davranışlarına aşırı tepki vermemek gerekir. Tuvalet eğitimine başlandığında çocuğun tuvaleti olsun olmasın belli aralıklarla lazımlığa oturtmak alışkanlık edinmesini kolaylaştırabilir. Bu süreçte basit bir dille sindirimden ve yiyeceklerin vücuttan nasıl atıldığından söz edilebilir.

Tuvalet alışkanlığını kazandırma sürecinde çocuğun kıyafetlerini kendisinin çıkartması, ışığı yakması, lazımlığa yaptığı çişi tuvalete dökmesi, sifonu çekmesi gibi davranışlara izin verilebilir. Çocuğun sürece katılması, sürecin kendi kontrolünde olduğu hissi uyandırır ve uyumunu arttırır.

Tuvalet eğitiminde çocuğun, tuvaletini bezine yapmıyor olmasını büyük ödüller ya da aşırı tepkiler ile karşılamak; zaman zaman altına kaçırdığında kızmak kadar yanlış. Tuvalet eğitimine başladıktan sonra bez kullanmaya devam etmek eğitim sürecini uzatır. Her çocuk bu süreçte zaman zaman altına kaçırabilir bu durumda kızmak, ayıplamak ya da cezalandırmak gibi tutumlar sergilenmemelidir.

Tuvalet Eğitimi Nasıl Verilmeli?

Peki; çocuklara tuvalet eğitimi nasıl verilir? Tuvalet eğitimi kartlarından yardım alınabilir. Çocuğun sevdiği bir oyuncak bebek ile birlikte tuvalete götürülmesi ve o da tuvaletini yapıyormuş gibi davranılması olumlu etki yaratabilir. Başlangıçta kıyafetli bile olsa çocuğu lazımlığa oturtmak bir süre sonra bunun bir rutin haline gelmesini sağlayabilir. Dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta ise saat… Bazı çocuklar tuvalete düzenli çıkar. Eğer bu durum çocuğunuz için de geçerliyse bu bir avantaj olarak görülebilir.

Bu süreçte, psikolog, anaokulu öğretmeni, hemşire gibi bir otorite figüründen yardım alabilirsiniz. Tuvalet eğitimi için en güzel mevsim hiç şüphesiz bahar ayları ve özellikle yaz mevsimidir. Çünkü bu aylarda salgın hastalık daha azdır. Giyinmek ve soyunmak daha kolaydır. Üşüme olasılığı daha azdır. Yine de çocuğun hazır olduğu düşünüldüğünde mevsim önemli bir kriter olarak görülmeyebilir.

Tüm bu ipuçları tuvalet eğitimine başlamayı düşünen ebeveynler için rehber niteliğinde olacaktır. Çocuklarda tuvalet eğitimi ile ilgili daha detaylı bilgi almak isterseniz Doç.Dr.Gamze Sart ulaşabilir ya da aba Psikoloji ile iletişime geçebilirsiniz.

Read More