Posttravmatik stres bozukluğu uzun yıllar sürebilen ve ciddi işgücü kaybına yol açabilen bir hastalıktır. Travmatik yaşantılar, bir insanın kendisinin veya başkalarının hayatını ve güvenliğini tehdit eden tehlikeli, korkunç durumlardır. Savaş, doğal afet, patlamalar, saldırılar, taciz, tecavüz, kaza ve benzeri olaylar travma sonrası stres bozukluğu nedeni olabilir. Trvma sonrası stres bozukluğu (TSSB) yaşamak için bizzat travmatik olayın içerisinde yer almak gerekmez.

Şahit olmak da kişilerin travmatize olmasına neden olabilmektedir. Medya, basın yayın kaynakları da bireylerin travmatik olaylara filtresiz şekilde maruz kalmasına neden olabilmektedir. Özellikle çocuklar ve ergenler bu içeriklere kontrolsüzce maruz kalmaktadır.

https://youtu.be/NAyQFbDd18A

Peki Travma nedir? kimler travma sonrası stres bozukluğu yaşar? Hangi belirtilerle kendini gösterir? Posttravmatik stres bozukluğu tedavi edilebilir mi? Hangi tedavi yöntemleri etkilidir? Ve daha fazla sorunun yanıtına yazının devamında ulaşabilirsiniz.

Travma Nedir? Hangi Durumlar Travma Kapsamındadır?

Ani ve beklenmedik bir şekilde gelişen, dehşet, kaygı ve panik yaratan olaylara travmatik olaylar denilmektedir. Travma mağdurlarında yoğun çaresizlik duygusu hakim hale gelir. Rutin yaşam içerisinde pek çoğumuz üzüntü, keder, çaresizlik, kaygı ve stres hissederiz. Ancak bunlar sonucunda pek çoğumuz travmatize olmayız. Aynı şekilde travmatik olaylara maruz kalmak veya şahit olmak da her zaman herkeste travma yaratmaz.

Travmalar doğa kaynaklı ve insan kaynaklı olmak üzere ikiye ayrılır. Her ne kadar bu tarz bir ayrım yapılmış olsa da tüm travmalar insan kaynaklıdır. Deprem değil, bilinçsiz yapılaşma ve güvensiz yapılar insan öldürür. Aynı şey diğer doğal olayları için de geçerlidir. Yanlış ve yetersiz yapılaşmalar insanların hayati risk içeren afetler deneyimlemesine neden olmaktadır.

https://youtu.be/_w2zOTONkj8

Heyelan oluşabilecek, çığ düşebilecek ya da yanardağ patlaması olabilecek bir alanda yapılaşmak gibi. Dolayısıyla doğanın öldürdüğü insan yoktur, insan ihmali, bilinçsiz yapılaşma ve kalitesiz malzeme sonucu ölüm vardır. Doğal afetlerin yol açtığı insan faktörlü travmaların yanı sıra bir de direk insan tarafından yaratılan travmalar vardır. Tecavüz, savaş, terör, işkence, dayak, ensest, trafik kazası, kimyasal kirlenme gibi.

Posttravmatik stres bozukluğu olaydan 1 ay sonra veya daha uzun süreler sonra belirti vermeye başlar. Daha erken belirtiler ise akut stres bozukluğu denmektedir. DSM V’e göre kurban aşağıdaki bir veya fazla şekilde ölüm, ölüm tehdidi, ciddi yaralanma veya cinsel saldırıya maruz kalan kişidir;

  1. Doğrudan travma ile karşılaşma,
  2. Başkalarının başına gelenlere tanık olma,
  3. Travmatik olayların aile bireyleri veya yakın bir kişinin başına geldiğini öğrenme,
  4. Ekstrem travmatik olaylar ve detaylarına sürekli maruz kalmak, (mesleği gereği olabilir; asker, jandarma, polis, doktor gibi. Bu kişiler de travmatize olabilir ve psikolojik desteğe ihtiyaç duyabilirler.)

Posttravmatik Stres Bozukluğu Nedir ve Nasıl Gelişir?

Travma sonrası stres bozukluğu olaydan 1 ay sonra veya daha uzun süreler sonra belirti vermeye başlar. Daha erken belirtilere ise akut stres bozukluğu denmektedir. Daha öncede belirttiğimiz gibi her travmatik olay ve deneyim herkeste aynı etkiyi yaratmaz. Yapılan araştırmalar bir kişinin travmatize olması için bazı bireysel özelliklerin devreye girdiğini göstermektedir.

Bunlar arasında bireyin hayatında boyunca yaşadığı stresli deneyimler, yaşadığı travmaların miktarı ve ciddiyeti yer alır. Ayrıca kişilik özellikleri, ailede anksiyete ve depresyon öyküsünün olması da travma riskini artırmaktadır. Bunların yanı sıra beynin ve vücudunun strese yanıt olarak saldığı kimyasallar ve hormonları düzenleme şekli neden olabilmektedir.

https://youtu.be/GOgNM3sNtkk

Posttravmatik stres bozukluğu sıklıkla cinsel şiddet, fiziksel istismar, saldırıya maruz kalma, kazalar, savaş ve silah tehdidi ile gelişir. Ayrıca gasp, adam kaçırma, uçak kazası ve terör de neden olabilmektedir.  Travma sonrası stres bozukluğu belirtileri kişinin yaşam kalitesini son derece düşürmektedir. Eğitim ve/veya profesyonel kariyer zedelenmekte, aile içi ve sosyal ilişkiler zarar görmektedir.

Ayrıca travma sonrası stres bozukluğu beraberinde anksiyete, depresyon, OKB, alkol, madde kullanımı riskleri de artmaktadır. Travmadan hemen sonra bireye psikolojik ilk yardım uygulanması travma sonrası stres bozukluğu görülme riskini azaltmaktadır. Yargılamamak, güven vermek ve temel ihtiyaçlarını karşılamak psikolojik ilk yardım sunacak kişinin birincil görevleridir. Tıpkı tıbbi ilk yardım gibi psikolojik ilk yardım desteği de bilgili kişiler tarafından sunulmalıdır.

Posttravmatik Stres Bozukluğu Hangi Belirtilerle Kendini Gösterir?

Travma sonrası stres bozukluğunu belirtileri olaydan aylar sonra veya yıllar sonra dahi görülebilir. Kişi travma sonrası yeniden yaşama (hatırlama), kaçınma, bastırma, ruh halinde ani değişimler, fiziksel tepkilerle kendini belli edebilir. Kişi olayı tekrar tekrar yaşıyormuş gibi büyük tepkiler verebilir. Uyku problemleri görülebilir. Rüyada olayı yeniden yaşama söz konusu olduğunda uykuya direnç gelişebilir.

Beklenmedik anda gelen dokunma, seslenme gibi durumlara kişi kontrolsüzce aşırı tepki verebilir, kendini korumaya alabilir. Kaçınma belirtilerinde ise olayın gerçekleştiği ortamdan uzak durma , olayı hatırlatacak kişilerle görüşmeme sayılabilir. Posttravmatik stres bozukluğu sonrası kişi hatırlatıcı etkisi olacak mekan, kişi, eşya benzeri her şeyden uzaklaşabilir. Kimi zaman ise kaçınma davranışı tamamen zihinsel bir kaçınmaya yöneliktir. Örneğin kişi olay üzerine düşünmekten, konuşmaktan kaçınabilir.

Depresif belirtiler görülebilir, anksiyete artabilir. İçe kapanma, sosyal ortamlardan ve etkinliklerden uzak durma görülebilir. Özbakım azalabilir veya temizliğe aşırı önem verilebilir. Aşırı alkol kullanımı, riskli araç kullanımı, riskli deneyimler, madde kullanımı ve benzeri davranışlar görülebilir.

Posttravmatik Stres Bozukluğu ve Tedavi Süreci

Travma sonrası stres bozukluğu tedavisi fark edildiğinde hızla tedaviye başvurulması gereken bir hastalıktır. Kişinin yaşam kalitesini düşürmekte ve ikincil hastalıkların gelişimine zemin hazırlamaktadır Tedavi sürecinde psikoterapi öncelikli yöntemdir. Ancak ihtiyaç duyulması halinde ilaç tedavisi de uygulanmaktadır. Bu tedavi yöntemlerini birleştirmek, semptomlarla başa çıkma becerisini geliştirir. Bireyin kendisi, başkaları, gelecek ve dünya hakkında daha iyi düşünmesine katkı sağlar.

https://youtu.be/I4AxdUBmn0M

Belirtiler herhangi bir tetikleyici sonucunda yeniden açığa çıkabilir. Böyle bir ihtiyale karşılık psikoterapi ile bireye bireysel baş etme yolları öğretilir. Anksiyete, Okb, depresyon, özgüven eksikliği gibi psikolojik sorunların açığa çıkmasını önler. Psikoterapi teknikleri arasında Bilişsel davranışçı terapi ve EMDR tedaviden verimli sonuçlar alınmasını desteklemektedir. Ayrıca çocuklarda oyun terapileri de işlevseldir.

Posttravmatik stres bozukluğu yaşıyor veya benzer şikayetler hissediyorsanız mutlaka profesyonel destek almalısınız. Aba psikoloji olarak danışanlarımızın psikolojik sorunlarıyla ilgileniyoruz. Psikolojik faktörlerin yol açtığı akademik ve profesyonel başarı kayıplarını da tölare etmeye çalışıyoruz. Detaylı bilgi için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Read More

LGS stresten korunma yöntemleri doğru uygulandığında öğrencilerin sınava ilişkin mental yaklaşımları olumlu hale gelebiliyor. LGS süreci bilindiği gibi disiplinli ve özverili çalışmayı gerektiren bir süreç. Bu neden işin ciddiyetine göre sınava hazırlık yapmak gerekiyor. Bu süreçte öğrencilerin stres yaşadıkları, sınavdan başarısızlık olacaklarına dair korku taşıdıkları ve özgüven eksikliğine sahip oldukları görülüyor.

Sınava hazırlık aşamasında görülen psikolojik durumlar, sınav aşamasında da öğrencilerin performansını aşağıya çekiyor. Bu süreçte basit birkaç teknik uygulayarak stresi azaltmak imkan dahilinde. Basit nefes teknikleri, rahatlamayı sağlamada birebir aslında. Öncelikle öğrencilerin doğru nefes alıp verdiklerinden emin olması gerekiyor. Çünkü çoğumuz yanlış nefes alıp verdiğimiz için, soluklanma eyleminin sonuçlarını da tam olarak elde edemiyoruz.

LGS Stresten Korunma Yöntemleri Arasında Doğru Nefes Alma

LGS stresten korunma yöntemleri söz konusu olduğunda belki de en basit uygulama doğru nefes alıp verme uygulaması. Bu anlamda nefesin karın boşluğunda birikmesi gerekiyor. Göğüs kafesi dışında karın boşluğunda biriken nefes, soluklanma süresini ve kalitesini artırıyor. Bu nefes alıp verme yöntemi birkaç kez uygulandığında da stresi azaltabildiği kanıtlanmış durumda.

Hatta bazı popüler sporcuların da müsabaka sırasında önemli bir pozisyon öncesinde derin bir nefes aldıklarını görebilmekteyiz. Bu durum tamamen stresi azaltmaya yönelik uygulanan basit bir terapi aslında. Sınav stresine sahip olan öğrenciler, bu stresi yoğun olarak hissettikleri aşamada doğru nefes yöntemi ile rahatlayabilir.

Doğru Nefes Almak İçin Neler Yapılmalı?

Sınav anında beliren stres, öğrencinin fizyolojik olarak rahatsızlanmasına dahi yol açabilir. Bu nedenle stresi ya da stresin olumsuz etkilerini hisseden öğrenci, nefesini derin bir şekilde, karın boşluğunu dolduracak kadar almalı. Alınan nefes, diyafram kası aracılığı ile önce göğse sonra da soluk borusu aracılığı ile dışarı verilmeli. Nefes egzersizleri 10 tekrar şeklinde yapılabilir. Sınav stresini, sınava az bir zaman kala hisseden öğrenciler de stresin sonuçlarından olumsuz anlamda etkilenmekte. LGS sınav yeri belli olan öğrenciler, sınav günü erken gelerek ya da sınavdan önceki bir tarihte sınav alanına gelerek ortama alışabilir. Sınav alanında hafif tempoda yürümek öğrencilere iyi gelecektir. Bu tarz hazırlıklar sınav anında ya da sınav öncesinde oluşan stresi ortadan kaldırmakta.

Her şeye rağmen stres ve stresin etkilerinden kurtulmak mümkün olmuyorsa LGS stresten korunma yöntemleri konusunda destek almak için aba Psikoloji ile iletişime geçebilirsiniz. Ayrıca sınav stresi ile ilgili videolara ulaşmak için de aba Psikoloji YouTube kanalını takip edebilirsiniz. Farklı konularda bilgilendirici videolara ulaşmak için Doç. Dr. Gamze Sart’ın YouTube kanalına abone olabilirsiniz.

Read More

Sınav stresi konusunda sıklıkla hormonlardan ve stres hormonuyla bağlantılı sempatik sinir sisteminden bahsedilir. Ancak sınav stresinin beynimizi de etkilediğini biliyor muydunuz? Denemelerde başarılıyken sınavda heyecandan yapamama ve beyninizin durduğunu hissediyorsanız bunlar yüksek ihtimalle sınava karşı yoğun stres beslediğiniz için yaşadıklarınızdır. Stres sonucunda beyinde de bir takım değişiklikler olduğu bilim insanları tarafından gözlemlenmiştir. Birçok öğrenci sınav anında kendini kontrol edemediğini, heyecanına yenik düştüğünü ve bu olanların elinde olmadığını söyler. Aslında doğru stres anı biyolojik farklılıklar oluşur ve stres beyinde kontrolsüz değişimlere yol açar.

Korku ve Endişe Arasındaki Fark

Son yapılan araştırmalara göre stresin korkudan farklı olduğuyla ilgili bazı kanıtlar bulunmuştur. Vücudumuzda iki duygunun farklı etkiler yarattığı gözlemlenmiştir. Dolayısıyla sınav stresi söz konusu olduğunda da bu farkı göz ardı etmemek gerekir. Korku bir tehlike altındayken o an hissedilen durumdur. Ancak endişe gelecekte olacaklardan endişe duymaktır. Yani o anda yaşanan bir tehlike söz konusu değildir. Sınav stresi üzerinden düşünürsek sınav anındaki kaygımız bile korku değil endişedir. Çünkü genellikle sınav stresine sahip olan öğrenciler sınavın kendisinden değil sınavın sonucundan endişelenirler.

Korku durumunda biyolojik olarak sempatik sinir sistemimiz çalışır ve bunun getirdiği bazı sonuçlar ortaya çıkar. Örneğin kalp atışlarımız artar, “Kaç, savaş ya da don.” refleksi için vücut kendini hazırlar. Beynin bazı bölümleri tepki vermek adına aktifleşir. Ancak sınav stresi 

anındaki endişe durumunda bundan farklı olarak beynin bazı bölümlerinin daha da fazla aktive olduğu gözlemlenmiştir. Beyindeki hafıza ve bilgi işlem için aktive olan bölümler endişe durumunda korku durumundan daha fazla tetikleniyor.  İşte tam da bu yüzden sınavda bildiğimizi unutuyormuşuz gibi hissediyoruz çünkü beynimizin hafıza ve bilgi taşıma fonksiyonlarında sıkıntılar meydana geliyor.

Sınav Stresi: Endişeyi Azaltma

Sınav stresi için endişeyi azaltmak adına psikolojik düşüncelerimizi değiştirmenin yanı sıra biyolojik ve fiziksel durumumuzu düzeltmek de faydalı olacaktır. Bu durum için beyinde oluşan ve hareketlerimize yansıyan problemlerden yola çıkabiliriz. Hafızamız stres durumunda etkilendiği için hafızayı olumlu yönde etkileyecek aktiviteler yapılabilir. Örneğin stres durumunda uyku düzenimiz etkilenir. Uykunun hafıza için önemi araştırmalar tarafından da bulunmuştur. Sınav stresine kapıldığınızı fark ettiğiniz an uyku düzeninizi düzeltmek iyi bir fikir olacaktır. Stres yine biyolojik etkilerinden dolayı rutinimizin bozulmasına neden olur. Endişeden yeme, içme düzenimiz de etkilenir. Yeme, içme düzenini sağlamak insana böyle durumlarda zor gelebilir. İştahımız kaçtığı için yemek yemek içimizden gelmez. Yeme içme düzenini düzeltmek adına spor yapmaya başlamak iştahınızı açacaktır.

Konu hakkında destek almak için Aba Psikoloji ile iletişime geçebilirsiniz. Psikoloji ile ilgili konularda bilgilendirici videolara ulaşmak için Aba Psikoloji YouTube kanalını takip edebilirsiniz. Farklı konularda bilgilendirici videolara ulaşmak için Doç. Dr. Gamze Sart’ın YouTube kanalını ziyaret edebilirsiniz.

Read More