Stresle başa çıkma becerisi hayatımızın her alanında olduğu gibi akademik hayatta da hepimize kolaylık sağlıyor. Stres hepimizin hayatında farklı ya da benzer sebeplerle var. Kimimiz stresi daha yoğun hissederken kimimiz üstesinden daha kolay gelebiliyor. Kimi için stres başarıyı destekleyecek boyutlarda iken kiminin işlevselliğini ketleyebiliyor. Dolayısıyla stres, stresle başa çıkma becerisi geliştirildiğinde sağlıklı bir güç olarak hayatımızda rol alabiliyor.

Stres en açık tanımıyla kişinin üzerinde hissettiği baskı ve gerginlik durumudur. Stresi hayatımızdan çıkarmak mümkün olmasa da onunla baş etmeyi ve sağlıklı şekilde yönetmeyi öğrenebiliriz. Trafik, ulaşım, alışveriş, ekonomi, eğitim, iletişim pek çok konuda stres yaşayabilir ya da yaşatabiliriz. Akademik hayatta da stres kaynaklarıyla sık sık karşılaşmamız olağan.

Akademik başarı elde etme çabasıyla verilen tüm emek, girilen sınavlar, performans sunumları, stajlar, projeler stres kaynağı. Sadece akademik gereklilikler değil akademik hayatın getirdiği tüm uyum, öğrenme ve ilişki geliştirme süreçleri stres taşıyor. Okula uyum, şehre uyum, kurallara uyum, arkadaşlık geliştirme ve sosyal gruba uyum… Eğitim masrafları, ulaşım, geleceğin belirsizlikleri bireyin akademik hayatta da yoğun şekilde stres yaşamasına neden olabilir.

Stresten kaçınmaya çalışsak da kimi zaman onun varlığına ihtiyaç duyarız. Hafif yoğunlukta stres kişiyi harekete geçiren, enerji veren ve eksik yönleri geliştirmek için güdüleyen bir etken olabilir. Buna karşılık yoğun stres duyumu performansınızı olumsuz etkileyerek potansiyelinizin altında işlevsellik göstermenize neden olabilir. Stres verimliliğin yanı sıra, ilişkilerinize, iletişiminize ve yaşam doyumunuza olumsuz etki edebilir.

Peki neden stres yaşıyoruz? Her şey herkes için aynı derecede stresli mi? Akademik hayatta stresle verimli şekilde başa çıkmak mümkün mü? Yazımızın devamında stresle başa çıkma becerileriyle ilgili daha detaylı bilgi bulabilirsiniz.

Stres Nedir ve Neden Stres Yaşıyoruz?

Stres, tehlike anında vücudun kendini korumak için verdiği doğal bir tepkidir. Bu tehlike kimi zaman gerçek bir tehlike iken kimi zaman tamamen kişinin zihinsel tehlike algısıyla ilgili olabilir.  Dolayısıyla her tehlike olarak algılanan durum herkes için stres kaynağı değildir. Örneğin terfi almak terfi hayali olan biri için sevindirici bir haberken sorumluluk almaya yönelik endişe olan biri için stres nedenidir.

Bu da bize yaşam içerisinde herkes için farklı farklı pek çok stres kaynağı olabileceğini gösterir. İş, okul, ev değişikliği, mezuniyet, evlenmek, emekliye ayrılmak, terfi ve benzeri yaşam değişiklikleri stres yaratabilir. Yaşamsal değişikliklerin yanı sıra kişinin varoluşunu tehdit eden hastalık, salgın, kaza gibi travmatik olaylar da stres nedenidir. Boşanma, sevilen birinin vefatı, sevilen birinin ayrılığı, alışkanlıklardan kopma da strese yol açmaktadır.

Akademik hayatta da bireyler bu ve benzeri pek çok stresle başa çıkma gerekliliği duyabilmektedir. Ancak stres, her zaman çevresel faktörler sonucunda gelişmez. Mizaç özellikleri, düşünce şekli, geçmiş öğrenmeler de stres yaşamaya neden olabilir. Kaygılı, mükemmeliyetçi kişilik tipleri, özgüven eksikliği, düşük benlik saygısı, olumsuz düşünme eğilimi strese yol açabilir.

Dolayısıyla stres herkesin hayatında belirli derecelerde yer alsa da stres kaynakları ve yoğunlukları birbirinden farklıdır. Aynı şekilde herkesin strese vereceği tepkilerde birbirinden farklı olacaktır.

Akademik Hayatta Sıklıkla Karşılaşılabilecek Stres Kaynakları ve Stresle Başa Çıkma İhtiyacı

Yaşam Değişikliklerine ve Uyuma Dayalı Stresle Başa Çıkma İhtiyacı

Akademik hayat beraberinde yaşam alanı, çevre, sosyal destek ve ekonomik değişiklikleri getirebilmektedir. Üniversite eğitimiyle beraber bireyin yaşadığı şehir ve hatta ülke değişebilmektedir. Ülke ve şehir değişikliği bireyin ailesinden ve alışık olduğu yaşam alanından ayrılmasına neden olmaktadır. Aynı şekilde üniversiteye başlangıç demek Liseden mezun olmayı, alışılan arkadaşlık ilişkilerinden, öğretmenlerden de uzaklaşmayı getirmektedir.

Yoğun şekilde sınava hazırlanmanın ardından üniversitenin ilk yılıyla beraber çoğu öğrenci “şimdi ne yapacağım” diyebilmektedir. Öğrencilerin önünde büyük bir sınav hazırlığının kalmamış olması rehavete kapılmalarına neden olabilmektedir. Aynı şekilde üniversitenin ilk yılı yeni ortama, çevreye uyum sağlama, yeni kuralları benimseme yılıdır. Bu yıl ev arkadaşı edinme, yurt arkadaşı edinme, sınıf arkadaşı ve sosyal çevre kurma yılıdır.

Akademik başarıdan ziyade düzen kurma çabası bu yıl daha önemli hale gelmektedir. Aileye ve eski alışkanlıklara duyulan özlem de kişileri zorlayabilmektedir. Ekonomik değişkenler de üniversite eğitimiyle daha belirgin stres kaynağı haline gelebilir. Eğitim masrafı, konaklama, yeme-içme, ulaşım masrafları öğrencileri ve aileleri zorlayabilmektedir. Kimi öğrenciler için üniversite yılları eğitimin yanı sıra ekonomik kazanç ihtiyacı nedeniyle iş hayatının da başladığı bir dönemdir.

Çoğunlukla mesleğe yönelik olmayan maddi kazanç odaklı bu işlerle beraber akademik başarıyı sürdürmek kolay olmayabilir. Dolayısıyla okurken çalışmaya devam etmek de öğrenciler için stres kaynağı olabilmektedir. Tüm bunlar öğrencileri üniversite yıllarında akademik, sosyal ve maddi kazanım noktasında daha faal olmaya itmektedir. Artan yaşam temposuyla beraber gencin stres kaynakları da günbegün artış göstermektedir.

Üniversite aynı zamanda farklı kültürlerden, inanç ve ideolojilerden insanların bir araya geldiği bir yerdir. Burada arkadaşlık geliştirme sürece daha fazla deneme yanılma üzerine kuruludur. Beklentiyi karşılamayan arkadaşlıklar ya da kendine uygun arkadaşlık geliştirememek de stres nedenidir. Aileye özlem duymak, onlarla eskisi gibi bir arada olamamak da streslidir.

Özelliklede ailede hasta ya da bakıma muhtaç birileri varsa duyulan stres daha da artmaktadır. Çevreye uyum sağlama, stresle başa çıkma veya merak kaynaklı sigara, alkol, madde kullanımına yönelim artabilmektedir.

Akademik Beklentiler, Performans ve Hayal Kırıklığına Dayalı Stresle Başa Çıkma İhtiyacı

Hatalı alan, bölüm, meslek seçimi de stres nedenidir. Dersler ilerledikçe ve beklediğini bulamadıkça bireylerin stresi daha da artabilmektedir. Tüm bunların yanı sıra üniversitenin özellikle ilk yılları zaman yönetiminin zayıf olduğu yıllar olabilmektedir. Üniversite sınavının atlatılmış olması ve mezuniyete daha uzun zaman olması nedeniyle zaman baskısı hissedilmemektedir.

Bu nedenle sürekli ertelenen işler, ödevler, sınavlarda başarısızlığa, ödev teslim tarihlerine yetişmekte zorlanmaya neden olur. Bir süre sonra alışkanlık haline gelen erteleme ve biriktirme davranışı nedeniyle önemli tarihlerde stres yaşanır. Önlem alınmadığında ve başarısız sonuçlar elde edildiğinde stres kaygıya dönüşmeye başlayabilir. Erteleme davranışı ve zamanı iyi yönetememe nedeniyle bireyin akademik, sosyal, kişisel yaşamına yeterli zaman kalmaz.

Sosyal yaşama, aktivitelere ve arkadaşlıklara yeterli zaman ayırılamadığında sosyal ilişkileri de giderek zayıflayabilir. Kişisel yaşama zaman ayırılamadığında birey yeterince dinlenemez; uyku, beslenme bozulabilir, kişi yeterince deşarj olamaz. Dolayısıyla tölare edilebilecek ufak problemler dahi stresle başa çıkma zorluğu oluşturabilir. Akademik başarı elde etmekte üniversitede lise eğitimine oranla daha zor olabilmektedir.

Farklı şehirlerden hatta ülkelerden aynı hedefle aynı bölümü seçmiş öğrenciler arasında daha yoğun rekabet olabilmektedir. Akademisyenlerle lisedeki öğretmenlerde birbirinden farklıdır. Ders anlatımından, puanlama, sınavların değerlendirilmesi ve akademisyenlerin beklentilerine kadar pek çok şey Lisedeki gibi değildir.

Dolayısıyla öğrenciler derslere, puanlama sistemine ve akademisyenlerin eğitim tarzına da alışmaya çalışmakta ve stres yaşamaktadır. Öğrenci Lisede elde ettiği başarıyı burada sürdüremez veya kendisinden beklediği performansı gösteremezse de stres duyacaktır.

Başarı noktasında performansının diğerlerince beğenilmemesi, fikirlerin eleştirilmesi bireyin öne çıkmasını engelleyebilmekte, özgüven düşebilmektedir. Üniversitenin sonuna yaklaşıldığında akademisyenlerden referans mektubu alma, tez hazırlama, tez sunma ve stajlar stres kaynağı olabilmektedir. Mezuniyet sonrasıyla ilgili belirsizlikler de strese yol açmaktadır. İş bulabilecek miyim? Geçimimi sağlayabilecek miyim? Mesleğimde mutlu ve başarılı olabilecek miyim? Bireyin kaygı duymasına neden olan faktörlerdir.

Bu dönemde yaşam alanına yönelik belirsizlikler de açığa çıkmaktadır. Üniversite sonrası pek çok öğrenci yetersiz iş olanağı nedeniyle aile yanına geri dönememektedir. İş bulabilecekleri büyük şehirlere yerleşmek durumunda kalmaktadırlar. Bu da beraberinde daha güçlü bir gelecek kaygısı getirmektedir. Öğrencilik rolünden sıyrılıp yetişkin rolünü üstlenmek birey için ayrı bir stres yaratabilmektedir.

İş bulma süreci, mülakatlara hazırlanmak da ayrı bir stres kaynağıdır. Bu süreçte güçlü yönlerin vurgulanması, zayıf yönlerin kontrol altında tutulması, iş verenin dikkatini çekebilmek gerekir. İşe kabul sonrasında da stres kaynakları devam etmektedir.

Yeni bir ortama uyum sağlama, kendini tanıtma, grup içerisinde performans gösterme stres kaynakları olabilmektedir. Aynı zamanda iş hayatında akademik ya da sosyal hayata kıyasla diğerlerinin töleransı daha düşük olacaktır.

Akademik Hayatta Stresle Başa Çıkma Önerileri

Stresle başa çıkma becerisi geliştirebilmek için öncelikle kendinize dönüp stres kaynaklarınızı değerlendirmelisiniz. Sizi en çok strese sokan ne? Ne yapmaya hazırlanırken, yaparken ya da yaptıktan sonra stres duyuyorsunuz? Bunu bulabilmek için Lazarus’un stresle başa çıkma modelinden destek alabilirsiniz.

Lazarus’un Modeline Göre Stres Yaşadığınızda Şu 3 Sorunun Cevabını Arayın

Stres ve kaygı uyandıran bir durumda kendinize şu 3 soruyu sormanız kontrolün hala sizde olduğunu, rahatsızlık veren duygu ve düşünce ile başa çıkabileceğinizi size hatırlatacak.

  1. Şu an ne oluyor? (Bu bir olay ya da bir düşünce, duygu, dürtü olabilir)
  2. Bu olan benim için tehlikeli mi?
  3. Peki bununla başa çıkabilir miyim?

Birinci soruda kişi olayı kendi algılayışına göre ele almalıdır. İkinci soruda bu olayın kendisi için tehlikeli olup olmadığını değerlendirmelidir. Üçüncü soruda ise tehlike söz konusu ise başa çıkmak için sahip olduğu kaynakları değerlendirmelidir.

Burada sahip olunan fiziksel (bireyin sağlığı, enerjisi ve dayanma gücü vb.), sosyal (somut ve duygusal destek), psikolojik (inançlar, problem çözme becerileri, benlik saygısı, ahlaki değerler vb.) ve maddi (para, aletler vb.) başa çıkma kaynakları değerlendirilmelidir.

1.      Şu an ne oluyor?

  • Yeni bir ortama giriyorum. Sevdiğim arkadaşlarımdan, ailemden ayrılıyorum. Başarılı olup olamayacağımı bilmiyorum ve geleceğimi belirsiz buluyorum. Tüm bunlar strese girmeme neden oluyor ve stresle başa çıkma zorluğu yaşıyorum.

2.      Bu benim için tehlikeli mi?

  • Bu benim için önemli bir yaşam dönemi. Yetişkinliğe hazırlanıyorum. Yeni rollerimi başarıyla kazanmam gerekiyor. Ailemin aklı bende kalmamalı ve ben de onların desteği olmadan kendi ayaklarım üzerinde durabilmeyi öğrenmeliyim. Yeni arkadaşlar edinmeli, sosyal açıdan olduğu kadar akademik anlamda da başarımı sürdürmeliyim. Tüm bu süreç beni korkutuyor.

Altından kalkamamaktan, başarısız olmaktan ve yalnız kalmaktan endişe ediyorum. Bu korkularım stresle başa çıkma noktasında beni zorluyor.

3.      Bu duygu, düşünce ve kaygılarla başa çıkmak için ne yapabilirim?

  • Kendime çok yükleniyor ve başarısız olacağımı düşünüyorum ama bir yandan da geçmiş yaşam dönemlerime bakıyorum. Liseye başlangıçta benim için benzer korkuları barındırıyordu. Ancak kısa sürede arkadaşlıklar kurdum, derslerimde başarılı oldum. Sosyal becerilerime güvenmeliyim. Akademik olarak başarılı biriyim ve bu bölüme bu başarım sayesinde girdim. Dolayısıyla diğerlerinden eksik ya da geride değilim.

Sosyal desteğim şu an için burada olmasa da yeni insanlarla tanışana kadar ailemle, eski arkadaşlarımla görüşmeye devam edebilirim. Sosyal medya, telefon ve internet aracılığı ile onları daha çok yanımda hissedebilirim. Sosyalleşmek için kulüplere, sosyal aktivitelere dahil olabilirim. Arkadaşlık edinene kadar vaktimi derslere yoğunlaşarak geçirebilirim. Ders çalışma tekniğimi gözden geçirebilir, daha iyi nasıl çalışabileceğimi öğrenebilirim.

Zamanı verimli kullanma teknikleri öğrenebilirim. Stresle başa çıkma tekniklerini uygulayabilir ve meditasyon, nefes egzersizi çalışmaları yapabilirim.

Stresle Başa Çıkma Önerileri Olarak Bunları da Yapabilirsiniz

Stresle başa çıkma söz konusu olduğunda psikolojik sağlamlık, fiziksel iyi oluş ve özgüven oldukça önemlidir. Aynı şekilde sosyal desteğin varlığı da önemli bir başa çıkma kaynağıdır.

Mindfulness yani bilinçli farkındalık çalışmaları da yine stresle başa çıkmayı kolaylaştırmaktadır. Mindfulness bakış açınızı ve becerinizi geliştirebilir, basit günlük uygulamalarla stresinizi yönetebilirsiniz. Mindfulness: Bilinçli Farkındalık Nedir? ve Mindfulness: Bilinçli Farkındalık ile Kariyerinizde Başarı Elde Edebilirsiniz yazılarımız sizin için faydalı olabilir.

Zaman yönetimi eksikliği de zaman baskısı nedeniyle strese yol açabilmektedir. Stresle başa çıkma becerinizi geliştirmek için zaman yönetimi tekniklerini öğrenebilirsiniz. Zaman Baskısı Yaşamamak İçin Etkili Zaman Yönetimi Teknikleri yazımızdan faydalanabilirsiniz.

Belirsizlikler de stres yaratan durumlardır. Geleceğinizle ilgili stres yaratan belirsiz durumları netleştirmek için bilgi toplamaya çalışabilirsiniz. Geleceğin size getirebileceği olumlu ve olumsuz durumları tespit ederek kendinizi olası koşullara hazırlayabilirsiniz.

Gerçekdışı beklentiler edinmek de stres yaşatabilmektedir. Bu beklentiler kimi zaman mükemmeliyetçi yönümüzün kimi zaman ise çevremizin empoze ettiklerinin sonucu olabilir. Ancak gerçekdışı beklentiler kişinin sınırlarını gereğinden fazla zorlamasına neden olacaktır. Çoğu zamanda ulaşılamayan hedefler bireyin özsaygısını ve özgüvenini düşürecektir. Beklentiler performans ve potansiyelle uyumlu olmalıdır.

Başkalarını değil kendinizi memnun etmeye odaklanın. Diğerlerinin beklentilerini değil kendi beklentilerinizi gerçekleştirmeye çalışın.  Her zaman daha iyi ve daha kötüsünün bulunduğunu hatırlayın. Sürekli gelişmeye çalışmakla birlikte sınırlarınızın farkına varın ve onları kabul edin. Kendiniz için gerçekçi hedefler koyun. Başarınızı kendi kişisel gelişiminiz içinde değerlendirin.

Negatif enerjinizi boşaltmak, deşarj olmak ve daha iyi hissetmek için ilgi ve beceri alanlarınıza hitap eden hobiler edinin. Yeterince dinlenin, egzersiz yapın ve iyi beslenin. Tüm önerilerimize rağmen akademik hayatta stresle başa çıkma zorluğu yaşarsanız bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Read More