Boşanmış ailede çocuk psikolojisi boşanma öncesi, sırası ve sonrası yaşananlara ve ebeveyn tutumlarına göre değerlendirilmelidir. Çocuk için ebeveynlerinin artık birlikte olmayışı, evdeki ve ilişkilerdeki değişiklikler adaptasyon güçlüğüne neden olur. Her çocuk için ailesi güvenli limandır. Çocuk boşanma gerçeğiyle yüzleşene kadar çoğunlukla anne ya da babasından ayrı kalabileceğini hiç düşünmeyecektir.
Boşanma süreci yanlış yürütüldüğünde en büyük hasar gören aile bireyi çocuk olacaktır. Çocuk boşanma sonrası ebeveynlerinin birlikteliğini kaybeder, aynı ev içerisinde alıştığı yaşam düzenini kaybeder. Ebeveynleriyle zaman geçirebilmek için çocuğun her iki yeni düzene de uyum sağlayabilmesi gerekir. Annenin yeni hayatı ve babanın yeni hayatı çocuğa iki ayrı hayatı da benimseme gerekliliğini getirir.
Ebeveynler arası şiddetli geçimsizlik, çatışma ve şiddeti olduğu durumlarda çocuğun yetişkinlerine, kendine ve dış dünyaya yönelik algısı değişir. Güveni zedelenir, korkuları güçlenir. Sarsılmaz sandığı bir yapının yıkılıyor olması çocuğu incitir. Boşanma sürecinde çocuğun yaşadıkları boşanma sonrası çocukta duygu, düşünce, davranış ve tutum değişikliklerine neden olabilir.
Boşanmış Ailede Çocuk Psikolojik Olarak Nasıl Etkilenir?
Boşanma süreci hem çift hem de geniş aile bireyleri için zorlu bir dönemdir. Tüm olumsuzluklara rağmen bir yuvanın bozulması aile bireyleri için üzücü olmaktadır. Özelliklede çocuk olan ailelerde bu süreç daha yıpratıcı hale gelebilmektedir. Çocuğun süreçten etkilenmemesi için kontrollü ilerlemeye çalışan çiftler kendi duygusal çalkantıları nedeniyle kontrolü kaybedebilmektedir.
Geleceğin belirsizliği, boşanma sonrası yeni düzenin getirecekleri ve adaptasyon süreci yetişkinleri olumsuz etkilemektedir. Yaşanan kaygı, üzüntü, stres çocuğa yönelik endişeleri de ekleyince duygular çok daha şiddetli hale gelebilmektedir. Çevredekilerin evliliği kurtarma çabası, herkesin akıl hocalığı yapması, çocuğun hedef gösterilmesi ise süreci daha da zorlu bir hale getirmektedir. Duygusal olarak iyi durumda olmayan çift için bu dönemde ebeveynlik rolü geri planda kalabilmektedir.
Çocuk etkilenmemesi için resmin dışında bırakılabilmekte veya çocuğun etkilenebileceği düşünülmeden çocuk olayların tam ortasında kalabilmektedir. Boşanma öncesi ebeveynler arasında çocuğunda şahit olduğu problemler varsa boşanma nedeni çocuk için daha anlamlı hale gelmektedir. Ancak sözel veya fiziksel şiddetin, tehditin olduğu boşanma süreçlerinde çocuğun anne, baba ve sevgi algısı değişmektedir.
Bu durumda ebeveynlerini artık tanıyamayan, onlardan korkan ve geleceğinde onu nelerin beklediği bilmeyen bir çocuk çıkar karşımıza. Çift arasındaki sorunlara maruz kalan çocuğun duygusal kırıklığa uğraması kaçınılmazdır. Çocuğun çift arasındaki sorunlardan tamamen habersiz olması da doğru bir seçim değildir. Bu da çocuğun boşanmanın neden gerçekleştiğini anlayamamasına neden olmaktadır.
Hatta böyle bir durumda boşanmış ailede çocuk boşanma nedeni olarak kendini görebilmekte, suçluluk hissetmektedir. Çocuğun boşanma nedenini anlayabilmesi için neden- sonuç ilişkisi kurabilmesi gerekir. Dolayısıyla çocuğun boşanmanın nedenini anlayabilmesi için anne baba arasında yaşanan sorunları görüyor olması gerekir. Ancak sorunların çocuk önündeki ifadesi şiddet, saldırı, hakaret, küfür olmamalı, tüm bunlar çocuğun önünde yaşanmamalıdır.
Eskisi gibi yakın olmayan, beraber daha az vakit geçiren, anlaşmazlık yaşayan çiftlerin ayrılık süreci çocuk için daha kabul edilebilir olacaktır.
Çocuk Boşanma Kararından Nasıl Haberdar Olmalı?
Boşanma kararı netlik kazanmadan, her iki çiftte kararından emin olmadan çocukla bu bilgi paylaşılmamalıdır. Boşanma kararı sonrası çiftlerin sorunlarını çözüp, yeniden bir araya gelmesi olağandır. Dolayısıyla bu gelişme çift için tolare edilebilir olsa da çocuk için kabullenmesi ve eski düzene dönülmesi daha zordur. Çocuğun boşanmaya yönelik bilgi edinmesi, ebeveynleri barışsa bile böyle bir ihtimalin artık hep olabileceğini düşündürür.
Boşanma kararı çocuk ile paylaşılırken mümkünse iki birey bir arada haberi vermelidir. Çiftler bir arada bulunmak istemiyorsa çocukla ayrı ayrı konuşma yapılabilir. Çocuğa bu haber verilirken polyanacılık oynamak doğru değildir. Ne şekilde söylenirse söylensin bu haber çocuk için üzücü ve kaygı verici olacaktır. Önemli olan çocuğa ayrılık nedeni olarak kendisini görmeyeceği şekilde bilgi verilmesidir.
Boşanmış ailede çocuk kendi hayatında bir değişiklik olmayacağını, ebeveynlerini istediği zaman görmeye devam edeceğini bilmelidir. Anne ve baba çocuklarına yönelik sevgilerinin daimi olduğunu çocuğa anlatmalıdır. Çocuk yeni düzende de ebeveynlerinin hayatında olacağını, annelik ve babalık rollerinin değişmeyeceğini bilmelidir. Çocuğa bundan sonra neler olacağı, ne gibi değişiklikler yaşanacağı anlayabileceği şekilde anlatılmalıdır.
Alınan kararlardan, yapılacak değişikliklerden çocukta haberdar olmalıdır. Bundan sonra kimin nerede yaşayacağı, ne sıklıkla görüşüleceği çocuğa anlatılmalıdır. Çocuğun soru sormasına izin verilmeli, sorular onun anlayacağı şekilde cevaplanmalıdır.
Boşanmış Ailede Çocuk Psikolojisi: Aile Nelere Dikkat Etmelidir?
Çocuk boşanma sürecinde yoğun ayrılık anksiyetesi yaşar. Anne ve babasının artık bir arada olmayacak olması çocuğun “ben nerede, kiminle olacağım, bana kim bakacak?” kaygısını yaşamasına neden olur. Çocuk bu sorular eşliğinde yoğun bir terkedilme korkusu duyar. Sorularının yanıtsız kalması, yanıtların tutarsız olması çocuğun kaygılarını giderek şiddetlendirir. Boşanmış ailede çocuk özellikle evden ayrılacak ebeveynine yönelik kaybetme korkusu yaşar.
Ebeveynlerin şehir değiştirmesi, uzağa gitmesi, görüşme sıklığının bir anda azalması söz konusu olduğunda çocuğun adapte olması daha da güçleşmektedir. Boşanma süreci çocuk için oldukça zorlu bir dönemdir. Bu yeni döneme adapte olmaya çalışırken çocuğun farklı bir yeni durumla karşılaşması mümkün olduğunca önlenmelidir. Bu dönemde mümkünse çocuğun yaşam alanları değiştirilmemeli, çocuk alıştığı ev ortamında boşanma sürecine uyum sağlamalıdır.
Ev, semt, şehir, ülke değişikliği çocuk için beraberinde yepyeni zorlukları getirecektir. Yeni bir eve, semte, kültüre alışmak, sosyal çevre oluşturmak onu zorlayacaktır. Okula giden bir çocuksa bu dönemde okul, öğretmen, arkadaş grubu değişikliğine neden olacak bir karar alınmamalıdır. Boşanan bireylerden birinin boşanma sonrası evlilik durumu söz konusuysa mümkün olabildiğince ertelenmelidir. Çocuk yeni yapıya alışana kadar bu tarz kararlardan kaçınılmalıdır.
Çocuğa karşı olabildiğince hoşgörülü olunmalıdır. Sevgi, ilgi, saygı kesilmemelidir. Çocuk duygu ve düşüncelerini paylaşması için yüreklendirilmelidir. Çocuğa gün içerisinde mümkün olabildiğince zaman ayırılmalıdır. Bu süreç çocuk için bir yas sürecidir. Dolayısıyla yasta görülen duygu, düşünce ve davranış geçişlerinin görülmesi oldukça doğaldır. Boşanmış ailede çocuk boşanma nedeniyle evden giden ebeveynini suçlayabilir, olanların nedeni olarak giden ebeveynini görebilir.
Evde üzgün bir ebeveyn varsa yine çocuk karşı tarafı üzen ve terk eden olmakla suçlayabilir. Yine evde boşanma öncesi tartışmalar oluyorsa tartışmayı başlatan, agresif tutum sergileyen taraf suçlu kabul edilebilir. Küçük çocuklar boşanma sonrası üzüntü duyarken farkındalığı daha yüksek çocuklar öfke duyabilmektedir. Neden, sonuç ilişkisini kurabilen daha büyük çocuklar ve yetişkinliğe yaklaşanlar boşanmayı daha kolay kabullenebilmektedir.
Boşanmış Ailede Çocuk ve Çocukta Görülebilecek Olası Tepkileri
Çocuklarda boşanma sürecinde regresyon görülebilmektedir. Regresyon çocuğun kendini daha güvende hissettiği bebeklik dönemine yönelik davranışlarına gerilemesini temsil etmektedir. Çocuk anne ve babaya duyduğu özlemle sürekli kucaklarında olmak isteyebilir. Konuşmada gerilemeler, bebeksi konuşmalar görülebilir. Çocuk anne ya da babadan ayrılırken yoğun ayrılık kaygısı duyabilir. Sessizleşebilir, motor becerilerinde gerilemeler yaşayabilir.
Regresyon çocuğun olumsuz duygularıyla başa çıkmasına destek olur, çocuk için bir savunma mekanizmasıdır. Ancak çocuğun regresyonu göz ardı edilir beklediği ilgi ve şefkat verilmezse regresyon tehlikeli hale gelebilir. Aile çocuğu iyi gözlemlemeli çocuğun ihtiyaçlarını ihmal etmemelidir. Çocuklar boşanma sürecinde içe kapanabilir, daha sessiz ya da öfkeli hale gelebilirler.
Özellikle ihmal edilen çocuklar ailelerine tepki olarak araya fiziksel ve duygusal mesafe koyabilirler. Boşanmış ailede çocuk boşanma sürecinde özdenetimini kaybedebilir. Duygu, düşünce ve davranışlarda aşırılığa kaçabilir.
Depresif davranışlar, saldırganlık, ağlama nöbetleri, oyuncaklarına, eşyalarına zarar verebilir. Bu davranışlar çocuğun duygu patlamalarının sonucu olsa da altında yatan neden korku, kaygı ve “anlaşılmıyorum” duygusudur. Çocuğa bu dönemde ceza verilmemeli, duygularını bastırmasına neden olacak tutumlardan kaçınılmalıdır.
Boşanma Sürecinde Bu Davranışlardan Kaçınılmalıdır
Boşanma sürecinde çocuğun kendini suçlu hissetmesine neden olacak davranışlardan kaçınılmalıdır. Çocuk ebeveynleri arasında seçim yapmaya zorlanmamalıdır. Çocuğun yaşam alanı, gelişimi ve bakımı için en iyi koşulları verebilecek ebeveynin yanında kalması adına ebeveynler hem fikir olmalıdır. Çocukların kavgalarda ebeveynlerden birinin tarafını tutması teşvik edilmemelidir.
Eğer çocuğun taraf tutması istenirse, çocuk ile diğer ebeveyn arasında yaşanacak soğukluk çocuğun suçluluk duymasına yol açarak onu olumsuz etkiler. Çiftler çocuğu birbirlerine karşı doldurmamalıdır. Suçlayıcı konuşmalardan kaçınılmalıdır. Çiftler birbirlerini çocuk üzerinden tehdit etmemelidir. “Gidersen çocuğun yüzünü göremezsin, evlenirsen çocuğu göstermem” gibi tehditlerden kaçınılmalıdır. Boşanmış ailede çocuk görmeye alışkın olduğu aile büyükleriyle, akrabalarıyla görüşmeye devam etmelidir. Komşulardan, akranlarından bir anda ayrılmamalıdır.
Eşinizle probleminiz her ne olursa olsun bu problem ikiniz arasındadır. Siz birbirinizin hayatından çıkabilirsiniz ancak çocuğunuzun hayatındaki rolleriniz biriciktir. Çocuğunuzun sizi annelik, babalıktan çıkarması, yerine yeni bir anne, baba seçmesi mümkün değildir. Dolayısıyla onun kalbindeki ve zihnindeki anne, baba algısını zedelememelisiniz. Sizi sevmeye, size güvenmeye devam edebilmesi için çiftler olarak birbirinizin anne, babalık rollerine saygı duymalısınız.
Çocuğunuza eşinizin anneliğini, babalığını kötülediğinizde çocukta yaratacağınızın değersizlik duygusu kaçınılmaz olacaktır. Ebeveynler çocukla görüşme sürelerine ve planlarına sadık kalmalıdır. Görüşme tarihleri ve sıklığı mutlaka çocukla paylaşılmalıdır. Çocuğa bilgi verilen tarih ve saatte çocukla bir araya gelinmeli görüşmeler mümkün olabildiğince aksatılmamalıdır. Görüşme sürelerinde verimli zaman geçirilmeli, anne/baba görüşme süresini sadece çocuğa ayırmalıdır.
Her iki ebeveynin yaşam alanında da çocuk için belirli bir alan/oda bulundurulmalıdır. Boşanmış ailede çocuk istediği zaman diğer ebeveyniyle de kalabileceğini, oranın da çocuğun evi olduğunu bilmelidir. Çocuğun ayrılıktan olumsuz etkilenmemesi için sürekli hediyeler almak, büyük organizasyonlar yapmakta doğru değildir. Çocuk hediyelere ve etkinliklere alıştığında normal sürece dönüş yapmak daha da zorlaşacaktır.
Çocuğa verilen ilgi, sevgi azalmadan hayat normal seyrinde yaşanmaya devam edilmeli, abartılı hediyeler ve davranışlardan kaçınılmalıdır. Birden fazla çocuğun olduğu ailelerde, boşanma sonrası çocuklar mümkünse birbirinden ayrılmamalıdır. Ebeveyn kaybının yanı sıra kardeş kaybının yaşanması çocuğun duygusal yükünü artıracaktır. Bir arada kalan çocukların yeni düzene adapte olması çok daha kolaydır.
Boşanmış Ailede Çocuk ve Diğer Aile Bireyleri için Psikolojik Destek Göz Ardı Edilmemelidir
Boşanmış ailede çocuk ve diğer aile bireyleri için boşanma sürecinde ve sonrasında psikolojik destek almak adaptasyonu kolaylaştırmaktadır. Boşanmanın getirdiği kaos içerisinde eşlerinde kendilerine dönmesi, duygularının farkına varması zorlaşmaktadır.
Boşanma planlı da plansız da olsa çiftler için zorlu bir süreçtir. Ayrılığı isteyen birey özellikle çocuklar olduğunda kendini suçlu hissedebilmektedir. Ayrılığı istemeyen birey için de hem kendisi hem de çocuğunun iyi oluşu için psikolojik destek zaruri bir ihtiyaç haline gelebilmektedir.
Boşanmış ailede çocuk ya da çocukların boşanmaya tepkisi iyi gözlenmeli çocuktaki duygu, davranış değişiklikleri takip edilmelidir. Kaygı, depresyon, uyku-yeme sorunları, akademik başarısızlık gibi sorunlar görülebilir. Çocuk kendini suçlayabilir. Çocuğa psikolojik destek verilmesi ya da ailenin bu süreci daha iyi yönetmek için psikoeğitim alması faydalı olacaktır. Hem kendiniz hem de sizin için psikolojik destek almak isterseniz bizimle iletişime geçebilirsiniz.