Duygusal zekanın günlük yaşamın her alanında etkin bir rol oynadığı artık bilimsel olarak kanıtlandı. Bu nedenle Aba Psikoloji olarak, günümüzün en güvenilir duygusal zeka testi olan Mayer-Salovey-Caruso Duygusal Zeka Testi yardımıyla danışanlarımıza mesleki, akademik ve sosyal alanlarda destek veriyoruz.
Mayer-Salovey-Caruso Duygusal Zeka Testi (MSCEIT), Mayer ve Salovey’in duygusal zeka (EI) modelinin dört dalını ölçmek için tasarlanmış yetenek temelli bir test. MSCEIT, yeni geliştirilen duyguların bilimsel kavranışı ve bu duyguların işlevlerinin yanı sıra özellikle duygusal zekayı değerlendirmeyi amaçlayan ve Çok Yönlü Duygusal Zeka Testi (MEIS) adı verilen yayınlanmış ilk yetenek testinden oluşan zeka testi geleneğinden geliştirildi. MSCEIT toplamda 141 öğeden oluşuyor ve 30 ile 45 dakika arasında bir sürede tamamlanıyor.
Aba Psikoloji bünyesinde uyguladığımız bu test tamamlandığında toplam 15 ana puan elde ediyoruz; toplam duygusal zeka puanı, iki alan puanı, dört dal puanı ve sekiz görev puanı. Bu 15 puanın yanı sıra, üç tane de ek puan bulunuyor. Mayer-Salovey-Caruso Duygusal Zeka Testi, 17 ve üstü yaş gruplarına uygulanıyor.
Testin sonunda alanında uzman psikologlarımız katılımcıların; objeler, hikayeler, müzik gibi etkenler karşısında kendilerinde ve diğer insanlarda oluşan duyguları nasıl algıladığına dair bir analiz oluşturuyor. İletişim kurmada ve bilişsel süreçlerde ihtiyaç duyulan duyguların oluşması, kullanımı gibi beceriler; duygulardan kaynaklı bilgiler, farklı duyguların kombinasyonu ve ilişkisel değişim süreçleri ve duyguların anlamlandırılması becerileri; farklı duygulara açık olma, duyguların kontrol edilmesi becerileri de bu test kapsamında değerlendirilen diğer konular.
Çok sayıda yaratıcı görevin tamamlanmasını gerektiren Mayer-Salovey-Caruso Duygusal Zeka Testi, kişinin yeteneklerini doğrudan değerlendirerek katılımcıların olumlu bir etki bırakmak istediği ya da ‘iyiymiş gibi’ yapmaya çalıştığı zamanlar da dahi doğru sonuçlara ulaşmamızı sağlıyor.
Aba Psikoloji olarak, bu teste özellikle eğitim alanında büyük önem veriyoruz. Çünkü bu test sonunda elde ettiğimiz veriler kişisel kavrayış ve gelişim konusunda bireylerin duygularını nasıl kullandığını anlamamızı sağlıyor. Bu bilgiler ışığında, katılımcıların karşılaştığı sorunlara karşı geliştirdiği duyguları tespit etme şansı buluyoruz. Böylece, danışanlarımızın duygularını hedefe ulaşmada bir engel olmaktan çıkarıp teşvik edici unsura dönüştürebiliyoruz.