Her bireyin hayata geldiği dönem itibariyle karşılaştığı yaşam koşulları birbirinden farklıdır. Yaşanılan zaman aralığında gerçekleşen teknolojik, ekonomik ve çevresel koşullardaki değişiklikler bireylerin kişiliklerinde ve kariyer hedeflerinde değişikliklere neden olur. Kuşaklar ise yaşanılan bu dönemsel farkları sınıflandırabilmek için tanımlanmıştır. Çağımızın kariyer hayatına atılma evresindeki en genç kuşağı ise Z kuşağıdır.

Z kuşağı bireyleri yaşları itibariyle iş hayatında henüz aktif rol almasa da kariyer hayatlarını şekillendirmek üzere hazırlık aşamasındadırlar. Bir kısmı ise staj ya da erken dönem iş tecrübeleri ile iş yaşamında yeni yeni varlık göstermeye başlamıştır. Teknolojinin içerisine doğan ve teknoloji ile beraber gelişip büyüyen bu kuşak diğer kuşaklardan teknolojinin hatırı sayılır etkisi ile oldukça farklılaşmaktadır. Bu nedenle bu kuşağın kariyer beklentilerini ele alırken diğer kuşaklardan bağımsız düşünmek gerekmektedir.

Yetiştirilme Şekilleri Kariyer Beklentilerini Etkiliyor: Hiyerarşi İstemiyorlar!

Günümüz gençleri daha bilinçli ebeveyn tutumlarıyla yetişmektedir. Eğitim düzeyi yüksek aileler ve planlı gebeliklerle bu çocuklar eski kuşaklara göre ebeveyn sevgilisini daha çok almaktadır. Z kuşağını yetiştiren ailelerin bilinçli doğum kontrol yöntemleri kullanması, kadınların iş hayatındaki artan rolü ve ekonomik faktörlerin etkisi ile çok çocuklu ailelerin sayısı azalmıştır. Z kuşağı çoğunlukla tek çocuk ya da bir, iki kardeşli çocuklardan oluşmaktadır. Ailenin koşulsuz sevgisini almaları ve benmerkezli yetişmeleri nedeniyle Z kuşağının bireyleri iş hayatında hiyerarşiden ve ast üst ilişkisinden hoşlanmamaktadır.

Onlar için fikirleri son derece önemlidir ve fikirlerini sunduklarında bu önemin kendisine hissettirilmesini isterler.  Grup çalışmalarına uyum sağlarlar, ekip olarak hareket etmekten hoşlanırlar ancak grup içerisindeki rollerinin önemini hissetmeleri ve geri planda bırakılmamaları gerekir. Kendi işinin karar ve onay mekanizması olmak isterler. Taktir edilme ihtiyaçları yüksektir, olumsuz geribildirim onlar için itekleyici güç olsa da sürekli hale gelen olumsuz geribildirim karşısında performans göstermeyi bırakır ve çalışan bağlılığını kaybederler.

Z Kuşağı Kariyer Hayatında Otoritelerle Değil Mentor İle Çalışmak İstiyor

Z kuşağı bireylerinin kariyer beklentilerini etkileyen bir diğer faktör ise otorite kavramıdır. Bu bireyler otorite karşısından kendi otoritelerinin de kabul edilmesini isterler. Otorite yerine geçen patron, müdür, işveren rolündeki kişinin kendisini birey olarak tanımasını ve o şekilde yaklaşım sağlamasını beklemektedir. Z kuşağının bu beklentisi Y kuşağında da görülmektedir. Ancak Z kuşağının kariyer hayatından otorite figürüne yönelik bu beklentisi Y kuşağı bireylerine oranla çok daha nettir.

Yöneticilerin Z kuşağı çalışanlarından verim alabilmesi için iş süreçleriyle ilgili fikirlerinin duyulduğunu ve önemsendiğini hissedebilecekleri ortamlar yaratılması gerekmektedir. Z kuşağı geribildirim almayı sever, geribildirimleri gelişimleri için gerekli görürler. Ancak almayı sevdikleri kadar geribildirim vermekten de memnun olurlar. Yöneticiler ve Z kuşağı ile ekip arkadaşı olacak diğer kuşaklardan bireyler Z kuşağının vereceği geribildirimlere de hazır olmalıdırlar. Z kuşağı için ifade özgürlüğünü hissedebilecekleri çalışma alanları işlerine olan bağlılık ve sadakatlerini artırmaktadır.

Z kuşağı için kendisine sürekli direktifler veren bir yönetici ya da neyi yapıp yapmaması gerektiğini söyleyen iş arkadaşları birlikte çalışmaya uygun roller değildir. Bunun yerine, kendisiyle sohbet eden ve aynı zamanda da tecrübelerini paylaşarak onu geliştiren yönetici ve arkadaşlar tercih sebebidir. Bu gençlere yöneticilik yapacak kişiler otoriter olmak yerine mentorluk becerileri gelişmiş kişiler olmalıdır. Ayrıca işveren ve yöneticilerin tüm şirket politikalarında şeffaf ve açık olması Z kuşağı tarafından beklenmektedir. Çalışan bağlılığı ve sadakatinin devamlılığı için işverenin prim, terfi, zam gibi hassas konularda çalışanlarına karşı açık olması bu kişilerce beklenmektedir.

Maddi Kazanç, Ödül ve Rahatlık Kariyer Hayatlarında Öncelikli Role Sahip

Günümüz Z kuşağı bireyleri, tüketimin fazla olduğu bir topluluğun içerisinde büyümektedir. Eski kuşaklardaki aza kanaat etme, elindekinin değerini bilme, bozulanı onarıp kullanmaya devam etme bu dönem için geçerli değildir. Onlar için bir ürünün işlevselliği kadar, tasarımı, kalitesi ve popülerliği de önemlidir. Bu nedenle de bu kuşak tüketim ihtiyaçlarına hitap edecek gelirlerle çalışmak istemektedir. Maddi kazanç onlar için oldukça önemlidir.

İş hayatında Z kuşağının uzun soluklu kalabilmesi için iş birliği içerisinde olduğu kurumun maddi ve manevi beklentileriyle uyumlu olması gerekmektedir. Zam oranlarının düşük olması, terfi imkanının uzun vadeli ya da mümkün olmaması iş arayışına başlamaları için oldukça yeterli sebeplerdir. Yıllık performanslarının düzenli olarak ödüllendirilmesini ve ortalamanın üzerinde bir maaş artışını isterler. İşveren özel sağlık güvencesi, yemek, servis haklarının yanı sıra kişinin çalışma hayatından keyif almasını sağlayacak başka hakları da çalışana sunuyor olmalıdır.

Rahat izin alabilme, önemli günlerde hediye ve tebrikler, şirket içi motivasyon etkinlikleri ve kutlamalar yine çalışan bağlılığı için şirketlerinden bekledikleri koşullardır. Şık giyinmeye, bakımlı ve özenli olmaya önem verseler de kılık kıyafetlerinde takım elbise ile sınırlandırılmak istemezler. Rahat ve şık giyimin kabul edildiği bir şirkette kariyer yapmak isteyebilirler.

Esnek Çalışma Saatleri Kariyer Beklentileri Arasında

Bu kuşak çalışmak için yaşayanların değil yaşamak için çalışanların oluşturduğu bir kuşaktır. Dolayısıyla onlar için önemli olan hayatı yaşamak, anın tadını çıkarmak ve keyif almaktır. Sabit mesai saatlerinde uzun saatler boyunca çalışmak onlara göre değildir. Eğlenmek için haftalık tatillerin gelmesini beklemek ya da yılda sadece iki haftalık izne tabi olmak onlar için hayal ettikleri kariyer koşulları değil. Bu nedenle esnek çalışma saatlerine geçen şirketleri tercih etmeleri olasıdır. Şirket dışında da sürdürebilecekleri, mobil olacakları işler bu gençler için daha uygun olacaktır. Z kuşağı için hakim düşünce “işimi onlar versin ama çalışma saatimi ben belirleyeyim.”, “işimi zamanında yetiştirdikten sonra onların kurallarına bağlı kalmak zorunda değilim.” olacaktır.

Fiziki Koşullar ve Gelişim Fırsatları

İşlerinin tek düze olması Z kuşağı bireylerinin iş yaşamında çabuk sıkılabileceklerini ve işten kolay vazgeçebileceklerini düşündürmektedir. Bunun önüne geçebilmek için iş yerinin fiziki koşullarının değiştirilmesi ve çalışanın da gelişim fırsatlarının desteklenmesi gerekmektedir. Fiziki koşullar düşünüldüğünde molaların verimli değerlendirilebileceği ferah alanlar olması gerekir. Mola alanlarının çalışanların hem eğleneceği hem de sosyalleşebileceği alanlar olarak düzenlenmesi gerekmektedir. Pek çok işverenin en büyük hatası, teknoloji çağında hala eski bilgisayar ve ofis malzemelerini kullanıyor olmasıdır. Bu da mevcut işlerin aksamasına ve zamanın verimsiz kullanılmasına neden olmaktadır. Bir Z kuşağı üyesinden verimlilik almak istiyorsanız yapmanız gereken son teknoloji ürünleri iş yerinizde tercih etmenizdir.

Z kuşağının özgüveni yüksek ve kariyer odaklı bir nesil olduğunu eğitim hayatlarından görebilmekteyiz. Yenilikçi, yaratıcı, çok yönlü ve girişken olan bu kuşağın bireylerinin iş hayatlarında beklentilerini bulmaları şartıyla çok başarılı olabilecekleri öngörülmektedir. Yenilenmeyi ve gelişmeyi seven bu bireylerin iş hayatında da bu ihtiyaçlarının karşılanması gerekmektedir. İş alanlarıyla ilgili eğitimler almalarına fırsat verilmesi, mesleki gelişim, kişisel gelişim eğitimleri ile desteklenmeleri çalışan bağlılığını artıracaktır. Çalışana gün içerisinde bir kafede çay & kahve eşliğinde çalışma imkanının sunulması da Z kuşağının talep ettiği esnekliklerdendir.

Genç Yöneticiler Olmak Ya da İş Kurmak

Z kuşağının kariyer hedefleri dinlendiğinde pek çoğunun kariyer hayatından beklentisi hızla yükselmek, enerjilerinin yüksek olduğu gençlik yıllarında yönetici mertebelerine erişebilmek. Eğer maddi imkanları varsa pek çoğunun hayali kendi işini kurmak ve işinin patronu olabilmek. Onların yenilikçi yapısı, yüksek enerjisi, risk alabilme kabiliyeti ve her ne iş yaparlarsa yapsınlar sosyal medyayı kullanarak reklam yapabilme becerileri var. Her olasılığı fırsata çevirebiliyor ve her fırsatı para getirecek bir iş olarak dönüştürebiliyorlar. Özgüvenleri yüksek, iletişimleri başarılı ve kendilerinden oldukça eminler. Uygun fırsatları yakaladıkları sürece çalıştıkları alanda yukarılara tırmanacak ya da kendi işlerini kurmaktan geri durmayacaklardır.

Sosyal Medyada Olumlu İzlenimi Olan Şirketlerde Kariyer Yapmak İstiyorlar

Z kuşağı gençleri bir işe başvuracakları zaman, o işe kabul edilmişçesine detaylı araştırmaya girerler. Şirketi ilk önce sosyal medya hesaplarında aratırlar. Çalışan değerlendirmelerine, yorumlara bakarlar. Şirketin alanıyla ilgili ne tarz çalışmalar yaptığına, öncülük ettiği projelere bakarlar. Şirketin fiziki konumu, dış görünüşü ve fiziki özellikleri de onlar için belirleyici değere sahiptir. Şirketi Instagram, Youtube, Facebook, Twitter, LinkedIn gibi sosyal medya platformlarından araştırır, yakından takip eder ve işletmenin faaliyetlerini öğrenmeye çalışırlar. Sosyal medyadan bilgi edinemedikleri bir şirket onlar için çağın gerisinde kalmış ve popülerliği olmayan bir şirkettir. Böyle bir şirket ilgilerini çekmez ve bu yapıya dahil olmak istemezler.

Şirket sahiplerinin Z kuşağı tarafından tercih edilebilir olması için mutlaka sosyal medyaya giriş yapmaları ve kendilerini bu alanda da göstermeleri gerekir. Ayrıca şirketlerin internet sayfalarının da aktif ve ulaşılabilir olması gerekmektedir.

Z Kuşağı İle Çalışacak Olmanın Faydaları

Z kuşağının en belirgin özelliği iyi eğitimli olmaları ve rekabet ortamında varlık sürdürebilmek için kendilerini sürekli geliştirmeye çalışmalarıdır. Ekibinize Z kuşağından bireyler kattığınızda güncel gelişmeleri yakından takip edebilir, eski bilgilerinizi yenileriyle tazeleyebilirsiniz. Ayrıca Z kuşağı bireylerinin iş yaşamındaki varlığının artmasıyla teknolojinin iş yerlerinde kullanım oranı çok daha fazla olacaktır. Teknoloji ile el ele büyüyen bu kuşak için tüm ekipmanların dijitalleştirilmesi ihtiyacını doğuracaktır. Bu sayede manuel yapılan işler azalacak zaman tasarrufu sağlanacaktır. Pek çok iş otomatize edilecek, robotik sistemlerin kullanımı çok daha yaygın hale gelecektir. Daha çok dijital ekran kullanılacak ve yazılı basımın olduğu içerikler azalacaktır.  Bu da beraberinde kâğıt israfının azalmasını sağlayacaktır.

Z kuşağının sabit mesai ile çalışmaktan hoşnut olmaması İnsan kaynakları birimlerinin esnek çalışma saatlerini çalışma yönetmeliklerine ekletmelerini bir süre sonra zorunlu hale getirecektir. Zaman ve mekana bağlı olmaksızın esnek çalışabilmek çoğu şirketin gündeminde olacak. Bu sayede hem çalışanlar memnun olacak hem de şirketlerin her saat aralığında performans alabilecekleri çalışma düzenleri olabilecektir.

Z kuşağının şirketlere getireceği yeni fikirler, yaratıcılıkları ve diğer kuşaklara göre gözle görünür enerjileri şirketlerin başarısını artıracaktır. Ayrıca risk alma cesaretleri, sonuç odaklı olmaları, enerjileri ve yükselme hedefleri ile bu çağın gençlerinden oldukça başarılı liderler çıkacak. Z kuşağını kadrosuna alan şirketler dijital platformda daha ön planda yer alacak, sosyal medya kullanımları ve internet ortamındaki tanıtım çalışmaları ile kendilerini daha iyi ifade edebilecektir.

Z Kuşağı İle Çalışmak İstiyorsanız Kurum Kültürünüzü Gözden Geçirmelisiniz

Bu kuşak yenilikçi olmayan, kendini geliştirmeyen, fikirlere açık olmayan, katı kuralların olduğu ve eski sistemlerin işletildiği bir iş ortamından kolayca kopabilir. Yan hakları olmayan, kişisel alana ve özel yaşama saygı duymayan çalışma koşullarına tahammül edemez. Gelişimini desteklemeyen ve yükselme fırsatı sunmayan şirketlerde performans sergilemek istemez. Günümüz gençlerinin kariyer belirleme sürecinde sizlerle ilerlemesini istiyor, onları kurumunuzu ileriye taşıyacak beyinler olarak düşünüyorsanız kurum kültürünüzü ve çalışma koşullarınızı gözden geçirmelisiniz.