Ailelerin çocuk yetiştirme stilleri çocukların kişilik gelişiminin temelini oluşturmaktadır. Çocuklar ailelerinden aldıkları yetiştirilme stili sonucunda kişiliklerini geliştirir ve öz değerlerini belirlerler. Sadece kendi değerlerini değil hayat içerisinde karşılaştıkları diğer sosyal varlıkların da değerini belirlerler. Bu nedenle ebeveynlerin sergilediği davranış ve tutumlar çocukların bilişsel, fiziksel, duygusal ve davranışsal gelişimini etkiler. Helikopter ebeveynler, ebeveynlik tarzları içerisinde çok yenidir. Ancak günümüz aile yapılarında oldukça fazla görülmektedir. Nedeni olarak küreselleşme ve teknolojinin hızlı gelişimi, artan nüfus ve insanların birbirine yabancılaşması sayılabilir.
Günümüzde gerek sanal gerek real yaşam içerisinde insanlar zarar görmeye daha açık hale geldiler. Özellikle çocuklar ve gençler için risk daha fazla. Aileler bu konuda endişeliler. Bu da ebeveynlerin koruyucu ve müdahaleci davranışlarını tetikliyor. Aynı şekilde günümüz aileleri eski kuşaklara oranla daha bilinçliler. Aileler daha eğitimli ve çocuk sahibi olmak da daha planlı bir karar süreci haline geldi. Artan nüfus ile birlikte bugün artık herkesin birbirini tanıyıp bildiği mahalle kültürü yok. Bugün herkes birbirine karşı daha mesafeli ve yabancı.
Bir başka etken ise eğitim ve meslek alanlarında artan rekabet ortamıdır. Çocukların iyi bir eğitim alabilmesi için geçmeleri gereken çok fazla sınav var. Üstelik sınava girmekte yeterli değil, derece yapabilmek gerekiyor. Başarılı okul sayısı ve mezuniyet sonrasında istihdam oranları artan nüfusa oranla oldukça az. Aileler ise çocuklarına iyi bir gelecek verebilmek istiyor, başarılı çocuklar yetiştirmek için tüm kaynakları kullanıyorlar. Dolayısıyla Tüm bu etkenler sonucunda karşımıza helikopter ebeveynler çıkıyor.
Helikopter Ebeveynler Nasıl Bir Ebeveyn Modeline Sahipler?
Yazımızın girişinde bahsettiğimiz yaşamsal değişiklikler nedeniyle günümüzde helikopter ebeveynlerin sayısı oldukça fazla. Bu ebeveyn türündeki anne-babalar aşırı korumacılar. Çocuklarının tercihlerine, hayatlarına fazlasıyla dahil oluyor ve müdahalede bulunuyorlar. Çocuklarının yanlış yapmasından endişe duyuyor ve onlar yerine karar veriyorlar. Başarıyı çok önemsiyor, çocuklarına iyi bir gelecek verebilmek için gerçekdışı beklentilerle çocukları zorluyorlar. Tüm bu davranış ve tutumlar bu yapı içerisinde yetişen çocuğun anne-babaya bağımlı hale gelmesine neden oluyor. Aslında bağımlı olmaktan çok anne ve babadan ayrışarak bağımsızlaşamıyorlar. Yani bu çocuklar fiziken büyüyor ama duygusal, davranışsal ve bilişsel olarak büyüyemiyorlar.
Helikopter ebeveynler çocuklara yaşlarıyla uyumlu sorumluluk vermiyorlar. Aksine sorumluluk alınması gerekiyorsa da kendileri yerine getiriyorlar. Aileler bu tarz aşırı kontrolcü ve aşırı koruyucu eylemlerini çocukları birer yetişkin olana dek sürdürüyor. Ancak böyle bir yapı içerisinde büyüyen çocuklar yetişkin hayata adım attıklarında zorlanıyorlar. Kendi başlarına karar alamayan, sorumluluklarını bilmeyen, otokontrolü olmayan çocuklar oluyorlar. Bu durum anne ve babalarıyla olan ilişkilerini de ergenlik itibariyle olumsuz etkilemeye başlıyor.
Akranları gibi bağımsızlaşamayan, yaşının gerektirdiklerini başaramayan çocuklar zorlanıyorlar. Sosyal yaşam becerileri gelişmiyor, gerçek dünya içerisinde örselenip, özgüvenlerini yitiriyorlar. Pasif veya dışa dönük öfke gelişiyor, depresyona, riskli davranış ve alışkanlıklara yatkınlık artıyor. Aileler çocukları için iyi olduğuna inandıkları davranışları sergilemiş olsalar da sonuç hiçte umdukları gibi olmuyor.
Helikopter Ebeveynler Çocuklarının Hata Yapmasına Fırsat Vermiyor
Helikopter ebeveynler çocuklarını tehlikelerden korumaya çalışıyorlar. Öyle koruyorlar ki sadece tehlikelere karşı korumakla kalmıyor çocukların hata yapabileceği olasılıkları da elimine ediyorlar. Bu aşırı müdahale sonucunda hata yapma alanı kalmayan çocuk hatalarından ders çıkarmayı da öğrenemiyor. Hatalarından ders çıkaramayan çocuk problemlerle baş etme becerileri geliştiremiyor. Kendini koruyabileceği ya da savunabileceği mekanizmaları keşfedemiyor. Bu çocuklar yeterince tecrübe edinemedikleri için alternatif çözüm yolları da üretemiyorlar. Çocuklar okula başlıyor ve yaşamsal sorunlarla yüz yüze geliyorlar. Bu hayat içerisinde hata yapmaya çok açıklar. Üstelik ailenin bu alanı yönetmesi çokta mümkün değil. Okulöncesi ve İlkokul yıllarında aileler çocuklarının sosyal yaşamına bir nebze etki etmeye devam edebilir.
Ancak lise, hele ki üniversitede bu etki söz konusu değil. Hata olasılıklarını azaltamaz, dış tehditlere karşı koruyamaz ya da müdahalede bulunamazlar. Bu durumda ev içerisinde adeta bir fanusun içerisinde büyüyen çocuk gerçek yaşama kontrolsüzce bırakıldığında zedelenir. Duygusal olarak örselenir. Diğer çocuklar için olağan olan gündelik problemler onun için depresyon, anksiyete, fobi nedeni olabilir. Çocuğun özgüveni kırılır, sosyal becerileri gelişmez. Artık bu çocuklar için akademik başarıdan çok daha öncelikli kazanımlar vardır. Adeta hayatta kalma becerileri geliştirmelidirler. Tabi aile bu çabaya müsaade edebilirse. Çocuğun tüm becerileri sıfırdan işlemesi gerekir. Akademik başarı için gerekli olan karar verme, sorumluluk alma, özdenetim vb. beceriler geliştirilmelidir.
Helikopter Ebeveynler Sorumluluk Vermeye Cesaret Edemiyorlar
Sorumluluk becerisi erken yaşlardan itibaren aileler tarafından çocuklara kazandırılması gereken bir beceridir. Yaşıyla paralel olarak sorumluluk alan çocuklar için ilerideki yaşlarda sorumluluklara yönelik tutum daha pozitiftir. Çocukların sözlü komutları anlayabilir ve uygulayabilir hale geldikleri yaşlar itibariyle sorumlulukları olmalıdır. 2 yaşındaki bir çocuk oyuncaklarını toplayabilir, kirlilerini sepete atabilir. Dişlerini destekli fırçalayabilir. Yemeğini yiyebilir, basit kıyafetleri desteksiz giyinebilir. Daha büyük bir çocuk evdeki basit sorumluluklarda anne babaya yardımcı olabilir. Okula giden çocuk ailesinin desteği olmaksızın ödevlerini yapabilir, ders çalışması gerektiğini bilir ve hatırlatılmadan çalışabilir. Para kavramını öğrenen bir çocuk harçlığını yönetebilir, para biriktirebilir.
Ancak helikopter ebeveynler çocuklarına yaşlarıyla uyumlu sorumluluklar verememektedir. Ailelerin bu davranışlarının altında yatan etkende yine çocukların hata yapması, zarar görmesi endişesidir. Oysa çocuklar güvenli bir ortamdayken deneme-yanılma yoluyla öğrenemezse, yetişkin olduğunda daha çok hata yapar. Çocuklar hata yapa yapa aynı hatayı tekrar yapmamayı öğrenirler. Bununla da kalmaz tecrübeleri sonucunda neyin hata olabileceğine yönelik geniş çerçeveden bakmayı öğrenirler.
Sorumluluk becerisi gelişmemiş çocuklar erken okul yılları itibariyle desteksiz sorumluluklarını yetine getiremiyorlar. Ödevlerinin hatırlatılması, derslerine destek olunması, zorlandıkları konularda ailenin öğretmenlerle konuşması gerekebiliyor. Aile çocuğunun ayrıcalıklı tutulmasını, imtiyaz tanınmasını isteyebiliyor. Çocuğun başarılı olması arzusu ile gelişen bu ebeveyn tutumu çocuğun başarısızlığına daha fazla hizmet ediyor.
Helikopter Ebeveynler Çocuklarının Karar Verebilecek Yaşa Geldiğini Düşünmüyorlar
Yaşıyla paralel şekilde karar verebilen çocuklar akademik hayatta çok daha başarılı oluyorlar. Neden mi? Çünkü neyi isteyip, neyi istemediklerini erken yaşlardan itibaren tecrübe ederek öğreniyorlar. Kendileri için iyi, doğru ve gerekli olana yönelik seçim yapıyorlar. Karakterlerini, ilgilerini, beklentileri, becerilerini biliyor, kısaca neyi istiyorlarsa onu seçiyorlar. Karar verebilen çocuklar başkalarına fikir sormaya ya da kendisi yerine karar verilmesine ihtiyaç duymuyorlar. Elbette ki yanlış kararlar da verebilirler. Bu ihtimal her birimiz için hayatımızın her döneminde geçerli. Ancak bu çocuklar hatalı karar verseler dahi karar kendilerine ait olduğu için sonuçlarıyla başa çıkabiliyorlar.
Karar verebilen çocuklar kendilerini mutlu edecek seçimler yapıyorlar. Bu seçim oynayacakları bir oyuncakta olabilir, kayıt olacakları bir okul ya da seçecekleri bir bölüm de olabilir. Kendine ait seçim yapan çocuk, seçimini içselleştirir. Kararının arkasında durur ve yanılmamak için daha çok çalışır. İçsel motivasyonu başkalarının kararlarını uygulayan çocuklara göre daha yüksektir. Helikopter ebeveynler ise çocuklarının kendi kararlarını verebilecek kadar büyüdüğünü kabullenmekte zorlanıyorlar. Çocukları için en iyi kararın ebeveynleri tarafından verilecek karar olduğuna inanırlar. Bu koşullarda yetişen bir çocuk hayatına yön vermek için önem arz eden kararlarda seçim yapamaz.
Aile karar verirken çocuğun ihtiyaç, beklenti ve potansiyelini dikkate almaz. Kendi doğrularıyla verdikleri kararlar çoğunlukla çocuğun gerçekliği ile uyumlu olmaz. Bu tarz aileler çoğunlukla çocukları için yanlış alan, bölüm, meslek, okul seçimi yaparlar. Ailenin seçimini içselleştiremeyen çocuk kendine ait olmayan bu karar yönelik performans sergilemek istemez. Özellikle ergenlikle birlikte ailenin bu davranışları çocuklarda duygusal, davranışsal sorunlara yol açar. Bakım veren ve bağımlı olunan aileye muhtaçlık duygusu ile karşı çıkılamaz. Ancak çocuklar bu baskı atında öfkeyi kendilerine yönlendirebilir, depresyon ve benzeri riskli durumlar yaşanabilir.
Helikopter Ebeveynler Akademik Başarıyı Artırmak İçin Ne Yapmalı
Helikopter ebeveynler akademik başarıya destek olmak için öncelikle ebeveyn tutumlarının çocuk üzerindeki etkisini kabul etmelidir. Ebeveynlerin çocuğa zarar veren davranışlarını yeniden düzenlemesi sonrasında yapılması gerekendir. Anne-babalar davranış değişikliğinde zorlanabilir. Çocuklarının iyiliğini düşünerek yaptıkları bu müdahalelerin nasıl olup da zarar verdiğini kabullenmekte güçlük yaşayabilirler. Böyle bir durum söz konusu olduğunda aileler mutlaka profesyonel destek almalıdır.
2-12 yaşları arasında çocuğu olan aileler için Filial Terapi işlevsel olabilmektedir. Aile terapisi ya da bireysel terapilerden de faydalanılabilir. Çocuk için de mutlaka psikolojik destek alınmalıdır. Küçük çocuklarda oyun terapisi uygulanabilmektedir. Ergenlik çağında ise ergen terapisi değerlendirilmelidir. Bu sayede kaç yaşında olursa olsun çocuğun özgüveninin gelişmesine, özdenetim ve özdeğer geliştirmesine destek olunur. Çocukların sosyal becerileri de zaman içerisinde gelişir.
Helikopter ebeveynler, çocuklarının akademik başarısına destek olmak için çocukları için doğru kariyer planını çıkarabilmelidir. Ancak doğru kariyer planı birden çok değişken baz alınarak yapılmalıdır. Bu noktada da profesyonel destek almak aileye ve çocuğa yardımcı olacaktır. Stratejik yetenek yönetimi ile yapılan kariyer planı çocuğa başarılı ve mutlu olacağı bir kariyer fırsatı sunacaktır.