Daha önceki blog yazımız “Bilinçli Farkındalık Nedir? Ne İşe Yarar?” yazımızda ayrıntılı olarak açıkladığımız bilinçli farkındalık hali insan beyni için değerli bir kavramdır. Farkındalık söz konusu olduğunda diğer primat ve canlılardan ayrılır insan. Diğer hayvanlardan farklı olarak yaptıkları eylemlerin ve yaşadıkların izidir insan. Diğer canlılar da bir insan gibi geçmiş deneyimlerinden faydalanarak hareket ederler. Fakat insan bu geçmiş deneyimlerinin bilinci içerisindedir. Bilinç insanı diğer canlılardan ayıran en temel farklılıklardan biridir. Bilincimize dair farkındalığımız düşük olduğunda da insan beynini yönetmek zorlaşır. Bundandır ki bilinçli farkındalık uygulaması insan beyni için bir besin niteliğindedir.
Primitif Beyin ve İnsanın Sahip Olduğu Beyin
Primitif ilkel anlamına gelmektedir. Yaşama içgüdüsünü sağlayan, yaşam fonksiyonlarını sürdürmek için gerekli içgüdülerimiz primitif beyine bağlıdır. Her canlıda bulunan beynimizin “amigdala” adı verilen bölgesi bu içgüdümüzü oluşturur. Tehlikeden kaçmakla bağlantılı bölge hayata dair risk yaşadığımızda canlıları korumak adına aniden aktive olur. Korku ve endişe hali bu bölgenin aktive olmasıyla oluşur. Ancak diğer canlılardan farklı olarak insan beyni bilinciyle beraber yaşadığı deneyimi tekrar düşünerek tekrardan stres ve kaygı güdebilir.
Örneğin doğada bir kaplanın bir ceylanı yakalayamadığı durumu hayal edin. Sonraki gün kaplanın “Bugün ben bir daha ava çıkmayacağım çünkü dünkü ceylanı yakalayamadım. Kesin yine yakalayamayacağım.” diye düşünmesi imkansızdır. Fakat aksine insan başarısız olduğunda ya da geçmişteki endişesinden ötürü bunu düşüncesine getirerek “bilinçli” olarak eylemlerinden kaçınabilir. İnsan beyni farklı olarak frontal bölge dediğimiz beynin ön bölgesini aktif kullanabilir ve bu bölge gelişmiş bir bölgedir. Farkındalık dediğimiz kavram ise bu bölgeden ötürü ortaya çıkar. Biz insanlar dünün bugünün ve yarının farkında olarak yaşarız. Bunun getirisi olarak da farkındalığımızı sağlıklı bir şekilde yönetebilmemiz hayat kalitemizi yüksek oranda etkiler. Beynin sağlıklı yönetilmesinin de bilinçli farkındalık uygulamalarıyla mümkün olduğu düşünülmektedir.
İnsan Beyni için Bilinçli Farkındalık
İnsan dünü bugünü ve yarını biliyorsa bugüne zarar vermeden dünü ve yarını yanında taşıyabilmelidir. Anda kalmak adı verilen bilinçli farkındalığın temel uygulamalarından birisi yanlış anlaşılabilmektedir. Anda kalmak geçmişi ya da yarını tamamen ortadan kaldırmak ve şuan yaptığınız eyleme odaklanmak değildir. İnsan beyni şuana odaklanırken elbette dünü ve yarını yanında taşıyacaktır. Önemli olan geçmişi ve geleceği unutmak değildir. Geçmişin ve geleceğin endişesini sırtımızda taşımamaktır. Bunun için de bilinçli farkındalık faydalı olacaktır.
Örneğin; ölüm korkusu üzerine düşünelim. İnsan ölümün varlığının farkındayken diğer canlılarsa sadece içgüdüsel olarak ölüm tehlikesinden kaçmaktadır. Düşünce olarak ise bazı insanlar ölüm korkusunu sürekli hayatının her anında yaşarken diğerleri yaşamazlar. Peki bu insanları birbirlerinden ayıran şey nedir? Aslına bakarsanız gelecekteki bu sonu değiştiremeyiz. Ne zaman başımıza geleceğini de bilemeyiz. Halbuki yaşadığımız ana odaklandığımız zaman ölümün varlığını düşünmeden hayattan zevk alabiliriz. Bu noktada bilinçli farkındalık uygulamalarıyla gelecekle ilgili bir negatif olayın farkında olup daha yaşanmadan endişe ve kaygı duymamız engellenebilir.
Özetle burada bilinçli farkındalık olarak değinilen geleceği tamamen unutmak değildir. Gelecekteki ya da geçmişte yaşanmış bir endişeyi şuana taşımamaktır. Gerektiğinde endişeyi tetikleyen beynin amigdala bölgesi yerine mantığımızı yani frontal bölgeyi devreye sokabilmektir. Bilinçli farkındalığın da geçmişi ve dünü dikkate alarak anda kalma metoduyla insan beyni için faydalı olduğu düşünülmektedir.
Konu hakkında detaylı bilgi almak için Aba Psikoloji Danışmanlık Merkezi‘ne ulaşabilirsiniz.