Disleksi hastalığı ve öğrenme bozuklukları günümüzde oldukça önemli bir konu. Bunun önemi ise şöyle; Öğrenme bozukluğu olan öğrenciler ile uğraşmak normal öğretimin bir parçasıdır. Ayrıca bu hastalığa sahip kişilerin sayısı sanıldığından çok daha fazla.
Ama gördükleri ilgi ve farkındalık bu düzeyde değil. Hatta belki de toplum tarafından ve devlet tarafından en az tanınan engellerden bir tanesi diyebiliriz. Peki, öğrenme güçlüğü bizlere ne ifade ediyor? Öğrenme güçlüğü olan çocukların normal bir zekası olmakta. Fakat okumayı, yazmayı ve hesaplama yetisinin yeterli olmadığı görülmekte.
Disleksi Hastalığı ve Öğrenme Bozukluğu Aynı Şeyler Mi?
Öğrenme bozuklukları ve genellikle disleksi ile karıştırılır. Disleksinin öğrenme bozukluklarının tamamını kapsadığı düşünülür. Fakat disleksi hastalığı sadece okuma sorununa verilen bir isimdir. Ayrıca yazı bozukluğuna disgrafi ya da agrafi, hesap yapma bozukluğu olan kişilere ise diskalkuli isimleri kullanılmaktadır.
Bunlara ek olarak da sözel olmayan öğrenme bozukluğu, ince motor koordinasyon bozukluğu da öğrenme bozuklukları arasında gösterilen hastalıklardan diğerleridir. Ama bu hastalıkların büyük bir kısmı okuma zorluğu yani disleksi sıkıntısını yaşar.
Disleksi Hastalığı Tanısında Kültürel Özelliklerin Etkisi
Türk dili için yapılmış okuma bozukluğu tanımlaması henüz yüksek bir seviyede maalesef değil. Halbuki Türkçe dili diğer dillere göre çok daha farklı bir dil yapısına sahiptir. Ayrıca diğer dillerde görülen okuma bozukluğu sorunları ya da biçimleri Türkçe ’de daha farklı biçimler alabilmekte.
Dolayısıyla bu alanda hep araştırmalar yapılması gerekiyor hem devlet tarafından bu çocukların sorunlarına önlem alınması gerekiyor hem de toplum farkındalığının arttırılması gerekmekte. Çünkü okuma ve yazma becerileri uygar bir birey olmanın en önemli unsurlarından birini oluşturmakta.
Okuma Güçlüğü Kendini Nasıl Belli Eder?
Bu hastalık genel olarak çocukların okuduğunu anlayamaması, gördüğü sözcükleri sese dönüştürememesi, imza hatası tarzında, B’yi D’yi P’yi karıştırma tarzında, bazen küçük yaşlarda ayna yazısı denilen yazıları tersten yazma olarak, okunulamaz derecede yazı yazmak, kağıdı düzgün kullanamamak, harf hataları yapmak, harflerin söylenmemesi veya ek olarak başka harfler eklenmesi gibi birçok şekilde karşımıza çıkmakta.
Öğrenme Güçlüğünün Popüler Niteliği
Öğrenme güçlüğü toplum tarafından oldukça korkulan ve çocuklara çok yanlış bakılmasına sebep olan bir hastalık gibi görünmektedir. Fakat dünya üzerinde bu hastalık ile tarihe adını yazdırmış pek çok sanatçı, devlet adamı ya da bilim adamı bulunmaktadır.
Bu isimlerden ilk akla gelen ise dünyaca ünlü bilim adamı olan Albert Einstein, İtalyan ressam Leonardo Da Vinci, Amerikalı sevilen ve başarılı oyuncu Tom Cruise gibi pek çok isim bu hastalığa sahip kişilerdir. Ayrıca ünlü İmparator Jul Sezar’da bu hastalığa sahip kişilerdendir.
Bu tarihi kişiler bu hastalıkları anlatarak kendilerini kanıtlamışlardır. Fakat her insan bu saydıklarımız ve benzerleri kadar şanslı olmayabilir. Disleksi hastalığı ya da öğrenme bozukluğu yaşayan bir çocuk farklı ve kendisini anlayan bir öğretmen ile karşılaşınca harikalar yaratabilir.