IELTS sınavında başarılı olmak için sınav kaygısını azaltma teknikleri en çok üzerinde durulması gereken konular arasında yer almaktadır. IELTS ve TOEFL gibi dil sınavları öğrencilerin daha yüksek puan almak için defalarca girdiği sınavlardandır. Bunun nedeni, öğrencilerin yeterince çalışmaması ya da dil seviyelerinin yeteri kadar iyi olmaması değildir. Asıl sorun, sınav anında yaşanan sınav kaygısıdır.

IELTS sınavı esnasında algılama seviyesinin ve odaklanmanın yüksek olması oldukça önemlidir. Bilimsel araştırmaların sonucuna göre ikinci dilinizi algılamaya çalışırken beyninizin ana dilinizi kullandığı sıradakinden farklı bölgelerini kullanmaktasınız. Bu nedenle başka bir dili algılamaya çalışırken ekstra efor sarf etmektesiniz. Odaklanma ve algınızı engelleyecek sınav kaygısını azaltma tekniklerini bilmeniz olası sınav anı kaygı durumlarına karşı etkili olacaktır.

Progresif Kas Gevşetme Tekniği

Progresif kas gevşetme tekniği sınav kaygısını azaltma teknikleri arasında hem IELTS sınavına çalıştığınız dönem hem de sınava girmeden önce son saniyeler uygulayabileceğiniz bir tekniktir. Yüzünüzden başlayarak vücudunuzun tümündeki kasları kasıp gevşetme yoluyla uygulanır. Gerginlik ve kaygı anında kaslarımızı germe eğilimi gösteririz. Kaslarımızı rahatlatmak beynimize de bir sorun olmadığı mesajını verecek ve rahatlayarak gerginliğimizin azalmasını sağlayacaktır. Kendi kendinize uygulayabileceğiniz bir tekniktir.

Progresif kas gevşetme tekniği aşamaları şunlardır:

  • Yüzünüzdeki kasları gerip gevşetin,
  • Göz kenarlarınızı harekete geçirmek için gözlerinizi kapatıp açın,
  • Dişlerinizi sıkıp gevşetin,
  • Omuzlarınızı yukarı kaldırarak gerip aşağı doğru serbest bırakın (omuz silker gibi),
  • Parmaklarınızı sıkıp gevşetin,
  • Bacaklarınızı ve kalçanızı kasıp gevşetin,
  • Ayaklarınızı 180 derece dıştan içe ve içten dışa doğru çevirin,
  • Ayak parmaklarınızı sıkıp gevşetin.

Bilişsel Çarpıtmayı Engelleme Tekniği

IELTS’e karşı sınav kaygınız başarısız olacağınıza inanmakla beraber inanç sisteminizde sıkıntılar yaşamanızdan kaynaklanır. Genellikle gelecek kaygısı ya da kendinize güvenememe problemleri bu kaygıya neden olmaktadır. Sınav kaygısını azaltma teknikleri arasından bilişsel çarpıtmayı engelleme tekniği sınavdan en az bir ay önce pratik edilmesi gereken tekniklerden biridir. Bilişsel olarak değişimi yaratmak kendinize olan güveninizi kazanmanız için önemlidir. Gerçekçi olmayan bazı düşünceler ve yargılar zihninizi meşgul ediyor olabilir. Örneğin “Ben zaten hep başarısızım.” düşüncesinden yola çıkalım. Bir an yaşadığınız bir başarısızlık yüzünden tek bir örneği dikkate alarak kendinizi başarısız ilan ettiniz. Aklınızdan bunun geçmesinin size zarar vermeyeceğini düşünüyor olabilirsiniz. Ancak motivasyonunuzun etkileniyor ve böyle olumsuz bir düşünceyle kaygınızı arttırıyorsunuz. Bu durumda bu düşüncelerin gerçekçi olmadığını başarılı olduğunuz örnekleri hatırlayarak engelleme çalışmaları yapmanız. Kendinize “Abartma, aslında bak şu konularda ve şu sınavlarda başarılıydın.” Demeniz bu çarpıtmadan kurtulmanız için önemli bir pratik olacaktır.

IELTS Sınav Kaygısını Azaltma Teknikleri: Olumlu İçsel Konuşma Tekniği

Size kötü sözler söyleyen özgüveninizi zedeleyen iç sesinize karşılık sınav kaygısını azaltma teknikleri arasından olumlu içsel konuşma tekniği işinize yarayacaktır.  Zaman zaman kendinizle olumlayıcı ve onaylayıcı konuşmalar yapmanız kaygılardan arınmanızı sağlayacaktır. Kendinize arada bir “Başarabilirsin.”, “Sana güveniyorum.” “Elinden geleni yaptın.” Demeniz sizi olumlu etkileyecektir. İnanç sisteminizde artık başarılı olacağınıza dair bir umut bulunmaktadır. Olumlu içsel konuşma tekniğini sık sık uygulayarak kendinize güvenmediğiniz anların azaldığını fark edeceksiniz.

Konu hakkında destek almak için Aba Psikoloji ile iletişime geçebilirsiniz. IELTS sınavına hazırlık aşamasında Aba Academy’nin uzman kadrosundan yardım alabilirsiniz. Yurt dışında eğitim almak için gerekli olan sınavlar hakkında bilgi almak için Aba Yurt Dışı Eğitim YouTube kanalını takip edebilirsiniz. Ayrıca bilgilendirici videolara erişmek için Doç. Dr. Gamze Sart’ın YouTube kanalına abone olabilirsiniz.

Read More

IELTS için motivasyon teknikleri çalışma düzeninizi sağlamak için etkili olacaktır. Herkes yüksek puan almak ister ama IELTS sınavından yüksek alabilenler düzenli çalışanlardır. Düzenli çalışmak için yüksek motivasyonu koruyabilmeniz gerekir. Motivasyon teknikleri IELTS sınavına daha azimli şekilde çalışarak başarılı olmanızı sağlayacaktır. Sınav anında bile yüksek motivasyona sahip olmak başarınız için önemlidir. Örneğin sınavın ilk bölümü olan listening (dinleme) kısmında birkaç soruyu cevaplayamadınız. Cevaplayamadığınız için sınavın zor olduğunu düşündünüz ve o an motivasyonunuz düştü. Sınavın gerisini iyi yaparak iyi bir sonuç elde etme şansınız varken motivasyonunuzun düşmesiyle birlikte kendinizi direk yenilgiye hazırlarsınız. Bu nedenle de otomatikman galip durumuna düşersiniz. İşte bu olası motivasyon düşüklüğünü yenmek IELTS sınavı için size birkaç teknik önereceğiz.

Motivasyon Teknikleri: İçsel Motivasyonu Çağırmak

En nihayetinde IELTS özel bir sınavdır. IELTS’e giriyorsanız yurt dışında lisans, yüksek lisans ya da doktora için giriyorsunuzdur. Eğitiminizi sürdürmek için illa IELTS’e girme zorunluluğunuz yok. Fakat siz IELTS’e girmek istiyorsanız bu özel bir amacınız olduğu anlamına gelmektedir. Demek ki özel bir programa girmek istiyorsunuz. Motivasyon teknikleri hakkında konuşurken motivasyonun iki türü olduğunu her zaman aklımızda bulundurmalıyız. Araştırmalara göre eğer yaptığınız bir eylemi dışsal yerine içsel motivasyonla bağdaşlaştırırsanız motivasyonunuzun yüksek kalması daha olası bir koşuldur.

İçsel motivasyon aynı sizin gibi bir özel amaca hizmet ettiği için yapılan işe motive olmaktır. Motivasyon teknikleri içinde içsel motivasyonu çağırmayı ekleyebiliriz. Kendiniz yurt dışıyla bağlantılı bir eğitim almak istediğiniz için IELTS’e giriyorsunuz. Etrafın zorlamasından değil de kendi isteğiniz bunda etkiliyse motive olmanız çok daha kolay olacaktır. Eğer etrafın isteği dahilindeyse de kendinize yurtdışında eğitim görmenin neler kazandıracağını hatırlatarak içsel motivasyonu çağırabilirsiniz. Her demoralize olduğunuzda bu sınavdan iyi bir başarı elde etmenin size kazandıracaklarını aklınızdan geçirin. Neden yüksek almak istediğinizi yüksek almanın kendiniz için neler getireceğini kendinize hatırlatın.

Başarmayı Hayal Etmek

Motivasyon teknikleri arasında başarmayı hayal etmek motivasyonu arttıracak bir uygulama sayılabilir. Başarıyı hayal etmek başarıya sizi yakınlaştıracaktır. Başardığınızı ve sonucunda elde ettiğiniz fırsatları gözden geçirin ve hayalini kurun. Bu düşünceler sizi çalışmaktan kaytarmak istediğiniz düşük motivasyonlu olduğunuz zamanlarda kurtaracaktır. Şuan IELTS sınavı için kalkıp dersin başına oturmak  zor gelebilir. Fakat bugünkü zorluklarla mücadele edişiniz ilerideki başarınızı belirleyecektir. Motivasyonunu yüksek tutmayı bilenler düşük motivasyona karşı savaşanlardır. Herkesin canının çalışmak istemediği ve motivasyonunu düştüğü zamanlar olacaktır. Ancak önemli olan kendinizi tanıyarak başarıyı hayal etmek ve içsel motivasyonu çağırmak gibi uygulamalarla motivasyonunuzu yüksek tutmayı başarabilmektir.

Konu hakkında destek almak için Aba Psikoloji ile iletişime geçebilirsiniz. IELTS sınavına hazırlık aşamasında Aba Academy’nin uzman kadrosundan yardım alabilirsiniz. Yurt dışında eğitim almak için gerekli olan sınavlar hakkında bilgi almak için Aba Yurt Dışı Eğitim YouTube kanalını takip edebilirsiniz. Ayrıca bilgilendirici videolara erişmek için Doç. Dr. Gamze Sart’ın YouTube kanalına abone olabilirsiniz.

Read More

Gerçekten bildiğini unutma mümkün müdür? Öğrenciler arasında sınavda bildiğini unutma durumunun oldukça sık yaşandığı dile getirilmektedir. IELTS sınavında da, sınav anında bildiklerini unutma durumu “Aklıma bir türlü o İngilizce kelimenin anlamı gelmedi.” cümlesiyle özdeşleşmektedir. IELTS bir dil yeterlilik sınavı olduğu için öğrencilerin hatırlaması gereken bir sürü İngilizce kelime ve kelime yapıları bulunmaktadır. Gerçek şu ki, bildiğiniz bir kelimenin anlamını unutamazsınız. Böyle bir durumda tam olarak öğrenmediğiniz sonucu ortaya çıkmaktadır. Bu durumun nedenlerini ve sorunun çözümünü anlattığımız blog yazımıza davet ediyoruz sizi!

Neden “Bildiğini Unutma” Durumu Yaşarız?

Bildiğini unutma olarak adlandırdığımız durumlar aslında öğrendiğinizi zannettiğiniz durumlardır. Zihnimizin bir kısa süreli hafızası bir de uzun süreli hafızası vardır. Kısa süreli hafızamızda beş duyu organımızın herhangi biriyle algıladığımız her durum vardır. Örneğin IELTS için birkaç kelime baktınız ancak sadece o kelimeleri bir gün birkaç kez tekrar ettiniz. Ancak sınav anında aklınıza gelmedi. İşte tam olarak bunun sebebi onların sadece kısa süreli hafızanızda yer etmesidir. Zihnimiz güçlü ve ileri düzey bir yapıya sahiptir. Kullanılmayan ögeleri bir nevi fazlalık etmesin diye çöpe atmaktadır. İşte o kelimelerde çöp kutusundadır. Ancak aynı bilgisayarlarımızda olduğu gibi zihnin çöp kutusu da bir geri dönüşüm kutusudur. Şimdi IELTS için öğrendiğiniz o kelimeleri geri dönüşüm kutusundan masa üstümüze nasıl geri alacağımızdan söz edeceğiz.

IELTS Sınavı için Unutma Sorunu Nasıl Çözülür?

Sıra kısa süreli hafızamıza attığımız “dilimin ucunda ama bir türlü aklıma gelmiyor…” dediğimi bilgiler için yapılabileceklere geldi. Bildiğini unutma durumu yaşamamak için IELTS için çalıştığınız kelimeleri öğrenip öğrenmediğinizi test etmeniz gerekir. Etrafınızdaki birileri size önceden çalıştığınız kelimelerin anlamını sorabilir. Bu yolla hatırlayıp hatırlamadığınızı test edebiliriz. Hatırlamadığınızı fark ettiğiniz durumlar sizi şaşırtmasın. Eğer 3 hafta önce öğrendiğiniz kelimeyi tekrardan bir yerde kullanmadıysanız ya da tekrar etmediyseniz beyniniz tabi ki de bunu kısa süreli hafıza çöp kutusuna yollamıştır.

Şimdi hadi geri dönüşüm kutusundan o kelimeleri geri alalım. Bildiğini unutma durumuna karşı tek yapmanız gereken düzenli tekrar yapmaktır. Yapılan deneyler bir şeyin öğrenilmesi için tekrar edilmesi gerektiğini gösterir. Öğrenmek eşittir tekrar etmektedir. Deneylerin sonucunda ne kadar çok tekrar edilirse o kadar çok bilgilerin hatırlandığı ve akılda kaldığı bulunmuştur. Eğer çok uzun süre bilgileri kullanmazsanız da onların uçtuğu gözlemlenmiş. Fakat tekrar ettiğinizde önceden kalan aşinalığınızdan dolayı daha çabuk hatırlayacağınız da bulgulardan bir diğeri. Bu nedenle IELTS sınavı için zaman zaman eski öğrendiğiniz bilgileri sadece beş dakikalığına akşamları gözden geçirin. Bu yöntemle bile sınav anında  bildiğini unutma durumuna maruz kalmazsınız.

Konu hakkında destek almak için Aba Psikoloji ile iletişime geçebilirsiniz. IELTS sınavına hazırlık aşamasında Aba Academy’nin uzman kadrosundan yardım alabilirsiniz. Yurt dışında eğitim almak için gerekli olan sınavlar hakkında bilgi almak için Aba Yurt Dışı Eğitim YouTube kanalını takip edebilirsiniz. Ayrıca bilgilendirici videolara erişmek için Doç. Dr. Gamze Sart’ın YouTube kanalına abone olabilirsiniz.

Read More

Sınav kaygısı belirtileri davranışlar yoluyla kendini göstermektedir. Kaygılandığımız zaman bazı psikolojik problemler doğrultusundan davranışsal belirtiler de gösteririz. TOEFL sınavına özgü düşündüğümüzde ise kaygılanmanın en büyük sebeplerinden biri kişinin İngilizce bilgisine yeterince güvenmemesi oluyor. Bu kaygı davranışsal belirtilerle birleşerek sınav performansında düşüklükler yaratıyor. Kaygı belirtilerini anlamak ve sonrasında bunlarla nasıl başa çıkılacağını öğrenmek kaygıların azalmasını sağlayacaktır. Özellikle TOEFL sınavına karşı oluşabilecek kaygılar nelerdir? Bunlarla başa çıkmanın yolu nedir?

TOEFL Sınav Kaygısı Belirtileri ve Baş Etme Yöntemleri

1.     Sınavdan Önce Sınav Kaygısı

TOEFL sınav kaygısı belirtileri sınav öncesi kendini göstermektedir. Sınavdan önce hazırlık sürecinde sürekli bilgileri kontrol etme, bilgilerden emin olamama gibi sorunlar TOEFL’a karşı sınav kaygısı geliştiren bireylerde görülmektedir. TOEFL için ezberlenecek ve akılda kalması gereken birçok bilgi olduğu için bu tür sıkıntılar gözlemlenmektedir. TOEFL’da kendine İngilizce konusunda ya da genel güveni az olan bireyler bilgilerden emin olamama gibi kaygı belirtisi göstermektedir. Dolayısıyla bilginin içinde boğulmamak ve sınavı büyütmemek TOEFL’a duyulan kaygıyı azaltacaktır. Ezberlenecek çok fazla kelime ve gramer bilgisi olduğu için konular ve kelimeler gün gün bölünmelidir. Yeteri kadar zamanınız yok ise bazı konuları es geçmek en mantıklıdır. Çok fazla konuyu bir anda, bir iki gün içinde öğrenmeniz olası değildir.

Kaygı duyan bireylerdeki diğer sınav kaygısı belirtileri her kelimeyi ve konuyu tam tamına bilmeleri gerektiğini düşünmeleri olarak yansıyabiliyor.  Ancak sık çıkan kelime ve kelime kalıplarına göre bir çalışma planı hazırlamak daha rahat olmanızı sağlayacaktır. Sık çıkanlara öncelik verdiğiniz bir plan daha mantıklı olacaktır. Günlük çalışma planlarınızı oluşturduktan sonra yalnızca o günün planına odaklanın. Kaygının en kötü yansımalarından bir diğeri ise “Daha çok konu var.” Diye düşünerek önünüzdeki günlük planı tamamlayamamaktır. Aklınız ilerideki konularda olduğu için o gün öğrenmeyi planladığınız konular tam olarak aklınızda oturmayacaktır. Bilgi eksiklikleriniz oluşacaktır. Bu nedenle gelecekteki konuları düşünmeden günlük plana odaklanarak günlük plandaki bilgileri öğrenmek sınav kaygınızı azaltacaktır.

2.     Sınav Anında Bilgilerin Birbirine Karışması

Bildiğiniz şeyleri karıştırmak özellikle TOEFL gibi dil sınavlarında sınav kaygısı belirtileri arasında en sık karşılaşılanlarından biridir. Kelime bilgisi ve hafızaya dayalı bir bilgi birikimi gerektiren TOEFL sınavında kaygı anında en çok görülen öğrenilen kelimeleri karıştırmaktır. Benzer köklere sahip kelimeler sınav anında kafa karıştırıcı olabiliyor. Bu karışıklık zaman kaybına da neden oluyor. Belirli zaman sınırı içerisinde tamamlanması gereken sınavda doğru cevabın ne olduğu konusunda yaşanan kafa karışıklıkları yetiştirememe sıkıntısına neden olabiliyor.

Aslında sınav kaygısı belirtileri arasında kelime karıştırma probleminin en yaygın nedeni özgüven problemidir. İngilizce konusunda kendinize güvenememeniz ya da o an başarısız olacağınıza dair bir inanç sistemi geliştirmeniz performansınızı olumsuz yönde etkilemektedir. Böyle bir durum karşısında yapılabilecek en iyi şey ilk düşündüğünüz seçeneği seçmektir. Genelde ilk düşünülen doğru olandır. Yalnızca kendinize olan güveninizde bir sıkıntı yaşadığınız için ilk cevabınızdan şüpheye düşersiniz. Haliyle kafa karışıklığı ortaya çıkar. Bu durumda tekrar düşünmeden ilk yaptığınızı olduğu gibi bırakmanız en makulü olacaktır.

Konu hakkında detaylı bilgi ya da destek almak için Aba Psikoloji ile iletişime geçebilirsiniz. Toelf sınavlarına hazırlık aşamasında Aba Academy uzman kadrosundan yardım alabilirsiniz. Yurt dışında eğitim almak için gerekli olan sınavlar hakkında bilgi almak için Aba Yurt Dışı Eğitim YouTube kanalını takip edebilirsiniz.

Read More

Sınav kaygısı nedenleri düşünüldüğü zaman genelde altında yatan neden geçmiş olumsuz deneyimlerdir. TOEFL sınavı için de aynı şey geçerli olabilir. Geçmişte yaşadığınız gerek sınav gerek sınav dışı başarısızlık deneyimi sizi kaygılandırıyor olabilir. Çoğu zaman kaygımızın nedenini anlamamaktayızdır. Sınav anlarında kontrolümüz dışında vücudumuzda bazı belirtiler görerek (titreme ve ayakları durmadan yere vurma gibi tekrarlayıcı hareketler) kaygılandığımızı fark ederiz. Sınavlara karşı kaygınız olmasa bile belki de özellikle TOEFL sınavına karşı kaygı duyuyor olabilirsiniz. Bu nedenle TOEFL için duyduğunuz kaygının altında yatan olası nedenlerden bahsederek kaygınızın bireysel nedenini bulmanızı sağlamaya çalışacağız.

Sınav Kaygısı Nedenleri

1.     Geçmiş Deneyimler

Geçmiş deneyimleriniz şuanı etkiliyor olabilir ve sınav kaygısı nedenleri arasında kendini gösteriyor olabilir. Bilinç dışınıza işlemiş çok geçmiş bir deneyim sizin şuan ki kaygınızı tetikliyor olabilir. Bu tür bir kaygının altında yatan sebep oldukça kişiseldir. Ancak bazı geçmiş anılarınızı gözden geçirerek belki de kaygınızın nedenini bulabilirsiniz. Öncelikli olarak çocukluğunuzdan kalma olabildiğince eski hatırladığınız bir başarısızlık hikayenizi düşünün ve bunun sizi nasıl etkilediğini hatırlamaya çalışın. O zaman da aynı kaygıyı duymuş muydunuz? Ya da başarısız olmanız sonucunda aileniz/ öğretmeniniz tarafından cezalandırılmış mıydınız?

Yalnızca başarılı olduğunuzda ilgi görmek, başarısızlık sonucunda velilerin hayal kırıklığına uğradıklarını dile getirmeleri başarısızlığı gözünüzde büyütmenize neden olmuş olabilir. Hatta sınav kaygısı nedenleri arasında en yaygınlarından birisi olabilir. Birilerinin aldığınız notlarla değerinizi belirlemesi ya da aldığınız notlarla rezil edilme gibi durumlar kişinin ileride başarıya bakış açısını etkiler. Şuanki kaygılar o zamanda yaşadığınız olumsuz tepkilerle değer yargılarınızı başarı üzerine kurmanızdan kaynaklı olabilir. Özellikle TOEFL İngilizce sınavı olduğu için daha önceki İngilizce dil deneyiminiz de kaygı yaratabilir. İngilizce konuşurken insanların alay etmesi, İngilizce konusunda çocukken sıkıntılar yaşamanız da bu sınava özgü bir kaygı geliştirmenize neden olmuş olabilir. Halbuki insan zaman zaman başarısız olabilir. Başarılı olmak ne kadar doğalsa başarısız olmak da o kadar doğaldır.

Özgüven Eksikliği

Genel olarak kendinize güvenme konusunda problemleriniz varsa sınav kaygısı nedenleri içinden özgüven eksikliği başınıza bela olabilir. TOEFL için her ne kadar yeterince çalışmış olmak önemli olsa da yapabileceğinize olan güven de bir o kadar önemlidir. Başarma inancı başarmanın yarısından da fazlasıdır. Sıklıkla özgüven eksikliği bilişsel olarak kişinin yaşadıklarını olumsuz yorumlaması ve olumlu sonuçları hiçe sayması sonucunda meydana gelmektedir. Örneğin özgüven eksikliği olan biri daha önce bir sınavda başarısız olduğunda diğer başarılı olduğu sınavları hiçe sayar. Yalnızca bu olumsuz deneyime odaklanarak “Ben başarısız biriyim,  utanılası biriyim. Nasıl başarısız olurum.” gibi olumsuz düşünceleri zihninden geçirir. Özgüven problemlerinden doğan böylesi bir kaygının ortadan kalkması için kişinin kendiyle ilgili mükemmeliyetçi bir yaklaşım sergilediğini fark etmesi gerekir. Ardından kendiyle ilgili başarı hikayelerini kendine hatırlatarak kendini şereflendirmesi gerekmektedir.

Konu hakkında detaylı bilgi almak için Aba Psikoloji ile iletişime geçebilirsiniz. Toefl sınavına hazırlık aşamasında destek almak için Aba Academy’ye başvurabilirsiniz.

Read More

Uyuşturucunun yan etkilerini bilenler iyi bir gözlemle birlikte uyuşturucu kullanıcılarının farkına varabilir.  Uyuşturucu kullanan kişide çeşitli fiziksel ve biyolojik farklılıklar oluşacaktır. Bu nedenle özellikle kişinin yakınlarının bu konuda bilinci yüksekse durum kısa sürede fark edilecektir. Bu yolla bağımlıların erken müdahalenin önem arz ettiği uyuşturucu bağımlılığından kurtulması kolaylaşacaktır. Ne kadar erken müdahale edilebilirse durumun yıkıcı etkilerinden kurtulmak o kadar kolay olacaktır. Dolayısıyla toplumun her kesiminin konuyla ilgili bilgi sahibi olması müdahaleyi kolaylaştıracaktır. Blog yazımızda bilincinizin yükselmesi için uyuşturucu kullanan kişiyi nasıl anlayacağınızdan bahsettik.

Uyuşturucu Kullanan Kişi ile İlgili Mitler

Bağımlılıklarla ilgili yapılan araştırmaların sonucunda tek bir faktörün etkili olmadığı ortaya çıkmıştır. Uyuşturucu kullanan kişinin davranışı altında yatan nedenlerde genetik ve bazı biyolojik yapılarının etkisi görülse de tek nedeni budur diyemeyiz. Bu faktörler sadece uyuşturucuya duyulan hassasiyet üzerinde etkili olan faktörlerdir fakat illa genetik yatkınlığın olması bağımlı olunacağı anlamına gelmez. Sosyal, psikolojik ve çevresel faktörler de kullanım üzerinde etki göstermektedir. Stres toleransının düşük olması gibi kişilik özelliklerinin etkisi de bağımlılık ihtimalini arttıran etkenlerdendir. Ancak “bağımlı kişilik” denilen bir kişilik türünün olmadığını söylemeden geçmeyelim. Bağımlılığa kişilik bozukluğu diyemeyiz. Belirttiğimiz gibi kişinin kişiliğinden bağımsız birçok farklı etken bağımlılık davranışı üzerinde etkilidir.

Uyuşturucu Kullanan Bireylerdeki Amotivasyonel Sendrom

Uyuşturucu kullanımından ortaya çıkan uzun vadedeki en belirgin belirtilerden birisi amotivasyonel sendromdur. Depresyon (majör depresif bozukluk) dediğimiz psikolojik rahatsızlıkta sıkça gördüğümüz apati belirtileri de amotivasyonel sendromun belirtilerinden biridir. Apatiye kısaca “ilgisizlik ve duygu eksikliği” diyebiliriz. Uzun süreli uyuşturucu kullanımında kişilerin etrafa karşı ilgisizliği artar, enerjisi ve aktivitelere duyulan motivasyonu düşmeye başlar. Böyle bir durum söz konusu olduğunda kişinin yalnızca uyuşturucu kullanımına karşı motivasyonu yüksektir. Amotivasyon sendromu bağımlılık düzeyinde  uyuşturucu kullanan bireylerin neredeyse hepsinde görülmektedir. Uyuşturucu kullandığından şüphe duyulan kişinin enerji düşüklüğü, isteksizliği ve yapılan etkinlikleri erteleme özelliğindeki artış şüphelerinizi arttırmak için geçerli bir sebeptir.

Uyuşturucu Kullanan Kişi: Fiziksel Belirtiler

Uyuşturucu türlerine göre etkileri de değişiklik göstermektedir. Ancak bazı benzer fiziksel belirtiler uyuşturucu kullanımının sinyallerini verebilir. Örneğin neredeyse her uyuşturucu bağımlılığı sonucunda ortaya çıkan “yoksunluk sendromu” fiziksel belirtiler içerir.  Yoksunluk sendromu uyuşturucu kullanan kişinin uyuşturucu almadığı zamanlarda vücudunda oluşan çeşitli tepkiler bütünüdür. Örneğin eroin kullanımında yoksunluk durumunda hapşırma, ağlamaklı olma, kusma, göz bebeğinde büyüme görülebilir. Kokain kullanımının yoksunluğunda da göz bebeklerinde büyüme görülür. Kokain kullanımında bununla beraber uyku düzensizliği, sindirim, boşaltım sistemlerine ait organlarda ağrı görülmektedir. Özetle bazı fiziksel beklenmedik belirtiler uyuşturucu bağımlılığında yoksunluk sendromu nedeniyle ortaya çıkabilmektedir.

Madde Kullanan Kişi: Davranış Değişiklikleri

Uyuşturucu kullanan kişide davranış değişiklikleri gözlemlenmektedir. Özellikle ruh hali değişimleri her uyuşturucu kullanımında beklenen belirtilerdendir. Öfori (euphoria) dediğimiz mutluluktan uçma hali davranış belirtilerinden yalnızca bir tanesidir. Öfori durumundaki birisini rahatlıkla ayırt edebilirsiniz. Uyuşturucu kullanan bireyde öfori söz konusu olduğunda sıradan birisinin mutlu olma halinden beklenenin üstünde mutluluk ve enerji oluşur. Öfori uyuşturucu kullanımından yakın bir zaman sonra kendini gösterir. Bunun haricinde uzun vadede uyuşturucu kullanımı bazı kalıcı biyolojik etkiler yaratarak beyinde değişikliklere yol açmaktadır. Örneğin davranışlara yansıyan unutkanlık, uyuşuk davranışlar, karar vermekte ve söylenenleri/ olayları algılamakta güçlük oluşabilir.

Uyuşturucu kullanımından ortaya çıkabilecek diğer belirtiler:

  • Kronik baş ağrıları
  • Uykusuzluk
  • Kalp atışlarında bozulma
  • Yaygın anksiyete bozukluğu
  • Halüsinasyon ve yaygın
  • Kan basıncında artış, terleme, çarpıntı, titreme
  • Kilo kaybı
  • Yeme bozuklukları ve iştah kaybı
  • Şiddet meyili
  • Kaslarda gevşeme ve motor becerilerinde sıkıntılar
  • Ağız kuruluğu
  • Damarlarda genişleme
  • Hafıza ve konsantrasyon problemleri

Konu hakkında detaylı bilgi ve destek almak için Aba Psikoloji ile iletişime geçebilirsiniz. Ayrıca Doç. Dr. Gamze Sart’ın YouTube kanalına abone olarak bilgilendirici videolara ulaşabilirsiniz.

Read More

Amerikan Psikiyatri Derneği tarafından cinnet bir kişiyi suç eylemlerinden sorumlu tutamaz hale getiren zihin durumu olarak tanımlanmaktadır. Cinnet getirme durumu ise bir an için normalin dışı davranışları gösterme durumudur. Psikolojik açıdan kişinin fantezi ve gerçeği ayıramayarak psikoz ya da kontrol edilemez dürtülerin etkisiyle hareket etmesinden ortaya çıkan bir durumdur. Genel anlamıyla bu kontrolden çıkmış davranışların kişinin iradesi dışında gerçekleştiği bilinmektedir. Sağlıklı düşünme yetisini kaybederek cinnet getiren kişileri medyada ve haberlerde sıkça görüyoruz.

Cinnet getirme durumunda kişiler sevdiği insanları bile düşünmeden zarar verici ve tehlikeli davranışlarda bulunurlar. Anlayacağınız üzere kişi cinnet getirme durumunda ne duygularına ne de mantığına hükmedemez hale gelir.  Bu blog yazımızda cinnetle ilgili merak konusu olan cinnet getirmenin olası nedenleri ve önceden tespit edilmesinin mümkün olup olmadığından bahsettik.

Cinnet Getirme Nedenleri Nelerdir?

Tam olarak cinnet durumu nedeni bilinmese de yapılan araştırmalarda bazı faktörlerin etkisi gözlemlenmektedir. Örneğin kişinin hali hazırda psikolojik bir rahatsızlığı olması cinnet getirme nedeni olabiliyor. Özellikle paranoid kişilik bozukluğu (paranoya) söz konusu olduğunda cinnet getirme söz konusu olabiliyor. Paranoid kişilik bozukluğuna sahip kişiler etraflarından şüphe duyarak haklı olduklarını ortaya çıkarmak için geçerli olmayan nedenler kurgularlar. Bu rahatsızlığa sahip insanların etraflarına zarar verme oranı ve şiddete eğilimleri oldukça yüksektir. Cinnet durumu da paranoya nedeniyle ortaya çıkabilmektedir. Yoğun depresyon, ani şok geçirmeler, genetik yatkınlık, alkol tüketimi ve travma benzeri psikolojik alt yapılara sahip kişilerde cinnet getirme oranı daha fazladır. Sıklıkla, psikolojik problemi olan bireyin baş etmesi gereken bir durumla karşılaştığı anda olayla baş edemeyerek kontrolünü kaybetmesiyle ortaya çıkar. Ani bir haber alındığında, beklenmedik bir durum ortaya çıktığında gerçekleşir.

Cinnet Önceden Anlaşılabilir mi?

Üstünde durduğumuz gibi cinnet getirmenin nedenlerine baktığımızda temelinde bazı psikolojik rahatsızlıkların yer aldığını görüyoruz. Kişinin psikolojik bir rahatsızlığa sahip olması cinnet geçireceği anlamına gelmez. Fakat psikolojik rahatsızlıklar saptanabilirse cinnet geçirmenin de belli oranda önüne geçmek mümkün olabilmektedir. Kişinin cinnet ihtimalini oluşturacak belirtiler söz konusu olabilir. Psikolojik destek alarak bu ihtimali en azından ortadan kaldırılabilir. Bunlar kişinin yakınlarının gözlemleyebileceği bazı davranış biçimleridir. Kişisel bakım becerilerinde azalma, sorumlulukları yerine getirmeme, duygu eksikliğiyle gelen bakışların donuklaşması, fazla şüphecilik, alkol kullanımı, içine kapanma gibi faktörlerin bazılarını bir arada görüyorsanız cinnet geçirme durumu söz konusu olabilir.

Konu hakkında daha detaylı bilgi ve destek almak için Aba Psikoloji ile iletişime geçebilirsiniz. Ayrıca bilgilendirici videolara ulaşmak için Doç. Dr. Gamze Sart’ın YouTube kanalına abone olabilirsiniz.

Read More

Üniversite giriş sınavı olan SAT, Avrupa ve Amerika’da üniversite kabulü almak için tek şart olmasa bile öğrencilerin SAT yüksek puan almak istedikleri bir sınavdır. Bu nedenle sınava hazırlık aşamasından başlayan stres oranları sınavın tüm sürecinde kendini hissettirmektedir. Öncelikli olarak stresi azaltmanın en kolay yolu şaşırtıcı gelebilir ama sınava yeterince çalışmaktır.

Öğrencilerin kendine güvenleri azaldıkça stresleri artmaktadır. Güveni sağlayan en büyük faktör ise kendilerini sınava hazır hissetmeleridir. Yeterince çalışmış, elinden geleni yapmış bir öğrenci sınav için kendisini hazır hissedecektir. Bu hissiyat, öğrencinin stresinin azalmasını sağlayacaktır. Fakat başka stres faktörleri de söz konusu olabilir. Bunlar nelerdir ve nasıl stresin üstesinden gelinebilir?

SAT Yüksek Puan Almak İçin Test Formatı Üzerinde Çalışmak Stresi Azaltır

Test içeriğine yönelik çalışmak sadece zaman yönetimini iyi ayarlamanızı sağlayarak SAT yüksek puan almak için faydalı olmasının yanı sıra sınav stresinizi de azaltacaktır. Stres kendimizi risk altında hissettiğimizde ortaya çıkan hormonal bir durumdur. Stresli durumlarda ilkel dönemlerden gelen ölüm ve yaralanma riskinde canlıların hepsinde olan bazı refleksleri gösteririz. Kaç, savaş ya da don refleksleri tehlikeyle karşılaştığımızda verdiğimiz tepkilerdir. İlkel çağlardaki insan üzerinden düşünelim. Örneğin ormanda bir aslan tarafından avlanma riskiyle karşılaştığınızı düşünün.

Daha önce bir aslanla karşılaştıysanız ve avlanma riskine karşı nasıl davranacağınızı biliyorsanız eğer sizin için daha kolay olacaktır. Stres olma oranınız da haliyle az olacaktır çünkü az çok kaçış planınız olacaktır kafanızda ve anın şokuyla davranmayacaksınızdır. Sınav söz konusu olduğunda da sınava hazırlıklı olursanız avlanma oranınız da düşecektir. Bu nedenle sınav formatına soru çeşitlerine ne kadar aşina olursanız o kadar stresiniz azalacak ve başarıyı yakalama ihtimaliniz artacaktır.

Fiziksel Koşulları Ayarlamak Stresi Azaltır

SAT sınavına girerken sadece bilginizle başarılı olamazsınız. Yüksek puan almak için stresten arınırken taktiksel yaklaşmak gerekir. Bu taktiklerden en hafife alınan ama sınav performansını en çok etkileyen ise fiziksel koşullardır. Erken uyumaktan tutun sınav anında yanınıza alacağınız eşyalar dahil önceden ayarlanmış olmalıdır. Sınav günü için giyeceğiniz kıyafetleri önceden seçin. En konforlu hissettiğiniz yerde ve alışık olduğunuz koşullarda uyumaya özen gösterin. 21 gün alışkanlık kazanmak için gereken gün sayısıdır. Sınavdan en az 21 gün önce her gün aynı saatlerde yatmaya, iyi beslenmeye ve eski sınav örneklerini çözmeye başlayın.

Bu taktik metabolizmanızı fiziksel koşullarınızı sınava hazırlamanızı sağlayacaktır. Vücudunuz bu mücadeleye hazır hissettiği için stres hormonunuz dengelenecektir. Sınav günü eşyalarınızı unuttuğunuzu, ne yesem diye düşündüğünüzü, uykusuz hissettiğinizi hayal edin. Bunlar size ekstra stres ögeleri olarak geri dönecektir ve başarınızı olumsuz etkileyecektir. Bu dış faktörleri ortadan kaldırmak gereksiz stres olma riskini de azaltacaktır.

Bu süreçte sınav stresini azaltarak doğru bir çalışma planı belirlemek gerekmektedir. Doğru bir çalışma planı ve verimli bir SAT hazırlık süreci için Aba Academy’nin SAT derslerine katılabilirsiniz. Aba Academy’de SAT yüksek puan almak için doğru anlatım teknikleri ve sınava yardımcı taktikler uzman bir kadro aracılığı ile sunulmaktadır.

Konu hakkında detaylı bilgi almak için Aba Academy ile iletişime geçebilirsiniz. Ayrıca sınav stresini yenerek sınava tam kapasite ile hazırlanmak için Aba Psikoloji’den destek alabilirsiniz. Sınavlar hakkında bilgilendirici videolara ulaşmak için Aba Yurt Dışı Eğitim YouTube kanalına abone olabilirsiniz.

Read More

Motivasyon eksikliği herkesin zaman zaman başına gelebilecek bir şeyken sınava hazırlanırken kontrol altına alınması gereken bir şeydir. SAT sınavınız belli bir zamanda yapılacağı için konularınızın eksik kalmaması için ders çalışma planınıza günü gününe uymanız gerekir.  Motivasyon eksikliğini gidermek için motivasyon eksikliğinin sebebini göz önünde bulundurmak önemlidir. Ardından motivasyonu tekrardan kazanmak adına yapılabilecekler eksikliğin nedeninden yola çıkarak oluşturulabilir. Blog yazımızda motivasyon eksikliğine neden olan etkenler ve bu etkenleri nasıl ortadan kaldırabileceğimizi tartışacağız.

Motivasyon Eksikliği Nedenleri: Habituation (Alışma/Alışkanlık Geliştirme)

Özellikle SAT sınavı gibi önemli ve uzun süre çalışılan sınavlara karşı motivasyonun düşmesinin en basit ama yaygın nedeni: Sıkılmaktır. Motivasyon eksikliği temelinde yaptığınız eylemden artık zevk almamaktan oluşur. Önceden zevk veren bir şeyin artık zevk vermemesi psikoloji biliminde habituation (alışma/alışkanlık geliştirme) olarak bilinmektedir. Sürekli aynı uyarana maruz kalan birisi artık uyarana karşı tepki vermeyi bırakır. Sürekli aynı konulara çalışan bir öğrenci, her gün aynı şeyleri yaptığı için sıkılır ve motivasyon eksikliği yaşar.

Başarısızlıkla Karşılaşma

Diyelim ki SAT’ye hazırlanırken çözdüğünüz bir deneme sınavdan umduğunuzdan düşük bir performans sergilediniz. Bu durumda motivasyon eksikliği yaşamanız oldukça doğaldır. İlk anda herkesin yaptığı gibi olumsuz düşüneceksiniz ve kafanız karışacak.  İlk anda “Ya gerçek sınavda aynı şey başıma gelirse?” diye düşünmeniz olağandır. Fakat daha ilk başarısızlıkta “Ben zaten başarısızım.”, “Kesin başaramayacağım.” Gibi düşünceler geçiriyorsanız zihninizde kendinize haksızlık ediyorsunuzdur. Bu yolla motivasyonunuzun düşmesi çok normaldir. Zaten başarılı olacağınıza inancınızı yitirdiniz. “O zaman neden çalışıyorum ben?” diyerek basit bir mantıkla motivasyon düşüklüğünüzle beraber her şeyi bırakmanız beklenilesi bir senaryodur.

Motivasyon Eksikliği: Çözümleri

Motivasyonunuzu tekrar kazanmak için nedenler üzerinde çalışmalıyız. Motivasyon eksikliği nedeniniz eğer habituation (alışma/alışkanlık geliştirme)’den dolayı ortaya çıkan yaptığınız çalışmalardan sıkılmaysa çalışmalarınıza farklılık getirmeniz işe yarayacaktır. Örneğin her gün SAT sınavı formatında denemeler çözüyorsanız biraz ara verebilirsiniz. Bu ara esnasında tekrar yapmaya devam edebilirsiniz. Tekrarlarınıza farklılık katmak için odanıza renkli hatırlatıcı postitler yapıştırabilirsiniz. Arkadaşlarınızla sohbet ederek çalışmak gibi alternatif yolları deneyebilirsiniz. Çalışmayı tamamen kesmeniz bildiklerinizi unutturabilir. Bırakmanızı tavsiye etmeyiz fakat yavaşlatabilirsiniz. Çok fazla dinlenmeden yapılan çalışmalar da sıkılmaya sebep olabilir. Size iyi gelen uzun süredir yapmadığınız etkinliklere birazcık zaman ayırarak molalar vermekte fayda vardır.

Başarısızlıkla karşılaşma durumu motivasyon eksikliği yaratıyorsa düşüncelerinizi yeniden çerçevelemeniz en iyi çözüm olacaktır. Yukarıda da söz ettiğimiz gibi başarısızlıkla ilk karşılaştığınız an olumsuz düşünmeniz normaldir. Ancak bu olumsuzlukları genellemeniz uzun süreçli kendinize güveninizi azaltarak motivasyonunuzu düşürecektir. Zaten başarısız olacağınıza inanarak yalnızca bir tane başarısızlıkta pes etme eğilimi gösteriyor olabilirsiniz. Eğer bu aşamadaysanız kendinize mantıklı düşünmediğinizi kanıtlamanız gerekir. Bir başarısızlığın genele yayılmayacağını arada bir böyle şeyler olabileceği, belki de bir tık daha fazla çalışmanız gerektiği çıkarımını yapmanız gerekir. Şanslısınız ki gerçek SAT sınavında

değil yalnızca kendi yaptığınız sınavda başarısız oldunuz. Yanlışlarınız üzerine odaklanarak bunları düzeltmek için fırsat kazanmışsınızdır demektir. Tersine motivasyonunuzu arttırarak yaptığınız yanlışları düzeltmenin tam zamanıdır. Kazanmayı canı gönülden istediğiniz üniversiteyi düşünerek hayal ederek motivasyonunuzu yerine getirin ve savaşmayı bırakmayın. Başarılı insanlar motivasyonu düştüğünde, zorluklarla karşılaştığında bunu düzeltmek için çabalayan başarı uğruna yola devam edenlerdir.

Bu süreçte motivasyon eksikliğini azaltarak sınava konsantre olmak gerekmektedir. Doğru bir çalışma planı ve verimli bir SAT hazırlık süreci için Aba Academy’nin SAT derslerine katılabilirsiniz. Aba Academy’de verilen SAT derslerinde doğru anlatım teknikleri ve sınava yardımcı taktikler uzman bir kadro aracılığı ile sunulmaktadır.

Sat dersleri hakkında detaylı bilgi almak için Aba Academy ile iletişime geçebilirsiniz. Ayrıca sınavda ve hazırlık sürecinde motivasyon eksikliği yaşıyorsanız Aba Psikoloji’den destek alabilirsiniz. Sınavlar hakkında bilgilendirici videolara ulaşmak için Aba Yurt Dışı Eğitim YouTube kanalına da abone olabilirsiniz.

 

Read More

GMAT sınavına herkesten daha fazla hazırlanmış kişi de bile sınav günü sınav kaygısı oluşacaktır. Hayatınızda en çok önemsediğiniz ve uzun süre çalıştığınız sayılı sınavlardan birisine giriyorsunuz. Bu kadar ciddiye aldığınız bir sınav için yüksek kaygı duymanız kadar doğal bir şey yoktur. Lakin bu kaygının performansınızı engellemeyecek şekilde kontrol altına alındığı takdirde sınavda gerçek performansınızı gösterebilme şansınız olacaktır. Bu nedenle kaygınızı kontrol etme üzerine çalışmak da öğrenciler tarafından göz ardı edilen ama sınavın önemli bir parçasıdır.

GMAT Sınav Kaygısı için 2 Strateji

1.     Maruz Bırakma Terapisi

Maruz bırakma terapisi korkulan durumlar ya da nesneler için kişiyi korkusuyla yüzleştirerek korkusunu yenmesini sağlamaya çalışan bir terapi biçimidir. Sınav kaygısı için de etkili bir yöntem olabilir. Örneğin yüksekten korkan birisi maruz bırakma terapisinde bu korkusunu yenmek adına yüksek bölgelerde vakit geçirmeye başlar.  Bu terapide asıl düşünülmesi gereken kişiye sakinleştirici nefes egzersizlerinin öğretilmesi ve kaygı duyduğu spesifik anda kullanmasını sağlamaktır. Bu nedenle öncesinde kişi kendini rahatlatacak nefes egzersizlerini pratik etmelidir. Korku ve endişe anında kişinin kalp atışları değişir ve kişi nefesini tutma eğilimi gösterir.

GMAT için sınav kaygısı duyan birisi kaygı anında kullanabileceği nefesini düzenleme egzersizini pratik ettikten sonra yüzleşerek nefes egzersizini kullanmaya hazırdır. Ancak sınav bir kerelik bir durum olduğu için bunu pratik etmek adına öncesinde bazı uygulamalar yapılmasını tavsiye ederiz. Gerçek sınav gibi hayal edilerek çözülen bir deneme de kişiyi benzer şekilde kaygılandıracaktır. Kişi kendini sınava girmiş gibi hayal ederek bir deneme sınavı yaparsa nefes egzersizlerini de kaygı anında kullanmayı öğrenmiş olur.

2.     Endişeyi Fark Edin

Genelde yoğun sınav kaygısı içerisindeki bireyler günlük hayatta da kaygılı ve stresli bir yapıya sahiplerdir. Günlük hayatta duyulan kaygıyı da olabildiğince en aza indirgemek sınav kaygısının da azalmasını sağlayacaktır. Gereğinden fazla stres yapmanın en belirgin özelliklerinden biri korktuğumuz nesnenin ya da olayın sonuçlarının düşündüğümüzden daha az etkili olmasıdır. Daha önceden stres ve kaygı duyduğunuz bir durumu düşünerek bunu daha iyi anlayabilirsiniz. Sonucunun düşündüğünüz kadar kötü olmadığını boşuna stres yaptığınızı anlayacaksınız.

Endişelerinizin derinine inerseniz beyninizde kötü senaryolar oluşturduğunuzu ve bunun sizde kaygı yarattığını fark edeceksinizdir. Aslında daha gerçekleşmemiş bir olayın sonuçları için “kesin kötü olacak…” diye düşünüyorsun. Bu sadece düşüncenizle kötüyü çağırmanıza neden olacaktır. Sınav kaygısı duymanızın nedeni de bu olabilir. Zaten sonucunun kötü olacağına inandığınız için sınav anında gerçek performansınızı gösteremeyeceksinizdir. Hangi alanda olursa olsun kaygılandığınız an bu duruma dikkat edin.  Kaygılandığınızda aklınızdan olumsuz hangi cümleler geçiyor? Bunlar gerçekçi şuanda olan düşünceler mi? Bu iki soru üzerine düşündüğünüzde kaygılarınızın şuanı yansıtmadığını ve pek de mantıklı olmadığını anlayacaksınız. Genel anlamda tüm kaygı duyduğunuz olaylarda farkındalığa ulaşırsanız ve düşüncelerinizi değiştirmeye çalışırsanız. GMAT için olan kaygınız da azalacaktır.

Read More