Sınavlarda gerçek potansiyelini gösteremeyen öğrencilere sıklıkla rastlıyoruz.  Sınav kaygısı terapi yöntemleri sınav öğrencilerine potansiyellerini en etkili şekilde gösterme imkanı sağlıyor.  Dolayısıyla öğrenciler doğru çalışma ve psikolojik olarak kendine inanma, stresi kontrol edebilme yoluyla hedefledikleri yüksek puanlara ulaşabiliyor. Doğru çalışma için Aba Eğitim ve Aba Academy den destek alırken işin psikolojik tarafı için Aba Psikoloji olarak yanınızdayız. Sınav kaygısı için öğrencilerimize fayda sağlayabilecek teknikler sunmaktayız.  Bu blog yazımızda, merkezimizde uyguladığımız teknikler arasından evde kendinizin de uygulayabileceğiniz terapi yöntemlerinden bahsedeceğiz.

Sınav Kaygısı Terapi Yöntemleri: Mindfulness

Mindfulness (Bilinçli Farkındalık) sınav kaygısı terapi yöntemleri arasında en yaygın olanlarından biridir. Mindfulness kısaca geçmişin ve geleceğin büyüsüne kapılmadan anbean acı, tatlı tüm deneyimlerin tadını çıkarabilmektir. Sınav kaygısı yaşayan bireylerde sıkça görülen problem sınav anında kağıda odaklanamayarak geçmişi ya da geleceği düşünmektir. “Acaba başarılı olabilecek miyim? Kesin yanlış çıkacak yaptığım sorular.” gibi cümleler geleceğe odaklanarak andan koptuğunuzun sinyalleridir. Daha önceki başarısızlıklarımızı hatırlayarak “ Kesin yine başarısız olacağım.” diye düşünmek ise kişinin geçmişte takılı kaldığını gösterir. Halbuki sınav anında bunları düşünmeden önümüzdeki kağıda odaklanmak başarımızı kağıda yansıtmak için gereklidir. Mindfulness pratikleri kağıda odaklanmamızı sağlayacak anda kalma uygulamalarını hayatımızda bir alışkanlık haline getirmemizi sağlar.

Örnek mindfulness uygulamaları:

  • Odaklanmayı arttıracak farkındalık yürüyüşler yapmak anda kalma yetisini güçlendirecektir. Yürürken gördüğünüz yerlere odaklanın, onların ayrıntısını inceleyin. Daha önce yürürken hiç dikkat etmediğiniz yolları şimdi dikkatlice yürüyün. Ayaklarınızın adım atışına, yürürken oluşan kollarınızın hareketine odaklanın.
  • Nefes egzersizleri anda kalmayı kolaylaştırır. Sınav anında da andan koptuğumuzda nefes egzersizleri kullanarak ana geri dönebiliriz. Diyaframınıza doğru nefes alarak nefesinize odaklanın. Nefesin bedeninize girişine ve çıkışına odaklanın.

Sistematik Duyarsızlaştırma

Sistematik duyarsızlaşma korkulan nesne veya olaylar için kullanılan bir psikolojik yöntemdir.  Sınav kaygısı terapi yöntemleri arasında da kullanılan yöntem kişinin korktuğu nesneyle aşamalı olarak yüzleşmesi sonucu korkusunu aşmasına dayanan bir yöntemdir. Sınav kaygısı durumunda korkulan nesne sınavdır. Sınavla kişinin aşamalı bir şekilde yüzleşmesi rahatlamasını sağlayacaktır. Önce sınavı hayal edin. Muhtemelen hayal ettiğiniz anda da vücudunuz sınav anında yaşadığınız stres belirtilerini gösterecektir. Kalp atışlarınız hızlanabilir, elleriniz titreyebilir, nefesinizin dengesi bozulabilir. Bu fiziksel belirtileri dengelemek için nefes alışlarınızı sayarak dengelemeye çalışın. 2 sayıda nefes alın ve 4 sayıda nefes verin. Nefes verişler nefes alışların 2 katı olacak şekilde nefesinizi dengeleyin. Ardından aynı uygulamayı bir deneme çözerek denemede yapın. Denemede bu uygulamayı denedikten sonra gerçek sınavda da aynı uygulamayla kaygınızı yatıştırabilirsiniz. 

Sınav Kaygısı Terapi Yöntemleri: Bilişsel- Davranışçı Yaklaşım

Bilişsel- davranışçı yaklaşımla sınav kaygıları azalabilmektedir. Sınav kaygısı terapi yöntemleri arasında bilişsel-davranışçı terapi tekniklerinin faydalı olduğu tespit edilmiştir. Bilişsel davranışçı terapi yaklaşımında kişinin düşünceleri ve davranışları dengelenmeye çalışılır. Sınav kaygısı durumunda öğrencilerin sıklıkla gerçekçi olmayan düşünceler geliştirdiği gözlemlenmektedir. Tek bir sınavdan kötü bir sonuç çıkardıklarında “Yapamıyorum, başarısızım.” Gibi gerçekçi olmayan düşüncelere kapılabiliyorlar. Ya da başarısızlıklarını genelleyerek kendi özelliklerine atıf edebiliyorlar. Örneğin “Ben aptalım.”,  “Zaten hak etmiyorum.”,  “Ne zaman başarılı oldum ki?” gibi cümleler bir sınav başarısızlığı yüzünden genelleme yapıldığını gösterir. Eğer benzeri cümleler kuruyorsanız bunu fark ederek kaygıyı azaltmak adına bu cümleleri gerçekçileriyle değiştirmeniz gerekir. Kendinize cevap verircesine “Hayır sen aptal değilsin. Sadece her insan gibi bazen hatalar yapıyorsun.” demeniz ruh halinize iyi gelecektir. Başarısızım ve salağım gibi düşüncelere karşılık başarılı olduğunuz ve iyi işler çıkardığınız örnekleri düşünün ve yazın. Bu uygulama gerçekçi düşünceyi destekleyecek ve kaygınızı azaltacaktır.

Read More

Sınav stresi nasıl geçer konusunda özellikle SAT sınavına duyulan sınav stresine odaklanmak istedik. Çünkü öğrencilerin SAT sınavı yerine girebilecekleri aynı nitelikte bir sınav bulunmamaktadır. Lisans eğitimini ABD’de almak isteyen öğrenciler için SAT önemli bir sınavdır. SAT’den iyi bir not almak üniversiteye girmeyi kolaylaştıracaktır. SAT özel bir sınav olduğu için haliyle lise son öğrencilerimiz SAT söz konusu olduğunda iki katı daha fazla stres oluyorlar. SAT sınavı için stresinizi azaltmak adına bazı taktikler verdiğimiz blog yazısı kaygılarınızın azalmasıyla beraber sınavda daha da başarılı olmanızı sağlayacaktır.

İngilizce Konuşmayı Alışkanlık Haline Getirin

Beyin araştırmaları sonucunda yabancı bir dili kullanırken beynimizin kendi dilimizi kullandığımızdan farklı bir alanının kullanıldığı bulunmuştur. “SAT sınav stresi nasıl geçer?” sorusunun en büyük cevabı burada saklıdır. Özellikle farklı bir dilden sınav olunduğu için öğrenciler iki katı daha fazla heyecanlanabiliyor. Eğer İngilizce Türkçe kadar sık ve aktif kullanılmıyorsa da beyin donma tepkisi verebiliyor ya da İngilizce’yi süreçlendirirken yavaşlayabiliyor. Çünkü İngilizce, anadilimiz olan Türkçe kadar otomatikleşmemiştir. Dilin farklı olmasının getirdiği kaygı ve stres yaklaşımından kurtulmak adına İngilizce’yi otomatik hale getirmek etkili bir yöntem olacaktır. Sıklıkla etrafınızda İngilizce bilenlerle İngilizce konuşun. İngilizce’yi günlük hayatınızda bir alışkanlık haline getirin. İngilizce okumalar yapın. İngilizce günlük tutun.

SAT Sınav Stresi Nasıl Geçer? Sınava Bakış Açınızı Değiştirin

Yazımızın başında söz ettiğimiz gibi özellikle SAT için sınav stresi nasıl geçer üzerinde durmamızın nedeni sınavın özel bir sınav olmasıdır. SAT’ da istenilen başarıya ulaşılamayınca eşleniği başka bir sınava girmek mümkün değildir. Bu da öğrencilerin kaygısını iki katı haline getirmektedir. Sınavı ölüm kalım meselesi olarak gören öğrenciler sınavın sonuçlarından korkmaktan sınava odaklanma problemi yaşamaktadırlar. Sınava olan bakış açışını değiştirmek sınav anında başarılı olmayı beraberinde getirecektir. Evet, başarısızda olabilirsiniz. Çünkü başarı maalesef çalışmakla doğru orantılı değildir ve sınav bir anlık performansa bağlıdır. Bazen sınav anında beklenmedik soruların çıkması ya da sınava yakın dönemde hayatınızda beklenmedik olayların olması sınav başarınızı olumsuz yönde etkileyebilir.

Yeterince çalıştıktan sonra sizin elinizde olmayan faktörler de sizi etkileyebilir. Bu nedenle  “SAT sınav stresi nasıl geçer?” sorusuna yönelik mutlaka bir B planı yapmaya çalışın. Yurt dışında istediğiniz üniversitede okumak adına SAT sınavına elinizden geldiği kadar çalışın. Ancak tek seçeneğinizin yurt dışında okumak olmadığını da aklınızda bulundurun. Mutlaka Türkiye’deki üniversite yerleştirme sınavlarına da B planı olarak girin. Yurt dışında okumayı daha çok isteseniz dahi elinizde böyle bir alternatif 2. seçeneğin olduğunu bilmek stresinizi azaltacaktır. Bunun dışında her şeyden öte hangi üniversiteyi kazanırsanız kazanın başarılı kişi her zaman başarılarını gözler önüne sermenin yolunu bulacaktır. Sınav başarınıza değil kişisel başarınıza ve azminize güvenin.

Read More

Geçen haftaki blog yazılarımızda GMAT ve SAT sınav stresi ile başa çıkmak için yapılabileceklerden bahsetmiştik. Bu hafta özellikle Amerika Birleşik Devletleri veya Kanada’da lisans, yüksek lisans ve doktora yapmak isteyenlerin girmesi gereken dil sınavı TOEFL’dan bahsedeceğiz. TOEFL sınav stresi ile başa çıkmanın yollarından bahsedeceğiz. Sınavın içeriğinden yararlanarak özel bir içerik yarattık.

TOEFL Sınavında Sınav Stresi

TOEFL sınavı reading (okuma), listening (dinleme), speaking (konuşma), writing (yazma) bölümlerinden oluşan İngilizce dil sınavıdır. TOEFL sınavında stres yapmak odaklanma sorunları yaratabilir. Stres anlama güçlüğü yaratır. TOEFL’da bir dil sınavı olduğundan dolayı sınavın her alt bölümü için anlamak soruları çözebilmek için yapı taşı niteliğindedir. 650-700 kelime civarında metinlerin olduğu reading (okuma) bölümü odaklanmayı belki de en çok gerektiren bölümdür. Sınavın ilk bölümü olan bu bölümde stres ile başa çıkmak için çabalamalısınız. Özellikle stres anında algınız düşecek ve İngilizceyi anlamak, ekstra zor bir hale gelecektir. Stresten metinleri anlayamadığınız durumda zaman kaybedebilir ve soruları yanlış yapabilirsiniz. Bunun sonucunda baştan kaybetmiş hissederek sınavın geri kalanına odaklanmakta zorluk çekmenizin olasılığı epey yüksektir. Bu nedenle stresinize sınavın başından beri hakim olmak performansınızı etkileyen mühim bir faktördür.

TOEFL Sınavı Öncesi Sınav Stresi ile Başa Çıkmak

Lisansa, yüksek lisansa ya da doktoraya olabildiğince çabuk girmek adına TOEFL sınavına ilk girdiğinizde yüksek almayı önemsiyor olabilirsiniz. Bu önemseme eğiliminiz sınavın dönülmez yol olarak görmenize sebep olabilir. Sanki bir kere daha sınava girme şansınız yokmuş gibi davranarak kaygı seviyenizi arttırıyorsunuz diyebiliriz. Bu durumda evet ilk seferde başarılı olmayı hedefleyerek çalışın. Fakat elinizden geleni yaptıktan sonra sınav stresi ile başa çıkmak için zaman zaman kendinize bu sınavın tek şansınız olmadığını kendinize hatırlatın. Sınavı tek şansınız gibi düşündüğünüz zamanları fark ederek başarısız olursanız sizi nelerin beklediğini hayal edin. Kaybedeceklerinizin o kadar da büyük olmadığını fark etmenizi sağlayacaktır.

TOEFL Sınav Anında Sınav Stresi ile Başa Çıkmak

Sınav anında stres olduğunuzda uygulayabileceğiniz belli stratejiler geliştirmeniz de durumu toparlamanızı sağlayacaktır. Sınavlar konusunda hali hazırda stresiniz varsa. TOEFL sınavı anında stres olma durumunuza karşı yapabileceklerinizi iyi biliyor olmalısınız. Sınav stresi ile başa çıkmak sınavdayken yüksek farkındalık ister. Stresinizi fark ettiğiniz an 2 dakika ara vererek sakince burnunuzdan nefes alıp vererek ayaklarınızı yere sabitleyin. Kaygı vücudumuzda fiziksel belirtilerle de kendini gösterin. Nefesimiz düzensizleşir ve vücudumuz risk altında hissettiği için tetikte olur. Ancak yüksek kaygı duyarsanız nefesinizi tutma eğilimi ya da hızlı hızlı nefes alma eğilimi gösterebilirsiniz. Bu da sağlıklı düşünememenize yol açar. Ayaklarınızı yere basmak sınav anında kendinize güveniniz için tamamlayıcı olurken nefesinizi düzeltmek sınav kaygınızı dindirecektir. Bu iki dakikalık molanın size zaman kaybettireceğini düşünüyor olabilirsiniz ancak aksine vakit kazandıracaktır. Aksi takdirde stresinizden sınava tam olarak odaklanamadan, anlamadan yapacak ve muhtemelen bir sürü yanlışınız çıkacaktır.

Konu hakkında detaylı bilgi ve destek almak için Aba Psikoloji ile iletişime geçebilirsiniz. Toefl sınavına hazırlık aşamasında profesyonel bir eğitim almak için Aba Academy’nin deneme derslerine katılabilirsiniz. Bilgilendirici videolara ulaşmak için Doç. Dr. Gamze Sart’ın YouTube kanalını takip edebilirsiniz.

Read More

IELTS sınavında başarılı olmak için sınav kaygısını azaltma teknikleri en çok üzerinde durulması gereken konular arasında yer almaktadır. IELTS ve TOEFL gibi dil sınavları öğrencilerin daha yüksek puan almak için defalarca girdiği sınavlardandır. Bunun nedeni, öğrencilerin yeterince çalışmaması ya da dil seviyelerinin yeteri kadar iyi olmaması değildir. Asıl sorun, sınav anında yaşanan sınav kaygısıdır.

IELTS sınavı esnasında algılama seviyesinin ve odaklanmanın yüksek olması oldukça önemlidir. Bilimsel araştırmaların sonucuna göre ikinci dilinizi algılamaya çalışırken beyninizin ana dilinizi kullandığı sıradakinden farklı bölgelerini kullanmaktasınız. Bu nedenle başka bir dili algılamaya çalışırken ekstra efor sarf etmektesiniz. Odaklanma ve algınızı engelleyecek sınav kaygısını azaltma tekniklerini bilmeniz olası sınav anı kaygı durumlarına karşı etkili olacaktır.

Progresif Kas Gevşetme Tekniği

Progresif kas gevşetme tekniği sınav kaygısını azaltma teknikleri arasında hem IELTS sınavına çalıştığınız dönem hem de sınava girmeden önce son saniyeler uygulayabileceğiniz bir tekniktir. Yüzünüzden başlayarak vücudunuzun tümündeki kasları kasıp gevşetme yoluyla uygulanır. Gerginlik ve kaygı anında kaslarımızı germe eğilimi gösteririz. Kaslarımızı rahatlatmak beynimize de bir sorun olmadığı mesajını verecek ve rahatlayarak gerginliğimizin azalmasını sağlayacaktır. Kendi kendinize uygulayabileceğiniz bir tekniktir.

Progresif kas gevşetme tekniği aşamaları şunlardır:

  • Yüzünüzdeki kasları gerip gevşetin,
  • Göz kenarlarınızı harekete geçirmek için gözlerinizi kapatıp açın,
  • Dişlerinizi sıkıp gevşetin,
  • Omuzlarınızı yukarı kaldırarak gerip aşağı doğru serbest bırakın (omuz silker gibi),
  • Parmaklarınızı sıkıp gevşetin,
  • Bacaklarınızı ve kalçanızı kasıp gevşetin,
  • Ayaklarınızı 180 derece dıştan içe ve içten dışa doğru çevirin,
  • Ayak parmaklarınızı sıkıp gevşetin.

Bilişsel Çarpıtmayı Engelleme Tekniği

IELTS’e karşı sınav kaygınız başarısız olacağınıza inanmakla beraber inanç sisteminizde sıkıntılar yaşamanızdan kaynaklanır. Genellikle gelecek kaygısı ya da kendinize güvenememe problemleri bu kaygıya neden olmaktadır. Sınav kaygısını azaltma teknikleri arasından bilişsel çarpıtmayı engelleme tekniği sınavdan en az bir ay önce pratik edilmesi gereken tekniklerden biridir. Bilişsel olarak değişimi yaratmak kendinize olan güveninizi kazanmanız için önemlidir. Gerçekçi olmayan bazı düşünceler ve yargılar zihninizi meşgul ediyor olabilir. Örneğin “Ben zaten hep başarısızım.” düşüncesinden yola çıkalım. Bir an yaşadığınız bir başarısızlık yüzünden tek bir örneği dikkate alarak kendinizi başarısız ilan ettiniz. Aklınızdan bunun geçmesinin size zarar vermeyeceğini düşünüyor olabilirsiniz. Ancak motivasyonunuzun etkileniyor ve böyle olumsuz bir düşünceyle kaygınızı arttırıyorsunuz. Bu durumda bu düşüncelerin gerçekçi olmadığını başarılı olduğunuz örnekleri hatırlayarak engelleme çalışmaları yapmanız. Kendinize “Abartma, aslında bak şu konularda ve şu sınavlarda başarılıydın.” Demeniz bu çarpıtmadan kurtulmanız için önemli bir pratik olacaktır.

IELTS Sınav Kaygısını Azaltma Teknikleri: Olumlu İçsel Konuşma Tekniği

Size kötü sözler söyleyen özgüveninizi zedeleyen iç sesinize karşılık sınav kaygısını azaltma teknikleri arasından olumlu içsel konuşma tekniği işinize yarayacaktır.  Zaman zaman kendinizle olumlayıcı ve onaylayıcı konuşmalar yapmanız kaygılardan arınmanızı sağlayacaktır. Kendinize arada bir “Başarabilirsin.”, “Sana güveniyorum.” “Elinden geleni yaptın.” Demeniz sizi olumlu etkileyecektir. İnanç sisteminizde artık başarılı olacağınıza dair bir umut bulunmaktadır. Olumlu içsel konuşma tekniğini sık sık uygulayarak kendinize güvenmediğiniz anların azaldığını fark edeceksiniz.

Konu hakkında destek almak için Aba Psikoloji ile iletişime geçebilirsiniz. IELTS sınavına hazırlık aşamasında Aba Academy’nin uzman kadrosundan yardım alabilirsiniz. Yurt dışında eğitim almak için gerekli olan sınavlar hakkında bilgi almak için Aba Yurt Dışı Eğitim YouTube kanalını takip edebilirsiniz. Ayrıca bilgilendirici videolara erişmek için Doç. Dr. Gamze Sart’ın YouTube kanalına abone olabilirsiniz.

Read More

Uyuşturucunun yan etkilerini bilenler iyi bir gözlemle birlikte uyuşturucu kullanıcılarının farkına varabilir.  Uyuşturucu kullanan kişide çeşitli fiziksel ve biyolojik farklılıklar oluşacaktır. Bu nedenle özellikle kişinin yakınlarının bu konuda bilinci yüksekse durum kısa sürede fark edilecektir. Bu yolla bağımlıların erken müdahalenin önem arz ettiği uyuşturucu bağımlılığından kurtulması kolaylaşacaktır. Ne kadar erken müdahale edilebilirse durumun yıkıcı etkilerinden kurtulmak o kadar kolay olacaktır. Dolayısıyla toplumun her kesiminin konuyla ilgili bilgi sahibi olması müdahaleyi kolaylaştıracaktır. Blog yazımızda bilincinizin yükselmesi için uyuşturucu kullanan kişiyi nasıl anlayacağınızdan bahsettik.

Uyuşturucu Kullanan Kişi ile İlgili Mitler

Bağımlılıklarla ilgili yapılan araştırmaların sonucunda tek bir faktörün etkili olmadığı ortaya çıkmıştır. Uyuşturucu kullanan kişinin davranışı altında yatan nedenlerde genetik ve bazı biyolojik yapılarının etkisi görülse de tek nedeni budur diyemeyiz. Bu faktörler sadece uyuşturucuya duyulan hassasiyet üzerinde etkili olan faktörlerdir fakat illa genetik yatkınlığın olması bağımlı olunacağı anlamına gelmez. Sosyal, psikolojik ve çevresel faktörler de kullanım üzerinde etki göstermektedir. Stres toleransının düşük olması gibi kişilik özelliklerinin etkisi de bağımlılık ihtimalini arttıran etkenlerdendir. Ancak “bağımlı kişilik” denilen bir kişilik türünün olmadığını söylemeden geçmeyelim. Bağımlılığa kişilik bozukluğu diyemeyiz. Belirttiğimiz gibi kişinin kişiliğinden bağımsız birçok farklı etken bağımlılık davranışı üzerinde etkilidir.

Uyuşturucu Kullanan Bireylerdeki Amotivasyonel Sendrom

Uyuşturucu kullanımından ortaya çıkan uzun vadedeki en belirgin belirtilerden birisi amotivasyonel sendromdur. Depresyon (majör depresif bozukluk) dediğimiz psikolojik rahatsızlıkta sıkça gördüğümüz apati belirtileri de amotivasyonel sendromun belirtilerinden biridir. Apatiye kısaca “ilgisizlik ve duygu eksikliği” diyebiliriz. Uzun süreli uyuşturucu kullanımında kişilerin etrafa karşı ilgisizliği artar, enerjisi ve aktivitelere duyulan motivasyonu düşmeye başlar. Böyle bir durum söz konusu olduğunda kişinin yalnızca uyuşturucu kullanımına karşı motivasyonu yüksektir. Amotivasyon sendromu bağımlılık düzeyinde  uyuşturucu kullanan bireylerin neredeyse hepsinde görülmektedir. Uyuşturucu kullandığından şüphe duyulan kişinin enerji düşüklüğü, isteksizliği ve yapılan etkinlikleri erteleme özelliğindeki artış şüphelerinizi arttırmak için geçerli bir sebeptir.

Uyuşturucu Kullanan Kişi: Fiziksel Belirtiler

Uyuşturucu türlerine göre etkileri de değişiklik göstermektedir. Ancak bazı benzer fiziksel belirtiler uyuşturucu kullanımının sinyallerini verebilir. Örneğin neredeyse her uyuşturucu bağımlılığı sonucunda ortaya çıkan “yoksunluk sendromu” fiziksel belirtiler içerir.  Yoksunluk sendromu uyuşturucu kullanan kişinin uyuşturucu almadığı zamanlarda vücudunda oluşan çeşitli tepkiler bütünüdür. Örneğin eroin kullanımında yoksunluk durumunda hapşırma, ağlamaklı olma, kusma, göz bebeğinde büyüme görülebilir. Kokain kullanımının yoksunluğunda da göz bebeklerinde büyüme görülür. Kokain kullanımında bununla beraber uyku düzensizliği, sindirim, boşaltım sistemlerine ait organlarda ağrı görülmektedir. Özetle bazı fiziksel beklenmedik belirtiler uyuşturucu bağımlılığında yoksunluk sendromu nedeniyle ortaya çıkabilmektedir.

Madde Kullanan Kişi: Davranış Değişiklikleri

Uyuşturucu kullanan kişide davranış değişiklikleri gözlemlenmektedir. Özellikle ruh hali değişimleri her uyuşturucu kullanımında beklenen belirtilerdendir. Öfori (euphoria) dediğimiz mutluluktan uçma hali davranış belirtilerinden yalnızca bir tanesidir. Öfori durumundaki birisini rahatlıkla ayırt edebilirsiniz. Uyuşturucu kullanan bireyde öfori söz konusu olduğunda sıradan birisinin mutlu olma halinden beklenenin üstünde mutluluk ve enerji oluşur. Öfori uyuşturucu kullanımından yakın bir zaman sonra kendini gösterir. Bunun haricinde uzun vadede uyuşturucu kullanımı bazı kalıcı biyolojik etkiler yaratarak beyinde değişikliklere yol açmaktadır. Örneğin davranışlara yansıyan unutkanlık, uyuşuk davranışlar, karar vermekte ve söylenenleri/ olayları algılamakta güçlük oluşabilir.

Uyuşturucu kullanımından ortaya çıkabilecek diğer belirtiler:

  • Kronik baş ağrıları
  • Uykusuzluk
  • Kalp atışlarında bozulma
  • Yaygın anksiyete bozukluğu
  • Halüsinasyon ve yaygın
  • Kan basıncında artış, terleme, çarpıntı, titreme
  • Kilo kaybı
  • Yeme bozuklukları ve iştah kaybı
  • Şiddet meyili
  • Kaslarda gevşeme ve motor becerilerinde sıkıntılar
  • Ağız kuruluğu
  • Damarlarda genişleme
  • Hafıza ve konsantrasyon problemleri

Konu hakkında detaylı bilgi ve destek almak için Aba Psikoloji ile iletişime geçebilirsiniz. Ayrıca Doç. Dr. Gamze Sart’ın YouTube kanalına abone olarak bilgilendirici videolara ulaşabilirsiniz.

Read More

Amerikan Psikiyatri Derneği tarafından cinnet bir kişiyi suç eylemlerinden sorumlu tutamaz hale getiren zihin durumu olarak tanımlanmaktadır. Cinnet getirme durumu ise bir an için normalin dışı davranışları gösterme durumudur. Psikolojik açıdan kişinin fantezi ve gerçeği ayıramayarak psikoz ya da kontrol edilemez dürtülerin etkisiyle hareket etmesinden ortaya çıkan bir durumdur. Genel anlamıyla bu kontrolden çıkmış davranışların kişinin iradesi dışında gerçekleştiği bilinmektedir. Sağlıklı düşünme yetisini kaybederek cinnet getiren kişileri medyada ve haberlerde sıkça görüyoruz.

Cinnet getirme durumunda kişiler sevdiği insanları bile düşünmeden zarar verici ve tehlikeli davranışlarda bulunurlar. Anlayacağınız üzere kişi cinnet getirme durumunda ne duygularına ne de mantığına hükmedemez hale gelir.  Bu blog yazımızda cinnetle ilgili merak konusu olan cinnet getirmenin olası nedenleri ve önceden tespit edilmesinin mümkün olup olmadığından bahsettik.

Cinnet Getirme Nedenleri Nelerdir?

Tam olarak cinnet durumu nedeni bilinmese de yapılan araştırmalarda bazı faktörlerin etkisi gözlemlenmektedir. Örneğin kişinin hali hazırda psikolojik bir rahatsızlığı olması cinnet getirme nedeni olabiliyor. Özellikle paranoid kişilik bozukluğu (paranoya) söz konusu olduğunda cinnet getirme söz konusu olabiliyor. Paranoid kişilik bozukluğuna sahip kişiler etraflarından şüphe duyarak haklı olduklarını ortaya çıkarmak için geçerli olmayan nedenler kurgularlar. Bu rahatsızlığa sahip insanların etraflarına zarar verme oranı ve şiddete eğilimleri oldukça yüksektir. Cinnet durumu da paranoya nedeniyle ortaya çıkabilmektedir. Yoğun depresyon, ani şok geçirmeler, genetik yatkınlık, alkol tüketimi ve travma benzeri psikolojik alt yapılara sahip kişilerde cinnet getirme oranı daha fazladır. Sıklıkla, psikolojik problemi olan bireyin baş etmesi gereken bir durumla karşılaştığı anda olayla baş edemeyerek kontrolünü kaybetmesiyle ortaya çıkar. Ani bir haber alındığında, beklenmedik bir durum ortaya çıktığında gerçekleşir.

Cinnet Önceden Anlaşılabilir mi?

Üstünde durduğumuz gibi cinnet getirmenin nedenlerine baktığımızda temelinde bazı psikolojik rahatsızlıkların yer aldığını görüyoruz. Kişinin psikolojik bir rahatsızlığa sahip olması cinnet geçireceği anlamına gelmez. Fakat psikolojik rahatsızlıklar saptanabilirse cinnet geçirmenin de belli oranda önüne geçmek mümkün olabilmektedir. Kişinin cinnet ihtimalini oluşturacak belirtiler söz konusu olabilir. Psikolojik destek alarak bu ihtimali en azından ortadan kaldırılabilir. Bunlar kişinin yakınlarının gözlemleyebileceği bazı davranış biçimleridir. Kişisel bakım becerilerinde azalma, sorumlulukları yerine getirmeme, duygu eksikliğiyle gelen bakışların donuklaşması, fazla şüphecilik, alkol kullanımı, içine kapanma gibi faktörlerin bazılarını bir arada görüyorsanız cinnet geçirme durumu söz konusu olabilir.

Konu hakkında daha detaylı bilgi ve destek almak için Aba Psikoloji ile iletişime geçebilirsiniz. Ayrıca bilgilendirici videolara ulaşmak için Doç. Dr. Gamze Sart’ın YouTube kanalına abone olabilirsiniz.

Read More

Üniversite giriş sınavı olan SAT, Avrupa ve Amerika’da üniversite kabulü almak için tek şart olmasa bile öğrencilerin SAT yüksek puan almak istedikleri bir sınavdır. Bu nedenle sınava hazırlık aşamasından başlayan stres oranları sınavın tüm sürecinde kendini hissettirmektedir. Öncelikli olarak stresi azaltmanın en kolay yolu şaşırtıcı gelebilir ama sınava yeterince çalışmaktır.

Öğrencilerin kendine güvenleri azaldıkça stresleri artmaktadır. Güveni sağlayan en büyük faktör ise kendilerini sınava hazır hissetmeleridir. Yeterince çalışmış, elinden geleni yapmış bir öğrenci sınav için kendisini hazır hissedecektir. Bu hissiyat, öğrencinin stresinin azalmasını sağlayacaktır. Fakat başka stres faktörleri de söz konusu olabilir. Bunlar nelerdir ve nasıl stresin üstesinden gelinebilir?

SAT Yüksek Puan Almak İçin Test Formatı Üzerinde Çalışmak Stresi Azaltır

Test içeriğine yönelik çalışmak sadece zaman yönetimini iyi ayarlamanızı sağlayarak SAT yüksek puan almak için faydalı olmasının yanı sıra sınav stresinizi de azaltacaktır. Stres kendimizi risk altında hissettiğimizde ortaya çıkan hormonal bir durumdur. Stresli durumlarda ilkel dönemlerden gelen ölüm ve yaralanma riskinde canlıların hepsinde olan bazı refleksleri gösteririz. Kaç, savaş ya da don refleksleri tehlikeyle karşılaştığımızda verdiğimiz tepkilerdir. İlkel çağlardaki insan üzerinden düşünelim. Örneğin ormanda bir aslan tarafından avlanma riskiyle karşılaştığınızı düşünün.

Daha önce bir aslanla karşılaştıysanız ve avlanma riskine karşı nasıl davranacağınızı biliyorsanız eğer sizin için daha kolay olacaktır. Stres olma oranınız da haliyle az olacaktır çünkü az çok kaçış planınız olacaktır kafanızda ve anın şokuyla davranmayacaksınızdır. Sınav söz konusu olduğunda da sınava hazırlıklı olursanız avlanma oranınız da düşecektir. Bu nedenle sınav formatına soru çeşitlerine ne kadar aşina olursanız o kadar stresiniz azalacak ve başarıyı yakalama ihtimaliniz artacaktır.

Fiziksel Koşulları Ayarlamak Stresi Azaltır

SAT sınavına girerken sadece bilginizle başarılı olamazsınız. Yüksek puan almak için stresten arınırken taktiksel yaklaşmak gerekir. Bu taktiklerden en hafife alınan ama sınav performansını en çok etkileyen ise fiziksel koşullardır. Erken uyumaktan tutun sınav anında yanınıza alacağınız eşyalar dahil önceden ayarlanmış olmalıdır. Sınav günü için giyeceğiniz kıyafetleri önceden seçin. En konforlu hissettiğiniz yerde ve alışık olduğunuz koşullarda uyumaya özen gösterin. 21 gün alışkanlık kazanmak için gereken gün sayısıdır. Sınavdan en az 21 gün önce her gün aynı saatlerde yatmaya, iyi beslenmeye ve eski sınav örneklerini çözmeye başlayın.

Bu taktik metabolizmanızı fiziksel koşullarınızı sınava hazırlamanızı sağlayacaktır. Vücudunuz bu mücadeleye hazır hissettiği için stres hormonunuz dengelenecektir. Sınav günü eşyalarınızı unuttuğunuzu, ne yesem diye düşündüğünüzü, uykusuz hissettiğinizi hayal edin. Bunlar size ekstra stres ögeleri olarak geri dönecektir ve başarınızı olumsuz etkileyecektir. Bu dış faktörleri ortadan kaldırmak gereksiz stres olma riskini de azaltacaktır.

Bu süreçte sınav stresini azaltarak doğru bir çalışma planı belirlemek gerekmektedir. Doğru bir çalışma planı ve verimli bir SAT hazırlık süreci için Aba Academy’nin SAT derslerine katılabilirsiniz. Aba Academy’de SAT yüksek puan almak için doğru anlatım teknikleri ve sınava yardımcı taktikler uzman bir kadro aracılığı ile sunulmaktadır.

Konu hakkında detaylı bilgi almak için Aba Academy ile iletişime geçebilirsiniz. Ayrıca sınav stresini yenerek sınava tam kapasite ile hazırlanmak için Aba Psikoloji’den destek alabilirsiniz. Sınavlar hakkında bilgilendirici videolara ulaşmak için Aba Yurt Dışı Eğitim YouTube kanalına abone olabilirsiniz.

Read More

Motivasyon eksikliği herkesin zaman zaman başına gelebilecek bir şeyken sınava hazırlanırken kontrol altına alınması gereken bir şeydir. SAT sınavınız belli bir zamanda yapılacağı için konularınızın eksik kalmaması için ders çalışma planınıza günü gününe uymanız gerekir.  Motivasyon eksikliğini gidermek için motivasyon eksikliğinin sebebini göz önünde bulundurmak önemlidir. Ardından motivasyonu tekrardan kazanmak adına yapılabilecekler eksikliğin nedeninden yola çıkarak oluşturulabilir. Blog yazımızda motivasyon eksikliğine neden olan etkenler ve bu etkenleri nasıl ortadan kaldırabileceğimizi tartışacağız.

Motivasyon Eksikliği Nedenleri: Habituation (Alışma/Alışkanlık Geliştirme)

Özellikle SAT sınavı gibi önemli ve uzun süre çalışılan sınavlara karşı motivasyonun düşmesinin en basit ama yaygın nedeni: Sıkılmaktır. Motivasyon eksikliği temelinde yaptığınız eylemden artık zevk almamaktan oluşur. Önceden zevk veren bir şeyin artık zevk vermemesi psikoloji biliminde habituation (alışma/alışkanlık geliştirme) olarak bilinmektedir. Sürekli aynı uyarana maruz kalan birisi artık uyarana karşı tepki vermeyi bırakır. Sürekli aynı konulara çalışan bir öğrenci, her gün aynı şeyleri yaptığı için sıkılır ve motivasyon eksikliği yaşar.

Başarısızlıkla Karşılaşma

Diyelim ki SAT’ye hazırlanırken çözdüğünüz bir deneme sınavdan umduğunuzdan düşük bir performans sergilediniz. Bu durumda motivasyon eksikliği yaşamanız oldukça doğaldır. İlk anda herkesin yaptığı gibi olumsuz düşüneceksiniz ve kafanız karışacak.  İlk anda “Ya gerçek sınavda aynı şey başıma gelirse?” diye düşünmeniz olağandır. Fakat daha ilk başarısızlıkta “Ben zaten başarısızım.”, “Kesin başaramayacağım.” Gibi düşünceler geçiriyorsanız zihninizde kendinize haksızlık ediyorsunuzdur. Bu yolla motivasyonunuzun düşmesi çok normaldir. Zaten başarılı olacağınıza inancınızı yitirdiniz. “O zaman neden çalışıyorum ben?” diyerek basit bir mantıkla motivasyon düşüklüğünüzle beraber her şeyi bırakmanız beklenilesi bir senaryodur.

Motivasyon Eksikliği: Çözümleri

Motivasyonunuzu tekrar kazanmak için nedenler üzerinde çalışmalıyız. Motivasyon eksikliği nedeniniz eğer habituation (alışma/alışkanlık geliştirme)’den dolayı ortaya çıkan yaptığınız çalışmalardan sıkılmaysa çalışmalarınıza farklılık getirmeniz işe yarayacaktır. Örneğin her gün SAT sınavı formatında denemeler çözüyorsanız biraz ara verebilirsiniz. Bu ara esnasında tekrar yapmaya devam edebilirsiniz. Tekrarlarınıza farklılık katmak için odanıza renkli hatırlatıcı postitler yapıştırabilirsiniz. Arkadaşlarınızla sohbet ederek çalışmak gibi alternatif yolları deneyebilirsiniz. Çalışmayı tamamen kesmeniz bildiklerinizi unutturabilir. Bırakmanızı tavsiye etmeyiz fakat yavaşlatabilirsiniz. Çok fazla dinlenmeden yapılan çalışmalar da sıkılmaya sebep olabilir. Size iyi gelen uzun süredir yapmadığınız etkinliklere birazcık zaman ayırarak molalar vermekte fayda vardır.

Başarısızlıkla karşılaşma durumu motivasyon eksikliği yaratıyorsa düşüncelerinizi yeniden çerçevelemeniz en iyi çözüm olacaktır. Yukarıda da söz ettiğimiz gibi başarısızlıkla ilk karşılaştığınız an olumsuz düşünmeniz normaldir. Ancak bu olumsuzlukları genellemeniz uzun süreçli kendinize güveninizi azaltarak motivasyonunuzu düşürecektir. Zaten başarısız olacağınıza inanarak yalnızca bir tane başarısızlıkta pes etme eğilimi gösteriyor olabilirsiniz. Eğer bu aşamadaysanız kendinize mantıklı düşünmediğinizi kanıtlamanız gerekir. Bir başarısızlığın genele yayılmayacağını arada bir böyle şeyler olabileceği, belki de bir tık daha fazla çalışmanız gerektiği çıkarımını yapmanız gerekir. Şanslısınız ki gerçek SAT sınavında

değil yalnızca kendi yaptığınız sınavda başarısız oldunuz. Yanlışlarınız üzerine odaklanarak bunları düzeltmek için fırsat kazanmışsınızdır demektir. Tersine motivasyonunuzu arttırarak yaptığınız yanlışları düzeltmenin tam zamanıdır. Kazanmayı canı gönülden istediğiniz üniversiteyi düşünerek hayal ederek motivasyonunuzu yerine getirin ve savaşmayı bırakmayın. Başarılı insanlar motivasyonu düştüğünde, zorluklarla karşılaştığında bunu düzeltmek için çabalayan başarı uğruna yola devam edenlerdir.

Bu süreçte motivasyon eksikliğini azaltarak sınava konsantre olmak gerekmektedir. Doğru bir çalışma planı ve verimli bir SAT hazırlık süreci için Aba Academy’nin SAT derslerine katılabilirsiniz. Aba Academy’de verilen SAT derslerinde doğru anlatım teknikleri ve sınava yardımcı taktikler uzman bir kadro aracılığı ile sunulmaktadır.

Sat dersleri hakkında detaylı bilgi almak için Aba Academy ile iletişime geçebilirsiniz. Ayrıca sınavda ve hazırlık sürecinde motivasyon eksikliği yaşıyorsanız Aba Psikoloji’den destek alabilirsiniz. Sınavlar hakkında bilgilendirici videolara ulaşmak için Aba Yurt Dışı Eğitim YouTube kanalına da abone olabilirsiniz.

 

Read More

GMAT sınavına herkesten daha fazla hazırlanmış kişi de bile sınav günü sınav kaygısı oluşacaktır. Hayatınızda en çok önemsediğiniz ve uzun süre çalıştığınız sayılı sınavlardan birisine giriyorsunuz. Bu kadar ciddiye aldığınız bir sınav için yüksek kaygı duymanız kadar doğal bir şey yoktur. Lakin bu kaygının performansınızı engellemeyecek şekilde kontrol altına alındığı takdirde sınavda gerçek performansınızı gösterebilme şansınız olacaktır. Bu nedenle kaygınızı kontrol etme üzerine çalışmak da öğrenciler tarafından göz ardı edilen ama sınavın önemli bir parçasıdır.

GMAT Sınav Kaygısı için 2 Strateji

1.     Maruz Bırakma Terapisi

Maruz bırakma terapisi korkulan durumlar ya da nesneler için kişiyi korkusuyla yüzleştirerek korkusunu yenmesini sağlamaya çalışan bir terapi biçimidir. Sınav kaygısı için de etkili bir yöntem olabilir. Örneğin yüksekten korkan birisi maruz bırakma terapisinde bu korkusunu yenmek adına yüksek bölgelerde vakit geçirmeye başlar.  Bu terapide asıl düşünülmesi gereken kişiye sakinleştirici nefes egzersizlerinin öğretilmesi ve kaygı duyduğu spesifik anda kullanmasını sağlamaktır. Bu nedenle öncesinde kişi kendini rahatlatacak nefes egzersizlerini pratik etmelidir. Korku ve endişe anında kişinin kalp atışları değişir ve kişi nefesini tutma eğilimi gösterir.

GMAT için sınav kaygısı duyan birisi kaygı anında kullanabileceği nefesini düzenleme egzersizini pratik ettikten sonra yüzleşerek nefes egzersizini kullanmaya hazırdır. Ancak sınav bir kerelik bir durum olduğu için bunu pratik etmek adına öncesinde bazı uygulamalar yapılmasını tavsiye ederiz. Gerçek sınav gibi hayal edilerek çözülen bir deneme de kişiyi benzer şekilde kaygılandıracaktır. Kişi kendini sınava girmiş gibi hayal ederek bir deneme sınavı yaparsa nefes egzersizlerini de kaygı anında kullanmayı öğrenmiş olur.

2.     Endişeyi Fark Edin

Genelde yoğun sınav kaygısı içerisindeki bireyler günlük hayatta da kaygılı ve stresli bir yapıya sahiplerdir. Günlük hayatta duyulan kaygıyı da olabildiğince en aza indirgemek sınav kaygısının da azalmasını sağlayacaktır. Gereğinden fazla stres yapmanın en belirgin özelliklerinden biri korktuğumuz nesnenin ya da olayın sonuçlarının düşündüğümüzden daha az etkili olmasıdır. Daha önceden stres ve kaygı duyduğunuz bir durumu düşünerek bunu daha iyi anlayabilirsiniz. Sonucunun düşündüğünüz kadar kötü olmadığını boşuna stres yaptığınızı anlayacaksınız.

Endişelerinizin derinine inerseniz beyninizde kötü senaryolar oluşturduğunuzu ve bunun sizde kaygı yarattığını fark edeceksinizdir. Aslında daha gerçekleşmemiş bir olayın sonuçları için “kesin kötü olacak…” diye düşünüyorsun. Bu sadece düşüncenizle kötüyü çağırmanıza neden olacaktır. Sınav kaygısı duymanızın nedeni de bu olabilir. Zaten sonucunun kötü olacağına inandığınız için sınav anında gerçek performansınızı gösteremeyeceksinizdir. Hangi alanda olursa olsun kaygılandığınız an bu duruma dikkat edin.  Kaygılandığınızda aklınızdan olumsuz hangi cümleler geçiyor? Bunlar gerçekçi şuanda olan düşünceler mi? Bu iki soru üzerine düşündüğünüzde kaygılarınızın şuanı yansıtmadığını ve pek de mantıklı olmadığını anlayacaksınız. Genel anlamda tüm kaygı duyduğunuz olaylarda farkındalığa ulaşırsanız ve düşüncelerinizi değiştirmeye çalışırsanız. GMAT için olan kaygınız da azalacaktır.

Read More

GMAT sınavı için başarısızlık korkusu yaşayan birçok kişiyle karşılaşıyoruz. Bu şaşırtıcı bir durum değil çünkü GMAT gerçekten kolay olmayan bir sınav. Başarısızlık korkusunu yenmek üzerinde çalışılması gereken bir konudur çünkü başarısızlık korkusu başarının önündeki en büyük engellerden biri. Kişi korktuğu zaman kendinden beklenmedik tepkiler verir. Sınavlarda başarısızlık korkusu yüzünden kafası karışan ya da zihni duran birçok kişi vardır. Eğer siz de başarısızlık korkusu yaşayan biriyseniz yazımızın devamını okuyarak korkunuzu yenmek için büyük bir adım atabilirsiniz.

GMAT Başarısızlıkla İlgili Korkuyu Yenmek için Ön Çalışma

Başarısızlık korkusunu yenmek için sınav öncesi korkunuz üzerine ön çalışma yapmanız gerekir. Başarısızlık korkusunun temelinde kendinize duyduğunuz güven problemi yatar. GMAT söz konusu olduğunda hem sınavın sizin için çok elzem olası hem de zor bir sınav olması korkunuzu tetikliyor olabilir. Belki hayatınızdaki başka konular için kendinize olan güveniniz tam olabilir ama GMAT konusunda kendinize güvenemiyor olabilirsiniz. Bu durumda yapacağınız şey basit bol bol çalışarak bol bol deneme çözerek başarılı olduğunuzu kendinize kanıtlamaktır. Eğer başarısızlık korkunuz GMAT özelindeyse zaten denemeler yaptığınızda iyi sonuçlar çıkardığınızı göreceksiniz ve korkunuz azalacaktır.

Fakat başarısızlık korkunuz kendinize olan güven problemiyle alakalıysa bunun üzerinde ayrıca çalışılması gerekmektedir. Başarısızlık korkusunu yenmek özgüveninizi güçlendirmekle mümkün olacaktır. Bunun için de birçok farklı çalışma yapılabilir. Öncelikli olarak kendinizle ilgili olumsuz konuşmaları ortadan kaldırmak en etkili yöntem olacaktır. Özgüven eksikliği yaşayan birisinin iç sesi ona sürekli olumsuz şeyler söyler. Özgüvenle ilgili problemler yaşandığında kişi sürekli kendinin yetersiz olduğuna dair kanıtlar arar ve haliyle bulur. Kişinin tersini gösterecek durumlara odaklanması ve zaman zaman iç sesiyle savaşması özgüven eksikliğini gidermesini sağlayacaktır. Örneğin sıklıkla başarılı olduğu konuları düşünmek zihnine olumlulara odaklanma pratiği yaptırmasını sağlayacaktır.

GMAT Başarısızlık Korkusunu Yenmek: Sınav Anı

Başarısızlık korkusunu yenmek denildiğinde özellikle sınav anında dikkat edilmesi gerekir. Eğer başarısızlığa dair bir korkunuz varsa sınav anındaki en ufak beklenmedik aksilikte korkunuz tetiklenecektir. Örneğin sınav süresini iyi yönetemediğinizde ya da sınav zor olduğunda başarısızlık korkunuz tetiklenecektir. “Al işte başarısız olacağımı biliyordum…” düşüncesi direk aklınıza gelecektir. Bu noktada elinizden geleni yapmanız ve sınava devam etmeniz önemlidir. Korkunuzu kenara bırakıp elinizden geleni yapmazsanız performansınızın daha da altında bir performans göstereceksinizdir. Özellikle 800 tam puan alma üzerine odaklanırsanız sınav anında en ufak aksilikte korkunuz daha da artacaktır. Biliyoruz yapması zor ama puanlara takılmadan elinizden geleni yapmayı hedef olarak koymak başarısızlık korkusunu yenmek için oldukça önemlidir.

Read More