Disleksiyi teşhis edebilecek tek bir test yoktur. Bir dizi faktör göz önünde bulundurulur, örneğin; Çocuğunuzun gelişimi, eğitim sorunları ve tıbbi geçmişi. Doktor muhtemelen size bu alanlar hakkında sorular soracak ve herhangi bir aile üyesinin öğrenme güçlüğünün olup olmadığı da dahil olmak üzere ailenin diğer üyeleriyle ilgili bilgi sahibi olmak isteyecektir.

Ev hayatı da göz önünde bulundurulacak faktörlerden biri. Doktor, evde kimin yaşadığı ve evde herhangi bir sorun olup olmadığı da dahil olmak üzere aileniz ve ev yaşamınızın açıklamasını isteyebilir.

Görme, işitme ve beyin (nörolojik) testleri; bunlar, başka bir bozukluğun olup olmadığını saptamak için oldukça önemli testlerdir. Çocuğunuzun zayıf okuma kabiliyeti varsa bu testler sebepleri saptamakta kullanılabilinir. 

Okuma ve diğer akademik becerilerin test edilmesi. Çocuğunuz bir dizi eğitim sınavına girebilir ve bu testler bir okuma uzmanı tarafından test edilir.

Disleksi nedir ne değildir?

Disleksi,  bir insanın okuma ve yazma yeteneğine olan etkisiyle bilinen bir hastalıktır. Birçoğumuz, disleksik bir insanın okumaya ya da yazmaya çalıştığında yaşadıklarını, harfleri dışarı fırlamış veya tersi gibi gördüklerini tanımladıklarını görmüş ya da duymuşuzdur.

Disleksi, specific learning disability (SLD) olarak adlandırılır. Böyle adlandırılması disleksik insanların düşük zekalı oldukları anlamına gelmiyor. Aksine disleksik olan insanlar da genel olarak nüfusun geri kalanı ile aynı IQ aralığına sahiptir. Ek olarak, disleksi olmak basılı kelimeleri görmekle ilgili bir sorun değildir; kör olan kişilerin de Braille alfabesini okurken harfleri tersine çevirdikleri bilinmektedir. 

Tedavi

Disleksiye neden olan altta yatan beyin anormalliklerini düzeltmenin bilinen bir yolu yoktur; disleksi yaşam boyu süren bir problemdir. Ancak, belirli ihtiyaçları ve uygun tedaviyi belirlemek için erken teşhis ve değerlendirme söz konusu kişinin başarısını artırabilir.

Disleksik olan insanlarla iletişim kurarken…

Her disleksik insanın farklı olduğunu anlamak çok önemlidir. Bazıları için semptomları o kadar kötü değilken diğerleri için çok şiddetli olabilir. 

  • Sabırlı olun; zaman sinirleriniz bozulmaya ve sabrınız daralmaya başlarsa nefes almak için birkaç dakikanızı ayırın. Unutmayın bu durum o kişi için çok daha sinir bozucu ve tüm hayatı boyunca bununla yaşamak ve baş etmek zorunda
  • Söylemeyin gösterin; Disleksik insanlar genellikle çok görseldir, bu yüzden onlara bir şeyi nasıl yapacağımızı gösterirseniz, genellikle hemen toparlayabilirler.
  • Dinleyin ve sorular sorun; her disleksi vakası farklıdır ve eğer biri size disleksik olduğunu söylerse, bu genellikle bunun hakkında konuşmaya açık oldukları anlamına gelir. Soru sormak rahatsız edici değildir. Sorular sorarak bu konudaki bilginizi genişletebilir o kişiyle daha yakından iletişim kurabilirsiniz.

References

Read More

Disleksi, zihinsel süreçlere bağlı olarak ortaya çıkan gelişimsel okuma bozukluğudur. Genellikle okul hayatının ilk yıllarında fark edilir, oldukça yaygın görülür. Doğum sırasında plesenta anormalileri, geçirilen ateşli bir hastalık ya da gebelik döneminde yetersiz ve dengesiz beslenme disleksiye sebep olabilmektedir. Ayrıca kalıtımsal olarak da disleksi ortaya çıkabilmektedir.  Disleksi bir zekâ geriliği değildir. Özel eğitim ve kaynaştırma yöntemiyle disleksi tanısı konulan çocuklar sınıf ortamına adapte edilebilir. Disleksi problemine aritmetik bozukluğu (discalculi), yazılı anlatım bozukluğu (discrafi), dikkat bozukluğu, hiperaktivite de eşlik edebilmektedir.

Disleksi ile İlgili İlk Görüşler

Disleksi ile ilgili ilk bulgular 1896 yılında Pringle Morgan adında bir İngiliz doktor tarafından keşfedilip British Medical Journey’de yayınlandı. Pringle Morgan makalesinde 14 yaşında Percy adında bir erkek çocuğundan bahsediyordu. Percy’nin sosyalleşme, akıl yürütme becerileri ve fiziksel gelişim konusunda yaşıtlarıyla eşdeğer olduğu görülüyordu ancak Percy okumada güçlük çekiyordu. Harflerin yerlerinin karıştırılması, benzer harflerin yanlış okunması ve tersten algılanmasıyla ilgili olarak başlarda disleksinin görme sistemine bağlı bir rahatsızlık olabileceği düşünüldü ve bu yönde tedaviler uygulandı. (1) Ancak daha sonra dil sistemiyle ilgili bir okuma bozukluğu olabileceği fikri öne atıldı. Son dönemlerde ise en çok kabul gören yaygın tanım ise merkezi sinir sisteminin işleyişiyle ilgili bir bozukluk olduğudur.

Disleksi Tanısı Konan Bir Çocuğun Davranışları

Disleksi problemine sahip bir çocuğun özellikleri şöyle sıralanabilir:

  • Eş anlamlı veya benzer anlamdaki kelimeleri birbiri yerine kullanma. (teyze-hala / halı-kilim vb.)
  • Harflerin öncelik ve sonralık sırasını karıştırma (kot-tok)
  • Zaman ve yön kavramlarını ayırt edememe (sağ-sol / dün-yarın)
  • Noktalama işaretlerini kullanımda zorlanma
  • Bir iş yaparken kullanılacak el konusunda belirgin bir seçim yapamama
  • Harfleri yazarken ters yazma (b/d) ve benzer sesleri ayırt etmede zorlanma, birbiri yerine kullanma (b/m)
  • Şekil ve sembolleri karıştırma (+/x)
  • Uzaklık ve derinlik kavramlarını algılamada zorlanma
  • Görsel ve işitsel hafızanın zayıflığı
  • Dikkat bozukluğu
  • Soyut kavramları algılamada problem yaşama

Disleksi Tanısı Konan Bir Çocuğa Nasıl Davranılmalı?

Disleksi tanısı konan bir çocuk uzmanlar tarafından özel eğitimle desteklenmeli, yaşıtlarına ve sınıf ortamına adapte edilmelidir. Disleksi sorunu yaşayan bir çocuk kendini yaşıtlarından geride görüp, anormal, yanlış ve eksik olduğunu düşüneceği için bu aşamada çocuğun özgüvenini sağlamlaştırmak adına yapamadıkları değil, yapabildikleri ve yetenekleri üzerinden hareket edilmeli, kıyaslama yapılmamalıdır. Bunun yanında, sosyal faaliyetlere yönlendirilmeli ve yapıldıkları takdir edilmelidir. Her koşulda disleksinin bir zekâ geriliği olmadığı unutulmamalı ve çözüm odaklı ilerlenmelidir.

Kaynakça

(1): https://www.bmj.com/content/313/7065/1096

https://www.zicev.org.tr/disleksimakale

http://akademidisleksi.com/uzman/disleksi-nedir/

http://www.wiki-zero.co/index.php?q=aHR0cHM6Ly90ci53aWtpcGVkaWEub3JnL3dpa2kvRGlzbGVrc2k

 

Read More