Kişilik özelliklerine göre meslek seçimi yapmak mesleki doyum, başarı ve mutluluk için oldukça önemlidir. Meslek seçimi yaparken çoğunlukla sınav başarısı, popüler meslekler ve mesleki kazanç dikkate alınır. Oysa meslekte başarıyla ilerlemek ve mutlu olabilmek için kişilik özellikleri, ilgi ve beceriler dikkate alınmalıdır.

Kişilik, doğuştan gelen mizaç özelliklerinin çevrenin etkisiyle şekillenmesi sonucu oluşur ve kolay kolay değişmez. Bu nedenle kişilik özellikleri, belirli bir sürede oluşan ve nispeten tutarlı davranış biçimleridir. Kişiliğe ait özellikler sayesinde kişiyi diğerlerinden ayırır ve kişinin olası davranışlarına yönelik tahminlerde bulunabiliriz. Dolayısıyla zaman içerisinde gelişen, kolay kolay değişmeyen bu tutarlı özelliklerin doğru meslek seçiminde rolü büyüktür.

Meslek seçimi kişiliğin bir ifadesidir. Dolayısıyla da bireyin kendisine uygun mesleği seçmeden önce kişiliği hakkında cevaplaması gereken pek çok soru vardır. Kişi bu sorulara uygun cevapları bulduğunda iş yaşamında mutlu olur. Meslek hayatındaki mutluluk kişisel yaşamda da huzur ve mutluluğu getirir. Bu yazıda kişilik özelliklerine göre doğru meslek seçimi yapmak için Holland’ın tipoloji kuramını ele alacağız.

Holland’ın Tipoloji Kuramı ile Meslek Seçimi Yapmak

Holland’ın tipoloji kuramının temel amacı bireylerin mesleki doyum elde etmesini sağlamaktır. Bu kuram, kişilik ile mesleklerin gerektirdiği etkinlik veya çevre arasındaki ilişkiye dayanır. Holland, bireyleri kişilik özellikleri açısından altı grupta toplar. Ayrıca bu grupların oluşturduğu çevreleri de aynı isimlerle gruplandırır.

Holland’ın altı kişilik tipi; Realistik (Realistic), Araştırıcı (Investigatory), Yaratıcı (Artist), Sosyal (Social), Girişimci (Enterprising) ve Düzenli (Conventional) kişilik tipleridir. Holland, bu kişilerin yaşadıkları çevreleri de aynı isimlerle kategorize etmiştir. Bunlar realistik çevre, araştırıcı çevre, yaratıcı çevre, sosyal çevre, girişimci çevre ve düzenli çevredir.

Bireyler bu tiplerden bir, ikisine ya da hepsine benzeyebilirler. Bireyin mutlu ve başarılı olabilmesi için kişilik tipiyle uyumlu çevre içerisinde yer alabilmesi gerekir. Dolayısıyla kişi hangi özelliğe sahipse, aynı özelliğe uygun mesleki çevrede mutlu olacak ve kendini geliştirecektir.

Realistik Kişilik Tipi ve Realistik Çevreye Göre Meslek Seçimi Yapmak

Realistik kişilik tipine sahip bireyler soyuttan değil, somut olandan, teorikten değil pratik olandan hoşlanırlar. Gerek ilgi alanlarında gerek mesleklerinde alet, edevat ve araçlarla çalışmaktan hoşlanırlar. Mekanik yetenekleri diğer tiplere göre daha fazla gelişmiştir. Oldukça doğal, hoşgörülü ve sabırlı kişilerdir. Ayrıca statü, para ve maddi-manevi güçlü olmaya önem verirler.

Sosyal ilişkilerde ve aktivitelerde girişken değillerdir, iletişim kurmaktan ve sözel olarak kendilerini ifade etmekten hoşlanmazlar. Doğru meslek seçimi yapmak için çalışma alanlarını seçerken bu kişilik özelliklerini göz önünde bulundurmalıdırlar. Doğada hayvanlarla, toprakla iç içe çalışmak, fabrikada makinelerle, araçlarla çalışmak, tamir-onarım yapmak onlar için keyiflidir.

Mutlu olacakları çalışma ortamı iş makinelerinin olduğu, araziler, inşaat alanları, şantiye, maden, fabrika, tamir atölyesi, tarım arazisi, hayvancılık, sera olabilir. Otomativ tamiratı, elektronik tamiratı, tesisatçılık, teknisyenlik, bahçıvanlık, hayvancılık yapabilirler. Onlar için makinelerle, araçlarla ya da bitki ve hayvanlarla zaman geçirmek insanlarla sosyalleşmekten daha keyiflidir.

Daha kurumsal düzeyde çalışmak istenirse mühendislik yapabilirler, tamir eden değil icat eden olabilirler. Sanayi alanlarının gelişimi için proje üretebilir, ihtiyaçları tespit edebilirler.

Araştırıcı Kişilik Tipi ve Araştırıcı Çevreye Göre Meslek Seçimi Yapmak

Araştırıcı kişilik tipine sahip bireyler bilimsel ve teknik konularla ilgilenmekten hoşlanırlar. Sosyal alanları bu kişilerin de oldukça zayıftır. Zekâlarını kullanabilecekleri alanlar, bilimsel ya da teknik araştırma ve okumalar yapabilecekleri ortamlar onlar için keyiflidir.

Sosyalleşmekten, başkalarının kişisel sorun ve ilgilerine vakit ayırmaktan keyif almazlar. Kendilerini gibi bilim ve tekniğe ilgisi olan kişilerle sohbet etmekten, tartışmaktan hoşlanırlar. Günlük hayattaki sohbet konuları da çoğunlukla bilim, teknik, araştırma sonuçları odaklıdır. Laboratuvarlar, akademik ortamlar onlar için oldukça keyifli yerlerdir. İnsanlarla iç içe olacakları, sosyal beceri sergilemelerini gerektirecek şekilde meslek seçimi yapmak onlara mutsuzluk getirecektir.

Göz önünde olmaktan, ilgi odağı olmaktan hoşlanmazlar. Çevrelerinde az ve öz kişi vardır. Analitik düşünen, eleştirel, meraklı, bağımsız, alçakgönüllü, pasif, çekingen, mantıklı kişilik özellikleri taşırlar. Biyolog, genetikçi, veteriner, cerrah, fizikçi, matematikçi ve antropolog gibi meslekler, araştırıcı mesleki tip grubunda yer alır. Bilim insanı olabilir, bilim odaklı çalışmalarda yer alabilirler. Araştırıcı tipe sahip bireyler araştırmacılık ile ilgili mesleklerden hoşlanırlar.

Yaratıcı Kişilik Tipi ve Yaratıcı Çevreye Göre Meslek Seçimi Yapmak

Yaratıcı kişilik tipine sahip bireyler bilimsel araştırmalardan, teknik çalışmalardan ya da kurallı işlerden hoşlanmazlar. Onlar hayal güçlerini sınırsız kullanabilecekleri, özgür oldukları çalışma alanlarında daha mutludurlar. Materyalleri dönüştürmeyi, resmetmeyi, yazmayı, çizmeyi, üretmeyi severler. Kendilerini resim, müzik veya edebiyat gibi sanatsal alanlarda ifade etmeyi severler. Mesleki gelişimlerini de bu alanlarda gerçekleştirmek isterler.

Ruh halleri değişkendir, çok mutlu bir anlarında duygulanabilir, hiç beklenmedik olay ve durumlarda ilham bulabilirler. Karşılaştıkları problemleri artistik becerilerini kullanmaya çalışarak çözmeye çalışırlar. Sezgilerine güvenirler, kurallara uymaktan, sınırlandırılmaktan hoşlanmazlar. Ressam, sanatçı, dekoratör, moda tasarımcısı ve mimarlık gibi meslekleri tercih edebilirler. Mekanik işlerle meşgul olmalarını gerektirecek yönde meslek seçimi yapmak ya da kurallı çalışma ortamlarında bulunmak onlar için uygun değildir.

Mutlu ve başarılı olabilecekleri çevresel koşullar yaratıcılığı destekleyen ve yaratıcı ürünler çıkarılabilecek ortamlardır.  Yaratıcı ortam, rahat, açık, kişisel ifadeyi ve yaratıcılığı teşvik eden özgür ortamdır. Fotoğrafçılık, oyunculuk, yönetmenlik ve grafik tasarımcılığı gibi mesleklere de yönelebilirler.

Sosyal Kişilik Tipi ve Sosyal Çevreye Göre Meslek Seçimi Yapmak

Sosyal kişilik tipine sahip bireyler için önemli olan diğerleridir. Bu kişiler diğer insanlara kişisel ve mesleki problemlerinde yardım etmeyi severler. Sosyal sorumluluk projeleri düzenlemekten ve projelerde yer almaktan keyif alırlar. Maddi kazançtan çok manevi tatmini önemserler. İnsanla etkileşimin olmadığı, tek düze, durağan, masa başı işler onlara uygun değildir. Bilgisayar karşısında tek başına çalışmaktan keyif almazlar.

Bu bireyler çalışma alanı olarak sosyal ortamları, sosyal meslekleri tercih ederler. Herhangi bir problemle karşılaştıklarında bu sorunları sosyal becerilerini kullanarak çözmek isterler. Yapıcı, birleştirici, uzlaştırıcı kişilerdir. Bir ekibin, grubun aranan yüzleridirler. Çözüm odaklı bir iletişim kurar, empatik dinler ve problemleri yapıcı bir dille çözerler. Takım olmaktan, grupla hareket etmekten keyif alırlar. Doğru Meslek seçimi yapmak için sosyal yönü olan işleri tercih etmelidirler.

Bu tip bireyler, dost canlısı, içgörü sahibi, sorumlu, sosyal, cömert, idealist, nazik, anlayışlı, ince düşünceli kişilerdir. Psikologlar, sosyal hizmet uzmanları, psikolojik danışmanlar ve öğretmenler bu mesleki tipe sahip özellikleri taşımaktadır. Verimli çalışabilmeleri için sosyalleşebilecekleri, kendilerini sözlü olarak ifade edebilecekleri, insanlarla etkileşim kurabilecekleri ortamlara ihtiyaç duyarlar. Hastaneler, okullar, danışmanlık merkezleri, organizasyon alanları bu kişiler için keyifli ortamlardır.

Girişimci Kişilik Tipi ve Girişimci Çevreye Göre Meslek Seçimi Yapmak

Girişimci kişilik tipi özelliklerini taşıyan bireyler çalışma alanlarında kendilerini gösterebilecekleri, ön planda olabilecekleri işlere yönelmekten hoşlanırlar. Özgüvenli, girişken, sosyal ve konuşkan kişilerdir. İkna kabiliyetleri gelişmiştir. Kelimeleri iyi seçer, beden dillerini etkili kullanabilirler. Görünüşlerine, diksiyonlarına oldukça önem verirler. Liderlik, yöneticilik, antranörlük, koçluk, patronluk onlar için uygun rollerdir.

İyi bir satışçı, reklamcı, mümessil, avukat olabilirler. Kendilerine ve yeteneklerine güvenen, maceracı, risk almayı seven, hırslı ve inatçı kişilerdir. Güçlü ve zayıf yönlerini iyi bilirler; güçlü yönlerine etkili kullanırken, güçsüzlüklerini de kontrol altında tutabilirler. Finansal ve ekonomik unsurların önemli olduğu ve ödüllendirilmek için risklerin alınabileceği ortamlarda çalışmaktan hoşlanır ya da kendi işlerini kurabilirler.

Düzenli Kişilik Tipi ve Düzenli Çevreye Göre Meslek Seçimi Yapmak

Düzenli kişilik tipine sahip bireylerin önceliği gündelik yaşam alanlarından başlayarak yer aldıkları her ortamda düzen oluşturmaktır. Arşivlemek, kategorize etmek, sadeleştirmek onların verimli çalışabilmesi ve rahat edebilmesi için gereklidir. Ajanda tutmak, zamanı dahi dakikalara saatlere bölerek planlamak onlar için önemlidir. Sistemsiz, düzensiz çalışma koşulları onlar için uygun değildir. Kendilerine ait çalışma alanına sahip olmayı ve o alanın düzenine hakim olmayı isterler.

Kendi düzenlerine karışılmasından ve düzenlerinin bozulmasından hoşlanmazlar. Detaylı kayıt tutar, yazıları dosyalar, onları daha önce planlanmış bir düzende arşivlerler. Karşılaştıkları problemleri geleneksel yöntemlerle çözmeyi tercih ederler. Belli kurallara bağlı çalışmaktan hoşlanır, emir ve kurallara harfiyen uyum gösterirler. Belirsizlik onlar için önemli bir motivasyon kaybı kaynağıdır. Belirsizlik içerisinde strese girer ve çalışmalarından verim elde edemezler.

Düzen oturtamayacakları, çalışma saatleri belli olmayan, kuralları olmayan işlere yönelik meslek seçimi yapmak mutsuzluğu getirecektir. Kütüphane görevlileri, depo sayım memurları bu tipteki kişilere örnek sayılabilir. Dosyaların, klasörlerin, bilgisayar, fotokopi makinesi gibi sarf malzemelerinin yer aldığı çalışma ortamları onlar için uygundur.

Risk almaktan, değişikliklerden ve yeniliklerden hoşlanmaz, uyum sağlamakta zorlanırlar. Bu mesleki tipe sahip bireyler, banka veznedarı, postacı, muhasebeci ve sekreterlik gibi meslekleri tercih ederler. Bankalar, tapu ve vergi daireleri gibi kuruluşlarda büro işlerini yürüten bireyler bu mesleki tipin üyeleridir. Hayal güçleri zayıftır, kendilerine verilen işi ne artı ne eksi tam istenen şekilde yapmaya özen gösterirler.

Meslek Seçimi Yapmak Çok Yönlü Değerlendirme Yapabilmeyi Gerektirir

Doğru bir meslek seçimi yapmak için kişinin ilk önce kendini objektif şekilde değerlendirmesi gerekir. Bu değerlendirmeyi yapabilmek kolay değildir. Özellikle güçsüz yönlerimizi kabul etmekte çoğunlukla zorlanırız. Doğru bir mesleğe yönelebilmek için kişilik özelliklerimizi biliyor olmamız, güçlü ve zayıf yönlerimizi belirlememiz gerekir. Bununla da kalmaz doğru seçim için ilgi ve beceri alanlarımızın da göz önünde bulundurulması gerekir.

Sosyo- ekonomik düzeyimiz, bilgi birikimimiz, eğitimimiz, yaşadığımız kültür, tutumlarımız ve beklentilerimizde seçimimizi desteklemelidir. Bazen yeterli bilgiye sahip olmamak geleceğimiz için büyük fırsatları kaçırmamıza neden olabilir. Hayalini kurduğumuz meslek için yeterli ekonomik gücümüz olmadığını düşünerek hedefimizi değiştirebiliriz. Oysa burs imkanlarını bilmek hedefimizde ilerlememize destek olabilir.

Bizim için biçilmiş kaftan bir meslek şu an adı duyulmamış bir meslek olabilir ve biz ondan bir haber olabiliriz. Oysa şu an değerlendirmediğimiz bu meslek mezun olduğumuzda çok popüler olacak bir meslek olabilir. Geleceğin mesleklerini ya da mesleklerin geleceğini bilmek seçimlerimizi etkileyebilir. Yaşadığınız ya da yaşamak istediğiniz ülke, şehir dahi seçimlerinizden alacağınız verimi etkileyecektir.

Tüm bu süreci yürütmek ve yönetmek kolay değildir. Özelliklede meslek seçimine yönlendirildiğimiz ergenlik yaşlarında objektif değerlendirme yapabilmek oldukça zordur. Gençlerin üzerindeki sınav baskısı ve yaşadıkları gelecek kaygısı seçimlerine etki edebilmektedir.

Aba psikoloji olarak kariyer gelişiminizi önemsiyoruz. Kariyere bilinçli yön vermek sadece mesleki doyum elde etmek için gerekli değildir. Mesleğinizde elde edeceğiniz başarı ve mutluluk sayesinde hayatınızın her alanına mutluluğunuzu taşıyabilirsiniz. Biz Aba ailesi olarak bireylerin kendilerini ve yeteneklerini keşfetmesine destek oluyoruz.

Uyguladığımız IQ, EQ, dikkat, algı, yetenek ve kişilik testleriyle çocuk, genç ve yetişkin danışanlarımızın potansiyellerini keşfediyoruz. Kullandığımız psikolojik yöntemlerle danışanlarımızı daha iyi akademik sonuçlar alabilecekleri şekilde yönlendiriyoruz. Danışanlarımızın akademik eksiklerini tespit ederek gideriyor, dünyanın en seçkin kurumlarında eğitim almalarını sağlıyoruz. Doğru meslek seçimi yapmak için bizimle iletişime geçebilir, stratejik yetenek yönetimi ile kariyer danışmanlığı hizmetimizi alabilirsiniz.

 

Read More

Başarılı bir kariyer için çocuk, ergen ve yetişkinlerde duygu düzenleme (regülasyon) becerilerinin gelişmesi gerekiyor. Bu beceri ilk önce anne karnında gelişmeye başlıyor. Doğum sonrası temel bakım veren ile kurulan ilişkiye göre duygu düzenleme becerisi şekilleniyor. Çocuklukta ise aileyle olan ilişkinin derecesi ve ebeveyn tutumları çocuğun duygu hakimiyetini etkiliyor. Sosyal çevrenin etkisi de çocuğun duygu gelişimine yön veriyor.

Ergenlikte bu beceri çocuklukta atılan temellere göre şekilleniyor. Yetişkinlikte edinilen duygusal deneyimler sonucu duygu düzenleme becerisi gelişiyor ya da tamamen köreliyor. Dolayısıyla kişinin duyguları üzerinde kontrol geliştirebilmesi, duygularını yönetebilmesi ve düzenleyebilmesi kariyerini doğrudan etkiliyor. Başarılı bir kariyer için bireyin duygu düzenleme becerilerini iç ve dış kaynaklardan yararlanarak geliştirmesi gerekiyor.

Duygu Düzenleme Becerisi Nedir?

Duygu düzenleme becerisi bireyin sahip olduğu bir duyguyu yönetmek üzere kullandığı tüm stratejilerdir. Bu duygu olumlu ya da olumsuz olabilir. Duygunun stratejik şekilde yönetilebilmesi için kişinin duygusu karşısında açığa çıkan ilk tepkiyi durdurması gerekiyor. Kişinin sağlıklı tepki verebilmesi için doğru tepki üzerine düşünmesi ve sonrasında daha olumlu bir tepkide bulunması gerekiyor.

Duygular üzerindeki bu otokontrol bireyin kişisel gelişimini, sosyal ilişkilerini ve kariyerini büyük ölçüde etkiliyor.

Yeterli duygu düzenleme becerisi edinilemezse kişinin çocukluktan başlayarak yetişkinliğe kadar duygu odaklı sorunlar yaşaması muhtemeldir. Oysa yeterli duygu düzenleme becerisine sahip olan biri duygularının farkındadır. Bu kişiler duygularını kolayca tanır, kabul eder ve dürtüsel davranışlarını kontrol edebilir.

Elbette ki negatif duygular da açığa çıkabilir, duyguları düzenleyebilme becerisi negatif duyguların açığa çıkmasını engellemez. Ancak bu beceri negatif duygularda dahi olumlu bir amaca uygun davranış sergileyebilmeyi sağlar. Başarılı bir kariyer için olumsuz duygular üzerinde özdenetim sağlanabilmelidir.

Duygu kontrolü sadece olumsuz duygular için değil yeri geldiğinde olumlu duygular için de kullanılmalıdır. Özellikle yetişkinlikte duyguların yeri, zamanı ve miktarı dengeli olmalıdır. Keyfinizin çok yerinde olduğu bir gün geçiyor olabilirsiniz ancak ekip arkadaşınızın morali bozuk olabilir. Sizin için iyi ama bir yakınınız için felaket bir gün olabilir. Bir cenazede olabilir ya da bir kazaya denk gelebilirsiniz.

Dolayısıyla sizin olumlu duygularınız diğerlerinin duygularına göre dengelenebilmelidir. Çocukken karnenizde tüm notları pekiyi gördüğünüzde sınıfta havalara uçabilir, dans edebilirsiniz. Ancak yetişkinlikte terfi ya da pirim aldığınızda aynı duygulara kapılsanız da aynı davranışları sergileyemezsiniz.

Başarılı Bir Kariyer İçin Çocuklarda Duygu Düzenleme Nasıl Olmalı

Duygu düzenleme bireyin anne karnındaki yolculuğu ile başlar. Dolayısıyla başarılı bir kariyer için daha anne karnındayken çocuğa olumlu duygular öğretilmelidir.  Mutlu, huzurlu, pozitif duygularla geçen bir hamilelikte bebeğin de tanıştığı ilk duygular pozitif olmaktadır. Bebek dünyaya geldikten sonra temel ihtiyaçları açığa çıkmakta ve bu ihtiyaçları karşılama yeterliliği bulunmamaktadır. Yani bebeğin temel ihtiyaçlarını karşılamak için bakım verene ihtiyacı vardır. Temel ihtiyaçlar ise beslenme, barınma, korunma ve sevgi ihtiyacıdır.

Temel bakım veren bu ihtiyaçları zamanında, yerinde ve yeterince karşıladığında bebekte güven duygusu gelişmektedir. İhtiyaçlarının karşılanacağını bilen bebeğin duyguları olumludur. Mutlu, güvende, sevgi dolu olan bebek stresten uzaktır. Ancak bebeğin ihtiyaçları yeterince ve zamanında karşılanmazsa yaşamsal riskler açığa çıkacak ve bebekte stres açığa çıkacaktır. Stres olumsuz bir duygudur ve bebeğin bu duyguyla başa çıkması mümkün değildir.

Bebek biraz büyüdüğünde yürümeye ve konuşmaya başladığında temel bakım verenden de kademe kademe ayrışır. Sosyal kaynaklarla iletişime geçer ve onlarla kurduğu iletişim de beraberinde yeni duygular getirir. Başkaları tarafından sevilme, kabul edilme çocuğun olumlu duygularının pekişmesini sağlar. Sosyal hayatta ötekileştirilen, varlığı kabul edilmeyen, değer verilmeyen çocuklar ise yine olumsuz duygular geliştirir.

Bu duygular sonucunda yıkıcı tepkilerin açığa çıkmaması için olumsuz duygularla nasıl başa çıkılabileceği çocuğa öğretilmelidir. Ayrıca başarılı bir kariyer için çocuğun sosyal yaşamında maruz kaldığı uyaranlar da aile tarafından değerlendirilmelidir. Çocuğun özgüvenini, girişkenliğini ve öz değerini etkileyecek sosyal koşullar gerektiğinde yeniden düzenlenmelidir.

Çocukların Duygu Düzenleme Becerilerini Geliştirmek İçin Öneriler

Sarılın, Sallayın ve Eğlenin

0-2 yaş dönemde duygular sözel olarak ifade edilemediği için duygu düzenlemede fiziksel temas önceliklidir. Çocuğunuz açığa çıkan yıkıcı duygularıyla başa çıkamadığında sakinleştirmek için önce ona sarılın. Hafifçe sallanmak çocuğa anne karnındaki huzurlu ortamı hatırlatacaktır. Bu nedenle sarıldıktan sonra çocuğunuzu hafifçe sallayın. Sallarken ona bir yandan da ninni söyleyebilir ya da beyaz gürültü sesleri dinletebilirsiniz.

Sakinleştikten sonra olumsuz duygularını olumlu ile değiştirmek için hoşuna gidecek basit aktiviteler yapabilirsiniz. Gıdıklamak, ce-e oyunu oynamak gibi.

Duygularını İfade Etmesine Fırsat Verin

Burada çocuk duygularını dile getirmekte, nasıl bir duygu hissettiğini anlatmakta zorluk yaşayabilir. Siz gözlemlediğiniz duyguları çocuğa sözel olarak yansıtabilirsiniz. Örneğin; kafasını bir yere çarptı ve canı acıdı, ağlıyor. “Oyun oynarken kafanı çarptın ve canın çok acıdı. Beklemediğin bir anda bunun olması seni korkutmuş olabilir. Şu an canın acıdığı için üzülüyor olman oldukça normal.”

Çocuğun bir yetişkin tarafından anlaşılmış olması onu rahatlatır. Üstelik bu duyguya karşı yetişkinin sakin tavrı çocuğunda sakinleşmesini sağlar. Çocuk bir daha böyle bir tecrübe yaşadığında daha sakin kalmayı dener.

Başarılı bir kariyer için duygu düzenleme becerisi duyguların bastırılması değildir. Duygunun fark edilmesi, açığa çıkan tepkinin bastırılması ve uygun tepkinin değerlendirilmesi sürecidir. Dolayısıyla ağlayan çocuğa “Bunda ağlayacak ne var.” ,“Tamam üzülme, ağlama” demek yerine “Canın acıyor olmalı.” “Çok canın yandı.” “Çok üzgünsün.” gibi duygu yansıtmaları yapılmalıdır.

Duygularını Uzuvlarını Tanıtır Gibi Tanıtın

Çocuklarda yetişkinler gibi mutlu, üzgün, korkmuş, öfkelenmiş, şaşırmış olabilir. Bir yetişkinin temel duygularına çocukta sahiptir. Ancak duygularını isimlendirmeyi, tanıtmayı çocuk öğretilmediği sürece bilemez. Bunun için çocuğunuza uzuvlarını, duyu organlarını, renkleri, nesneleri tanıtır gibi duygularını tanıtmalısınız. Bunu yaparken duygu kartları hazırlayabilir, stickerlar, resimler kullanabilirsiniz. Duygu canlandırmaları yapabilir, tüm bunları bir oyuna çevirip eğlenirken öğrenmesini sağlayabilirsiniz.

Başarılı Bir Kariyer İçin Nefes Egzersizi Öğretin ve Fiziksel Egzersiz Yaptırın

Fiziksel egzersiz yapmasını sağlayın Çocuğunuzun yürümesini, koşmasını ya da zıplamasını sağlayabilirsiniz. Hareket etmek duygularını düzenlemesine yardımcı olacaktır. Bu egzersizleri birlikte yapabilir, siz de ona eşlik edebilirsiniz. Beraberlik duygusu çocuğun olumlu duygular geliştirmesini de destekleyecektir.

Çocuğunuza diyafram nefesini öğretebilirsiniz. Bunu öğretmen zor oluyorsa içinden 1’den 10’a kadar saymasını ve bunu sakinleşene kadar sürdürmesini öğretebilirsiniz.

Model Olun, Çabasını Taktir Edin

Çocuk duygu düzenleme becerisini ailesini gözlemleyerek de öğrenebilir. Ebeveynlerin duygu düzenleme becerisi çocuk için model oluşturur. Duygularınız üzerinde hakimiyet kurabiliyor ve duygularınıza istediğiniz gibi yön verebiliyorsanız çocuğunuzda davranışlarınızı örnek alacaktır. Çocuğun duygu düzenleme becerisinin pekiştirilmesi, çabasının taktir edilmesi de çocuğun duygu kontrolünü öğrenmesini destekleyecektir.

Başarılı Bir Kariyer İçin Ergenlerde ve Yetişkinlerde Duygu Düzenleme Nasıl Olmalı

Ergenlik donemi, yaşamın en zorlu dönemlerinden biridir. Birey bu dönemde fiziksel, zihinsel ve hormonal olarak değişir. Üstelik bu dönem ergenin birden fazla sorumluluğu üstlendiği önemli bir dönemdir. Gencin bu dönemde kendini tanıması, ilgi alanlarını keşfetmesi, bağımsızlaşması ve kendine bir kariyer çizmesi gerekir.

Bu zorlu dönemde sık sık istenmeyen duygu ve davranışlar açığa çıkabilir. Gencin başarılı bir kariyer için duygu düzenleme becerilerini geliştirmesi gerekir.

Yetişkinlik dönemi ergenlik kadar karmaşalar içermese de daha fazla sorumluluk üstlenilen önemli bir dönemdir. Bu dönemde kariyerde başarı elde etmek, aile kurmak, yaşam standartlarını iyileştirmek gibi sorumluluklar üstlenilir. Bu sorumluluklardan birinde bile olumsuzluk yaşansa diğer yaşam alanlarına olumsuz duygular etki edebilir. Bu nedenle bireyin başarılı bir kariyer için duygu düzenleme becerilerini geliştirmesi gerekir.

Sadece kariyer için değil hayatının her alanında mutlu olabilmesi için yetişkinlerin duygu kontrolü kazanabilmesi gerekir.

Ergen ve Yetişkinlere Duygu Düzenleme Becerilerini Geliştirmek İçin Öneriler

Olumsuz Düşünceleri Daha Olumlu ya da Nötr Duygularla Değiştirin

Duygu ve davranışlarımızı açığa çıkaran düşüncelerimizdir. Olumsuz duygu ve davranışlarımızı besleyen de olumsuz düşüncelerimizdir. Bu nedenle duygu düzenleme becerisi geliştirebilmek için ilk önce olumsuz düşüncelerinizi fark etmelisiniz. Düşüncelerin farkına varmak kolay değildir. Durup, değerlendirmeyi gerektirir.

Kimi zaman herhangi bir düşüncemiz olmadığını zannederiz. Başarılı bir kariyer için bu düşünceleri yakalamak ve değiştirmek için egzersiz yapmak gerekir. Temel düşüncenizi bulmak için kendinize sorular sormalısınız.

Bu duygumun altında yatan düşüncem ne? Bu düşüncem neden bu duyguya neden oluyor? Bu düşüncem ne kadar gerçeği yansıtıyor? Bu duygumu daha yapıcı bir duygu ile değiştirmek için farklı ne düşünebilirim? Bu yeni düşünce daha olumlu duygular hissetmemi destekliyor mu?

Nefes Egzersizi Yapın Fiziksel Aktivitelere Zaman Ayırın

Nefes egzersizi ve fiziksel aktivite olumsuz düşüncelerle başa çıkmaya yardımcı olmaktadır. Nefes egzersizleri sakinleşmeyi ve çok daha olumlu duygulara kapılmayı sağlıyor. Nefes çalışmaları sayesinde olumsuz duyguları pekiştiren yüksek nabız, fiziksel gerginlik, kan akış hızı normale dönüyor. Bu da kişinin kendini daha dingin ve huzurlu hissetmesini sağlıyor.

Fiziksel egzersizler de aynı şekilde kişinin olumsuz düşüncelerle başa çıkmasını sağlıyor. Egzersiz yapan bireyler negatif enerjiyi egzersizle beraber boşaltıyor.

Olumsuz Duygunuzun Açığa Çıkardığı İlk Tepkinin Tam Tersini Yapın

Duygular davranışlarımıza etki eder. Olumsuz duygular ise olumsuz davranışları tetikler. Başarılı bir kariyer için olumsuz davranışları kontrol altında tutabilmek gerekir. Bunu yapabilmenin en kolay yolu olumsuz duygu karşısında vücudunuzun vereceği ilk tepkiyi fark edip durdurmaktır. Tepkinizi baskılamaya çalışırken nefes egzersizi yapabilir ve daha yapıcı bir tepki için alternatif üretebilirsiniz.

Örneğin; çok iyi hazırlandığınız bir sunum beğenilmediğinde üzülüp kırıklığa uğramak ya da öfkelenip kızmak yerine konuşabilirsiniz.  Yöneticinize daha detaylı geri bildirim almak ve nerede eksik olduğunuzu öğrenmek için toplantı talep edebilirsiniz. Böylece zaman kazanmış olur ve toplantı süresine kadar biraz daha sakinleşebilirsiniz. Toplantıda konuşmak üzere sorularınızı çıkarabilir ve duygularınızı yöneticinize daha iyi ifade edebilirsiniz. Bu sayede çok daha yapıcı ve profesyonel bir tepki göstermiş olabilirsiniz.

Başarılı Bir Kariyer İçin Açığa Çıkan Duygunuzun Tam Tersini Hissettirecek Aktiviteler Yapın ya da Hayal Edin

Öfkelendiğinizde ya da üzüldüğünüzde duygularınızı olumlu yönde değiştirecek aktivitelere yönelebilirsiniz. Eğlenceli bir film izlemek, fıkra ya da capsler okumak, güldüren videolar izlemek gibi. Ayna karşısına geçip öyle hissetmeseniz de gülümseyebilir hatta birkaç kez kahkaha atabilirsiniz. Bu davranışlar içinizden gelmiyor olsa dahi zihninizi kandırmak için “miş” gibi yapmanız duygunuzu değiştirmeye yarayacak.

Meditasyon, yoga gibi zihni arındıran, vücudu dinginleştiren ve esneten çalışmalar da olumsuz düşüncelerle başa çıkmayı kolaylaştırıyor. Tüm bunları yapabilecek ortamınız ya da fırsatınız yoksa kendinizi yapıyormuş gibi hayal edebilirsiniz. Hayal etmekte en az yapmak kadar duygularınızın değişimine etki edecektir. Sizi mutlu edecek ya da gülümsetecek bir anınızı düşünebilir ya da zihninizde yeni bir imaj canlandırabilirsiniz.

Başarılı bir kariyer için çocuklukta duygu düzenleme becerisi kazanılmalıdır. Ergenlikte ve yetişkinlikte ise bu beceri yaşın getirdiği yeni dönem ve tecrübelere uygun şekilde geliştirilmelidir.

Read More

Her bireyin bir potansiyeli vardır ve bu potansiyel doğru kullanıldığında başarıyı getirmektedir. Ancak herkes mevcut potansiyelinin farkında değildir. Başarılı olduğumuz alanlar çoğunlukla yatkınlığımızı fark edip üzerine gittiğimiz alanlardır. Kimi zaman ise potansiyelimizi başkaları fark eder ve yönlendirir. Kariyerinde fark yaratmak isteyenler için mevcut potansiyellerini ortaya çıkarmak ve geliştirmek başarı için gereklidir. Swot analizi de tam olarak bu ihtiyaca hizmet eder.

Peki farkında olmadığımız ama başarı potansiyelimiz olan diğer alanları tespit etmemiz mümkün mü? Ya da başarılarımızı engelleyen zayıf yönlerimizin farkına varmak? Potansiyelinizin farkına varmak için önce güçlü ve zayıf yönlerinizi keşfetmeniz gerekir. Ardından karşınıza çıkabilecek fırsatların farkına varmanız ve olası tehditleri görmeniz oldukça önemlidir.

Swot analizi yapmak güçlü ve zayıf yönleriniz ile olası fırsat ve tehditleri belirlemenizde size destek olur. Üstelik henüz farkına varmadığınız gelişim ve potansiyel başarı alanlarınıza yönelikte farkındalık kazandırır. Aynı şekilde zayıf yönlerinizin de farkına varmanızı ve başarınızı engellemeyecek şekilde yeniden düzenlemenizi sağlar.

Swot analizi nedir?

SWOT kelimesi, 4 İngilizce kelimenin baş harflerinden oluşmaktadır. Bunlar; Strengths (güçlü yönler), Weaknesses (zayıf yönler), Oppurtunities (fırsatlar), Threats (tehditler) kelimeleridir. Swot analizi bireyin başarısını etkileyen iç ve dış faktörleri ele almaktadır. Bu doğrultuda bireyin güçlü ve zayıf yönleri iç faktörler; fırsatlar ve tehditler ise dış faktörlerdir. Kariyerinde fark yaratmak isteyenler iç ve dış faktörleri belirleyip buna göre strateji belirlemelidir.

SWOT Analizini kullanarak öğrenciyseniz mesleki yöneliminizi ve diğerlerinden farklı olarak neler yapabileceğinizi keşfedebilirsiniz. Çalışan bir bireyseniz sizi kariyerinizde meslektaşlarınızdan ayıracak şekilde kendinizi geliştirebilirsiniz. Özetle kendinize yönelik farkındalığınızı artırmak; kişisel hedeflerinize ulaşmanız için ihtiyaç duyduğunuz yetenekleri anlamanıza yardımcı olacaktır.

S: Strenghts (Güçlü Yanlar)
W: Weaknesses (Zayıf Yanlar)
O: Opportunities (Fırsatlar)
T: Threats (Tehditler)

SWOT analizi sayesinde güçlü ve zayıf yanlarımızı tanır, olası fırsatları ve tehditleri değerlendirebilirsiniz. Bu sayede kariyeriniz için atılması gereken en doğru adımları atabilirsiniz. Ayrıca bu method ile güçlü yönleri ortaya çıkartırken zayıf yönlerinizi de giderebilirsiniz. Aynı zamanda kariyer fırsatlarını tespit ederek ilerlemenizi desteklersiniz. Tehditleri belirleyebilmek ise olası başarısızlıklara karşı ön hazırlık yapmayı riskleri daha küçük zararlarla atlatmayı sağlar.

SWOT analizi yaparken güçlü ve zayıf yanlarınızı belirlemelisiniz. Ancak değerlendirme yaparken her bölümü kendi içerisinde fırsatlarla tehditleri de göz önünde bulundurarak değerlendirmelisiniz. Başarılı bir sonuç alabilmek için özellikle güçlü ve zayıf yönleri çıkarırken objektif değerlendirme yapmalısınız.

Kariyerinde fark yaratmak isteyenler İçin Swot Analizi Nasıl Yapılır?

Kariyerinde fark yaratmak isteyenler swot analizi yaparken öncelikle kendilerini objektif değerlendirebilmelidir.  Değerlendirme yaparken mutlaka yazarak çalışılmalıdır. Değerlendirmelerinizi yazıya dökmeniz analizi geniş açıdan görebilmenizi ve çok yönlü değerlendirebilmenizi kolaylaştıracaktır. Kağıt-kalem alarak ya da dijital ortamda değerlendirmelerinizi not edebilirsiniz. Değerlendirme yapmak ilk etapta kolay olmayabilir. Bu nedenle size yardımcı olabilecek örnek soruları aşağıda bulabilirsiniz. Böylece analizi yapmanız çok daha kolay olacaktır.

(S) Strenghts : Güçlü Yönlerinizi Belirlemek İçin Sorulabilecek Sorular

Öncelikle soruları cevaplarken objektif, gerçekçi olmaya odaklanın. Başkalarının size yönelik değerlendirmesini alın ya da onların sizi nasıl görüyor olabileceğini düşünerek değerlendirme yapın. Sorulara yanıt vermek sizin için zor olabilir. Böyle bir durumda sorularını bir kenara bırakıp sizin için olumlu olan 7 özelliğinizi yazın. Kariyerinde fark yaratmak isteyenler güçlü yönlerini belirlerken mütevazı olmaya çalışmamalı ama gerçekçilikten de uzaklaşmamalıdır.

  • Mesleğinizde, okuduğunuz alanda ya da öğrenciyseniz aynı bölüm ve okulda sizle eşdeğer kişileri düşünün. Sizi bu kişilerden farklı kılan yetenek ve yetkinlikleriniz neler? Becerileriniz, eğitimleriniz, tecrübeleriniz, sertifikalarınız, networkünüz açısından değerlendirebilirsiniz.
  • Herkesten çok daha iyi yaptığınızı düşündüğünüz ya da başkalarından geribildirim aldığınız şeyler var mı? Varsa neler?
  • Öğretmenleriniz, yöneticiniz gibi sizi objektif değerlendirebilecek kişilere güçlü yönleriniz sorulduğunda verecekleri olası cevaplar neler?
  • Beraber vakit geçirdiğim insanlar, en çok hangi konular hakkında bana danışırlar?
  • Kendinizle ilgili gurur duyduğunuz yönleriniz, özellikleriniz var mı? varsa neler?

(W) Weaknesses: Zayıf Yönlerinizi Belirlemek İçin Sorulabilecek Sorular

Kariyerinde fark yaratmak isteyenler için başarılı bireylerin ve işletmelerin sıklıkla kullandığı swot analizi oldukça faydalıdır. Ancak bu faydanın alınabilmesi bireylerin zayıf alanlara yönelik soruları cevaplarken olabildiğince yansız olmasına bağlıdır. Özellikle zayıf yönlere yönelik değerlendirme yaparken objektif olabilmek zorlaşmaktadır. Aşağıdaki sorulara yanıt vermek sizin için zor olabilir. Böyle bir durumda soruları bırakıp sizin için olumsuz olan 7 özelliğinizi kelime kelime yazın.

  • Kendinize güvenmediğiniz ve yapmaktan, performans sergilemekten kaçındığınız sorumluluklarınız var mı?
  • Öğretmenleriniz, yöneticiniz gibi sizi objektif değerlendirebilecek kişilere zayıf yönleriniz sorulduğunda verecekleri olası cevaplar neler?
  • Becerilerinizi, eğitimlerinizi, tecrübelerinizi, sertifikalarınızı, networkünüzü değerlendirdiğinizde sizi diğerlerinden geride bırakan neler var?
  • Olumsuz çalışma alışkanlıklarınız neler? Dikkatini kolay kaybetme, odaklanamama, stresle başa çıkamama, geç kalma, zamanı yönetememe, işleri vaktinde yetiştirememe gibi.
  • Kariyerinde fark yaratmak isterken seni engelleyen kişilik özelliklerin neler? Utangaçlık, özgüven eksikliği, topluluk önüne çıkmaktan kaçınma, diksiyon, beden dili ve benzeri.

(O) Opportunities: Fırsatları Belirlemek İçin Sorulabilecek Sorular

Kariyerinde fark yaratmak isteyenler özellikle dış faktörleri cevaplarken kariyer alanlarıyla ilgili ön hazırlık yapmalıdır. Bu soruları gelişiminize katkı sağlayacak şekilde cevaplamak için ciddi bir araştırmaya ihtiyacınız olduğunu unutmayın. Başarılı bir swot analizi için ön hazırlığın yapılması oldukça önemlidir. Bu nedenle sektörünüzle ilgili konferanslara katılabilir, değişiklik ve gelişmelerle ilgili eğitimler alabilirsiniz.

Başarılı bulduğunuz kişilerin çalışmalarını takip ederek kendinizi daha farklı nasıl geliştirebileceğinizi de değerlendirebilirsiniz. Bir kişiyi kendinize rol model alabilirsiniz. Alanınızla ilgili yasal düzenlemeleri de takip etmelisiniz. Tüm bunlara üniversite eğitiminiz içerisinde başlamış olmanız kariyer gelişiminiz için büyük fark yaratacaktır. Aşağıdaki sorulara cevap bulmaya çalışmanız da fırsatları değerlendirmenizde yardımcı olacaktır.

  • Seçtiğiniz ya da seçeceğiniz mesleğin gelişimi ve geleceği nasıl? Bu alan kendini gösterebileceğin zemine sahip mi? Kendini çoktan tamamlamış bir alanda fark yaratmakta çok daha zordur.
  • Fırsatları fark etmen, değerlendirmen ve uygulayabilmen için sana danışmanlık verecek kişi veya kurumlar var mı? Stratejik Yetenek Yönetimi ile kariyer danışmanlığı fırsatlar noktasında size büyük destek verebilir.
  • Şimdiye kadar aldığın eğitimleri ve tecrübelerini düşündüğünde kendini diğerlerinden ayıracak şekilde bunlardan nasıl yararlanabilirsin?
  • Rakiplerinin yeterince iyi yapamadığını fark ettiğin bir açıkları var mı? Varsa senin bu alanda kendini gösterme ihtimalin nedir?

(T) Threats: Tehditleri Belirlemek İçin Sorulabilecek Sorular

Kariyerinde fark yaratmak isteyenler için tehditleri belirlemek kendini korumak ve karşı hamle yapabilmek için gereklidir. Swot analizi yaparken tehditleri belirleyebilmek tıpkı fırsatlar gibi iyi bir ön hazırlık gerektirir.

  • Kariyerinde ve mesleğinde seni bekleyen olası engeller neler?
  • Küreselleşme, teknoloji ve bilimin gelişimi mesleğinin geleceğini tehdit ediyor mu? Mesleğin gelişim ve değişime ayak uydurabilir mi?
  • Zayıf yönlerinizden herhangi biri uzun ya da kısa vadede senin için tehdide yol açabilir mi?
  • Kariyeriniz ya da meslek grubunuz için pasta metaforu kullanalım. Bu pastadan pay alacak kişi sayısı çok mu? Rekabete girişebilecek yeterliliğiniz var mı?
  • Olası rakiplerinin özellikleri neler; eğitimlerini, tecrübelerini, projelerini ve benzeri değerlendirdiğinde onlarla rekabet edebilir misin?
  • Kişilik özelliklerin, sağlığın ya da fiziksel özelliklerin kariyerini kısa ya da uzun vadede negatif etkileyebilir mi?

Tüm bu soru örneklerinden yola çıkarak siz de zaman içerisinde kendi sorularınızı üretebilirsiniz. Bu sayede kariyerinde fark yaratmak isteyenler kendilerine daha tepeden objektif bir gözle bakabilirler.

Kariyerinde Fark Yaratmak İsteyenler İçin Swot Analizi Nasıl Bir Fayda Sağlıyor?

Swot analizi oldukça kolay, işlevsel ve iş dünyasında sıklıkla kullanılan bir methoddur. Bu methodu biliyor olmanız karşınıza çıkan fırsatları daha hızlı değerlendirmenizi ve olası tehditleri elimine etmenizi sağlayacak. Bu method sayesinde kendi potansiyelinizi fark etmenin dışında rakiplerinizi de yakından takip edebileceksiniz. Diğerlerini değerlendirirken artık nelere dikkat etmeniz gerektiğini çok daha iyi biliyor olacaksınız.

Kariyerinde fark yaratmak isteyenler için swot analizi tekniği yeterli değil ise mutlaka kariyer danışmanlığı alınmalıdır. Öğrencilik yıllarınızdan başlayarak kariyerinizin ihtiyaç duyduğunuz herhangi bir noktasında kariyer danışmanlığı alabilirsiniz. Destek için Aba psikoloji ile iletişime geçebilirsiniz. Stratejik Yetenek Yönetimi ile kariyer planlama hizmetimizden faydalanarak kariyerinizde çok daha başarılı olabilir, fark yaratabilirsiniz.

Read More

Günümüzde iyi bir kariyer gelişimi elde etmek neredeyse her çocuğun hayali. Ailelerse bu hayalin gerçekleşmesi için ellerinden gelen her imkanı seferber eden maddi-manevi destekçiler. Ancak hayalleri hedefe hedefleri de gerçeğe çevirmek o kadar kolay değil. İyi bir planlama, öz denetim ve keyfi öteleyebilme becerisi gerektiriyor. Çocuklar eğitim hayatlarından başlayarak, akademik ve mesleki hayatları içerisinde ancak bu koşulları sağladığında başarısızlığa meydan okuyabiliyor.

İyi bir planlama becerisi; bireyin karakteriyle, ilgi ve yetenekleriyle uyumlu, potansiyeliyle örtüşen, erişilebilir hedefler planlayabilmektir. Öz denetim; hedefe ulaşmak için yapılan planlara sadık kalabilmek ve gerekli performansı sergileyebilmektir. Yani öz denetim, zamanı verimli yönetmek, duygu, davranış ve düşünsel olarak otokontrol geliştirebilmektir. Keyfi öteleyebilme ise bireyin hedeflerine ulaşmasında blokaj görevi görecek tüm dikkat dağıtıcılara karşı koyabilme becerisidir. Kısaca amaca hizmet etmeyen her şeye “hayır” diyebilme yetisidir.

Yazımızın devamında iyi bir kariyer gelişimi için keyfi öteleyebilen, özdenetim sahibi bireylerin nasıl başarısızlığa meydan okuduğunu anlatacağız. Anlatımımızda keyfi öteleme testi olarak bilinen marshmallow testinden de bahsedeceğiz.

Stanford Üniversitesi Marshmallow Testi ile Özdenetim Üzerine Bir Çalışma Yapıyor

Psikoloji tarihinin çok bilinen testlerinden biri olan Marsmallow diğer adıyla Zevki Erteleme Testi çocukların özdenetim becerilerini ölçüyor. Teste tabi tutulan çocukların ergenlik ve yetişkinlik yıllarında da benzer beceriler göstereceği öne sürülüyor. Bu teste göre bireylerin özdenetim becerisi küçük yaşlardan itibaren gelişiyor. Bu da bize iyi bir kariyer gelişimi isteyen bireylerin özdenetim gelişimi için erken yaşlardan itibaren farkındalık geliştirilmesi gerektiğini düşündürüyor. Test, Walter Mischel tarafından 1970 yılında Stanford Üniversitesi içindeki bir anaokulunda gerçekleşiyor. Test katılımcıları bu okuldaki 4-6 yaş arasındaki çocuklar oluyor. Mischel, çocukların birbirlerinden farklı özdenetime ve duygu kontrolüne nasıl sahip olabildiğini merak ediyor. Bilgi toplayabilmek ve gözlem yapabilmek için testi geliştiriyor ve uyguluyor.

Deneyde Mischel ve ekibi her çocuğu ayrı ayrı özel odalara alıyorlar. Çocuklar bu özel odalarda bir sandalyeye oturuyor. Her çocuğun önündeki masaya birer marsmallow (yumuşak şekerleme) bırakılıyor. Odadan çıkmadan önce çocuklara “bunu istersen şimdi yiyebilirsin. İstersen de benim geri gelmemi bekler ve bir tane daha kazanırsın.” Deniyor. Çocuklar bir süre odada yalnız bırakılıyor. Test sonucunda zevki öteleyebilen çocuklar bir tane daha kazanmak için bekliyor ve marshmallow yemiyor. Zevki öteleyemeyen çocuklar ise deneyi yapan kişinin gelmesini beklemeden şekeri yiyor.

Çocuklukta Yapılan Test Sonuçları ile Üniversite Sınav Sonuçları Karşılaştırılıyor

Teste katılan çocukların takibi testten sonra da devam ediyor. Ailelerle düzenli görüşmeler yapılarak çocuklarla ilgili bilgi toplanıyor. Çocuklar 18 yaşına gelip SAT (Amerika da üniversiteye kabul için gerekli olan sınav) sınavına giriyor. Çocukların sınav sonuçları ile test sonuçları karşılaştırılıyor. Çocukluğunda zevki erteleyebilen çocuklar iyi bir kariyer gelişimi için çok daha iyi ön hazırlık yapıyor. Bu çocuklar sınavdan zevki erteleyemeyenlere göre daha başarılı çıkıyor. Yıllar içerisinde test daha fazla katılımcı ile tekrar tekrar deneniyor. Sonuçta başarı üzerinde özdenetim dışında da etki eden faktörlerin olduğu bulunuyor.

Yapılan tüm çalışmaların değerlendirilmesi sonucunda zevki öteleyebilen çocukların bazı ortak özelliklerinin olduğu bulunuyor. Zevki öteleyebilen çocuklar diğerlerine göre daha uzun dikkat süresine sahipler. Öz yeterlilik daha yüksek ve daha özgüvenliler. Kendi kararlarını alabilen ve sorumluluk bilinci daha yüksek bireyler. Zevki öteleyemeyen çocuklara kıyasla riskli davranışlara ve zararlı alışkanlıklara daha az meyilliler. Ayrıca bu bireylerin stresle başa çıkma ve problem çözme becerileri daha iyi gelişmiş. Okul ve akademik hayat içerisinde de daha başarılı bireyler.

Marshmallow Testinde Çocuklar Neden Farklı Seçimler Yapıyor?

Çocukların test içerisinde farklı tercihlerde bulunmasına etki eden birden fazla faktör bulunmaktadır. Bu farklılıklar iyi bir kariyer gelişimi için yeterince emek vermeyen çocuklar için de benzerdir. En başta ebeveyn tutumları zevki erteleyemeyen çocukların tercihlerinde etki etmektedir. Tutarsız ebeveyn tutumu sergileyen ailelerde çocuklar fazladan bir tane daha şekerleme geleceğine inanmamaktadır. Çünkü ailelerinde verilen sözlerin tutulmadığını öğrenmişlerdir. Bu ailelerde çocukların fiziksel, duygusal, bilişsel ihtiyaçları düzenli olarak zamanında ve yeterli şekilde karşılanmamaktadır. Bu da ailelerinin güvenilmez olduğunu, ihtiyaçlara zamanında cevap vermediklerini, verilen sözlere itaat etmediklerini öğrenmelerini sağlamıştır.

Çocukların aileyi yönettiği müsamahakar ebeveyn tutumunda ise çocuk istediğini istediği zaman elde edebiliyor. Bu yüzden testte verilen fazladan bir şekerlemenin önemi yoktur. Bu çocukları sözel ya da sıradan ödüllerle tatmin etmek çokta mümkün değil. Çoğunlukla geç yaşlarda çocuk sahibi olan, zorlu süreçler sonrasında ebeveyn olabilen ailelerde bu tutum görülüyor. Çocuk adeta ilahlaştırılıyor ve “yeter ki mutlu olsun, ondan başka neyimiz var.” Düşüncesi abartılı şekilde çocuğa aktarılıyor. Bu aile içerisinde çocuk kozlarını çok iyi öğreniyor ve neyi nasıl elde edebileceğini biliyor. Dolayısıyla bu tutumla yetişen bir çocuk işin marshmallow değeri olmayan bir ödül halini alıyor.

Bunun sonucunda her istediği yapılan, neden-sonuç ilişkisi anlatılmayan, problemlerle karşılaşmasına müsaade edilmeyen çocuklar yetişiyor. Çocuklar aile içerisinde gerçek hayatı prova edemiyor. Sağlıklı rol modeller görmüyor ve kendini hayata hazırlayamıyor. Başarmak için herhangi bir gayesi yok. Çünkü o elde edemese bile ailesinin onun için elde edeceğine inanıyor. Bu çocuklar çoğunlukla iyi bir kariyer gelişimi için ailelerinin kendilerine sunacağı imkanlara güveniyor. Bir kısmı ise başarıya neden ihtiyacı olacağına anlam yükleyemiyorlar.

Çocukların doğuştan gelen mizaç özellikleri, içine doğdukları çevre ve koşullar da özdenetim üzerinde etkili. Ayrıca ailelerin erken yaşlardan itibaren çocuklara sorumluluk vermesi, seçenekler içerisinden kendi seçimini yapmasına fırsat tanınması da özdenetime etki ediyor.

Çok Yönlü Yetişen Çocuklar Baskı Altında Zihni Meşgul Ederek Başarısızlığa Meydan Okuyor

Bir diğer önemli etken ise zevki öteleyebilen çocukların beklemeleri gereken süre içerisinde kendilerini oyalayabilecek farklı şeyler bulmuş olmaları. Zevki öteleyemeyen çocuklar ise etraflarında farklı uyaranlar olmasına rağmen sadece marshmallowa yoğunlaşıyor. Bu da bize çocukların farklı ilgi ve beceri alanlarına yatırım yapılmasının dikkat dağıtıcılarla başa çıkmalarına destek olduğunu gösteriyor. İyi bir kariyer gelişimi için çocuğun çok yönlü geliştirilmesi gerekiyor. Çocuğun çok yönlü olması stres, kaygı ya da zorlanım durumlarında otokontrol kullanmasını kolaylaştırıyor. Bu çocuklar davranış, duygu ve düşüncelerini kontrol edebilmek için baskı altındayken zihinlerini meşgul ediyorlar.

Örneğin; sınav anında bir soruda takılan ve zorlandığı için “başarısız olacağım” düşüncesine kapılan bir çocuğu ele alalım. Bu çocuk başarısızlık düşüncesini fark ettiği anda o düşünceyi sürdürerek performansını etkilemesine izin vermiyor. Zihnini daha kolay yapabileceği farklı bir soruya yönelerek meşgul ediyor. “Yapabilirim, yeterince çalıştım, sadece zorlandığım bir soru. Zamanımı verimli kullanırsam bu soruyla ilgilenmek için tekrar geri dönebilirim.”

Peki İyi Bir Kariyer Gelişimi İçin Özdenetim Becerisi Başarıya Nasıl Etki Ediyor?

Marshmallow testi ile daha fazla keyif verecek şeyleri elde edebilmek için anlık keyiflerin ötelenebileceğini gördük. İyi bir kariyer gelişimi hedefleyen bireylerde de hedef daha başarılı olabilmek için anlık keyfi öteleyebilir hale gelmek olmalıdır. Özdenetim sahibi bireyler programlarına sadık kalmaya çalışırlar. Telefon, tablet, televizyon ya da sosyal medya anlık keyif verebilir. İşimizin arasında kolayca dikkatimizi dağıtabilir. Masum sandığımız bu küçük kaçamaklar ise gözden kaçan bir şekilde büyük zamanımızı alıp götürür. Zihin, verimsiz şekilde yorulur. Özellikle sosyal medya, internet ve televizyon kullanımının sıklığı maruz kalınan uyaran fazlalığı nedeniyle dikkat süremizi kısaltır.

Yazılı, renksiz, resimsiz metinleri okumak sıkıcı hale gelir. Üstelik kendimizi vermeye çalışsak da defalarca okumamıza rağmen okuduklarımızı hatırlamakta zorluk yaşarız. Sıkılmak çabuk pes etmeyi beraberinde getirir. Pes etmek ise zamanla olumlu alışkanlıklarımızın sönmesine ve keyif veren davranışlarımızın sıklığının artmasına neden olur. Özdenetimi olan bireyler ise keyfi ihtiyaçlar ile sorumluluklar arasındaki dengeyi kolayca kurabilir.

İyi bir kariyer gelişimi hedefleyen bireylerin keyfi ihtiyaçlarını nasıl ötelediğine birkaç örnek verelim. “Şu an yetiştirmen gereken bir rapor var, önce bunu tamamlamalı sonrasında sosyal medyaya göz atmalıyım.”, “Bu yıl önemli bir sınava hazırlanıyorum. Bilgisayar oyunu oynamak çok keyifli ama zamanımı verimsiz geçiriyorum.”, “Arkadaşlarımla konuşmaktan çok keyif alıyorum. Ancak şu an ödevimi yapmak önceliğim olmalı. Ödevimi bitirdikten sonra onlarla daha rahat bir şekilde konuşabilirim.”, “Kitap okumak yerine, karikatür dergilerine bakmak daha keyifli. Ancak sınavda uzun paragraf soruları olacak. Okuma hızımı artırmak ve okuduğumu anlamak için daha çok kitap okumalıyım. Sınav sonrası karikatürler için çok vaktim olacak.” Örnekleri dilediğiniz gibi uzatabilirsiniz.

Peki İyi Bir Kariyer Gelişimi İçin Nasıl Özdenetim Geliştirebilirim?

Hepimizin zaman ayırmaktan keyif aldığı etkinlikleri, ilgi alanları vardır. Kimisi için bu resim, spor, el işi yapmak, bir başkası için sevdikleriyle sosyalleşmek vb. olabilir. Yine aynı şekilde hepimizin hayalleri ve gerçekleşmesi için çabaladığı hedefleri vardır. Hedeflerini gerçekleştiren insanların arkasında büyük bir destek olduğunu, çok iyi imkanlara sahip olduğunu düşünürüz çoğunlukla. Oysa gerçek başarı hikayelerini okuduğumuzda başarılı bireylerin şansı aramadığını kendi şansını yarattığını görürüz. Başarılı insanların iyi bir kariyer gelişimi için diğerlerinden farklı olarak anlık keyifleri öteleyebildiğini görürüz. Bu demek değil ki başarılı olmak için hayatımıza keyif katan tüm ilgilerimizden vazgeçeceğiz. Hayır elbette ki vazgeçmeyeceğiz.

İlgi alanlarımız, sosyal hayatımız ve bizi mutlu eden diğer her şey hayatımıza renk katan kazanımlarımız. Ancak hayatımızda denge kurabilmemiz başarı elde edebilmek için oldukça önemli. Bugün yapacağınız doğru kariyer planı ve bu plana göstereceğiniz sadakat geleceğinize bambaşka bir yol verecek. Çalışma saatlerinizi verimli planlamanız, çalışma ve mola sürelerine sadık kalmanız ve çalışma anlarınızda dikkat dağıtıcılardan uzak durmanız başarısızlıkla mücadeleyi kolaylaştıracak. Üstelik istediğiniz an elde edebildiğiniz, zaman ayırabildiğiniz keyif ögelerinin sizdeki değeri zamanla azalıyor ve alışkanlığa dönüşüyor. Oysa sorumluluklarınızla, keyfi uğraşlarınız arasında denge kurduğunuzda onlarla geçirdiğiniz zaman çok daha değerli hale geliyor.

İyi Bir Kariyer Gelişimi İçin Stratejik Yetenek Yönetimi İle Kariyerinizi Planlayabilirsiniz

İyi bir kariyer gelişimi için keyfi ötelemekte ve özdenetim kurmakta zorlanıyor olabilirsiniz. Zamanınızı yönetemediğinizi ve sorumluluklarınızı aksattığınızı fark ediyor ya da bu konuda geribildirim alıyor olabilirsiniz. Değişim için asla geç değil. Stratejik yetenek yönetimi ile kariyer danışmanlığı alabilir, kariyeriniz için hayatınızın her döneminde planlama yapabilirsiniz. Aba Psikoloji olarak kariyer gelişimini önemsiyoruz. Uygulamalarımızla sizin için en iyi kariyer planını oluşturuyor ve başarılı bir kariyer için danışmanlık veriyoruz. Kariyer Hayatında Fark Yaratmak İçin Geliştirilmesi Gereken Beceriler ve Sınava Hazırlanırken Dikkati Toparlamak İçin Yardımcı Teknikler yazılarımız da sizin için yararlı olabilir.

Read More

Okul öncesi dönemde kariyer planı yapmak çocukların kariyer gelişiminde bir sıfır öne çıkmalarını sağlıyor. Pek çok aile ve çocuk için kariyere yönelik planlar lise hatta üniversite yıllarına bırakılıyor. Oysa başarılı bir kariyer için gerekli olan ölçütlerin hepsi çocuklukta kazanılıyor. Çocukların karakteristik özelliklerinin fark edilmesi, ilgi- beceri alanlarının keşfedilip desteklenmesi için erken yaşlar oldukça önemli. İyi bir kariyer için en başta aileye sonrasında da okul öncesi eğitimcilere büyük roller düşüyor.

Okul öncesi dönemde Kariyer Planı İçin Aile Neler Yapabilir?

Karakter gelişiminin temelleri anne bebek arasında kurulan bağın güven derecesi ile atılır. Güven bağı annenin yokluğu durumunda ise temel bakım veren kişi ile kurulur. Bebeğin ihtiyaçlarının zamanında ve yeterli şekilde karşılanması bağı güçlendirir. Bakım verenin bebeğin duygusal ve fiziksel ihtiyaçlarına yanıt vermesi güven bağını kurmayı sağlar.

Okul öncesi dönem çocuğun kendini tanımaya başladığı değerli bir dönemdir. Bu nedenle okul öncesi dönemde kariyer planı yapmak son derece önemlidir. Çocuk doğumundan itibaren ebeveynleriyle kurduğu ilişkinin sıcaklığıyla orantılı şekilde kendine ve dünyaya yönelik tutum geliştirir. Sevilen ve değer gören çocuk kendini değerli ve sevgiye layık olarak kabul eder. Sevilmeyen, ilgisiz bırakılan ihmal edilen çocuk ise kendine negatif değerler yükler. Aileyle kurulan bağın derecesi dünya ile kurulacak bağın da temsilidir. Aile güven ve sıcaklığı temsil etmiyorsa dünya ve diğerleri de güvenli ve cana yakın değildir.

Güven Bağı ve Ebeveyn Tutumları Kariyer Gelişimi İçin Çok Önemli

Ebeveynlerin çocuk yetiştirme tutumlarının içeriği çocuğun karakter gelişimine yön verir. Baskıcı, otoriter bir ailede cezalandırılan çocuk ile hoşgörülü, demokratik tutum içerisinde yetişen çocuk aynı değildir. Her çocuk dünyaya belirli mizaç özellikleri ile gelir. Ancak bu mizaç özelliklerinin karaktere nasıl etki edeceği ailenin ve çevrenin etkisiyle gelişir. İhmalkar- tutarsız aileler ile çocuk merkezli aşırı hoşgörülü aileler de çocuğun sağlıklı gelişimine uygun değildir.  Sevgi gören, duygu ve düşüncelerini özgürce ifade edebilen, desteklenen çocuklar özgüvenli yetişir.

Hataları, eksiklikleri cezalandırılan çocuklar özgüven geliştiremez, içine kapanık, girişkenlikten korkan çocuklar olabilir. Pasif agresif davranışlar ve dışa dönük öfke açığa çıkabilir. Bunun yerine çocuğa neden-sonuç ilişkisi anlatılmalıdır. Aile çocuğa hatalarından tecrübe edinmesini ve sorumluluğunu üstlenmesini öğretmelidir.

Sorumluluk Vermek ve Karar Vermesini Desteklemek Kariyer Gelişimine Destek Oluyor

Okul öncesi dönemde kariyer planı yapmak çocukların sorumluluk ve karar verebilme becerisinin de gelişmesini destekliyor. Çocukların yaşlarıyla uyumlu şekilde erken yaşlardan itibaren sorumluluk almayı öğrenmesi gerekiyor. Sorumluluk alabilen çocuklar öğrencilikten başlayarak iş hayatlarında da sorumluluk alabilen bireyler olarak yetişiyor. Sorumluluk almayı bilmeyen çocuklar ise yetişkin hayatta görevlerini yerine getirmekte zorlanıyor ve desteğe ihtiyaç duyuyor. Çocuklara Karar verme yetisi de aileler tarafından kazandırılmalıdır. Erken yaşlardan itibaren çocuklar kendileriyle ilgili konularda seçenekler arasından tercih yapmaya sevk edilmelidir. Oynamak istediği oyuncaklara, okumak istediği kitaplara, kıyafetlerine, yemeklerine karar vermesi sağlanabilir. Yaşıyla orantılı olarak seçimleri artırılmalıdır. Başlangıçta sunulan İki seçenekli alternatifler yaşıyla birlikte artırılmalıdır.

Çocuğun ilgi ve becerilerini fark edebilmek için aileler olabildiğince çok gözlem yapmalıdır. Aynı zamanda oyuncaklarda, oyunlarda ve aktivitelerde çeşitlilik sunmak ilgi ve becerilerin keşfine yardımcı olacaktır. Aileler çocuklarının karakteristik özelliklerini, ilgi, beceri ve zeka türlerini öğrenmek için profesyonel destek alabilir. Edinilen bilgiler ideal okulların belirlenmesi, çocuğun güçlü ve gelişime açık yönlerinin desteklenmesi için aileye fikir verecektir.

Okul öncesi dönemde Kariyer Planı İçin Okul Öncesi Eğitim Kurumları Ne Yapabilir?

Okul öncesi eğitim zorunlu eğitim yaşına henüz gelmemiş çocukların dahil olduğu eğitim modelidir. Bu eğitim aracılığı ile çocukların fiziksel, zihinsel ve duygusal gelişimleri desteklenir. Ailede başlayan ilk eğitim okul öncesi ile devam eder ve zorunlu eğitime ön hazırlık yapılır. Okul öncesi eğitim doğru planlandığında verimli bir öğrenme ortamı oluşur. Bu ortamın oluşabilmesi için öğretmenin, kurumun ve ailenin iş birliği gerekir. Okul öncesi eğitim döneminde çocuklar hayata hazırlanmaya yönelik büyük kazanımlar elde ederler. Sahip olduğu yetenekleri erken fark eder, zeka potansiyelini etkin kullanır. Bu nedenle gelecekte başarılı olmak için okul öncesi dönemde kariyer planı yapmak gerekiyor.

Okul Öncesi Eğitim Özgüveni, Girişkenliği, Paylaşmayı ve İletişimi Destekliyor

Okul öncesi eğitimde çocuk için uygun öğretmen ve kurum tercih edildiğinde eğitimden alınacak verim yüksektir. Çocukların özgüveni yükselir. Öğretmenin yaklaşımı ve desteği ile çocuk güven duyduğu ortamda kendini kaygısızca ifade eder. Eğitimin keyifli hale getirilmesi, canlı, dinamik, interaktif olması öğrenmeyi zevkli kılar. Okul hayatına ilgi ve sevgi beslenir. Çocuk öğretmenleriyle ve akranlarıyla iletişim becerilerini geliştirir. Aileden bir adım öteye çıkarak kendini bireysel olarak ifade edebilmeyi öğrenir. Akranlarıyla bir arada oyun oynarken paylaşması, sırasını beklemeyi ve saygı duymayı öğrenir. Okul öncesi yapılacak aktiviteler el göz koordinasyonunu ve ince motor becerilerini geliştirir.

Okul Öncesi Eğitim İle Zorunlu Eğitim İçin Hazırlık Yapılıyor

Bu çalışmalar çocukların zorunlu eğitimde okuma yazmayı daha kolay öğrenmelerini destekler. Problem çözme becerileri gelişir, sorumluluk almayı öğrenirler. Okul öncesi eğitim kurumlarında çocuk toplu yaşamın kural ve gerekliliklerini öğrenmiş olur. Temel matematikle tanışır, sayı saymayı, basit hesaplamalar yapmayı öğrenir. Çocuk faaliyetler daha uzun sürelerle dikkatini verebilir. Tüm bunlar çocuğu hem zorunlu eğitime hem de iş hayatında kendisinden beklenecek temel becerilere hazırlar. Çocukların öz disiplini gelişir. Başarılı bir kariyer için Okul öncesi dönemde kariyer planı hazırlamak oldukça önemlidir.

Zeka Gelişimi ve Geleceğe Yön Verecek Eğitimde 4.0 Devrimi İçin Okul Öncesi Eğitim Önem Kazanıyor

İnsanların zihinsel gelişiminin %50’si yaşamın ilk 4 yılında oluşmaktadır. %30’luk bir kısmı ise 8-9 yaşlarına kadar tamamlanmaktadır.  Dolayısıyla çocuğun potansiyelini açığa çıkarmak ve zeka gelişimini desteklemek için okul öncesi eğitim büyük role sahiptir. Aileler ve öğretmenler yaşadığımız yüzyılın koşullarını göz önünde bulundurarak eğitime gereken yatırımı yapmalıdır. Eğitim 4.0 devrimiyle çocukları gelecekte bambaşka bir eğitim dünyası beklemektedir. Okul öncesi eğitimin önemi Eğitim 4.0 devrimiyle çok daha önemli hale gelmektedir. Gelecekte ise değeri daha da artacaktır. Okul öncesi dönemde kariyer planı yaparak çocuğunuzun geleceğine büyük yatırımlar yapabilirsiniz.

Okul Öncesi Dönemde Kariyer Planı Yapmak İsteyen Aileler İçin Önerilerimiz Var

Çocuklar, kişiliğin oluştuğu 3-6 yaşları arasında yuvaya başlamaktadır. Çocukların geleceğini etkileyecek bu adımda dikkatli seçimler yapmak, ilgi ve yeteneklerini keşfetmek doğru yönlendirme için oldukça önemli. Bu büyük adımı atmadan önce, sizlere birkaç noktayı değerlendirmenizi önermekteyiz.
Çocuklarınızın ilgi ve yeteneklerini keşfedin, bu yetenekleri geliştirebilecekleri yuvaları önceliklendirin.
İlk duyduğunuz yuvayı tercih etmek yerine, aklınızdaki tüm seçenekleri değerlendirin. Seçim öncesi alternatiflerinizden görüşme talep edin ve seçeneklerinizi yerinde değerlendirin.

Sorularınızı önceden hazırlayın. Kurumun bu alandaki deneyimini, fiziksel koşullarını, izinlerini, öğretmen kadrosunu, müdürlerini, psikologlarını değerlendirin. Çalışma saatleri, temizlik, yemek listesi, eğitim methodu açışından inceleyin. Kullanılan oyuncaklardan, kırtasiye malzemelerine kadar yeterlilik ve kaliteyi değerlendirin. Bütçe & performans olarak beklentinizle uyumluluğunu değerlendirin. Çocuğunuzun ilgi alanlarını ve onları geliştirebileceği, geleceğini de tamamen etkileyebilecek bir seçim yaptığınızı göz önünde bulundurun. Mümkünse bir dersi gözlemleme fırsatı talep edin. Öğretmenin sınıf içi etkileşimini, çocukların ilgisini ve verimliliği değerlendirin.

Okul öncesi dönemde kariyer planı oluşturmak iyi bir değerlendirme yapabilmeyi gerektirir. Seçim aşamasına tüm bu değerlendirmelerden sonra geçin. Uzmanların dikkat çektiği konulardan biri de geleceğe yönelik yatırımlar. Okul seçimlerinizde, çocuğunuzu ‘’dünya vatandaşlığına’’ hazırlayabilecek eğitimi verebilecek kurumları seçim sürecinize dahil ederek değerlendirin. Çocuğunuz için gerekli teknolojik ve dil eğitimlerini verebilecek okulları tercih etmeniz oldukça önemli olacaktır.

Okul öncesi dönemde Kariyer Planı İçin Aba Psikoloji Olarak Biz Neler Yapıyoruz?

Aba psikoloji olarak “Stratejik Yetenek Yönetimi ve Kariyer Danışmanlığı” ile çocukların erken dönemde kariyerlerini planlıyoruz. Uygulamalarımızın temelinde çocukların becerilerinin, ilgi alanlarının, eğilimlerinin ve ihtiyaçlarının belirlenmesi yer alır. Bunların belirlenmesi için başta WISC-V olmak üzere 8 ayrı psikolojik test uygulamaktayız. Değerlendirmeler sonucunda belirlenen kriterlere göre ekonomik ve kültürel faktörleri de dikkate alarak stratejik plan hazırlıyoruz. Bu stratejik plan 3, 6, 12 ve 24 aylık hedefleri ve öngörüleri kapsayacak şekilde hazırlanıyor. Çocukların yeteneklerine ve ilgi alanlarına göre kariyer planlarını kişilik özelliklerine uygun olarak yapıyoruz. Böylece kariyerlerinde başarılı ve hayatı boyunca mutlu bir birey olabilmelerini destekliyoruz.

Biz ABA Psikoloji olarak, sadece çocuklarınızın yeteneklerinin keşfedilmesinde rol almıyoruz. Aynı zamanda akademik ve sosyal eğitimlerini güçlendirmek adına ailelerle iş birliği yapıyoruz. Tüm bu süreçlerde ailelere ve çocuklara karar sürecinde merak ettikleri konularda da destek oluyoruz. Okul öncesi dönemde kariyer planı oluşturmak istiyorsanız hizmetlerimiz hakkında detaylı bilgi için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

 

Read More

Kariyer hayatında fark yaratmak bilgi ve becerilerine güvenen, geleceğe umutla bakan ve hayat şartlarını iyileştirmek isteyen her bireyin öncelikli isteğidir. Ancak bu istek pek az kişi için gerçekçi bir hedefe dönüşebilmektedir. Başarılı olmak için bilgi ve beceriler yeterli olsa da fark yaratıp öne çıkabilmek için yetersizdir. Fark yaratmak için geliştirilmesi gereken beceriler vardır. Örneğin duygusal zeka gerektiren becerileri geliştirmek ya da özgüven geliştirmek, beden dilini iyi kullanmak, kar- zarar analizi yapabilmek gerekir. Yazımızın devamında öne çıkabilmek için geliştirilmesi gereken becerileri ve önerilerimizi detaylarıyla bulabilirsiniz.

Duygusal Zekanızı ve İletişim Becerilerinizi Geliştirin

Kariyer hayatında fark yaratmak ve başarılı olmak için mesleki bilgi ve yeteneğin dışında duygusal zeka gereklidir. Araştırmalar mantıksal zeka düzeyini (IQ) destekleyen duygusal zeka (EQ) düzeyi artıkça bireylerin başarılarının artığını desteklemektedir. Bu öngörü tüm meslekler için geçerli olmasa da insanla birebir etkileşimin gerektiği işlerde başarıyı etkileyen bir faktör haline gelmektedir. Hizmet, sağlık ve eğitim sektörü, öğretmenlik, liderlik, reklam ve pazarlama gibi çalışma alanlarında duygusal zekanın etkisinin belirgin hale geldiğini söyleyebiliriz.

Duygusal zeka; kişinin kendi duygularını anlaması, başkalarının duygularına empati geliştirmesi, ve kendi duygularını yaşamı zenginleştirecek biçimde düzenleyebilme becerisidir. Ayrıca duygusal zeka hislerin ne olduğunu bilmek ve hisleri kullanarak iyi kararlar verebilmektir. Kariyerinizde Başarılı Olmak İçin Duygusal Zeka Becerilerinizi Geliştirin ve Duygusal Zeka Meslek Seçimi İçin Önemli mi? yazılarımızı da duygusal zekaya yönelik daha detaylı bilgi edinmek için okuyabilirsiniz.

Kariyer Hayatında Fark Yaratmak İçin Zaman Yönetimini Öğrenin

Zaman hepimiz için en değerli kaynak. Verimli kullandığımızda zaman, hem kariyerimizde hem kişisel yaşamımızda daha fazla fayda sağlamamıza katkı sağlıyor. Aynı şekilde zamanı verimli kullanamamakta işlerimizi yetiştiremememize, özel yaşama ve sosyal etkinliklere vakit bulamamamıza ve stres yaşamamıza neden oluyor. Kariyer hayatında fark yaratmak önemli ölçüde zamanı etkili kullanabilmekten geçiyor. Başarılı insanların hayatlarına baktığımızda iş dışı aktivitelerle de meşgul olduğunu, sosyal yaşamına, ailesine ve kendine vakit yaratabildiğini görüyoruz. Zamanı verimli kullanma teknikleri hakkında detaylı bilgi edinmek isterseniz Zaman Baskısı Yaşamamak İçin Etkili Zaman Yönetimi Teknikleri yazımızdan da faydalanabilirsiniz.

Olumsuzluklardan Ders Çıkarın

Yaşamın her döneminde en verimli, üretken, başarılı olduğumuz zamanlarda dahi olumsuzluklarla karşılaşmamız olağandır. Bizi güçlendiren, geliştiren ve yönlendiren de bu olumsuzluklardır. Kariyer hayatında fark yaratmak isteyen kişilerin karşılarına çıkan zorlukları ders çıkarmak ve daha iyisini başarmak için fırsat olarak görebilmesi gerekir. Olumsuzluklar karşısında kırıklığa uğramak, motivasyonu düşürmek kısa sürede pes edilmesine neden olacaktır. Oysa mükafat yılmadan, güçlenerek devam etmesini başaranlarındır.

Ne öğrencilik yıllarında ne acemilikle geçen ilk iş tecrübelerinde ne de kariyer gelişiminizde karşınıza çıkacak zorluklar sizi vazgeçirmemelidir. Kolay olan, emek istemeyen hiçbir iş tatmin edici değerde değildir. Çünkü kolay olan, çabuk elde edilen şeyler sizin mevcut potansiyelinizin altındaki hedeflerdir ve “başardım” duygunuzu pekiştirmeyecektir. Kendinize inanmanız ve zorlukları gelişiminize hizmet eden fırsatlar olarak görmeniz kariyerinizde fark yaratmanıza destek olacaktır.

Kariyer Hayatında Fark Yaratmak İçin Hedef Belirlemek Şart!

Hedef belirlemek eğitim hayatından başlayarak tüm kariyer basamaklarında başarılı olabilmek için baş role sahiptir. Hedef olmadan motivasyon olmaz, hedef olmadan azim olmaz. Hedef kişinin organize olması, kendini planlaması ve amacına yönelik çalışması için gereklidir. Kariyer hayatında fark yaratmak sizin hedefiniz ise eğer bu ana hedefe ulaşabilmenin en sağlıklı yolu kısa vadeli hedefler çıkarmaktır. İyi bir hedef ise kişinin beklentileri, potansiyeli ve gerçeklikle uyumlu olmalıdır.

Hedefin erişilebilir, uygulanabilir, ölçümlenebilir olması da kişinin kendini motive etmesi ve gelişimini takip edebilmesi için önemlidir. Ayrıca iyi bir hedef zaman aralığı konulabilen hedeftir. Hedefinizi gerçekleştirmek için ne kadar süreye ihtiyaç olduğunu, çalışmaya ne zaman başlanıp ne zaman finalize edilmesi gerektiğini de belirlemeniz gerekir. Eğer hala hedefinize ulaşmak için alt hedefleriniz yoksa ilk iş hedeflerinizi belirlemelisiniz.

Olumlu ve Olumsuz Yönlerinizle Kendinizi Tanıyın

Kendinizi tanımak, karakterinizin beğenilen ve sizi zora sokan yönlerini belirlemek kariyer hayatında fark yaratmak için oldukça önemlidir. Hepimizin olumlu ve gelişime açık yönleri vardır. Birde açığa çıkmasından çok hoşlanmadığımız ve kontrol altında tutmaya çalıştığımız yönlerimiz vardır. Stresi tolere edememek, rekabetçi olmak ya da rekabet altında çalışamamak, çekingenlik gibi. İş hayatında sizi zorlayabilecek yönlerinizi tespit etmeli ve onları başarılı şekilde kontrol edebilmek için destek alma fikrini değerlendirmelisiniz.

Aynı şekilde kariyerinizde öne çıkabilmek için güçlü yönlerinizi belirginleştirmeniz ve gelişime açık yönlerinizi de geliştirmelisiniz. Ancak tüm bunların dışında mesleğinizi, rolünüzü iyi seçmelisiniz. Karakteriniz, ilgileriniz, beceriniz, beklentiniz, değer yargılarınız ve inançlarınızla uyuşmayan bir iş kariyer hayatında fark yaratmak için ihtiyacınız olacak son şeydir.

Başarı Odaklı Olun Ama Mükemmeliyetçi Olmayın

Başarı odaklı olmak kariyerinizde öne çıkmanız için size destek olacaktır. Ancak birde başarıyı engelleyen gizli faktörler vardır ki onlardan en etkilisi mükemmeliyetçiliktir. Mükemmeliyet pozitif bir özellik gibi görünür. İşini kusursuz yapmak, rollerini eksiksiz yerine getirmek, en iyisini başarabilmek için gerekli olduğu yanılgısına kapılırız. Oysa gerçek öyle değil. Mükemmeliyetçi bireyler detaylarda boğulmaya eğilimlidirler.

Detaylara takılıp, en iyisini yapmaya çalışırken bir işe gereğinden çok daha fazla zaman ve efor harcarlar. Bu da zamanı verimsiz kullanmalarına, işlerini yetiştirememelerine, strese girmelerine neden olur. Daha fazla yorulur ve yaptıkları işlerden de tam anlamıyla keyif alamazlar. Kariyer hayatında fark yaratmak için mükemmeliyetçi olmak yerine başarılı olmak için gerektiği kadarını yapmaya odaklanın.

Kariyer Hayatında Fark Yaratmak İçin Analitik Düşünme Becerinizi Geliştirin

Analitik düşünme becerisi hangi işle meşgul olursanız olun oldukça önemlidir. Bireyin aklını doğru kullanabilmesi ve buna bağlı olarak okul, iş, sosyal yaşamında başarılı olabilmesini sağlayan önemli bir beceridir. Analitik düşünme sayesinde neden-sonuç ilişkisi kurulabilir. Analitik düşünce ile bir iş bütünden parçalara ayrılarak her parçanın değerlendirmesi yapılabilir. Karşılaştığımız problemlere karşı sağlıklı çözümler geliştirmemize yardım eder. Problemin çıkış noktası, sebepleri, doğurduğu sonuçlar, çözüm önerileri, olası sonuçlar gibi probleme dair alt başlıkları belirlememizi ve çözmemizi sağlar.

Analitik düşünme özellikle liderlik rolü gerektiren işlerde ve kendi işini kurmak isteyen bireylerde oldukça önemlidir. Riskleri hesaplamayı ve gerekli önlemleri almayı kolaylaştırır. Kariyer hayatında fark yaratmak için mutlaka analitik düşünme becerisinin geliştirilmesi gerekmektedir.

Stres ve Zorluklarla Başa Çıkma Becerilerinizi Geliştirin

Stres kontrol edilebilir düzeyde olduğu sürece bireyin verimliliği için yararlı olabilir. Stresin bu düzeyi olumlu stres olarak değerlendirilmektedir. Olumlu stres, yaşam dönemlerinde gerçekleşen önemli değişikliklerde kendini hissettirir. Okul kademelerindeki değişiklik, yeni bir işe başlamak, evlenmek, çocuk sahibi olmak, emeklilik gibi. Stres, değişiklik içeren bu yaşam koşullarına adapte olabilmek için gereklidir. Ancak stresin sıklığı ve yoğunluğu artığında ruh ve beden sağlığını olumsuz etkileyen önemli bir faktör haline gelir.

Günlük hayatta yaşanan her şey hepimiz için strese yol açabilir. Önemli olan bu duygu ile nasıl başa çıkabildiğimizdir. Zaman darlığı, önemli işlerin zamanında yetiştirilememesi, özgüven eksikliği gibi durumlar stres yapmak için yeterli nedenlerdir. Stresi ortaya çıkaran ise genellikle; “yetiştirememek”, “doğru yapamamak” ve “beklentiyi karşılayamamak” düşünceleri sonucunda gelişir. Kariyer hayatında fark yaratmak için mutlaka stres ve zorluklarla başa çıkma becerisinin geliştirilmesi gerekmektedir.

Kariyer Hayatında Fark Yaratmak İçin Özgüveninizi Geliştirin Girişken Olun

Özgüven, kişinin fiziksel, düşünsel ya da duygusal özelliklerine; dış görünüş, inanç, yetenek ve bilgisine yönelik sübjektif olarak yaptığı değerlendirmeler bütünüdür. En basit tanımıyla, bireyin kendine duyduğu güven olarak da nitelenebilir. Özgüven, hayatın ilk yıllarındaki temel ihtiyaçlarımızın karşılanmasından itibaren inşa edilir ve gelişimi hayat boyu devam eder. Kişinin sosyal ilişkileri, okul ve akademik başarısı, kariyer gelişimi ve hatta kariyerinin belirlenmesi özgüven ile doğrudan ilintilidir.

Özgüven eksikliği yaşayan bireyler sahip olduğu özelliklerin yeterliliğine karşı güven duymayan bireylerdir. Mevcut potansiyellerini sergilemekten çekinir, sosyal yaşam içerisinde kendini ifade etmekte zorlanır, utangaçlık ve çekingenlik belirtileri gösterebilirler. Bu noktada özgüven eksikliğinin potansiyelimizi keşfetme ve geliştirme açısından engelleyici bir güce sahip olduğunu görebiliriz. Kariyer hayatında fark yaratmak için mutlaka özgüveninizi geliştirin. Özgüven gelişimi için Kariyer Seçmeden Önce Özgüven Eksikliği ile Mücadele! yazımızdan da faydalanabilirsiniz.

Beden Dilinizi Etkili Kullanın

Beden dilinin etkili kullanımı kişinin güçlü yönlerini daha iyi ifade edebilmesini sağlar. Beden dilinin etkili kullanılması kişinin topluluk içerisinde saygınlık uyandırmasını ve geliştirilmesi gereken yönlerini de kamufle edebilmesini sağlamaktadır. Beden dili, kişinin kendini ifade ediş biçimini destekler, özgüveni besler ve insanlar üzerindeki pozitif etkiyi artırır. Kariyer hayatında fark yaratmak için mutlaka etkili beden dili kullanımı öğrenilmelidir. Duruşunuzdan, tokalaşmanıza kadar her detay sizin başarınızda rol sahibi olacaktır.

Kariyer Hayatında Fark Yaratmak İçin Geribildirim Alabilmeyi Öğrenin

Kültürümüzde geribildirim almayı talep etmek ya da vermek çok yaygın değil. Geribildirim vermenin kişileri rencide edeceğine yönelik bir yargı var. Ne liderler ekibini ne ekip çalışanları liderlerini ve ekip arkadaşlarını geribildirim ile besleyebiliyor. Oysa geribildirim almak kişinin gelişimini destekliyor. Beklentiyi karşılayıp karşılayamadığını öğrenmesini sağlıyor. Hangi yönlerini geliştirmeli, hangi yönlerini daha fazla belirginleştirmeli öğrenmiş oluyor. Hiçbirimiz mükemmel değiliz. Üstelik kendimizi değerlendirirken başkalarından çok daha fazla acımasız olma eğilimindeyiz. Çoğunlukla alabileceğimiz negatif geribildirimlerin çok daha sertlerini kendimize veriyoruz.

Ancak başarılarımızı yeterince taktir etmiyor, güçlü olan yönlerimizi çokta övmüyoruz. Kariyer hayatında fark yaratmak için gerek olumlu gerek olumsuz geribildirime açık olabilmek gerekiyor. Etkili geribildirim verme tekniklerini öğrenmeli ve geribildirim almaya da gelişimimiz için sıcak bakabilmeliyiz. Fark yaratmak istiyorsanız geribildirim almayı ekip arkadaşlarınızdan, ailenizden, liderlerinizden talep edin. Olumlu etkisini kısa sürede göreceksiniz.

Kariyer Hayatında Fark Yaratmak İçin Kariyer Danışmanlığı Almak Oldukça önemli

Yaşadığımız yüzyılın yaşam koşulları ağır, rekabet çok büyük ve öne çıkabilmek için bizden beklenenler de oldukça fazla. Öğrencilik yıllarından başlayarak tam anlamıyla içe sinen bir iş yapmaya başlayana kadar giden süreçte almamız gereken çok kritik kararlar var. Çoğunlukla bu kararların ne denli önemli olduğunu geç fark ediyor, hayal kırıklıkları ile yüz yüze kalıyoruz.

Gelecekte keşke dememek ve Kariyer hayatında fark yaratmak için daha erken aksiyonlar almak gerekiyor. Bu noktada ister öğrenci ister çalışan olsun her yaştan birey için potansiyeliyle uyumlu kariyer planı yapmak mümkün. Siz de fark yaratmak istiyor ama nereden ve nasıl başlayacağınızı bilmiyorsanız bizimle iletişime geçebilirsiniz. Stratejik yetenek yönetimi ile kariyerinizde fark yaratın.

Read More