Öğrenciler lisede önce alan sonra meslek seçimi yaparak iki önemli karar sürecinden geçerler. Aynı zamanda ergenlik dönemi sorunları da bireylerin bu dönemde mücadele ettiği bireysel konulardır. Aynı döneme denk gelen bu önemli konular gençlerin üzerindeki baskıyı artırmakta ve karar süreçlerinde dış faktörlerin etkili olmasına neden olmaktadır. Oysa alan seçimi meslek seçiminin ön hazırlık aşamasıdır. Alan seçiminin bilinçli yapılması bireylerin ileriki yaşamlarında hem başarılı hem de mutlu olmaları açısından son derece önemlidir.

Alan Seçimi Neden Önemli?

Alan seçimi öğrencinin kendisine sunulan dört alandan birini seçip eğitimine devam etmesi olsa da işin özü bu kadar basit değildir. Alan seçimi yapmak, bireyin gelecekte yöneleceği meslek için de bir ön hazırlık sürecidir. Çünkü alan seçimi sonrası öğrencilerin belli meslekleri seçebilmesinin önü kesilmiş olmaktadır. Bir meslek seçmek ise bireyin hayatının kalanında vaktinin büyük çoğunluğunu geçireceği çalışma sahasını belirlemesidir. Meslek seçimi ile bireyler sadece gelir kaynaklarını belirlememekte sosyal çevrelerini, hayat standartlarını, potansiyel eşlerini ve ilişkilerini de belirlemektedir. Meslek her şeyden önce bireyin yetenekleri kullanma, kendini geliştirme ve gerçekleştirme alanıdır. Bu nedenle alan seçmekle kalmaz olası mesleğinizi ve yaşam koşullarınızı da Lise döneminde belirlemiş olursunuz.

Alan Seçimi Yaparken Nelere Dikkat Edilmeli?

Gençlerin doğru karar verebilmesi için hem kendini hem de alanları tanıması ve buna göre alan seçimini yapması gerekmektedir. Seçim sürecine gelmeden önce kişinin kendi karakteristik özelliklerini fark etmesi, güçlü ve gelişime açık yönlerini belirlemesi, ilgi alanlarını ve yeteneklerini keşfetmesi gerekir. Bunlar çoğunlukla doğru mesleği seçebilmek için önemli olsa da doğru mesleği seçebilmek doğru alanı belirlemekten geçmektedir. Ayrıca öğrencilerin doğru alana yönelebilmeleri için çoklu zeka testine girerek hangi zeka türünde olduklarını öğrenmesi, görsel, işitsel, duyusal öğrenme stillerinden de hangisi ile daha iyi öğrendiğini tespit etmesi gerekir.

Alan seçiminde doğru karar verebilmek için seçim öncesi sayısal, sözel, eşit ağırlık ve yabancı dil alanlarını detaylarıyla değerlendirmek gerekir. Hangi alanda hangi dersler veriliyor incelenmelidir. Ayrıca o alandan mezun olan öğrencilerin hangi meslekleri seçebileceği de öğrenilmelidir. Alan seçimi yapmadan önce çok yönlü değerlendirme yapılmalı, öğrenciler mümkünse zeka, ilgi, yetenek testlerine katılmalıdır. Çünkü üniversite sınavında başarıyı belirleyecek olan seçilen alana yönelik cevaplanacak sorulardan elde edilecek performanstır. Alan dışı öğrencilerin bu alan sınavlarında başarılı olması oldukça zordur. Ayrıca alan dışından gelen öğrenciler için katsayılarda dezavantajlı konuma düşmelerine neden olmaktadır.

Gençler Neden Hatalı Alan Seçimi Yapıyor?

Gençlerin neden hatalı alan seçimi yaptığını anlamak için öncelikle seçim sürecini etkileyen içsel ve dışsal faktörleri değerlendirmek gerekmektedir. Bireylerin seçim süreçlerinde aşağıda sıralanan faktörler etkili olmaktadır;

  • Biyolojik, fizyolojik, davranışsal özellikler,
  • Genel ve özel yetenekler,
  • İlgi alanları, tutum ve değerler,
  • Geleceğe yönelik tercih ve beklentiler,
  • Özgüven ve benlik algısı,
  • Mantıksal ve duygusal zeka düzeyi,
  • Sosyal ilişkiler,
  • Aile yapısı, sosyo-kültürel ve ekonomik özellikler,
  • Çevredeki öğrenim olanakları ve çalışma alanları tercih sürecini etkilemektedir.

Seçim sürecini etkileyen faktörler biliniyor olsa da gençler çocukluktan itibaren kendilerini, ilgi ve yeteneklerini bilerek yetiştirilmemektedir. Pek çok çocuğun yatkınlıkları, ilgi ve becerileri vaktinde fark edilmediği için yetişkin yaşama yaklaştıklarında bu yatkınlıklar kaybolmaktadır. Fark edilmeyen, gelişimi için yeterince destek verilmeyen ilgi, beceri ve yatkınlıklar için lisede farkındalık geliştirmek oldukça geçtir. “Hadi şimdi kendini değerlendir ve kendin için en doğru kararı ver” denildiğinde öğrenci için karşılanması güç bir talep haline gelmektedir.

Ergenlik Sorunları Alan Tercihi Sürecinde Olumsuz Etki Edebilir

Ergenlik çağı, gençlerin çocukluktan getirdikleri özgüven eksikliği, düşük benlik algısı, kaygı, koşulsuz sevginin eksikliği etkisiyle daha şiddetli geçebilmektedir. Ergenlik döneminin getirdiği yoğun duygu, düşünce ve eksiklikler gençlerin bir hayatı etkileyecek alan ve meslek seçimine pozitif enerji ayırmalarını zorlaştırmaktadır. Üstelik bu dönemde gençler yoğun gelecek kaygısı yaşayabilmekte, geleceğin belirsizliği ve kendilerine yönelik yetersizlik atıfları ile gençlerin korkuları perçinlenebilmektedir.

Tüm bunların ışığında gençler karar vermekten çekinmekte, kararının getireceği sorun ve sorumluluklarla tek başına kalmak istememektedir. Bu nedenle karar sürecini riski ve sorumluluğu paylaşabileceği diğerlerine bırakmaktadırlar. Ailenin ya da okulun karar sürecinde etkin rol edinme isteği gençlerin kaygılarıyla örtüştüğünde karar aile ya da okul tarafından verilebilmektedir.

Gençler Alan Seçimi Yaparken Sorumluluk Almaktan Çekiniyor

Çocukluktan itibaren yeterince sorumluluk verilmemiş, kendi kararlarını alma noktasında desteklenmemiş öğrenciler Lisede de karar verememekte, sorumluluk almaktan çekinmektedir. Gencin kendini, ailenin çocuğunu yeterince tanımadan alan seçimi yapılması bir süre sonra yanlış bir seçim yapıldığının belirtilerini vermeye başlamaktadır. Alan seçiminde yeterince irdelenmeden verilen karar gençlerin akademik başarısında düşüşe neden olmaktadır. Öğrencilerde okula ve derslere ilgi kaybı, dikkat dağınıklığı, öğrenmede güçlük, sınav kaygısı, artan gelecek kaygısı, motivasyon düşüklüğü görülmektedir. Öğrencilerin giderek artan özgüven eksikliği seçimin yanlış olduğunun bir başka göstergesidir.

Bu öğrenciler için ders başarısını sağlamak çok zordur. Hem derse ilgilerinin hem de kendileriyle örtüşen, onları motive edecek bir meslek seçimlerinin olmayışı verimli çalışmalarına engel olmaktadır. Yeterince iyi öğrenemeyen ve ilgi de duymayan bir öğrencinin sınavda başarı sağlaması güçtür. Süre sınırı olan ve 4 yıllık bir eğitim içeriğinden sorumlu tutulan öğrencinin sınavdan başarılı olmasını beklemek polyanacılık olacaktır.

Hatalı Alan Seçimi Yapıldığında Değişiklik Yapmak Mümkün Olmayabilir

Alan seçimi 10. Sınıfta yapılmakta ve 11-12. Sınıflar ağırlıklı alan dersleri ile okutulmaktadır. Öğrencilerin alan seçiminde hata yaptıklarını fark etmeleri ise çoğunlukla seçim sonrası geçen 1 dönemin sonlarına yaklaşıldığında fark edilmektedir. Aslında öğrenciler hatayı çok daha erken fark etmektedirler. Ancak öğrencilerin değişiklik taleplerini dile getirecek kadar zorlandıklarını görmeleri bir dönem sonuna denk gelmektedir.

Pek çok okul kısa bir sürenin ardından alan değişikliğine sıcak bakmamaktadır. Bunun nedeni alan seçimi sonrası müfredatın alanlara göre farklılaşması ve öğrencilerin dahil olmadıkları alan derslerine yönelik eksiklerini tamamlamasının zor olmasıdır. Öğrenciler alan değişikliğine kabul edilse dahi açıklarını kapamak, diğer öğrencileri yakalamak ve çok kısa sürelerle temelini oturtmak zorundadır. Bu normalin 2-3 misli özveri ile çalışmayı gerektirmektedir. Aynı zamanda öğrencinin değişim sonrası sınıf ve öğretmen değişiklikleri olacak bu da yeni bir adaptasyon sürecini doğuracaktır.

Alan değişikliği sonrası eksik kapatma sürecinde zorlanan öğrencilerde yeni bir kaygı da baş göstermektedir. Yaşadıkları stres “ikinci kez yanlış yapmış olabilir miyim”, “ya bu alanda benim için uygun değilse” düşüncelerinin açığa çıkmasına neden olabilmektedir. Öğrencilerin bu süreçte yıpranmaması, en başından kendisi için en doğru kararı vermesi için iyi bir kariyer danışmanlığı alması gerekmektedir.

Hatalı Alan Tercihi Yapmamak için Yapabilecekleriniz

İlgi alanlarınızı keşfetmeye, beceri ve yatkınlıklarınızı geliştirmeye odaklanın. Geleceğe yönelik kısa ve uzun süreli hedefler belirleyin ve gelecekte nasıl bir hayat istediğinizi hayal edin. Dışarıdan gelen sesleri, korkularınızı ve önyargılarınızı bastırmaya çalıştığınızda iç sesinizin size söylemek istediklerine odaklanın. Geleceğe yönelik kaygılarınız en çok hangi konuda yoğunlaşıyorsa o konuda ailenizden, öğretmenlerinizden ya da bir profesyonelden destek alın. Yetersiz bilgi kaygının en büyük sebebidir. Geleceğinize yön verebilmek için alanlar, meslekler ve yapmanız gerekenlerle ilgili çokça bilgi toplayın. Eğer yapılmıyorsa okulunuzdan mesleki ilgi ve yetenek envanterlerinin uygulanmasını, tercih sürecinde size detaylı bilgi verilmesini ve alanların tanıtılmasını talep edin.

Edindiğiniz bilgiler sizin için yeterli değilse daha kapsamlı değerlendirme almak ve kariyerinizi planlamak istiyorsanız bizimle iletişime geçebilirsiniz. Stratejik Yetenek Yönetimi ile kariyerinizi planlayabilir, ilgi, yetenek ve yatkınlıklarınızı birlikte belirleyebiliriz. Hatalı alan seçimi yapmamak başarılı bir kariyer planlamak için kariyer danışmanlığı almak gençlerin kendilerine, ailelerin çocuklarına verebileceği en değerli armağandır.

 

Read More

Küresel dünyada teknolojinin hızla ilerlemesi ve bilimin günlük yaşama adapte edilebilir hale gelmesi, insan yaşamını etkileyen önemli sonuçlara neden oldu. İşgücü de işsizlikte küresel hale geldi. Bu gelişme ülkelerin ve bireylerin varlığını sürdürebilmesi için ekonomik, politik ve organizasyonel hedeflere ulaşma ihtiyacını beraberinde getirdi. Bu ihtiyaca en verimli şekilde cevap verebilmek için ise Kariyer danışmanlığı ve Psikolojik danışmanlık hizmetlerinin önemi ön plana çıktı.

Ülkemizde eğitim sistemi içindeki mesleki rehberlik ve kariyer danışmanlığı hizmetleri, daha çok liseden yüksek öğretime geçişe odaklanmaktadır. Her yıl üniversite sınavına girecek öğrenci sayısı artmakta, öğrenciler açıkta kalmamak için ilgi ve beklentileriyle uyumlu olmayan mesleklere yönelmektedirler. Bu yönelim beraberinde üniversite başarısızlığını, mutsuzluğu, iş bulamamayı ve ekonomik sıkıntıları getirmektedir. 21. yüzyıl yaşam koşulları doğru meslek ve kariyer seçiminin öneminin altını çizerken endüstri 4.0 gibi geleceğin yaşam standartlarını belirleyecek gelişmeler de kariyer danışmanlığının önemini artırıyor.

Bu yazıda Kariyer danışmanlığı hizmeti ile okul rehberlik servislerinde sunulan psikolojik danışmanlık hizmetinin farkını anlatacağız. Kariyer danışmanlığı nedir, Psikolojik danışmanlık nedir, hangi konularda ortak çalışırlar ve kariyer seçiminde hangisi daha önemli role sahip sizlerle paylaşacağız.

21. Yüzyılda Kariyer Seçimi Neden Bu kadar Önemli Hale Geldi?

21.yy.da bilimsel ve teknolojik gelişmelerde çok daha hızlı sonuçlar elde edilebilir hale geldi. Artık internetin ve teknolojinin hakim olmadığı yaşam alanımız neredeyse kalmadı. Günümüzde bu gelişmelerin dünyada geldiği son nokta; sanayileşmenin dördüncü evresini ifade eden Endüstri 4.0’dır. Bu gelişim insan gücünün yerini teknolojinin alacağına yönelik kaygıları da beraberinde getirmektedir. Bu olasılığı belirgin şekilde gerek eğitimde gerek sağlık ve sanayide görebiliyoruz.

Artık insanlar işi yapan olmaktan uzaklaşıp, işi robotlara, makinelere yaptıran konumuna geliyor. Bu da iş gücüne duyulan ihtiyacın azalmasına, eskiden çok daha fazla insanın istihdam edilmesini gerektiren alanlarda küçük grupların çalışmasının yeterli hale gelmesine neden oluyor. Ve hatta pek çok iş kolu bilim ve teknolojideki bu hızlı ilerleyiş sonucunda tamamen yok oluyor. Artık pek çok işimizi bilgisayar üzerinden halledebiliyoruz. ATM’ler, otomatlar, gişe görevlilerinin yerini alan elektronik kartlar… Evrilen dünya düzeni bize değişime adapte olabilme zorunluluğunu getiriyor. Teknolojinin ve bilimin getirdiklerine direnmek yerine uyum sağlamayı ve bu sistemlerin içerisinde mesleki kollar bulabilmeyi, sisteme dahil olmayı gerektiriyor. Bunu yapabilmenin en iyi yolu ise kariyer danışmanlığı almak.

21.yy.da gerekli olan temel yaşam ve kariyer becerileri; işbirliği ve takım çalışmasına yatkınlık, liderlik ve sorumluluk alabilme, girişimcilik ve kendini yönetme becerilerine sahip olmak. Aynı zamanda sosyal ve kültürlerarası iletişim kurabilme, kendine güven, esneklik ve uyum becerilerine sahip olma da gereken beceriler arasında kabul ediliyor. Bu alanda kendini sürekli yenileyen ve güncel gelişmeleri takip eden profesyonellerden destek almak değişen dünya koşullarına adapte olabilmeyi ve beklentileri karşılayabilmeyi daha kolay hale getiriyor.

Okullardaki Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Hizmeti Nasıl İşliyor?

Bireyin yaşam içindeki konumunu, kendini ve yaşamını anlamlandırması, büyük ölçüde yaptığı iş ve meslek ile biçimlenir. Bu nedenle eğitim kademesinde Psikolojik Danışma ve Rehberlik Hizmetlerinin yer alması oldukça önemlidir. Ülkemizde zorunlu temel eğitim 4+4+4 (ilk-orta-lise) olmak üzere 12 yıldır. 12 yıllık eğitim süresinin özellikle son 4’ün de kariyer seçimi önemli hale gelmektedir. Öğrenciler lise eğitimlerinde mesleki ilgilerine yönelik alanlara dağılmakta ve bu alanlardan sorumlu olarak üniversite sınavına hazırlanmaktadırlar. Kariyer hizmetini verimli bir şekilde alamayan lise öğrencileri, üniversiteye devam edecekleri programları seçerken zorluk yaşamaktadırlar.

Bilinçsiz meslek kararı veren öğrenciler, üniversite eğitimlerinde başarısız ve mutsuz olmakta, değişiklik ihtimalleri yeniden zaman ve emek gerektirdiği için kolay olmamaktadır. Bu durum bireylerin mutlu olmadıkları ve başarı gösteremedikleri mesleklerde hayat boyu performans sergilemek zorunda bırakabilmektedir. Bu nedenle hem okul başarısını artırmak hem de doğru alan ve meslek seçimine yönlendirebilmek için okullarda Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık lisans programlarından mezun olan okul psikolojik danışmanları/rehber öğretmenler bulunmaktadır.

Okullarda Psikolojik Danışmanlık Birimi Ergenlik Dönemi Sorunlarına da Eğiliyor

Ergenlik çağındaki lise öğrencileri içinde bulundukları gelişim döneminin getirdiği zorluklar ve kariyer seçimi baskısı ile psikolojik desteğe ve rehberliğe daha çok ihtiyaç duyuyor. Ergenlere bu süreçte en iyi desteği verebilecek olan kişiler okuldaki psikolojik danışmanlar. Psikolojik danışmanlar öğrencilere alan ve meslek seçiminde rehberlik etmekle kalmamakta öğrencilerin özgüvenli, girişken ve aktif olmasına da yardımcı oluyor. Psikolojik danışmanlar meslek seçiminin yanında sınav kaygısı ile baş etme, zaman yönetimi, verimli ders çalışma, dikkat çalışmaları gibi okul başarısına yönelik çalışmaları da yürütüyorlar. Akran zorbalığı, ergenlik sorunları, özgüven eksikliği, olumsuz beden algısı, okul fobisi gibi ergenlerin zorlandığı konularda da çalışıyorlar. Aile ile öğrenci arasındaki meslek seçimine yönelik anlaşmazlıklarda köprü kuruyor ve uzlaşı ortamının sağlanmasına gayret ediyorlar.

Ancak okullardaki öğrenci sayısına oranlandığında kadroda yer alan psikolojik danışmanların sayısı yetersiz kalmaktadır. Bu eksiklik beraberinde ihtiyaç duyan öğrencilere yeterinde destek verilememesine neden olmaktadır. Psikolojik danışmanlar meslek seçimine yoğunlaşırken diğer gelişim sorunlarına ağırlık verememekte ya da ikisini bir arada götürmeye çalışarak her iki alanda da yeterli verimi sağlayamamaktadırlar. İlgi ve yetenek envanterlerinin uygulanması, değerlendirilmesi, öğrenci ve ailelerle sonuçlar üzerinden görüşmelerin yapılması zaman almaktadır. Ancak bu zamanı planlayabilecek uygun program yaratılamamaktadır. Öğrencilere yapılacak mesleki kariyer danışmanlığı sadece envanterlerin uygulanması değil aynı zamanda alternatiflerin sunulması, avantaj ve dezavantajların değerlendirilmesini de gerektirmektedir. Tüm bu koşullar sağlandığında sağlıklı bir yönlendirme yapabilmek mümkün olmaktadır. Bu hizmetin yeterli şekilde aile ve öğrencilere sunulabilmesi için okullardaki psikolojik danışman sayılarının artırılması gerekmektedir.

Peki Kariyer Danışmanlığı Psikolojik Danışmanlıktan Nerede Ayrılıyor?

Kariyer danışmanı, bireyin tecrübelerini de baz alarak, ilgi, yetenek ve niteliklerinin gelecekteki kariyerini verimli şekilde nasıl şekillendirebileceğini belirlemesinde bireye destek oluyor. Ayrıca kariyer danışmanı, bireyin kariyer geçiş fırsatlarını değerlendirmesini sağlıyor ve iş kaybı gibi travmaları yönetmesinde bireye başa çıkma stratejileri kazandırıyor. Kariyer danışmanlığında temel amaç, kısa dönemli olmaktan çok orta ve uzun vadeli kariyer sonuçları elde etmek oluyor.

Kariyer danışmanlığı yapacak bir uzmanın başarılı olabilmesi için koçluk, arkadaşlık, danışmanlık, psiko-sosyal destek, sponsorluk, iş başında eğitim gibi kişilere çok yönlü destek verebilmesi gerekiyor.

Kariyer danışmanı, bireyin ilgi, yetenek, bilgi, beceri ve sosyo-ekonomik koşullarıyla uyumlu bir kariyer seçmesine destek olurken aynı zamanda geleceğin yükselen meslekleri hakkında da kişilere bilgi veriyor. Bilim ve teknolojinin hızla ilerlediği günümüz koşullarında ayakta kalabilmek ve uzun vadeli işler yapabilmek için çağın gerisinde değil çağın beklentilerini karşılayabilir donanımda olmak gerekiyor. Kariyer seçimi sürecinde destek almayan kişiler değişen ve gelişen dünya fırsatlarından yeterli bilgi sahibi olamayabiliyor. Bu da kişinin seçim yelpazesini daraltıyor; kendisi ve iş dünyası hakkında yeterli olmayan bilgilere sahip olmasına neden olabiliyor.

Kariyer Danışmanı Bireyin Farkında Olmadığı Yönlerini Keşfetmesini Sağlıyor

Kariyer danışmanı, bireylerin farkında olmadığı ya da kullanma fırsatı bulamadığı güçlü yönlerini keşfetmesi ve kullanması için gereken yönlendirmeyi yapıyor. Kişilerin güçlü yönlerini sergileyebilecekleri fırsat alanlarını onlara gösteriyor. Güçlü yönleriyle ön plana çıkan bireylerde özgüven artar, ifade gücü gelişir, girişkenliğe yönelik çekinceler azalır. Böylece kişi kendisi, bilgi ve yetenekleri ile kariyer olanakları arasında ilişki kurmayı öğrenir ve çok boyutlu değerlendirme becerisini geliştirir. Edindiği stratejik düşünme ve etkili problem çözme becerileri ile kişi çağın getirdiği hızlı ve sürekli değişimler karşısında kendini güncelleyebilir hale gelir. Bu doğrultuda kişi kapasitesine güvenir, yenilik ve değişimlere ayak uydurabileceğine inanır ve zorluklarla da çok daha etkili başa çıkabilir.

Kariyer Danışmanı Karşılaşılan Duraksamalarda Yeni Fırsatlar Yaratma Becerisi Kazandırır

Kariyer danışmanlığına gereksinim duyulan bir başka konu ise kariyer gelişiminde yaşanan duraksamalardır. Örneğin; belli bir konumda uzun yıllar çalışmış ve mesleki tatmine ulaşmış bir birey pozisyonunda yükselmek isteyebilir. Ancak çalıştığı kurum yükselme fırsatı sunmuyor ya da çıkabileceği üst pozisyonlar boşalmıyor olabilir. Bu durum kişinin performansını düşürecek ve mesleki tatmininin azalmasına neden olacaktır. Bu hem birey hem de iş veren için olumsuz sonuçları beraberinde getirecektir. Kariyer danışmanı bu noktada kişinin beklenti ve mevcut koşullarını değerlendirerek alternatif kariyer fırsatlarının belirlenmesine destek olmaktadır.

Kariyer danışmanları aynı zamanda iş ve kişisel yaşam arasındaki dengeyi kurmakta zorlanan bireylere de danışmanlık yapmaktadır. Staj, mülakat becerisi, beden dili kullanımı, etkili cv hazırlama, referans oluşturma gibi kişinin meslek hayatında ihtiyaç duyacağı daha pek çok konuda da kariyer danışmanı kişilere destek vermektedir. İyi bir kariyer danışmanı yurt içi istihdam olanaklarının yanı sıra yurt dışı fırsatları da değerlendirmenizi sağlayacaktır. İyi bir kariyer danışmanı mesleğinizin hangi şehirlerde ya da ülkelerde daha iyi kazanımlar sağlayacağına yönelikte bilgi verebilecek yeterlilikte olacaktır.

Kariyer Danışmanlığı Hizmeti ve Okul Rehberlik Bölümü Değerlendirildiğinde

Türkiye’de eğitim kurumlarında görevli olan psikolojik danışman ve rehber öğretmenlerden beklenen en önemli görev öğrencilerin gelecek meslek ve kariyerlerine yönelik seçimler, kararlar ve hazırlıklarında yardımcı olmalarıdır. Ancak okullarda rehberlik kadrolarına yeterli istihdamın yapılmaması bu kademelerde çalışan uzmanların iş başarısını olumsuz etkilemektedir. Üstelik 21. Yüzyıl yaşam koşullarında danışmanlık hizmeti sadece okul ortamında değil her yaş grubundan yetişkinler için de önemli bir ihtiyaç haline gelmiştir. Bu nedenle kariyer seçimi noktasında eğitim hayatında verilen rehberlik desteği oldukça önemli role sahip olsa da yeterli değildir. Bireylerin eğitim hayatlarında yapacakları okul, bölüm, alan gibi seçimlerden başlayarak, meslek seçimi ve iş hayatındaki kariyer fırsatlarının değerlendirilmesine kadar pek çok noktada danışmanlık verebilecek kapsamda bir hizmetin edinilmesi çok daha sağlıklı olacaktır.

Meslek Seçiminin Önemine Yeterince Önem Verilmiyor

Kariyer danışmanlığı ve psikolojik danışmanlık hizmetlerine yönelik yanlış algılar ve gerçekçi olmayan beklentiler günümüzde hala çok fazladır. Bu durum danışmanlık hizmetlerinden gereken desteğin zamanında alınmamasına neden olmaktadır. Zamanında ve gerektiği şekilde alınmayan destek bireylerin başarısız ve mutsuz olma ihtimallerinin yüksek olduğu mesleklere yönelmesine neden olmaktadır. Meslek hayatındaki mutsuzluk bireyin günlük yaşamına, sosyal ilişkilerine, evliliğine, aile huzuruna etki etmekte ve kişinin yaşamı çok boyutlu etkilenmektedir. Bu durumla başa çıkabilmek için kariyer danışmanlığı almaya ihtiyaç duyulmaktadır. Bazen bu ihtiyaç seçilen mesleği tamamen değiştirmeği gerektirebilir. Kimi zamansa seçilmiş meslek üzerinden gidilebilecek alternatif çalışma alanlarını değerlendirmek gerekebilir.

Hayatınızın Her Döneminde Kariyer Danışmanlığı Alabilirsiniz

Kariyer danışmanlığı hizmetinin psikolojik danışmanlıktan en büyük farkı bu hizmetin sadece okulda değil, kişinin tüm mesleki yaşamı boyunca devam ettirilebilir bir hizmet olmasıdır. Kariyer danışmanı bu nedenle sadece eğitim ortamında değil, eğitim sonrasında da hizmet verebilecek bağımsız bir konumda bulunmaktadır.

 

Read More

Her bireyin hayata geldiği dönem itibariyle karşılaştığı yaşam koşulları birbirinden farklıdır. Yaşanılan zaman aralığında gerçekleşen teknolojik, ekonomik ve çevresel koşullardaki değişiklikler bireylerin kişiliklerinde ve kariyer hedeflerinde değişikliklere neden olur. Kuşaklar ise yaşanılan bu dönemsel farkları sınıflandırabilmek için tanımlanmıştır. Çağımızın kariyer hayatına atılma evresindeki en genç kuşağı ise Z kuşağıdır.

Z kuşağı bireyleri yaşları itibariyle iş hayatında henüz aktif rol almasa da kariyer hayatlarını şekillendirmek üzere hazırlık aşamasındadırlar. Bir kısmı ise staj ya da erken dönem iş tecrübeleri ile iş yaşamında yeni yeni varlık göstermeye başlamıştır. Teknolojinin içerisine doğan ve teknoloji ile beraber gelişip büyüyen bu kuşak diğer kuşaklardan teknolojinin hatırı sayılır etkisi ile oldukça farklılaşmaktadır. Bu nedenle bu kuşağın kariyer beklentilerini ele alırken diğer kuşaklardan bağımsız düşünmek gerekmektedir.

Yetiştirilme Şekilleri Kariyer Beklentilerini Etkiliyor: Hiyerarşi İstemiyorlar!

Günümüz gençleri daha bilinçli ebeveyn tutumlarıyla yetişmektedir. Eğitim düzeyi yüksek aileler ve planlı gebeliklerle bu çocuklar eski kuşaklara göre ebeveyn sevgilisini daha çok almaktadır. Z kuşağını yetiştiren ailelerin bilinçli doğum kontrol yöntemleri kullanması, kadınların iş hayatındaki artan rolü ve ekonomik faktörlerin etkisi ile çok çocuklu ailelerin sayısı azalmıştır. Z kuşağı çoğunlukla tek çocuk ya da bir, iki kardeşli çocuklardan oluşmaktadır. Ailenin koşulsuz sevgisini almaları ve benmerkezli yetişmeleri nedeniyle Z kuşağının bireyleri iş hayatında hiyerarşiden ve ast üst ilişkisinden hoşlanmamaktadır.

Onlar için fikirleri son derece önemlidir ve fikirlerini sunduklarında bu önemin kendisine hissettirilmesini isterler.  Grup çalışmalarına uyum sağlarlar, ekip olarak hareket etmekten hoşlanırlar ancak grup içerisindeki rollerinin önemini hissetmeleri ve geri planda bırakılmamaları gerekir. Kendi işinin karar ve onay mekanizması olmak isterler. Taktir edilme ihtiyaçları yüksektir, olumsuz geribildirim onlar için itekleyici güç olsa da sürekli hale gelen olumsuz geribildirim karşısında performans göstermeyi bırakır ve çalışan bağlılığını kaybederler.

Z Kuşağı Kariyer Hayatında Otoritelerle Değil Mentor İle Çalışmak İstiyor

Z kuşağı bireylerinin kariyer beklentilerini etkileyen bir diğer faktör ise otorite kavramıdır. Bu bireyler otorite karşısından kendi otoritelerinin de kabul edilmesini isterler. Otorite yerine geçen patron, müdür, işveren rolündeki kişinin kendisini birey olarak tanımasını ve o şekilde yaklaşım sağlamasını beklemektedir. Z kuşağının bu beklentisi Y kuşağında da görülmektedir. Ancak Z kuşağının kariyer hayatından otorite figürüne yönelik bu beklentisi Y kuşağı bireylerine oranla çok daha nettir.

Yöneticilerin Z kuşağı çalışanlarından verim alabilmesi için iş süreçleriyle ilgili fikirlerinin duyulduğunu ve önemsendiğini hissedebilecekleri ortamlar yaratılması gerekmektedir. Z kuşağı geribildirim almayı sever, geribildirimleri gelişimleri için gerekli görürler. Ancak almayı sevdikleri kadar geribildirim vermekten de memnun olurlar. Yöneticiler ve Z kuşağı ile ekip arkadaşı olacak diğer kuşaklardan bireyler Z kuşağının vereceği geribildirimlere de hazır olmalıdırlar. Z kuşağı için ifade özgürlüğünü hissedebilecekleri çalışma alanları işlerine olan bağlılık ve sadakatlerini artırmaktadır.

Z kuşağı için kendisine sürekli direktifler veren bir yönetici ya da neyi yapıp yapmaması gerektiğini söyleyen iş arkadaşları birlikte çalışmaya uygun roller değildir. Bunun yerine, kendisiyle sohbet eden ve aynı zamanda da tecrübelerini paylaşarak onu geliştiren yönetici ve arkadaşlar tercih sebebidir. Bu gençlere yöneticilik yapacak kişiler otoriter olmak yerine mentorluk becerileri gelişmiş kişiler olmalıdır. Ayrıca işveren ve yöneticilerin tüm şirket politikalarında şeffaf ve açık olması Z kuşağı tarafından beklenmektedir. Çalışan bağlılığı ve sadakatinin devamlılığı için işverenin prim, terfi, zam gibi hassas konularda çalışanlarına karşı açık olması bu kişilerce beklenmektedir.

Maddi Kazanç, Ödül ve Rahatlık Kariyer Hayatlarında Öncelikli Role Sahip

Günümüz Z kuşağı bireyleri, tüketimin fazla olduğu bir topluluğun içerisinde büyümektedir. Eski kuşaklardaki aza kanaat etme, elindekinin değerini bilme, bozulanı onarıp kullanmaya devam etme bu dönem için geçerli değildir. Onlar için bir ürünün işlevselliği kadar, tasarımı, kalitesi ve popülerliği de önemlidir. Bu nedenle de bu kuşak tüketim ihtiyaçlarına hitap edecek gelirlerle çalışmak istemektedir. Maddi kazanç onlar için oldukça önemlidir.

İş hayatında Z kuşağının uzun soluklu kalabilmesi için iş birliği içerisinde olduğu kurumun maddi ve manevi beklentileriyle uyumlu olması gerekmektedir. Zam oranlarının düşük olması, terfi imkanının uzun vadeli ya da mümkün olmaması iş arayışına başlamaları için oldukça yeterli sebeplerdir. Yıllık performanslarının düzenli olarak ödüllendirilmesini ve ortalamanın üzerinde bir maaş artışını isterler. İşveren özel sağlık güvencesi, yemek, servis haklarının yanı sıra kişinin çalışma hayatından keyif almasını sağlayacak başka hakları da çalışana sunuyor olmalıdır.

Rahat izin alabilme, önemli günlerde hediye ve tebrikler, şirket içi motivasyon etkinlikleri ve kutlamalar yine çalışan bağlılığı için şirketlerinden bekledikleri koşullardır. Şık giyinmeye, bakımlı ve özenli olmaya önem verseler de kılık kıyafetlerinde takım elbise ile sınırlandırılmak istemezler. Rahat ve şık giyimin kabul edildiği bir şirkette kariyer yapmak isteyebilirler.

Esnek Çalışma Saatleri Kariyer Beklentileri Arasında

Bu kuşak çalışmak için yaşayanların değil yaşamak için çalışanların oluşturduğu bir kuşaktır. Dolayısıyla onlar için önemli olan hayatı yaşamak, anın tadını çıkarmak ve keyif almaktır. Sabit mesai saatlerinde uzun saatler boyunca çalışmak onlara göre değildir. Eğlenmek için haftalık tatillerin gelmesini beklemek ya da yılda sadece iki haftalık izne tabi olmak onlar için hayal ettikleri kariyer koşulları değil. Bu nedenle esnek çalışma saatlerine geçen şirketleri tercih etmeleri olasıdır. Şirket dışında da sürdürebilecekleri, mobil olacakları işler bu gençler için daha uygun olacaktır. Z kuşağı için hakim düşünce “işimi onlar versin ama çalışma saatimi ben belirleyeyim.”, “işimi zamanında yetiştirdikten sonra onların kurallarına bağlı kalmak zorunda değilim.” olacaktır.

Fiziki Koşullar ve Gelişim Fırsatları

İşlerinin tek düze olması Z kuşağı bireylerinin iş yaşamında çabuk sıkılabileceklerini ve işten kolay vazgeçebileceklerini düşündürmektedir. Bunun önüne geçebilmek için iş yerinin fiziki koşullarının değiştirilmesi ve çalışanın da gelişim fırsatlarının desteklenmesi gerekmektedir. Fiziki koşullar düşünüldüğünde molaların verimli değerlendirilebileceği ferah alanlar olması gerekir. Mola alanlarının çalışanların hem eğleneceği hem de sosyalleşebileceği alanlar olarak düzenlenmesi gerekmektedir. Pek çok işverenin en büyük hatası, teknoloji çağında hala eski bilgisayar ve ofis malzemelerini kullanıyor olmasıdır. Bu da mevcut işlerin aksamasına ve zamanın verimsiz kullanılmasına neden olmaktadır. Bir Z kuşağı üyesinden verimlilik almak istiyorsanız yapmanız gereken son teknoloji ürünleri iş yerinizde tercih etmenizdir.

Z kuşağının özgüveni yüksek ve kariyer odaklı bir nesil olduğunu eğitim hayatlarından görebilmekteyiz. Yenilikçi, yaratıcı, çok yönlü ve girişken olan bu kuşağın bireylerinin iş hayatlarında beklentilerini bulmaları şartıyla çok başarılı olabilecekleri öngörülmektedir. Yenilenmeyi ve gelişmeyi seven bu bireylerin iş hayatında da bu ihtiyaçlarının karşılanması gerekmektedir. İş alanlarıyla ilgili eğitimler almalarına fırsat verilmesi, mesleki gelişim, kişisel gelişim eğitimleri ile desteklenmeleri çalışan bağlılığını artıracaktır. Çalışana gün içerisinde bir kafede çay & kahve eşliğinde çalışma imkanının sunulması da Z kuşağının talep ettiği esnekliklerdendir.

Genç Yöneticiler Olmak Ya da İş Kurmak

Z kuşağının kariyer hedefleri dinlendiğinde pek çoğunun kariyer hayatından beklentisi hızla yükselmek, enerjilerinin yüksek olduğu gençlik yıllarında yönetici mertebelerine erişebilmek. Eğer maddi imkanları varsa pek çoğunun hayali kendi işini kurmak ve işinin patronu olabilmek. Onların yenilikçi yapısı, yüksek enerjisi, risk alabilme kabiliyeti ve her ne iş yaparlarsa yapsınlar sosyal medyayı kullanarak reklam yapabilme becerileri var. Her olasılığı fırsata çevirebiliyor ve her fırsatı para getirecek bir iş olarak dönüştürebiliyorlar. Özgüvenleri yüksek, iletişimleri başarılı ve kendilerinden oldukça eminler. Uygun fırsatları yakaladıkları sürece çalıştıkları alanda yukarılara tırmanacak ya da kendi işlerini kurmaktan geri durmayacaklardır.

Sosyal Medyada Olumlu İzlenimi Olan Şirketlerde Kariyer Yapmak İstiyorlar

Z kuşağı gençleri bir işe başvuracakları zaman, o işe kabul edilmişçesine detaylı araştırmaya girerler. Şirketi ilk önce sosyal medya hesaplarında aratırlar. Çalışan değerlendirmelerine, yorumlara bakarlar. Şirketin alanıyla ilgili ne tarz çalışmalar yaptığına, öncülük ettiği projelere bakarlar. Şirketin fiziki konumu, dış görünüşü ve fiziki özellikleri de onlar için belirleyici değere sahiptir. Şirketi Instagram, Youtube, Facebook, Twitter, LinkedIn gibi sosyal medya platformlarından araştırır, yakından takip eder ve işletmenin faaliyetlerini öğrenmeye çalışırlar. Sosyal medyadan bilgi edinemedikleri bir şirket onlar için çağın gerisinde kalmış ve popülerliği olmayan bir şirkettir. Böyle bir şirket ilgilerini çekmez ve bu yapıya dahil olmak istemezler.

Şirket sahiplerinin Z kuşağı tarafından tercih edilebilir olması için mutlaka sosyal medyaya giriş yapmaları ve kendilerini bu alanda da göstermeleri gerekir. Ayrıca şirketlerin internet sayfalarının da aktif ve ulaşılabilir olması gerekmektedir.

Z Kuşağı İle Çalışacak Olmanın Faydaları

Z kuşağının en belirgin özelliği iyi eğitimli olmaları ve rekabet ortamında varlık sürdürebilmek için kendilerini sürekli geliştirmeye çalışmalarıdır. Ekibinize Z kuşağından bireyler kattığınızda güncel gelişmeleri yakından takip edebilir, eski bilgilerinizi yenileriyle tazeleyebilirsiniz. Ayrıca Z kuşağı bireylerinin iş yaşamındaki varlığının artmasıyla teknolojinin iş yerlerinde kullanım oranı çok daha fazla olacaktır. Teknoloji ile el ele büyüyen bu kuşak için tüm ekipmanların dijitalleştirilmesi ihtiyacını doğuracaktır. Bu sayede manuel yapılan işler azalacak zaman tasarrufu sağlanacaktır. Pek çok iş otomatize edilecek, robotik sistemlerin kullanımı çok daha yaygın hale gelecektir. Daha çok dijital ekran kullanılacak ve yazılı basımın olduğu içerikler azalacaktır.  Bu da beraberinde kâğıt israfının azalmasını sağlayacaktır.

Z kuşağının sabit mesai ile çalışmaktan hoşnut olmaması İnsan kaynakları birimlerinin esnek çalışma saatlerini çalışma yönetmeliklerine ekletmelerini bir süre sonra zorunlu hale getirecektir. Zaman ve mekana bağlı olmaksızın esnek çalışabilmek çoğu şirketin gündeminde olacak. Bu sayede hem çalışanlar memnun olacak hem de şirketlerin her saat aralığında performans alabilecekleri çalışma düzenleri olabilecektir.

Z kuşağının şirketlere getireceği yeni fikirler, yaratıcılıkları ve diğer kuşaklara göre gözle görünür enerjileri şirketlerin başarısını artıracaktır. Ayrıca risk alma cesaretleri, sonuç odaklı olmaları, enerjileri ve yükselme hedefleri ile bu çağın gençlerinden oldukça başarılı liderler çıkacak. Z kuşağını kadrosuna alan şirketler dijital platformda daha ön planda yer alacak, sosyal medya kullanımları ve internet ortamındaki tanıtım çalışmaları ile kendilerini daha iyi ifade edebilecektir.

Z Kuşağı İle Çalışmak İstiyorsanız Kurum Kültürünüzü Gözden Geçirmelisiniz

Bu kuşak yenilikçi olmayan, kendini geliştirmeyen, fikirlere açık olmayan, katı kuralların olduğu ve eski sistemlerin işletildiği bir iş ortamından kolayca kopabilir. Yan hakları olmayan, kişisel alana ve özel yaşama saygı duymayan çalışma koşullarına tahammül edemez. Gelişimini desteklemeyen ve yükselme fırsatı sunmayan şirketlerde performans sergilemek istemez. Günümüz gençlerinin kariyer belirleme sürecinde sizlerle ilerlemesini istiyor, onları kurumunuzu ileriye taşıyacak beyinler olarak düşünüyorsanız kurum kültürünüzü ve çalışma koşullarınızı gözden geçirmelisiniz.

Read More

Geleceğine yön vermek üzere olan bir gencin meslek ve kariyer seçimi konusunda vereceği karar hem kendisi hem ailesi için oldukça önemli. Kimi ailelerde bu seçimin önemi o kadar büyüktür ki yoğun strese ve hatta aile içi çatışmalara neden olabilir.

Aileler bu önemli kararda kendi tecrübelerinden yola çıkarak çocuklarının hata yapmasının önüne geçmek isterler. Mesleklerin getireceği potansiyel yaşam koşullarını düşünerek çocuklarını kendi uygun gördükleri mesleğe yönlendirmeye çalışabilirler. Ya da çocuğun potansiyeliyle uyuşmayan, gerçek dışı beklentiler içerisine girebilirler. Peki meslek ve kariyer seçimi neden bu kadar önemli ve ailelerin bu seçim sürecinde rolü ne olmalı?

Meslek ve Kariyer Seçimi İçin Karakter, İlgi ve Yetenekler Belirleyici Role Sahip

İlk çocukluk yıllarından itibaren bireylerin karakteristik özellikleri, ilgi alanları, yetenek ve becerileri kendini göstermeye başlıyor. Okul eğitiminin başlaması ile beraber çocukların öğrenme stilleri ve kapasiteleri daha net şekilde görülebilir hale geliyor. Karakter, ilgi, bilgi, yetenek ve beklentiler meslek ve kariyer seçiminde belirleyici role sahip olsa da ülkemiz eğitim sistemi içerisinde bir mesleğe yönelmek lise yıllarına kadar erteleniyor.

Çocuklar lise eğitiminin 2. yılında alan seçimine yönlendiriliyor ve bu noktada mesleki yönelimlerini belirleyecek bir seçim yapıyorlar. Sonrasında seçtikleri alanın ağırlıkta olduğu dersleri alıyor ve bu dersler üzerinden üniversite sınavına hazırlanıyorlar. Aslında ailelerin meslek ve kariyer seçimi noktasındaki zorlayıcı yönlendirmeleri de burada hissedilir hale geliyor. Çocukların doğru seçim yapabilmesi için ailelerin burada objektif olabilmesi ve kendi beklentilerini bir kenara koyup gerçeğe odaklanmaları gerekiyor. Seçim yaparken çocuğun potansiyeli, ilgi alanları, öğrenmeye yatkınlığı, bilgisi ve meslek yaşamından beklentileri ön planda olmalı.

Meslek ve Kariyer Seçimi Yaparken “Çocuğum Ne İstiyor?” Sorusu Mutlaka Sorulmalı!

Meslek seçimi yaparken ailenin önem vermesi ve değerlendirmesi gereken “çocuğum ne istiyor?” sorusunun cevabı olmalıdır. Çocuklarına aileler bu soruyu mutlaka sormalı, çocuğun bir hedefi varsa bu hedefin ne kadar doğru ve çocuğa uygun bir hedef olduğu değerlendirilmelidir. Aileler bu süreçte zorlanabilirler, meslek seçimiyle ilgili güncel ve yeterli bilgiye sahip olmayabilirler. Endişeye kapılmamalı ve seçim sürecinde alınabilecek profesyonel destekler araştırılmalıdır. Meslek ve kariyer seçiminde iyi bir rehberlik hizmeti almayan ve kariyer danışmanlığından faydalandırılmayan çocuklar potansiyelleriyle örtüşmeyen, mutsuz ve büyük olasılıkla başarısız olacakları alanlara yönlendirilebilmektedir.

Doğru bir meslek ve kariyer seçimi yaptırabilmek için önce bireye mesleki ilgi ve yetenek testi uygulanmalıdır. Klinik değerlendirme, öğretmen görüşü ve çocuğun hedefiyle ilgili motivasyonu da seçim sürecinde göz önünde bulundurulmalıdır. Ailelerin kendi beklentileri, istekleri ve keşkeleri ile yaptığı yönlendirmeler; çocuklar için mutsuz, başarısız ve başka keşkeler ile dolu bir hayatın kapısı olabilir.

Meslek ve Kariyer Seçimi Yaparken Önyargılarınızın Belirleyici Olmasına İzin Vermeyin

Aileler çocuklarının meslek ve kariyer seçimi sürecinde günümüz eğitim sistemini ve hayat koşullarını göz ardı ederek geçmiş tecrübe ve önyargıları ile hareket edebilmektedir. Oysa ailelerin eğitim aldıkları dönemde revaçta olan bölümler ve meslekler şu an aynı popülerlikte olmayabilir. Hatta o dönem herkesin hayali olan bir meslek günümüzde tamamen yok olmuş bile olabilir.

Bir diğer önyargılı düşünce ise lisede yapılan alan seçimlerinde alanları iyi ya da kötü olarak ayrıştırmaktır. Aileler çoğunlukla bu hataya düşer, çocuklarını popüler ve zorluk derecesi yüksek olan bölümlere göndermek ister. Geri kalan bölümlerin başarısız olduğunu düşünürler. “Sayısal okusun, sayısalda seçilebilecek çok meslek var”, “Sayısal okusun, sayısalı yapan zaten hepsini yapar” gibi yanlış bilgi ve kanılarla çocuklara hatalı yönlendirme yapabilirler.

Bu hem çocuğun doğru karar verebilmesini engeller hem de kötü olarak nitelenen bölümleri seçen öğrenciler için motivasyon kırıcı etkisi olabilir. İyi ya da kötü alan gibi bir ayrım olmamalıdır. Her alan çok değerli, her alanın yetiştirdiği meslekler var ve bu mesleklerin varlığı sayesinde hayatlarımızı kaliteli şekilde sürdürüyoruz. Aksi halde herkesin en popüler alan hangisi ise onu seçmesi ve en iyi meslekler hangisi ise onu yapması gerekir.

Aileler, Çocukları Meslek ve Kariyer Seçimi Yaparken Çok Yönlü Değerlendirme Yapabilmelidir

Unutulmamalıdır ki çoğunluğa hitap eden bizim ilgi ve becerilerimizle uyumlu olmayabilir. Doğru kariyeri seçmek herkesin seçtiğini değil kişinin kendisine en uygun olanı seçmesidir. Günümüz koşullarında meslek ve kariyer seçimi yaparken ailelerin göz önünde bulundurması gereken kriterler şu şekilde olmalıdır;

  • Öğrencinin okul başarısı,
  • İlgi alanları ve yetenekleri,
  • Karakteristik özellikleri, güçlü ve zayıf yanları,
  • Öğrenme stili ve potansiyeli,
  • Çalışma koşullarından beklentileri,
  • Gelişim alanları,
  • Ailenin ekonomik koşulları (konaklama, ulaşım, yemek ve eğitim giderleri için),
  • Seçilebilecek mesleklerin geleceği,
  • Mezuniyet sonrası istihdam olanakları.

Doğru Yönlendirme Yapabilmek İçin Bilgi Toplamak Oldukça Faydalı

Ülkemizde son yıllarda üst üste eğitim ve sınav sistemlerinde değişiklikler yaşandı. Üstelik 2020 yılında hayatımıza giren pandemi koşullarıyla eğitim sistemimiz farklı bir boyuta da geçmek durumunda kaldı. Aileler çocuklarından yüksek beklenti içerisindeler ama talep ederken günümüz koşullarını da göz önünde bulundurmalılar. Ayrıca ailelerin doğru yönlendirme yapabilmesi için değişen eğitim ve sınav sistemini öğrenmesi, avantaj ve dezavantajlarını tespit edebilmesi gerekir.

Aileler doğru lise seçimi yapabilmek için tercih öncesi lise türlerini araştırmalı, liseleri yerinde görmeli ve fiziki koşulları, eğitim sistemi ve müfredatı hakkında bilgi edinmelidir. Yine Lisede yapılacak alan seçimi öncesinde aileler mutlaka sayısal, eşit ağırlık, sözel ve yabancı dil alanları ile ilgili araştırma yapmalı, profesyonel danışmanlık almayı ihmal etmemelidir. Alan seçiminde çocuğun ilgileri, karakteristik özellikleri, yetenekleri ve bilgi düzeyi belirleyici rolde olmalıdır. Aileler meslek ve kariyer seçimi sürecinde çocuklarına yeterli desteği veremiyorsa mutlaka okul rehberlik biriminden ya da kariyer danışmanlık firmalarından destek almalıdır.

Yurt Dışı Eğitim Fırsatları ve Geleceğin Meslekleri Öğrenilmeli

Başarılı bir kariyer inşa edebilmek için yurtiçi eğitimin yanı sıra yurtdışı eğitim de günümüzde son derece önemli bir aşamaya gelmiştir. Yine öğrencilerin ikinci hatta üçüncü dili biliyor olması kariyer gelişiminde hızla ilerlemeleri için önemli bir etkendir. Ailelerin yurtdışı eğitim koşulları, çocuklarının kariyerine yapacağı katkı ve maddi boyutu noktasında da araştırma yapmalıdır.

Bugün ailelerin adını dahi bilmediği meslekler gelecek on yıllar içerisinde popüler hale gelecek ve çok kazandıran meslekler olacaktır. Ailelerin meslek ve kariyer seçimi yaparken geleceğin yükselen meslekleri hakkında da bilgi edinmesi gerekir. Çocuklarının seçmek istediği mesleklerle ilgili ailenin yeterli bilgisi yoksa çocuğun talebi reddedilmeden önce ailenin bu mesleğin geleceğini araştırması önerilmektedir.

Stratejik Yetenek Yönetimi ve Kariyer Danışmanlığı İle Çocuklarınızın Geleceğine Yatırım Yapın

Çocuklarınızın kariyerlerinde başarılı ve mutlu olmaları, kendi ayakları üzerinde durabilir hale gelmeleri biliyoruz ki sizin için paha biçilemez öneme sahip. Bu süreçte hem sağlıklı ve doğru rehberlik yapabilmek hem de ilişkilerinizi yıpratmadan ilerleyebilmek istiyorsunuz. Kimi aileler bunu başarabilse de pek çok aile için bu koşulların hepsini birden elde edebilmek kolay değil. Oldukça fazla bilgi edinmek, riskleri hesaplayabilmek, çocuğun akademik başarısına ve sistemin kendisine yönelik detaylara hakim olabilmek gerekiyor. Bu da fazlaca zaman, sabır ve emek gerektiriyor. Çocuklarımız bu özveriye fazlasıyla değecek olsa da bazen bizim koşullarımız bu beklentiyi karşılamaya yetmiyor.

Böyle bir durumda hem gönül rahatlığı ile hareket edebilmeniz hem de çocuğunuzun doğru meslek ve kariyer seçimi yapabilmesi için stratejik yetenek yönetimi ve kariyer danışmanlığı almayı değerlendirebilirsiniz. Aba psikoloji ailesi olarak uzman kadromuz ile sizlere bu önemli süreçte eşlik etmemizi isterseniz bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Read More

Üniversite sınavına hazırlık, yeni bir işe başlama, evlenme, yeni bir iş kurma, emekliye ayrılma, işten çıkarılma gibi alışılmış, rutine dönmüş bir yaşam şeklinden yeni bir alışma, öğrenme, kabullenme sürecine geçiş gerektiren dönemlerde hepimiz kaygı, stres, zorlanım yaşar ve psikolojik desteğe ihtiyaç duyabiliriz. Üniversite sınavına hazırlık dönemi de diğer önemli yaşam döngüleri gibi pek çok genç için psikolojik desteğe ihtiyaç duyulan önemli bir süreçtir. Gençler bu dönemde onları zihnen, ruhen ve fiziken yoran çok fazla konuyla meşgul olurlar. Bugüne kadar kimi zaman çocuk, kimi zaman genç olarak hitap edilirken artık onlar genç yetişkin statüsüne girmiş ve hayatlarıyla ilgili büyük kararlar verme noktasına gelmişlerdir.

Meslek seçimi, kariyerin belirlenmesi, şehir-ülke değişikliği ihtimali, beklentileri karşılama sorumluluğu, ilgi alanlarına eskisi gibi vakit ayıramaması  ve elbette çevrenin de söylemleri kişinin bu dönemi daha da keyifsiz geçirmesine neden olabilir. Rollerimizden sıyrılarak objektif bir gözle bakmaya çalıştığımızda üniversite sınavına hazırlık dönemindeki bir bireyin fedakarlık, sorumluluk ve çokça değişiklik gerektiren bir süreç içerisinde olduğunu kabul etmeliyiz. Üstelik bu dönemde gençlerin bulundukları yaş grubu itibariyle farkındalıkları çok daha yüksek, aile içi sorun ve sorumluluklar noktasında üstlendikleri görevler de daha fazladır. Artık daha fazla özel hayatları var, romantik ilişkileri olabilir, kalp kırıklıkları olabilir, beden algılarıyla ilgili onları mutsuz eden noktalar olabilir.

Kısaca bu dönemde odak sadece üniversite sınavına hazırlık olmayabilir. Ve tüm bu yaşadıkları duygu, düşünce ve yaşantılar kendilerine özel olsa dahi benzer süreçlerden geçen akranlarının sayısı da hiç ama hiç az değil. Öyleyse bu dönem oldukça önemli bir dönem ve psikolojik destek alma ihtiyacı duyulması da çok doğal.

Üniversite Sınavına Hazırlık Sürecinde Psikolojik Olarak Nasıl Daha İyi Hissedebilirsiniz?

1.Kaygınızın altında yatan nedenleri keşfedin! Sınav kaygınız yoğunsa lütfen önce bu kaygının altında yatan nedenleri araştırın. Bu noktada desteğe ihtiyaç duyuyorsanız psikolojik destek almayı ertelemeyin. Çoğu zaman sınav kaygısının altında yatan nedenler kişinin akademik başarısı dışında sınava yüklediği anlam, kariyer seçiminden emin olamama, meslek seçiminde ailenin karar verici olması, şehir-ülke değişikliğine yönelik duyulan kaygı, kişinin mizaç özellikleri, alıştığı düzenin değişmesinden duyduğu endişe, ailenin ekonomik durumuyla ilgili sorumluluk duygusu ve benzeri sınav kaygısını körükleyebilir. Bu da kişinin ders çalışması gereken sürelerde onu kaygılandıran bu düşüncelerle boğuşmasına neden olabilir.

Öyleyse kendi listenizi oluşturmalı ve kaygınızın altında yatan temel nedenleri bulmalısınız. Nedenlerinizi bulduktan sonra kaygınızla başa çıkmak çok ama çok daha kolay olacak. Bunu tek başınıza yapmakta zorlanıyorsanız hayatınızın en önemli geçiş dönemlerinden biri olan üniversite sınavına hazırlık sürecinde kariyer danışmanlığı almanızı öneririz.

  1. Hedefinizi belirleyin! Hedefsizlik en büyük motivasyonsuzluk Hedefiniz olmadan yeterince çalışamazsınız. Organize olamaz, ilerleyemez ve verim de alamazsınız. Hangi mesleği yapmak istiyorsunuz, ilgileriniz, yetenekleriniz, bilginiz ve beklentilerinizle örtüşen meslekler hangileri belirlemelisiniz. Yine bu süreçte de kariyer danışmanlığı alabilirsiniz.
  2. Hayal kurun ve bunları somutlaştırın! Mesleğinizi, hatta gitmek istediğiniz üniversiteyi, yaşayacağınız yeri belirlediyseniz şimdi hayal kurma vakti. O üniversitede okuduğunuzu, çok güzel arkadaşlıklar edindiğinizi, başarılı ve keyifli bir üniversite hayatınız olduğunu, şehirde geçirdiğiniz keyifli zamanları hayal edin. Hayallerinizi temsil eden görseller çıkartın ve bunları sık sık görüp motive olabileceğiniz bir yere asın, bilgisayarınıza ya da telefonunuza arka plan da yapabilirsiniz. Bu görsel şölen size yorulduğunuz, motivasyonunuzu kaybettiğiniz her an yeniden canlanmak için ilham verecek.
  3. Olumlama Mesajları Hayallerinizi işlediğiniz panonuza sizi motive edecek olumlama cümleleri ekleyin. Sizi harekete çevirecek, iyi hissettirecek cümleleri belirleyin, bu cümleleri dikkat çekici renkler ve yazı stilleri ile panonuza işleyin. Ve her gün negatif duygu ve düşüncelere kapıldıkça panonuza bakın ve cümlelerinizi okuyun.
  4. Nefes Egzersizleri kulağa hep çok basit gelir ve etkisi çoğu kişi tarafından yabana atılır. Oysa doğru nefes egzersizleri pek çok derde deva olduğu gibi uygulaması çok basit ve maliyetsizdir. Şimdi size önerimiz, kaygılandığınız, negatif duygu ve düşüncelere kapıldığınız anda her ne iş yapıyorsanız bir kenara bırakmanız ve nefes egzersizi için kendinize zaman tanımanız olacak.

Nefes Egzersizi için;

Odaklanın, gözlerinizi kapatıp, kendinizi çok iyi ve güvende hissettiğiniz bir yeri hayal edin. Zihninizi orada tutun, bir süre o sahnede keyifli olduğunuzu düşleyin ve bir yandan da diyafram nefesi alarak 4 saniyede burundan aldığınız nefesi 8 saniyede ağzından yavaşça verin. Bu egzersizi en fazla arka arkaya 5 kez yapın. Gün içerisinde istediğiniz sıklıkla yapabilirsiniz.  Nefes egzersizi gerginliğinizi azaltacak, kaygınızı kontrol altına almanızı sağlayacaktır.

Bu nefes ve güvenli yer alıştırmasını bugünden itibaren uykudan önce, sabah kalkınca ve ders çalışırken dikkatiniz dağıldığında uygulamaya başlayın. Böylece sınav anında da benzer bir durumla karşılaştığınızda aynı uygulamayı yapabilir ve önceden pratiğiniz olduğu için daha kısa sürede odaklanabilirsiniz.

  1. Zamanı Verimli Kullanın Üniversite sınavına hazırlık sürecinde kişinin kaygı yaşamasına ve motivasyonunu kaybetmesine neden olan en güçlü etkenlerden biri de zamanı verimli kullanamamaktır. Zamanı verimli kullanamadığınızda hem çalışmanızdan beklediğiniz verimi alamazsınız hem de ders dışı aktivitelere ayıracak vaktiniz kalmaz. Zamanı verimli kullanmayı öğrendiğinizde hem daha verimli çalışabilir hem de kendinize vakit ayırabilirsiniz. Yaptığınız iş ne olursa olsun, etkili zaman yönetimi ile daima potansiyelinizi en iyi şekilde ortaya koyar ve başarılı olursunuz.
  2. Motive edici kaynaklara zaman ayırın! Başarılı öyküler okuyun, motive edici filmler izleyin, sizi güldürecek yazı, film ve videolara da zaman ayırın ve düzenli olarak kahkaha atın. Gülmek enerjinizi yükseltecek ve olumsuz duygularınızı gölgede bırakacak.
  3. Biteceğini Kendinize Hatırlatın bu dönem ömrünüz boyunca sürmeyecek. Önünüzde sınava gireceğiniz tarihe kadar verimli değerlendirmeniz gereken bir yolculuk süresi var. O gün gelip sınavdan çıktığınızda tüm bu yolculuk tamamlanmış olacak. Şu an ki yorgunluğunuzu sınavdan çıktıktan sonra üzerinizden atıp, şimdi keyfine varamadığınız her ne varsa keyifle yapabileceksiniz. Bunu kendinize sık sık hatırlatın.
  4. Mola verin Çalışma programınızı olumsuz etkilemeyecek sürelerle molalar verin. Yapılan çalışmalar çalışma süresi uzadıkça çalışma veriminin düştüğünü ve dikkatin dağıldığını gösteriyor. Sizin çalışma alanında uzun süre oturmuş olmanız çok çalışmış olmanız anlamına gelmiyor. Kendinize dürüst davranın ve çalışma programınıza düzenli aralıklarla kısa molalar ekleyin. Mola sürelerinizi çalışma alanınızdan uzaklaşarak değerlendirin ve çalışma alanınızı sadece ders çalışmak için kullanın.
  5. Performansınızı çıkarın Gün sonunda kaç soru çözdünüz, kaç doğru kaç yanlış yaptınız, kaç kez mola verdiniz. Zorlandığınız kaç konunun üstesinden kolayca gelebildiniz, yeni kaç konu öğrendiniz ve benzeri gelişim sonuçlarını çıkarın ve görselleştirin. Performansınızı yazabilir, resmedebilir ya da sizi motive edecek şekilde bilgisayar programları üzerinde de hazırlayabilirsiniz. Ortaya çıkan sayısal değerleri mutlaka her gün güncelleyin ve fotoğraflarını çekerek, ya da duvara asarak kat ettiğiniz gelişmeye ara ara dönüp bakıp.
  6. Performansınızı Başlangıç ve Varış Noktasına İçerisinde İlerletin! Yukarıdaki önerimizde belirlediğiniz performans sonuçlarınızı dikkate alarak, gitmek istediğiniz üniversite, yapmak istediğiniz meslek ve belki yaşamak istediğiniz şehir ya da ülkeye ait resimlerin olduğu bir kolaj çalışması hazırlayın ve bunu üniversite sınavına hazırlık sürecinin sonunda varılacak bir nokta olarak tasarlayın. Kendi karikatürünüzü de bu yolun başına koyabilir ve gelişim kat ettikçe karikatürünüzü yol üzerinde hedef noktaya doğru yaklaştırabilirsiniz. Bu çalışma sizi günden güne motive edecek ve daha verimli çalışmanızı sağlayacaktır.
  7. Olumsuz değerlendirmeler yapmayın Olumsuz düşünceler aklınıza geldiğinde zihninizden geçen her cümle için bir kağıda olumlu cümle karşılıkları yazın. Ve zihninize her olumsuz cümle geldiğinde hemen sesli olarak kağıdınızda bu cümleye karşılık yazdığınız olumlu cümlenizi okuyun. Örneğin; “Başarısız olacağım” yerine “Elimden geldiğince çalıştım ve bunun sonucunu olumlu şekilde alacağım”
  8. Düzenli Uyuyun Her gün en az 7 saat uyuyun. Uykudan önce size keyif verecek bir kitap okuyabilir, sevdiğiniz sakinlik veren bir müzik dinleyebilirsiniz. Nefes egzersizini tekrar edebilir yine egzersiz sırasında size iyi gelen bir hayal, mekan, anı ile egzersizinizi yapabilirsiniz.
  9. Sağlıklı Beslenin beslenme şeklinizin, duygu durumunuz üzerinde önemli bir etkisi var. Sağlıklı beslenme alışkanlığı edinmeniz üniversite sınavına hazırlık sürecinde size fiziken, zihnen ve bedenen oldukça fayda sağlayacak.

Aileler Üniversite Sınavına Hazırlık Sürecinde Psikolojik Destek İçin Neler Yapabilir?

  1. Rollerinizi değiştirmeyin çoğu ebeveyn üniversite sınavına hazırlık sürecinde ebeveyn rolünü bir kenara bırakıp “sınav koçu” rolünü üstleniyor. Böyle bir ihtiyacınız varsa çocuğunuz için profesyonel destek almanız hem size hem de çocuğunuza daha faydalı olacaktır. Çocuğunuzun size ebeveyni olarak ihtiyaç duyduğunu ve sizi farklı bir rolde görmeye ihtiyacı olmadığını kendinize sık sık hatırlatın.
  2. Sınav sonucunun sevgi bağınıza etki etmeyeceğini ona hissettirin Çocuğunuz için güvenli liman olmanız, “her koşulda seni çok seviyoruz ve yanındayız” mesajını sözleriniz, beden diliniz ve yaklaşımınız ile çocuğunuza hissettirmeniz çok önemli. Üniversite sınavına hazırlık sürecinde olan çoğu gencin en büyük kaygı nedeni başarısız olduklarında ailelerini hayal kırıklığına uğratmak ve ilişkilerinin artık eskisi gibi sevgi dolu olmayacağını düşünmeleridir.
  3. Başkalarıyla Kıyaslamayın çocuğunuzu başkalarının başarısı ya da başarısızlığı ile değerlendirmeyin. Kıyaslama yapacaksanız çocuğunuzun geçmiş sınav sonuçlarını baz alabilirsiniz. Geri bildirimlerinizi her daim pozitif yapın.
  4. Mola vermesine izin verin çok çalışmak verimli çalışmak değildir. Zihnini boşaltması, hareket etmesi ve dinlenmesi için mola vermesine fırsat verin.
  5. Kariyerini Belirlemesinde Eşlik Edin çocuğunuzun kariyerini belirlemesinde karar verici değil, eşlik eden kişi olun. Çocuğunuzun gerçek kapasitesi ile örtüşen, bilgi, beceri, ilgi ve beklentileri ile uyumlu bir meslek seçmesinde ona özgürlük tanıyın. Seçiminin sonuçlarının olumsuz olabileceğinden endişe duyuyorsanız kariyer danışmanlığı
  6. Hayallerine Kulak Verin hayallerini ailesiyle paylaşabilen çocuklar kaygılarını da paylaşabilir. Ona hayallerini sizinle konuşabileceği güven ortamını sunun.
  7. Gözlemleyin üniversite sınavına hazırlık sürecinde çocuğunuzun fiziksel, duygusal tepkilerini gözlemleyin, sınav kaygısı, depresyon, öfke, içe kapanma gibi dikkatinizi çeken farklılıklar var ise mutlaka bir uzmandan destek alın.

Üniversite sınavına hazırlık süreci içerisinde zamanı yönetmekte zorlanıyor, nereden ve nasıl başlayacağınızı bilmiyor, meslek seçimi, kariyeri belirleme gibi aslında tüm hayatınıza etki edecek bir karar sürecinde kararsızlık yaşıyor iseniz kariyer danışmanlığı hizmetinden faydalanmanızı ve psikolojik olarak kendinizi yeterince iyi hissetmiyor, desteklenmeye ihtiyaç duyuyorsanız bir profesyonelden psikolojik destek almanızı önerir, size hayat boyu başarılar dileriz.

Güncel konularda hazırlanmış videolara erişmek için aba Psikoloji YouTube kanalını takip edebilirsiniz.

Read More

Üniversiteden önce kariyer danışmanlığı almak 21. yüzyıl yaşam koşulları içerisinde zaruri bir ihtiyaç haline gelmiştir. Çünkü bir meslek seçerken aynı zamanda kalan hayatınızın potansiyel koşullarını, yaşayacağınız çevreyi, iletişim ve etkileşimde olacağınız sosyal ağı, kariyer olanaklarınızı ve sizi şekillendiren bu yapı içerisinde hayatınızı paylaşacağınız potansiyel partnerinizi seçmiş olursunuz. Bu nedenle sadece meslek seçmekle kalmaz hayatınızın akışına önemli bir yön verirsiniz.

Her birey için kariyer farklı anlamlar taşısa da kariyer seçiminde baskın rol oynayan etkenler; bireyin sosyal ve ekonomik gereklilikleri, değer gelişimi ve bireysel farklılıkları ile kişisel beklentileridir.

Günümüzde popülerliği ve istihdam olanağı azalmış mesleklere ait bölümlerden her yıl düzenli olarak mezun verilmektedir ve işsizlik oranı günden güne artmaktadır. Arzu ettiği mesleğe ait iş bulamayan ve ilgi, beceri, yetenek ya da bilgisi dışında kalan alanlara yönelerek iş hayatındaki varlığını sürdürmeye çalışan bireylerin kendini gerçekleştirme ihtiyacını karşılamaları oldukça zordur.

Oysa “Harika işler yapabilmenin tek yolu yaptığın işi sevmektir” Steve Jobs.

Z Kuşağı İçin Üniversiteden Önce Kariyer Danışmanlığı Almanın Önemi Günden Güne Artıyor

Günümüzün gençlerini oluşturan Z kuşağı için 21. Yüzyıl kariyer inşa etme dönemidir. Bu yüzyıla dek kariyer danışmanlığı geleneksel yöntemlerle yapılıyor ve gençler ya sınavdan aldıkları puanlara göre mesleklere yönlendiriliyor ya da anne ve babanın istek ve beklentilerine göre kariyerlerini şekillendiriyorlardı. Oysa günümüz Z kuşağı için bu geleneği sürdürmek artık söz konusu değil! Z kuşağı için iş hayatını tüm yaşamlarının merkezi konumuna getirmek geçerliliğini kaybetti.

Bunun yerine bireyler, kendileri ve aileleri için yaşam kalitesini artıracak iş ve kariyerler tercih etmeye yöneldiler. Bu yönelim, kişinin iş hayatı içerisinde de keyif alabileceği, bilgi, beceri ve yaratıcılığını sergileyebileceği, ihtiyaçlarına ve beklentilerine hitap eden, sosyo-ekonomik koşullarıyla uyumlu meslekler seçmesini öncelikli hale getirdi. Doğru meslek seçimi yapabilmek için ise üniversiteden önce kariyer danışmanlığı almak önemli bir ihtiyaç haline geldi.

Anne ve Babaların Çocuklarına Kariyer Rehberliği Yapmasında Üniversiteden Önce Kariyer Danışmanlığı Almak Oldukça Önemli

Bireyin vereceği bu önemli kararda anne ve babalara da büyük görev düşmektedir. Meslek seçiminde bireyi etkilemede ailenin rolü büyüktür. Çünkü bireyin hayata dair ilk algıları ve amaçları ailede oluşur. Ebeveynler olarak çocukların ilgi ve yetenekleri doğrultusunda doğru meslekleri seçmelerine rehberlik yapabilmek için meslekleri tanımaları, gelecek 10 yıllar içerisinde popülerleşecek ve değerini sürdürecek meslekleri bilmeleri ve eğitim masrafları noktasında da bütçelerini hesaplayabilmeleri için mutlaka üniversiteden önce kariyer danışmanlığı almalıdırlar.

Çocuklarının mizaç ve karakteristik özelliklerini bilen, onları her haliyle gözlemleyen ebeveynler için üniversiteden önce kariyer danışmanlığı alarak çocuklarının geleceğine yön vermek ebeveynlerin çocuklarına bırakacakları en değerli miras olacaktır.

18-22 yaş aralığında olan gençlerin kariyer belirleme sürecinde ailelerinden etkilenme oranlarının daha ileri yaşlarda olan bireylere göre daha yüksek olduğu yapılan bilimsel araştırmalarda görülmüştür.

Öyleyse üniversiteden önce kariyer danışmanlığı almanın kariyer yolunu belirleme heyecanını yaşayan üniversite hazırlık sürecindeki gençler ve aileleri için ne derece önemli olduğunu detaylarıyla inceleyelim.

Üniversiteden Önce Kariyer Danışmanlığı Almanın Bireyin Kendisi ve Ailesi Açısından Faydaları Nelerdir?

  • Uzun yıllar popüler kalacak meslekleri Öğreneceksiniz! Bilim ve teknolojinin hızla ilerleyişi, mesleklerdeki ihtiyaç dağılımlarının ve popüleritenin yıldan yıla azalmasına neden olmakta ve hatta bazı meslekler tamamen yok olabilmektedir. Kariyer danışmanlarının bilimsel çalışmalara dayanarak kişiye çizecekleri yol haritasında bu kriterler göz önünde bulundurulacak ve gelecekteki 30-40 ve belki 100 yıl boyunca popülerliğini ve işlevselliğini sürdürecek olan meslekler kişiye önerilecektir.
  • Her yönüyle size hitap eden mesleği keşfedeceksiniz! Doğru mesleği seçmek sadece bir mesleğe yönelmek değil bireyin kendi özelliklerine uygun, bilgi, beceri, yetenek ve ilgisiyle örtüşen, sosyo-ekonomik yapısına da hitap edecek bir seçim yapmasıdır. Bu çok boyutlu değerlendirme günümüz koşullarında ancak bu işe dedike olmuş, bilimsel araştırmalar yapan, süreci yakından takip edebilecek ve bireye koçluk edebilecek profesyonel bir danışmanlık hizmeti alarak mümkün olabilmektedir.
  • Bütçe planlamasını erkenden yapabileceksiniz! Üniversite Öncesi Kariyer danışmanlığı almak ailelere, çocuklarının meslek seçimi sonucu açığa çıkabilecek bütçe ihtiyacını tespit etmesi ve finanse edebilmek için kaynak planlaması yapabilmeleri noktasında kolaylık sağlayacaktır.
  • Ekonomik koşullara uygun planlama! Eğitim, konaklama, ulaşım, beslenme giderleri bütçelendiğinde özellikle şehir dışı veya yurtdışı eğitim alma durumlarında giderler ailenin karşılamakta zorlanabileceği bir tutara ulaşabilmektedir. Her ülkenin, şehrin, üniversitenin ve fakültenin eğitim alacak kişi açısından açığa çıkaracağı masraflar farklılık gösterebilir ve sizin ortalama rakamları biliyor olmanız seçim yapmanızda etkili olabilir.
  • Burs İmkanlarından Haberdar Olma! Üniversiteden önce kariyer danışmanlığı alındığında ailelere potansiyel burs imkanları hakkında da detaylı bilgiler aktarılmaktadır. Böylece ailenin ekonomik koşulları ile çocuğun beklentileri arasında uzlaşı sağlanabilmektedir.
  • Ruh ve Beden Sağlığını Koruma! Karakteriyle örtüşmeyen, bilgi, beceri ve ilgisi dışında kalan bir mesleğe aile ya da çevrenin yönlendirmesi ile kendini mecbur bırakılmış hisseden çocuklarda sınav kaygısı, depresyon, içe kapanma, anksiyete ve riskli davranışlara yatkınlık görülebilmektedir. Bu noktada çocuğunuza sunduğunuz mesleki seçenekleri bir kariyer danışmanı eşliğinde belirlemeniz çocuğunuzun hem okul başarısı hem de psikolojik sağlığı açısından önemlidir.

Kariyer Danışmanlığı Başka Hangi Faydaları Sunuyor?

  • Yurtdışı Eğitimine Ön Hazırlık Avantaj Sağlar! Yurtdışı eğitimine ilgi ülkemizde yıldan yıla artış göstermekte ancak resmi yazışmalar, hazırlıklar, planlamalar, üniversitelerin ülkelere ve bölümlere göre farklılaşan kabul koşulları gibi sayısız detay karşısında aileler ve bireyler organize olmakta zorlanabilmektedir. Bu noktada üniversiteden önce kariyer danışmanlığı almak zamanınızı ve bütçenizi doğru planlamak ve eksizsiz bir ön hazırlık yapmak için oldukça önemlidir.
  • Bilgi Edinmek! Seçtiğiniz üniversite, bölüm, meslek, gideceğiniz şehir, yeni tanışacağınız kültür gibi yeterli bilgiye sahip olmadığınız unsurlarla ilgili erkenden bilgi sahibi olmak düş kırıklığı olasılığınızı minimuma indirecektir.
  • Mesleki Yeterlilik İçin Ön Hazırlık! Kariyer hedefinize ulaşmak için ihtiyaç duyacağınız iş becerilerini de alacağınız danışmanlık ile erkenden teşhis ederek üzerine çalışma fırsatı edinebilirsiniz.
  • Kaygısız Sınav Başarısı! Doğru mesleği seçen ve kendisi bekleyen koşullardan haberdar olan bireylerin sınav kaygısı oranları diğerlerine göre çok daha düşüktür.
  • Başarılı Bir Kariyer İnşa Etmenin İp uçları! Üniversiteden önce kariyer danışmanlığı aldığınızda sadece meslek seçiminizle ilgili değil, mesleği seçtikten sonra başarılı bir kariyer inşası için atabileceğiniz sağlam temeller hakkında da bilgi edinebilirsiniz; nasıl bir staj programı uygulamalısınız, referans edinmek için neler yapmalısınız, etkileyici bir cv için eğitim hayatınızda yapabilecekleriniz, mülakatlarda dikkat etmeniz gerekenler gibi kariyerinizi inşa etmeye yönelik tüm detaylara yönelik üniversiteden önce kariyer danışmanlığı alarak bilgi edinebilirsiniz.
  • Mesleki koşullarla erken tanışma fırsatı! Kariyer danışmanlığı aldığınızda, gelecekte sizi nasıl bir çalışma hayatı bekliyor ve duyduklarınız size keyif veriyor mu, değerlendirme fırsatı bulabilirsiniz.
  • İş ve Özel Hayat Dengesi! Karakteristik özellikleriniz, ilgi alanlarınız, kişisel hayatınızda zaman ayırmaktan keyif aldığınız etkinlikler göz önünde bulundurulduğunda seçeceğiniz meslek sizin için doğru bir tercih mi değerlendirmek için erkenden bilgi edinebilirsiniz.

Konu ile İlgili Diğer Avantajlar da Dikkat Çekici

  • Dil bilgisi gerekli mi? Seçeceğiniz meslek için ikinci, üçüncü ve belki daha fazla dil bilmeniz gerekiyor mu? Gerekliyse şimdiden yapabilecekleriniz neler üniversiteden önce kariyer danışmanlığı alarak öğrenebilirsiniz.
  • Alternatif Yelpazeniz Daha Geniş Olur! Bir üniversitenin başarısı ile isim yapması tüm bölüm ve fakültelerinin alanında en iyisi olduğunun garantisini vermez. Sizin için en iyi üniversiteyi seçebilmek için eğitim alacağınız bölümün bağlı olduğu fakültenin başarısına, akademisyenlerine, bu bölümü bitirenlerin iş hayatında ne kadar sürede istihdam edinip başarılı bir konuma gelebildiklerine bakarak karar vermek gerekir. Bu noktada üniversiteden önce kariyer danışmanlığı almak size mesleğinizi en iyi şekilde yapmanız için gerekli donanımı sağlayacak üniversiteyi seçebilmenizde koçluk eder. Tek bir üniversite ile sınırlı kalmayıp, size en uygun koşulları sağlayacak üniversiteleri bir yelpaze şeklinde başarı dağılımına göre size sunar ve böylece üniversiteye yerleşme oranınızı daha da artırmış olursunuz.
  • Sertifikasyon! Bu mesleği yapabilmek için üniversite eğitimi dışında edinmeniz gereken belge ve sertifikalar var mı kariyer danışmanlığı alarak öğrenebilirsiniz.
  • Başka Sınavlar Olacak mı? Bu mesleği yapabilmek için üniversite eğitimine kabul edilmeniz dışında katılmanız gereken farklı sınavlar olacak mı kariyer danışmanlığı alarak öğrenebilirsiniz.
  • Üniversite sonrası eğitim! Üniversiteyi bitirdikten sonra istediğiniz mesleği yapabilmek için devam etmeniz gereken lisansüstü eğitim var mı?
  • Cinsiyetin rolü! Seçeceğiniz meslek için cinsiyet farklılıkları önemli mi? Önemli ise bu sizin meslek hayatınızı nasıl etkileyecek?

Ve daha pek çok ihtiyaç duyacağınız ve merak ettiğiniz konularla ilgili detaylı bilgi almak için üniversiteden önce kariyer danışmanlığı almanızı önermekteyiz.

“Eğer sevdiğin işi yaparsan, hayatında bir gün bile çalışmış sayılmazsın” Diyebilmek İçin Üniversiteden Önce Kariyer Danışmanlığı Almalısınız

Unutulmamalı ki bilginizin yetersiz kaldığı, kendinizi geliştiremediğiniz, başarılı olmak için gereken alt yapıya sahip olmadığınız bir meslekte kendinizi gösterme olasılığınız düşüktür. İlgi duymadığınız bir meslek içerisinde özgün, yaratıcı, yenilikçi olmanız oldukça zordur. Becerinizin olmadığı bir meslekte diğer meslektaşlarınız arasından sıyrılabilmeniz için daha fazla efor ve zaman harcamanız gerekecektir.

Konfüçyüs’ün “Eğer sevdiğin işi yaparsan, hayatında bir gün bile çalışmış sayılmazsın” sözü Z kuşağının meslek seçiminden beklentilerinin adeta bir tanımı gibi. Bu tanıma uygun bir meslek seçebilmek, yaşam kalitenizi belirlemek ve “keşke”siz bir meslek edinebilmek için Üniversiteden önce kariyer danışmanlığı almalısınız.

Güncel konularda hazırlanmış videolara erişmek için aba Psikoloji YouTube kanalına abone olabilirsiniz.

Read More

Kişiliğe uygun üniversite tercihi nasıl yapılır? Üniversite tercihi konusunda nelere dikkat etmeli? Yetenek testlerinden yardım alınmalı mı? Tüm bu soruların yanıtlarını yazımızda bulabilirsiniz.

Üniversite Tercihi Kritik Bir Süreç

https://www.youtube.com/watch?v=cTRG2R75WMM&t=36s

Üniversite tercihi elbette öğrenciler için çok kritik bir süreç… Bu sürece giden yolda doğru adımlarla ilerleyebilmek için planlı ve stratejik davranmak gerekiyor. Seçeceğimizin üniversite ve bölümün kişiliğimize uygun olması, ilgi alanlarımızla ve yeteneklerimizle uyumlu olması da büyük bir önem taşıyor. Tabi ki seçimlerimizi yaparken ve kendimize bir yol haritası belirlerken kendimizi odak noktasına almanın yanı sıra yaşadığımız yüzyılın ihtiyaçlarını da dikkate almamız gerekiyor.

21.Yüzyılda hangi meslekler ön plana çıktı ya da çıkacak, hangi sektörler gelişiyor, hangi meslekler geri planda kaldı. Teknolojik gelişmeler ve dünyanın geldiği nokta seçmek istediğimiz mesleklerin hangi yöne evrilmesine neden oldu? Tüm bu soruların yanıtları bölüm ve alan seçimimizi ve tabi ki dolayısıyla üniversite tercihimizi de etkiliyor.

Seçmek istediğimiz üniversite, seçmek istediğimiz alanda ne kadar yetkin, gerçekleştirmek istediğimiz hedefler için yeterli olanağı sağlıyor mu gibi noktalar elbette önem taşıyor. Bunun yanı sıra ders dışı aktiviteleri de göz önüne almak gerekiyor kampüs hayatı, sosyal çevre gibi konular da üniversite yaşantısı üzerinde olumlu ya da olumsuz etki yaratabiliyor.

Stratejik Yetenek Yönetimi Avantaj Sağlıyor

https://www.youtube.com/watch?v=aL9YnE6zSVw

Kişiliğe uygun üniversite tercihi yapmak için en doğru zaman lise dönemi… Lise dönemi hem bireysel kimliğin şekillenmeye başladığı hem de beceri ve yetenek tespitinin doğru yapılabileceği bir dönem… Bu noktada elbette stratejik yetenek yönetimi ve kariyer danışmanlığı öğrenciler için ciddi avantaj sağlıyor. Stratejik yetenek yönetimi ile bilim haritalarına başvurarak ve geleceği analiz ederek yalnızca bugünü değil gelecekteki 50-60 yıllık bir döneme ayna tutmak mümkün olabiliyor. Böylelikle hem öğrencilerin eksikleri belirlenebiliyor ve becerilerinin geliştirilebilmesi hem de ilgi alanları ve yeteneklerinin doğru tespit edilebilmesi mümkün oluyor.

Yetenek Testleri Kişiliğe Uygun Üniversite Tercihi İçin Etkili Mİ?

Üniversite tercihleri için yetenek testleri uygulanması öğrencilerin gidecekleri yönü belirlemeleri noktasında faydalı olabiliyor ve kişiliğe uygun üniversite tercihi konusunda destekleyici oluyor. Yetenek testleri, seçimlerinize bağlı olarak güçlü yanlarınızı belirlemede rol oynuyor. Bu noktada başarılı bir kariyere giden yolda önemli bir basamak olarak görülüyor.

Kişiliğe uygun üniversite tercihi, kariyer planlaması, yetenek testleri gibi konularda daha detaylı bilgi almak için aba Psikoloji web sitesini ziyaret edebilirsiniz. Sorularınız varsa ya da desteğe ihtiyaç duyuyorsanız bizimle iletişime geçebilirsiniz. Eğitim ve psikolojiye dair daha fazla içeriğe ulaşmak için YouTube kanalımıza abone olabilirsiniz.

Read More

Karaktere uygun alan seçimi yapmak hem eğitim hayatı hem de kariyer planlaması konusunda kritik bir noktada yer alıyor. İlgi alanlarının doğru belirlenmesi ve kariyer hedeflerinin bu doğrultuda yapılması oldukça önemli bir konu… Lise öğrencileri için alan seçiminin doğru yapılması bu anlamda önem taşıyor. Lise döneminde yapılan seçimler hayatın geri kalanında büyük bir role sahip. Hatta lise öğrencileri gelecek yıllarının temelini lise döneminde atıyor demek doğru bir yaklaşım olacaktır. Çünkü, lise hayatının verimli ve başarılı şekilde ilerlemesi, üniversiteye yönelik bir yol haritasının çizilmesi, meslek seçimi ve dolayısıyla öğrencinin kariyer adımlarını daha sağlam atabilmesinin anahtarı burada duruyor. Bu nedenle lise döneminde doğru adımları atmak gerekiyor. Peki; karaktere uygun alan seçimi nasıl yapılır? Alan seçimi yaparken nelere dikkat etmek gerekiyor?

Karaktere Uygun Alan Seçimi Yapmak Neden Önemli?

https://www.youtube.com/watch?v=QQqvsSddwD8&t=2s

Bildiğiniz gibi öğrenciler lise yıllarında ilgi alanlarına ve seçmek istedikleri mesleklere göre sayısal, sözel, eşit ağırlık ve dil olmak üzere farklı alan seçimleri yapıyorlar. Lise hayatının son iki yılı seçilen alana yönelik derslerin ağırlıkta olduğu bir müfredat doğrultusunda devam ediyor. Üniversite sınavında ağırlıklı puanlarını seçtikleri alan çerçevesinde yöneltilen sorular ile alıyor ve bölüm seçimlerini de bu doğrultuda yapıyorlar. Yurt dışı eğitim söz konusu olduğunda da durum değişmiyor. Kısacası lise hayatının büyük bir bölümü, üniversite ve bölüm seçimi lisede yapılan alan seçimine göre şekilleniyor. Dolayısıyla kariyer sürecini de alan seçimi belirliyor.

Stratejik Yetenek Yönetimi ve Kariyer Danışmanlığı

https://www.youtube.com/watch?v=DEENvO6go2Y

Lise öğrencilerinin hangi alanlara yatkın olduğunu, hangi alanlarda daha yetenekli olduğu doğru tespit edebilme noktasında stratejik yetenek yönetimi ve kariyer danışmanlığı devreye giriyor. İlgi alanları ve eğilimlerin belirlenebilmesi adına psikolojik testler uygulanıyor. Bu testler yetenek tespiti noktasında doğru sonuçlara ulaşılmasına olanak sağlıyor ve böylelikle doğru bir yönlendirme yapmak mümkün hale geliyor. Böylelikle hem gençlerin ilgi alanları, ihtiyaçları ve yetenekleri, hem de dünyanın yakın gelecekteki ihtiyaçlarına yönelik bir seçim yapılabiliyor.

Karaktere uygun alan seçimi, stratejik yetenek yönetimi ve kariyer danışmanlığı konularında daha detaylı bilgi için aba Psikoloji web sitesini ziyaret edebilirsiniz. Sorularınız varsa ve alan seçimi konusunda desteğe ihtiyaç duyuyorsanız aba Psikoloji ya da Doç. Dr. Gamze Sart ile iletişime geçebilirsiniz. Eğitim ve psikolojiye dair daha fazla içeriğe ulaşmak için YouTube kanalımıza abone olabilirsiniz.

Read More

Kariyerinizi Planlayın, Geleceğinize Yön Verin

Eğitim hayatımızın resmi olarak bitişiyle hayatımıza giren kariyer kelimesini planlı karşılamamız gerekmektedir, çünkü İyi Bir Kariyer Planlaması, İyi Bir Gelecek Demektir !

Kariyer Nedir? 

Diplomasını eline alan her gencin karşılaştığı ve asla tanımlayamadığı hatta bazen kabusa dönüşen ama profesyonel hayatta rol oynayabilmek için yapılması zorunlu olan kariyer ve kariyer planlaması nedir? Bugün bunları anlatacağız.

Kariyer, eğitimini aldığınız veya uzmanlaşmak istediğiniz bir sektördeki gelişim sürecini anlatan bir olgudur. Genelde üniversitelerde seçtiğiniz bölüm, aldığınız eğitimler, yaptığınız projeler veya yazdığınız tezlerden başlayıp emeklilik hayatına adım atana kadar sizin yükselmenizi ve söz sahibi olmanızı sağlar. Kariyer sahibi olmanın belirli bir standardı olmamakla birlikte sizin çizeceğiniz stratejik yöntemlerle şekilde değiştirebilir.

Kariyer Sahibi Olmak İçin Yapılması Gerekenler

Sadece kariyer planı yaparken değil aynı zamanda hayatınızı şekillendireceğiniz her konuda ilk adımınız kendinizi tanımak olmalı. Meslek seçimleri insanların kişiliklerini anlattığı kadar geleceğine de yön vermektedir. Meslek seçimi eğitim hayatınız boyunca kendinizi keşfetmekle başlar. Sayısal ya da sözel becerileriniz, iletişim becerileriniz, görsel veya işitsel becerileriniz gibi sizi siz yapan adımlarda kendinizi bulmalısınız. Kendi yeteneğinizi keşfettikten ve bu alanda ilerlemeye karar verdikten sonra lisans eğitimlerinizi bu alanda alıp, akademik eğitimlerinizi tamamladıktan sonra kariyerinizin ilk adımı olan staj veya yeterlilik sınavlarına gelmiş bulunuyorsunuz. Profesyonel olarak iş hayatına attığınız ilk adım olan staj, edindiğiniz teknik bilgileri pratiğe dökerek size yavaş bir iş hayatı geçişi sunar. Kariyerinize staj yaptığınız alanda veya stajdan aldığınız referanslar ile farklı firmalara iş başvurusu yapma sürecine girmiş bulunuyorsunuz. Bu da sizin aslında kariyerinizin başlangıcı anlamına gelmektedir. Peki daha sonrasında nasıl ilerlemelisiniz? Gelin beraber kariyer planlaması yapalım.

Kariyer Planlaması Nasıl Yapılmalı?

Aba Psikoloji ve Kariyer Danışmanları sizin için 5 adımda kariyer planlamanızı özetliyor.

  1. Kendini Tanıma/Keşfetme: Biz Aba Psikoloji olarak kariyerini emin adımlarla yükseltmek isteyen her bireyin yanında olmak ve destek olmak için buradayız. Sizin kişisel becerilerinizi ve profesyonel olarak yapacağınız en uygun mesleği keşfedebilmek için beraber bir yolculuğa çıkıyoruz. Aba Psikoloji ve Kariyer Danışmanları olarak kendinizi keşfetmenizi sağlıyoruz.
  2. Size Sunulan Meslekleri Değerlendirme: Size özel olarak yapılan bu test sonucunda başarılı olabileceğiniz meslekler size sunulur ve tanıtılır. Hangi alanda ilerlemek istediğinize karar vermek için geleceğin meslekleri ve fırsatları sizin için araştırılır.
  3. Sektör Değerlendirmesi: Meslek tanıtımları, sektörde tutunabilirliği, öncü firmaların pazar payları gibi geleceğe yönelik bir yol haritası çizilir. Size gelecek sağlayan sektörün detaylı araştırmaları yapılır.
  4. Size Uygun Olan Mesleğe Karar Verme: Size uygun olabilecek mesleklerin sektörlerini de inceledikten sonra uygunluk durumuna göre kararlar verilmeye başlanır. Sizin mutlu edecek mi? Pozisyonunuzun ilerleyen yıllarda alacağı şekil sizin için uygun olacak mı? gibi sorularında cevaplarını alarak elediğimiz meslekler içinden size en uygun olanı seçiyor olacağız.
  5. Kariyerinize Emin Adımlarla Başlamak: Evet, sizi mutlu edecek hayatınızı kazanacağınız aynı zamanda kendinizi kanıtlayacağınız mesleğiniz için artık adım atma zamanı. Profesyonel iş hayatına atılmadan alınması gereken sertifikalar veya yeterlilik belgeleri için biz yanınızda olacağız.

Aba Danışmanları tarafından yapılacak olan yetenek ve ilgi testleri ile alakalı olarak aşağıdaki makalemize göz atmanızı tavsiye ederiz.

https://abapsikoloji.com/kariyer-yonetimindeki-onemli-adim-yetenek-ve-ilgi-testler/

 

Read More

En temel anlamıyla bir iş alanında uzmanlaşmayı ifade eden kariyer, aynı zamanda çalışma hayatı boyunca elde edilen başarı, tecrübe ve sorumlulukları kapsayan bir sürecin tamamı olarak da görülüyor. İş yaşamındaki doyum ve başarı hissi bireylerin günlük yaşamlarındaki tutum ve davranışlarını da doğrudan etkiliyor. 

Diğer bir ifadeyle mutlu bir iş yaşamı olan kişiler aile ve arkadaşlarıyla da sağlıklı ilişkilere sahip oluyor. Bu nedenle hem doğru mesleği seçebilmek hem de halihazırda yapılan meslekte ilerleyebilmek için doğru ve etkili iş planlamaları yapmak gerekiyor. Yetenek ve ilgi testleri kariyer yönetimi yaparken etkili kararlar vermek için geliştirilmiş oldukça önemli testler olarak öne çıkıyor. 

Hedefe Yönelik Faaliyet Planlaması

Kariyer yönetimi eğitimi ile kişilerin ilgi ve yeteneklerine göre kariyerlerinde ilerlemeleri sağlanıyor. Kariyer yönetimini tanımlayacak olursak yeni bir işe başlama, terfi ve pozisyon değişikliği gibi birçok alandaki değişikliklerin planlanması olarak ifade edilebiliriz. Kariyer yönetiminin aşamaları için her şeyden önce bireylerin istek ve hedeflerinin net bir şekilde belirlenmesi gerekiyor. Buna ek olarak kişinin eğitim durumu, iş geçmişi ve kişisel becerilerine uygun olarak performansını maksimum seviyede gösterebileceği bir program hazırlanıyor. 

Kariyer yönetimi sayesinde kişilerin bir sonraki adımlarını ön görebilir olması ve çalışanların kurumlarına olan bağlılıklarının artması geleceğe yönelik hazırlıkların yapılmasını sağlıyor. Bu doğrultuda yapılan kısa veya uzun vadeli hedefler ile planlamaya uygun olan ve gerekli görülen eğitim, seminer ve etkinlikler gelişimde önemli rol oynuyor. 

Kariyer Yönetiminin Faydaları

  • Çalışanların memnuniyetleri ve motivasyonları artar
  • İş verimliliğin artması sonucu iş verenler ile kurumlar kazanç sağlar
  • Kurumların hedeflerine ulaşması kolaylaşır
  • Kurum içi hareketlilik sağlanır

Başarılı Bir Kariyer İçin Yetenek ve İlgi Testleri 

İlgi alanı testleri sevdiğiniz ve dolayısıyla başarılı olacağınız alanları keşfetmenize yarayan ölçümlerdir. Testler, seçimlerinize bağlı olarak en güçlü yanlarınızı belirlemede önemli bir rol oynuyor. Bu nedenle meslek seçimi, kariyer yönetimi ve iş planları yaparken ilgi testleri ile ana noktaları saptadıktan sonra hedefleri belirlemek başarılı bir kariyerin ilk basamağı olarak görülmelidir. 

Başarılı bir kariyer için yol gösteren diğer bir ölçüm ise yetenek testleridir. Bu testler de meslek seçerken yeteneklere uygun seçimler yapılması temeline dayanıyor. Bireysel özelliklerinizi tespit etmenizi sağlayan ve yatkın olduğunuz mesleği bulmanızı kolaylaştıran yetenek ve ilgi testleri birlikte kullanıldıklarında en başarılı sonuçları veriyor. 

Testler, etkili bir analiz için gerekli verilere sahip olduğu kadar sonuçlar da kısa süre içerisinde alınabiliyor. Bu durum kariyer süreci ve hedeflerin belirlenmesi için sürecin hızlanmasına da katkı sağlıyor.  

Kaynaklar

Read More