Günümüzde iş dünyası hızla değişiyor, bu nedenle başarılı bir kariyer hedefleyen gençlerin geleceğin mesleklerini ve mesleklerin gelecekteki yapısını iyi anlaması her zamankinden daha önemli. Teknolojik ilerlemeler, yapay zeka, otomasyon ve dijitalleşme gibi faktörler; yalnızca iş yapma biçimlerini değil, aynı zamanda geleceğin mesleklerini de şekillendiriyor. Bu dönüşüm, kariyer tercihlerinde dikkat edilmesi gereken yeni kriterler oluştururken, hangi mesleklerin popüler olacağı ve hangi yetkinliklerin daha çok aranan özellikler arasında yer alacağı gibi soruları da gündeme getiriyor. Bu yazıda, başarılı bir kariyer planlaması için geleceğin mesleklerini yakından tanımanın ve mesleklerin geleceğini öngörmenin önemine değineceğiz.

Geleceğin Mesleklerini Tanımanın Önemi

Teknolojinin ilerlemesiyle birlikte birçok sektör dönüşüm geçirirken, bazı meslekler yok olmaya yüz tutuyor, bazıları ise önem kazanıyor. Geleceğin meslekleri, genellikle dijital beceriler, analitik düşünme ve yaratıcı çözümler gibi özellikler gerektiren alanlarda gelişim gösteriyor. Örneğin, dijital pazarlama uzmanlığı, veri bilimi, yapay zeka mühendisliği gibi meslekler hızla talep görmeye başlarken; bu alanlarda çalışmak isteyen bireylerin yalnızca temel bilgiye sahip olmaları yetmiyor. Aynı zamanda bu alanların gerektirdiği özel yeteneklere ve yenilikçi düşünce tarzına sahip olmaları gerekiyor.

Geleceğin mesleklerine dair bilgi sahibi olmak, iş dünyasında değişen talepler doğrultusunda kendini geliştirme fırsatını sunar. Bu da kariyer yolculuğunda daha doğru adımlar atmanıza, güçlü bir temel oluşturmanıza ve rekabet avantajı kazanmanıza yardımcı olur.

Mesleklerin Geleceği: Hangi Alanlar Öne Çıkacak?

  1. Yapay Zeka ve Makine Öğrenimi: Yapay zeka, robotik, makine öğrenimi ve otomasyon gibi teknolojiler, birçok sektörde büyük değişim yaratıyor. Örneğin, sağlık sektöründe tanı ve tedavi süreçlerinde, bankacılıkta risk analizi, müşteri hizmetlerinde chatbot uygulamaları gibi birçok alanda yapay zeka çözümlerinin önemi giderek artıyor. Bu nedenle, yapay zeka mühendisliği ve veri bilimi gibi meslekler gelecekte oldukça popüler olacak.
  2. Siber Güvenlik: Dijitalleşmenin hızla yayılması, güvenlik risklerini de beraberinde getiriyor. Siber saldırılara karşı önlem almak, verilerin güvenliğini sağlamak ve bilişim sistemlerini korumak, siber güvenlik uzmanlarına olan ihtiyacı artırıyor. Gelecekte siber güvenlik uzmanlarının, şirketlerin güvenliği sağlamak adına vazgeçilmez bir rol oynayacağı öngörülüyor.
  3. Veri Bilimi ve Analitik: Veriye dayalı karar alma süreçleri günümüzde birçok sektörde önem kazanmaktadır. Veri bilimi, toplanan verilerin analiz edilerek anlamlı bilgilere dönüştürülmesini sağlar. Bu nedenle veri analistleri ve veri bilimciler, özellikle büyük veri ve yapay zeka alanlarında çalışarak geleceğin mesleklerinde yerlerini alacaktır.
  4. Dijital Pazarlama ve İçerik Üretimi: Dijitalleşme ile birlikte markalar, online platformlarda varlıklarını sürdürebilmek için dijital pazarlama uzmanlarına ihtiyaç duymaktadır. İçerik üretimi, sosyal medya yönetimi, dijital reklamcılık ve SEO gibi alanlarda uzmanlaşan bireyler, gelecekte iş dünyasında büyük bir avantaja sahip olacaktır.
  5. Sağlık Teknolojileri ve Biyomedikal Mühendislik: Teknolojinin sağlık sektörüne entegrasyonu ile birlikte, sağlık teknolojileri alanında uzmanlıklar ortaya çıkıyor. Biyomedikal mühendisler, robotik cerrahi, yapay organlar ve ileri tanı cihazları gibi alanlarda inovatif çözümler üretebilir. Bu alanın gelecekteki sağlık hizmetlerini dönüştürmesi bekleniyor.
  6. Psikoloji ve Mental Sağlık: Giderek artan stres, yaşam koşullarındaki değişiklikler ve çalışma ortamındaki zorluklar, mental sağlığı ve psikolojiyi daha da ön plana çıkarıyor. Bu alanda özellikle terapistler, danışmanlar ve psikologlar, gelecekte daha fazla tercih edilecek meslek grupları arasında yer alacak. Özellikle çocuklar ve gençler arasında rehberlik ve mental sağlık destek hizmetlerine olan ihtiyaç artarken, bu alandaki uzmanlar önemli bir rol üstlenmeye devam edecek.

Meslek Seçiminde Dikkat Edilmesi Gerekenler

Geleceğin meslekleri kadar mesleklerin gerektirdiği yetkinlikler ve beceriler de önem taşıyor. Kariyer planlaması yaparken sadece popüler mesleklere yönelmek yerine, kendinize uygun olan alanı belirlemek ve bu alanda kendinizi geliştirmek çok önemlidir. Meslek seçimi yaparken dikkate alınması gereken bazı kriterler şunlardır:

  1. Kişisel İlgi Alanlarınız ve Yetenekleriniz: Meslek seçerken kişisel ilgi alanlarınızı ve yeteneklerinizi göz önünde bulundurun. Sevdiğiniz bir alanda çalışmak, iş hayatında daha mutlu ve motive olmanızı sağlar. İlgi duyduğunuz bir meslekte başarılı olma şansınız daha yüksektir.
  2. Gelecekteki Talep ve İş İmkanları: Seçtiğiniz mesleğin gelecekteki iş imkanlarını araştırın. Özellikle dijital beceriler gerektiren meslekler ve teknolojinin entegre olduğu alanlar, gelecekte daha fazla iş imkanı sunacaktır.
  3. Gelişime ve Yeniliğe Açık Olmak: Teknoloji hızla gelişiyor ve bu gelişmelere ayak uydurmak önem kazanıyor. Seçtiğiniz meslek ne olursa olsun, kendinizi sürekli güncelleyerek gelişime açık olmalısınız.
  4. Sosyal Sorumluluk ve Etik: Bir meslekte başarılı olmak sadece teknik becerilerle değil, aynı zamanda sosyal sorumluluk ve etik değerlere bağlılıkla da ilişkilidir. Topluma katkı sağlamak ve çevresel sorumluluk bilinciyle hareket etmek, kariyerinizde olumlu bir izlenim yaratacaktır.

Başarılı Bir Kariyer İçin Kendinizi Nasıl Hazırlarsınız?

Geleceğin meslekleri ve yetkinliklerini araştırdıktan sonra, kariyerinizi bu alanlarda geliştirmek için stratejik adımlar atabilirsiniz. İşte başarılı bir kariyer için atabileceğiniz bazı adımlar:

  1. Eğitim ve Sertifikalar: Geleceğin mesleklerine yönelik spesifik eğitimler ve sertifika programları, yetkinliklerinizi artıracaktır. Örneğin, veri bilimi, yapay zeka, dijital pazarlama veya siber güvenlik gibi alanlarda eğitim almak, bu mesleklerde öne çıkmanızı sağlar.
  2. Mentorluk ve Rehberlik Alın: Kariyerinizde deneyim kazanırken bir mentor ya da rehberden destek almak, daha sağlam adımlar atmanızı sağlar. Mentorluk, iş dünyasına dair pratik bilgiler edinmenize yardımcı olabilir.
  3. Dijital Becerileri Geliştirin: Dijitalleşen dünyada dijital becerilere sahip olmak büyük bir avantajdır. Kodlama, veri analitiği, dijital pazarlama gibi dijital yetenekleri kazanmak, kariyerinizde daha fazla fırsat elde etmenizi sağlar.
  4. Gönüllülük ve Sosyal Sorumluluk Projelerine Katılın: Sosyal sorumluluk projelerine katılarak hem topluma katkı sağlayabilir hem de kendinizi geliştirebilirsiniz. Bu tür projeler, kariyerinizde farklı bir bakış açısı kazanmanıza ve empati yeteneğinizi artırmanıza yardımcı olur.
  5. Kendinizi Sürekli Güncel Tutun: Özellikle teknoloji odaklı mesleklerde çalışıyorsanız, kendinizi sürekli güncel tutmalısınız. Yeni gelişmeleri takip ederek, sektördeki yeniliklere adapte olabilirsiniz.

 

Başarılı bir kariyer için geleceğin mesleklerini iyi tanımak ve mesleklerin gelecekteki yapısını anlamak, doğru tercihleri yapmanıza olanak tanır. Geleceğin mesleklerine ve gerektirdiği becerilere yatırım yaparak, kariyer yolculuğunuzda daha sağlam adımlar atabilirsiniz. Aba Psikoloji olarak, gençlerin kendilerine uygun meslekleri keşfetmelerine yardımcı olmayı hedefliyor, başarılı bir kariyer için gerekli olan rehberliği sunmaya özen gösteriyoruz. Kendinizi tanıyın, geleceğin mesleklerine hazırlanın ve başarı yolculuğunuzda emin adımlarla ilerleyin!

Read More

Açık Bilgilendirme Günü, Doç. Dr. Gamze Sart tarafından geleceğe randevu olarak nitelendiriliyor.  Etkinlik; Gamze Sart’ın sunumuyla gerçekleştiriliyor. Üniversite eğitiminin günümüzde oldukça önemli bir noktaya geldiği görülüyor. Üniversite mezunu olmak kariyer süreci için oldukça önemli bir katkı sağlıyor.

Geleceğin meslekleri ve mesleklerin geleceği anlamında büyük değişiklikler yaşandığı ve yaşanacağı biliniyor.  Bu nedenle eğitim ve kariyer süreçlerine dair ciddi tedbirler alınması gerekiyor. Birçok alan dijital dönüşümün etkisiyle şekil değiştiriyor ve yeniden yapılanıyor. Bu süreçte değişime ayak uydurabilmek önem taşıyor. Buna yönelik olarak becerilerin yeniden yapılandırılması gerekiyor. Gençlerin doğru alanlara yönlendirilmesi ve doğru alanlarda konumlandırılması gerekiyor.

Başarılı bir kariyere imza atmak ancak bu şekilde mümkün olabiliyor. Bu nedenle; “Open Day” olarak da adlandırılan Açık Bilgilendirme Günleri titizlikle yürütülüyor. Peki; Açık Bilgilendirme Günleri neden geleceğe randevu olarak nitelendiriliyor?

Açık Bilgilendirme Günü ile Geleceğe Randevu

Açık Bilgilendirme Günleri, geleceğe randevu olarak nitelendiriliyor. Çünkü şu an lise eğitimlerini sürdürmekte olan öğrenciler 2021 – 2025 yılları arasında mezun oluyorlar. Bu öğrenciler, 2025 – 2029 yılları arasında üniversite eğitimlerini tamamlamış oluyorlar. Günümüzde bir öğrencinin üniversite mezuniyetinin ardından 40 ila 60 yıl boyunca değer üretebileceği düşünülüyor. Bu; 2025 – 2029 yıllarında üniversiteden mezun olan öğrencilerin 2090 yılına kadar değer üretebileceği anlamına geliyor.

Bireylerin potansiyellerini gösterebilmeleri ve alanlarında fark yaratabilmeleri için doğru alanda konumlanmaları gerekiyor. Peki; doğru alan seçimi yapmak için nelere dikkat etmek gerekiyor? Öncelikle kariyer planlaması ve kariyer seçimi titizlikle yürütülmesi gereken süreçler olarak biliniyor. Kariyeri kurgularken stratejik hamleler yapmak önem taşıyor. Bu noktada; elbette kariyer danışmanlığı devreye giriyor. Açık Bilgilendirme Günü gibi etkinliklerle öğrencilerin doğru alanlara yönlendirilmesi planlanıyor.

Kariyer seçimi yaparken doğru uzmanlarla çalışmak kritik bir önem taşıyor.  Doç. Dr. Gamze Sart’ın uzmanlık alanının yükseköğrenim olduğu biliniyor. Bu alanda faaliyet yürüten danışmanları yetiştiriyor. Yani bir danışmanın çok ötesinde bir noktada bulunuyor.  Türkiye’de; yükseköğrenim ve kariyer süreçlerine hakim olan; bu alanlarda uzmanlaşan nadir isimlerden biri olduğu biliniyor.

Bu noktadan yola çıkarak; “Open Day” olarak da bilinen Açık Bilgilendirme Günleri’ni düzenliyor. Gençlerin eğitim ve kariyer süreçlerine doğru yön vererek onları başarıya ulaştırmayı hedefliyor. Gelecek 40 – 60 yıllık süreçte değer üretebilecekleri alanlarda konumlanmalarına odaklanıyor. Bu nedenle; Açık Bilgilendirme Günleri, geleceğe randevu olarak nitelendiriliyor.

Açık Bilgilendirme Günü ile Doğru Kariyer Seçimi

Açık Bilgilendirme Günleri; Harvard Üniversitesi, Stanford Üniversitesi gibi dünyanın önde gelen üniversiteleri tarafından da gerçekleştiriliyor. Bu etkinliklerle öğrencilerin doğru bilgilendirilmesinin sağlanması amaçlanıyor.

Öğrencilerin lise mezuniyet yılları ile üniversite mezuniyet yılları oldukça kritik olarak görülüyor. Dünyadaki her birey bir sınıflandırma ile anılıyor. Mezuniyet yılları bu sınıflandırmaların ana başlığını oluşturuyor. Bugün üniversitelerden mezun olacak gençlerin 40 – 60 yıl değer üretmesi önemli bir noktayı oluşturuyor. Kariyer planlaması bu anlamda önemli bir rol oynuyor.

Bu noktada; öğrencinin beceri ve yeteneklerinin doğru belirlenmesi gerekiyor. Geleceği kurgulayacak ve şekillendirecek gençler yetiştirmek kritik bir önem taşıyor. Bu anlamda yetenek testleri ile öğrencilerin hangi alanlarda başarılı olacağına bakmak gerekiyor. Ancak; bunun yanı sıra; mesleklerin geleceğini de öngörebiliyor olmak önem taşıyor. Dünyanın gelecekteki sosyo – ekonomik, politik, kültürel koşullarını değerlendiriyor olmak gerekiyor. Tüm bunları göz önüne alarak gençleri doğru alanlarda, doğru becerilerle konumlandırıyor olmak gerekiyor. Tüm bu süreçler için kariyer danışmanlığı almak önem taşıyor.

Açık Bilgilendirme Günü hakkında daha detaylı bilgiye ulaşmak için aba Psikoloji web sitesini ziyaret edebilirsiniz. Sorularınız için Doç. Dr. Gamze Sart ve aba Psikoloji ile iletişime geçebilirsiniz. Psikoloji, eğitim ve kariyere dair daha fazla içeriğe ulaşmak için YouTube kanalımıza abone olabilirsiniz.

Read More

Kişilik gelişimi, bireyin sosyal ve fiziksel çevresi içinde tutarlı olarak gösterdiği kişilik özelliklerinin oluşumudur. Kişiliğin gelişimi doğumla birlikte başlar ve çocuk 6 yaşlarına geldiğinde büyük oranda tamamlanır. Doğumla birlikte başlandığı söylense de aslında kişilik anne karnındaki yaşantılarla da şekillenmeye başlamaktadır. Annenin gebelik sürecindeki duygu durumu, yaşantısal deneyimleri, gebeliğine yüklediği anlam ve bebeğiyle kurduğu doğum öncesi bağ kişiliği etkilemektedir.

Dolayısıyla doğum öncesinden başlayarak çocuğun ilk altı yılında temel etkileşim kaynağı ailesidir. Kişiliğin şekillendiği bu önemli zaman aralığında kişilik üzerindeki en belirgin rol aileye aittir. Ebeveynlerin kendi kişilik özellikleri, çocuk yetiştirme tutumları, aile içi iletişimleri, problem çözme becerileri çocuğa yansımaktadır. Ebeveynlerin birlikte ve ayrı ayrı sergiledikleri tavır, tutum ve iletişim stilleri çocuğun kişilik gelişimi üzerinde etkilidir.

Peki kişiliğin şekillenmesinde hangi unsurlar rol oynamaktadır? İdeal aile ortamı nasıl olmalıdır? Aile içindeki olumsuzluklar kişiliği nasıl etkilemektedir? Sağlıklı bir kişiliğin gelişebilmesi için bebeklikten başlayarak çocuğun ihtiyaçları nelerdir? Psikolojik destek almak gerekli mi ve hangi durumlarda destek almak düşünülmelidir? Yazımızın devamında cevaplara ulaşabilirsiniz.

Çocuklarda Benlik Gelişimi ve Yaşam Boyu Başarıya Etkisi ve Ebeveyn Tutumları ve Karakter Gelişimine Etkisi yazılarımızdan da faydalanabilirsiniz.

Kişilik Gelişimi için Ebeveynle Güvenli Bağ Kurabilmek Oldukça Önemli

0-2 yaş, çocuğun, fiziksel, zihinsel ve duygusal yönden en hızlı geliştiği dönemdir. Bu dönemde çocuğun sadece fiziksel gereksinimlerinin karşılanması yeterli değildir. Bebek yaşamın ilk iki yılında büyük ölçüde bakımıyla ilgilenen kişiye (çoğunlukla bu kişi anne) bağımlıdır. Dolayısıyla bakım verenle kurulan ilişkinin niteliği bebeğin zihinsel ve duygusal gelişimi için son derece önemlidir.

Anneyle bebek arasında kurulan bağın sağlıklı, bebeğin gelişimini destekleyecek yeterlilikte olmasına güvenli bağlanma denir. Annenin, emzirme ya da besleme tarzı, bebeğiyle kurduğu fiziksel temas ve onu rahatlatma biçimi bu bağın gelişimini destekler. Dolayısıyla çocuğun kişilik gelişimi de sağlıklı yönde ilerler. Annenin bebeğin ihtiyaçlarına duyarlılığı, bebeğe duygusal yakınlığı, yanında olduğu konusunda verdiği güven de oldukça önemlidir.

Bebeğin temel duygusal ve fiziksel ihtiyaçları yeterli ve düzenli şekilde karşılanmadığında kurulan bağın gücü zayıflamaktadır. Bu yetersizlik de güvensiz bağlanmaya neden olmaktadır. Bebek ebeveynine güvenli şekilde bağlanırsa kendi öz değerini ve çevresini algılayış biçimini bu güven üzerinden nitelendirir. Güvenli bağlanan bir bebek kendini değerli, yeterli, güvenilir hissederken çevresine yönelik de benzer anlamlar yükler.

Bebek sevilmeye, bakılmaya değer bir birey olduğunu daha bu dönemden kurduğu ilişkinin niteliğiyle kodlamaya başlar. Güvensiz bağ geliştiren bebek ise kendisinin sevilmeye ve bakılmaya layık olmadığı yanılgısına kapılır. Böyle bir bebek yetersizlik, güvensizlik ve değersizlik duygularıyla yoğrulur. Çevresini de güvenilmez ve tehlikeli olarak kodlar. Yalnızlık duygusu çok daha belirgin hale gelir. Öfke veya öğrenilmiş çaresizlik gelişebilir.

Kişilik Gelişimi Anne Karnında Başlıyor, Yaşamın İlk 6 Yılında Belirginleşiyor! Yazımızdan da faydalanabilirsiniz.

Kişilik Gelişimi Ebeveyn Tutumlarıyla Şekil Alıyor

Ebeveyn tutumları kişiliğin belirlenmesin etkili rol oynuyor. Ebeveynlerin benzer roller sergilemesi ve birbirinden tamamen farklı olması da kişiliğin nasıl şekilleneceğini etkiliyor. Yaygın ebeveyn tutumlarına bakıldığında otoriter tutum, demokratik tutum, mükemmeliyetçi tutum, ihmalkar ve tutarsız tutumlarla karşılaşılabiliyor.

Otoriter tutumda daha çok ebeveyn ceza ve otorite gücüyle evde hakimiyeti sağlıyor. Fiziksel ve duygusal cezalar, sevgiden mahrum bırakma gibi olumsuz yaklaşımlar uygulanabiliyor. Bu ebeveyn tutumunun kişilik gelişimi açısından son derece zedeleyici olduğu klinik araştırmalarca da destekleniyor.

Bir diğer sağlıksız ebeveyn tutumu ise İhmalkar veya tutarsız ebeveyn tutumları. İhmalkar tutumda çocuğun varlığı ve ihtiyaçları sıklıkla göz ardı ediliyor. Dolayısıyla özgüven, öz benlik gelişmiyor. Çocuk fiziksel, duygusal ihtiyaçlarından mahrum ediliyor. Böyle bir aile ortamında güvenli bağ gelişmediği gibi kişi çevresini ve hatta kendisini de güvensiz buluyor.

Mükemmeliyetçi tutumda da yine sağlıksız kişilik özelliklerine yatırım yapıldığını görüyoruz. Mükemmeliyetçi ebeveynler gerçekdışı beklentilerle çocukları yıpratıyor. Sınav ve performansa yönelik kaygılar en çok bu ebeveynlerin çocuklarında görülüyor. Yetersizlik duyguları bu çocuklarda çok daha baskın hale geliyor.

Sağlıklı kişilik gelişimi için ise ihtiyaç duyulan ebeveyn tutumu demokratik-hoşgörülü ebeveyn tutumu. Bu tutumun başarılı ve tutarlı şekilde uygulandığı ailelerde ideal aile ortamı görülüyor. Bu ailelerde çocuk hata yaptığında cezalandırılmıyor. Bunun yerine hatalarından ders çıkarması ve neden sonuç ilişkisi kurması desteklenir.

İyi ve kötü deneyimlerde aile birbirinin yanında oluyor ve birbirine ışık tutuyor. Böyle bir ortamda yetişen çocuğun kişiliği de sağlıklı, dengeli ve tutarlı oluyor. Kendi içinde mutlu, huzurlu ve memnun olan çocuk sosyal çevreyle ilişkisinde ve davranışlarında da uyumlu ve dengeli oluyor. Ebeveyn Tutumları ve Karakter Gelişimine Etkisi ve Kıyaslama ve Rekabet Çocukları Nasıl Etkiliyor? Yazılarımızdan da faydalanabilirsiniz.

Ebeveynlerin Problem Çözme Becerileri ve İletişim Stilleri Kişilik Gelişimi Üzerinde Etkili

Aile içi iletişim modelleri ve elbette aile bireylerinin karşılaştıkları problemlere nasıl çözüm ürettiği doğrudan çocuğa rol model oluşturuyor. İdeal aile ortamında iletişim saygı çerçevesinde, suçlama ve hakaret içermeden, duygu ve düşüncelerin paylaşılmasıyla sağlanıyor. Aile bireyleri birbirleriyle iletişim kurarken etkin dinleme yapıyor, empati kuruyor ve ben diliyle konuşuyor. Küsme, trip atma, alaya alma gibi pasif agresif tepkiler kullanılmıyor.

İletişim kazalarına yol açabilecek kelimelerden ve olumsuz beden dilinden uzak duruluyor. İdeal aile ortamında meydana gelebilecek iletişim kazaları, kırgınlıklar veya tartışmalarda aile üyeleri sorunları çözmeye odaklanıyor. Ailede veya sosyal, profesyonel hayat içerisinde karşılaşılan problemlerle nasıl baş edildiği kişilik gelişimi için belirleyici.

Sorunlar konuşarak, medeni şekilde tartışılarak mı hallediliyor yoksa sesler yükseltilip, fiziksel güce mi başvuruluyor? Sorun çözme yöntemi olarak empati mi kurulmaya çalışılıyor yoksa açık arayarak zayıflıklardan faydalanmaya mı çalışılıyor? Aile İçi İletişim Eksikliği Nedenleri ve Sağlıklı Bir Birey Yetiştirebilmek İçin Aile İçi İletişim Nasıl Olmalı? yazımızdan da faydalanabilirsiniz.

Kişilik Gelişimi Tekrar Eden Olumsuz Fiziksel ve Duygusal Yaşantılarla Zedeleniyor

Ailede, faal olarak zaman geçirilen sosyal çevrede maruz kalınan fiziksel, duygusal şiddet karakter gelişimini zedeliyor. Bağırarak iletişim kurmak, vurmak, sevgiden mahrum bırakmak, ceza vermek, ihtiyaçlarını karşılamamak, alay etmek, hakaret etmek bunlara örnek verilebilir. Fiziksel ve duygusal şiddetin hakim olduğu bir aile ortamında ideal aileden bahsetmek mümkün değildir. Bu tarz ortamlarda çocuk ve ebeveyn arasında güvensiz, korkulu bağlanma söz konusudur.

Çocuğun özgüveni, benlik değeri ve özsaygısı gelişmez. Çocuk ebeveyni gibi otoriter gördüğü akranlarından, öğretmenlerinden ve diğer kişilerden de korkar. İçe kapanık, pasif bir kimlik geliştirebileceği gibi olumsuz yaşantıları da modelleyebilir. İsyankar, zarar veren, istek ve ihtiyaçlarını zorla elde eden bir kişilik geliştirebilir. Fiziksel, Duygusal, Sözel Şiddete Maruz Kalmak Çocuğun Dünyasını Nasıl Etkiliyor? Ve Çocuklarda Regresyon ve Nedenleri Yazımızdan da faydalanabilirsiniz.

Ailenin ve Çocuğun Alacağı Psikolojik Destek Kişilik Gelişimi için Destekleyici Olacaktır

Sağlıklı ebeveyn tutumları sergilemek, çocuğunuzun karakter gelişimine daha yapıcı katkı sağlamak için psikolojik destek alabilirsiniz. Aile içi ilişkilerin iyileştirilmesinde, çift ve aile sorunlarının giderilmesinde aile danışmanlığından faydalanabilirsiniz. Ayrıca okul, bölüm, meslek seçmeden önce karakter gelişimi ve karakter analizi hakkında bilgi edinmek de oldukça önemli. Meslek veya alan/bölüm seçimi yapmadan önce çocuğunuzun kişilik testine katılmasını sağlayabilirsiniz.

Aba psikoloji uzman kadrosu her yaştan danışanına akademik ve mesleki danışmanlık sunuyor. Stratejik yetenek yönetimi çalışmamız ile kariyerinizi size en uygun şekilde planlıyoruz. Ayrıca uyguladığımız IQ, EQ, dikkat, algı, yetenek ve kişilik testleriyle çocuk, genç ve yetişkin danışanlarımızın potansiyellerini keşfediyoruz. Oyun Terapisi Nedir? Çocuk ve Aileler için Faydaları yazımızdan da faydalanabilirsiniz.

Kişilik gelişimi ve testleriyle ilgili bilgi almak veya diğer psikolojik hizmetlerimizden faydalanmak isterseniz bize ulaşabilirsiniz. Kişilik Özelliklerine Göre Meslek Seçimi Yapmak ve “Çocuğumu Hangi Uzmana Götürmeliyim?” Pedagog, Çocuk Psikoloğu ve Çocuk Psikiyatristi Kimdir? Yazılarımızdan da faydalanabilirsiniz.

Read More

Kişisel gelişim son yıllarda en az mesleki gelişim ve tecrübe kadar önemli hale geldi. Özellikle 4. Sanayi devrimi yani endüstri 4.0 bireylerin kişisel olarak da gelişim alanlarına yatırım yapmasını önemli kıldı. Endüstri devrimi sonucunda pek çok iş kolu ufak cihazlarla, akıllı sistemlerle sürdürülebilir hale geldi. İnsan gücünün yerini robotlar, sanal sistemler almaya başladı.

Fabrikaların ve firmaların otomasyon sistemlerine yönelmesi iş gücü ihtiyacını azalttı. Artan nüfus ve buna karşı azalan iş gücü bireysel gelişimi zorunlu hale getirdi. Geleneksel yöntemler yerini sürekli yenilenmeye ve gelişime bıraktı. Artık çok yönlü olmak, değişime ayak uydurabilmek, çözüm odaklılık ve yaratıcılık sistemin parçası olabilmeyi sağlıyor. Bunu başaramayanlar ise sistemin dışında kalıyor.

Bugüne kadar bir iş tutturanlar, kariyerinde bir şekilde yer elde edenler mevcut düzende devam ediyor. Ancak gelecek yıllarda kariyer planı yapacak olanlar için sisteme dahil olabilmenin şartları çok daha fazla. İyi bir üniversite okumak, doğru mesleği seçmek iş bulmaya veya başarılı olmaya yetmeyecek. Kişisel gelişim adaylar arasında belirleyici kriter olacak.

Günümüzde artık herkes üniversite okuyor ve hatta yüksek lisans yapıyor. Yan dal, çift ana dal, doktora yapmak da oldukça yaygın. Yabancı dilin önemi artık çok daha fazla biliniyor ve bu alanda da gençler kendilerini geliştiriyor. Bilgisayar, internet kullanmayan, teknolojiyi takip etmeyen genç neredeyse yok. Eski kuşaklar için daktilo bilen, liseyi bitiren herkes çok iyi yerlere gelebiliyordu.

Şimdiyse iş verenlerin beklentileri çok daha yüksek. Çünkü globalleşmeyle birlikte hepimiz dünya insanı haline geldik ve dünya çapında bir rekabet içerisindeyiz. Yurtdışında istihdam fırsatları bulabildiğimiz gibi yurtdışındakilere de istihdam fırsatını tanıyoruz. Bu da pastayı büyüttüğü gibi pastadan pay alacak rakiplerimizin miktarını da artırıyor.

Peki rekabette öne geçebilmek ve başarıyla yükselebilmek için ne gerekiyor? İşte bu noktada işverenler meslek dışı bireysel gelişimine de yatırım yapan çalışanlarla el sıkışmak istiyor. Ekiplerine dahil edecekleri kişilerin bir makineden veya sistemden farklı olarak rol alabilmesini istiyor.

Kişisel Gelişim Nedir?

Kişisel gelişim kişilerin rutin çalışma alanları ve sorumlulukları dışında ilgilendikleri eğitim, etkinlik, performans alanlarından edindikleridir. Gelir elde etme amacı olmaksızın yapılan, keyif alınan uğraşlar olarak da değerlendirilebilir. Bu kişisel faaliyetlerle bireylerin boş zamanlarını değerlendirmesi; duygusal, bilişsel, sosyal ve davranışsal becerilerini geliştirmesi amaçlanır.

Gelişimi destekleyen faaliyetler kulüplere katılmak, spor, dans, sanatla ilgilenmek, dijital içerik üretmek, fotoğrafçılık gibi örneklendirilebilir. Bu etkinlikler aracılığı ile bireyler boş zamanlarını verimli geçirmekle kalmaz farklı kazanımlar da elde ederler. En başta sosyal ilişkilerini ve iletişim becerilerini geliştirir, network elde ederler. Kişisel uğraşları sayesinde zamanı verimli kullanma, çok yönlü düşünme gibi iş hayatına etki edecek kazanımlar da elde ederler.

Dikkat Çeken Bir Cv için Kişisel ve Mesleki Gelişim Önerileri ve Etkili İletişim Becerileri Kariyer Gelişimini Etkiliyor yazılarımızdan da faydalanabilirsiniz.

Başarılı Bir Kariyer için Kişisel Gelişim Neden Önemli?

Pek çok aday kişisel faaliyet alanlarına yönelik ilgi ve becerilerine özgeçmişlerinde yer vermek istemez. Kimisi bunu kişisel alanıyla ilgili gereğinden fazla bilgi vermek gibi düşünebilir. Kimisi ise mesleğiyle ilişkili olmadığını düşünerek alakasız bulabilir. Ancak kişinin iş dışı zamanlarını geçirdiği bu bireysel faaliyetler iş verene adayla ilgili önemli bilgiler verir.

Çok yönlü olmak, yaratıcılık, üretkenlik, çalışkanlık, verimli zaman yönetimi, iletişim becerileri, uyum bunlardan sadece bazılarıdır. İş verenin önüne her gün benzer niteliklerde pek çok özgeçmiş gelir. Benzer üniversiteler, benzer bölümler ve iş tecrübeleri. İş verenin adaylara yönelik özgeçmişte yazan bilgilerden başka bilgisi ve referansı yoktur. Yani iş veren sizi özgeçmişinde yer verdiğiniz bilgiler kadar tanımaktadırlar.

İş verenin adaylar arasında seçimi kolaylaştıracak daha öznel bilgilere erişmeye ihtiyacı vardır. Hobileriniz, katıldığınız kurslar, kulüp üyelikleriniz, sosyal yardım çalışmalarınız, sanat, spor ilgileriniz sizin kim olduğunuzu yansıtır. İş veren bu bilgilere göz gezdirdiğinde elindeki özgeçmişin dinamik bir kişiye ait olduğunu hisseder. Böylece özgeçmişiniz diğerleri arasında öne çıkarak fark yaratır.

Kişisel gelişimin sadece iş bulma sürecinde değil hayatınızın pek çok alanında önemini fark edeceksiniz. Özellikle yurtdışı üniversite kabullerinde de okul dışı faaliyetlere katılım önemlidir. Üniversiteler de tıpkı iş verenler gibi bünyelerine katacakları öğrencilerin çok yönlü olmasını ister.

Okullarındaki öğrencilerin akademik bilginin dışında sanat, spor, sosyal sorumluluk alanlarında aktif olmasını beklerler. Stajlar ve iş bulma sürecinde işinize yarayacak olan referans edinme sürecinde de kişisel gelişim gereklidir. Yurtdışı eğitim ve üniversite kabulleri hakkında daha detaylı bilgi edinmek için Aba Akademy sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

Kişisel Gelişim için Neler Yapılabilir?

Kişisel gelişime yönelik yapabilecekleriniz sınırsız olsa da bizim size önerimiz ihtiyaç alanlarınıza yönelik çalışmalar yapmanızdır. İlgi ve becerilerinizi keşfederek hem keyif hem de verim alabileceğiniz alanlara da yönelebilirsiniz. Ancak mutlaka zayıf yönlerinizi destekleyecek ve geliştirecek alanlara yönelik de çalışmalısınız. İş görüşmelerinde “güçlü ve zayıf yönler” sıklıkla sorulmaktadır. Bu noktada iş verene güçlü yönlerinizi belirtirken yaptığınız çalışmalardan yola çıkarak örnekler verebilirsiniz.

Örneğin zamanı çok iyi kullanırım, zaman yönetimim iyidir dediğinizde iş verene samimi gelmeyebilir. Ancak iş dışı zamanlarınızda yaptığınız düzenli etkinliklerden, eğitim ve kurslardan bahsederseniz zamanı verimli kullandığınızı gösterebilirsiniz. Aynı şekilde güçsüz olduğunuzu düşündüğünüz konularla ilgili de gelişim elde edebileceğiniz faaliyetlere zaman ayırdığınızı gösterebilirsiniz. Örneğin; sosyal anksiyeteniz varsa ve topluluk önünde konuşmakta zorlanıyorsanız bunu yenmek için yaratıcı dramadan faydalanabilirsiniz.

Beden dili kullanımı ve diksiyon üzerine çalışmalar yaptığınızı söyleyebilirsiniz. Böylece zayıf yönlerinizle barışık olduğunuzu ve gelişime açık olup çaba gösterdiğinizi de göstermiş olursunuz. İş verenlerin kişisel gelişimden asıl beklentisi organizasyon içerisinde bu yönlerinizin nasıl bir fayda sağlayacağını görebilmektir. Dolayısıyla öznel gelişime yönelik yaptığınız çalışmalarınızı özgeçmişinizde mesleğiniz ve organizasyonla ilişkili olacak şekilde ifade edebilirsiniz.

İşverenlerin adaylardan beklediği organizasyona katkı sağlayacak kişisel kazanımlar özetle aşağıdaki gibidir;

  • Stresle başa çıkabilme
  • Zor insanlarla iletişim kurabilme
  • İkna becerisi
  • Zorlu çalışma koşullarına adapte olabilme
  • Analitik düşünme
  • Takım içerisinde verimli çalışabilme
  • Yaratıcılık
  • Özgüven ve öz değer geliştirme
  • Empati yapabilme
  • Krizi yönetebilme
  • Zamanı verimli kullanma
  • Dikkati sürdürebilme
  • Diksiyon
  • Etkili beden dili kullanımı

Mesleğinize, faaliyet alanınıza yönelik ilgi, beceri ve çalışmalarınızı bu kazanımları ortaya çıkaracak şekilde ifade edebilirsiniz. Dolayısıyla günümüzde istihdam için yüksek mezuniyet notları, iyi üniversite diplomaları yeterli değil. Kendini hem mesleki hem kişisel anlamda geliştiren, yeniliğe ve değişime açık olan bireyler kazanıyor.

Okul öncesi dönemden itibaren her bireyin bu farkındalıkla yetiştirilmesi ve geliştirilmesi gerekiyor. Okul Öncesi Dönemde Kariyer Planı Yapmak: Küçük Ayaklar Geleceğe Büyük Adımlar Atsın yazımızdan da faydalanabilirsiniz.

Kişisel Gelişim için Kariyer Danışmanlığı Almak Başarı Olasılığını Artırıyor

Kişisel gelişime verilen önem son yıllarda oldukça artmış olsa da ülkemizde hala gelişim alanları yeterince desteklenmiyor. Çocukluktan itibaren ilgi ve beceri alanlarının keşfedilmesi ve geliştirilmesi gerekiyor. Gelişim alanlarına yeterince önem verilmediğinde başarı potansiyeli oldukça yüksek nice çocuğun performansı sınırlandırılıyor. Zamansızlık, sosyo kültürel ve sosyo ekonomik fırsat eşitsizlikleri çocuk ve gençlerin başarı alanlarını kısıtlıyor.

Ailelerin bu noktada daha bilinçli ve özverili olması gerekiyor. Okulların, öğretmenlerin de müfredat dışında bu alanlara yönelik çalışmalara önem vermesi gerekiyor. Büyük şehirler dışında da çocukların spor, sanat, kültür gibi çeşitli faaliyet alanlarında rol alabilmesi gerekiyor. İlgi ve Beceri Alanları Meslek seçimini ve Kariyeri Nasıl Etkiliyor? Ve Çocukların ilgi ve Beceri Alanları Nasıl Keşfedilir? Yazılarımızdan da faydalanabilirsiniz.

Aba psikoloji uzman kadrosu her yaştan danışanına akademik ve mesleki danışmanlık sunuyor. Stratejik yetenek yönetimi çalışmamız ile kariyerinizi size en uygun şekilde planlıyoruz. Ayrıca uyguladığımız IQ, EQ, dikkat, algı, yetenek ve kişilik testleriyle potansiyellerini keşfediyor eğitim alabilecekleri en iyi üniversitelere yerleştiriyoruz. Danışanlarımıza mesleki gelişimlerini ve kariyer hedeflerini gerçekleştirmelerinde profesyonel destek sunuyoruz.

Mesleki gelişim kadar, kişisel gelişim alanlarını da destekleyecek şekilde danışmanlık veriyoruz. Detaylı bilgi için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Read More