Oyunda, çocuklar sağlıklı gelişimleri için gerekli çok önemli birçok beceriyi edinirler. Örnek vermek gerekirse sosyal-duygusal gelişim, fiziksel gelişim, zihinsel ve bilişsel gelişimle ilgili kaliteler oyun aracılığıyla kazanılır. Aynı zamanda duygusal becerileri de pratik edeler. Oyun sırasında korkuyu, öfkeyi, hayal kırıklığını ve daha birçok duygu durumu çeşitli rollere girerek tecrübe ederler. Böylece duygularını nasıl kontrol altında tutacaklarına dair bir iç görü kazanırlar.
Fiziksel gelişim oyunun fayda tek gelişim alanı değil
Oyunun fiziksel faydalarını gözlemlemek mümkün olsa da serbest oyun duygusal gelişim için de içsel faydalar sağlar. Araştırmalar serbest oyunla duygusal gelişime dair kazanılan üç alana dikkat çekerler; özgüven, özsaygı (kendine değer verme) ve bazı travmatik duyguları oyun sırasında serbest bırakarak travmadan uzaklaşabilmek.
Serbest oyun onları risk almaya teşvik eder. Çocuklar bu riski aldıklarında ve bu zorluğun üstesinden geldiklerinde, daha yüksek özgüvene yol açan bir başarı duygusu hissederler. Serbest oyun aynı zamanda çocukları çatışma çözme ve yaratıcı dramatik oyun gibi özgüven geliştiren diğer beceriler geliştirmeye teşvik eder. Kendi kendine oyun kurabilme, tek başına kaldığında da oyun yaratabilme özgüven gelişimiyle ilişkilendirilen önemli faktörlerdir.
Yalnız başına oynamak
Bazıları yalnız oynamanın çocukları diğerlerinden uzak durmaya ittiğini ya da utangaç olduklarını düşünür. Aksine, yalnız oyun çocuklara sosyal olarak yardımcı olur, çünkü güçlü bir bağımsızlık duygusu geliştirir, yaratıcılığı ve hayal gücünü geliştirir ve kendi kendine eğlenebilmeyi başarabildiklerinde can sıkıntısını hafifletir. Bir çocuk oyun alanında yalnız oynadığında, diğer çocukların etkileşimlerini gözlemleyerek sosyal ipuçları öğrenir.
Oyundan yoksun kalındığında…
Etik meselelerden dolayı bilim insanları bir grubun gelişimsel yıllarında kasıtlı olarak oyundan mahrum kaldığı ve başka bir grubun normal olarak oynamasına izin verildiği kontrollü deneyleri insanlar üzerinde yapamazlar. Ancak hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalardan yola çıkabiliriz. Maymunlar sadece türlerinin yetişkinlerinin mevcudiyetinde büyüdüğünde, hiçbir uyaran ve sosyal etkileşime fırsat verilmediğinde oyun oynayamadan büyümüş oluyorlar. Araştırmacılar bu maymun grubunu erken yetişkinlik döneminde test ettiklerinde, duygusal olarak geride kaldıklarını kanıtladılar. Öte yandan, diğer maymun grubu, yani maymunlarla etkileşime geçilmesine izin verilen gruptaki maymunlar yapılan testlerde duygularını kontrol etmekte daha başarılı oluyor. Ayrıca tehlikeli durumlarla karşı karşıya kaldıklarında duruma adapte olmaya ve üstesinden gelmeye daha çok çabalamaya meyilli oluyorlar.
Sağlıklı aile ilişkileri için oyunla geçirilmiş bir çocukluk
Bütün bunlar göz önünde bulundurulduğunda, özgüveni ve özsaygısı yüksek olan, kendi başına zaman geçirmekten sıkılmayan bireyler daha sağlıklı aile bağlarının geliştirilmesine yol açıyor.
references