Psikolojik dayanıklılık, bireyin zorluklar karşısında yeniden toparlanabilme, değişime uyum sağlama ve uzun vadeli hedeflere odaklanabilme kapasitesidir. Öğrenciler için bu görünmeyen güç, yalnızca sınavlarda değil; kariyer yolculuğunda da belirleyici bir rol oynar. Akademik süreçlerde başarının sürdürülebilir olması için, öğrencinin stres, kaygı ve belirsizlikle etkin biçimde baş edebilmesi gerekir.

ABA Psikoloji olarak yaklaşımımız, öğrencinin akademik performansını desteklerken, aynı zamanda dayanıklılığını güçlendirmeye odaklanır. Çünkü sağlam bir psikolojik temel olmadan, en iyi çalışma planları dahi uzun vadede verimli olmayabilir.

Psikolojik Dayanıklılığın Akademik Başarıya Katkısı

Öğrenciler için yoğun sınav dönemleri, ödev yükleri ve rekabet ortamı zaman zaman baskı unsuru hâline gelebilir. Dayanıklılığı yüksek öğrenciler, bu baskıyı daha kolay yönetebilir, hataları öğrenme fırsatına çevirebilir ve motivasyonlarını koruyabilir.

Ayrıca öz-düzenleme becerileri gelişmiş öğrenciler, dikkat ve zaman yönetiminde daha istikrarlı davranarak, akademik başarılarını sürdürülebilir kılar. Bu süreçte büyüme odaklı zihniyet önemli bir rol oynar; öğrenciler başarısızlıkları kalıcı bir engel değil, gelişim basamağı olarak görür.

Sonuç olarak psikolojik dayanıklılık, öğrencinin yalnızca bugününü değil; gelecekteki akademik uyumunu ve üretkenliğini de belirler.

Kariyer Yolculuğunda Dayanıklılığın Önemi

Kariyer gelişimi, çoğu zaman belirsizlik ve riskler içeren uzun bir yolculuktur. Psikolojik dayanıklılık, öğrencinin değişen iş dünyası koşullarına uyum sağlamasına, krizleri yönetmesine ve motivasyonunu sürdürmesine yardımcı olur.

Yapay zekâ ve dijitalleşme çağında, meslekler hızla dönüşmektedir. Bu ortamda esnek düşünme, yaratıcılık ve duygusal denge; teknik beceriler kadar değerli hâle gelmiştir. Dayanıklılığı yüksek öğrenciler, bu hızlı değişimi bir tehdit değil, fırsat olarak görür.

Bu nedenle, kariyer planlamasında yalnızca akademik başarı değil, psikolojik sağlamlık da stratejik bir avantaj olarak değerlendirilmelidir.

Dayanıklılığı Geliştiren Psikolojik Teknikler

Dayanıklılığı güçlendirmek için uygulanabilecek pek çok teknik vardır. Bilişsel yeniden yapılandırma, olumsuz düşünceleri sorgulayıp yerine işlevsel inançlar geliştirmeyi sağlar. Örneğin, “Başarısız olacağım” düşüncesi yerine, “Bu sınav gelişim sürecimin bir parçası” inancı benimsenebilir.

Mindfulness ve nefes egzersizleri, öğrencinin stres anlarında dikkatini şimdiki ana odaklamasına yardımcı olur. Böylece kaygı döngüsü kırılır ve zihinsel berraklık sağlanır.

Zaman yönetimi ve hedef belirleme alışkanlıkları da dayanıklılığı destekler. Öğrenciler küçük ve ulaşılabilir hedefler koyduklarında, başarı algıları pekişir ve motivasyonları artar.

Veliler İçin Destek Stratejileri

Veliler, öğrencinin psikolojik dayanıklılığını güçlendirmede kritik bir rol oynar. Takdir odaklı iletişim ve gerçekçi beklentiler, öğrencinin özsaygısını besler ve baskıyı azaltır. Çabayı övmek, sadece sonuçları ödüllendirmekten çok daha etkilidir.

Aile içinde öngörülebilir rutinler oluşturmak; öğrencinin güvenlik duygusunu artırır ve kaygıyı azaltır. Ayrıca ev ortamında sağlıklı uyku ve beslenme düzeni de psikolojik dengeyi doğrudan destekler.

Velilerin yapabileceği en önemli katkılardan biri de gerektiğinde profesyonel destek almayı teşvik etmektir. Bu, öğrencinin yalnız olmadığını hissetmesini sağlar.

ABA Psikoloji’nin Yaklaşımı

ABA Psikoloji, akademik başarı ile psikolojik sağlamlığı bütünleştiren bir danışmanlık yaklaşımı benimser. İlk adımda öğrencinin güçlü yönleri, risk faktörleri ve ilgi alanları analiz edilir. Ardından kişiselleştirilmiş bir yol haritası hazırlanır.

Bu süreçte bilişsel-davranışçı teknikler, stres yönetimi stratejileri ve kariyer planlama araçları entegre şekilde uygulanır. Velilere düzenli geri bildirim verilerek üçlü bir destek ağı (öğrenci-veli-danışman) oluşturulur.

Hedef, yalnızca sınavlarda başarı değil; öğrencinin yaşam boyu dayanıklılık ve kariyer başarısı için güçlü bir temel kazanmasıdır.

İletişim: Güçlü Bir Başlangıç İçin

Öğrencinizin akademik başarısını ve kariyer yolculuğunu psikolojik dayanıklılıkla güçlendirmek istiyorsanız, size özel bir program için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Randevu ve bilgi için iletişim formunu doldurabilirsiniz. Ekibimiz en kısa sürede sizinle iletişime geçecektir.

Read More

Sınav kaygısı yalnızca anlık bir gerginlik değildir; akademik performansı, motivasyonu ve öğrencinin öz-yeterlik algısını doğrudan etkileyen çok boyutlu bir süreçtir. ABA Psikoloji olarak odağımız, öğrencinin duygusal düzenleme kapasitesini güçlendirirken, veli-öğrenci-danışman üçgeninde tutarlı ve kanıta dayalı bir destek sistemi kurmaktır. Bu yazıda, hem öğrenciler hem de veliler için uygulanabilir psikolojik teknikler ve evde sürdürülebilir destek stratejileri sunuyoruz.

Amacımız, stres yönetimi ve zaman planlaması gibi becerileri, bilişsel ve davranışsal araçlarla bütünleştirerek, öğrencinin sınav dönemlerini “kriz” olmaktan çıkarıp “yönetilebilir bir süreç” hâline getirmektir. Böylece başarı, tesadüfe değil planlı ve ölçülebilir adımlara dayanır.

Sınav Kaygısı Nedir? Belirtiler ve Yanlış İnançlar

Sınav kaygısı; bedensel (kalp çarpıntısı, terleme, nefes daralması), bilişsel (zihnin boşalması, olumsuz düşünceler) ve davranışsal (kaçınma, erteleme) bileşenlerden oluşur. Kısa süreli uyarılma performansı artırabilir; ancak yoğun ve sürekli kaygı, belleği ve dikkat odağını zayıflatarak başarıyı düşürür.

Öğrencilerde sık görülen yanlış inançlar; “mükemmel olmalıyım”, “tek hata her şeyi bitirir” ya da “başarısızlık kişisel değersizliktir” şeklinde kristalleşir. Bu bilişsel çarpıtmalar, kaygıyı besler ve çalışma davranışlarını bozar. İlk adım, bu düşünceleri fark etmek ve işlevsel alternatiflerle yeniden yapılandırmaktır.

Veliler açısından kritik nokta, kaygıyı küçümsemek ya da dramatize etmek yerine, normalize eden ve çözüm odaklı bir dil kullanmaktır. “Kaygı insanidir; birlikte yönetebiliriz” çerçevesi, öğrencinin duygusal güvenlik hissini artırır.

Bilişsel Yeniden Yapılandırma: Düşünce-Duygu-Davranış Döngüsünü Değiştirmek

Bilişsel yeniden yapılandırma, otomatik olumsuz düşünceleri (Örn. “Bu sınavda kesin başarısız olacağım”) kanıt-temelli olarak sorgulayıp, daha dengeli ifadelerle değiştirmeyi hedefler. Öğrenci, delil toplama, alternatif düşünce üretme ve sonuç analizi yapar; böylece öz-yeterlik hissi güçlenir.

Pratik bir araç olarak “ABC modeli” kullanılabilir: A (tetikleyici olay: deneme sınavı), B (inanç: “yetersizim”), C (duygu/davranış: yoğun kaygı/kaçınma). Amaç, B basamağındaki bilişsel hatayı yakalayıp, gerçekçi ve işlevsel bir alternatif geliştirmektir: “Sonuç kötü gelirse hedefimi ve yöntemimi güncellerim; öğrenme sürecim devam ediyor.”

Bu yaklaşım, yalnızca kaygıyı azaltmaz; aynı zamanda problem çözme ve karar verme kalitesini artırır. Düzenli uygulanan düşünce kayıtları, sınav dönemlerinde esneyebilen bir zihinsel kas geliştirilmesini sağlar.

Davranışsal Teknikler: Maruziyet, Zaman Yönetimi ve Erteleme ile Baş Etme

Kaygıyı sürdüren en güçlü mekanizma çoğu zaman kaçınmadır. Kademeli maruziyet ile öğrenci, kaygı yaratan durumlara (“zaman tutarak deneme çözmek”, “sınav salonu simülasyonu”) küçük adımlarla ve planlı biçimde yaklaşır. Bu süreç, bedensel tepkilerin doğal olarak sönmesine ve alışmanın gerçekleşmesine imkân verir.

Erteleme ile baş etmek için “5-15 kuralı” etkili bir başlangıçtır: Zor gelen işe 5 dakika başla; 15 dakikayı görünce çoğu zaman momentum oluşur. Görevleri mikro adımlara bölmek, zaman yönetimi ve odak becerilerini destekler.

Haftalık planlarda, “konu tekrarı + deneme + analiz” döngüsünü kurmak ve her denemeden sonra hata günlüğü tutmak, öğrenmeyi pekiştirir. Ölçülebilir mikro hedefler, ilerleme algısını görünür kılarak kaygıyı azaltır.

Nefes, Gevşeme ve Mindfulness: Bedeni Düzenlemek Zihni Huzurlandırır

Bedensel belirtileri dengelemek için nefes egzersizleri (4-6 nefes, kutu nefes), progresif kas gevşetme ve kısa mindfulness pratikleri sınav öncesi ve sırasında kullanılabilir. Amaç, sempatik sinir sisteminin aşırı aktivasyonunu azaltıp, dikkati “şimdi ve burada”ya getirmektir.

Günlük 8–10 dakikalık odaklı farkındalık çalışmaları; düşünce trafiğini yavaşlatır, bedensel farkındalığı artırır ve performans anında “panik döngüsü”ne girişi engeller. Öğrenci, kaygı dalgasını bastırmaya çalışmak yerine dalganın üzerinden sörf yapmayı öğrenir.

Bu tekniklerin etkili olabilmesi için, yalnızca kriz anlarında değil düzenli aralıklarla uygulanması gerekir. Rutin hâline gelen pratikler, psikolojik dayanıklılık için güçlü bir altyapı oluşturur.

Dijital Dikkat, Uyku Hijyeni ve Beslenme: Performansın Görünmeyen Ayakları

Dijital dikkat yönetimi, sınav dönemlerinde kritik önemdedir. Çalışma bloklarında bildirimleri kapatmak, “tek ekran-tek görev” kuralı ve 25/5 veya 50/10 odak aralıkları; bilişsel yükü azaltır ve verimli öğrenme sağlar.

Uyku hijyeni performansın sigortasıdır: sabit yatış-kalkış saatleri, yatmadan 60–90 dakika önce ekransız geçiş, kafein/şeker limitleri ve serin-karanlık bir oda düzeni; dikkati ve bellek konsolidasyonunu güçlendirir.

Dengeli beslenme ve düzenli düşük-orta şiddetli egzersiz, stres hormonlarını regüle eder. Tüm bu yaşam tarzı unsurları; sınav kaygısı ile psikolojik tekniklerin sinerjisini artırır.

Velilerin Rolü: Evde Psikolojik Güvenlik ve Çözüm Odaklı İletişim

Veliler için anahtar, koçvari iletişim ve gerçekçi beklentidir. Süreci yalnızca sonuç odaklı okumak, öğrencide “değersizlik” ya da “mükemmeliyetçilik” döngülerini tetikleyebilir. Bunun yerine çabayı, stratejiyi ve ilerlemeyi takdir eden bir dil kullanmak motivasyonu sürdürülebilir kılar.

Evde “öngörülebilir rutin” ve ortak plan panosu; öğrencinin kontrol algısını artırır. Haftalık 15 dakikalık mini toplantılarla plan-gidişat gözden geçirilir, hata günlüğü ve ihtiyaca göre destek alanları konuşulur.

Eğer kaygı belirtileri yoğun ve işlevselliği bozuyorsa, profesyonel destek için gecikmeyin. ABA Psikoloji’de yapılandırılmış değerlendirme ve müdahale, öğrencinin bireysel profilini merkeze alır.

ABA Psikoloji’de Yaklaşım: Entegre Değerlendirme ve Kişiselleştirilmiş Plan

ABA Psikoloji, bilişsel-davranışçı teknikler, mindfulness temelli uygulamalar ve performans psikolojisi ilkelerini; öğrenciye özgü hedeflerle entegre eder. İlk görüşmede güçlü yönler, risk faktörleri ve kaynaklar haritalanır.

Danışmanlık sürecinde; bilişsel yeniden yapılandırma, maruziyet, zaman yönetimi, nefes-gevşeme ve deneme analizi döngüsü planlanır. Velilere düzenli geri bildirim verilerek ev-okul-danışman hattında tutarlı bir destek sistemi kurulur.

Hedef, yalnızca kaygının azalması değil; öğrencinin öğrenmeyi öğrenme, öz-düzenleme ve esneklik becerilerinin kalıcı biçimde güçlenmesidir.

İletişim: İlk Adımı Birlikte Planlayalım

Öğrencinizin sınav kaygısı ile etkili biçimde baş etmesini ve performansını sürdürülebilir bir biçimde artırmasını istiyorsanız, size özel bir plan için bizimle iletişime geçin. Kısa bir ön görüşme ile ihtiyaçları netleştirip, en uygun programı birlikte seçelim.

Randevu ve bilgi için iletisim formunu doldurabilirsiniz. Ekibimiz en kısa sürede dönüş yapacaktır.

Read More

Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS), gençler için sadece bir akademik yarış değil, aynı zamanda duygusal ve psikolojik açıdan oldukça zorlu bir süreçtir. Sınav sonrası yaşanan belirsizlik, stres ve hatta hayal kırıklığı, gençlerin sağlıklı kararlar almasını zorlaştırabilir. Tam da bu noktada psikolojik destek, süreci hem öğrenciler hem de aileler için daha sağlıklı bir hale getirebilir.

YKS Sonrası Dönemde Gençleri Neler Bekliyor?

Sınavın ardından öğrenciler, tercih süreciyle karşı karşıya kalırlar. Ancak bu sadece bir “bölüm seçme” süreci değildir; aynı zamanda bir kimlik, kariyer ve gelecek inşasıdır. Sınav sonucu ne olursa olsun, gençler genellikle şu psikolojik sorunlarla karşılaşabilir:

  • Başarısızlık hissi ve özgüven kaybı
  • Sosyal baskı ve karşılaştırılma duygusu
  • Geleceğe dair yoğun belirsizlik ve kaygı
  • Doğru tercihi yapamama korkusu

Psikolojik Destek Neden Bu Kadar Kritik?

Tercih döneminde alınan kararlar, bireyin yıllarca sürecek eğitim hayatını ve gelecekteki mesleğini etkiler. Bu süreçte duygusal dengeyi korumak ve doğru karar verme becerisini geliştirmek için profesyonel destek, büyük fark yaratır. Psikolojik destek sayesinde öğrenciler:

  • Kaygı ve stresle başa çıkmayı öğrenir,
  • Kendilerini daha doğru tanımlar,
  • Hedeflerini yeniden değerlendirme fırsatı bulur,
  • Dış etkilerden bağımsız karar alma becerisi kazanır.

ABA Psikoloji ile Bilimsel Yöntemlere Dayalı Kariyer Danışmanlığı

ABA Psikoloji, YKS sonrası süreçte gençlere yalnızca duygusal destek sunmakla kalmaz, aynı zamanda stratejik yetenek yönetimi ve bilimsel testlerle desteklenen kariyer danışmanlığı hizmetleriyle öne çıkar. Öğrencilerin ilgi alanlarını, kişilik yapılarını ve bilişsel becerilerini değerlendirerek bireysel kariyer haritaları oluşturur.

Uygulanan objektif test ve envanterler sayesinde gençler, kendilerine en uygun alanlara yönlendirilir. Bu sayede hem iç motivasyonları artar hem de uzun vadeli başarı şansları yükselir. ABA Psikoloji’nin uzman kadrosu, her öğrencinin benzersiz olduğunu bilir ve kişiselleştirilmiş bir yol haritası çizer.

Aileler için de Rehberlik

Sadece öğrenciler değil, veliler de bu dönemde yoğun bir stres altındadır. Çocuklarının geleceği için endişelenen aileler, bazen bilinçsizce baskı kurabilir. ABA Psikoloji, velilere yönelik bilgilendirici görüşmeler ve destek programları sunarak aile içi iletişimi güçlendirmeyi amaçlar.

Mesele Sadece Tercih Değil, Gelecek!

YKS sonrası hayatın bittiği değil, yeni bir yolculuğun başladığı dönemdir. Bu dönemi bilinçli, sakin ve stratejik adımlarla geçirmek, uzun vadeli mutluluğun ve başarının anahtarıdır. Eğer siz de bu süreçte profesyonel destek arıyorsanız, ABA Psikoloji uzmanları ile iletişime geçerek hem kendiniz hem de çocuğunuz için en doğru adımı atabilirsiniz.

Unutmayın: Bir sınav geleceği belirlemez ama doğru yönlendirme, o geleceği şekillendirebilir.

Read More

Üniversite hedefiyle yola çıkan birçok genç, DSAT gibi önemli sınavlar öncesinde sadece akademik değil, psikolojik açıdan da zorlu bir sürece giriyor. Bu süreçte en çok karşılaşılan sorunların başında sınav kaygısı ve dikkat dağınıklığı geliyor. Her iki durum da öğrencinin potansiyelini tam olarak yansıtamamasına neden olabilir. Peki bu psikolojik engeller nasıl fark edilir, nasıl çözülür?

Sınav Kaygısı Nedir ve Nasıl Anlaşılır?

Sınav kaygısı, öğrencinin bilgi eksikliğinden değil, sınavın sonucu hakkındaki endişelerden dolayı performansının düşmesiyle ortaya çıkar. Çarpıntı, terleme, odaklanma güçlüğü ve “başaramayacağım” düşünceleri en belirgin belirtiler arasındadır. Bu durum öğrencinin sadece DSAT başarısını değil, genel özgüvenini de olumsuz etkileyebilir.

Dikkat Dağınıklığı: Sadece Dalgınlık Değil

Özellikle yoğun içerikli sınavlara hazırlanırken yaşanan dikkat sorunları öğrencinin verimli çalışmasını engelleyebilir. Dikkat dağınıklığı; süreyi yönetememe, konudan kopma, soruları yanlış okuma gibi sonuçlara yol açabilir. Bu durum çoğu zaman gözden kaçırılır ya da “tembellik” ile karıştırılır. Oysa altında gelişimsel ya da çevresel sebepler yatabilir.

DSAT Sürecinde Stratejik Yetenek Yönetimi Neden Önemli?

Aba Psikoloji olarak öğrencilerimizin akademik başarılarını değerlendirmenin ötesine geçiyor, onların bireysel ilgi alanlarını, güçlü yönlerini ve potansiyellerini keşfetmelerine yardımcı oluyoruz. Stratejik Yetenek Yönetimi ve Kariyer Danışmanlığı yaklaşımımızla; öğrencinin sadece sınava değil, hayatına hazırlanmasını sağlıyoruz.

Bu sistem, öğrencilerin kendi becerilerini tanımasına, gerçekçi hedefler koymasına ve bu hedeflere ulaşmak için doğru stratejiler geliştirmesine imkân tanır. Kariyer testleri ve birebir danışmanlık görüşmeleriyle birlikte, gençlerin kendi yollarını bulmalarını destekliyoruz. Özellikle sınav sürecinde yaşanan kaygı ve dikkat sorunlarının temelinde yatan belirsizlikleri bu yöntemle netleştiriyoruz.

Psikolojik Engelleri Aşmak İçin Neler Yapılabilir?

  • Rutin oluşturun: Her gün benzer saatlerde çalışmak, beyin için güvenli bir ortam oluşturur.
  • Nefes egzersizleri: Sınav öncesi nefes ve gevşeme teknikleriyle kaygıyı azaltabilirsiniz.
  • Gerçekçi hedefler koyun: Mükemmeliyetçi beklentiler yerine ulaşılabilir hedefler belirleyin.
  • Destek alın: Stratejik kariyer danışmanlığı ile öğrencinin geleceğine dair net bir vizyon oluşturulabilir.
  • Kendini tanı: Güçlü yönlerini keşfetmek, öğrencinin motivasyonunu artırır ve odaklanmayı kolaylaştırır.

DSAT Sadece Bir Sınav Değil, Bir Yolculuk

DSAT başarısı sadece konu çalışarak değil, aynı zamanda öğrencinin psikolojik dayanıklılığıyla da şekillenir. Aba Psikoloji olarak, her öğrencinin içindeki potansiyeli ortaya çıkarmak için sınav kaygısı ve dikkat sorunları gibi psikolojik engelleri Stratejik Yetenek Yönetimi ile ele alıyoruz. Çünkü inandığımız şey şu: Sağlıklı bir zihin, güçlü bir kariyerin temelidir.

Eğer siz de bu süreçte destek arıyorsanız, iletişim formumuzu doldurarak uzman kadromuzdan bilgi alabilirsiniz.

Read More

Sınav dönemleri, birçok öğrenci için yalnızca akademik değil, aynı zamanda duygusal ve zihinsel bir meydan okumadır. Özellikle sınav kaygısı ve dikkat eksikliği gibi faktörler, öğrencilerin potansiyellerini tam olarak ortaya koymalarını engelleyebilir. Bu noktada, dikkat performansını objektif şekilde değerlendiren MOXO dikkat testi, DSAT gibi önemli sınavlara hazırlık sürecinde etkili bir araç olarak öne çıkmaktadır.

MOXO Testi Nedir?

MOXO testi, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) başta olmak üzere dikkatle ilişkili sorunları tespit etmeye yarayan, bilimsel temellere dayalı bir bilgisayar testidir. Test süresince öğrenciye görsel ve işitsel dikkat görevleri verilirken, gerçek yaşamı taklit eden dikkat dağıtıcı uyaranlar kullanılır. Böylece öğrencinin gerçekçi bir ortamda odaklanma becerisi ölçülür.

DSAT ve Dikkat Performansı Arasındaki İlişki

DSAT (Digital SAT), dijital ortamda uygulanan, zaman yönetimi ve dikkat sürekliliği gerektiren bir sınavdır. Sınav süresince öğrencinin dikkatinin dağılması, kaygıya bağlı performans düşüşü ya da zaman kontrolündeki zorluklar, ciddi puan kayıplarına neden olabilir. Bu yüzden sınav öncesi dikkat performansını anlamak, öğrencinin nasıl desteklenmesi gerektiğini belirlemek açısından kritik öneme sahiptir.

MOXO Testi DSAT Sürecine Nasıl Katkı Sağlar?

  • Bireysel ihtiyaçların belirlenmesini sağlar: Öğrencinin dikkatini neyin dağıttığı, hangi alanlarda zorlandığı net olarak ölçülür.
  • Kaygı ve odaklanma sorunlarının erken fark edilmesini sağlar: Böylece sınav öncesinde uygun psikolojik destek planlanabilir.
  • Velilere somut veriler sunar: Karar alma süreçlerinde daha net bir yol haritası oluşturulmasını sağlar.
  • Takip ve gelişim analizi yapılabilir: Öğrenci, test tekrarlarıyla ilerlemesini objektif biçimde izleyebilir.

MOXO Testi Kimler İçin Uygundur?

MOXO testi, özellikle ortaokul ve lise çağındaki öğrencilerde dikkat sorunları, sınav kaygısı veya öğrenme güçlüğü şüphesi olan bireylerde kullanılabilir. DSAT, AP veya IB gibi yüksek odak gerektiren sınavlara hazırlanan öğrenciler için de oldukça etkili bir değerlendirme aracıdır.

aba Psikoloji Olarak Ne Sunuyoruz?

aba Psikoloji olarak öğrencilerimizin akademik başarılarının yanında psikolojik sağlamlıklarını da önemsiyoruz. MOXO testi uygulamalarımız, uzman psikologlarımız eşliğinde birebir yürütülür. Elde edilen veriler doğrultusunda öğrencinin ihtiyaçlarına özel psikolojik destek ve danışmanlık programları geliştirilir.

DSAT’e Hazırlanırken Dikkati Güçlendirmek İçin Öneriler

  • Günlük rutin oluşturun: Uyku, beslenme ve çalışma saatlerinde düzen önemlidir.
  • Tek oturumda uzun süre çalışmak yerine kısa molalarla öğrenmeyi destekleyin.
  • Kaygı azaltıcı nefes ve gevşeme egzersizleri öğrenin ve uygulayın.
  • Simülasyon ortamında deneme sınavları çözerek dikkat süresini artırın.
  • Gerekli görüldüğünde uzman desteği almaktan çekinmeyin.

DSAT gibi önemli bir sınav öncesinde öğrencinizin dikkat performansını bilimsel bir yöntemle ölçmek istiyorsanız,
iletişim formumuzu doldurarak MOXO testi randevusu alabilirsiniz.

Read More

Üniversiteye başvuru süreci, gençler ve aileleri için hayatlarında önemli bir dönemeçtir. Ancak bu süreç, sadece akademik hazırlığı değil, aynı zamanda psikolojik hazırlığı da gerektirir. Başvuru süreçlerinde yaşanan stres, endişe ve belirsizlikle baş edebilmek, gençlerin hem duygusal sağlıkları hem de başvurularının başarıyla sonuçlanması açısından kritik öneme sahiptir. Bu yazımızda, üniversite başvuru sürecinde öğrencilerin psikolojik olarak nasıl hazırlanabileceğine, stres ve kaygı ile başa çıkma yollarına ve başvuru sürecinde duygusal dayanıklılığın nasıl geliştirileceğine dair pratik öneriler sunacağız.

1. Stres ve Kaygının Normal Olduğunu Kabul Edin

Üniversite başvuruları sırasında stresli hissetmek oldukça doğaldır. Yüksek beklentiler, değişen hayat koşulları ve geleceğe dair belirsizlikler, gençlerde kaygı seviyelerini artırabilir. Ancak, bu duyguların normal olduğunu ve herkesin benzer süreçlerden geçtiğini kabul etmek, kaygıyı azaltmaya yardımcı olabilir. Kendinize ve hislerinize karşı anlayışlı olmak, bu zorlu süreçte rahatlamanıza destek olur.

2. Başvuru Sürecini Adım Adım Planlayın

Başvuru süreci, birçok aşamayı içerir: üniversite araştırmaları, başvuru belgelerinin hazırlanması, sınavlar, kişisel beyan yazıları, referans mektupları ve daha fazlası. Bu süreçleri yönetmek zorlayıcı olabilir. Ancak, süreci küçük ve yönetilebilir adımlara ayırarak, kaygıyı azaltabilirsiniz. Belirli bir zaman çizelgesi oluşturmak, her adımı başarıyla tamamladıkça kendinize olan güveninizi artıracaktır. Bu şekilde, başvuru sürecini kontrol altına alabilir ve her adımda ne yapmanız gerektiğini bilerek daha huzurlu hissedebilirsiniz.

3. Mükemmeliyetçilikten Uzak Durun

Başvuru sürecinde gençlerin en çok zorlandığı konulardan biri, mükemmel olma çabasıdır. Ancak, “mükemmel” bir başvuru hazırlama baskısı, stresi artırabilir ve motivasyonu düşürebilir. Unutmayın ki her başvuru süreci kendine özgüdür ve “en iyi” başvuru, sizin kişisel özelliklerinizi ve potansiyelinizi en iyi şekilde yansıtan başvurudur. Mükemmeliyetçilik yerine, kendi güçlü yönlerinize odaklanın ve başvurunuzu özgün ve samimi bir şekilde hazırlamaya çalışın.

4. Destek Alın ve İletişimde Kalın

Üniversite başvuru süreci boyunca bir destek ağına sahip olmak, duygusal olarak daha güçlü hissetmenize yardımcı olabilir. Aileniz, öğretmenleriniz ve arkadaşlarınızla hislerinizi ve yaşadığınız zorlukları paylaşmaktan çekinmeyin. Özellikle duygusal desteğe ihtiyacınız olduğunda bir uzmandan veya danışmandan yardım almak, stresle baş etmede size yol gösterici olabilir. Ayrıca, başvurular hakkında bilgi almak, endişelerinizi azaltabilir ve sürecin kontrolünüz altında olduğunu hissetmenize yardımcı olabilir.

5. Kendi Güçlü Yönlerinizi ve Başarılarınızı Hatırlayın

Üniversite başvuruları, kişinin kendine dair olumlu bir öz değerlendirme yapması gereken bir süreçtir. Bu süreçte, kendi güçlü yönlerinizi, başarılarınızı ve ilgi alanlarınızı hatırlamak, kendinize olan güveninizi artırır. Kendinize güveninizi yeniden kazanmak için geçmişte başardığınız zorlukları ve bu başarıların sizi nasıl geliştirdiğini hatırlayın. Bu şekilde, başvuru sürecine daha olumlu bir bakış açısıyla yaklaşabilirsiniz.

6. Kendinize Zaman Ayırın ve Dinlenmeyi İhmal Etmeyin

Başvuru sürecinin yoğun temposu içinde kendinize dinlenme ve yenilenme fırsatları yaratmak çok önemlidir. Bu dönemde kendinize kısa molalar vermek, stresinizi azaltabilir ve motivasyonunuzu artırabilir. Hobilerinize vakit ayırmak, spor yapmak, doğada zaman geçirmek veya rahatlatıcı bir aktivite yapmak, zihinsel ve duygusal olarak dinlenmenizi sağlar. Unutmayın, enerjinizi yeniden kazanmak, sürece daha güçlü bir şekilde devam etmenizi sağlayacaktır.

7. Negatif Düşünceleri Yeniden Yapılandırın

Başvuru süreci, geleceğe dair belirsizlikler nedeniyle negatif düşünceleri tetikleyebilir. “Ya kabul edilmezsem?”, “Ya yeterince iyi değilsem?” gibi düşünceler, kaygıyı artırabilir. Bu tür düşünceleri fark etmek ve daha olumlu düşüncelerle değiştirmek önemlidir. Örneğin, “Bu başvuru süreci benim için yeni bir deneyim ve öğrenme fırsatı” gibi olumlu bir düşünceye odaklanarak, başvuruların stresini azaltabilirsiniz. Düşüncelerinizi pozitif bir çerçeveye oturtmak, sürecin sizin için daha anlamlı hale gelmesini sağlar.

8. Kendi Yolculuğunuza Odaklanın

Üniversite başvuruları sırasında diğer öğrencilerle kendinizi kıyaslamak, stres ve kaygıyı artırabilir. Başkalarının başarılarını takip etmek yerine, kendi hedeflerinize ve kendi yolculuğunuza odaklanın. Kendi güçlü yönlerinizi, ilgi alanlarınızı ve başarılarınızı keşfetmek, başvurularınızı daha özgün ve etkili hale getirecektir. Bu süreç, yalnızca akademik başarı değil, aynı zamanda kişisel gelişim süreci olarak da değerlendirilmeli. Kendinize özgü bu yolculuğun tadını çıkarın.

9. Sabırlı Olun ve Esnek Kalın

Üniversite başvuru süreci uzun bir süreçtir ve her adımda sabırlı olmak büyük önem taşır. Beklentileriniz ve hayalleriniz doğrultusunda ilerlemeye çalışırken, sürecin doğal dalgalanmalarını kabul edin. Kimi zaman beklenmeyen durumlarla karşılaşabilir veya planlarınızda değişiklikler yapmanız gerekebilir. Esnek ve uyumlu bir yaklaşım sergileyerek, bu sürecin sizin için bir gelişim fırsatı olduğunu hatırlayın.

10. Kendinizi Kabul Edin ve Sonuçları Olgunlukla Karşılayın

Başvuruların sonucunda her zaman istediğiniz üniversiteden kabul almanız mümkün olmayabilir. Ancak, sonuç ne olursa olsun, bu sürecin size kazandırdığı deneyim ve gelişim fırsatlarına odaklanın. Olumlu sonuçlar, çabanızın bir ödülü olabilirken, olumsuz sonuçlar ise bir öğrenme deneyimi olarak değerlendirilebilir. Kendinize değer verin ve başvuru sürecini bir başarı veya başarısızlık ölçütü olarak görmeyin; bu süreç, sizi hayallerinize bir adım daha yaklaştıracak bir aşamadır.

 

Üniversite başvuru süreci, hem akademik hem de psikolojik olarak hazırlık gerektiren bir süreçtir. Başarıya ulaşmak için sadece akademik çabanız değil, aynı zamanda psikolojik dayanıklılığınız da önemlidir. ABA Psikoloji olarak, gençlerin bu yoğun süreçte duygusal sağlıklarını korumalarına ve hedeflerine sağlıklı bir şekilde ulaşmalarına yardımcı olmak için destek sunuyoruz.

Unutmayın, üniversite başvuru süreci sadece bir sınav değil; aynı zamanda kendi potansiyelinizi keşfetme ve geleceğinize dair adımlar atma sürecidir. Kendinize inanarak, olumlu düşünerek ve başvuru sürecini bir gelişim fırsatı olarak görerek bu yolculuğu daha kolay ve verimli hale getirebilirsiniz.

Read More

Yurt dışında üniversite kabul süreci, öğrenciler için heyecan verici olduğu kadar stresli de olabilir. Bu süreç, hem akademik hem de kişisel olarak büyük bir hazırlık gerektirir. ABA Psikoloji olarak, bu süreci psikolojik olarak nasıl yönetebileceğinizi ve sınavlara nasıl hazırlanabileceğinizi sizler için derledik.

1. Planlama ve Zaman Yönetimi

Erken Başlayın

Yurt dışı üniversite başvuruları, detaylı ve zaman alıcıdır. Bu nedenle, başvuru sürecine erkenden başlamak önemlidir. Zamanında tamamlanan başvurular, stres seviyenizi önemli ölçüde azaltır. Hedeflerinizi belirleyin ve bir takvim oluşturun.

Aşamalı Çalışma

Büyük hedefleri daha küçük ve yönetilebilir aşamalara bölmek, motivasyonu artırır ve stresi azaltır. Her aşama için belirli zaman dilimleri ayırın ve bu plana sadık kalmaya çalışın.

2. Psikolojik Hazırlık

Kendinize Güvenin

Kendinize güvenmek, başarıya giden yolda en önemli adımdır. Başarılarınızı ve güçlü yönlerinizi hatırlayarak kendinize olan güveninizi artırın. Bu, zorlu süreçlerde motivasyonunuzu korumanıza yardımcı olacaktır.

Olumlu Düşünce

Olumlu düşünme teknikleri, sınav stresi ve başvuru sürecindeki kaygılarla başa çıkmanıza yardımcı olur. Olumlu düşünceleri benimseyin ve kendinizi motive eden cümleler kurun. “Başarabilirim” ve “Bu süreci en iyi şekilde yönetebilirim” gibi ifadeleri sık sık tekrarlayın.

Stres Yönetimi Teknikleri

Meditasyon, derin nefes egzersizleri ve yoga gibi stres yönetimi teknikleri, sınav öncesinde ve sürecinde rahatlamanıza yardımcı olur. Bu teknikleri düzenli olarak uygulayarak, zorlu süreçlerde daha sakin ve odaklanmış kalabilirsiniz.

3. Sınavlara Psikolojik Hazırlık

Düzenli ve Planlı Çalışma

Düzenli ve planlı çalışma, sınavlara hazırlık sürecinde en etkili yöntemdir. Her gün belirli saatlerde çalışarak bir rutin oluşturun. Bu, hem akademik performansınızı artırır hem de sınav stresinizi azaltır.

Deneme Sınavları

Gerçek sınav koşullarında deneme sınavları çözmek, sınav kaygısını azaltır ve performansınızı artırır. Deneme sınavları sayesinde sınav stratejileri geliştirebilir ve zaman yönetimi konusunda deneyim kazanabilirsiniz.

Uykunun Önemi

Yeterli ve kaliteli uyku, sınav başarısında kritik bir rol oynar. Sınav öncesinde düzenli uyumaya özen gösterin. Uykusuzluk, konsantrasyon ve hafıza problemlerine yol açabilir, bu da sınav performansınızı olumsuz etkiler.

4. Destek Sistemleri

Aile ve Arkadaş Desteği

Aile ve arkadaş desteği, bu zorlu süreçte moralinizi yüksek tutar. Duygusal destek almak, motivasyonunuzu artırır ve stres seviyenizi azaltır. Deneyimlerini paylaşarak sizi destekleyen kişilerle iletişimde olun.

Profesyonel Danışmanlık

Kariyer danışmanları ve psikologlar, yurt dışı üniversite başvuru sürecinde size rehberlik edebilir. Profesyonel destek almak, başvuru sürecini daha yönetilebilir hale getirir ve stresi azaltır. Aba Psikoloji olarak, bu süreçte yanınızdayız ve her adımda size destek sunuyoruz.

5. Kendinize Zaman Ayırın

Hobiler ve Aktiviteler

Hobiler ve ilgi alanlarına zaman ayırmak, zihinsel olarak rahatlamanızı sağlar. Spor yapmak, müzik dinlemek, kitap okumak gibi aktivitelerle stresinizi azaltabilirsiniz. Düzenli olarak hobilerinize vakit ayırın ve zihninizi dinlendirin.

Kısa Molalar

Yoğun çalışma ve başvuru süreçlerinde kısa molalar vermek, zihinsel yorgunluğu azaltır ve motivasyonunuzu artırır. Pomodoro tekniği gibi çalışma yöntemleri, verimliliğinizi artırmanıza yardımcı olabilir.

 

Yurt dışında üniversite kabul süreci, dikkatli planlama ve stratejik hazırlık gerektirir. Bu süreçte psikolojik olarak güçlü kalmak, başarıya giden yolda önemli bir adımdır. Aba Psikoloji olarak, öğrencilerin bu zorlu süreçte en iyi şekilde desteklenmeleri için buradayız. Başvuru sürecinde ve sınavlara hazırlıkta ihtiyaç duyduğunuz her an yanınızdayız.

Unutmayın, başarılı bir başvuru süreci sadece akademik performansla değil, aynı zamanda psikolojik dayanıklılıkla da şekillenir. Daha fazla bilgi almak ve destek hizmetlerimizden yararlanmak için bizimle iletişime geçebilirsiniz. Başarılı bir eğitim ve kariyer yolculuğu dileriz!

Read More

Sınav dönemleri, öğrenciler ve ebeveynler için stresli zamanlar olabilir. Kaygı, performansı etkileyebilecek ve gençlerin ruh sağlığı üzerinde uzun vadeli etkiler bırakabilecek bir faktördür. İşte hem gençler hem de ebeveynler için sınav dönemlerinde kaygıyla başa çıkmak için pratik öneriler ve Aba Psikoloji’nin bu süreçte nasıl destek olabileceğine dair bilgiler.

Gençler İçin Öneriler:

  1. Düzenli Ara Verin: Uzun çalışma saatleri yerine, 25 dakika çalışıp 5 dakika ara vermek gibi zaman yönetimi tekniklerini kullanın. Bu, zihninizi taze tutar ve bilgiyi daha etkili bir şekilde özümsemenize yardımcı olur.
  2. Aktif Öğrenme Yöntemleri Kullanın: Öğrendiklerinizi kendi cümlelerinizle yazmayı deneyin, konu özetleri çıkarın veya bilgi kartları hazırlayın. Aktif öğrenme, bilgiyi daha kalıcı hale getirir.
  3. Yeterli Uyku Alın: Sınavlardan önce yeterli ve düzenli uyku, zihinsel ve fiziksel sağlık için çok önemlidir. Geceleri 7-9 saat arası uyumaya çalışın.
  4. Sağlıklı Beslenin ve Hareket Edin: Düzenli egzersiz ve dengeli bir diyet, sınav kaygısını azaltmaya yardımcı olur. Omega-3 yağ asitleri açısından zengin gıdalar ve yeterli su tüketimi, konsantrasyonu artırabilir.

Ebeveynler İçin Öneriler:

  1. Destekleyici Olun: Çocuğunuzun sınavlara hazırlık sürecinde onlara moral verin ve stresini azaltacak aktiviteler planlayın. Onların sadece notlarıyla değil, genel olarak iyilik halleriyle ilgilenin.
  2. Ortamı Optimize Edin: Çalışma ortamını düzenleyerek, gürültüsüz ve düzenli bir çalışma alanı sağlayın. Bu, çocuğunuzun dikkatini artırır ve verimliliğini maksimize eder.
  3. İletişim Kanallarını Açık Tutun: Çocuğunuzla düzenli olarak konuşarak, hissettiklerini ifade etmeleri için güvenli bir alan oluşturun. Duygularını paylaşmaları, stresle başa çıkmalarına yardımcı olur.
  4. Rehberlik ve Destek İçin Uzmanlara Başvurun: Eğer çocuğunuz aşırı kaygı yaşıyorsa, profesyonel destek almayı düşünün.

Aba Psikoloji ile Nasıl Destek Alabilirsiniz?

Eğer çocuğunuz sınav kaygısı yaşıyorsa ve bu durum onların günlük yaşantısını olumsuz etkiliyorsa, Aba Psikoloji olarak biz buradayız. Deneyimli psikologlarımız ile çocuğunuzun kaygı yönetimi konusunda birebir çalışarak, sınav dönemlerini daha hafif ve başarılı geçirmelerini sağlamak için destek oluyoruz. Daha fazla bilgi ve randevu için bizimle
iletişime geçebilirsiniz. 0 (212) 287 86 06

Sınav dönemleri zorlu geçse de, doğru teknikler ve destekle, bu dönemleri başarıyla atlatabilirsiniz. Aba Psikoloji olarak, gençlerin ve ebeveynlerin yanında yer almaktan mutluluk duyarız.

Sınav kaygısı ile ilgili daha detaylı bilgi edinebilmek için aba Psikoloji web sitesini ziyaret edebilirsiniz. Sorularınız için Doç. Dr. Gamze Sart ve aba Psikoloji ile iletişime geçebilirsiniz. Psikoloji, eğitim ve kariyere dair daha fazla içeriğe ulaşmak için YouTube kanalımıza abone olabilirsiniz.

Read More

Sınav kaygısı öğrencilerin başarılarını önemli ölçüde etkileyebiliyor. Kaygının ortaya çıkış nedeni değişiklik gösterse de kaygı düzeyi kontrol edilemediğinde olumsuz sonuçlarla karşılaşılıyor.  Kaygı, psikolojik belirtilerle kendini gösterebileceği gibi fizyolojik belirtiler gözlemlenmesi de söz konusu olabiliyor.  Bu noktada; ailelerin tutum ve davranışları da öğrencilerin kaygı seviyesinin artmasına sebep olabiliyor. Bu bilimsel araştırmalar sonucu ulaşılan bir veri olarak biliniyor.  Aynı zamanda okul ortamı, arkadaşlık ilişkileri gibi farklı faktörler kaygının ortaya çıkmasına sebep olabiliyor.  Çünkü öğrenciyi bulunduğu ekosistem içerisinde bütünsel anlamda değerlendirmek gerekiyor. Bu bütünün içindeki parçalardan her biri öğrenci üzerinde önemli bir rol oynuyor.

Sınav kaygısı, sınava hazırlık dönemlerinde, sınavın hemen öncesinde ya da sınav sırasında ortaya çıkabiliyor. Özellikle; sınav sırasında kaygı seviyesinin yükselmesi odaklanma problemlerini beraberinde getirebiliyor.  Bu durum; öğrencinin sınav sonucunu doğrudan, negatif yönde etkiliyor.

Sınav stresinin psikolojik belirtileri genellikle; odaklanma problemleri, unutkanlık, telaş, gerginlik ve öfke olarak gözleniyor.  Aynı zamanda stres seviyesinin yükselmesi fizyolojik belirtilerin ortaya çıkmasına da neden olabiliyor. Bu noktada; sinirim problemleri ya da yeme bozuklukları ile karşılaşılabiliyor. Ağız kuruluğu, çarpıntı, soluk alıp vermenin hızlanması görülebilen diğer belirtiler arasında yer alıyor.  Baş ağrısı, yorgunluk, uyku düzeninin bozulması kaygı sonucu oluşan fizyolojik etkiler arasında gözleniyor. Aynı zamanda normalden fazla terleme ya da üşüme gibi durumlarla karşılaşılabiliyor.

Sınav Kaygısı Neden Ortaya Çıkıyor?

Öncelikle sınav kaygısının belirli bir düzeyde olması ve kontrol edilebilmesi zaman zaman olumlu etki yaratabiliyor. Kontrol edilebilen kaygı öğrencinin sınav motivasyonu üzerinde olumlu etki yapabiliyor. Böylelikle öğrenci sınava daha rahat odaklanabiliyor. Doğal olarak başarısı yükseliyor. Ancak belirli bir düzeyde tutulamayan kaygı hissi, olumsuz birçok soruna neden oluyor. Peki; sınav stresi hangi durumlarda ortaya çıkıyor? Kaygıyı tetikleyen faktörler neler olabiliyor?

Az önce de sözünü ettiğiniz gibi ailelerin tutum ve davranışları öğrencilerin sınav stresi üzerinde etkili olabiliyor.  Bu noktada ailelerin baskıcı bir tutumdan kaçınmaları tavsiye ediliyor. Öğrencinin her koşulda desteklendiğini hissetmesi  sınav kaygısı ile mücadelenin en önemli adımlarından biri oluyor. Bununla birlikte; öğrenciler zaman zaman arkadaş çevrelerinde kaygıya neden olacak faktörlerle karşı karşıya kalabiliyor. Aynı şekilde okul ortamında kaygıyı tetikleyecek tutumlara ya da zorbalığa maruz kalabiliyorlar. Bu noktada ailelerin devreye girerek öğrencinin yaşadığı negatif durumları minimize edecek çözümler üretebilmesi gerekiyor.

Mükemmeliyetçi yaklaşım kaygı seviyesini yükselten nedenlerden bir diğeri olarak görülüyor. Öğrenci adayının gireceği sınavı son şans olarak gördüğü durumlarda başarısız olma ihtimali kaygı nedeniyle artıyor. Öğrencilerin sınava yeterince hazır olmadıklarını ve eksikleri olduğunu hissettikleri durumlarda da kaygı seviyesinin arttığı gözlemleniyor. Tüm bunlar kaygıyı etkileyen farklı unsurlar olarak karşımıza çıkıyor.

Sınav Kaygısı ile Mücadele Etmek İçin Neler Yapılabilir?

Daha önce de bahsettiğimiz gibi öğrencilerin akademik olarak kendilerini yetersiz hissetmesi kaygı seviyesini artırıyor. Bu anlamda; sınava hazırlık döneminde belirli bir çalışma planı oturtmak gerekiyor. Stratejik bir çalışma programıyla düzenli şekilde sınava hazırlanan öğrenciler kendilerini çoğu zaman daha rahat hissediyorlar.  Bu durum kaygı seviyesini kontrol altında tutmaya yardımcı oluyor. Çalışmaya yeterince erken başlamak eksikleri giderebilmek için yeterince zamanın sahip olmak öğrencileri rahatlatıyor.

Sınava hazırlık sürecinde ve sınav öncesinde yemek ve uyku düzenine de dikkat etmek gerekiyor. Sınav süreçleri boyunca öğrencilerin yeterli ve dengeli beslenmeye özen göstermeleri önem taşıyor. Uyku düzeninin de sınav kaygısı üzerinde aynı oranda rol oynadığı biliniyor. Çünkü sınav süreçlerinde bedenin ve zihnin yeteri kadar dinlenebilmesi gerekiyor. Böylelikle odaklanma problemi gibi başarıyı olumsuz etkileyen problemlerin önüne geçilebiliyor. Sınava hazırlık süreçlerinde Düzenli egzersiz yapmak da vücudu dinç tutmak konusunda öğrencilere yardımcı oluyor.

Bu noktada ailelere de önemli bir görev düşüyor. Daha önce de sözünü ettiğimiz gibi ailelerin tutum ve davranışları öğrencilerin stres seviyesini olumsuz etkileyebiliyor.  Bu noktada; öğrencinin ailesinin desteğini hissetmesi büyük bir önem taşıyor.

Sınavın hemen öncesinde kaygı duyulması durumunda motivasyon tekniklerinden yararlanılması tavsiye ediliyor. Sınav motivasyonu öğrencilerin başarı oranını olumlu yönde etkiliyor. Bu durum bilimsel çalışmalar tarafından da kanıtlandığı biliniyor. Nefes egzersizleri ya da meditasyon tekniklerinden faydalanmak sınav motivasyonu üzerinde olumlu etki yaratıyor. Doğru orantılı olarak kaygı seviyesini azaltmaya yardımcı oluyor.

Sınav kaygısı ile ilgili daha detaylı bilgi edinebilmek için aba Psikoloji web sitesini ziyaret edebilirsiniz. Sorularınız için Doç. Dr. Gamze Sart ve aba Psikoloji ile iletişime geçebilirsiniz. Psikoloji, eğitim ve kariyere dair daha fazla içeriğe ulaşmak için YouTube kanalımıza abone olabilirsiniz.

Read More

Sınava hazırlık döneminde öğrencilerimiz için neler yapıyoruz? Öğrencilerimize nasıl destek veriyoruz? Eğitim ve kariyer noktasında nasıl bir yönlendirme sağlıyoruz? Yaşadığımız yüzyılda eğitim ve kariyer seçimi yapmak birçok öğrenci için zorlayıcı olabiliyor. Çünkü oyunun kuralları sürekli değişiyor. Bu durum üzerinde teknolojik gelişmelerin büyük bir etkisi olduğu biliniyor. Elbette öğrencilerin önünde çok fazla farklı seçenek bulunması da kafa karışıklığına neden olabiliyor. Süreç planlı bir şekilde yürütülmediği zaman olumsuz durumlarla karşılaşmak söz konusu olabiliyor. Çünkü kariyer planlama sürecinin birçok farklı dinamiği bulunuyor. Bu anlamda; atılacak her bir adımın doğru planlanması önem taşıyor. Bu süreçte stratejik davranabilmek önemli bir noktayı oluşturuyor.

Sınava hazırlık döneminin öncesinde öğrencinin hangi alana yönelik bir hazırlık yapacağını belirlemek gerekiyor. Elbette bu noktada; öğrencinin ilgi alanları ve becerileri belirleyici rol oynuyor. aba Psikoloji sürecin ilk adımlarından biri olan bu noktada devreye giriyor. Öğrencilerin ilgi alanlarının tespit edilebilmesi için stratejik yetenek yönetimi ve kariyer testi uygulamalarına başvuruluyor. Bu noktada tek bir test yaparak karar vermek yeterli olmuyor. En az 5 farklı test uygulayarak ve elde edilen verileri değerlendirerek bir sonuca varmak gerekiyor. Stratejik yetenek yönetimi ve kariyer testi uygulamalarının güncelliği de önem taşıyor. Sürecin doğru yürütülebilmesi ve değerlendirilebilmesi uzmanlık istiyor. Bu noktada doğru kariyer danışmanlarıyla çalışmak önem taşıyor.

Sınava Hazırlık Dönemi Nasıl Yürütülmeli?

Öğrencilerin ilgi alanları ve yeteneklerinin tespit edilmesini ülke, okul ve bölüm seçimi süreci izliyor. Bu süreçte son derece dikkatli davranmak gerekiyor. Her üniversitenin farklı alanlarda uzmanlaştığını bilerek hareket etmek gerekiyor. Aynı zamanda kimi alanlar için bazı ülkelerin de daha ön planda olduğu görülebiliyor. Örneğin; moda tasarımı eğitimi almak isteyen bir öğrenci için İtalya uygun bir seçim olabiliyor. Benzer şekilde; Mühendislik eğitimi almak isteyen bir öğrenciyi Hollanda üniversitelerine yönlendirmek doğru bir karar olabiliyor. Bu noktada; üniversitelerin isimlerine ve popülerliğine odaklanmak yerine niteliklerini dikkate almak gerekiyor. Aksi halde dünyanın en iyi üniversitelerinden kabul alıp mutsuz olmak söz konusu olabiliyor.

Sınava hazırlık dönemi öncesinde bölüm seçimi yaparken geleceği öngörebilmek de önem taşıyor. Bir mezunun 40 – 60 yıl değer üretebileceği düşünülerek dünyanın o günkü konumunu öngörebilmek gerekiyor. Yani planlama sürecini yalnızca üniversiteye kabul alma noktasına kadar yapmak doğru bir yaklaşım olmuyor. 40 – 60 yıllık süreci planlayabilmek gerekiyor. Bu noktada; kariyer danışmanlığı alınması kesinlikle tavsiye ediliyor. aba Psikoloji’nin uzman kadrosu dünyanın bugünkü ve gelecekteki konumunu değerlendirerek gerekli yönlendirmeleri yapıyor. Dünyanın sosyo – ekonomik durumu, toplumsal gelişmeler ve problemler, teknolojinin varacağı noktalar bu süreçte değerlendiriliyor. Öğrencinin yeteneklerine ve beklentilerine en uygun okul, bölüm ve ülke seçimini yapması sağlanıyor.

Sınava Hazırlık Döneminde Nelere Dikkat Edilmeli?

Yurt dışı eğitim söz konusu olduğunda hangi sınavların alınması gerektiği de önem taşıyor. Üniversiteler için kimi sınavlar ve diploma programları daha fazla ön plana çıkıyor. SAT sınavları bu sınavların en önemlilerinden biri olarak biliniyor. Bu sınav öğrencilerin yalnızca akademik yeterliliğini ortaya çıkartmıyor. Aynı zamanda eleştirel düşünme, analiz gibi becerileri hakkında da ipuçları veriyor. Bu anlamda üniversiteler SAT sınavının mutlaka alınmasını talep ediyor.

Diploma programlarında ise AP ve IB programları ön plana çıkıyor. AP programının daha avantajlı olduğu kabul ediliyor. Çünkü AP programı daha fazla ülke tarafından kabul görüyor. Aynı zamanda AP programı veren liselerde okumayan öğrenciler de sınavları alabiliyor. Bu da akademik yeterliliği belgelendirmenin en önemli adımlarından biri oluyor. Elbette hem SAT hem de AP için sınava hazırlık dönemini titizlikle yürütmek gerekiyor.

Dil yeterliliği önem taşıyan bir başka konu olarak karşımıza çıkıyor. Bu noktada ise IELTS ve TOEFL sınavlarının alınması bekleniyor. Üniversiteler çoğunlukla her iki sınavı da kabul ediyor. Ancak bazı üniversiteler için bir sınav daha fazla ön plana çıkabiliyor. Bu noktada seçimi üniversitelerin başvuru şartlarını inceleyerek yapmak gerekiyor.

aba Psikoloji’nin tüm bu sınavlara hazırlık sürecinde öğrencileri desteklediği biliniyor. aba Academy bünyesinde sınavlara yönelik dersler yürütülüyor. aba Academy uzman kadrosu ile öğrencileri, en doğru öğrenme yöntemi ile destekliyor. Her öğrenci için farklı bir planlama ve çalışma sistemi uygulanıyor. Böylelikle her öğrenci kendine en uygun öğrenme biçimi ve öğrenme hızı ile sınava hazırlık yapma fırsatı bulabiliyor.

Sınavlara Psikolojik Olarak Hazırlanmak

Sınav süreçleri öncesinde akademik hazırlık kadar psikolojik hazırlık da önem taşıyor. Kariyer seçimi ve sınav dönemlerinde öğrencilerin sınav stresi gibi olumsuz durumlarla da mücadele etmesi gerekebiliyor. aba Psikoloji’de öğrenciler bu noktada da destek alabiliyorlar. Hatta bu destek öğrencilerle sınırlı kalmıyor. Aileler ve öğrencinin içinde bulunduğu ekosisteme yönelik çalışmalar da yürütülüyor. Motivasyonun artırılması ve stresin minimize edilmesine yönelik çalışmalar yürütülüyor. Bu sayede öğrencilerin başarı oranının artırılması sağlanabiliyor.

Kısacası öğrenciler aba Psikoloji tarafından hem psikolojik hem akademik olarak destekleniyor. Sınav alımları ve yerleştirmeleri konusunda uygun şekilde yönlendiriliyorlar. Okul, bölüm ve ülke seçimi konusunda yardım alabiliyorlar. İlgi ve yeteneklerin tespitinden sınavlara, stajlardan istihdam süreçlerine kadar her aşamada öğrenciler destekleniyor.

Sınava Hazırlık ve kariyer süreçleri hakkında detaylı bilgi için aba Psikoloji web sitesini ziyaret edebilirsiniz. Kariyer danışmanlığı desteği almak için Doç. Dr. Gamze Sart ve aba Psikoloji ile iletişime geçebilirsiniz. Psikoloji, eğitim ve kariyere dair daha fazla içeriğe ulaşmak için YouTube kanalımıza abone olabilirsiniz.

Read More