WISC-R zeka testi, ana ve alt testlerden oluşan, bir zihinsel performans ölçeği olarak biliniyor. Test, 1939 yılında, Rumen-Amerikalı ruh bilimci David Wescler tarafından geliştiriliyor. Önceleri yetişkinler üzerinde uygulanan test daha sonra çocuklara uygulanabilir biçimde güncelleniyor. WISC-R farklı yetenekleri ölçmek üzere yapılandırılan ana ve alt testlerden oluşuyor. Performans ve sözel olmak üzere iki bölüm halinde uygulanıyor. Her bölüm için altı farklı test bulunuyor. Bölümler, 5 ana ve 1 alt testi içeriyor.
WISC-R, Türkiye’de de uygulanan zeka testlerinden biri olarak biliniyor. Test, tıpkı diğer zeka testleri gibi zihin performansını ölçmeye odaklanıyor. Ancak diğer testlerden farklı olarak, öğrenme kapasitesinin yanı sıra; sosyal çevreye adaptasyonu da ölçüyor. WISC-R zeka testi, pek çok yeteneği aynı anda ölçülebiliyor oluşuyla tanınıyor.
WISC-R 1939 yılından beri yetişkinlere ve 1949 yılından beri çocuklara uygulanabiliyor. Çeşitli revizelerle beraber günümüze kadar varlığını sürdüren zeka testlerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Uzun yıllar boyunca WISC-R’ın en güvenilir zeka testleri arasında gösterildiği biliniyor. Bu nedenle güncelliğini koruduğu yıllar boyunca en çok tercih edilen zeka testleri arasında da gösteriliyor. Fakat son dönemlerde WISC-R zeka testinin güncelliğini kaybettiği görülüyor. Artık, yetenek ve ilgi alanlarının tespiti noktasında WISC-R’dan yardım alınmıyor. Peki; ama neden? WISC-R’ın artık tercih edilmeme sebebi nedir? WISC-R yerini hangi teste bıraktı?
WISC-R Zeka Testi Neden Güncelliğini Kaybetti?
Öncelikle WISC-R zeka testinin hala uygulanıyor olduğunu ifade ederek söze başlamak gerekiyor. WISC-R artık eskisi kadar tercih edilmiyor olsa da; kimi kurumlar testi uygulamayı sürdürüyor. aba Psikoloji ise testi kullanmayı tercih etmeyen kurumlar arasında bulunuyor.
Stratejik yetenek yönetimi söz konusu olduğunda, “güncellik” kritik bir noktayı oluşturuyor. Bu anlamda güncellenmiş ve yapılandırılmış testlerden faydalanmak gerekiyor. En doğru verilere, en güncel testler ışığında ulaşılabiliyor. Çünkü dünya ve nesiller değişiyor. Teknoloji, eğitim, toplumsal yapı yıllar içerisinde değişime uğruyor. Elbette; insan zekası ve yetenekleri de değişen yapıya ayak uyduruyor ve kendini yeniliyor. Günümüzde yaşamını sürdüren bir çocuğun zekasını ve yeteneklerini, 1939’da ortaya çıkmış bir testle ölçmek mümkün olamıyor. Güncel olmayan testlerle, doğru sonuçlara ulaşılamıyor. Bu nedenle aba Psikoloji’nin uzman ekibi artık WISC-R testinden faydalanmayı doğru bulmuyor. Peki; WISC-R yerine hangi test tercih ediliyor?
WISC-R Zeka Testi Yerini Hangi Teste Bıraktı?
Bir süredir stratejik yetenek yönetimi ve kariyer danışmanlığı için yapılan testler arasında WISC-R yer almıyor. Ancak elbette; yetenek yönetimi için zeka testlerinden yardım alınması gerekiyor. Bu noktada; WISC-R yerine farklı bir test tercih ediliyor.
Bu test, WISC-V adıyla anılıyor. Bu test de tıpkı WISC-R gibi 6 – 16 yaş aralığındaki çocukların zihinsel performansını ölçmeyi amaçlıyor. Test aracılığıyla çocukların, güçlü ve zayıf yönleri bilişsel anlamda ölçülebiliyor. aba Psikoloji’nin uzman ekibi bu testi Amerikan normlarına göre uyguluyor. Test, analiz becerileri, hafıza, akıl yürütme gibi pek çok noktaya dair ipuçları veriyor. Test sayesinde ulaşılan verilen detaylandırılması ve kişiselleştirilmesi mümkün oluyor. Test aracılığıyla çocukların zayıf yönleri de tespit edilebiliyor. Öğrenme güçlüğüne yönelik bulgulara rastlanması durumunda erken yaşta önlem alınarak, doğru yönlendirme yapılabiliyor.
WISC-V zeka testi, 6 – 16 yaş arası çocuklara uygulanan bir IQ testidir. Stratejik yetenek yönetimi ve kariyer danışmanlığı konusunda, yardım alınan testler arasında yer almaktadır. Test, çocukların hangi alanlara eğilimli olduğu konusunda ipuçları verir. Aynı zamanda çocukların güçlü ve zayıf yönlerinin ortaya çıkarılmasında rol oynar.
WISC-V, çevrimiçi ortamda da uygulanmaya olanak vermektedir. Uygulama amacına göre uygulama biçimi değişiklik gösterebilir. Ancak testin yüz yüze gerçekleştirilmesi pek çok psikolog ve kurum tarafından tercih edilmektedir. Test, yalnızca yetenek ve ilgi alanlarına yönelik ipuçları barındırmaz. Aynı zamanda öğrenme güçlüğü ya da üstün zekalılık gibi durumların anlaşılması için de kullanılabilir.
WISC-V güncel olarak, en güvenilir ve geçerli zeka testleri arasındadır. Testin geçerliliği ve güvenilirliği pek çok farklı yöntemle kanıtlanmıştır. Bugün, dünya çapında uygulanmaktadır. Testin uygulandığı ülkelerden biri de Türkiye’dir. Testin, Türkiye’deki uygulayıcılarından biri de aba Psikoloji’dir. Peki; WISC testi nasıl uygulanır? Test neticesinde hangi yeteneklerin ve yatkınlıkların ölçülmesi amaçlamaktadır?
WISC-V Zeka Testi Nasıl Uygulanır?
Test ana ve alt testler etrafında şekillenmektedir. WISC-V yaklaşık olarak, 1 – 1 buçuk saatlik bir süre içerisinde uygulanır. Testin uygulanma amacına göre hangi alt testlerden yardım alınacağı değişiklik gösterebilir. Test kapsamında; sözlü anlama, akışkan akıl yürütme, visospatiyal kapasite, işlem hızı, iş belleği alanlarındaki beceriler değerlendirilir. Test, bireysel olarak uygulanır. Testin uzman bir psikolog tarafından uygulanması önem taşımaktadır. aba Psikoloji, uzman ekibi ile WISC-V testinin uygulayıcıları arasındadır. Test, aba Psikoloji’nin uzman psikologları eşliğinde, Amerikan normlarına uygun biçimde yapılır.
Testin tamamlanmasının ardından, değerlendirme ve raporlama sürecine geçilir. Değerlendirme ve raporlama aşamasında pedagog ve psikologlar görev almaktadır. Test sonucu, entelektüel kapasitenin yanı sıra; analitik düşünme, görsel hafıza gibi konularda da ipuçları verir. Stratejik yetenek yönetimi için en önemli veriler WISC testi aracılığıyla sağlanmaktadır. Kariyer danışmanlığı için güncellik önemli bir noktayı oluşturur. Hali hazırda uygulanmakta olan WISC-V ise testin en güncel versiyonudur. Önceki versiyonlara oranla; daha detaylı, kişiselleştirilmiş bir yol haritası ortaya çıkartmaya olanak vermektedir. Bu sayede; günümüz koşullarına uygun yöntemler ışığında kariyer planlaması yapmaya olanak verir. Akademik yaşam ve kariyer gelişimi için doğru bir yol haritası WISC-V verileri ışığında çizilebilir.
WISC-V Zeka Testi Neden Önemli?
Yaşadığımız yüzyılda, doğru bir kariyer inşa etmek son derece önemlidir. Kariyer seçimlerini bireyin istekleri dışında, yetenekleri ve ilgi alanları belirler. Yatkınlıklarına ve becerilerine uygun seçimler yapmak, bireyin değer üretmesine olanak verir. Potansiyelini ortaya koymayı başaran birey, kariyerinde başarıyı ve memnuniyeti yakalar. Bu noktada, yetenek yönetimi ve kariyer danışmanlığının önemi ortaya çıkmaktadır. Bu noktada en doğru yöntem, kariyer planlamasını IQ ve yetenek testleri ışığında yapmaktır. Elbette, bireyin bunu tek başına gerçekleştirmesi mümkün değildir. Bu noktada; uzmanlardan yardım almak bir gerekliliktir.
WISC-V tam da bu noktada devreye giren testler arasında bulunmaktadır. WISC-V zeka testinin verileri, başarılı bir kariyerin anahtarı niteliğindedir. Testin uygulanması, bu sebeple son derece önemlidir. aba Psikoloji’nin uzman ekibi kariyer süreçlerinde WISC testinin yanı sıra; pek çok farklı test uygulamaktadır. Böylelikle, farklı yeteneklerin, güçlü ve zayıf yönlerin açıkça görülmesi ve değerlendirilmesi mümkün olmaktadır.
Kişilik testleri, kişilerin kendilerine ait özelliklerini daha iyi tanımalarını ve bu özelliklerle de kendilerini tanıtabilmelerini sağlamaktadır. Kimi zaman kişilik testi talebi bireyin kendisinden gelirken, kimi zamansa aile, okul veya iş verenler talep edebilmektedir. Kişilik testi sonuçları bireyin karakteri, güçlü ve zayıf yönleri hakkında kapsamlı bilgi vermektedir. Pek çok birey kişilik özelliklerini bildiğini düşünmektedir.
Oysa kişilik özelliklerimiz bulunduğumuz ortama, etkileşimde olduğumuz insanlara ve gruplara göre esneyebilir. Ancak bu esneme sağlıklı sınırlar içerisinde olduğu sürece kişinin benlik bütünlüğüne hitap edecektir. Kişi kendini rahat hissetmediği, kişiliğiyle, ilgileriyle veya becerileriyle uyuşmayan ortamlarda çokça zorlanabilir. Bu zorlanım bireyi, bulunduğu ortama uyum sağlayabilmek için daha fazla esnemeye itebilir.
Ancak kişi kişilik sınırlarını aşan, öz benliğiyle çatışan bir noktaya gelmeye zorlanırsa olumsuz getirileri olacaktır. Aynı şekilde kişi, bu tarz ortamlarda tolare edebileceğinden daha uzun süre kalmamalıdır. Aslında eğitimde, profesyonel hayatta, kariyer basamaklarının her birinde görülen motivasyon eksikliğinin bir nedeni de budur.
Bireyler hatalı alan veya meslek seçimi yapabilmekte ve bu hatanın sonuçlarına bir ömür boyu katlanmak zorunda kalabilmektedir. Bu zorlanımsa kişinin zaman içerisinde kendi benliğine ve olduğu kişiye ters düşmesine neden olacaktır. Bir bireyin eğitimine veya mesleğine yönelik motivasyon eksikliği sadece birey için değil tüm organizasyon için olumsuz sonuçlar doğurur.
Bu nedenle kişilik testleri bireyin kendini tanıması, kendini nasıl daha iyi tanıtacağını öğrenmesi için önemlidir. Özellikle kariyer belirleme sürecine girerken mutlaka kişilik testi yaptırılmalıdır. Bu sayede kişi baskın özelliklerini, güçlü ve zayıf yönlerini daha detaylı keşfedebilir. Bu keşif sayesinde daha mutlu ve başarılı olabileceği bir alana, mesleğe yönelebilir. Kariyer seçiminde zayıf yönler, güçlü yönler kadar, belki de fazla öneme sahip.
Kişilik Nedir ve Kişilik Testleri Hangi Amaçla Yapılır?
Kişilik, bireyin doğuştan getirdiği ve sonradan kazanılan, tutarlı olarak sergilenen ve bireyi diğerlerinden ayıran özellikleridir. Kişiliğin gelişiminde genetik etkenler daha çok bireyin potansiyelinin belirlenmesinde etkilidir. Çevresel faktörler ise bu potansiyelin kullanımına yönelik etki etmektedir.
Genetik etkenler arasında anne babanın zekâ düzeyi, kişilik özellikleri, ilgileri ve becerileri yer almaktadır. Çevresel etkenler arasındaysa beslenme ve beş duyu ile elde edilen deneyimler yer almaktadır. Ayrıca bireyin içinde doğduğu aile ve özellikle de anne baba ile olan ilişkiler oldukça önemlidir. Kişilik gelişiminde çevre de kişiliğin şekillenmesinde en az aile kadar önemli rol oynamaktadır.
Çocuk büyüdükçe sosyal çevresi ve etkileşim ağı genişlemektedir. Büyümeyle birlikte çocuğun karakter gelişiminde ailenin etkisi azalırken arkadaş çevresi, okul, öğretmen, kültür ve sosyal yapı etkili hale gelmektedir. Kişilik yaşamın ilk 6 yılında belirgin şeklini almaya başlasa da çoğunlukla tamamlanması ergenliği bulmaktadır. Sağlıklı kişilik bireyin duygu, düşünce ve davranış boyutlarında dengeli ve tutarlı bir bütünlük kurmasıyla oluşmaktadır.
Kişilik testleri ise bireyin doğuştan gelen mizaç özellikleriyle, çevresel faktörlerin etkisiyle gelişen kişiliğinin somutlaştırılmasını sağlar. Bireyin kişiliğiyle ilgili bilgileri edinebilmek yani bireyi başkalarından ayıran temel nitelikleri tespit etmek amacıyla kullanılır. Objektif ve projektif testler olarak ikiye ayrılır. Yaygın olarak uygulanan testler objektif testlerdir. Bu testlerde uygulayıcının yorumundan ziyade test sonucuna odaklanılmaktadır.
Kişilik Testleri Sonucunda Hangi Bilgileri Ediniriz?
Sosyal yaşam içerisinde ve özellikle de yeni katıldığımız ortamlarda kendimizi ifade ederken olduğumuz kişiden çok olmamız gereken kişi gibi davranabiliriz. Toplumun veya dahil olmak istediğimiz organizasyonun beklentileri davranışlarımıza etki edebilir. Ancak bulunduğumuz ortama ve kişilere alıştığımızda sahip olduğumuz kişilik özelliklerini sergilemeye başlarız. Sergilediğimiz kişilik özelliklerimiz ise dahil olacağımız sosyal grup veya organizasyon için önemlidir.
Beklentileri karşılayabilecek miyiz, uyum sağlayabilecek miyiz, fayda veya zararımız olur mu bu grup üyelerince önemlidir. Kişilik testleri de tam olarak bu bilgi ihtiyacını karşılar. Güçlü ve zayıf yönlerimizi ortaya çıkarır. Baskın kişilik özelliklerimizi, iletişim ve uyum becerilerimizi gösterir. İçedönük, dışadönük, çözüm odaklı, problem odaklı, pasif, girişken, agresif, sakin, lider veya takım üyesi. Test sonuçları bireyle ilgili pek çok bilgiyi barındırır.
Hatta bu bilgilerin bir kısmı bireyin farkında olmadığı kişilik özelliklerine yönelik olabilir. Kişi bu özelliklerini sevmiyor ve inkar ediyor veya bu özelliklerini fark edecek durum ve ortamlarla karşılaşmamış olabilirler. Test sonuçlarıyla kendini daha yakından gören bireyler özellikle farkında olmadıkları güçlü yönlerini daha verimli kullanabilirler. İş verenler içinse bu bilgiler işe alım kararını ve organizasyon içerisindeki konumlandırmayı etkiler.
Kişilik Testinden Elde Edilen Sonuçlarla Kariyer Planı Çıkarmak Çok Daha Kolay
İşe alım kadar, görev değişikliği, terfi, rotasyon süreçlerinde de kişilik testleri önem kazanmaktadır. İş veren, test sonuçlarına göre adayın sahip olduğu özelliklerin organizasyonu için faydasını veya zararını değerlendirebilir. Örneğin; stresle başa çıkmakta zorlanan bir aday stresli bir işte çalışmakta zorlanabilir. Yaratıcılığı yüksek olan bir aday, monoton bir işte sıkılabilir.
İçedönük bir aday açık ofiste, sürekli iletişim gerektiren bir işte çalışmakta zorlanabilir. Liderlik yönü güçlü olan bir aday grup üyesi olmakta zorlanabilir. Kişilik testi uygulamaları işe alımdan çok daha önce meslek seçimi aşamasında rol sahibidir. Kişilik özelliklerimiz meslek seçiminde de dikkate alınmalıdır.
Test sonuçlarından elde edilen bilgilerle bireyin hangi meslek alanında daha başarılı olabileceği veya hangi mesleklere yönelmesinin doğru olmayacağı belirlenebilir. Elbette bu kararda sadece kişilik testleri yeterli değildir. Zeka testleri, ilgi, yetenek testleri, mesleki norm ve beklentiler de bireyin meslek seçimine etki etmektedir.
Ancak seçim sürecini kişilik özelliklerinden bağımsız yapmak eksik bir değerlendirmeye neden olacaktır. Dolayısıyla da bireyin kariyer yönelimi çoğunlukla hatalı yapılmış olacak ve motivasyon kaybı beraberinde gelecektir.
Kişilik Testleri Kariyer Belirlemede Nasıl Bir Rol Oynuyor
Kariyer belirleme sürecinin en önemli aşamalarından birisi lisede yapılan alan seçimidir. Bu seçim çoğunlukla öğrencinin dönem derslerinden edindiği ortalama puanlara ve öğretmen değerlendirmelerine göre yapılır. Ancak çoğu derste başarılı veya başarısız olan öğrenciler için hangi alanın daha doğru olacağını seçmek zorlaşır.
Aslında tam da bu aşamada karar vermeden önce kişilik, zeka, ilgi ve beceri testleri yapılmalıdır. Bu sayede öğrenci çok daha sağlıklı bir alan seçimi yapabilir. Alan seçimi meslek seçimine giden aşamada en önemli karardır. Çünkü alan seçtikten sonra bazı mesleklere yönelebilme hakkı tamamen kaybedilir.
Alan dışında kalan meslekleri kazanmak da, kabul edilmek de zorlaşmaktadır. Bu nedenle alan seçerken uzun vadeli değerlendirme yapılmalı, bu aşamada meslek alternatifleri de dikkate alınmalıdır. Kişilik testleri mesleki yönelim hakkında önemli bilgiler verir. Çünkü her mesleğin başarılı olabilmek ve mesleği sürdürebilmek için sahip olunması gereken kişilik özellikleri vardır. Örneğin; bir asker, polis veya sağlık personeli soğukkanlı olabilmelidir.
Bir öğretmen sabırlı, sevecen ve adil olabilmelidir. Bir psikolog objektif, dikkatli ve iyi bir dinleyici olabilmelidir. Bir sanatçı, mimar yaratıcı olabilmelidir. Bir sporcu azimli, dakik, planlı olabilmelidir. Yine pek çok iş veren için çalışanlarının uyumlu, çözüm odaklı, yaratıcı, düzenli, planlı olması önemlidir.
Kişilik testleri sonucunda güçlü yönlerimizi daha belirgin hale getirip zayıf yönlerimizi geride tutacak mesleklere yönelebiliriz. Daha bilinçli ve bireysel seçimler yapabilir, böylece hem bireysel başarımızı hem de organizasyon başarısını destekleyebiliriz. Uygulaması ve değerlendirmesi son derece basit olan bu testler sayesinde bireysel ve organizasyonel kazanımlar artar.
Kişilik Testleri Yaptırmadan Hedef ve Kariyer Belirlemek Başarı Oranını Düşürüyor
İş hayatında kariyer planlaması ve kariyer başarısı hem bireyler hem aileler için büyük önem taşımaktadır. Özellikle günümüzde bilinçli kariyer planlamak çok daha önemli hale geldi. Eğitimde ve istihdamda ciddi bir rekabet var. Adaylar çok donanımlı ancak istihdam sınırlı. Dolayısıyla işsizlikle başa çıkabilmek için kariyer planını olabildiğince erken ve detaylı yapmak gerekiyor.
Ancak bu süreçte kişilik özelliklerini dikkate almak çoğunlukla ihmal ediliyor. Ailelerin ve öğrencilerin yönelimi popüler, prestijli veya çok kazandıran meslekler olabiliyor. Fakat bir meslekte başarılı olmak için o mesleği tercih etmek yeterli değildir. Meslekte başarılı olmak için gereken kişilik özelliklerini de taşıyabilmeniz gerekir. Eğitim hayatınızdan başlayarak kendinizi mesleğiniz içerisinde kanıtlayacağınız sürece kadar pek çok zorlukla karşılaşabilirsiniz.
Zorluklarla baş edebilmenizde ise karakteristik özellikleriniz önemli bir role sahiptir. Kişilik özelliklerinizin mesleki beklentilerle örtüşmesi bu zorluklarla başa çıkmanızı kolaylaştıracaktır. Bu nedenle kişilik testleri son derece önemlidir. Kişilik özellikleri ile uyumlu meslekseçimi yapmak için profesyonel danışmanlık alabilirsiniz. Okul öncesi eğitim döneminden itibaren eğitim hayatınızın herhangi bir aşamasında destek alarak kariyerinize yön verebilirsiniz.
Yine kariyerinizi belirleyip, mesleğinizi seçtikten sonra da destek talebinde bulunabilirsiniz. Bu sayede mesleğinizde nasıl daha başarılı olabileceğinizi öğrenebilir veya kariyer değişikliği fırsatlarını yakalayabilirsiniz. Tüm bu süreçle ilgili bizimle iletişime geçebilir Stratejik Yetenek Yönetimi ile Kariyer Danışmanlığı hizmetimizden faydalanabilirsiniz.
Aba psikoloji olarak kariyer gelişiminizi önemsiyoruz. Kariyere bilinçli yön vermek sadece mesleki doyum elde etmek için gerekli değildir. Mesleğinizde elde edeceğiniz başarı ve mutluluk sayesinde hayatınızın her alanına mutluluğunuzu taşıyabilirsiniz. Biz Aba ailesi olarak bireylerin kendilerini ve yeteneklerini keşfetmesine destek oluyoruz.
Uyguladığımız IQ, EQ, dikkat, algı, yetenek ve kişilik testleri ile çocuk, genç ve yetişkin danışanlarımızın potansiyellerini keşfediyoruz. Kullandığımız psikolojik yöntemlerle danışanlarımızı daha iyi akademik sonuçlar alabilecekleri şekilde yönlendiriyoruz. Danışanlarımızın akademik eksiklerini tespit ederek gideriyor, dünyanın en seçkin kurumlarında eğitim almalarını sağlıyoruz. Doğru meslek seçimi yapmak için bizimle iletişime geçebilir, stratejik yetenek yönetimi ile kariyer danışmanlığı alabilirsiniz.
Gelişim testi, çocuklarda var olan gelişimsel sorunları tespit etmek amacıyla geliştirilmiş bir ölçme aracıdır. Yaş grubuna, süreye ve uygulama şekline göre birbirinden farklı testler bulunmaktadır. Yine bu testleri uygulayan kişi ve kurumlarda da yetkisel farklılıklar olabilmektedir. Testin neden uygulandığı ve sonuçların kiminle paylaşılacağı da hangi testin nerede uygulanabileceğini belirlemede önemlidir.
Özellikle resmi kurumlarda talep edilen belli başlı test türleri ve geçerli kabul edilen kişi/kurum seçenekleri olabilmektedir. Testler çoğunlukla okul öncesi yaş grubundaki çocuklara uygulanır. Uygulama aralığı sıklıkla 0-6 yaşı kapsamaktadır. Gelişime yönelik testlerin çoğunlukla gelişim geriliklerinin tespiti için kullanıldığı düşünülmektedir. Oysa hedef gelişim düzeyini tespit etmektir. Gelişim geriliği olabileceği gibi, normal gelişim veya ileri gelişim sonuçları da alınabilir.
Gelişim testi sıklıkla öğretmen veya doktor önerisiyle yapılmaktadır. Okul öğrencisi öğretmenleri çocuğun gelişimine yönelik gerilik, üstünlük ve sapmalarla ilgili aileyi bilgilendirebilmektedir. Ailelerde bu geribildirimin ardından test arayışına geçmektedir. Bazen de çocuk doktorları bu öneride bulunabilmektedir. Yine ailenin kendisi de erken dönemde çocuğun gelişim seviyesini öğrenmek için test talep edebilir.
Peki çocuklara uygulanan gelişim testleri hangileri? Hangi test hangi yaş aralığında uygulanıyor? Test nasıl uygulanıyor? Testler hangi durumlarda uygulanmalı? Gelişim testleri yaptırmak her çocuk için gerekli mi? Ve benzeri soruların cevaplarına yazının devamında erişebilirsiniz.
Gelişim Testi Kategorisinde Hangi Testler Var?
Gelişim testleri yaşa, bakılmak istenen gelişim alanına ve amaca göre farklılık gösterebilmektedir. Bilişsel, fiziksel, psikolojik ve sosyal gelişim düzeyleri dikkate alınmaktadır. Kimi uygulamalar doğrudan çocukla yapılırken kimilerinde ebeveynlerin de uygulamaya katılması beklenir. Aşağıda geçerlilik güvenirliği tamamlanmış, uygulama sıklığı yüksek olan gelişim testlerine yer verilmiştir.
Ankara Gelişim Tarama Envanteri (AGTE)
Psikologlar tarafından 0-6 yaş arasındaki çocukların gelişimsel açıdan değerlendirilebilmesi amacıyla uygulanan bir envanterdir. Envanter “Evet, Hayır, Bilmiyorum” şeklinde yanıtlanan 154 maddeden oluşmaktadır. Uygulama sırasında sorulan çocuğun ebeveynine yöneltilmektedir. 0-3 aylık dönemden başlanarak aylık periyotlar halinde çocuklar 72. Aya kadar gözlemlenir. Dil gelişimi, zihinsel beceriler, küçük-kas gelişimi, büyük-kas gelişimi, sosyal gelişim ve öz bakım becerileriincelenir.
Uygulamaya aile de katılır. Sorular ebeveynlere sorulur ve cevap alınırken uygulayıcı tarafından çocuk gözlenir. Envanterden alınan sonuçlar çocuğun takvim yaşı da göz önünde bulundurularak hesaplanır. Ardından değerlendirme için sonuçlar Çocuk ve Ergen psikiyatristine yönlendirilir. AGTE Gelişim testi bebek ve çocuğa yönelik çok yönlü ve derinlemesine bilgi sağlayan bir testtir.
Gelişimsel gecikme açısından risk altında olduğu düşünülen bebek ve çocukların tanınması ve gerekli önlemlerin alınabilmesi açısından önemli bir testtir.
Metropolitan Okul Olgunluğu Testi
Okula başlaması planlanan çocuğun okul olgunluğuna erişip erişmediğini tespit etmek için uygulanan bir testtir. Kelime Anlama, Cümleler, Genel Bilgi, Eşleştirme, Sayılar, Kopya Etme gibi 6 alt test ve toplam 100 maddeden oluşur. Bu testte çocuğun fiziksel ve bilişsel gelişimi kadar psikolojik hazır oluşu da dikkate alınmaktadır. Diğer tüm testlerde olduğu gibi bu testi uygulayan uzmanda da uygulamaya yönelik yetkinliğin ve tecrübenin olması gerekir.
Frostig Görsel Algılama Testi
4-8 yaş aralığındaki çocuklara uygulanan görsel algılamayı ölçen bir testir. Bu gelişim testi bireysel veya grup olarak uygulanabilir. Frostig bir kağıt kalem testidir ve görsel algılamayı 5 farklı algısal beceri üzerinden değerlendirir. Okula başlayacak çocukların okula hazır olup olmadığını ölçmeye yaradığı gibi öğrenme güçlüklerinin erken teşhisi için de önemlidir. Ön hazırlık süresiyle birlikte toplamda 50-60 dakikalık bir testtir. Test içerisinde aşağıdaki algı becerileri sırasıyla ölçülmektedir.
El-göz koordinasyonu
Şekil-Zemin ayırımı
Şekil sabitliği/değişmezliği
Mekan-boyut algısı (Uzay boyut algısı)
Mekan ilişkilerinin algısı
Stanford Binet Zeka Testi
İlk zeka testi olma özelliğine sahip testtir. Günümüze kadar 4 farklı uyarlamadan geçmiştir. Üstün yetenekli ve zihinsel engelli bireylerin tespit edilmesinde kullanılan bir zeka testidir. Test her yaş dilimine göre hazırlanmış farklı standart sorular içermektedir. Uygulama çocukla birlikte bireysel görüşme içerisinde yapılır. Küçük çocuklara uygulandığından yaklaşık 30 dakika, daha büyüklerde ise bir veya bir buçuk saat sürebilir.
Standart uygulamaya, beklenen zihinsel yaşının daha altındaki sorularla başlanır. Eğer katılımcı bu sorularda başarısız olursa başarılı oluncaya kadar bir önceki seviye sorularına devam edilir. Gelişim testi içerisinde başarılı olunan seviye katılımcının temel yaşı olarak kabul edilir. Temel yaş belirlendikten sonra uygulayıcı daha yüksek düzeylere geçmeye başlar ve testin kalan kısmında katılımcı tümüyle başarısız oluncaya kadar sürer.
Başarısız olunan seviyede test sona erer. Stanford-Binet testi çeşitli yaşlardan kişilere uygulanabilmekle beraber çocuklar, ergenler ve genç yetişkinler için daha uygundur.
WISC -R Zeka Testi
6-16 yaş grubuna uygulanan bireysel bir zeka testidir. Test, sözel ve performans olmak üzere iki bölümden oluşur. Her bölümde bir yedek, 5 ana test olmak üzere 6 alt test bulunmaktadır. Herhangi bir alt testin bozulması durumunda bozulan alt testin bulunduğu bölüme ait yedek test uygulanır.
Test sonucunda bireye ait sözel, performans ve genel olmak üzere üç zeka bölümü elde edilir. Bazı alt testlerin uygulanması süreye dayalıdır. Gelişim testi kategorisinde yer alan WISC-R mutlaka eğitim sertifikasına sahip, deneyimli, yetkin uygulayıcılar tarafından uygulanmalıdır.
Burdon Dikkat Testi
Öğrencilerin dikkat düzeylerini ölçmek amacıyla kullanılan, 10-20 yaş aralığındaki kişilere uygulanan bir testtir. Bu test sayesinde öğrencilerin dikkat eksikliği ve dikkati sürdürme güçlükleri tespit edilebilmektedir. Süreli bir testtir. Testteki her bölüm için ilköğretim düzeyindeki öğrencilere 3, lise kademesindekilere 2 dakika verilir.
Uygulama şekli; öğrencilere bir sayfa üzerine gelişi güzel dizilmiş harfler verilir. Bu harfler belli ve düzenli aralıklarla dizilmiştir. Her satırda 407 harf bulunur. Her sayfada da (20) satır vardır. Bu yapraktaki her harfin sayısı bilinir. Öğrencilere şu şekilde yönerge verilir:
“Önünüzdeki sayfada bulunan bütün a, b, d ve g harflerinin altlarını kurşun kaleminizle çizeceksiniz. Bir satırı gözden geçirirken önce yalnız bir harfi işaretlemeyeceksiniz. Satırdaki tüm a, b, d, g harflerinin altını çizeceksiniz.’’ Öğrencilerin ne yapacaklarını çok iyi kavramaları gerekir ve testi uygulamaya yönelik motivasyonları da olmalıdır. Gelişim testi yorgun, ilgisiz ve isteksiz öğrencilere uygulandığında alınacak sonuçlar hatalı olabilir.
Bender – Gestalt Görsel Motor Algı Testi
Test 5 buçuk ile 11 yaş aralığındaki çocuklara uygulanabilmektedir. Testin amacı çocuklardaki görsel motor işlevini görmektir. Bir çeşit zeka testidir. Zekanın görsel devinimsel motor algılamasında gerilik, regresyon, fonksiyon kaybı ve organik beyin hasarlarını saptamakta kullanılmaktadır.
Gesell Gelişim Figürleri Testi
3-10 yaş aralığındaki çocuklara uygulanan bir performans değerlendirme testidir. Erken çocukluk döneminde uygulanması daha sağlıklı sonuçlar almayı kolaylaştırmaktadır. Çocuklarda motor beceri, görsel algı, görsel hafıza, el-göz koordinasyonu, küçük kas becerilerini ölçen bir testtir. Ayrıca çocuğun gelişiminde herhangi bir problem olup olmadığı ile ilgili bir değerlendirme yapılmasına olanak sağlar.
Denver Gelişim Testi
0-6 yaş aralığındaki çocuklara uygulanan bir testtir. Uygulamaya anne ve baba da katılmaktadır. Anne&babadan çocukla ilgili bazı bilgiler alınır ve uygulamaya geçilir. Test formunda yer alan maddelerden anneye yöneltilmesi gereken sorular anneye yöneltilir ve çocuğun yapması beklenen maddeler ise çocuğa yöneltilir. Testin verilişinde standart yönergeye uyulması gerekmektedir. Küçük çocuklarda varolan gelişimsel sorunları tespit etmek amacıyla geliştirilmiş bir ölçme aracıdır.
Moxo Dikkat Testi
Moxo testi özel olarak 6-12 yaş arası çocuklar için tasarlanmıştır. Çeşitli uyaran ve çeldiriciler içeren kısa ve online bir testtir. Çocuk ve yetişkinlerde Dikkat, Zamanlama, Dürtüsellik ve Hiperaktivite performansını ölçen, uzmanlar tarafından uygulanan objektif bir testtir.
Moxo Testinde çocuğun günlük hayattaki gibi testte bulunan görsel ve işitsel çeldiricileri görmezden gelmesi gerekmektedir. Çocuğun bunu başarabilmesi için çeldiricilerin aktif inhibisyonunu sağlayabilmesi gerekir. Gelişim testi kategorisinde dikkat dağılımının sebeplerini ortaya çıkaran güvenilir tek test Moxo Testidir. DEHB teşhisinde ve takibinde sıklıkla başvurulan bir testtir.
Buraya kadar bahsettiğimiz testlerin dışında sıklıkla uygulanan ve ayrıca bilgi alabileceğiniz aşağıdaki testler de bulunmaktadır;
Okul Olgunluğu Değerlendirme Testi
TİFALDİ Türkçe İfade Edici ve Alıcı Dil Testi
Bayley III Gelişimsel Tarama Ölçeği
Peabody Resim Kelime Testi
Beier Cümle Tamamlama Testi
Kimdir Bu?
Problem Tarama Listeleri
Kime Göre Ben Neyim
Başarısızlık Nedenleri Anketi
Snellen Scala Görme Sorunları Tarama Kartı
Gelişim Testi Her Çocuk İçin Gerekli Mi?
Gelişim testlerine verilen önem ve gösterilen ilgi yıldan yıla artış göstermektedir. Bu testler çocuğun gelişim düzeyini, takvim yaşına göre ileride, geride veya beklenen düzeyde olup olmadığını görmeyi kolaylaştırır. 0-6 yaş aralığındaki dönem çocukların gelişimi için çok önemli ve kritik bir dönemdir. Bu dönem içerisinde çocukların gelişimlerini ölçmek ileriye dönük pek çok fikir verebilmektedir.
Gelişim testleri sadece gerilik ve sorun tespiti için uygulanmamaktadır. Yaşının ilerisinde olan veya bazı alanlarda akranlarından daha başarılı olan çocukların da tespitini kolaylaştırır. Bu da öğretmenlere, aileye çocukla ilgili yönlendirici bilgiler sunmuş olur. Bu bilgiler eşliğinde çocukların eğitim hayatlarının ve kariyer rotalarının planlanması kolaylaşır. Bu anlamda yapılabilecek birçok gelişim testi bulunmaktadır.
Gelişim testleri çocukların gelişimini birçok açıdan inceler; sosyal beceri, ince motor, kaba motor, dil gelişimi ve toplam gelişim olarak. Testlerin sonucunda çocuğun yaşına uygun olan gelişimsel özellikleri taşıyıp taşımadığı incelenir. Gelişim testlerinin önemsendiği bir başka dönem de okul çağı dönemidir. Ebeveynler çocukları okula başlayacağı zaman yoğun kaygı duyabilmektedir.
Kimi ebeveynler çocuğun okula erken başlamasını isterken kimileri de olabildiğince geciktirmek isteyebilir. Burada ebeveynin isteğinden çok daha öncelikli bakılması gereken çocuğun okul olgunluğudur. Gelişim testleri içerisinde okul olgunluğunu ölçen testler de bulunmaktadır. Testler çok çeşitli olduğu gibi bu testleri yapan kurum ve kişiler de çok fazladır.
Gelişim testi yaptırmaya karar verdikten sonra mutlaka uygulama için resmi ve güvenilir kurumlar tercih edilmelidir. Uygulayıcının aldığı eğitimler, uygulama sıklığı, yetkinliği ve tecrübesi araştırılmalıdır. Kurumun teste yönelik vereceği raporun geçerliliği de uygulamadan önce öğrenilmelidir. Aynı testin tekrar tekrar uygulanması doğru değildir. Aradan mutlaka testin türüne ve içeriğine göre belli bir zaman geçmelidir.
Aba Psikoloji olarak biz de kurumumuzda uzman kadromuzla çeşitli gelişim testleri uygulamaktayız. Zeka, kişilik, dikkat, algı, ilgi ve beceri testleri uygulamaktayız. WISC V, Stanford Binet, Moxo Dikkat Testi, CARS, Leiter, PEP 3 uyguladığımız testlerden bazılarıdır. Siz de gelişim testi yaptırmak istiyorsanız testlerle ilgili bilgi almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Zeka testi, zeka seviyesini veya zeka katsayısını ölçmek için uygulanmaktadır, geçerliliği ve güvenirliliği çalışılmıştır. Kullanılan testlerin uygulama methodu, uygulama süresi ve uygulanacağı kitlenin özellikleri farklılık gösterebilir. Bu testler aracılığıyla katılımcının zeka düzeyi, varsa üstünlük veya gerilik durumları, zeka alanı tespit edilebilir. Testler sıklıkla üstün veya gerilik öngörüsü ile yapılıyor olsa da herhangi bir şüphe gerektirmeden her birey için uygulanabilir.
Zeka testleri sanılanın aksine sadece zeka kapasitesini ölçmekle kalmaz. Öğrenme güçlükleri, hiperaktivite ve dikkat dağınıklığı gibi birçok durum hakkında bizlere bilgi verir. Edinilen bilgiler ışığında sonuçlar bizlere, aileye, öğrenciye önemli bir argüman sağlar. Bu bilgiler
bireyin akademik, sosyal ve kişisel gelişimini değerlendirmek açısından son derece önemlidir. Gerek zeka potansiyelinin, gerek yaşanan zorluğun tespiti alınacak önlemler açısından bizlere yol gösterecektir.
Ve aynı şekilde daha iyi bir akademik plan ve kariyer rotası çıkarmak için oldukça önemlidir. Planlamaya bilinmezlikle, ihtimaller ve olasılıklarla başlamak amacın yeterince belirgin olmasını engeller. Somut, ölçülebilir ve değerlendirilebilir bir bilgi ise bu bilginin yönetilmesini ve işlenmesini kolaylaştırır. Dolayısıyla zeka testi sonuçları ile kariyer planı çıkarmak çok daha bilinçli, sağlıklı ve verimli sonuçlar elde etmeyi kolaylaştıracaktır.
Peki zeka testleri kategorisinde hangi testler yer almaktadır? Hangi test, hangi yaş grubuna ve hangi amaçla uygulanır? Uygulamalardaki benzerlikler ve farklılıklar nelerdir? Kimlere, neden ve ne zaman uygulanması gerekir? Sorularla ilgili cevaplara yazının devamında ulaşabilirsiniz.
Zeka Testi Kategorisinde Yer Alan Testler?
Zeka testleri birbirinden oldukça farklı uygulama methodları içeren ve farklı içeriklerde olabilmektedir. Zeka testleri içerisinde çok sayıda testin olması ise ebeveynler için karışıklığa yol açabilmektedir. Test yaptırmadan önce ön hazırlık yapmak ve mümkünse güvenilir kişi ve kurumlarla iletişime geçmek önerilir. Testlerle ilgili karar vermeden önce kurumları arayabilir, testin orada uygulanıp uygulanmadığını öğrenebilirsiniz.
Uygulayıcılarla test gününden önce tanışabilir ve kurumun vereceği test sonucunun resmi kurumlarca tanınıp tanınmayacağını öğrenebilirsiniz. Aşağıda zeka testi kategorisinde yer alan ve sıklıkla duyabileceğiniz testlerle ilgili özet bilgiye erişebilirsiniz.
Moxo Dikkat Testi
Moxo Testi, çocuk ve yetişkinlerde dikkat, zamanlama, dürtüsellik ve hiperaktivite performansını ölçen bir testtir. Testin uygulaması, değerlendirmesi ve raporlanması mutlaka uzman ve yetkili kişiler tarafından yapılmalıdır. Moxo Testi uygulanırken katılımcı tıpkı günlük yaşamdaki gibi görsel ve işitsel çeldiricileri göz ardı etmelidir. Testin amacı dikkat dağılımının sebeplerini ortaya çıkarmaktır.
Her çocuğun algısı farklı olduğu gibi dikkatini dağıtan şeylerde farklıdır. Ancak kişinin dikkatini nelerin dağıttığını tespit etmek her zaman kolay değildir. Moxo ise çeldiricilerin kolayca tespit edilmesini sağlamaktadır. Test bilgisayar karşısında sadece 15 dakikalık bir sürede online olarak uygulanmaktadır. Test bitiminde sonuca yönelik rapor katılımcı ve ailesiyle hemen paylaşılabilmektedir. Sonuçlar, ilgili uzman eşliğinde değerlendirilerek aileye bilgi verilir.
Uygulanan zeka testi sayesinde çocuğun akademik hayatı, performans alanları ve kariyeri çok daha iyi gelişim gösterir. Özellikle akranlarına göre sınıf içerisinde daha hareketli olan çocuklar vardır. Kimi zaman çok basit soruları bilemiyorken kimi zaman çok daha zor soruları bilebilen çocuklarla da karşılaşırız. Böyle bir durumda Dikkat eksikliğinden ve hiperaktiviteden şüphe edebiliriz.
Unutulmamalı ki Türkiye’de 6-12 yaş aralığındaki çocuklarda dikkat eksikliği görülme oranı %7 ile %12 arasındadır. Moxo dikkat testi 6-12 yaş arası çocuklar için tasarlanmıştır. Sıklıkla DEHB tanısının konmasında, takip ve gözleminde kullanılır.
Stanford Binet Zeka Testi
Stanford-Binet geliştirilen ilk zeka ölçeği olma özelliğini taşımaktadır. Çocuklarda gelişimsel veya entelektüel eksiklikleri teşhis etmek için kullanılan bir bilişsel yetenek ve zeka ölçümleme testidir. Uygulama bireysel olarak yapılır ve mutlaka uygulayıcının yetkin ve yeterli olması gerekir. Testte 5 farklı bilişsel beceri alanı ölçülür. Bunlar; akışkan zeka, bilgi, niceliksel akıl yürütme, görsel-uzamsal işleme ve kısa süreli hafızadır.
Bu faktörlerden her biri kendi içinde sözlü ve sözsüz olarak iki alanda test edilir. Sonuçlar Standardizasyonu yapılmış olan hesaplama methoduna ve çocuğun takvim yaşına bakılarak yapılır. Stanford Binet uygulaması Aba psikoloji merkezinde de yapılmaktadır. Uygulamada alanında yetkin olan pedagoglarımız ve psikologlarımız tarafından yapılmaktadır. Testin tekrar yapılması talep edilirse mutlaka uygulamalar arasında en az 6 ay süre olmasını öneriyoruz.
WISC-V Zeka Testi
The Wechsler Intelligence Scale for Children®–Fifth Edition’ın kısaltılmış hali olan WISC–V, güvenilirliği kanıtlanmış bilişsel yetenek ölçümlerinin en sonuncusu. Önceki versiyonlara göre daha fazla esneklik ve daha fazla içerik imkanı sunmaktadır. WISC–V, çocukların yeteneklerine dair ayrıntılı bir harita çıkarmayı amaçlamaktadır.
WISC – V günümüzde öğrenme güçlüğünün belirlenmesinde oldukça önemli bir yere sahiptir. Bu test her yaşa uygun şekilde uygulanabilmektedir. Ancak öğrenme güçlüğünün yanı sıra katılımcıyı tanımayı da sağlayan pek çok bilgi sunmaktadır. Aba Psikoloji’de çocukları tanımak ve onlara kişisel çözümler sunmak amacıyla uygulanmaktadır. Test; sözlü anlama, görsel uzam, akışkan zeka, kısa süreli hafıza ve işleme hızı gibi değerlendirmeleri içermektedir.
Bu test aracılığıyla kişilerin, bilgiyi analiz etme ve işleme becerisi, niceliksel akıl yürütme becerisi ölçülür. Görsel hafıza becerisi de değerlendirilir. Aba psikoloji WISC-V’i sıklıkla kullanmaktadır. Ayrıca KTEA™-3 ve WIAT®-III testleri de kullanılarak çocuğa ilişkin birbirinden beslenen raporlar oluşturulur.
Test sayesinde, çocukların sıklıkla deneyimlediği sorunları tespit etme ve onları zamanında yönlendirme imkanı bulunabilmektedir. Böylece öğrenme sürecinin sonunda en iyi sonuca ulaşmak için olası öğrenme güçlükleri daha net tespit edilebilir. Tespit sonrasında ise çözüme yönelik bir plan çıkartılır.
WISC-V Zeka testi çocukların zekası hakkında önemli öngörülere ulaşmayı sağlayan en güvenilir ve güçlü testtir. Testin geliştirilmiş olan bu son versiyonu ayrıca edinilen bilgilerin kişiselleştirilmesini de sağlamaktadır. Herhangi bir öğrenme güçlüğü tespit edilmesi durumunda erken yaşta yönlendirilen çocuklar, bu güçlüğü en iyi şekilde atlatma şansı buluyor.
Aba Psikoloji olarak WISC-V testini Stratejik Yetenek Yönetimi ve Kariyer Danışmanlığı ‘nın bir parçası olarak ve Amerikan normlarında uygulamaktayız. Detaylı bilgi almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
WISC-R Zeka Testi
6-16 yaş grubuna uygulanan bireysel bir zeka ölçümleme testidir. Test, sözel ve performans olmak üzere iki bölümden oluşur. Her bölümde bir yedek, 5 ana test olmak üzere 6 alt test bulunmaktadır. Herhangi bir alt testin bozulması durumunda bozulan alt testin bulunduğu bölüme ait yedek test uygulanır.
Test sonucunda bireye ait sözel, performans ve genel olmak üzere üç zeka bölümü elde edilir. Bazı alt testlerin uygulanması süreye dayalıdır. Sözel zeka ve performans bölümü testlerinde aşağıdaki sorular sorulmaktadır (İlk 6 sözel bölüm soruları, kalanlar performans sorularıdır);
Genel Bilgi: Bu bölümde çocuğun doğal ve kültürel yaşamından aldığı genel kültür bilgileri sorulur.
Benzerlikler: Çocuğa iki adet resim gösterilir ve soyutlama yeteneği test edilir.
Aritmetik: Süre sınırı olmakla birlikte, aritmetik işlemler ve problemler yöneltilir.
Sözcük Dağarcığı: Çocuğa kendi dilinde öğrendiği kelimeleri kullandıracak sorular sorulur.
Yargılama: Çocuğun önüne mantık ve muhakeme becerisini ölçecek problemler konur ve çözmesi istenir.
Sayı Dizisi: Sözel zeka testi için olan son bölümde ise çocuğun işitsel hafızasını ölçme amaçlı sorular yöneltilir.
Resim tamamlama: Çocuğun önüne bir resim konur ve resimdeki eksiği tamamlaması istenir.
Resim düzenleme: Resimlerdeki sebep-sonuç ilişkisini oluşturabilme üzerine sorular sorulur.
Küplerle desen oluşturma: 3 boyutta ne kadar yaratıcı olduğunu öğrenmek için küplerden cisimler yaratması istenir.
Şifre: Karışık görselleri düzenleyerek şifre çözmeyi ne kadar hızlı yaptığı test edilir.
Labirentler: El-göz uyumunu ölçmek için labirentin sonuna ulaşma soruları sorulur.
Gelişim testi kategorisinde yer alan WISC-R mutlaka eğitim sertifikasına sahip, deneyimli, yetkin uygulayıcılar tarafından uygulanmalıdır.
CAS Bilişsel Değerlendirme Testi
CAS (Cognitive Assessment System) 5-17 yaş arası bireylerin bilişsel değerlendirmelerini 4 ölçek ve 12 alt testte ölçen testtir. Zekânın zihinsel fonksiyonlara dayandığı görüşünü benimsemektedir. Bu zeka testi içerisinde planlama, dikkat, eşzamanlı ve ardıl bilişsel beceriler değerlendirilmektedir. Böylece bireylerin zihinsel düzeyleri ve zekâ bölümleri saptanmış olur. Ayrıca CAS dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu, öğrenme güçlüğü, travmatik beyin hasarı için de kullanılır.
Yanı sıra test, ağır duygusal bozukluklar ile planlama bozuklukları hakkında ipuçları sağlamaktadır. Değerlendirme süresi 60 ila120 dakika arasında değişmektedir. Testte, dikkat-dürtü kontrolü, uzamsal bilgiyi işlemleme, kavram ve sözel ifadeler arasındaki anlamı saptama, sınıflandırma, konuşma hızı gibi zihinsel süreçler değerlendirilir.
Leither Testi
Leiter Uluslararası Performans Ölçeği ya da kısaca Leiter Ölçeği, performans ölçeği formunda bir testtir. Bu test her yaş için bir IQ bölümü ve bir mantıksal yetenek ölçüsü verir. Ancak buna rağmen, 2 ila 18 yaş arası çocuklar ve gençler için tasarlanmıştır. Leiter Ölçeği’nin en önemli özelliği sözlü dil kullanılmadan uygulanabilmesidir.
Zeka testi içerisinde talimatlar dahil olmak üzere katılımcılardan sözlü bir cevap beklenmez. Testte, herhangi bir sözel alt test yoktur. Bu nedenle sadece sözsüz zekayı ölçen bir testtir. Test, ana dilde konuşamama, otizm, travmatik beyin hasarı, konuşma bozukluğu ve işitme sorunları olan katılımcılarda belirleyici bir niteliğe sahiptir.
Leiter Ölçeği, sözel bir yapıya sahip Binet Ölçeği yerine sözel olmayan bir alternatif olarak kullanılmaktadır.
Zeka Testi Neden, Ne Zaman ve Kimlere Yaptırılmalı?
Zeka testlerinin yaptırılması çoğu zaman maliyetli olabilmektedir. Maliyet kadar nerede ve kime uygulatılacağının bilinmiyor olması da çekimser durulmasına neden olabilmektedir. Zeka testlerinin uygulanması için bir gerekliliğe ve yönlendirmeye gerek duyulmamalıdır. Her çocuk ve bireye yaşına ve ölçülmek isteyen fonksiyonlara göre test uygulanabilir. Uygulamadan elde edilen sonuçlar çocuk, ergen veya yetişkin bireyin performans alanları için önemli bilgiler verecektir.
Bir çocuğa özellikle okul çağına başlamadan test uygulanması önerilir. Bu sayede çocuğun okula başlamaya hazır olup olmadığına da bakılabilir. Yine çocuğun zeka düzeyine göre akademik destek ihtiyacı varsa karşılanabilir. Bu sadece gerilik için gerekli olan bir durum değildir. Üstün zekalı ve yetenekli çocukların da körelmemeleri için profesyonel desteğe ihtiyacı olacaktır. Bu desteği ise ancak uygun öğretmenler ve eğitim kurumları sağlayabilecektir.
Unutulmamalı ki zeka testi başarı veya başarısızlık ölçütü değildir. Üstün zekalı bir öğrenci doğru eğitim ortamında değilse, yeterli ilgisi ve motivasyonu yoksa potansiyelinin altında kalabilir. Aynı durum tam tersi durumlar için de geçerlidir.
Öğrencinin zeka düzeyi ortalama ve altı olabilir ancak öğrenmeye yönelik ilgisi, merakı ve motivasyonu yüksek olabilir. Bu durumda öğrencinin potansiyelini zorlayarak beklenin üstünde başarı elde edebilmesi muhtemeldir. Bu nedenle başarılı olmanın sadece zeka düzeyiyle ilgili olmadığı göz ardı edilmemelidir. Zeka testi uygulamalarımız ve kariyer odaklı çalışmalarımızla ilgili bilgi almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Arkadaşlık kuramayan çocuklar arkadaşlık ilişkisinin çocuğun sosyal, duygusal ve psikolojik gelişimine olan katkılarından mahrum kalıyorlar. Her ne kadar çocuğun ilk arkadaşı ailesi olsa da arkadaş 3-4 yaş itibariyle çocuk için önemli bir değer haline gelir. Arkadaşlar, tıpkı aile gibi erken çocukluk yıllarından itibaren çocuğun gelişiminde önemli rol oynuyor.
Doğru arkadaşlarla birlikte olmak gelişimi olumlu yönde etkilerken, yanlış arkadaşlıklar da olumsuz etkiliyor. Arkadaşın doğru seçimi kadar, arkadaşlık ilişkisini kurabilmek de önemli. Çocuğun sosyal becerilerinin gelişmesi, uyum ve iş birliğine açık olması arkadaş edinimini kolaylaştırıyor. Arkadaş edinemeyen çocuklar ise önemli bir gelişim desteğinden mahrum kalıyor, duygusal olarak da zedeleniyorlar.
Günümüz koşullarında şehir yaşamı çocukların doğal yolla sosyalleşebilmesine imkan tanımıyor. Çocuklar arkadaş edinebilmek için okullara, kurslara ihtiyaç duyuyor. Kimi çocuklar ise aile gözetiminde parklarda, sosyal etkileşim alanlarında sosyalleşiyor. Bir kardeşin olmayışı, ebeveynlerin çalışıp çocukla yetersiz vakit geçirmesi, sosyal paylaşım alanlarına erişimin zor olması çocukların arkadaşlık kurmasını zorlaştırıyor.
Peki arkadaş edinmek çocuk için neden önemli ve arkadaşlık çocuğun gelişimini nasıl destekliyor? Arkadaşlık kuramayan çocuklar bu yoksunluktan nasıl etkileniyor? Aileler Çocukların arkadaş ilişkilerine nasıl destek olabilir?
Çocuğun Gelişimi İçin Arkadaşlık Neden Önemli?
Çocuğun dünyasında ilk iki yıl en önemli sosyal kaynak anne ve diğer aile bireyleri. 2 yaştan sonra ise dil gelişimiyle birlikte çocuğun sosyal iletişim ağı genişlemeye başlıyor. 3-4 yaş itibariyle çocuğun akranlarıyla zaman geçirme ihtiyacı artıyor. Çocuk arkadaşı aracılığıyla daha kolay öğreniyor. Çocuk arkadaş aracılığıyla sosyal becerilerini geliştiriyor, iletişime geçiyor.
Çocuk arkadaşlarıyla olan paylaşımları içerisinde empati kurmayı öğreniyor, başkalarının duygu ve düşüncelerine saygı duymayı öğreniyor. Sırasını beklemeyi, paylaşmayı, kurallara uymayı öğreniyor. Çocuk arkadaş aracılığıyla benmerkezci olmaktan uzaklaşıp sosyal bir varlık haline geliyor. Kendinden başka ve farklı olarak ötekilerin de olduğunun bilincine varıyor.
Arkadaş çocuğa ayna tutuyor; çocuk arkadaşı üzerinden kendi güçlü ve zayıf yönlerini de keşfediyor. Çocuğun özgüveni ve benlik değeri gelişiyor.
Arkadaşlık kuramayan çocukların aksine başa çıkmakta zorlandığı duygu ve düşünceler karşısında yalnız olmadığını tecrübe ediyor. Böylece bir gruba ait olduğunun farkına varıyor ve aidiyet bilinci gelişiyor. Ayrıca arkadaş çocuk için rol model niteliği de taşıyor. Çocuk arkadaşının onay alan davranışlarını model alıyor, ailenin pek çok yol deneyip edindiremediği davranış kazanımları arkadaş yoluyla ediniliyor.
Çocuk sevmediği bir yemeği, arkadaşlarıylayken gruba uyum sağlamak için yiyor. Odasını toplamayan bir çocuk arkadaşının odasını topladığını görünce kendi odasını da toplamaya başlıyor. Dolayısıyla çocuk arkadaş aracılığıyla sadece oyun oynamıyor, oynarken eğleniyor, eğlenirken öğreniyor. Çocuk kelime hazinesi, hayal dünyası, yaratıcılığı arkadaş yoluyla daha güzel gelişiyor.
Erken yaştan itibaren arkadaşlık ilişkileri kurabilen çocuklar ergenlikte ve yetişkinlikte de çok daha girişken ve sosyal oluyorlar. Özgüven ve benlik saygısı gelişiyor.
Takımın parçası olabilen, iletişimi ve sosyal yönü güçlü bireyler kariyerlerinde de daha başarılı oluyor. Sosyal becerisi yüksek olan ama sosyalleşme imkanı olmayan çocuklarda 2-6 yaş aralığında hayali arkadaş da sıkça görülüyor. Bu konuda bilgi edinmek için Çocuklarda Hayali Arkadaş Dönemi ve Ailelere Öneriler yazımızdan faydalanabilirsiniz.
Arkadaşlık Kuramayan Çocuklar Nasıl Etkileniyor?
Çocuğun kişilik gelişiminde 3-4 yaşa kadar ailenin etkisi büyük. Ancak 4 yaş sonrası arkadaşların ve çevrenin karaktere etkisi başlıyor. Özellikle ergenlik döneminde genç aileden çok arkadaşların etkisi altına giriyor. Bu da arkadaş edinebilmek kadar doğru arkadaşlıklar kurabilmenin de önemini artırıyor.
Arkadaşlık geliştiremeyen çocuklar özellikle sosyal becerilerin ön plana çıktığı okul ortamında güçlük yaşıyorlar. Aynı zamanda erken yaşlarda sosyal girişimde zorluk yaşayan çocuklar ergenlikte ve yetişkinlikte daha fazla zorlanıyor. Bu çocuklar paylaşmayı, gruba uymayı, empati kurmayı daha geç öğreniyor. Daha alıngan, özgüvensiz, geri planda kalan veya aşırı benmerkezci çocuklar olabiliyorlar. Aidiyet duyguları da gelişmiyor. İletişimi başlatmakta ve sürdürmekte zorlanabiliyorlar.
Erken yaşlardan itibaren arkadaşlık kuramayan çocuklar ilerleyen yaşlarda doğru kişilerle arkadaşlık kurmakta da zorluk yaşıyorlar. Sosyal becerileri gelişmiş, etkin iletişim kurabilen çocuklar arkadaş seçimlerinde çoğunlukla kendilerine benzer kişileri tercih ediyorlar. Arkadaş seçimlerinde benzer istek ve fikirlere sahip oldukları, benzer kültür ve yaşantılardan gelen kişilere yöneliyorlar. Çocuklukta arkadaş seçimi de sıklıkla aynı cinsiyetten akranlarla kuruluyor.
Arkadaşlık kurmakta zorluk yaşayan çocuklar hatalı seçimler yapıyor, kısa süreli arkadaşlıklar edinip hayal kırıklığı yaşayabiliyor. Kimi durumlarda ise arkadaşlıkları bağımlılık boyutunda olabiliyor ve kendilerini bir kişiye adayabiliyorlar. Bir diğer durumda ise zarar görme, terk edilme veya istenmeme korkuları nedeniyle yakınlık kurmak istemeyebiliyorlar.
Tüm bunlar değerlendirildiğinde yaşamın ilk yılında ebeveyn ile kurulan bağın sosyal gelişimi etkilediği görülüyor. Güvenli Bağlanma ve Kariyere Etkisi yazımızdan da faydalanabilirsiniz.
Yapılan çalışmalar da arkadaş edinemeyen çocukların yaşamın ilk yıllarında ebeveynleriyle güvenli bağlanamadıklarını gösteriyor. Bu çocuklar daha içe kapanık, güvensiz ve/veya öfkeli, saldırgan, pasif agresif davranışlar sergileyebilir. Üstelik bu çocuklar diğerlerine oranla dil gelişimi noktasında da zorlanmaktadır. Çocuklarda Sosyal Beceri ve Ailenin Etkisi ve Sosyal Beceri Eksikliği Akademik Başarıyı Olumsuz Etkiliyor yazılarımızdan da faydalanabilirsiniz.
Arkadaşlık Kuramayan Çocukların Sosyal Becerilerinin Yanı sıra Okul Başarısı ve Kariyer Gelişimi de Olumsuz Etkileniyor
Arkadaş edinmekte zorluk yaşayan çocukların sosyal etkileşim eksikliği sonucunda okula ilgileri azalıyor. Okuldaki arkadaş gruplarına dahil olamayan, vaktini çoğunlukla yalnız geçirmek durumunda kalan çocuklar okula gitmek istemiyor. Bu çocuklarda zamanla okul fobisi ve/veya sosyal anksiyete gelişebiliyor.
Çocuk akranları arasında performans göstermekten çekiniyor, diğerlerinin kendisiyle ilgili olumsuz değerlendirmeleri olabileceğine yönelik inanç geliştiriyor. Bu olumsuz düşünce biçimi zamanla çocuğun sosyal girişimlerinin daha da azalmasına ve diğerlerinin iletişim adımlarının da karşılıksız kalmasına neden olabiliyor. Arkadaşlık kuramayan çocuklar, okulda potansiyellerinin altında performans sergileyebiliyor. Sınav kaygısı, motivasyon düşüklüğü de bu çocuklarda sıklıkla gelişiyor.
Arkadaşlık Kuramayan Çocuklar İçin Aileler Çocuğa Nasıl Destek Olmalılar?
Aile çocuğun bilişsel, fiziksek, duygusal gelişimi kadar sosyal gelişiminde de önemli etkiye sahip. Çocuk ailesinin iletişim şeklini gözlemleyerek ve kendi iletişim girişimlerine ailenin verdiği yanıtları değerlendirerek iletişimi öğreniyor. Çocuk ailenin sosyal ilişkilerini gözlemliyor, beden dilini, etkileşimini irdeliyor ve model alıyor. Dolayısıyla çocuğun sosyal becerileri ve arkadaşlık ilişkileri çoğunlukla aileyle benzerlik taşıyor.
Doğru model olmanın yanı sıra çocuğun gelişiminde de ailenin doğru tutumları sergilemesi gerekiyor. En başta çocuğa duygu ve düşüncelerini paylaşabileceği, güvene dayalı bir iletişim ortamının kurulması gerekiyor. Çocuğa ceza vermek yerine hatalarından ders çıkarmasını öğretmek de özgüven ve benlik saygısının gelişmesini destekliyor.
Çocuğa ev içerisinde sorumluluk verilmesi, çocuğun yaşıyla uygun olacak şekilde kendi kararlarını vermeye özendirilmesi gerekiyor. Bunların dışında mutlaka çocuğun ilgi ve beceri alanlarının keşfedilmesi gerekiyor. İlgi ve beceri alanları doğru şekilde belirlenip, bu alanlarda faal olmaya yönlendirilen çocuklar daha kolay arkadaşlık geliştiriyor.
Özellikle arkadaşlık kuramayan çocuklar ve yalnız büyüyen çocuklar sosyal becerilerini geliştirebilmeleri için okul öncesi eğitime başlatılmalı. Haftanın birkaç günü birkaç saat katılabilecekleri oyun grupları veya atölyeler de sosyal becerilerini geliştirecektir.
6-7 yaş itibariyle çocuklar daha sık ve uzun süreli iletişim kuracakları arkadaşlıklar kurarlar ve bu arkadaşlığa çok önem verirler. 6 yaştan itibaren siz de çocuğunuzun arkadaşlarıyla tanışabilir, onlarla zaman geçirebilirsiniz. Çocuklarınızın arkadaş ilişkilerine önem vermeniz ve arkadaşlıklarıyla ilgilenmeniz ilerleyen yaşlarda çocuğunuzla olan iletişiminizi olumlu etkileyecektir.
Onlar hakkında sorular sorabilir, tanımaya çalışabilirsiniz. Burada önemli olan çocuğunuz kaç yaşında olursa olsun onu objektif dinleyebilmenizdir. İletişiminize önyargılarınız ve müdahaleleriniz dahil olduğunda çocuğunuz büyüdükçe arkadaşlarıyla ilgili konularda sizinle olan iletişimini sınırlandıracaktır.
Arkadaşlık Kuramayan Çocukların Sosyal Becerileri ve Kariyer Gelişimleri için Profesyonel Destekten Faydalanılabilir
Aba psikoloji uzman kadrosu ile çocukluk çağı problemlerine yönelik çalışmalar yapmaktadır. Arkadaşlık kuramayan çocuklar da çalıştığımız konular arasında yer almaktadır. Ayrıca uyguladığımız IQ, EQ, dikkat, algı, yetenek ve kişilik testleriyle çocuk, genç ve yetişkin danışanlarımızın potansiyellerini keşfediyoruz. Kullandığımız alternatif psikoterapi yöntemleriyle danışanlarımızın hayat kalitesini artırmayı hedefliyoruz. Detaylı bilgi almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Leiter Uluslararası Performans Ölçeği ya da daha sık kullanılan ismiyle Leiter Ölçeği, bir zeka testidir. 2 – 18 yaş aralığındaki çocuklar için tasarlanmıştır.
İşitme veya konuşma bozukluğu olanların ve İngilizce bilmeyen adayların zekasını değerlendirmek için 1929 yılında tasarlanan testin, diğer zeka testleri arasında en dikkat çekici özelliği sözlü dil kullanılmadan uygulanabilmesidir. Test, “hafızadan sözel olmayan muhakemeye kadar çok çeşitli işlevleri örnekleyerek genel zekanın sözel olmayan bir ölçüsünü sağlama” iddiasını taşır.
Sözel alt testlere yer verilmeden sözel olmayan zekanın ölçülmesi amaçlanır. Dilin devre dışı kalması ile sözlü yanıt veremeyecek durumda olan çocukları test ederken daha doğru sonuçlara ulaşıldığı düşünülür. Otizm, travmatik beyin hasarı, konuşma bozukluğu, işitme problemi ya da dil bilmeyen çocuklar için daha güvenilir sonuçlar verdiğine inanılır.
Leiter Uluslararası Performans Ölçeği Nasıl Uygulanır?
Leiter Uluslararası Performans Ölçeği, Stanford-Binet Zeka Testi’nin sözel olmayan bir alternatifi olarak kullanılmıştır. Testin uygulanması yaklaşık olarak 90 dakika sürer. Bireysel seanslar şeklinde gerçekleştirilir. Testin bazı maddeleri süre sınırlaması yapılarak uygulanır. Görsel algılama, eşleştirme, dikkat, ayırt etme gibi becerilerin ölçülmesi amaçlanır. Sözel iletişim, aritmetik, yorumlama gibi ölçümlere yer verilmez. Testin güncel sürümü iki farklı alanda gruplanan 10 farklı alt testten oluşur.
İlk Alan “Bilişsel Beceriler ve Akışkan Zeka Alanı” olarak belirlenmiştir. Bu alanda; şekil zemin ilişkisi, sınıflandırma, dizisel sıra, şekil tamamlama ve eşleştirme ve tekrarlayan örüntüler alt testleri uygulanır. İkinci alan ise “Dikkat ve Bellek Alanı” olarak adlandırılır. Bu alanda; bellekte ileri yönde hatırlama, bellekte geri yönde hatırlama, sürdürülen dikkat, bölünmüş dikkat ve stroop testi olmak üzere 5 alt test uygulanır. Bunlara ek olarak; “Sosyal Duygusal Uygulayıcı Dereceledirme Ölçeği” ile organizasyon becerisi, duygu düzenleme, sosyallik, aktivite düzeyi, duyusal tepkililik gibi konularda ölçümleme yapılmaktadır.
Leiter Ölçeği Kimler Tarafından Uygulanabilir?
Leiter Uluslararası Performans Ölçeği, tüm psikolojik değerlendirme testleri gibi üniversitelerin psikoloji ve psikolojik hizmetler bölümlerinde lisans eğitimini tamamlamış kişiler, psikolojik danışmanlar, rehberlik eğitimi alanlar tarafından ve Leiter Ölçeği’ni uygulamak amacıyla sertifika almış kişiler tarafından uygulanabilir.
Puanlama Nasıl Yapılır?
Leiter Ölçeği için puanlama biçimi çocukların yaşlarına göre değişiklik göstermektedir. Test sırasında çocuğa yöneltilen her bir soru için ayrı puanlama yapılır. Test neticesinde ise her bir sorudan elde edilen puanlar toplanır ve testin uygulandığı çocuğun yaşına göre hesaplama yapılır.
IQ testi zekayı ölçmeyi amaçlayan tüm testler için kullanılan ortak bir isimdir. Stanford Binet Zeka Testi, WISC-V, WPPSI, Cattell Zeka Testi, Porteus Labirent Testi gibi pek çok test aslında birer IQ testidir. Zeka testleri neticesinde elde edilen puanlar zeka tahminleridir. Zekanın soyut doğası göz önüne alındığında somut bir sonuç elde edilebilmesi söz konusu değildir. IQ, çevresel ve biyolojik farklılıklar, sosyal konum, aile gibi pek çok faktörle ilişkilendirilmektedir. Zekanın kalıtsallığı yüzyılı aşkın bir süredir araştırılan bir konu olsa da kesin verilere ulaşılamamıştır.
Geçmişten Günümüze IQ Testleri
Geçmişte, IQ testleri tasarlanmadan önce, insanların günlük hayattaki davranışlarıni gözlemleyerek zeka kategorilerine ayırma girişimlerinde bulunulmuştur. Bugün ise bu gözlem biçimleri IQ testi sonuçları neticesinde yapılan sınıflamaları doğrulamak amacıyla hala kullanılmaktadır.
Tarihte, insan zekasını derecelendirmek için standart bir test oluşturmaya yönelik ilk girişim İngiliz istatistikçi Francis Galton tarafından gerçekleştirilmiştir. Galton, zekanın büyük ölçüde kalıtımsal olduğunu ve zeka ile refleksler, kas tutuşu, kafa boyutu gibi gözlenebilir özellikler arasında bir bağ olduğunu varsaymıştır. 1882’de ilk zihinsel test merkezini kurmuş ve 1883’te teorilerine yer verdiği bir kitap yayınlamıştır. Ancak; girişimlerinden beklediği sonucu alamadığı için bir süre sonra araştırmalarına son vermiştir.
Galton’un ardından Alfred Binet, Victor Henri ve Theodore Simon’un 1905’te yürüttüğü çalışmalar, Binet Simon Ölçeği ile başarıya ulaşmıştır. Binet Simon Ölçeği, okul çağındaki çocuklarda zeka problemlerinin belirlenmesi için kullanılmıştır.
Ardından, Stanford Üniversitesi’nde görev yapan Amerikalı Psikolog Lewis Terman’ın Binet Simon Ölçeğini revize etmesiyle; Stanford Binet Zeka Testi ortaya çıkmıştır. Test Amerika Birleşik Devletleri’nde ve dünyada hala kullanılmakta olan en popüler zeka testlerinden biridir.
IQ testi sonuçları ve elde edilen puanlara göre zeka sınıflandırılmaktadır. 0-25 puan ağır gerilik, 26-50 puan orta gerilik, 51-75 puan hafif gerilik, 76-90 puan sınırlı zeka, 91-110 puan normal zeka, 111-119 puan ileri zeka, 120-130 puan parlak zeka, 131-145 puan üstün zeka ve 146 ve üzeri puan deha anlamına gelmektedir.
Her çocuğun bedensel gelişiminde olduğu gibi zihinsel gelişiminde de yaşıtlarına göre farklılıklara rastlanır. Ergenlik döneminde çocukların bu zihinsel farklılıklarını saptamak onların yaşamda yönlendirilmesi açısından büyük önem taşır. Psikologlar ergenlerin zihinsel, duygusal ve sosyal gelişimlerini anlayabilmek adına onlara çeşitli testler uygularlar. Bu testler aracılığıyla ergenlerin psikomotor becerileri değerlendirilir; kişiliklerini, becerilerini ve davranışlarını gözlemleyerek bunlar tanımlanabilir hale getirilir. Böylece ergenin zekâ düzeyi ve gelişim özellikleri birey olma yolunda anlam kazanır.
Zekâ Testlerini Gerekli Kılan Özel Durumlar
Zekâ testleri uygulanan her ergene kişiliğini anlama yönünde bir avantaj sağlasa da özel durumdaki bazı bireyler için zekâ testlerinin önemi büyüktür. Özellikle çocukluk döneminde dikkat bozukluğu, hiperaktivite, öğrenme güçlüğü, zihinsel gerilik ya da üstün zekalılık gibi durumları olan ergenlerin klinik bulgularıyla birlikte bu zekâ testlerinin değerlendirilmesi gereklidir. Bu bulgular zekâ testleriyle desteklendiğinde tanı konulması kolaylaşacaktır. Bireyin zihinsel anlamda güçlü ve zayıf yönlerinin analiz edilmesi tedavi ve eğitim süreçlerinde son derece faydalı olmaktadır.
Uygulanan En Yaygın Zekâ Testleri
Ergenlerde zekâ seviyesini belirlemek için kullanılan ve en güvenilir sonuç veren testWISC-4 Zekâ Testidir. 2003 yılında Amerika’da geliştirilmiş olan bu test, 2011 yılında Türkiye’ye uyarlanmış ve uygulanmaya başlanmıştır. Uzun süredir dünyada uygulanan Wechsler zekâ testleri serisinin Türkiye normlarına uyarlanmış en güncel versiyonudur.
WISC-4 on beş alt testten oluşmaktadır. Bunların beşi yedek test olup esas testlerin uygulanamadığı durumlarda uygulanmaktadır. Bu alt testlerin zihnin dört farklı beceri kümesini ölçmek üzere gruplanmıştır: sözel kavrama, algısal akıl yürütme, çalışma belleği ve işlemleme hızı. Ergenlerin zekâ haritalarının çizilmesinde önemli bir yer edinen bu testi yalnızca WISC-4 uygulama sertifikası bulunan psikologlar uygulayabilmektedir.
Bir labirent testi olan Porteus Zekâ Testi ise ergenlere uygulanan bir diğer testtir. Ergenlerin zekâ kapasitelerinin ölçülmesi için hazırlanmış olan bu testte bireye yönergeler anlatılarak labirentlerde çıkış yollarının bulunması istenir. Kalem ile çizilen çizgiler aracılığıyla çıkışa ulaşılmaya çalışırken çıkmaz yollara girilmemesi, çizgilerin üzerinden geçilmemesi gibi kurallar uygulanır. Her labirent bir yaş labirenti olarak tanımlanır ve ergenler 3 yaş labirentinden başlatılır. Üst üste iki tane yaş labirentini geçemeyen ergenden testi bırakması istenir ve geçtiği son labirente kadarki puanlarından yola çıkılarak ergenin IQ’su hesaplanır. Yine psikologlar tarafından uygulanan bu test ile toplam IQ puanı üzerinden zekâ seviyesi tespit edilir.
Özellikle üstün yetenekli ve zihinsel engel taşıyan çocukların tanınmasında kullanılan Stanford Binet Zekâ Testi, resmileşmiş ilk zekâ testidir. Her yaş grubuna göre ayrı sorular içeren testte ergenler için diğer yaş gruplarından ayrı sorular bulunmaktadır. Zekâ kavramını sayısal olarak ifade etmeyi amaçlayan bu test, ortalama bir zekâya sahip insanın puanını 100 kabul eder. Testi uygulayacak uzman öncelikle testin uygulanmaya başlanacağı yaşı belirler. Bu yaş genellikle ergenin takvim yaşı ya da takvim yaşının bir yaş altıdır. Ergene sorular sorulmaya başlanır, ergen bu yönergelerde başarısız olursa bir alt yaş dilimine inilir. Bütün soruların doğru cevaplandığı yaş dilimi çocuğun temel yaşı kabul edilir.
Temel yaş bulunduktan sonra üst yaş dilimlerindeki sorular ergene yöneltilir ve çocuğun hiçbir soruyu bilemediği yaş diliminde test son bulur. Ergenin temel yaş üzerine verdiği doğru cevaplar eklenerek çocuğun zekâ yaşı tespit edilmiş olunur. Son olarak takvim yaşı ve zekâ yaşından hareketle ergenin Zekâ Bölümü hesaplanır ve sonuçlar elde edilmiş olur.
Zeka testlerindeki esasen bölümlerden oluşan bir formül kullanılarak hesaplandı. Bu yüzden, zeka katsayısı veya IQ skorları olarak biliniyorlardı. Hala IQ terimini kullansak bile, zeka testi skorları artık eski formüle dayanmıyor. Bunun yerine, bir öğrencinin testteki performansı, aynı yaş grubundaki diğer katılımcıların performansıyla karşılaştırarak değerlendirilir.
100 puan ortalaması, testteki ortalama performansı gösteriyor: Bu puana sahip öğrenciler, aynı yaştaki arkadaşlarının yarısından daha iyi performans göstermiş olurlar. 100’ün altındaki puanlar, testteki ortalama performansın altında olduğunu; 100’ün yukarısındaki puanlar ortalamanın üstünde bir performansı gösteriyor.
Zeka testleri ile okul başarısı arasında belirgin bir bağlantı var
Modern zeka testleri, Binet‘in orjinal amacını paylaşır: bireysel olarak öğrencilerin sınıfta ve benzeri durumlarda ne derece iyi performans göstereceğini tahmin etmek. Araştırmalar art arda zeka testlerinin performansının okul başarısı ile korele olduğunu gösteriyor.
Ortalama olarak, yüksek IQ puanına sahip çocuklar, standart başarı testlerinde de daha başarılı olmanın yanı sıra daha yüksek okul notlarına ve daha yüksek eğitim seviyesine sahip. Başka bir deyişle, IQ puanları bazen sapmalar olsa da okul başarısını öngörebilir.
Bunların yanı sıra zeka denildiğinde, aşağıdaki üç temel bilgi unutulmamalıdır.
Zeka mutlaka bir başarıya neden değil; onunla bağıntılıdır.
Yüksek IQ’lu öğrenciler genellikle okulda iyi performans gösterse de, sonuç olarak yüksek başarı, zekanın bir sonucudur diyemeyiz. Zeka, muhtemelen okul başarısında önemli bir rol oynamaktadır, ancak diğer pek çok faktör – motivasyon, eğitim kalitesi, aile kaynakları, ebeveyn desteği, akran grubu beklentileri ve benzeri faktörlerin rolü de yadsınamaz.
IQ puanları ile başarı arasındaki ilişkide birçok istisna vardır.
Çeşitli nedenlerle, yüksek IQ puanı olan bazı öğrenciler, sınıfta iyi performans göstermez ve diğer öğrenciler yalnızca IQ puanlarını göz önünde bulundurarak tahmin ettiğimizden daha yüksek seviyelere ulaşırlar.
IQ puanlarının sınırlı bir “raf ömrü” vardır.
IQ puanları, öğrencilerin okul başarılarını kısa bir süre öngörmek için makul bir iş çıkarabilir. Örneğin bir ya da iki yıl için. Özellikle okul öncesi dönemde veya erken ilköğretim yıllarında değerlendirilmişse, bu puana dayanarak uzun vadede başarı tahmininde bulunmanız önerilmez.