Mindfulness, yani Türkçe çevirisiyle ‘farkındalık’, Aba Psikoloji olarak uyguladığımız yöntemlerden biri. Mindfulness, en temel haliyle dikkat dağıtan etkenlerdense asıl meseleye odaklanmak olarak açıklanabilir. Özellikle son zamanlarda hem eğitim-öğretim hayatında hem de gündelik hayatta bu kadar önem kazanmasının elbette bir sebebi var: odaklanmamızı zorlaştıran pek çok unsuru barındıran modern hayat.

Mindfulness Nedir?

Aba Psikoloji olarak, ‘mindfulness’ yöntemiyle danışanlarımızın dikkat dağıtıcı ve işlevsiz unsurları dikkat dışı bırakarak içinde olunan yer ve zamana odaklanmasına yardımcı oluyoruz. Öğrenmeyle ilgili en önemli ve ilgi çekici kısımlar, dünyayı etkileyici hale getiren, kendine güveni ve kişisel gelişimi teşvik eden parçalardan oluşur. İşte, ‘mindfulness’ yöntemiyle bu parçaların izini sürüyoruz.

‘Farkındalık eğitimi’ boyunca uyguladığımız ve danışmanlarımızın deneyimlemesini sağladığımız Mindfulness stratejileri;

  • Performans artışına,
  • Kişisel gelişimi teşvike,
  • Fiziksel ve duygusal sağlık gelişimine,
  • Stresle baş etme becerisine,
  • Sorumluluk ve beklentiler karşısında özgüvenli olmaya yardımcı oluyor.

Mindfulness yöntemiyle gerçekleştirilen meditasyon çalışmalarının öğrenme sürecindeki bireylere en büyük katkıları, edinilen bilgiyi kalıcı hale getirmesi ve odaklanma becerisini geliştirmesi. Aba Psikoloji’de öncelik verdiğimiz bu yöntem, duygusal dengeyi destekleyerek odaklanma ve motivasyona dayalı öğrenme sürecine direkt fayda sağlar.

Uyumlayıcı gelişimin cocuklar ve ergenlerde duygu düzenlemesinin olgunlaşma kapasitesine bağlı olduğu artık eğitim biliminde kabul edilen bir gerçek. Bu nedenle, duygu düzenlemesinde çocuklara ve ergenlere yardımcı olmak yaşam boyu refah ve olumlu bir uyum için olmazsa olmazlar arasında sayılıyor. ‘Mindfulness’ hem kendinin hem de çevresinin farkında olarak duygularını düzenleyebilen ve hedeflerine ulaşma yolunda kaotik duygulardansa olumlayıcı duygu durumuna sahip bireyler yaratır.

Mindfulness Teknikleri

Mindfulness teknikleriyle duygu düzenleme sürecine katılan bireyler, farklı durumlarda karşılarına çıkan sorumluluklar ve belirledikleri hedeflere ulaşmada duygularını güçlendirici bir etken olarak kullanabiliyor. Bu süreç boyunca, katılımcılar duygusal deneyimlerini tanıma, dönüştürme, çeşitlendirme veya kabullenme becerileri kazanarak endişe ve heyecan duygularıyla baş etmeyi öğreniyor. Hedefleri ve sorumluluklarını belli bir sıraya dizme, atılacak adımları işlevsel bir şekilde önceliklendirme ve uzun vadede sorumluluklarını tamamlamak için belirlenmiş programa uyma gibi becerilere sahip oluyorlar. Böylece hedefe ulaşma süreçlerini yönetme konusundaki motivasyonlarını sürekli yüksek tutuyorlar.