Ergenlik dönemi hem aileler hem de bireyin kendisi için aynı anda çok önemli ve çok zor bir süreçtir. Bu dönemde pek çok sıkıntı yaşanmasının sebebi, kişilerinin kendini tanımaya ve kişiliklerini oluşturma sürecinden geçiyor olmaları. Oldukça sancılı olan bu süreçte ortaya çıkabilen duygusal ve davranışsal problemler, ergenlerin sosyal, akademik ya da kişisel yaşantılarında direkt etki yaratır. Ortalama 8-15 yaşları arasında ergenlik geçiren bireyler, bu dönemde yalnızca bedensel değil duygusal ve ruhsal olarak da bir dönüşüm yaşar. Çocuklukla gençlik arasında yer alan bu dönem, kişinin kendiyle çatışmayı ilk kez deneyimlediği zamandır. Sürekli yenilenen ve değişen fikirlerinden dolayı kendini anlamakta ve anlatmakta zorlanabilir ve diğer insanların onları anlayamadıkları düşüncesiyle yalnız hissedebilirler.

Kendilerini anlamanızın mümkün olmadığı düşüncesiyle sessiz ve sürekli olumsuz hisler içine girebilirler. Bu durumlarda ebeveynler, çocuklarının ihtiyaçlarını ya da duygu ve düşüncelerini anlamakta güçlük çeker. Sorunlarını aileleriyle paylaşmayan ve agresif tavırlar göstererek iletişim kurmayı reddeden çocuklar, duygusal ve davranışsal problemler yaşamaya yatkındır. Geleceğe dönük gerçek planlar yapmanın da bu yıllarda başladığı düşünülürse ergenlerin zaman zaman umutsuzluğa kapılması da kaçınılmaz. Üstelik tü duygularını çok yoğun yaşayan ergenlik dönemi çocukları, bu umutsuzluğu da yoğun bir şekilde yaşayacaktır. İletişim kurmada güçlük yaratan bu durum, ebeveynlerin çocuklarına yardımcı olmasını zorlaştırabileceği gibi profesyonel bir yardım olmaksızın müdahale etmek, çocukların daha agresif ya da içine kapanık olmasına yol açabilir. Bu nedenle ergenlik döneminde çocuğunuza nasıl yaklaştığınız bundan sonraki tüm hayatında ve tüm iletişiminizde dönüşü olmayan izler bırakır. Çocukların ergenlik döneminde en sık yaşadığı duygusal ve davranışsal problemleri özgüven eksikliği, kaygı ve korkular, sınav kaygısı, uyku bozuklukları, depresyon, sosyal uyumsuzluk ve sosyal fobi, saldırganlık, öfke kontrolü problemleri, yeme bozuklukları, tikler, takıntılar, madde bağımlılığı olarak sıralanabilir. Bu problemlere dair belirtiler taşıyan ve profesyonel anlamda tanısı konulmuş duygusal ve davranışsal problemler, ergenlerin sosyal ve bilişsel becerilerini olumsuz etkileyeceği için kontrol altına alınmalıdır. Çünkü giderilmeyen duygusal ve davranışsal problemler ergenlerde bütün hayatı etkileyen sonuçlara sebep olabilir.

Danışmanlarımızdan Bilgi Alın

Formu doldurun uzmanlarımız sizinle iletişime geçsin.