Övgünün Gücü

Övgü güçlü bir şeydir. Bir öğrencinin öğrenmesini motive etme, rehberlik etme ve destekleme potansiyeline sahiptir. Ancak onu bambaşka bir yola da çıkarabilir. Övgülerimiz sonuçlara ve yeteneklere odaklandığında (“Çok zekisin!”, “Bu konuda gerçekten yeteneklisin!” gibi), sabit zihniyetin gelişimine katkıda bulunuyoruz aslında.

Sabit Zihniyetli öğrenciler performanslarını ne kadar “iyi” veya ne kadar “kötü” oldukları üzerine sabitleme eğilimindedir. Zekalarını ve kapasitelerini doğuştan ve değişmez olarak görüyorlar, bu yüzden kendilerini hangi konuda en rahat hissediyorlarsa onu yapıyorlar. Başarısızlık konusunda endişelidirler, bu da yeni bir şey denemeye o kadar da istekli olmadıkları anlamına geliyor. Sonuç olarak öğrenmeleri durgunlaşıyor.

İnsanları doğal yetenekleri için övmek yıkıcı etkiler yaratabilir.

Çocuklarımız becerilerin ve yeteneklerin ya sahip oldukları bir şey ya da sahip olmadıkları bir şey olduğunu düşünmeye başladıklarında ve başarısızlıkları tecrübe ettiklerinde ne olacak? Muhtemelen harap olacaklar. Sonuçta çok da iyi olmadıklarını düşünecekler. Çünkü doğuştan getirdikleri becerileri zaten onlardadır ya da değildir ve üstüne çalışılmazsa körelip gider. Öyleyse sonuçtan ziyade süreci övmek daha fazlasını yapma motivasyonunu ve gücünü verir çocuklara.

Sabit zihniyet ve büyüyen zihniyet

İnsan başarısı hakkındaki inançlara gelince, sabit bir zihniyet, örneğin zekânın neredeyse tamamen doğuştan olduğu inancıdır. Ya doğuştan akıllı ve zekisindir ya da değilsindir. Diğer taraftan, büyüme zihniyeti, başarının daha değişken olduğu ve zamanla zeka ve problem çözme yeteneklerinin geliştirilebileceği inancıdır. 

Çocuklara ne kadar akıllı ne kadar zeki olduklarını söylemekten ve değiştiremeyecekleri özelliklerini övmekten ziyade onlara çabalarının ne kadar değerli olduğunu, öğrenmeye ve başarmaya ne kadar yatkın olduklarını söylemeliyiz.

Öğrencileri yeteneklerinden ziyade çabaları için övdüğümüzde, zekâlarının dönüştürülebilir olduğunu anlamalarına yardımcı oluruz. Doğru eylem ve davranışlarla yeni beceriler kazanabileceklerini anlamalarına yardımcı oluruz.

Çocukların çabalarını överken…

Çabayı merkeze alan övgü çocuğunuzu motive etmek için harika bir yol olabilir. Söylediğiniz cümlelerin doğru şekilde hissedilmesi açısından bazı bileşenleri de cümlelerinizde kullanmanızda fayda var.

  • Samimiyet: Samimiyetsiz övgü, çocuğunuza onun daha iyisini yapabileceğine dair inancınızın olmadığını düşündürebilir. Aşırı gerçekçi olmayan övgü ise samimiyetsiz gelir ve çocuklar bunları hissetmek konusunda oldukça başarılıdır.
  • Gerçekçi standartlar: Çocuğunuzun çabalarını, büyümeyi ve hatalardan öğrenmeyi vurgulayacak şekilde övmeye çalışın. Bu, bir dahaki sefere başarılı olmak için ona çok fazla baskı uygulamaktan kaçınmaya yardımcı olabilir.

References