Oyun çocuğun dilidir. Çocuk iç dünyasını oyunla dile getirir. Çocuk duygularını, düşüncelerini, korku ve kaygılarını, ihtiyaçlarını oyunla anlatır bizlere. Dolayısıyla oyun terapisi sayesinde çocukluk çağı problemleri ile çalışırken çocuğun dilini kullanır, onu anlayabildiğimizi gösterebiliriz. Oyun terapisi ancak bu alanda uzmanlaşmış bir terapist tarafından uygulanabilir.

Terapist oyun aracılığıyla çocuğun kendini ifade edebileceği, risk alabileceği, sosyal kuralları, sınırları öğrenebileceği ortamı oluşturur. Bu sayede çocuk yaşadığı sorunlar ile başa çıkabileceği, alternatif çözümler geliştirebileceği güvenli bir alana girer. Oyun terapisi özel olarak tasarlanmış bir odada terapist ve çocuk ile gerçekleşir. Terapi odasındaki oyuncaklar gerçek yaşamı temsil eden günlük hayattan eşyalar, insan ve hayvan figürleridir.

Oyuncaklar çocuğun ilgisini çekecek şekilde yıpranmamış, temiz ve yaşına uygun olmalıdır. Çocuk oyun içerisinde terapistiyle güven kurmaya başladıkça duygu, düşünce ve davranışlarını korkusuzca ifade etmeye başlar. Çocuk seanstan seansa oyuncakları ve hayal dünyasını kullanarak kendi oyununu kurar.

Çocuk kurduğu oyunlarda sözel olarak ifade etmekte zorlandığı duygularını özgürce yaşar. Oyun terapisti, çocuğun oyununu izler, sözlü ve sözsüz mesajlarını alır. Terapist objektif, yargısız, hoşgörülü ve koşulsuz şekilde çocuğa yaklaşır. Bu sayede çocuk ile terapist arasında terapötik ilişki kurulur.

Oyun terapisi nedir?

Oyun ve oyuncaklar aracılığıyla çocukların ihtiyaçlarını ifade etmelerine yoğunlaşan özel işleve oyun terapisi denir. Oyun terapistleri, çocuklar için güvenli bir ortam yaratmak üzere eğitim alırlar ve böylece çocukları istedikleri gibi oynamaya cesaretlendirirler. Terapi sırasında, duygusal problemleri ifade etmelerine yardımcı olan çeşitli oyuncaklar kullanılır ve çocukların hayal güçleri esas alınır.

Oyun çocuğun benliğini ve ruhunu rahatlatan ve hayata bakış açısını aydınlatan eğlenceli bir aktivitedir.

Oyun Terapisi Ne İşe Yarar?

Oyun çocuğun kendini ifade etme, kendini tanıma, kendini gerçekleştirme ve öz yeterliliğine destek olur. Oyun stres ve can sıkıntısı hissini hafifletir, çocuğu sosyal yaşam içerisinde etkileşimde olduğu diğerlerine olumlu bir şekilde bağlar. Yaratıcı düşünme ve keşfetmeyi teşvik eder, çocuğun duygularını düzenler ve özgüvenini güçlendirir.

Oyun sayesinde çocuk hayatta kalmak için gereken becerileri ve rolleri öğrenir. Korktuğu ya da merak duyduğu rollere giren çocuk korkusuyla yüzleşir, merakını giderir. Öğrenme ve gelişme en iyi oyun yoluyla teşvik edilir. Çocuklar, duygularını anlamlandırmada ya da konuşmada yetişkinlerden farklıdır. Bu yüzden yetişkinlerle yapılan terapi şekli çocuklara uymaz. Çocuğun alışkın olduğu oyun ortamı, çocuk yaşadıklarını ve duygularını ifade etmeyi kolaylaştırır.

Davranışlarını etkileyen kızgınlıklarını, korkularını, üzüntülerini, hayal kırıklıklarını anlayabilmek çocuk için oyunlar sayesinde mümkün olur. Oyun terapisi 2 ila 12 yaş aralığındaki çocuklarla uygulanabilmektedir. Çocuğun yaşı artıkça, oyunla ilişkisi azaldıkça oyun terapisinin de işlevi azalmaktadır. Dolayısıyla oyuna eklenen sözel iletişim ve çocuğa uygun diğer pedagojik teknikler terapi içerisinde oyunu destekler.

Oyun terapisi sayesinde çocuk hem içsel dünyasını hem de dış dünyasını terapi odasına ve terapistine yansıtır. Burada çocuğun duygu ve düşüncelerini görürüz. Sadece çocuğun duygu ve düşüncelerini değil oyun sayesinde ebeveyn tutumlarını, aile içi iletişimi ve çocuğun çevresini nasıl algıladığını da görürüz. Oyun ile çocuğun hem olumlu hem de olumsuz duygularını dinleriz.

Çocuk, öfkesini, kaygısını, korkusunu oyun aracılığı ile ifade edebilir. Bu sayede çocuk zarar görmeden ve yargılanmadan oyun içerisinde duygusal boşalım yaşar. Çocuk oyun içerisinde gerçek dünyayı prova eder, farklı rollere girer. Çevresiyle empati kurabilir. Merakını giderir. Çocuk dışa vurduğu iç dünyasındaki çatışmalarla oyun içerisinde korkusuzca yüzleşir.

Bu yüzleşme içerisinde kendi çözüm yollarını keşfeder, problemlerle nasıl daha yapıcı şekilde başa çıkabileceğini bulur. Tüm bu aşamalar çocuğun duygu ve düşüncelerini kabul etmesini, kendini daha kolay ifade etmesini sağlar. Oyun çocuğa cesaret verir, güven verir. Özgüvenini, özsaygısını ve otokontrolünü destekler.

Oyun Terapisinde Kullanılan Oyuncaklar

Oyun terapisinde kullanılan oyuncakları 3 gruba ayırabiliriz:

  1. Gerçek hayatı sembolize eden oyuncaklar, yani günlük hayattaki gerçek nesne ve kişilerin küçük boyuttaki benzerleri, Oyuncak ailesi, oyun evi, ev eşyaları, kuklalar, telefon, araba, uçak gibi.
  2. Yaratıcı oyuncaklar, sanat malzemeleri, kuklalar, oyun hamurları, boyalar, yapıştırıcılar, maske, boya kalemleri, legolar gibi hayal gücüne alan açan oyuncaklar
  3. Agresyonu açığa çıkaran oyuncaklar; kum torbası, hacıyatmaz, sinirli kuklalar, oyuncak silahlar, askerler gibi.

Oyun Terapisi İki Ayrı Dala ve Kendi İçinde Farklı Kollara Ayrılıyor

Yönlendirilmiş ve yönlendirilmemiş olarak iki farklı oyun terapisi modeli bulunuyor. Yönlendirilmiş oyun terapisi, ismindeki yönlendirmeden de anlaşılacağı gibi oyun içerisinde çocuğa direktif verilerek yapılıyor. Oyun terapistin yönlendirilmeleriyle ilerliyor.

Diğer bir oyun terapisi olan çocuk merkezli oyun terapisinde ise oyunun yöneticisi çocuktur. Terapist çocuğun oyununa çocuğun terapiste verdiği rollerle eşlik eder. Seansın gündemini çocuk belirler. Bu terapi modelinde terapistin görevi çocuğu takip etmek ve çocuğun duygu, düşünce ve davranışlarını yansıtmaktır. Böylece çocuk “anlaşıldım, fark edildim, duygu, düşünce ve davranışlarım kabul ediliyor” duygusunu yaşar.

Çocuk merkezli oyun terapisinin bir diğer uygulama alanı da ebeveynlere verilen psikoeğitim boyutudur. Filial terapi adını alan bu uygulamada aileler çocukları ile nasıl iletişime geçebilecekleri konusunda bilgi ve beceri kazanırlar. Filial terapinin de uygulama aralığı 2-12 yaş grubudur. 2-8 yaş grubunda alınan verim ise 8-12’ye göre çok daha yüksektir.

Bu teknikte aileler, oyun terapistleri tarafından Çocuk merkezli oyun terapisinin metodu hakkında eğitim alırlar. Psikoeğitimin yanı sıra terapist ailelere düzenli süpervizyon verir. Bu terapi şeklinde çocuk ve ailenin özel oyun saati ve bu saate özel kullanılacak oyuncakları vardır. 30 dakikalık bu oyun saati içerisinde oyunun kaptanı çocuk olacaktır.

Bu oyun içerisinde çocuk oyun alanında bulunan birçok oyuncakla dilediği birçok şekilde oynayabilecektir. Bu 30 dakikalık oyun seansları çocuğun özgüvenini destekler, karar alma becerisini geliştirir. Çocuk oyun içerisinde sorumluluk alır, insiyatif kullanır, problemleri çözmek için alternatif yollar düşünür. Çocuğun yönetici işlev becerileri gelişir. Ebeveyni ile iletişimi güçlenir. Güvenli bağlanma gelişir, ilişkilerdeki hasarlar tolere edilir.

Ebeveyn ve çocuk oyun içerisinde anda kalmaya odaklanır. Ebeveyn oyun sırasında tüm sorun ve sorumluluklarını, kaygılarını, yarının işini, dünün tasasını bir kenara bırakır. Yaptığı duygu, düşünce ve davranış yansıtmaları ile anda kalır. Çocuğun verdiği rollere girerek hem eğlenir hem de çocuğuyla kurduğu iş birliğinden keyif alır.

Bu oyun sırasında ebeveyn kendi çocukluğunu, ailesinden gördüğü ebeveyn tutumlarının ne kadarını çocuğuna uyguladığını da görür. Düzenli seanslar sonrası oyun odasından iyileşen bir çocukla, çok daha iyi hisseden bir ebeveyn çıkacaktır. Oyun terapisi türlerini kullanmak için spesifik sorunlar yaşanmasına gerek yoktur. Özgüven geliştirme, sosyal beceri kazanma, iletişimi güçlendirme gibi ihtiyaçlar için de çocukla herhangi bir oyun terapisi modeli oynanabilir.

Oyun Terapisi ile Hangi Çocukluk Çağı Problemleri Çalışılabilir?

Oyun terapisi ile çocuğun yaşı da dikkate alınarak tüm çocukluk çağı problemleri çalışılabilmektedir.

  • Çocukluk Depresyonu yaşayan çocuklar
  • Kardeş kıskançlığı yaşayan çocuklar
  • Takıntıları, tikleri olan çocuklar
  • Sosyal beceri eksikliği olan, arkadaşlık geliştiremeyen çocuklar
  • İştahsızlık, yeme problemleri yaşayan çocuklar
  • Uyku sorunları yaşayan, kabuslar gören çocuklar
  • Evlat edinilmiş veya terkedilmiş çocuklar
  • Ayrılık anksiyetesi yaşayan çocuklar
  • Rutin oluşturamayan çocuklar
  • Travma Sonrası Stres Bozukluğu yaşayan çocuklar
  • Fiziksel/Duygusal İstismara uğrayan çocuklar
  • Kaygı, Korku yaşayan çocuklar
  • Regresyon (gerileme davranışı gösteren çocuklar; parmak emme, alt ıslatma gibi)
  • Hatalı Ebeveyn Tutumlarına maruz kalan çocuklar
  • Konuşma bozukluğu olan çocuklar (kekemelik, tekrarlayıcı dil, bebek konuşması)
  • Dikkat eksikliği ve hiperaktivite (aşırı hareketlilik) bozukluğu olan çocuklar
  • Impulsivite/dürtüsellik
  • Okuma bozuklukları
  • Okul fobisi
  • Sosyal içe kapanıklılık
  • Sebebi anlaşılamayan baş ve karın ağrıları
  • Boşanma sonrası adaptasyon sorunları yaşayan çocuklar

Çocukluk Çağı Problemleri ile Başa Çıkmak için Oyun Terapisi ve Psikoeğitim

Çocukluk çağı problemleri ile başa çıkmak için ailenin desteği yeterli gelmiyorsa mutlaka psikolojik destek alınmalıdır.  Duygu, düşünce ve ihtiyaçlarını sözel olarak yeterince ifade edemeyen çocuklarla çalışırken oyun terapisi oldukça faydalıdır. Kimi zaman çocuk terapiye getirilmez ya da getirilemez.

Bu durumlarda da aileye verilecek psikoeğitim çocukluk çağı problemleri ile başa çıkılmasına yardımcı olur. Aile içi şiddet, geçimsizlik söz konusu ise çocukla çalışmanın ötesinde çift ve aile danışmanlığı alınması da yararlı olacaktır.

Aba psikoloji uzman kadrosu çocukluk çağı problemleri ile oyun terapisi eşliğinde çalışmaktadır. Ayrıca uyguladığımız IQ, EQ, dikkat, algı, yetenek ve kişilik testleriyle çocuk, genç ve yetişkin danışanlarımızın potansiyellerini keşfediyoruz. Kullandığımız alternatif psikoterapi yöntemleriyle danışanlarımızın hayat kalitesini artırmayı hedefliyoruz. Detaylı bilgi almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.