Öğrencilikte obsesif kompulsif bozukluk akademik başarıyı düşürmekte ve performansa olumsuz etki etmektedir. Obsesif kompulsif bozuklukların çoğunlukla yetişkinlikte görüldüğü yanılgısı erken dönem belirtilerinin göz ardı edilmesine neden olmaktadır. Fark edilmeyen takıntılı düşünce ve davranışlar çocuk ve gencin okul başarısına, sosyal ilişkilerine zarar vermektedir. Çocuk ve gençte özgüven eksikliği, düşük benlik algısı gelişebilmektedir.

Erken müdahale edilmediğinde depresyon, tik bozukluğu, dikkat eksikliği ve hiperaktivite ve kaygı bozuklukları eşlik edebilmektedir. Erken teşhiste ailenin ve öğretmenlerin farkındalığı, olumlu tavır ve tutumları oldukça önemlidir. Bu yazımızda obsesif kompulsif bozukluk nedir? öğrencilikte obsesif kompulsif bozukluk hangi belirtilerle kendisini gösterir? Aileler süreçte nasıl rol oynamalıdır? Detaylarıyla paylaşacağız.

Obsesif Kompulsif Bozukluk Nedir?

Obsesif kompulsif bozukluk, obsesyon adı verilen takıntılı düşünceler, dürtüler ile kompulsiyon adı verilen tekrarlayan davranışlar ve zihinsel eylemlerden oluşan psikolojik bir hastalıktır. Obsesyonlar istem dışı olarak zihne gelirler. Kişi bu düşüncelerin mantık dışı olduğunu bilir ancak yine de yoğun sıkıntı ve kaygı hisseder. Kompulsiyon ise açığa çıkan kaygıyı azaltmak veya yok etmek için yapılan tekrarlayan davranışsal veya zihinsel eylemlerdir.

Obsesif kompulsif bozukluk kısa kullanımıyla OKB çoğunlukla ergenlikte ve yetişkinlikte görülmektedir. Ancak okul öncesi dönem de dahil olmak üzere her yaşta karşımıza çıkabilmektedir. Dolayısıyla da öğrencilikte obsesif kompulsif bozukluk görülebilmektedir. Kadınlarda erkeklere oranla daha sık görülmektedir ancak erkeklerde başlangıç yaşı daha erken olmaktadır.

Obsesif kompulsif bozukluk halk arasında sıklıkla takıntılar olarak kullanılmaktadır. Takıntılar kültürlere, yaşa, sosyo ekonomik koşullara göre farklı şekillerde karşımıza çıkabilir. Karşılaşılabilecek obsesyon ve kompülsiyonlar aşağıda gibidir;

  • Bulaşma Obsesyonu ve Temizlik Kompulsiyonu
  • Kuşku obsesyonu ve kontrol kompulsiyonu
  • Cinsel içerikli obsesyonlar
  • Dini içerikli obsesyonlar
  • Kötü bir şey olacak obsesyonları
  • Hastalık obsesyonları
  • Simetri/düzen obsesyon ve kompulsiyonları
  • Dokunma kompulsiyonları
  • Sayma kompulsiyonları
  • Biriktirme ve saklama kompulsiyonları
  • Batıl itikatlar, uğurlu, uğursuz sayılar ve renkler
  • Saldırganlık obsesyonu

Obsesif kompulsif özelliklere pek çok kişide rastlanır. Ancak bu belirtilere bozukluk diyebilmek için birtakım kriterlere bakılması gerekir. Bozukluktan bahsedebilmek için belirtilerin kişinin günde en az bir saatini alması gerekir.  Yoğun bir sıkıntı yaratması ve kişinin günlük işlerini yerine getirmesini engellemesi veya yavaşlatması gerekir.

Ayrıca kişinin yaşadığı sıkıntılar sosyal ilişkilerini de bozuyorsa ailenin çocuğu veya genci bir uzmana yönlendirmesinde yarar vardır. Sosyal Anksiyete Okul Başarısını Olumsuz Etkiliyor yazımızdan da faydalanabilirsiniz.

Obsesif Kompulsif Bozukluk Nedenleri Nelerdir?

Bireylerde obsesif Kompulsif bozukluk gelişmesine neden olan kaynaklar net olarak tespit edilememektedir. Ancak yapılan araştırmalar birkaç faktör üzerinde yoğunlaşmaktadır. OKB tanısı alan bireylerin çoğunluğunda aile ve birinci derece akrabalarda OKB öyküsüne rastlanmaktadır. Bu da OKB’nin genetik faktörlü olabileceğini düşündürmektedir. OKB’li hastalarda karşılaşılan bir başka ortak nokta serotoninin yetersiz salınımıdır.

Bireyin karakteristik özellikleri de OKB gelişimine etki etmektedir. Çevresel faktörler, stresli yaşam olayları kişinin mizaç özellikleriyle birleştiğinde takıntılara yol açabilmektedir.

Çocukluk çağı travmaları da okb gelişimine etki etmektedir. Çocukluğunda cinsel istismar, taciz ve benzeri travmaları olan bireylerde stresli olaylardan sonra OKB gelişebilmektedir. Hatalı ebeveyn tutumları da öğrencilikte obsesif kompulsif bozukluk gelişimine etki edebilmektedir.

Öğrencilikte Obsesif Kompulsif Bozukluk Türlerinden Hangileri Sıklıkla Görülür?

Öğrencilikte obsesif kompulsif bozukluk en çok bulaşma obsesyonları ile kendini gösterir. Okul öncesi dönemde belirtiler başlangıç gösterebilse de çoğunlukla okul yıllarında farkına varılmaktadır. Bunun en büyük nedeni de okula başlangıçla birlikte çocuğun güvenli kabul ettiği ev ortamından çıkıp ortak kullanım alanlarına katılmış olmasıdır. Ailede özellikle annenin bulaşma obsesyonu varsa, anne aşırı titizse okb gelişebilmektedir. Çocuğun temizliğe önem vermesi ve tekrarlayan temizlenme davranışları çevresi tarafından pekiştiriliyorsa okb görülme olasılığı sıklaşmaktadır.

Bulaşma Obsesyonu ve Temizlik Kompulsiyonu

Bulaşma obsesyonları çocuklarda en sık rastlanan obsesyon türüdür. Çocuk bir şekilde dokunduğu, bulunduğu, değdiği, giyindiği, oturduğu şeylerden mikrop kapacağını düşünür. Ortak alanlarda yemek yemek, tuvalete girmek, soyunma kabinlerini kullanmak ve benzeri bu çocuklar için zorlayıcıdır.

Kuşku Obsesyonu ve Kontrol Kompulsiyonu

Bir diğer yaygın obsesyon ise kuşku/şüphe obsesyonlarıdır. Çocuk ve genç yaptığı her şeye yönelik kuşku duyabilir. Yaptım mı, yeterli oldu mu, doğru oldu mu? Gibi sayısız şüphe duyabilir. Bu da sık sık kontrol etme ihtiyacı duymasına neden olmaktadır. Ödevimi yaptım mı? diye açığa çıkan kuşku obsesyonu çocuğun ödevini baştan sonra kontrol etmesine neden olur.

Çantamı hazırladım mı? Ders kitaplarını doğru koydum mu? Ders programında doğru güne baktım mı? gibi kuşku obsesyonları açığa çıkmaktadır. Bu da tekrar tekrar çantayı kontrol etmelerine, ders programına bakmalarına neden olmaktadır. Çantaya bakar sonra programa bakar acaba doğru günün ders kitaplarını mı eklemişim diye emin olamayıp tekrar bakarlar. Zaman yönetimini bozan ciddi bir kısır döngüye girerler.

Kötü Bir şey Olacak Obsesyonları

Sevdiklerine veya kendisine bir şey olacağını, ölüm, hastalık gibi kötü bir şeyin başlarına geleceğini düşünebilir. Bu düşünce o kadar şiddetlidir ki bireyin işlevselliği zayıflar. Ayrılık anksiyetesi, kaybetme korkusu perçinlenir. Sevdiklerini sürekli kontrol etmek, aramak, iyi olup olmadıklarını öğrenmek isteyebilir. Karşılaşılabilecek tehlikelere karşı abartılı önlemler alabilir. Hasta olmamak için sağlığına abartılı dikkat edebilir.

Yaralanmamak, zarar görmemek için pek çok aktiviteden geri kalabilir. Ailesinden ve sevdiklerinden ayrı kalmaya dayanamayabilir. Bu da özellikle çocuklukta okul fobisine yol açabilir ve ergenlikte üniversite seçimlerini etkileyebilir. Ayrılık Anksiyetesi Üniversite Seçimini Etkiliyor ve Okul Fobisi ve Ailelere Öneriler yazılarımızdan da faydalanabilirsiniz.

Cinsel İçerikli Obsesyonlar

Çoğunlukla ergenlik ve sonrasında görülen bir diğer obsesyon ise cinsel içerikli obsesyonlardır. Hamile kalma, hamile bırakma, cinsel içerikli görüntüler ve cinsel kimliğe yönelik şüphe obsesyonları görülebilir.

Düzen/Simetri Obsesyonları

Düzen simetri obsesyonları da öğrencilikte yaygın olarak görülen obsesyonlardır. Her şeyi renklerine, boyutlarına göre kategorize etmek isteyebilir, simetrik durmayan şeyler dikkatini kolayca dağıtabilir. Kendi düzeni bozulduğunda veya müdahale edip düzeltemediğinde aşırı reaksiyonlar verebilirler.

Dini İçerikli Obsesyonlar

Dini içerikli obsesyonlar da öğrencilikte sıklıkla karşımıza çıkabilmektedir. Yanlış veya eksik ibadet ettiğini düşünmek, günah işlediğini düşünmek, affedilmeyeceğini düşünmek gibi.

Saldırganlık veya Kurallara Uymama Obsesyonu

Yaygın olarak görülen bir diğer obsesyon ise saldırganlık ve veya kurallara uymama içerikli düşüncelerdir. Çocuk veya genç birine veya kendisine yönelik zarar verici obsesyonlar geliştirebilir. Birine vuracağını, zarar vereceğini düşünebilir, kendini bir yerden atacağını, arabanın önüne atlayacağını düşünebilir. Aynı şekilde çocuk veya genç kuralları çiğneyeceğini, karşı çıkacağını ve söylenenin tam tersini yapacağını ve buna karşı koyamayacağını düşünebilir.

Sayma Kompulsiyonları

Öğrencilikte obsesif kompulsif bozukluk belirtisi olarak sayma kompulsiyonlarıyla da sıkça karşılaşılabilmektedir. Çocuk veya genç kendisi için önemli olan bir sayıyı belirleyip o sayı kadar davranışını yineleyebilir. Daha eksik veya fazla olduğunda huzursuzluk hissedebilir ve tekrar saymaya başlayabilir. Ellerini 8 kez yıkamak gibi.

Öğrencilikte Obsesif Kompulsif Bozukluk Hangi Belirtilerler Kendini Gösterir?

Çocuklarda sıklıkla 7-13 yaş aralığında başlayan Okb ergenlikte ve yetişkinlikte de müdahale edilmediği sürece devam etmektedir. Ancak 3 yaş gibi çok daha erken yaşlarda da belirtileri görülebilmektedir. Öğrencilikte obsesif kompulsif bozukluk çocuğun veya gencin akademik başarısını olumsuz etkilemektedir. Takıntılı tekrarlayan olumsuz düşünceler ve yineleyen davranışlar motivasyonu ve performansı düşünmektedir.

Zihin sürekli olarak bir konuda tekrarlayan şekilde meşgul olduğu için derslere, sınavlara konsantre olmak güçleşmektedir. Zaman yönetimi zorlaşmakta, dikkat ve konsantrasyon güçlükleri başlamaktadır. Çoğunlukla mükemmeliyetçi yönleri ve başarısız zaman yönetimleri nedeniyle bu öğrencilerde sınav kaygısı açığa çıkmaktadır. Gençler Neden Sınav Kaygısı Yaşıyor? Yazımızı da okuyabilirsiniz.

Öğrencilikte Obsesif Kompulsif Bozukluk Okul Başarısını Düşürüyor

Çocuk mikrop bulaşacağı endişesiyle kendini güvende hissettiği ortamlardan ayrılmak istemeyebilir. Okula gitmeyi, sosyal faaliyetlere katılmayı reddedebilir. Lavabo, tuvalet, yemek hane, spor salonu gibi ortak kullanım alanlarını kullanmaktan kaçınabilir. Bulaşma obsesyonunu rahatlatmak için sık sık ellerini yıkayabilir.

Sürekli ellerini yıkamaktan kendini alı koyamaz. Teneffüsten derse, evden okula yetişmekte zorluk yaşayabilir. Başkasıyla sırasını, eşyalarını paylaşmak istemeyebilir. Sık sık el yıkamaktan cildinde çatlaklar, yaralar açılabilir.

Mükemmeliyetçi yönü kaynaklı ödevleri, tuttuğu ders notları yetersiz gelebilir. Beğenilmeyeceği veya yeterli olmadığı düşüncesiyle tekrar tekrar baştan yapabilir. Zamanı yetiştirmekte güçlük yaşar, fiziksel olarak yorulur bu da yeme, uyku düzenini bozabilir. Zamanı yönetememek ve yeterince dinlenememek stresini artırabilir. Artan stres öğrencilikte obsesif kompulsif bozukluk belirtilerini artırabilir.

Emin olamamak sınavda soruları tekrar tekrar kontrol etmesine neden olabilir. Doğru şıkkı mı işaretledim, ismimi doğru mu yazdım, kodlamayı doğru mu yaptım? Bu kaygılar zaman kullanımını, dikkati ve motivasyonu olumsuz etkilemektedir. Bitmeyen şüphe öğrencinin sınavı başarıyla tamamlamasını güçleştirmektedir. LGS Yaklaşıyor Etkili Zaman Yönetimi ile Eksiklerinizi Tamamlayabilirsiniz ve Zaman Baskısı Yaşamamak İçin Etkili Zaman Yönetimi Teknikleri yazılarımızdan faydalanabilirsiniz.

Öğrencilikte görülen her türlü obsesyon ve kompulsiyon akademik başarıya olumsuz etki etmektedir. Müdahale edilmediğinde başarısızlık kadar sosyal izolasyon ve yalnızlık da artacaktır. OKB bireyin çocukluğunu ve gençliğini doya doya yaşamasına engel olmaktadır. Erken Dönemde Kariyer Planı Yapmak Başarıyı Destekliyor yazımızdan da faydalanabilirsiniz.

Öğrencilikte Obsesif Kompulsif Bozukluk İhmal Edilmemeli

Öğrencilikte obsesif kompulsif bozukluk ihtimalinden şüphe edilirse kesin tanı ve tedavi için profesyonel destek alınmalıdır. Erken teşhis her konuda olduğu gibi OKB’de de tedavi için önemlidir. OKB’de tedavi terapi, psikoeğitim ve ilaç tedavisi olarak uygulanabilmektedir. Obsesyonun türü, kompulsiyonun derecesi ve kişinin hayatının ne derece etkilendiğine göre tedavi methodu belirlenmektedir. Burada kişinin yaşı, sosyal desteği de önemlidir.

Ailenin duygusal desteği, yapıcı yaklaşımı, farkındalığı ve ilgisi tedavi sürecinde oldukça önemlidir. Okul başarısı ve kariyer gelişimi öğrencilikte obsesif kompulsif bozukluk sonucu oldukça etkilenebilmektedir. Bu nedenle profesyonel kariyer danışmanlığı almak çocuğun veya gencin akademik eksikliklerini tölere edebilmek için önemlidir. Çocuk ve genç için günün büyük çoğunluğu okul ortamında geçmektedir. Bu nedenle okul yönetiminin ve öğretmenlerin de farkındalığının yüksek olması gerekir.

Rehberlik biriminin faal olması ve öğrencilerle düzenli görüşmeler yapılması önemlidir. Öğretmenlerin ve okul yönetiminin de sık rastlanan çocukluk ve ergenlik sorunlarıyla ilgili bilgili olması gerekmektedir.

Öğrencilikte obsesif kompulsif bozukluk tanısı alan çocuk ve gençlerle obsesyon ve kompulsiyonlarıyla ilgili alay edilmemelidir. Cezalanlandırma, dışlama, taklit etme, alay etme gibi olumsuz davranış ve tutumlar çocuk ve genç üzerindeki baskıyı artırmaktadır. Sosyal ilişkilere giremeyen, yalnız kalan üstelik bir de dışlanan, alay edilen çocuk duygusal olarak örselenir. Depresyon, tik bozuklukları, sosyal anksiyete, yeme bozuklukları, kaygı bozuklukları gelişebilir.