Özgüven, kişinin bilgi, beceri ve yeteneklerini sergilemesine, kendini yeterli ve doğru şekilde ifade etmesine ve beden dilini doğru kullanmasına yardım ediyor. Özgüven sahibi bireyler potansiyelini açığa çıkarmaktan ve risk almaktan çekinmiyor. Özgüven bireyselleşmeyi destekliyor ve kişinin olumsuzluklar karşısında çözüm odaklı bir yaklaşım sergilemesini, pes etmek yerine ders alabilmesini sağlıyor. Bu nedenle okul başarısı için özgüven önemli bir kazanım haline geliyor. Ailesinin kabuğundan sıyrılıp kendini bağımsız bir birey olarak akranlarına ve öğretmenlerine karşı göstermeye çalışan çocuk ne kadar özgüven sahibi ise o kadar başarılı oluyor.

Bu yazıda okul başarısı için özgüven sahibi olmanın faydaları neler ve özgüven nasıl geliştirilebilir inceleyeceğiz. Aileler ve öğrenciler için özgüveni artırmaya yönelik önerilerde bulunacağız. Ayrıca Kariyer Seçmeden Önce Özgüven Eksikliği ile Başa Çıkma Becerileri yazımızı da okuyabilirsiniz.

Peki Özgüven nedir?

Özgüven, bireyin fiziksel, düşünsel ya da duygusal özelliklerine; dış görünüş, inanç, yetenek ve bilgisine yönelik sübjektif olarak yaptığı olumlu, olumsuz değerlendirmeler bütünüdür. En basit tanımıyla, bireyin kendine duyduğu güven olarak da nitelenebilir. Özgüven, hayatın ilk yıllarındaki temel ihtiyaçlarımızın karşılanmasından itibaren inşa edilir ve gelişimi hayat boyu devam eder. Kişinin sosyal ilişkileri, okul ve akademik başarısı, kariyer gelişimi ve hatta kariyerinin belirlenmesi özgüven ile doğrudan ilintilidir.

Erik Erikson’ın psiko sosyal gelişim modeline göre yaşamın ilk 2 yılı özgüven gelişimi için çok kıymetlidir. Yaşamın ilk yıllarında bebeğin ihtiyaç duyduğu koşulsuz sevgi, öz bakım, beslenme, korunma gibi temel ihtiyaçların bakım veren kişi tarafından ne derece tutarlı ve zamanında karşılandığı çocuğun benlik algısını inşa etmesinde etkilidir. Bu dönemde temel bakım veren (çoğunlukla anne) ile kurulan temel güven ilişkisi bireyin ilerleyen yaşlarda başkalarıyla olan ilişkisinin de derecesini belirler. Anne ile kurulan güven ya da güvensizlik ilişkisi çocuk için başkalarının da ne kadar güvenilebilir olduğunu gösterir. Çocuk aynı değerlendirmeyi kendisi içinde yapar ve ne derece güven verici bir insan olduğunu değerlendirir.

Doğru Ebeveyn Tutumları Özgüven Gelişimini Destekliyor

Çocuğun büyüdüğü aile içerisindeki ilişkilerin sıcaklığı, samimiyeti, çocuğun koşulsuz sevilmesi ve cezadan uzak bir iletişimin olması sağlıklı özgüven gelişimini beraberinde getiriyor. Demokratik, hoşgörülü ve destekleyici ebeveyn tutumu pedagojik değerlendirmelerde en sağlıklı ebeveyn tutumu olarak kabul ediliyor. Bu tutumun egemen olduğu ailelerde ebeveyn ile çocuk arasında sözel iletişim kanalları açıktır. Yakınlık ve ilgi göstermek, sözle ve dokunarak sevgi vermek, ortak faaliyetlerde bulunmak ilişkilerinin merkezindedir. Böyle sağlıklı bir aile ortamında çocuğa kendi kararlarını vermesi ve sorumluluklarını kabul etmesi öğretilir. Çocuğu olduğu gibi kabul eden, onu destekleyip yüreklendiren, hatalarında yapıcı problem çözme becerileri öğreten bir yetiştirme modeli hakimdir. Bu ortamda büyüyen çocuk, yüksek benlik saygısı geliştirir, özgüvenli ve girişken bir birey olarak yetişir. Çocuğun aile içerisinde temellerini attığı ve sağlıklı şekilde geliştirdiği özgüven okul hayatına katıldığında da öğretmenlerinin yaklaşımı ve arkadaşlık ilişkisi ile perçinlenir. Benlik değeri yüksek, özgüven sahibi bir çocuğun okul başarısı elde etmesi kaçınılmazdır.

Sağlıklı Özgüven Geliştiren Çocukların Okul Başarısı Artıyor

Hem aile içerisinde hem sosyal hayatta özgüveni desteklenen çocuklar çok daha sağlıklı şekilde bireyselleşiyor ve temel bakım verenden kontrollü şekilde ayrılıyorlar. Bu çocuklar okul hayatları içerisinde hem derslerinde hem de ders dışı faaliyetlerde aktif, girişken ve verimli olabiliyorlar. Kendilerine duydukları güven ile görüşlerini belirtmekten çekinmiyor, söz alabiliyor ve kendilerini ifade edebiliyorlar. Hata yapmaktan çekinmiyor, risk alabiliyorlar. Kaybettiklerinde ya da yanlış yaptıklarında eksiklerini tespit ediyor ve düzeltmek için gayret ediyorlar. Problemler karşısında kırıklığa uğramak yerine üstesinden nasıl gelinebileceğini değerlendiriyor ve yapıcı problem çözme becerileri geliştiriyorlar. Özgüvenli çocuklar dış görünüşleriyle barışık, öz değerleri yüksek, kendilerini seven bu noktada da özellikle ergenlik çağının getirdiği psikolojik sorunlara karşı daha dayanıklılar.

Akranlarıyla, öğretmenleriyle ve çevresindeki diğer kişi ve otorite figürleriyle olumlu ilişkiler geliştiriyor, kurallara uyum sağlamakta zorluk yaşamıyorlar. Akran zorbalığı, öfke, şiddet ve riskli davranışlara yönelme bu çocuklarda neredeyse hiç görülmüyor. Özgüven sahibi olmanın getirisi tüm bu değerli kazanımlar çocukların okul başarısını yükseltiyor. Kendisiyle, çevresiyle, içinde bulunduğu sistemle barışık olan bu çocuklar daha az olumsuz duygulara kapılıyor. Sınav kaygısı, başarısızlık algısı ve değersizlik düşüncesi bu çocuklarda görülmüyor. Geleceğe yönelik daha pozitif düşünceleri olan bu çocuklar kendi beklentileri, ilgi ve istekleriyle uyumlu mesleklere yöneliyorlar. Eğitimlerinin ilk yıllarından itibaren bu farkındalık ile kariyerlerinde başarı ile ilerliyorlar.

Peki Özgüven Nasıl Geliştirilir? Aileler Okul Başarısı İçin Neler yapabilir?

Özgüven temellerinin aile içerisinde atıldığını ve yaşamın ilk günlerinden itibaren ilmek ilmek işlendiğini yazımızın en başında vurgulamıştık. Bu nedenle sağlıklı bir özgüven gelişimi için aile içi ilişkilerin yeniden gözden geçirilmesi gerekiyor. Ebeveynlerin çocuk yetiştirme tutumlarını değerlendirmesi, eksik ya da hatalı yaklaşımları varsa düzeltmek için çaba sarf etmesi gerekiyor. Çocuklara aile içerisinde koşulsuz sevildikleri, biricik ve değerli oldukları davranışlar, sözler ve fiziksel temas ile hissettirilmelidir.

Çocuğunuza Sorumluluk Verin

Çocuğa yaşıyla uyumlu sorumluluklar hayatın ilk yıllarından itibaren verilmelidir. Çocuk kaç yaşında olursa olsun gerçekleştirmesi gereken ona ait sorumlulukları olduğunu öğrenmelidir. Odasını toplama, üzerini değiştirme, yemek yeme, diş fırçalama erken yıllardaki sorumluluklar ise harçlığını yönetme, ödevlerini yapma, ev işlerine yardımcı olma ilerleyen yıllardaki sorumlulukları olabilir. Kariyerini belirleme, başarılı bir kariyer için çaba sarf etme ise daha ileri yaşlar için alması gereken sorumluluklar olmalıdır. Aileler çocuklarına hem sorumluluk alması hem de kendini güvende hissedebilmesi için yaşı ve çevresel koşullarıyla uyumlu olacak şekilde mutlaka harçlık vermesi gerekmektedir. Sorumluluk bilinci ile yetişen çocuklar karşılarına çıkan zorluklara karşı daha çözüm odaklı yaklaşabiliyorlar.

Ceza Yerine Olumlu Problem Çözme Becerileri Öğretin

Fiziksel ve duygusal ceza özgüven gelişimini zedelediği gibi kişinin hatalarından korkmasına ve hatta zarar görmemek için yalana yönelmesine de neden olabilmektedir. Hatalarda ceza vermek yerine, hatanın nedenleri beraber değerlendirilmeli, tekrar etmemek için neler yapılabileceği konuşulmalı ve sağlıklı problem çözme becerileri kazandırılmalıdır. Hatalara kişilik değerini azaltan unsurlar olarak değil kendini geliştirme ve gerçekleştirme sürecinde karşısına çıkan fırsatlar olarak değerlendirmesine destek olunmalıdır.

Beklentilerinizin Gerçekçi Olmasına ve Kıyaslama Yapmamaya Özen Gösterin

Ailenin çocuklarının başarısına yönelik beklentileri gerçekçi olmalı, kıyaslamalar başkaları ile değil çocuğun kendisine ait geçmiş başarılarıyla yapılmalıdır. Sadece başarı değil başarılı olmak için verilen emek, gösterilen gayrette taktir edilmelidir. Ailesi tarafından çabası görülmeyen çocuklar kırıklığa uğramakta ve başarmaya yönelik arzularını kaybetmektedir. Özgüven gelişimi için çaba da en az başarı kadar değerli kabul edilmelidir.

Karar Verebilmesine ve Kendisini İfade Edebilmesine Fırsat Verin

Aileler özgüven gelişimi için çocuklarının duygularını ifade etmesine, yaşadıklarını paylaşmasına fırsat vermelidir. Çekingenlik yaşayan çocuklar bu konuda yüreklendirilmelidir. Bu bir ölçüde aile bireylerinin de ortak davranış ve tutumu olmalıdır. Ailenin birlikte duygu, düşünce ve beklentilerini konuşabiliyor olması çocuğa da konuşabileceği güvenini verecektir. Çocuğun seçim ve kararlarında aile onay mekanizması olmamalı, dinleyen ve rehberlik eden konumunda olmalıdır.

Aile üyeleri birbirlerine düzenli olarak zaman ayırmalı, tek paylaşımları okul, görev ve sorumluluklar olmamalıdır. Ayrıca aileler çocuklarının ilgi, beceri, yetenek ve meraklarına uygun aktivitelere katılmasına okul dışı verimli zaman geçirebileceği hobiler edinmesine destek vermelidir.

Özgüven Gelişimi İçin Çocuğun Fiziksel, Bilişsel ve Duygusal Benliğine Saygı Duyulmalıdır

Çocukların fiziksel özellikleri, kiloları, varsa fiziksel rahatsızlıkları gibi beden algısını olumsuz etkileyebilecek konularda kesinlikle alay edilmemelidir. Bu konuların eğlence malzemesi haline getirilmesi ve bunun ev ortamında olması çocuğun değersizlik algısını besleyebilmektedir. Çocukların kendilerini tüm fiziksel özellikleriyle sevmesi desteklenmeli ve saygı gösterilmelidir. Aynı şekilde zeka düzeyi, öğrenme şekli ve kapasitesine yönelik kırıcı ifadeler ve espriler yapılmamalıdır. Bu yaklaşım çocukların zorlandıkları alanlarda ailelerine bahsedebilecek cesareti bulamamalarına, yetersizlik algılarını daha da derinleştirmelerine neden olabilir. Kişinin kendine verdiği değer ve öz sevgiyi temsil eden duygusal benlikte özgüven gelişimi için ailenin saygı duyması gereken kişisel alandır.

Özgüven Gelişimi İçin Okul ve Aile Etkileşim İçerisinde Olmalıdır

Ailenin özgüven kazanımında rolü oldukça büyük olsa da okul ortamı da özgüvenin gelişmesi ya da zarar görmesinde rol sahibi olabilmektedir. Aile özgüven gelişiminde üzerine düşeni yapıyor ancak çocuk okulda özgüvenini destekleyecek ortamı bulamıyorsa aile okul ile iletişime geçmelidir. Çocuğun kendini ifade edememesine neden olan okul kültürü mü, akranların baskısı mı, fiziki koşullar mı, öğretmen mi değerlendirilmelidir.

Bu süreçte rehberlik servisinden destek talep edilmelidir. Çocuğun özgüvenini etkileyen olumsuz koşullar varsa iyileştirilmesi için çalışmalar yapılmalıdır. Öğrencinin yaşadığı okula yönelik bireysel bir problem varsa rehberlik birimi bu konuda öğrenciyle çalışmalıdır. Öğretmenler öğrencinin yüreklendirilmesi için okul ve sınıf için sorumluluklar vermelidir. Çocuğun iyi olduğu derslerde, fikir beyan edebileceği konularda söz istemesini beklenmeden söz verilmelidir. Zamanla çocuğun özgüveni okul ortamında da gelişecek ve çekinceleri ortadan kalkacaktır.

Profesyonel Destek ile Özgüven Kazanılabilir

Tüm çabalara rağmen çocuğunuz özgüven eksikliği yaşıyor ve özgüven gelişimine destek olamadığınızı düşünüyorsanız profesyonel destek alabilirsiniz. Sağlıklı özgüven gelişiminin bireyin eğitim ve kariyer yaşamında kolaylık sağladığı unutulmamalı ve özgüven eksikliği ihmal edilmemelidir. Çocuğunuzun ailede, okulda ya da sosyal yaşam içerisinde maruz kaldığı olumsuz yaşantılar özgüveninin zedelenmesine neden olabilir. Okul başarısında düşüş, değersizlik algısı, özgüvene yönelik kazanımların giderek azalması gibi gözlemlediğiniz duygu, düşünce ve davranış değişiklikleri olması halinde bizimle iletişime geçebilirsiniz.