Günümüzde hızla değişen ve gelişen dünyada, zaman yönetimi her zamankinden daha önemli bir hale gelmiştir. Hem kişisel hem de profesyonel hayatımızda başarılı olabilmek için zamanı verimli kullanmak büyük bir öneme sahiptir. ABA Psikoloji olarak, zaman yönetimi konusunda sizlere rehberlik etmek ve bu önemli beceriyi geliştirmenize yardımcı olmak amacıyla bu yazıyı hazırladık.

Zaman Yönetimi Nedir?

Zaman yönetimi, belirli bir süre içerisinde yapılması gereken işleri planlama, organize etme ve gerçekleştirme sürecidir. Etkili zaman yönetimi, hedeflerinize ulaşmanızı sağlar ve stres seviyenizi azaltarak yaşam kalitenizi artırır. Zaman yönetimi becerilerini geliştirmek, hem iş hem de özel hayatınızda daha dengeli ve üretken olmanıza yardımcı olur.

Zaman Yönetiminin Faydaları

  • Verimlilik Artışı: Zamanınızı doğru bir şekilde yönetmek, daha az zamanda daha fazla iş yapmanızı sağlar. Bu da verimliliğinizi artırır.
  • Stres Azalması: Planlı bir şekilde çalışmak, son dakika telaşlarını ve gereksiz stresi ortadan kaldırır.
  • Hedeflere Ulaşma: Zaman yönetimi, belirlediğiniz hedeflere ulaşmanıza yardımcı olur. Hedeflerinize adım adım yaklaşmanızı sağlar.
  • Daha İyi İş ve Yaşam Dengesi: Zamanınızı iyi yöneterek, iş ve özel hayatınız arasında dengeli bir düzen kurabilirsiniz.

Etkili Zaman Yönetimi İçin İpuçları

1. Hedef Belirleyin

Zaman yönetiminin ilk adımı, net ve ulaşılabilir hedefler belirlemektir. Kısa, orta ve uzun vadeli hedeflerinizi belirleyerek, bu hedeflere ulaşmak için gerekli adımları planlayabilirsiniz.

2. Önceliklerinizi Belirleyin

Günlük, haftalık ve aylık görevlerinizi öncelik sırasına göre düzenleyin. Öncelikli ve acil olan işlerinizi belirleyerek, bunlara öncelik verin. Bu sayede, önemli işleri zamanında tamamlayabilirsiniz.

3. Planlama Yapın

Her gün için belirli bir plan yapın ve bu plana sadık kalmaya çalışın. Günlük yapılacaklar listesi oluşturmak, hangi işlerin ne zaman yapılacağını belirlemek açısından faydalıdır.

4. Zaman Blokları Kullanın

Belirli zaman dilimlerini belirli işlere ayırmak, odaklanmanızı ve verimli çalışmanızı sağlar. Örneğin, sabah saatlerini en önemli işleriniz için ayırabilir, öğleden sonra daha az önemli işlerle ilgilenebilirsiniz.

5. Gereksiz Zaman Kaybını Önleyin

Sosyal medya, televizyon ve diğer dikkat dağıtıcı unsurlar, zamanınızı verimsiz kullanmanıza neden olabilir. Bu tür aktiviteler için belirli bir süre ayırarak, geri kalan zamanınızı daha verimli işler için kullanabilirsiniz.

6. Mola Vermeyi Unutmayın

Sürekli çalışmak verimliliğinizi düşürebilir. Düzenli aralıklarla kısa molalar vermek, zihninizi dinlendirir ve odaklanmanızı artırır.

7. Delege Edin

Tüm işleri tek başınıza yapmaya çalışmak yerine, başkalarına delege etmeyi öğrenin. İş yükünüzü paylaşmak, zamanınızı daha verimli kullanmanıza yardımcı olur.

8. Teknolojiden Yararlanın

Zaman yönetimi uygulamaları ve dijital takvimler, işlerinizi planlamanızı ve takip etmenizi kolaylaştırır. Bu tür araçları kullanarak, zamanınızı daha etkili bir şekilde yönetebilirsiniz.

Zaman yönetimi, başarıya ulaşmak için önemli bir beceridir. Bu beceriyi geliştirerek, hem iş hayatınızda hem de kişisel hayatınızda daha dengeli, verimli ve huzurlu bir yaşam sürebilirsiniz. ABA Psikoloji olarak, zaman yönetimi konusundaki eğitim ve danışmanlık hizmetlerimizle sizlere destek olmaktan mutluluk duyuyoruz.

Daha fazla bilgi almak ve profesyonel destek hizmetlerimizden yararlanmak için +90 212 287 86 06 numaralı telefondan bizimle iletişime geçebilirsiniz.

ABA Psikoloji olarak, zamanınızı en iyi şekilde değerlendirmenizi ve başarıya ulaşmanızı diliyoruz!

 

Read More

Kariyer planlaması, bireylerin mesleki yollarını belirleme sürecinde kritik bir rol oynar. Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) sürecinde olan öğrenciler için ise bu planlama, gelecekteki başarılarının temelini oluşturur. ABA Psikoloji olarak, Stratejik Yetenek Yönetimi ve Kariyer Danışmanlığı hizmetlerimizle, bireylerin yeteneklerini, ilgi alanlarını, eğilimlerini ve ihtiyaçlarını detaylı bir şekilde analiz ederek onlara özgü kariyer planları oluşturuyoruz. Bu yazımızda, Stratejik Yetenek Yönetimi ve Kariyer Testi (SYYK) sürecini ve bu sürecin YKS öğrencilerine nasıl fayda sağlayabileceğini ele alacağız.

Psikolojik Değerlendirme ve Testler

Stratejik kariyer planlama sürecimizin ilk adımı, çeşitli psikolojik testlerin uygulanmasıyla başlar. Bu testler arasında başta WISC-V olmak üzere, toplam 8 farklı psikolojik test bulunur. Bu testler, bireylerin zihinsel becerilerini, duygusal dengelerini ve kişilik özelliklerini objektif bir şekilde ölçer. Elde edilen veriler, bireyin sosyo-ekonomik ve kültürel çevresi ile birlikte analiz edilir. Bu holistic yaklaşım, her bireyin benzersiz yapısını anlamamıza ve ona en uygun kariyer yolunu belirlememize olanak tanır.

Stratejik Planlama

Analiz sonuçlarına dayanarak, bireysel özelliklere uygun bir stratejik kariyer planı hazırlanır. Bu plan, kısa ve uzun vadeli hedefleri içerir ve 3, 6, 12 ve 24 aylık dönemler için öngörüler sunar. Planın amacı, bireylerin akademik ve kariyer hedeflerine ulaşmalarını sağlamak için gerekli adımları belirlemek ve bu süreçte onlara rehberlik etmektir.

SYYK Sürecinin Adımları
  1. Test Uygulaması: WISC-V ve diğer psikolojik testlerin uygulanması ile öğrencinin zihinsel ve duygusal durumu değerlendirilir.
  2. Veri Analizi: Test sonuçları, öğrencinin sosyo-ekonomik ve kültürel çevresi ile birlikte analiz edilir.
  3. Kariyer Planının Oluşturulması: Elde edilen veriler ışığında, öğrenciye özel bir kariyer planı oluşturulur.
  4. Hedef Belirleme: Kısa ve uzun vadeli akademik ve kariyer hedefleri belirlenir.
  5. Sürekli İzleme ve Değerlendirme: 3, 6, 12 ve 24 aylık dönemlerde öğrencinin gelişimi izlenir ve gerektiğinde plan güncellenir.

SYYK’nin YKS Öğrencilerine Faydaları

  • Kendi Potansiyelinizi Keşfetme: SYYK, öğrencilerin yeteneklerini ve ilgi alanlarını keşfetmelerine yardımcı olur. Bu sayede, hangi alanlarda başarılı olabileceklerini ve hangi mesleklerin onlara uygun olduğunu öğrenirler.
  • Odaklanmış Çalışma: Belirlenen kariyer hedeflerine ulaşmak için öğrencilerin çalışmalarını nasıl yönlendirecekleri konusunda net bir yol haritası sunar.
  • Motivasyon Artışı: Hedefe yönelik bir planın olması, öğrencilerin motivasyonunu artırır ve çalışmalarına daha fazla odaklanmalarını sağlar.
  • Güçlü ve Zayıf Yönlerin Belirlenmesi: Uygulanan testler sayesinde, öğrenciler hem güçlü hem de geliştirilmesi gereken yönlerini objektif bir şekilde görebilirler.
  • Destek ve Rehberlik: ABA Psikoloji olarak, öğrencilerin kariyer yolculuklarında karşılaştıkları zorluklarda onlara sürekli destek ve rehberlik sağlıyoruz.

YKS öğrencileri için Stratejik Yetenek Yönetimi ve Kariyer Testi (SYYK), başarılı bir kariyer planlaması yapmanın ve geleceğe yönelik sağlam adımlar atmanın anahtarıdır. ABA Psikoloji olarak, bu süreçte öğrencilere en iyi şekilde rehberlik etmek ve onların potansiyellerini en üst düzeye çıkarmak için buradayız.

Daha fazla bilgi almak ve profesyonel kariyer danışmanlığı hizmetlerimizden yararlanmak için +90 212 287 86 06 numaralı telefondan bizimle iletişime geçebilirsiniz.

ABA Psikoloji olarak, öğrencilerimizin gelecekteki başarılarına katkı sağlamaktan gurur duyuyoruz!

Read More

Zaman yönetimi, sadece yetişkinler için değil, çocuklar ve lise çağındaki öğrenciler için de büyük önem taşır. Özellikle akademik başarı ve kişisel gelişim açısından, doğru zaman yönetimi becerilerine sahip olmak genç bireylerin hayatında kalıcı olumlu etkiler yaratabilir. Bu blog yazısında, zaman yönetimi kavramını, çocuklar ve lise çağındaki öğrenciler için neden önemli olduğunu ve bu becerileri nasıl geliştirebileceklerini inceleyeceğiz.

Zaman Yönetimi Nedir?

Zaman yönetimi, belirli bir süre içinde yapılması gereken işleri planlama, organize etme ve gerçekleştirme sürecidir. Etkili zaman yönetimi, bireylerin daha verimli ve üretken olmalarını sağlar, stresi azaltır ve genel yaşam kalitesini artırır. Çocuklar ve gençler için bu beceri, hem okulda hem de kişisel yaşamlarında başarılı olmaları için kritik öneme sahiptir.

Zaman Yönetiminin Önemi

Zaman yönetimi, çocuklar ve lise çağındaki öğrenciler için şu nedenlerle önemlidir:

  1. Akademik Başarı: İyi bir zaman yönetimi, öğrencilerin derslerine düzenli çalışmasını ve ödevlerini zamanında tamamlamasını sağlar. Bu, onların akademik başarılarını artırır.
  2. Stres Azaltma: Etkili zaman yönetimi, son dakika çalışmaları ve yoğun çalışma yükünden kaynaklanan stresi azaltır. Bu da öğrencilerin daha sakin ve odaklanmış bir şekilde çalışmasına yardımcı olur.
  3. Kişisel Gelişim: Zaman yönetimi becerileri, öğrencilerin sadece akademik hayatta değil, aynı zamanda sosyal etkinlikler, hobiler ve kişisel projelerinde de başarılı olmalarını sağlar.
  4. Özgüven Artışı: Zamanlarını etkili bir şekilde yöneten öğrenciler, hedeflerine ulaştıklarında özgüvenlerini artırır ve kendilerini daha yetkin hissederler.

Çocuklar ve Lise Öğrencileri İçin Zaman Yönetimi İpuçları

1. Hedef Belirleme

Hedef belirlemek, etkili zaman yönetiminin ilk adımıdır. Öğrenciler, kısa vadeli (haftalık) ve uzun vadeli (yıllık) hedefler belirleyerek, bu hedeflere ulaşmak için adımlar atabilirler. Hedefler, motive edici olmalı ve öğrencilerin kendilerini yönlendirmelerine yardımcı olmalıdır.

2. Planlama ve Takvim Kullanımı

Planlama, zaman yönetiminin merkezinde yer alır. Öğrenciler, günlük ve haftalık planlar yaparak, yapmaları gereken işleri belirleyebilirler. Takvim veya planlayıcı kullanmak, bu süreçte çok faydalıdır. Öğrenciler, ders çalışma saatlerini, ödev teslim tarihlerini ve diğer önemli etkinlikleri takvimlerine işleyerek, zamanlarını daha etkili bir şekilde yönetebilirler.

3. Önceliklendirme

Öğrenciler, yapmaları gereken işleri öncelik sırasına koymayı öğrenmelidir. Önceliklendirme, hangi işlerin hemen yapılması gerektiğini ve hangilerinin ertelenebileceğini belirlemeye yardımcı olur. Bu beceri, özellikle yoğun dönemlerde çok değerlidir.

4. Zaman Bloklama

Zaman bloklama, belirli bir süre boyunca tek bir işe odaklanmayı içerir. Öğrenciler, ders çalışma veya ödev yapma gibi görevler için zaman blokları ayırarak, bu süre zarfında sadece o işe odaklanmalıdır. Bu, dikkat dağınıklığını azaltır ve verimliliği artırır.

5. Dinlenme ve Molalar

Dinlenme ve molalar, etkili zaman yönetiminin önemli bir parçasıdır. Uzun süre boyunca çalışmak, verimliliği düşürebilir ve tükenmişlik hissine yol açabilir. Öğrenciler, çalışma süreleri arasında düzenli molalar vererek, zihinsel ve fiziksel olarak dinlenmelidirler. Kısa yürüyüşler, nefes egzersizleri veya hafif aktiviteler, molalar sırasında yapılabilir.

6. Disiplin ve Kararlılık

Zaman yönetimi, disiplin ve kararlılık gerektirir. Öğrenciler, belirledikleri planlara sadık kalmalı ve gerektiğinde fedakarlık yapmalıdır. Bu, uzun vadede başarıya ulaşmak için kritik öneme sahiptir.

7. Teknoloji Kullanımı

Teknoloji, zaman yönetimini kolaylaştıran birçok araç sunar. Öğrenciler, zamanlayıcı uygulamaları, dijital planlayıcılar ve hatırlatıcılar gibi teknolojik araçları kullanarak, zamanlarını daha verimli bir şekilde yönetebilirler.

8. Geri Bildirim ve Değerlendirme

Öğrenciler, zaman yönetimi becerilerini sürekli olarak değerlendirmeli ve geri bildirim almalıdır. Bu, hangi stratejilerin işe yaradığını ve hangi alanlarda gelişime ihtiyaç olduğunu belirlemeye yardımcı olur. Öğrenciler, bu değerlendirmeler sonucunda zaman yönetimi stratejilerini geliştirebilirler.

ABA Psikoloji ile Daha İyi Zaman Yönetimi

ABA Psikoloji olarak, çocuklar ve lise çağındaki öğrencilerin zaman yönetimi becerilerini geliştirmelerine yardımcı olmak için buradayız. Uzman kadromuz, bireysel danışmanlık ve rehberlik hizmetleri ile öğrencilerin daha verimli ve başarılı bir eğitim hayatı geçirmelerini sağlamak için çalışmaktadır. Daha fazla bilgi ve randevu için bizimle iletişime geçebilirsiniz. 0 (212) 287 86 06

 

Read More

Nöropsikoloji, beyin ve sinir sistemi ile zihinsel işlevler arasındaki ilişkiyi inceleyen bilim dalıdır. Bu alandaki çalışmalar, beyin fonksiyonlarının insan davranışları üzerindeki etkilerini anlamamıza yardımcı olur. Peki, nöropsikolojik değerlendirme nedir ve neden önemlidir? İşte bu soruların cevapları ve daha fazlası!

Nöropsikolojik Değerlendirme Nedir?

Nöropsikolojik değerlendirme, kişinin zihinsel işlevlerini ve olası bozukluklarını beyin temelli olarak açıklamaya çalışan bir süreçtir. Bu değerlendirme, çeşitli testler ve görüşmeler aracılığıyla gerçekleştirilir. Amaç, kişinin bilişsel olarak güçlü ve zayıf yanlarını keşfetmek ve beynin çalışma mekanizması hakkında bilgi edinmektir.

Nöropsikolojik testler ve görüşmelerle yapılan bu değerlendirme, kişinin semptom ve şikayetlerine çözüm bulmak için önemli bir adımdır. Özellikle nörolojik hastalıklar, beyin travmaları, öğrenme bozuklukları ve psikiyatrik rahatsızlıklar gibi durumlarda büyük fayda sağlar.

Nöropsikolojik Değerlendirmenin Amaçları

Nöropsikolojik değerlendirmenin ana amacı, danışanın tüm zihinsel işlevlerini kapsamlı bir şekilde değerlendirmektir. Bu işlevler arasında şunlar bulunur:

  • Dil ve Konuşma: Kişinin dil becerileri, konuşma yetenekleri ve dilsel işleme kabiliyeti değerlendirilir.
  • Akademik Beceriler: Okuma, yazma ve aritmetik gibi akademik yetenekler incelenir.
  • Bilişsel Yetenekler: Düşünme, öğrenme, hatırlama ve anlama gibi zihinsel süreçler değerlendirilir.
  • Görsel-Mekansal Yetiler: Kişinin görsel ve mekansal algısı, nesneleri tanıma ve yerleştirme yetenekleri analiz edilir.
  • El-Göz Koordinasyonu: Motor beceriler ve el-göz koordinasyonu test edilir.
  • Gnostik İşlevler: Nesneleri tanıma ve anlama yetenekleri değerlendirilir.
  • Praksik Yetenekler: Kişinin hareket planlama ve gerçekleştirme yetenekleri incelenir.
  • Dikkat ve Bellek: Dikkat süresi, dikkat dağınıklığı ve hafıza yetenekleri değerlendirilir.
  • Muhakeme: Kişinin mantıklı düşünme, problem çözme ve karar verme yetenekleri analiz edilir.
  • Kortikal Görme ve İşitme: Beynin görsel ve işitsel bilgileri işleme kapasitesi incelenir.
  • Motor Gelişim: Kişinin motor becerileri ve fiziksel gelişimi değerlendirilir.

Nöropsikolojik Değerlendirme Süreci

Nöropsikolojik değerlendirme süreci, detaylı bir öykü alma, çeşitli nöropsikolojik testlerin uygulanması ve sonuçların yorumlanmasını içerir. İşte bu sürecin adımları:

  1. Öykü Alma: İlk adım, kişinin geçmiş sağlık durumu, eğitim ve iş geçmişi, mevcut semptomlar ve yaşam tarzı hakkında bilgi toplamaktır.
  2. Nöropsikolojik Testler: Kişinin bilişsel işlevlerini değerlendirmek için bir dizi standart test uygulanır. Bu testler, yukarıda belirtilen zihinsel işlevlerin her birini ölçmeyi amaçlar.
  3. Görüşmeler: Testlerin yanı sıra, kişinin semptomlarını daha iyi anlamak için birebir görüşmeler yapılır.
  4. Sonuçların Değerlendirilmesi: Toplanan veriler analiz edilir ve kişinin bilişsel profili oluşturulur. Bu profil, kişinin güçlü ve zayıf yönlerini ortaya koyar.
  5. Raporlama ve Tavsiyeler: Değerlendirme sonuçları bir rapor halinde sunulur ve gerekli görülen tedavi veya müdahale önerileri yapılır.

Nöropsikolojik Değerlendirmenin Önemi

Nöropsikolojik değerlendirme, birçok farklı durum ve hastalığın tanı ve tedavisinde kritik bir rol oynar. Bu değerlendirme, beyin fonksiyonlarının detaylı bir şekilde anlaşılmasına olanak tanır ve bireylerin günlük yaşamlarında karşılaştıkları zorluklara yönelik çözümler sunar. Özellikle aşağıdaki durumlar için önemlidir:

  • Nörolojik Hastalıklar: Alzheimer, Parkinson gibi nörodejeneratif hastalıkların tanısında kullanılır.
  • Beyin Travmaları: Kaza veya yaralanma sonucu ortaya çıkan beyin hasarlarının değerlendirilmesinde etkilidir.
  • Öğrenme Bozuklukları: Disleksi, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) gibi öğrenme bozukluklarının tanısında yardımcı olur.
  • Psikiyatrik Rahatsızlıklar: Depresyon, anksiyete ve diğer psikiyatrik rahatsızlıkların bilişsel etkilerini değerlendirmek için kullanılır.

Aba Psikoloji ile Nöropsikolojik Destek

Aba Psikoloji olarak, nöropsikolojik değerlendirme ve danışmanlık hizmetleri sunmaktayız. Uzman ekibimiz, beynin ve zihinsel işlevlerin detaylı bir şekilde incelenmesini sağlayarak, semptomlarınıza yönelik en uygun çözümleri sunar.

Nöropsikolojik değerlendirme ve daha fazla bilgi almak için bizimle iletişime geçin. (0212) 287 86 06 numaralı telefonu arayarak randevu alabilirsiniz.

Read More

Sınav dönemleri, öğrenciler ve ebeveynler için stresli zamanlar olabilir. Kaygı, performansı etkileyebilecek ve gençlerin ruh sağlığı üzerinde uzun vadeli etkiler bırakabilecek bir faktördür. İşte hem gençler hem de ebeveynler için sınav dönemlerinde kaygıyla başa çıkmak için pratik öneriler ve Aba Psikoloji’nin bu süreçte nasıl destek olabileceğine dair bilgiler.

Gençler İçin Öneriler:

  1. Düzenli Ara Verin: Uzun çalışma saatleri yerine, 25 dakika çalışıp 5 dakika ara vermek gibi zaman yönetimi tekniklerini kullanın. Bu, zihninizi taze tutar ve bilgiyi daha etkili bir şekilde özümsemenize yardımcı olur.
  2. Aktif Öğrenme Yöntemleri Kullanın: Öğrendiklerinizi kendi cümlelerinizle yazmayı deneyin, konu özetleri çıkarın veya bilgi kartları hazırlayın. Aktif öğrenme, bilgiyi daha kalıcı hale getirir.
  3. Yeterli Uyku Alın: Sınavlardan önce yeterli ve düzenli uyku, zihinsel ve fiziksel sağlık için çok önemlidir. Geceleri 7-9 saat arası uyumaya çalışın.
  4. Sağlıklı Beslenin ve Hareket Edin: Düzenli egzersiz ve dengeli bir diyet, sınav kaygısını azaltmaya yardımcı olur. Omega-3 yağ asitleri açısından zengin gıdalar ve yeterli su tüketimi, konsantrasyonu artırabilir.

Ebeveynler İçin Öneriler:

  1. Destekleyici Olun: Çocuğunuzun sınavlara hazırlık sürecinde onlara moral verin ve stresini azaltacak aktiviteler planlayın. Onların sadece notlarıyla değil, genel olarak iyilik halleriyle ilgilenin.
  2. Ortamı Optimize Edin: Çalışma ortamını düzenleyerek, gürültüsüz ve düzenli bir çalışma alanı sağlayın. Bu, çocuğunuzun dikkatini artırır ve verimliliğini maksimize eder.
  3. İletişim Kanallarını Açık Tutun: Çocuğunuzla düzenli olarak konuşarak, hissettiklerini ifade etmeleri için güvenli bir alan oluşturun. Duygularını paylaşmaları, stresle başa çıkmalarına yardımcı olur.
  4. Rehberlik ve Destek İçin Uzmanlara Başvurun: Eğer çocuğunuz aşırı kaygı yaşıyorsa, profesyonel destek almayı düşünün.

Aba Psikoloji ile Nasıl Destek Alabilirsiniz?

Eğer çocuğunuz sınav kaygısı yaşıyorsa ve bu durum onların günlük yaşantısını olumsuz etkiliyorsa, Aba Psikoloji olarak biz buradayız. Deneyimli psikologlarımız ile çocuğunuzun kaygı yönetimi konusunda birebir çalışarak, sınav dönemlerini daha hafif ve başarılı geçirmelerini sağlamak için destek oluyoruz. Daha fazla bilgi ve randevu için bizimle
iletişime geçebilirsiniz. 0 (212) 287 86 06

Sınav dönemleri zorlu geçse de, doğru teknikler ve destekle, bu dönemleri başarıyla atlatabilirsiniz. Aba Psikoloji olarak, gençlerin ve ebeveynlerin yanında yer almaktan mutluluk duyarız.

Sınav kaygısı ile ilgili daha detaylı bilgi edinebilmek için aba Psikoloji web sitesini ziyaret edebilirsiniz. Sorularınız için Doç. Dr. Gamze Sart ve aba Psikoloji ile iletişime geçebilirsiniz. Psikoloji, eğitim ve kariyere dair daha fazla içeriğe ulaşmak için YouTube kanalımıza abone olabilirsiniz.

Read More

Psikolojik testler, çocukların gelişimini gözlemlemek ve yeteneklerini tespit etmek konusunda ipuçları barındırmaktadır. Okul öncesi dönem, gelişimsel sürecin gözlenmesi açısından son derece önemlidir. Bu dönemde çeşitli psikolojik testlerle bilimsel verilere ulaşmak mümkün olabilmektedir. aba Psikoloji, farklı yaş gruplarına bu testleri uygulamaktadır. Uyguladığı; zeka ve yetenek testleri ile eğitim ve kariyer süreçlerine destek vermektedir. Okul seçimi, kariyer haritasının çizilebilmesi gibi konularda bu testlerden yardım alınmaktadır. Aynı zamanda, bu testler gelişimsel problemlerin tanı ve tedavisi açısından da önem arz etmektedir.

Peki; okul önceki dönemdeki çocuklara hangi testler uygulanabilir? Bu testlerin uygulanma amacı, kapsamı ve içeriği hakkında bilinmesi gerekenler nelerdir?

Psikolojik Testler: WPPSI Testi

WPPSI Testi, okul öncesi dönemdeki çocuklar için uygulanan bir zeka testidir. Test, 2,5 – 7 yaş aralığındaki çocuklar için uygundur. İlk kez 1967 yılında uygulanmaya başlayan test David Wechsler tarafından geliştirilmiştir. Bugün, dünya genelinde kabul gören zeka testleri arasındadır. Aynı zamanda okul öncesi çocuklar için tasarlanan testler arasında güvenilirliği en yüksek olanlardan bir tanesidir. Testin, uzman psikologlar tarafından uygulanması gerekmektedir. Aynı şekilde test verilerinin değerlendirmesi de uzman pedagog ve psikologlar tarafından yapılmalıdır. Test, yaklaşık 45 dakika içinde tamamlanabilmektedir. Testin amacı, okul öncesi dönemdeki çocukların düşünsel yeteneklerini ölçmektir. Test, uygulanan çeşitli alt testler etrafında şekillenir. Test, toplamda 14 alt testi içermektedir.

Test uygulaması öncesinde herhangi bir ön hazırlık gerekmemektedir. Çocuğun, yeterince uyuduğundan, karnının tok olduğundan ve kendini iyi hissettiğinden emin olmak yeterlidir. Test kapsamında, çocukların; bütüne bakabilme ve bağ kurabilme becerileri ölçülmektedir. Aynı zamanda motor becerileri ve dikkat becerilerine bakılmaktadır. Anlama ve akıl yürütme becerilerinin yanı sıra; sınıflandırma, kavramsal düşünme, konsantrasyon, hafıza gibi noktalar değerlendirilmektedir.

Sonuçlar; çocukların gelişim süreçleri konusunda daha sağlıklı adımlar atılmasına olanak verir. Çocuğun entelektüel vizyonu hakkında fikir sahibi olunmasına yardımcı olur. Aynı zamanda kariyer danışmanlığı ve kariyer planlaması yapılabilmesi noktasında ipuçları verir.

Psikolojik Testler: WIAT III Başarı Testi

WIAT III başarı testi, David Wechsler tarafından tasarlanan bir başka psikolojik testtir. Testin ilk versiyonu 1992 yılında yayınlanmıştır. Test okul öncesi dönemdeki çocukların akademik başarılarının ölçülmesi amaçlanmaktadır. Test daha sonra 2009 ve 2018’de iki kez revize edilmiştir. Bugün kullanılan versiyonu, 2018’de revize edilmiştir ve WIAT III adıyla anılmaktadır. Test eski versiyonlara göre daha fazla akademik bilgiye odaklanmaktadır. Okullarda ve kliniklerde; uzman pedagog ve psikologlar tarafından uygulanması uygun görülmektedir. aba Psikoloji’nin uzman psikologları da testin uygulayıcıları arasında yer almaktadır. WIAT-III 16 farklı alt testten oluşmaktadır. Okuduğunu anlama, sayısal işlem ve problem çözme, dinleme, yazma gibi çeşitli becerileri ölçmeye odaklanmaktadır.

Stanford Binet Zeka Testi

Okul öncesi dönemdeki çocuklar için uygulanabilecek bir diğer test, Stanford Binet zeka testidir. Bu test, yüksek güvenilirliğe sahip ve dünyaca kabul gören psikolojik testler arasında yer almaktadır. Stanford Binet zeka testi, Alfred Binet ve Theodore Simon tarafından tasarlanmıştır. Test daha çok, çocuklardaki gelişimsel sorunlar ve öğrenme güçlüklerini saptamak amacıyla kullanılmaktadır. Test son olarak 2003 yılında revize edilmiştir. aba Psikoloji’nin uzman psikologları testin Türkiye’deki uygulayıcıları arasında yer almaktadır.

Test bireysel olarak uygulanır. Beş farklı bilişsel beceriyi ölçmeye odaklanır. Bu beş farklı bilişsel beceri şöyle sıralanabilir;

  • Akışkan Zeka
  • Bilgi
  • Niceliksel Akıl Yürütme
  • Görsel – Uzamsal İşleme
  • Kısa Süreli Hafıza

Bu ölçümler zeka geriliği, öğrenme güçlüğü gibi problemler hakkında fikir vermektedir. Stanford – Binet, bu gibi problemlerin tanı ve tedavisi için güvenle uygulanan bir testtir.

Okul öncesi dönemdeki çocuklara uygulanan psikolojik testler hakkında bilgi için için web sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Sorularınız varsa ya da desteğe ihtiyaç duyuyorsanız için aba Psikoloji ile iletişime geçebilirsiniz. Yetenek yönetimi, kariyer danışmanlığı gibi konularda daha fazla içeriğe ulaşmak için YouTube kanalımıza abone olabilirsiniz.

Read More

Anaokulu seçimi ve anaokulunda alınacak eğitim, hiç şüphesiz ki her çocuk için oldukça önemlidir. Seçim yaparken göz önünde bulundurulması gereken pek çok unsurdan söz etmek gerekir. Çocuğun ihtiyaçları elbette birinci öncelik olarak değerlendirilmelidir. Bununla birlikte; okulun neler sağlayabildiği de oldukça önemli noktalardan bir tanesidir.

Aslında her aile, çocuğunu göndereceği anaokulunu seçerken temel ve benzer bazı kriterleri dikkate alır. Eğitmen kadrosu, finansal koşullar, ulaşım, hijyen gibi temel özellikler her aile için son derece önemlidir. Peki; yalnızca bunları dikkate almak yeterli midir? Anaokulu tercihi, çocuklar üzerinde nasıl bir etkiye sahiptir? Ebeveynler seçim yaparken nelere odaklanmalıdır?

Anaokulu Seçimi Yaparken Nelere Dikkate Edilmelidir?

Anaokulu eğitimi, çocuğun sağlıklı gelişimi için son derece önemlidir. Bu noktada, seçim yaparken titiz davranılması gerekir. Okulun, öğrenciye ne sunduğu bakılması gereken en önemli noktalardan biridir. Bu anlamda, beslenme, hijyen, güvenlik gibi pek çok özellik göz önünde bulundurulmalıdır.

Bir anaokulunda oyun alanlarının ve spor yapılabilecek alanların bulunması gerekmektedir. Bu, çocukların gelişimi ve fiziksel sağlığı açısından önemli bir kriter olarak karşımıza çıkar. Aynı zamanda eğiti ve öğretici materyaller de dikkate alınmalıdır. Oyuncaklar ve eğitici materyaller tüm çocuklar tarafından ortak kullanılmaktadır. Bu materyallerin sağlığı tehdit etmeyecek malzemelerden üretilmiş olması önemlidir. Aynı zamanda hijyenine de dikkat edilmelidir. Okulun, bunu dikkate alması önem taşımaktadır.

Güvenlik belki de anaokulu seçimi yapacak ebeveynler için en önemli konular arasında yer alır. Bu anlamda yalnızca okulun girişinde bir güvenlik personeli olması yeterli değildir. Okulun içinde, çocukların aktif olduğu alanlarda yaralanmalara karşı çeşitli güvenlik önlemlerinin de düşünülmüş olması gerekir.

Eğitmen kadrosu ve verilen eğitim dikkate alınması gereken bir diğer önemli noktadır. Öğretmen başına düşen öğrenci sayısı ve eğitmenlerin yetkinliğine bakılması gerekmektedir. Bununla beraber sınıf mevcudu ve sınıfların hangi şekilde oluşturulduğu da dikkate alınmalıdır. Bunun yanı sıra; verilen eğitimin kapsamı da oldukça önemlidir. Çocukların becerilerini ve yeteneklerini geliştirebilecekleri okullara öncelik verilmelidir.

Okul öncesi dönemde çocuklar için en önemli konulardan biri sağlıklı beslenmedir. Anaokulu seçimi yaparken ebeveynlerin kararlarını etkileyen en önemli noktalardan biri de budur. Anaokulunda, genellikle çocuklara bir ana ve bir ara öğün sunulur. Bu öğünlerin, içeriği, besin değerleri, saklama koşulları gibi noktalar incelenmelidir. Gıda mühendisleri ile çalışan okullara öncelik verilmelidir.

Okul bünyesinde psikologların görev alıp almadığına bakılmalıdır. Okul öncesi dönem çocukların gelişimi için kritiktir. Bu anlamda; pedagog ve psikologların eğitim sürecine destek vermesi de son derece önemlidir.

Tüm bunlara ek olarak; ulaşım alternatifleri ve ekonomik koşullar değerlendirilmelidir. Daha kolay ulaşım sağlanabilecek okullara öncelik verilebilir. Okulun maddi taleplerine karşılık neler sunduğu da hiç şüphesiz tercihler üzerinde etkili olmaktadır.

Anaokulu Seçimi ve Stratejik Yetenek Yönetimi

Anaokulu tercihi yaparken ebeveynlerin profesyonel destek almaları uzmanlar tarafından tavsiye edilmektedir. Anaokulu eğitimi çocukların yetenek ve yatkınlarının gelişimini destekler. aba Psikoloji, ebeveynleri seçim sürecinde destekleyen kurumlardan bir tanesidir. Verilen destek kariyer danışmanlığının bir parçasıdır. Çocukların kariyer gelişiminin okul öncesi dönemde de desteklenmesi gerektiği unutulmamalıdır. Bu noktada; Stratejik Yetenek Yönetimi ile çocuklar için en doğru seçimin yapılmasını sağlamayı amaçlanmaktadır. Okul öncesi dönemde uygulanan psikolojik testler, çocukların yetenekleri ve güçlü yönleri hakkında ipuçları verir. Böylelikle; çocuklar, becerilerini ve gelişimlerini destekleyecek okullara yönlendirilirler. Bu da bütün bir eğitim ve meslek hayatı için yapılacak planlamanın başlangıç noktasını oluşturur. Bu anlamda profesyonel destek oldukça önemlidir.

Anaokulu seçimi hakkında daha detaylı bilgi için web sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Sorularınız varsa ya da desteğe ihtiyaç duyuyorsanız aba Psikoloji ile iletişime geçebilirsiniz. Yetenek yönetimi ve kariyer danışmanlığına dair daha fazla içeriğe ulaşmak için YouTube kanalımıza abone olabilirsiniz.

 

Read More

Kariyer planlama temel olarak, kariyer süreci için bir yol haritası çıkartmak şeklinde tanımlanabilir. Kariyer yolculuğu düşünülenin aksine üniversiteye hazırlık sürecinde başlamaz. Yalnızca meslek seçimi ve iş yaşamına yönelik hedefler kariyer planını tanımlamaz. Kariyer süreci, erken dönemde başlayan, anaokulundan; lise, üniversite ve meslek seçimine her alanı kapsayan bir süreçtir. Bireyin, kariyer inşası neredeyse doğduğu andan itibaren başlar. Bu anlamda, hedeflerin erken belirlenmesi daha doğru bir harita çıkartmak için son derece önemlidir. Kişi, kariyer hedeflerini belirlemeye ne kadar erken başlarsa o kadar başarılı bir kariyer inşa edebilir.

Peki; kariyer planlaması nasıl yapılır? Planlamaya ne zaman başlamak gerekir? Kariyer danışmanlığı almak neden önemlidir?

Kariyer Planlama Nasıl ve Ne Zaman Yapılmalıdır?

Kariyer planlaması yapabilmek için uzman desteği almak gereklidir. Planlama yaparken; yetenek, yatkınlık, finansal yeterlilik, ihtiyaçlar gibi belirli unsurlar ön plana çıkmaktadır. Doğru bir kariyer planlamasında en önemli konulardan biri bireyin ilgi alanları ve becerileridir. Bu ilgi alanlarının saptanması noktasında Stratejik yetenek yönetimi ve kariyer testlerine başvurulur. Bu testler genellikle 6 – 16 yaş aralığındaki çocuklara uygulanır. Kariyer testleri uzman pedagog ve psikologlar tarafından yapılabilmektedir. aba Psikoloji de stratejik yetenek yönetimiyle çocuk ve gençleri destekleyen kurumlar arasında yer almaktadır.

Uygulanan testler neticesinde, çocuk ve gençlerin; güçlü ve zayıf yönleri ortaya çıkartılabilmektedir. Testler sayesinde, bireyin yatkınlıkları ve yetenekleri saptanabilir. Ancak; stratejik yetenek yönetimi bununla sınırlı kalmaz. Aynı zamanda dünyanın geleceğini analiz etmek de bu kapsamda yer alır. Yani kariyer danışmanları önümüzdeki 50  – 100 yılın haritasını çıkartabilmektedir. Gelecekte hangi alan ve mesleklerin ön plana çıkacağı bu kapsamda değerlendirilir. İhtiyaçlar noktasında; hem dünyanın hem bireyin ihtiyaçları gözetilir. Yani bireyler kendi yetenekleri doğrultusunda, dünyanın ihtiyacı olan alanlarda faaliyet gösterebilecek şekilde konumlandırılırlar.

Elbette, kariyer planlama için önemli bir diğer konu; finansal yeterliliktir. Bireyin finansal durumunun neye el verdiği incelenmelidir. Bu doğrultuda birey uygun alanlara yerleştirilebilir. Burs başvuruları bu veriler doğrultusunda yapılır. Aynı zamanda, iş hayatına adım atıldığında kazancının, giderini karşılayıp karşılamayacağına da bakılır. Stratejik yetenek yönetimiyle, okul ve alan seçiminden meslek hayatına geniş ve uzun bir yolculuğun planlanması amaçlanmaktadır.

Bu planlamaya anaokulunda dahi başlanabilmektedir. Çocukların kendilerine uygun bir anaokuluna gönderilmesi yeteneklerinin gelişimi noktasında önemlidir. Örneğin, dil ve sanat eğitiminin çocuk yaşta verilmesi, gelişim süreçleri açısından önem taşımaktadır. Bireyin becerilerinin küçük yaşta yapılandırılmaya başlaması, hedeflediği noktaya ulaşmasını kolaylaştırır. Ancak elbette kariyer planlaması için ortaokul ve lise yılları da uygun dönemlerdir. Ancak özellikle yurt dışı eğitim düşünülüyorsa; 12. sınıfa kadar beklenmemelidir. Lisedeki bir öğrenci için 9. ve 10. sınıfta alan ve ülke seçiminin yapılmış olması gerekir. Aksi halde geç kalınması söz konusu olacaktır. Bu da hedefe ulaşmayı zorlaştıracaktır.

Kariyer Planlama ve Kariyer Danışmanlığı

Kariyer sürecinde danışmanlık almanın öneminden az öncede söz etmiştik. Bu noktada; kariyer danışmanlığının uzmanlık ve liyakate dayalı bir alan olduğu ifade etmek gerekir. Kariyer danışmanları, bireylerin yeteneklerini ortaya çıkartmanın yanında; geleceği de analiz edebilmelidir. Dünyanın, eğitimin ve teknolojinin nasıl bir rotada ilerleyeceğini yorumlayabilmek son derece önemlidir. Çünkü ancak bu şekilde; bireyler doğru noktalarda konumlandırılabilir. Üniversite, ülke ve meslek seçimleri ancak bu doğrultuda yapılabilmektedir.

Kariyer danışmanlığı, bilimsel verilere dayanır. Güvenilirliği kanıtlanmış ve dünya çapında geçerliliği olan testlerden yararlanır. Kariyer desteği doğru kurumdan ve kişilerden alınmazsa, boşa harcanmış zaman, emek, parayla karşı karşıya kalınması kaçınılmazdır.

Kariyer planlama konusunda daha detaylı bilgi edinmek için web sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Sorularınız varsa ve kariyer danışmanlığına ihtiyaç duyuyorsanız aba Psikoloji ile iletişime geçebilirsiniz. Yurt dışı eğitim süreçleri hakkında daha fazla içeriğe ulaşmak için YouTube kanalımıza abone olabilirsiniz.

Read More

Erteleme alışkanlığı çağımızda sıkça görülen problemlerden biri olarak karşımıza çıkıyor. Bu alışkanlık; bir problem ya da kimi zaman bir hastalık olarak tanımlanabiliyor. Kişinin vakti ve olanağı olmasına rağmen; sorumluluklarını yerine getirmeyi ötelemesi, erteleme davranışı olarak tanımlanabiliyor. Bu gibi durumlarda erteleme davranışı bir ya da birkaç kez tekrarlanabiliyor. Bu davranışı sergileyen kişiler genellikle sorumluluklarını son ana kadar ertelemeyi seçiyor. Kişi sorumluluğunu yerine getirmek yerine o an keyif aldığı bir başka işe ilgilenmeyi tercih edebiliyor.

Erteleme davranışının sebebinin çoğu zaman tembellik olduğu düşünülüyor. Ancak tembellik söz konusu olduğunda umursamazlık, isteksizlik gibi davranışlar da gözleniyor. Erteleme alışkanlığında ise kişi, yerine getirmesi gereken sorumluluğun yerine başka bir işi koymayı tercih ediyor. Bu noktada iki problemi birbirinden ayırmak gerekiyor. Erteleme alışkanlığının altında çok farklı sebepler yatabiliyor. Peki; bu sebepler nelerdir? Erteleme davranışı kimlerde görülür? Erteleme alışkanlığıyla nasıl başa çıkılabilir?

Erteleme Alışkanlığı Kimlerde Görülür ve Sebepleri Nelerdir?

Erteleme davranışı söz konusu olduğunda; belirli bir yaş aralığı ya da cinsiyetten söz etmek mümkün olamıyor. Erteleme davranışı, çağımızın sık rastlanan problemleri arasında yer alıyor. Erteleme alışkanlığının çoğunlukla motivasyon eksikliği nedeniyle ortaya çıktığı düşünülüyor. Motivasyon eksikliği, kişinin yerine getirmesi gereken sorumluluk konusunda kendisini yetersiz hissetmesine neden olabiliyor. Bununla birlikte mükemmeliyetçilik de erteleme davranışını tetikleyen unsurlardan biri olarak görülüyor. Daha iyiye ulaşma arzusu ve bu noktada ortaya çıkan başarısız olma kaygısı, erteleme davranışına yol açabiliyor. Etkili zaman yönetimi yapamamak ve plansızlık da erteleme davranışının görülebildiği durumlar olarak biliniyor.

Erteleme alışkanlığı, zaman içerisinde kronikleşebiliyor. Bu durum çocukluk döneminde başlayabileceği gibi nadir olarak ileri yaşlarda da ortaya çıkabiliyor. Çocukluk döneminde ebeveynleriyle sağlıklı ilişki kuramayan çocuklarda kronik erteleme davranışına rastlanabiliyor. Koşulsuz sevgi ve ilgi görmeyen, otoriter ailelerde büyüyen çocuklar bu problemle başa çıkmak zorunda kalabiliyor. Bu durum, çocuklarda pasif bir tepki hali ortaya çıkarabiliyor. Mükemmeliyetçi bir aile ortamı ve kendini ispatlama kaygısı çocukları erteleme davranışına itebiliyor. Bu durum zaman içerisinde kronik bir hal alıyor. Kronik erteleme davranışı gösteren bireylerde, öfke problemleri, stres, huzursuzluk gibi problemler de görülebiliyor. Bu durum, çeşitli psikolojik rahatsızlıklara da zemin hazırlayabiliyor.

Erteleme Alışkanlığı ile Nasıl Başa Çıkılır?

Erteleme alışkanlığıyla başa çıkabilmek için kişinin alabileceği bazı önlemler bulunuyor. Bununla birlikte; kimi zaman uzman desteğine ihtiyaç duyulabiliyor. aba Psikoloji, özellikle üniversiteye hazırlık ve kariyer seçimi sürecindeki öğrencilere bu konuda da destek veriyor. Her şeyden önce erteleme davranışının nedenini bulmak önem taşıyor. Sorunun kaynağına ulaşıldığında, ortadan kaldırmak çok daha kolay olabiliyor.

Erteleme alışkanlığının önüne geçebilmek için etkili zaman yönetimi ve planlı olarak hareket edebilmek gerekiyor. Günlük ve haftalık çalışma planları hazırlamak, sorumlulukların altından daha kolay kalkmaya yardımcı oluyor.

Çalışma sürelerini ve dinlenme sürelerini dengeli biçimde ayarlamak motivasyonu olumlu etkiliyor. Uzmanlar bir kişinin verimli çalışma süresinin 20 – 25 dakika arasında olduğunu ifade ediyor. Bu nedenle verimli bir çalışmanın ardından verilen kısa molalar çalışma isteğinin artmasına yardımcı olabiliyor.

Pek çok kişi yapılacak işin zorlayıcı olduğunu düşündüğü için ertelemeyi seçiyor. Bu noktada; işi parçalara bölmek ve en kolay kısımdan başlamak avantajlı olabiliyor. İşe başlamanın verdiği motivasyon bitirmeyi de kolaylaştırıyor.

Erteleme alışkanlığı hakkında daha fazla bilgi almak için web sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Sorularınız varsa ya da desteğe ihtiyaç duyuyorsanız için aba Psikoloji ile iletişime geçebilirsiniz. Psikoloji, yetenek yönetimi, kariyer gibi konularda daha fazla içeriğe ulaşmak için YouTube kanalımıza abone olabilirsiniz.

 

Read More

WISC-R zeka testi, ana ve alt testlerden oluşan, bir zihinsel performans ölçeği olarak biliniyor. Test, 1939 yılında, Rumen-Amerikalı ruh bilimci David Wescler tarafından geliştiriliyor. Önceleri yetişkinler üzerinde uygulanan test daha sonra çocuklara uygulanabilir biçimde güncelleniyor. WISC-R farklı yetenekleri ölçmek üzere yapılandırılan ana ve alt testlerden oluşuyor. Performans ve sözel olmak üzere iki bölüm halinde uygulanıyor. Her bölüm için altı farklı test bulunuyor. Bölümler, 5 ana ve 1 alt testi içeriyor.

WISC-R, Türkiye’de de uygulanan zeka testlerinden biri olarak biliniyor. Test, tıpkı diğer zeka testleri gibi zihin performansını ölçmeye odaklanıyor. Ancak diğer testlerden farklı olarak, öğrenme kapasitesinin yanı sıra; sosyal çevreye adaptasyonu da ölçüyor. WISC-R zeka testi, pek çok yeteneği aynı anda ölçülebiliyor oluşuyla tanınıyor.

WISC-R 1939 yılından beri yetişkinlere ve 1949 yılından beri çocuklara uygulanabiliyor. Çeşitli revizelerle beraber günümüze kadar varlığını sürdüren zeka testlerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Uzun yıllar boyunca WISC-R’ın en güvenilir zeka testleri arasında gösterildiği biliniyor. Bu nedenle güncelliğini koruduğu yıllar boyunca en çok tercih edilen zeka testleri arasında da gösteriliyor. Fakat son dönemlerde WISC-R zeka testinin güncelliğini kaybettiği görülüyor. Artık, yetenek ve ilgi alanlarının tespiti noktasında WISC-R’dan yardım alınmıyor. Peki; ama neden? WISC-R’ın artık tercih edilmeme sebebi nedir? WISC-R yerini hangi teste bıraktı?

WISC-R Zeka Testi Neden Güncelliğini Kaybetti?

Öncelikle WISC-R zeka testinin hala uygulanıyor olduğunu ifade ederek söze başlamak gerekiyor. WISC-R artık eskisi kadar tercih edilmiyor olsa da; kimi kurumlar testi uygulamayı sürdürüyor. aba Psikoloji ise testi kullanmayı tercih etmeyen kurumlar arasında bulunuyor.

Stratejik yetenek yönetimi söz konusu olduğunda, “güncellik” kritik bir noktayı oluşturuyor. Bu anlamda güncellenmiş ve yapılandırılmış testlerden faydalanmak gerekiyor. En doğru verilere, en güncel testler ışığında ulaşılabiliyor. Çünkü dünya ve nesiller değişiyor. Teknoloji, eğitim, toplumsal yapı yıllar içerisinde değişime uğruyor. Elbette; insan zekası ve yetenekleri de değişen yapıya ayak uyduruyor ve kendini yeniliyor. Günümüzde yaşamını sürdüren bir çocuğun zekasını ve yeteneklerini, 1939’da ortaya çıkmış bir testle ölçmek mümkün olamıyor. Güncel olmayan testlerle, doğru sonuçlara ulaşılamıyor. Bu nedenle aba Psikoloji’nin uzman ekibi artık WISC-R testinden faydalanmayı doğru bulmuyor. Peki; WISC-R yerine hangi test tercih ediliyor?

WISC-R Zeka Testi Yerini Hangi Teste Bıraktı?

Bir süredir stratejik yetenek yönetimi ve kariyer danışmanlığı için yapılan testler arasında WISC-R yer almıyor. Ancak elbette; yetenek yönetimi için zeka testlerinden yardım alınması gerekiyor. Bu noktada; WISC-R yerine farklı bir test tercih ediliyor.

Bu test, WISC-V adıyla anılıyor. Bu test de tıpkı WISC-R gibi 6 – 16 yaş aralığındaki çocukların zihinsel performansını ölçmeyi amaçlıyor. Test aracılığıyla çocukların, güçlü ve zayıf yönleri bilişsel anlamda ölçülebiliyor. aba Psikoloji’nin uzman ekibi bu testi Amerikan normlarına göre uyguluyor. Test, analiz becerileri, hafıza, akıl yürütme gibi pek çok noktaya dair ipuçları veriyor. Test sayesinde ulaşılan verilen detaylandırılması ve kişiselleştirilmesi mümkün oluyor. Test aracılığıyla çocukların zayıf yönleri de tespit edilebiliyor. Öğrenme güçlüğüne yönelik bulgulara rastlanması durumunda erken yaşta önlem alınarak, doğru yönlendirme yapılabiliyor.

WISC-R zeka testi ve WISC-V hakkında daha detaylı bilgi için web sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Sorularınız varsa ya da desteğe ihtiyaç duyuyorsanız için aba Psikoloji ile iletişime geçebilirsiniz. Yetenek yönetimi, kariyer danışmanlığı gibi konularda daha fazla içeriğe ulaşmak için YouTube kanalımıza abone olabilirsiniz.

 

Read More