Çocuk eğitiminde ödül kullanımının davranışı ve bilgiyi pekiştirmede ne denli önemli olduğunu hepimiz biliriz. Ancak ödüllendirmenin eğitimde sağlayacağı fayda yerinde, kararında ve doğru mesajlarla verildiğinde artacaktır. Amacı dışında, kontrolsüz ve ölçüsüz şekilde verilen ödüller bir süre sonra cezaya dönüşebilir. Çocuğun bir davranışı veya başarısı için verilecek ödül çocuğun başarısının önüne geçmemelidir.

Aksi halde başarıdan alınan haz yerini kazanılan ödülden duyulacak hazza dönüşecektir. Ödülün daha keyifli olduğunu fark eden çocuk ödüllendirilen davranışı yeniden ödül almak için tekrar edebilir. Bu da çocuğun davranışı ödüle bağlı olarak gerçekleştirmesine yol açabilir. Ödülün sıklığı veya derecesi azaltıldığında yani daha az keyif verecek bir ödülle yer değiştirildiğinde çocuğun o davranışa yönelik motivasyonu düşebilir.

Üstelik ödülün gelmemesi halinde çocuk kendini başarısız ve değersiz de hissedebilir. Oysa dengeli bir biçimde, doğru, çocuğun yaşına ve yaptığı davranışa uygun kullanılan ödül çocuğun öğrenmesini kolaylaştıracaktır. Çocuğun beklentileri de yetişkinlerle benzerlik gösterir. Çocuk motive olabilmek ve motivasyonunu sürdürebilmek için ödüllere ihtiyaç duyar. Bu ödüller pekiştireç görevi görür.

Çocuk eğitiminde ödül dendiğinde çoğunlukla aklımıza pahalı hediyeler, oyuncaklar, çikolatalar, abur cuburlar gelir. Oysa çocuk taktir içeren cümleler, alkış, kucaklaşma, bir öpücük de ödüldür. Pahalı bir hediye yerine defterine yapıştırılacak bir sticker, çizilecek bir yıldız da ödüldür. Çoğunlukla çocuğun ödüle verdiği değeri belirleyende bizim ödülü kullanış şeklimizdir. Çocuk için değeri hissettirilerek verilen sticker, alelade şekilde verilen pahalı bir hediyeden daha değerli olacaktır.

Peki ödül tam olarak nedir? Neler ödül değeri taşımaktadır? Çocuk eğitiminde ne tür ödüllere yer verilmelidir? Ödüllendirme hangi durumlarda ceza etkisi yaratır? Çocuğun davranışını pekiştirmek için ebeveynler farklı neler yapabilir? Yazımızın devamında detaylı bilgiye ulaşabilirsiniz.

Çocuk Eğitiminde Ödül Nedir?

Ödül bir koşula bağlı olarak verilen ve belli bir davranışın ortaya çıkmasını pekiştiren nesne, davranış, söz veya etkinliktir. Verilen ödülün amaca hizmet edebilmesi için çocuğun yaşına, ödüllendirilecek davranışın niteliğine ve çocuğun ihtiyacına uygun olması gerekir. Örneğin; odasını toplama sorumluluğu kazandırmaya çalıştığımız 3 yaşındaki çocuğumuza ödül olarak tablet almak hatalı seçimdir.

Aynı şekilde çocuğa kazandırılmak istenen davranış, bilgi, sorumluluk da çocuğun yaşı ve kapasitesiyle uyumlu olmalıdır. 3 yaşında bir çocuğun okuma yazma öğrenmesini beklemek çocuğu zorlamak olacaktır. Ebeveynler ödül sistemine çoğunlukla çocuklar özerklik kazanmaya başladığında ihtiyaç duyar. Bebeğinin ilk kelimeleri, ilk adımları veya ilk ek gıda deneyimleri için ödül arayışında olan ebeveyn sanırım yoktur.

Çocuğumuzun gelişimine dair bu keyifli deneyimlerimizde büyük ödüllere, pahalı hediyelere değil kocaman gülümsemelere, alkışa, kucaklamaya yer veririz. Çocuğumuzda mutluluğumuzla ve karşılaştığı bu coşkulu tezahüratlarla motive olur. Ne zamanki çocuk büyümeye, ebeveyninin belirlediği sınırları genişletmeye çalışır o zaman çocuk eğitiminde ödül farklılaşır. İşte tamda bu noktada çocuğumuza sunduğumuz ödüllerin onun davranışı kazanmasına yetmeyeceğini düşünürüz.

Ebeveyne göre eskiden bir gülümsememizle, çırptığımız ellerimizle motive olan çocuk şimdi daha büyük beklentilere girmiştir. Örneğin; odasını toplamayı öğretmek istediğimiz çocuğumuza sepete kendi başına attığı oyuncakları alkışlamamızın yeterli gelmeyeceğini düşünürüz. Bunun yerine çocuğun beklenti ve ihtiyaçlarını değerlendirmeden rüşvet niteliğinde önerilerde bulunuruz. “Odanı kendi başına toplarsan televizyon izleyebilirsin. Oyuncaklarını sepete doldurursan dondurma yiyebilirsin.” Gibi.

Bu rüşvetler çocuğa istenen davranışı kazanmak yerine ödüle odaklanmayı öğretir. Kazandırılmaya çalışılan her davranışta çocuk daha büyük beklentilere girmeye başlar. Dolayısıyla çocuk eğitiminde ödül davranıştan önce değil sonra sunulmalıdır. Çocuk bir ödül geleceğini veya bu ödülün ne olduğunu bilmemelidir. Ödüllendirme sonrası çocuğa bu ödülün her seferinde verileceği algısı yaratılmamalıdır.

Çocuk Eğitiminde Ödül Değeri Taşıyan Davranış ve Sözler Neler?

Çocuğun sadece başarısını değil çabasını taktir edip övmek çocuk için en değerli ödüldür. Böylece çocuk başarıyı sevgi elde etme unsuru olarak değerlendirmez. Aksi halde çocuk kendini sevilebilir ve değerli hissetmek için başarılı olmaya odaklanır. Her başarısızlıkta özgüvenini ve öz değerini yitirmeye başlar.

Ödül mutlaka zamanında verilmelidir, çocuk aldığı ödülün nedenini bilmeli, davranışıyla ödül arasında ilişki kurabilmelidir. Ödül ne olursa olsun zamansız verildiğinde işlevini yitirecektir. Örneğin; hafta sonu ödevlerini eksiksiz yaptığı için çocuğu ödüllendirmek istiyorsak ödülü ödevlerini yaptığını fark ettiğimizde vermeliyiz. Ertesi gün verilen ödülün hiçbir anlamı kalmayacak, çocuk motive edilmiş olmayacaktır.

Aynı şekilde çocuğa davranışından önce ödülünü vermek de ödülün etkisini düşürecektir. Çocuk eğitiminde ödül maddi ağırlıklı değil manevi ağırlıklı olmalıdır. Övgü ve sevgi dolu sözler, taktir, teşekkür, sıcak bir kucaklaşma, bir öpücük, alkış ve benzeri davranışlar kullanılmalıdır. “Öğrenmek için ne kadar istekli olduğunu görüyorum. Çabalaman çok güzel, öğrenirken keyif aldığını görmek beni çok mutlu ediyor. Seninle gurur duyuyorum.” Gibi.

Çocuğa zaman ayırmak, birlikte oynamak ödül olarak sunulmamalıdır. Çocuk ebeveyninin ilgisini, sevgisini görmek, birlikte zaman geçirmek için bir şeyler başarmaya ihtiyaç duymamalıdır.

Çocuk Eğitiminde Ödül Hangi Durumlarda Cezaya Dönüşür?

Ödül istenen davranışın kazanılmasını desteklerken ceza da doğru kullanıldığında istenmeyen davranışın sönmesini kolaylaştırır. Ceza çocuk eğitiminde önemli bir yere sahiptir. Ancak cezanın ne sıklıkta uygulandığı, niteliği, amacı, kapsamı eğitimdeki etkisini farklılaştırabilmektedir. Önceliğimiz ödüllerle davranış kazandırmak, istenmeyen davranışları görmezden gelerek sönmesini beklemek olmalıdır. Cezalar asla şiddet içermemeli, çocuğu korkutmamalı, gerilemeye yol açmamalı, çocuğun canını yakmamalıdır.

Cezanın halk dilindeki kullanımı negatif yüklü olsa da çocuk eğitimindeki yeri olumludur. Örneğin; ödevlerini yapmasını istediğimiz çocuğumuz ödevlerini yapmıyor, hatırlatmalarımıza rağmen sorumluluk almıyorsa ceza kullanılabilir. Ancak burada verilecek ceza çocuğun keyif aldığı bir şeyi geçici süreliğine elinden almak olmalıdır. Ödevlerini yapmayan çocuğun ödevlerini aksattığı günlerde televizyon izleme hakkı kaldırılabilir.

Uykudan önce masal okunmasını seven çocuğun, uyku vaktinde yatağı girmeyi reddediyorsa masal dinleme hakkı kaldırılabilir. Ancak çocuk verilen cezanın neden verildiğini, bu cezanın ne zaman sonlanacağını bilmelidir. Dolayısıyla çocuk eğitiminde ödül ve ceza verirken mutlaka nedenleri de açıklanmalıdır. Ceza sevilen etkinlik, nesne veya davranışın sınırlandırılması olsa da bazen hatalı ödüller de cezaya dönüşebilir.

Ödül beklentisi yaratıp ödül verilmiyor veya ödüllendirme geciktiriliyorsa çocuğun motivasyonu düşer ve davranış sönebilir. Dolayısıyla ödüllendirmedeki gecikmeler ceza etkisi yaratabilir. Ödül, beklentiyle örtüşmediğinde ve çocuğu tatmin etmediğinde ceza niteliği taşır. Örneğin; küçük başarılarında büyük ödüller kazanan çocuk büyük bir başarıda küçük bir ödülle demotive olabilir. Veya verilen ödül çocuğun ilgi ve ihtiyaçlarıyla uyumlu değilse yine ceza etkisi yaratabilir.

Kız çocuğuna erkek oyuncakları almak (çocuğun ilgisini çekiyorsa alınabilir, ancak ilgisi yoksa motivasyon kaybı yaratacaktır). Çocuklarda ödül tutarlı olmalıdır. Çocuğun zaten yapmakta olduğu, yapabildiği bir şey için sonradan ödüllendirmede bulunmak çocuğu incitebilir. Daha önceki davranışlarının fark edilmediğini veya ne zaman yapıp yapmadığının bir öneminin olmadığını düşünebilir.

Çocuk eğitiminde ödül ve cezanın kullanımı istenen davranışların kazanılmasında oldukça önemlidir. Ancak çoğunlukla ödül ve ceza sistemi yanlış kullanılarak çocuğun duygusal ve davranışsal açıdan zarar görmesine yol açılır. Bu iki yöntem yanlış kullanıldığında kişilik, özgüven, öz değer zedelenebilmektedir