Çocuğun akademik başarısı için aile içi iletişim, aile bireyleri arası sıcak ilişki ve ailenin bir arada olması önemlidir. Ailenin birlikteliği ve iletişimin kalitesi bebeklikten yetişkinliğe kadar bireyin her döneminde oldukça etkilidir. Toplumun en temel yapı taşlarından biri olan aile, çocuğun başarılı bir yetişkin olmasını destekler.

Çocuğun özgüveni, sosyal becerisi, iletişim ve problem çözme becerisi ailenin rol modelliği aracılığı ile gelişir. Dolayısıyla ebeveynlerin birlikteliği, çocuklarıyla sağlıklı bir iletişimde olmaları ve gereksinimlerini karşılamaları çocuklar için önemlidir. Bireyin duygusal farkındalığının yüksek olduğu çocukluk ve ergenlik yıllarında aile içi sorunlar ve boşanma bireyin dünyasını olumsuz etkileyebilmektedir.

Dolayısıyla çocuğun akademik başarısı boşanma sürecinde ve sonrasında ilk etkilenen performans alanı olmaktadır. Yetişkinlikle beraber bireyin sorumlulukları, sosyal çevresi geliştikçe ve ekonomik olarak bağımsızlaştıkça boşanmanın birey üzerindeki etkisi azalmaktadır. Çocukluk yıllarında akademik temel oluşturabilmek için çocuğun akademik başarı edinebilmesi önemlidir. Lisede ise genç artık kariyerine yön vermeye başlayacaktır.

Bu dönemde alan seçimi, meslek seçimi, üniversite seçimi gibi önemli kararlar gencin hayatının merkezine yerleşmektedir. Çocuk ve genç için aile yıkılmaz, sarsılmaz temellere sahiptir. Birey aileden aldığı bu güvenle yoluna cesaretle devam edebilir. Aile bireyin özelliklede çocuk ve gencin denge merkezidir. Ailede bir sorun varsa çocuğun tüm yaşam alanlarındaki duygusal dengesi sarsılacaktır.

Boşanma çocuk ve gencin gelecek kaygısını besleyecek, ayrılık anksiyetesini ve aile birliğine yönelik güvenini sarsacaktır. Anne-babanın boşanmasıyla yeni bir döneme giren çocuk ve gençte duygusal sorunlar kolayca gözlenebilir. Kendini kötü hissetme ve içe kapanmayla başlayan süreç depresyona, riskli davranış ve arayışlara kadar gidebilir.

Çocuk ve gençlerde boşanma sonrası duygusal, düşünsel ve davranışsal farklılıklar görülebilmektedir. Kaygı bozuklukları, okb, ayrılık anksiyetesi, okul fobisi, akademik başarısızlık, regresyon, özgüven eksikliği, içe kapanma, sosyal fobi, uyku ve yeme bozukluğu, takıntı ve tikler bunlardan bazılarıdır. Yazımızın devamında boşanmış ailede çocuğun akademik başarısı ele alınacaktır. Boşanma çocuğun akademik başarısını nasıl etkiliyor? Düşen akademik başarı için aile neler yapabilir? Detaylarıyla bahsedeceğiz.

Çocuklarda Regresyon ve Nedenleri ve Oyun Terapisi ve Çocukluk Çağı Problemleri yazılarımızı da okuyabilirsiniz.

Çocuğun Akademik Başarısı Boşanma Sonrası Olumsuz Etkilenebiliyor

Akademik başarı bireyin doğru öğretim yöntemleriyle potansiyelinin üstünde başarı elde edebilmesidir. Akademik başarı bireyin performansı, motivasyonu, potansiyeli, zekası ve dikkat süresi ile ilişkilidir. Ancak akademik başarı için duygusal faktörlerde oldukça önemlidir. Sosyal destek, başarmaya yönelik motivasyon kaynakları, ailenin varlığı, desteği çocuk ve genç için oldukça önemlidir. Boşanma sonrası ebeveynlerin birliğinin bozulması gencin önemli bir motivasyon kaynağını kaybetmesine neden olmaktadır.

Ailenin varlığı, bütünlüğü ve işlevlerini yerine getiriyor olması çocuk için oldukça önemlidir. Aile çocuğun gözlerini açtığı ilk dünyadır. Çocuk tüm ilk tecrübelerini bu dünyada deneyimleyecek burada prova ettiği tüm becerileri gerçek dünyada uygulayacaktır. Dolayısıyla ailedeki bir kayıp, eksiklik ve değişiklik çocuğun duygusal dengesini bozacak, gücünü düşürecektir. Ailenin geçirdiği bu olumsuz süreç çocuğun gelecek kaygısını, kaybetme ve terkedilme korkusunu tetikleyecektir.

Kaygı, korku ve belirsizlik içerisinde debelenen çocuğun akademik başarısı düşebilmektedir. Aile, çocuğun yetiştirilmesinde, sosyalleştirilip topluma uyum sağlamasında, kimlik ve kişilik oluşumunda oldukça etkilidir. Çocuk önce ailede şekil alır, temellerini oluşturur ardından dış dünyaya açılarak bireysel kimliğini geliştirir. Böylece çocuk ve genç dış dünyada bir birey olarak yer edinmeye başlar.

Ailenin çocuğa tüm bu katkıları yapabilmesi için çocuğunun yanında olabilmesi gerekmektedir. Ebeveynin çocuğa rol model sunması, maddi ve manevi destek vermesi oldukça önemlidir. Ancak boşanma sürecinde yaşanan aile içi sorunlar ve sonrasında boşanmanın getirdiği yaşam değişiklikleri çocuk ve genci altüst edebilmektedir. Bu süreçte aile ebeveyn rollerini aksatabilmekte çocuk ve gencin duygusal ihtiyaçlarının karşılanması ihmal edilebilmektedir.

Dolayısıyla çocuk ve genç ebeveynlerinin boşanma sürecinde sosyal ve psikolojik açıdan süreçten olumsuz etkilenebilmektedir. Bu da çocuk veya gencin okul hayatına ve akademik başarısına olumsuz yansıyabilmektedir. Okul başarısını etkileyen pek çok değişken vardır. Aile içi ilişkilerin dengeli ve düzenli olması nasıl çocuğun başarısını olumlu açıdan etkiliyorsa düzensiz olması da başarıyı olumsuz etkilemektedir.

Boşanma Sonrası Çocuğun Akademik Başarısı Ebeveynler Tarafından Nasıl Desteklenebilir?

Boşanma sürecinde ebeveynin önem vermesi gereken ilk konu çocuğun psikolojisi olmalıdır. Çift arasındaki ilişki ne kadar sorunlu olursa olsun tartışmalar, kavgalar ve elbette şiddet, hakaret içeren negatif olaylar çocuğun yanında yaşanmamalıdır. Çocuk ebeveynleri arasındaki ilişkinin eskisi gibi olmadığını, problemler olduğunu gözlemlemelidir. Ancak çocuğa aksedilen problemler çocuğun anne ve babasına yönelik olumlu değerlendirmelerini etkilememelidir.

Çocuk ve/veya gence boşanma süreci sakin bir dille, abartıya kaçılmadan anne ve baba tarafından açıklanmalıdır. Varsa soruları yanıtlanmalı, duygu ve düşünceleri dinlenmelidir. Çocuğa bu süreçte alınan yeni kararlarla ilgili bilgi verilmelidir. Çocuğun/gencin yaşam alanında olacak değişiklik, evden ayrılacak ebeveyniyle nasıl ve ne sıklıkta görüşebileceği anlatılmalıdır. Geleceğe yönelik mümkün olduğunca belirsizlik yaratılmamalıdır.

Net olmayan konularda kaygı verici açıklamalar yerine “henüz bu konu netleşmedi, karar aldığımızda ilk seninle paylaşacağız.” Denilebilir. Her iki ebeveyninde yeni yaşam alanında çocuk için yer olmalıdır. Mümkünse ona da bir oda yapılmalı, odasının kendisinin hazırlamasına, eşyalarını seçmesine fırsat verilmelidir. Ebeveynler evliliklerini nasıl bitirirlerse bitirsinler birbirleriyle ilgili olumsuz duygu ve düşüncelerini çocuğa yansıtmamalıdır.

Ebeveynin diğerini kötülemesi, suçlaması çocuğun üzerindeki duygusal baskıyı daha da artıracaktır. İçe kapanık, duygularını yeterince paylaşmayan çocukların böyle bir dönemde daha da fazla içe kapanması olasıdır. Aile bu dönemde çocuğun sessizliğini dikkate almazsa akademik başarısızlığın dışında sorunların gelişmesine de fırsat verebilir.

Çocuğun akademik başarısı düştüğünde çocuk yargılanmadan, cezalandırılmadan dinlenmeli, başarıyı etkileyen kaygı ve düşünceleri üzerine konuşulmalıdır. Varsa çocuğun destek talebi karşılanmalıdır. Çocuğun hayatında kaygılanmasını gerektirecek bir yaşam değişikliği olmayacağı ona hissettirilmelidir. Anne ve baba boşanma sürecinde ve sonrasında çocuğa düzenli zaman ayırmaya devam etmelidir.

Bu dönemde çocuğun başarısını etkileyen önemli bir sorun çocuğun artık konsantre olmakta güçlük yaşıyor olmasıdır. Anda kalamayan sürekli geçmiş anılar ve geleceğe yönelik kaygılar taşıyan çocuk derse odaklanmakta güçlük yaşamaktadır. Çocuk bu dönemde olumsuz ortam ve durumlardan uzaklaşabilmesi, negatif enerjisini boşaltabilmesi için bilinçli yönlendirilmelidir. Spor ya da sanat çalışmalarına katılması, gün içerisinde egzersiz yapması çocuğu rahatlatacaktır.

Mindfulness çalışmalarına katılması, nefes egzersizlerini öğrenmesi, yoga veya meditasyon yapması faydalı olabilir. Çocuğun yaşına göre oyun terapisi yapılması ya da psikolojik destek verilmesi de faydalı olabilir. Mutlu Aileler Başarılı Çocuklar Yetiştiriyor! yazımızı da okuyabilirsiniz.

Boşanma Sonrası Çocuğun Akademik Başarısı Olumsuz Etkileniyorsa Psikolojik Destek Alınmalıdır

Bu dönemde açığa çıkabilecek akademik başarısızlıkların aile tarafından anlayışla karşılanması ve yapıcı şekilde desteklenmesi gerekir. Ancak çocuğun başarısız olmasına katkıda bulunan boşanma süreci ebeveynler için de yıpratıcı bir dönem olabilmektedir. Çocuğun yaşadığı kaygıların benzerleri ebeveynler için de geçerlidir. Dolayısıyla kendi duygu, düşünce ve endişeleri içerisinde bocalayan ebeveyn bu dönemde çocuğunu ihmal edebilmektedir.

Boşanma sürecinde ve sonrasında çocuk ve diğer aile bireyleri psikolojik destek alarak yeni döneme daha kolay adapte olabilir. Boşanmanın getirdiği kaos içerisinde eşlerin de kendilerine dönmesi, duygularının farkına varması zorlaşmaktadır. Bu nedenle psikolojik destek ihtiyacı çocuk ve/veya genç kadar ebeveynler için de gerekli olabilmektedir. Özellikle çocuğun/gencin akademik başarısı düşüyorsa destek ihtiyacı göz ardı edilmemelidir.

Boşanma planlı da plansız da olsa çiftler için zorlu bir süreçtir. Ayrılığı isteyen birey özellikle çocuklar olduğunda kendini suçlu hissedebilmektedir. Ayrılığı istemeyen birey için de hem kendisi hem de çocuğunun iyi oluşu için psikolojik destek zaruri bir ihtiyaç haline gelebilmektedir.

Boşanma sonrası çocuğun akademik başarısı iyi takip edilmelidir. Okul ve öğretmenlerle iletişimde olmak çocuğun okul ve sınıf içi durumundan haberdar olmak gerekir. Çocukların boşanmaya tepkisi iyi gözlenmeli çocuktaki duygu, davranış değişiklikleri takip edilmelidir. Kaygı, depresyon, uyku-yeme sorunları, akademik başarısızlık gibi sorunlar görülebilir. Çocuğa psikolojik destek verilmesi ya da ailenin bu süreci daha iyi yönetmek için psikoeğitim alması faydalı olacaktır.