Çocuklarda Oyunun Psikolojik Önemi

Günlük hayatta sıkça karşılaştığımız oyun kavramı, bazen bir spor etkinliği, bazen bir masa oyunu veya sadece çocukların daldığı bir hayal dünyası olarak karşımıza çıkar. Ancak oyun, çocukların psikolojik gelişiminde kritik bir role sahiptir. Psikologlar, eğitimciler ve oyun uzmanları, oyunun sadece eğlence değil, aynı zamanda çocukların bilişsel, sosyal ve duygusal gelişimlerini destekleyen bir araç olduğunu vurgularlar. Peki, çocukların psikolojik gelişimi için oyun ne anlama geliyor?

Oyunun Çocukların Psikolojik Gelişimindeki Rolü

Oyun, ilk bakışta çocukların sadece eğlenmek, enerjilerini atmak ya da zaman geçirmek için başvurduğu basit bir etkinlik gibi görünebilir. Ancak bu, buzdağının sadece görünen kısmıdır. Oyun, çocukların kendi seçimleriyle ve kendi yönlendirmeleriyle katıldıkları, sürecin kendisine odaklandıkları bir aktivitedir. Bu süreç, çocuğun bireysel ihtiyaçlarına, arzularına ve meraklarına göre şekillenir. Aynı zamanda tamamen yaratıcı, dinamik ve esnek bir süreci de ifade eder. Bu esneklik, çocukların farklı senaryoları, karakterleri ve hikayeleri keşfetmelerine olanak tanır.

Oyun sırasında çocuklar, bilişsel yeteneklerini keskinleştirir, matematiksel ve dil becerileri gibi temel kavramlarla tanışır. Aynı zamanda, sosyal beceriler, etkili iletişim, öz düzenleme, çatışma çözme ve iş birliği gibi kritik yaşam becerileri, oyun aracılığıyla öğrenilir ve pratiğe dökülür.

Oyunun, çocukların psikolojik gelişimindeki bu etkisi, onların sosyal ve bilişsel becerilerinin gelişimini de doğrudan etkiler. Bu etkilerin çocukların sosyal becerilerine ve bilişsel gelişimlerine nasıl katkıda bulunduğunu incelemeden önce, oyunun çocuklar için ne anlama geldiğine bir göz atalım.

Çocuklar için Oyun Ne Anlama Gelir?

Oyun, çocukların dünyasında sadece bir eğlence değil, aynı zamanda keşif, hayal kurma ve bağımsız karar verme yeteneklerini gösterdikleri bir alandır. Sıkça “çocukların işi” olarak adlandırılan oyun, onlar için tam anlamıyla bir tutkudur.

Ebeveynler olarak, çocukları oyun oynamaya teşvik etmek için ekstra bir çaba sarf etmenize gerek olmadığını fark edersiniz. Çünkü oyun, çocukların içsel bir motivasyonla yaklaştığı, dışsal ödüllere ihtiyaç duymadan devam ettirebildikleri bir aktivitedir. Oyunun bir “standart”ı ya da “doğru bir yolu” yoktur. Bir gün çocuk, patates püresiyle oynarken, diğer gün bir video oyununda maceralara atılabilir ya da sadece pencereden dışarıyı izleyebilir. Oyunun doğası, günün koşullarına ve çocuğun ruh haline bağlı olarak değişiklik gösterebilir.

Çocuklar için taşıdığı bu derin anlamı fark ettiğimizde, oyunun psikolojik gelişimdeki rolünü, sosyal becerilere olan katkısını, bilişsel gelişimdeki yerini ve fiziksel faydalarını daha iyi anlamamız mümkün olacaktır.

Sosyal Becerilerin Gelişiminde Oyunun Rolü

Oyun, çocukların sosyal ve duygusal becerilerini geliştirmeleri için önemli bir etkendir. Özellikle dramatik oyunlar, rol yapma ve yaratıcı etkinlikler, çocukların sosyal etkileşimlerde bulunmaları ve duygusal zekalarını geliştirmeleri için mükemmel fırsatlar yaratır. Oyunun çocukların sosyal becerilerini geliştirmesindeki katkıları şunlardır:

İş Birliği ve Müzakere Becerileri: Oyun sırasında çocuklar, diğer çocuklarla nasıl etkileşimde bulunacaklarını, fikirlerini nasıl ifade edeceklerini ve ortak kararlar almak için nasıl müzakere edeceklerini öğrenirler. Bu, onlara farklı perspektifleri anlama ve takım çalışmasının değerini kavrama yeteneği kazandırır.

Özgüvenin İnşası: Oyun, çocuklara başarıların tadını çıkarma ve zorluklarla başa çıkma becerilerini geliştirme fırsatı sunar. Bu deneyimler, onların özsaygılarını ve özgüvenlerini artırır.

Duygusal Düzenleme: Çocukların duygusal tepkilerini kontrol etmeyi öğrenmelerine yardımcı olur. Özellikle stresli veya endişe verici durumları canlandırarak, duygusal tepkilerini daha iyi anlama ve yönetme becerilerini geliştirirler.

Empati ve Adalet Anlayışı: Çocukların, diğer çocukların duygularını anlama ve onlara saygı gösterme yeteneğini geliştirir. Böylece diğer çocuklarla oynarken, empati oluşturma ve adil davranma konusunda deneyimler kazanırlar.

Bilişsel Becerilerin Gelişiminde Oyunun Rolü

Bilişsel gelişim, bir çocuğun düşünme, öğrenme, hatırlama ve dikkatini nasıl kullandığıyla ilgilidir. Oyun, çocukların bu becerilerini geliştirilmelerinde büyük rol oynar. Hem bireysel oyunlar hem de grup içindeki etkileşimler, çocukların bilişsel yeteneklerini zenginleştirir ve genişletir. Oyunun bilişsel gelişime olan katkılarını şu şekilde sıralayabiliriz:

Problem Çözme: Oyun sırasında karşılaşılan zorluklar, çocukların problem çözme becerilerini kullanmalarını teşvik eder. Bu onlara, gerçek hayatta farklı durumlarla başa çıkma ve çözümler üretme yeteneği kazandırır.

Hayal Gücü ve Yaratıcılık: Oyun, çocukların hayal güçlerini serbest bırakmaları için bir alan sunar. Yaratıcı düşünme, yeni fikirler üretme ve farklı senaryoları hayal etme yeteneği, oyun sayesinde gelişir.

Temel Kavramların Anlaşılması: Oyun, çocukların şekilleri, renkleri, sayıları ve harfleri tanıma gibi temel kavramları öğrenmelerine yardımcı olur. Böylelikle çocuğunuzun akademik becerilerinin temeli atılmış olur.

Odaklanma ve Azim: Oyun, çocukların konsantrasyonlarını artırma, bir görevde ısrar etme ve zorluklarla başa çıkma yeteneklerini geliştirir.

Okuryazarlık ve Matematik Becerileri: Oyun, dil becerilerini, etkileşimi ve keşif duygusunu teşvik eder. Böylelikle çocukların okuma, yazma ve matematik becerilerini geliştirmelerine yardımcı olur.

Ebeveynler için Öneriler: Çocuğunuzla Oyunun Psikolojik Gelişimini Destekleyin

Çocukların yaşam boyu öğrenme süreci, bebeklik döneminden itibaren atılan sağlam adımlarla şekillenir. Çocukların yaşam boyu öğrenme süreci, ilk adımlarının atıldığı bebeklik döneminden itibaren başlar. Bu süreçte oyun, sadece çocukların eğlenmesi için değil, aynı zamanda onların psikolojik gelişimlerini derinden etkileyen bir araçtır. Çocukların gelişimini sağlıklı bir şekilde destekleyebilmeniz için bazı öneriler:

Çocuğunuzun İlgi Alanlarını Keşfedin: Çocuğunuzun hangi aktivitelere ilgi gösterdiğini belirleyin ve bu bilgileri eğitimcilerle paylaşarak, onun ilgi alanlarına uygun oyun deneyimleri oluşturmalarını teşvik edin.

Eğitimcilerle İletişim Kurun: Çocuğunuzun okul ya da kreşteki eğitimcileriyle düzenli olarak iletişim halinde olun. Bu sayede çocuğunuzun hangi etkinliklere daha fazla ilgi gösterdiğini, hangi aktivitelerde daha aktif ya da pasif olduğunu öğrenme fırsatını yakalayabilirsiniz.

Birlikte Oyun Zamanı Yaratın: Çocuğunuzla birlikte geçireceğiniz kaliteli oyun zamanları, onun duygusal ve bilişsel gelişimine büyük katkılar sağlar. Bu nedenle, günlük rutininizde çocuğunuzla birlikte oyun oynamak için özel zamanlar ayırmaya özen gösterin. Bu sadece onunla bağ kurmanızı değil, aynı zamanda onun gelişimini desteklemenize de yardımcı olur.

Aba Psikoloji İle Çocuklarda Oyunun Psikolojik Önemini Keşfedin

Oyun, çocukların hayatında sadece eğlenceli bir aktivite değil, aynı zamanda psikolojik gelişimlerini şekillendiren bir araçtır. Bu yazımızda, oyunun çocukların psikolojik gelişimindeki derin etkisini ele aldık. Aba Psikoloji olarak, çocukların sağlıklı bir psikolojik gelişim süreci geçirmelerini desteklemek için buradayız.

Ebeveynler olarak, çocuğunuzun bu değerli gelişim sürecini en iyi şekilde desteklemek için onlarla kaliteli oyun zamanları oluşturmanın önemini unutmayın. Çocuk psikolojisi hakkında daha fazla bilgi ve rehberlik için web sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Psikoloji, kariyer ve eğitim süreçleri hakkında daha fazla içeriğe ulaşmak için YouTube kanalımıza abone olabilirsiniz.

Read More

Başarılı çocuklar yetiştirmek için ebeveynler bilinçli ödüllendirme yapabilmelidir. Ödüllendirme; maddi, manevi olabilir ya da bir aktivite alternatifi de ödül olarak sunulabilir. Ödüllerin yanı sıra olumlu davranışın kazanılmasını sağlayan olumsuz pekiştireçler vardır. Olumsuz pekiştireç ödül değildir ancak çocuğun davranış değiştirmesinde etkilidir.

Maddi ödüller, oyuncak, çikolata gibi somut ve para harcamayı gerektiren ödüllerdir. Manevi ödüller ise tebrik etme, sarılma, öpme, alkışlama gibi duygu ifadesinin olduğu davranış içeren ödüllerdir. Aktiviteli ödüller birlikte oynama, parka gitme, kitap okuma, film izleme gibi etkinlik içeren ödüllerdir.

Olumsuz pekiştireçler ise çocuğun davranışları sonucunda açığa çıkan olumsuz sonuçlardır. Çocuğun yere attığı oyuncağın kırılmış olması çocuk için olumsuz bir pekiştireçtir. Çocuk oyuncağının zarar görmesinden üzüntü duyar. Bu davranışı birkaç kez tekrar ederse çocuk oyuncaklarıyla oynarken kırılmaması için daha dikkatli olmayı öğrenir.

Derslerine çalışmadığı için düşük not alan çocuk için bu not olumsuz pekiştireçtir. Çocuk notlarının düşmesinden üzüntü duyar ve bir sonraki sefer notlarını yükseltebilmek için daha çok çaba sarf eder. Negatif pekiştireçler çocuğun olumsuz tecrübeden ders almasını ve tekrar etmemek için önlem almasını sağlamaktadır.

Ancak başarılı çocuklar yetiştirmek için çocuğun başarısızlığına ailenin vereceği tepki de önemlidir. Aile başarısızlık karşısında olumsuz yaklaşım sergilerse çocuk başarılı deneme yapmak için iç motivasyon geliştiremeyebilir.

Başarılı Çocuklar Yetiştirmek İçin Aileler Ödüllendirme Yaparken Nelere Dikkat Etmelidir?

Çocuklar özellikle maddi ödülleri tekrar tekrar alabilmek için ödüllendirilen davranışı tekrar etme eğiliminde olacaktır. Örneğin; güzel bir resim yaptığı için çikolata alan çocuk, çikolata almak için sık sık resim yapacaktır. Ta ki artık ödül gelmediğini fark edene kadar. Ancak bu durum ödüllendirilmeyen davranışların tekrar edilmemesi sonucu sönmesine neden olabilir.

Yani çocuk resim yapmanın hazzını çikolata ile bağdaştırır ve resim yaptıkça çikolata gelmezse resme olan ilgisini kaybedebilir. Oysa çocuğun davranış kazanırken amacı maddi ödül almak olmamalıdır. Bunun yerine amaç öğrenmek, başarmak, iyi hissetmek ve ihtiyacı karşılamak olmalıdır. Dolayısıyla başarılı çocuklar yetiştirmek için ebeveynlerin ödül verirken bazı hususlara dikkat etmesi gerekir.

Başarılı Çocuklar Yetiştirmek İçin Ödül Koşul Olarak Sunulmamalıdır

Aileler kimi zaman çocuklarına istenilen davranışları kazandırırken zorluk yaşayabilmektedir. Çocuğun yemek yemesi, uyku saatinde uyuması, dişlerini fırçalaması gibi davranışları aslında çocuğun birincil sorumluluklarıdır. Yine odasını toplaması, ödevlerini yapması gibi sorumluluklarda çocuğun alışkanlık edinmesi gereken görevlerdir. Ancak aileler bu alışkanlıkları kazandırırken zorlanabilmekte ve ödül sunarak davranışın gerçekleşmesini isteyebilmektedir.

“Yemeğini bitirirsen sana çikolata veririm.”, “Odanı toplarsan seni parka götürürüm.”, “Ödevlerini yaparsan 1 saat bilgisayar oynamana izin vereceğim.” Örneklerde de görüldüğü gibi çocuğa ödül kazanmak için görevlerini yapması söylenmektedir. Oysa bu görevler ucunda ödül olsa da olmasa da çocuğun sorumluluğunda olmalıdır. Ödülü hak etmeden davranışı sonucunda ödül alacağını bilen bir çocuk o davranışa yönelik negatif tutum sergiler.

“Bunu yapmam için ödül vereceklerse demek ki bu yapmaktan hoşlanacağım bir şey değil.” Dolayısıyla çocuk kendisinden istenenlere önyargıyla yaklaşacaktır. Oysa başarılı çocuklar yetiştirmek için ödül koşul olarak sunulmamalıdır. Bunun yerine çocuğa davranış kazandırırken istenen davranışın faydası, gerekliliği nedenleriyle açıklanmalıdır.

“Ödevlerini yapmalısın çünkü ödevlerini düzenli olarak yaptığında gün içinde öğrendiklerini hatırlar ve ödevlerini yaparken bu bilgileri tekrar edersin. Bilgiler tekrar edildiğinde daha uzun süre akılda kalır ve öğrenmen kolaylaşır. Ödevlerini yapmadığında bir süre sonra öğrendiklerini unutursun. Üstelik yeni bilgiler eklendikçe eski bilgilerini de hatırlaman zorlaşır. Ödevler daha iyi öğrenmen içindir. Ayrıca hepimizin sorumlulukları var, derse katılmak, öğretmenini dinlemek, ödevlerini yapmak öğrenci olarak senin görevlerin.”

Böyle bir açıklamanın ardından çocuk ödevini yaptığında ona “Aferin, sorumluluklarının bilincinde olarak görevlerini yerine getirmen çok güzel. Çaba gösterdiğin için seninle gurur duyuyorum.” Demek çocuk için manevi ödül olacak ve ailesinin taktirini kazanmış olmak onun bu davranışını pekiştirecektir.

Ödüllendirme Çocuğun Yaşı ve Potansiyeliyle Uyumlu Olmalıdır

Aileler çocuğa ödül verirken ödülün çocuğun yaşına ve potansiyeline uygun olmasına dikkat etmelidir. Bu detay ödülün türü her ne olursa olsun gereklidir. Örneğin aile çocuğa maddi bir ödül veriyorsa ödül seçilirken yaş, beceri ve potansiyel dikkate alınmalıdır. Henüz 3 parçalı yapboz yapabilen bir çocuğa 20 parçalı yapboz almak tatmin edici bir ödül olmayacaktır.

Yaşı ve potansiyeliyle uyumlu olmayan ödül çocuk kaç yaşında olursa olsun performans kaygısına yol açabilir. Çünkü çocuklar hediyelerini açmak ve oynamak isterler. Paketi heyecanla açtığında karşısında altından kalkamayacağı bir oyuncağı görmek çocukta kaygı yaratacaktır. Bilinçsizce seçilen bu hediye çocukta “Bu bana alındıysa yapabilmeliyim, yapamıyorsam yetersizim” duygusuna neden olabilir.

Aynı şekilde çocuğun temel ihtiyaçları da ödül olarak sunulmamalıdır. Beslenme, barınma, koşulsuz sevgi, güvenlik çocuğun temel ihtiyaçlarıdır. “ödevini yaparsan akşam yemeğini yiyebilirsin.”, “Odanı toplarsan seni severim.”, “Masayı toplamama yardım edersen ihtiyacın olan ders kitabını alırım.”, “Karnende pekiyi getirirsen montunu alacağım.” Ebeveyn olarak bunlar sizin zaten karşılamanız gereken ihtiyaçlardır. Çocuklar bu ihtiyaçları sizin desteğiniz olmadan sağlayamazlar. Temel ihtiyaçlar koşula bağlandığında çocukların aileye olan güveni sarsılır. Özgüvenleri, öz değerleri zedelenir. Başarılı çocuklar yetiştirmek için temel ihtiyaçlar ödül olarak sunulmamalıdır.

Ödüllendirirken Çocuğun İlgi ve Becerileri Göz Önünde Bulundurulmalıdır

Başarılı çocuklar yetiştirmek için ödül verirken çocuğun ilgi ve beceri alanlarına göre seçim yapılmalıdır. Kitap okumayı çok seven bir çocuk için kitaplar doğru bir ödül tercihidir. Ancak çocuk hikaye kitaplarını seviyorken ona bilim-sanat kitabı almak ilgisini çekmeyebilir. Yapışkanlı çıkartmaları çok seven bir çocuğa çıkartma kitabı almak doğru bir tercihtir. Ama bu çocuk hayvanları severken, arabalı bir sticker kitabı ilgisini çekmeyebilir.

Aynı şekilde bebeklerle oynamayı seven bir çocuğa lego almak iyi bir ödül tercihi olmayacaktır. Tabi ki çocuğun ilgi ve beceri alanlarını geliştirebilmek için çeşitli oyun, oyuncak alternatifleri sunmak doğrudur. Fakat daha önce deneyip ilgilenmediğini gördüğünüz ya da ilk kez deneyeceğiniz oyuncakları ödül olarak sunmamalısınız. Çocukların ilgi ve Beceri Alanları Nasıl Keşfedilir? Yazımız da size yardımcı olabilir.

Başarılı Çocuklar Yetiştirmek İçin Ödül Doğru Zamanda ve Yeterince Verilmelidir

Çocukta istenilen bir davranışın kalıcı hale gelmesi için ödüller mutlaka zamanında ve yeteri kadar verilmelidir. Zamanın da ve yeterince ödüllendirmek çocuğun istenilen davranışı tekrar etmesi için motivasyon sağlayacaktır.

Ödülün zamanında verilmesi gerçekleşen davranışın hemen ardından olmalı ya da söz verilen sürede gerçekleştirilmelidir. Ancak bu ödül günler, haftalar sonra olmamalıdır. Aksi halde çocuğun motivasyonu kırılacaktır. Özellikle manevi ödüller hemen gerçekleştirilmelidir. Çocuğun odasını topladığı fark edildiyse bu fark edildiği anda sözlü ya da davranışsal olarak ödüllendirilmelidir.

Yeterince ödüllendirmek ise ödüllendirmede abartıya kaçmamayı ya da ödülü yetersiz miktarda sunmamayı ifade etmektedir. Bir davranışı için bir koli şekerleme alınan çocuk benzer davranışlarda aynı ödüllendirmeyi bekler. Ancak benzer bir davranış için bir tane şekerleme verilirse çocuk o davranışı değersizleştirebilir. Büyük bir başarıyı çikolata ile ödüllendirirken, basit bir görevi büyük bir oyuncakla ödüllendirmek yetersiz ödüllendirmedir. Bu nedenle başarılı çocuklar yetiştirmek için verilen ödül, zamanında, yeterince ve performansla orantılı olmalıdır.

Başarısızlıklarda Çocuğa Manevi Destek Verilmeli Başa Çıkma Yolları Öğretilmelidir

Başarılar ödüllendirilirken başarısızlıklara sessiz kalınması çocuğun olumsuz duygular geliştirmesine neden olmaktadır. Ebeveyninin sessizliği çocuk için hiç hesap edilmeyen anlamlar taşıyabilir. Çocuklar “Ailemi mutlu edemedim.”, “Artık benimle gurur duymayacaklar.”,” Yeterince iyi değilim.”, “Yeterince iyi yapamadım.” Gibi olumsuz düşüncelere kapılabilirler. Bu nedenle çocukların başarısızlıklarında da onlara ihtiyaç duydukları manevi destek verilmelidir.

Bu destek kimi zaman kucaklama, sarılıp öpme olabilir kimi zaman üzüntüsünü dinleyip onu anladığınızı hissettirmek olabilir. Başarısızlığını kırıklık nedeni olarak kabul etmek yerine başarısızlığından ders çıkarması çocuğa öğretilebilir. Başarısızlık çocuklar için olumsuz pekiştireçtir. Yeterince ders çalışmayan çocuk için düşük notlar olumsuz bir ödül olacaktır. Ancak çalıştığı halde düşük not alabilmesi de mümkündür.

Aile çocuğu yargılamadan başarısızlıklarını gözlemlemeli, nedenlerini çocukla değerlendirmelidir. Ardından çocukla birlikte yapıcı çözüm önerileri geliştirilmelidir. Bu sayede çocuk başarısında da başarısızlığında da yanında olan bir ailesi olduğunu bilecektir. Bu da çocuğun performans kaygısı yaşamasını ve başarısızlıktan korkmasını engelleyecektir.

Korku, kaygı ve olumsuz düşünceler başarısızlığa neden olmaktadır. Başarı için ise çocuğun koşulsuz sevgi ve desteğe ihtiyacı vardır. Bu nedenle aileler başarılı çocuklar yetiştirmek için başarısızlıklarda da çocuğun yanında olabilmelidir.

Kazandırmak İstediği Davranış ve Sorumluluklar İçin Ebeveynler Önce Kendini Değerlendirmeli

Başarılı çocuklar yetiştirmek için çocuğa kazandırılmak istenen davranışlarda ebeveynlerin doğru rol model olabilmesi gerekir. Eşyalarına düzgün davranmasını istiyorsanız siz de eşyalarınızı güzel kullanmalısınız. Kitap okusun, ödevlerini zamanında tamamlasın istiyorsanız siz de kitap okuyan işlerini zamanında tamamlayan ebeveynler olmalısınız. Çocuklar en iyi rol model alarak öğrenirler.

Çocuklar bir davranışın doğruluğunu, yanlışlığını ya da gerekliliğini ebeveynlerinin davranış ve tutumlarıyla değerlendirirler. Ebeveynler çocuklarında bir davranışı ya da tutumu değiştirmek istediklerinde önce bu davranışın kendilerinde olup olmadığını değerlendirmelidir. Kendinizde değişikliğe gitmediğiniz sürece çocuğunuzda kalıcı değişiklikler oluşturmanız güç olacaktır. Kitaplık olmayan, evde ebeveynlerin eline kitap almadığı bir ortamda çocuklarında kitap okuma sevgisi kazanması güçtür.

Evde sürekli televizyon açıksa ya da anne babanın elinde sürekli telefon varsa çocuğunda dijital kaynaklara ilgisi yoğun olacaktır. Çabuk sinirlenen, öfkesiyle başa çıkamayan, problemleri yapıcı yollarla çözemeyen ebeveynlerin çocuklarında da yıkıcı davranışlar görülebilir. Dolayısıyla “söylediğimi yap, yaptığımı yapma” atasözü davranış kazandırmak için iyi bir öğüt değildir.

Başarılı Çocuklar Yetiştirmek İçin Verilen Ödülle Ebeveynin Beden Dili Uyumlu Olmalı

Çocuklar adeta bir duygu kapanıdır. Evde olup biteni, anne babanın ruh halini hemen anlarlar. Kendi duyguları kadar başkalarının duygularına yönelik farkındalıkları da yüksektir. Beden dilini ve sözsüz mesajları çok iyi okurlar. Bu nedenle başarılı çocuklar yetiştirmek için anne babaların çocukları ödüllendirirken vermek istedikleri mesaj ile beden dilleri uyumlu olmalıdır.

Çocuğunuzu ödüllendirirken duygularınız çocukta açığa çıkmasını istediğiniz duygularla uyumlu olmalıdır. Mesajınız “seninle gurur duyuyorum” ise ses tonunuz, beden diliniz ve cümleleriniz bu mesajı çocuğa hissettirmelidir. Ödül verirken çocuğunuzla kuracağınız iletişimin kalitesi oldukça önemli.

Konuşurken burnunuzla ayak uçlarınız aynı yöne bakabilmelidir. Bedeniniz başka yöne çevrilmiş başka işlerle uğraşıyorken başınızın çocuğa dönük olması çocuk için yeterli değildir. Çocuğunuzla ödül olarak etkinlik yapıyorsanız, etkinlik sürenizi tamamen ona ayırmalı, onunla ilgilenmelisiniz. Zihninizi meşgul eden farklı düşünceler olduğunda çocukla iletişiminiz verimsiz olacaktır. Dolayısıyla yarın yapacağınız işlerinizi, toplantılarınızı, ay sonu yapılacak ödemeleri bir kenara bırakmalı çocuğunuz için “şimdi ve burada” olmalısınız.

Başarılı çocuklar yetiştirmek için ebeveynler olarak rolünüz oldukça büyük. Elinizden gelenin en iyisini yapmaya çalışırken kimi zaman zorlanabilir, yeterliliğinizi sorgulayabilirsiniz. Bazen objektif olarak değerlendirilmek, kendinize ve çocuğunuza dışarıdan bakabilmek isteyebilirsiniz. Aba psikoloji olarak çocuk, ergen, çift ve ailelerin ihtiyaçlarını dinliyor, gereken psikolojik desteği veriyoruz. Ayrıca çocukluktan itibaren kariyer gelişimini önemsiyor her yaşta bireye kariyer danışmanlığı veriyoruz.

Read More

Mutlu aile, aile bireyleri arasında hoşgörüye dayalı, saygı ve sevgi içeren, kuvvetli bir iletişimin ve etkileşimin olduğu ailedir. Bu aile modelinde bir anne ve baba ve birde çocuk ya da çocuklar vardır. Ancak ebeveynlerin ayrı olduğu ya da ebeveyn kaybının olduğu ailelerde vardır. Bu nedenle bir ebeveyn ve çocuk ya da çocukların olduğu ailelerde mutlu aile koşullarını sağlayabilmektedir. Yapılan klinik gözlemler ve araştırmalar göstermektedir ki Mutlu aileler başarılı çocuklar yetiştiriyor.

Yazımızın devamında mutlu bir aile formunun çocukların başarısı üzerinde ne gibi etkileri olduğunu inceleyeceğiz. Mutlu aile olmak ve çocuğunuzun başarısına katkı sağlamak için siz de önerilerimizden faydalanabilirsiniz.

Mutlu Aileler Kendine Zaman Ayırarak Başarılı Çocuklar Yetiştiriyor

Mutlu aileler değerlendirildiğinde bu aileleri oluşturan bireylerin bütün olmaktan önce birey olmayı ihmal etmedikleri görülüyor. Yani aile içi rollerinin dışında bireysel rollerinin gerekliliklerini de yerine getiriyorlar. Bireysel arzu, istek ve ihtiyaçlarını da karşılamak için zaman, emek ve bütçe ayırıyorlar. Kişisel doyumlarını sağlamış olmak aile içerisinde çok daha mutlu bireyler olmalarına destek oluyor. Dinlenme, eğlenme, sosyalleşme, kendine vakit ayırma gibi ihtiyaçlarını karşılayan kadın ya da erkek mutlu oluyor.

Kişisel zaman verimli geçirildiğinde bireyler anne, baba, eş rollerine daha olumlu şekilde geri dönüyorlar. Aile içi rollerinden ve aile ile birlikte geçirilen vakitten daha fazla keyif alıyorlar. Bireyler kendilerine kişisel zaman ayırmadığında aileyle geçirilen zaman bir süre sonra zorunlu görev halini alabiliyor.

Aileye verilen değer çok büyük olsa da bir iş zorunluluk içerdiğinde ondan alınan keyif azalıyor. Ebeveynler bireyselliklerini ihmal etmediğinde daha mutlu, huzurlu ve keyifli oluyorlar. Bunun sonucunda da mutlu aileler başarılı çocuklar yetiştiriyorlar.

Mutlu Aileler Stresle Başa Çıkma Becerilerini Öğreterek Başarılı Çocuklar Yetiştiriyor

Mutlu aileler aynı zamanda çocuklarına doğru rol model olabilen ailelerdir. Kendi hayatlarında yaşadıkları başarısızlıklar karşısında yapıcı tutumlar sergileyen aileler çocuklar için model oluştururlar. Sorunlar karşısında başarılı problem çözme becerileri sergileyen ve çözüm odaklı olan aileleri gözleyen çocuklar kendileri de benzer davranışlar sergiliyorlar. Çocuklar için söylenenleri uygulamaktansa yapılanları örnek almak çok daha kalıcı öğrenmeye neden oluyor.

Ailelerin sorunlar karşısında yapıcı çözümler üretememesi, stresi kontrol edememeleri çocuklar için olumsuz model teşkil ediyor. Sorunlar karşısında öfkeleniyor, duygularınızı kontrol etmekte zorlanıyor, çözüm yolu olarak şiddete başvuruyor olabilirsiniz. Ancak böyle bir rol model sergileyip çocuğunuza “yapıcı ol, konuşarak halledilemeyecek hiçbir problem yok” mesajı vermeniz gerçekçi olmayacaktır. Öne siz sorunlarla başa çıkma becerilerinizi geliştirmeli, sonra doğru rol model olmalısınız. Stresle Başa çıkabilen mutlu aileler başarılı çocuklar yetiştiriyor.

Mutlu Aileler Başarılı Çocuklar Yetiştirmek İçin Doğru Ebeveyn Tutumları Sergiliyor

Aile içerisinde çocuğun bireyselliğine saygı duyulan ailelerde çocuklar başarılı olmak için ihtiyaç duydukları ortamı buluyor. Kaç yaşında olursa olsun, ihtiyaçlarına, isteklerine önem verilen, fikirleri dinlenen ve sevilen çocuklar başarılı oluyor. Hoşgörülü, demokratik ve destekleyici tutum sergileyen mutlu aileler ceza kullanmıyor.

Çocuğun başarısızlığı, hataları, eksikleri cezalandırılmıyor. Ceza uygulamak yerine çocuklara neden sonuç ilişkisi öğretiliyor. Verdiği kararların ya da yaptığı eylemlerin sonuçları olacağı ve bu sonuçları kabul etmesi öğretiliyor. Bir çocuk sınavdan başarısız olmuş olabilir. Cezanın hakim olduğu bir ailede çocuk başarısızlığı nedeniyle şiddet görebilir ya da sevgiden mahrum edilebilir.

Sözlü olarak olumsuz bildirimlere maruz kalabilir ya da keyif aldığı faaliyet ve eşyalardan men edilebilir. Böyle bir ailede çocuk ceza almamak için başarılı olmak ister. Oysa mutlu bir ailede doğru ebeveyn tutumuyla yetişen çocuğun başarısızlığına da başarıya da bakışı farklıdır. Mutlu ailenin mutlu çocuğu için başarısızlık yeterince çalışmamış olmasının bir sonucudur. Nedenini tespit ettiği bu sonucun tekrar etmemesi için çocuk ne yapması gerektiğini bilir.

Bir sonraki sınava daha iyi hazırlanması gerekmektedir. Böyle bir çocuk için başarı, cezadan kaçmak için değil içsel olarak başarıyı arzu ettiği için istenecektir. Doğru ebeveyn tutumları sergileyen mutlu aileler başarılı çocuklar yetiştirmektedir.

Mutlu Aileler Sorumluluk Vererek Başarılı Çocuklar Yetiştiriyor

Sorumluluk sahibi olmak her yaştan birey için başarılı olabilmenin adeta ön koşuludur. Sorumluluk sahibi bireyler hayatlarını daha kolay organize eder ve daha disiplinli çalışabilirler. Sorumluluklarını bilen bireyler işlerini doğru şekilde önceliklendirir ve zamanı daha başarılı değerlendirebilirler.

Dolayısıyla zamanında sorumluluklarını yerine getiren kişiler diğer mesleki ve kişisel işlerine vakit ayırabilirler. Daha az stres yaşar ve başarısızlığa neden olan birkaç faktörü bir arada egale ederler. Stresle başa çıkamamak, zamanı iyi yönetememek, sorumlulukları vaktinde yerine getirememek başarısızlığın nedenlerinden bazılarıdır. Dolayısıyla sorumluluk bilinci başarılı olmak için mutlaka kazanılmalıdır.

Sorumluluk ise en temelde ailede kazanılmaktadır. Ebeveynlerin erken yaşlardan itibaren çocuklarına yaşlarıyla uyumlu sorumluluk vermesi sorumluluk bilincinin gelişmesi için gereklidir. Oyuncaklarına zarar vermeme, odasını toplama, üzerini değiştirme, dişlerini fırçalama, yemeğini desteksiz yeme, kirlileri kirli sepetine, çöpleri çöp kutusuna atma gibi basit sorumluluklar ile başlanabilir.

Sorumluluk alan çocuk teşvik edilmeli, cesaretlendirilmelidir. Sorumluluklarını yerine getirmesinin aile içindeki iş bölümüne olumlu katkısı çocuğa anlatılmalıdır. Ayrıca aile bireyleri kendileri de başarılı örnek olabilmek için kendi sorumluluklarını aksatmamalıdır. Sorumluluk almayı bilen ve çocuklarına öğreten mutlu aileler başarılı çocuklar yetiştirmektedir.

Mutlu Aileler Başarılı Çocuklar Yetiştirmek İçin Kişisel Gelişime Önem Veriyor

Aile bireylerinin hem kendi kişisel gelişimlerine hem de çocuklarının kişisel gelişimlerine önem vermesi başarıyı destekliyor. Aile bireylerinin bireysel ilgi alanlarını tespit etmesi, ilgi ve yetenekleriyle uyumlu faaliyetlerde bulunması bireysel mutluluğu artırıyor. Yine çocukların da kendi karakteristik özelliklerini tanıması, ilgi ve becerilerini keşfederek faaliyetlere katılması başarıyı artırıyor. Bireylerin fiziksel aktiviteler, sosyal faaliyetler, kişisel gelişim çalışmaları gibi faaliyetlere katılması bireysel mutluluğu destekliyor.

Çocuklara kendilerini keşfetme süreçlerinde çeşitlilik sağlanması gerekiyor. İlgi alanlarını ve yeteneklerini keşfetmek farklı deneyimler edinebilmeyi gerektiriyor. Spora ilgisi olan bir çocuğun hangi spor dalında mutlu olacağını bulması farklı spor dallarını tecrübe etmesini gerektiriyor. Ailelerin bu çeşitlilik için maddi destek sunması ve çocuğa fırsat tanıması başarıyı etkiliyor.

Kişisel gelişime önem veren ve çocuklarını bu yönde destekleyen mutlu aileler başarılı çocuklar yetiştiriyor. Siz de aile ilişkilerinizi geliştirmek ve çocuğunuzun başarısı için gerekli aile ortamını sağlamak istiyorsanız bizimle iletişime geçebilirsiniz. Stratejik yetenek yönetimi ile kariyer danışmanlığı almak da çocukların başarılı ve mutlu bir kariyer geliştirmelerine katkı sağlıyor.

 

Read More