Çocukların neşeli kahkahaları, enerjik oyunları ve hayat dolu bakışları, onların her daim mutlu ve endişesiz olduğu yanılgısını yaratabilir. Ancak unutmamak gerekir ki, çocuklar da yetişkinler gibi anksiyete ve depresyon gibi duygusal ve psikolojik sorunlarla mücadele edebilirler. Bu tür zorluklar, çocukların günlük yaşantılarını, okuldaki başarılarını ve arkadaşlık ilişkilerini olumsuz etkileyebilecek kadar ciddi olabilir.

Ebeveynler ve öğretmenler, bu belirtileri çoğu zaman ‘geçici bir faz’ veya ‘normal çocukluk halleri’ olarak nitelendirebilir. Ancak, bu belirtiler göz ardı edildiğinde veya yanlış anlaşıldığında, çocuğunuzun sağlığı uzun vadede risk altına girebilir. Gelin, çocuklarda anksiyete ve depresyonun belirtilerini, nedenlerini ve bu karmaşık sorunlarla nasıl baş edilebileceğini birlikte inceleyelim.

Çocuklarda Anksiyete ve Depresyon

Çocukların yaşadığı korkular ve endişeler, gelişimlerinin doğal bir parçası olabilir. Örneğin, yeni yürümeye başlayan bir çocuk, annesinden veya babasından ayrıldığında huzursuz olabilir, bu gayet normaldir. Ancak, bu tür duygusal tepkilerin sürekliliği veya şiddeti arttığında, çocuklarda anksiyete veya depresyon sorunlarından söz edebiliriz. Bu durumlar, çocukların duygu ve düşüncelerini o kadar yoğun bir şekilde etkiler ki, bu tür rahatsızlıklar bazen “içselleştirme bozuklukları” olarak da adlandırılır.

Anksiyete ve Çeşitleri

Anksiyete, çocukların normal gelişim süreçlerinde aşmaları gereken korku ve endişelerin aşırıya kaçtığı bir durumdur. Bu, çocuğun okul performansını, ev yaşantısını ve sosyal etkileşimlerini olumsuz etkileyebilir. Çocuklarda görülen anksiyete bozukluğu çeşitleri şunlar olabilir:

  • Ebeveynlerinden ayrıldığında aşırı derecede endişelenme (Ayrılık Anksiyetesi)
  • Belirli nesneler veya durumlar karşısında orantısız korku (Fobiler)
  • Sosyal ortamlarda, özellikle okulda, aşırı endişe ve korku (Sosyal Anksiyete)
  • Geleceğe dair olumsuz senaryolar kurma ve sürekli endişe (Genelleşmiş Anksiyete Bozukluğu)
  • Ani ve yoğun korku atakları, fiziksel belirtilerle birlikte (Panik Bozukluk)

Anksiyete, sadece endişe ve korku şeklinde değil, aynı zamanda öfke veya huzursuzluk olarak da yüzünü gösterebilir. Bunun yanı sıra anksiyete; uyku düzensizlikleri, sürekli yorgunluk hissi, baş dönmesi veya mide rahatsızlıkları gibi çeşitli fiziksel semptomlarla da kendini belli edebilir. Dikkat edilmesi gereken nokta ise, özellikle bazı çocuklar endişelerini içlerinde tutabilirler, bu da belirtilerin göz ardı edilmesine yol açabilir.

Depresyon ve Türleri

Her çocuk zaman zaman üzülür veya hayal kırıklığı yaşar; bu, yaşamın doğal bir parçasıdır. Ancak, sürekli bir üzüntü ve ilgisizlik hali, çocuklarda depresyonun bir işareti olabilir. Depresyon, çocuğun duygusal, sosyal ve akademik yaşantısını ciddi şekilde etkileyebilir.

Depresyonlu çocuklar, duygusal durumlarını her zaman açıkça ifade etmeyebilir. Bu, çocuğun depresif olduğunu fark etmeyi zorlaştırabilir. Ayrıca, depresyon, çocuğun problemli veya tembel olarak etiketlenmesine neden olabilir, çünkü motivasyon eksikliği ve dikkat dağınıklığı gibi belirtiler yanlış anlaşılabilir.

Çocuklarda genellikle iki ana depresyon türü görülür: Majör Depresyon ve Distimi. Majör Depresyon, en az iki hafta süren ve çocuğun hayatının farklı dönemlerinde tekrar edebilecek ciddi bir durumdur. Örneğin, bir yakınının kaybı gibi travmatik bir olay sonrası majör depresyon yaşanabilir. Distimi ise daha uzun süreli, en az iki yıl devam eden, ancak daha hafif semptomlar gösteren bir depresyon türüdür.

Risk Faktörleri

Depresif ebeveynlere sahip çocuklar, depresyon riski daha yüksek olan bir gruptur. Cinsiyet de bir faktör olabilir; kız çocukları, özellikle ergenlik döneminde, depresyona daha yatkındır. Ayrıca, depresyonun intihar riskini artırdığı da bilinmektedir. İstatistiklere göre, 6-12 yaş arası çocukların %2-3’ü ve gençlerin %6-8’i ciddi depresyon belirtileri göstermektedir.

Çocuklarda Anksiyete ve Depresyonun Belirtileri

Anksiyete Belirtileri

Anksiyete, çocuklarda da yetişkinler gibi farklı şekillerde kendini gösterebilir. Özellikle küçük çocuklar, yaşadıkları bu duygusal karmaşayı tam olarak anlamayabilir veya açıkça ifade edemeyebilirler. Anksiyetenin çocuklarda gözlemlenebilecek belirtileri şunlardır:

Küçük Çocuklarda Anksiyete Belirtileri

  • Duygusal dalgalanmalar yaşama, huzursuz veya ağlamaklı olabilme
  • Uykuya dalamama veya gece sık sık uyanma
  • Yatak ıslatma problemleri
  • Korkutucu rüyalar görmek
  • Mide ağrısı veya genel bir rahatsızlık hissi
  • Okula gitmekten kaçınma veya okul devamsızlığı

Büyük Çocuklar ve Gençlerde Anksiyete Belirtileri

  • Yeni deneyimlere karşı çekingenlik veya günlük zorluklar karşısında çaresizlik
  • Odaklanma ve konsantrasyon sorunları
  • Uyku düzeninde bozukluklar veya yemek yeme alışkanlıklarında değişiklikler
  • Öfke kontrolü sorunları veya ani öfke patlamaları
  • Sürekli olumsuz düşüncelere sahip olma veya gelecekte kötü şeyler olacağına dair endişe
  • Sosyal etkinliklerden, arkadaş görüşmelerinden veya okula gitmekten kaçınma

Bu belirtiler, çocuğunuzun anksiyeteyle mücadele ediyor olabileceğinin işaretleri olabilir.

Depresyon Belirtileri

Depresyon, çocuklar ve gençler arasında da oldukça yaygın bir durumdur ve belirtileri yetişkinlerinkinden farklı olmayabilir. Ancak, çocukların bu belirtileri ifade etme biçimleri farklı olabilir. Çocuklarda ve gençlerde depresyonun sıkça rastlanan belirtiler şunlardır:

Duygusal Belirtiler

  • Sürekli bir üzüntü hali veya moral bozukluğu
  • Sinirlilik veya sürekli düşük enerji seviyeleri
  • Önceden keyif alınan aktivitelere karşı ilgisizlik veya kayıtsızlık
  • Kendini sürekli yorgun ve enerjisiz hissetme

Fiziksel ve Davranışsal Belirtiler

  • Uykusuzluk veya aşırı uyku hali
  • Odaklanma ve konsantrasyon güçlüğü
  • Sosyal çevreyle etkileşimin azalması, arkadaşlar ve aile üyeleriyle daha az zaman geçirme
  • Karar vermede zorlanma
  • Özgüven eksikliği
  • Yeme alışkanlıklarında değişiklik; ya çok az ya da aşırı yemek yeme
  • Kilo dalgalanmaları
  • Sürekli huzursuz veya uyuşuk bir durum
  • Kendini değersiz veya suçlu hissetme

Ciddi Belirtiler ve Risk Faktörleri

  • Boşluk hissi veya duygusal hissizlik
  • Kendine zarar verme veya intihar düşünceleri
  • Fiziksel olarak kendine zarar verme eylemleri, örneğin kesme veya aşırı ilaç kullanma

Ek Belirtiler ve Komplikasyonlar

  • Anksiyete belirtileri gözlemlenebilir
  • Baş ağrısı, mide ağrısı gibi fiziksel semptomlar
  • Akademik performansta düşüş, okulda yaşanan problemler
  • Özellikle erkek çocuklarda ve gençlerde agresif veya sorunlu davranışlar
  • Uyuşturucu veya alkol kötüye kullanımı

Eğer çocuğunuz kısa bir süre için üzgün veya endişeli görünüyorsa, bu normal bir duygusal tepki olabilir. Ancak, bu durum iki haftadan fazla sürer ve çocuğunuzun okul performansını, aile ilişkilerini veya günlük aktivitelerini olumsuz etkiliyorsa, daha ciddi bir duygusal bozukluk söz konusu olabilir. Bu durumda profesyonel bir yardım almayı düşünmelisiniz.

Tanı ve Tedavi Süreci

Çocuğunuzda anksiyete veya depresyon belirtileri gözlemliyorsanız, ilk adım profesyonel bir değerlendirme yapmaktır. Bu, genellikle birinci basamak sağlık hizmeti sağlayıcısı veya ruh sağlığı uzmanı tarafından yapılır.

Neden Dikkatli Bir Değerlendirme Önemlidir?

Çocuklarda gözlemlenen anksiyete veya depresyon semptomları, travma veya dikkat eksikliği/hiperaktivite bozukluğu (DEHB) gibi diğer sağlık sorunlarından kaynaklanıyor olabilir. Bu nedenle, doğru teşhis ve uygun tedavi planı için kapsamlı bir değerlendirme şarttır.

Tedavi Seçenekleri: İlaçlar ve Terapiler

Sağlık uzmanı ile yapılan değerlendirme, ilaç tedavisinin uygun olup olmadığına dair fikir verebilir. Ruh sağlığı uzmanı, çocuğunuz ve aileniz için en etkili tedavi yaklaşımını belirleyebilir. Bu, bireysel terapi, aile terapisi veya her ikisinin bir kombinasyonu olabilir. Özellikle çocuğun akademik performansı etkilenmişse, okul da bu sürece dahil olabilir.

Terapi Türleri

Bilişsel-davranışçı terapi (BDT), özellikle büyük çocuklarda anksiyete ve depresyon tedavisinde sıkça kullanılır. Bu terapi, çocuğun olumsuz düşüncelerini olumlu ve yapıcı düşüncelere çevirmesine yardımcı olur. Anksiyete tedavisinde kullanılan davranış terapisi, çocuğun korkularıyla yüzleşmesine ve bu duyguları yönetmeyi öğrenmesine yardımcı olabilir.

Yaşam Tarzı Değişiklikleri

Tedavi süreci sadece terapi veya ilaçlarla sınırlı değildir. Çocuğunuzun daha sağlıklı bir yaşam sürmesi için beslenme, fiziksel aktivite, uyku düzeni ve sosyal destek gibi ek faktörler de önemlidir. Bu unsurlar, çocuğunuzun stresini azaltabilir ve genel ruh sağlığını etkileyebilir.

Ebeveynler için Öneriler: Çocuğunuzun Sağlıklı Psikolojik Gelişimini Destekleyin

Anksiyete ve depresyonun neden ortaya çıktığı her zaman net olmayabilir; genetik, biyolojik ve çevresel faktörler bir araya gelebilir. Ancak, çocukların bu duygusal zorlukları yaşama riskini azaltabilecek bazı stratejiler ve yaklaşımlar vardır:

İntiharı Önlemek

Çocuklarınızla açık bir iletişim kurun ve duygusal durumlarını düzenli olarak kontrol edin. Eğer intihar düşünceleri varsa, hemen bir uzmana başvurun.

Zorbalığı Engelleme

Çocuğunuzun sosyal çevresi hakkında bilgi sahibi olun ve zorbalık belirtileri için dikkatli olun. Okul ve çevreyle iş birliği yaparak çocuğunuzun güvende olduğundan emin olun.

Çocuklara Yönelik Kötü Muameleyi Önlemek

Çocuğunuzun kimlerle zaman geçirdiğini bilmek ve onları kötü muameleden korumak için gerekli önlemleri almak önemlidir.

Gençlerde Şiddeti Önlemek

Çocuğunuzun arkadaş çevresi ve etkinliklerini gözlemleyin. Şiddet eğilimleri varsa, profesyonel bir yardım almayı düşünün.

Doğum Sonrası Depresyon

Eğer yeni bir anneyseniz ve doğum sonrası depresyon belirtileri gösteriyorsanız, bu durum çocuğunuz üzerinde de olumsuz etkiler yaratabilir. Bir uzmandan yardım alın.

Afet Durumlarında Çocuk Bakımı

Afet anlarında çocukların psikolojik ihtiyaçları da önemlidir. Onları bu tür olayların etkilerinden korumak için ne yapabileceğinizi öğrenin.

Ergen ve Okul Ruh Sağlığı

Çocuğunuzun okulda nasıl hissettiği, genel ruh sağlığı üzerinde büyük bir etkiye sahip olabilir. Okul ile iş birliği yaparak çocuğunuzun psikolojik ihtiyaçlarını karşılayın.

Çocuğunuzun Anksiyete ve Depresyonla Mücadelesinde Aba Psikoloji Yanınızda

Çocuklarda anksiyete ve depresyon, tüm aileyi etkileyebilecek ciddi sorunlardır. Bu duygusal ve psikolojik zorluklar, çocuğunuzun akademik başarısından sosyal ilişkilerine kadar birçok alanda olumsuz etkilere sahip olabilir.

Aba Psikoloji olarak, uzman ekibimizle, çocuğunuz için en uygun tedavi yaklaşımlarını belirleyerek bu zorlu süreci atlatmanıza destek olmak için yanınızdayız.  Eğer çocuğunuzda anksiyete veya depresyon belirtileri fark ettiyseniz, vakit kaybetmeden bizimle iletişime geçin. Çünkü erken tanı ve doğru tedavi, çocuğunuzun sağlıklı ve mutlu bir geleceğe sahip olabilmesi için önemli bir adımdır.

 

Read More

İş ve okul hayatının getirdiği sorumluluklar, sağlık sorunları, maddi kaygılar ve aile hayatındaki problemler günlük yaşantımızda kaygılarımızın artmasına sebep oluyor. Herkesin yaşadığı bir duygu olan kaygı, sorunlarımızla baş etmemizi sağlarken, aynı zamanda tehlikeli durumlarda alternatif çözümleri hızlıca bulmamızı sağlıyor. Bu tür kaygılar normal kabul edilen ölçülü duygular olsa da ne yazık ki her zaman kaygı seviyemizi olması gereken değerde tutamıyoruz. 

Kaygılarımız bizi ele geçirmeye başlayıp günlük aktivitelerimizi yapmamızı engellediğinde ve huzursuz bir ruh haline bürünmemize neden olduğunda bu durum kaygı ya da diğer adıyla anksiyete bozukluğuna dönüşüyor. Uzun süreli ve aşırı bir endişelenme durumu olan ve yaşla birlikte artan anksiyete bozukluğunun çocuklarda görülme oranı ise %5 ila 18 arasında değişmektedir. Peki, çocuklarda anksiyete bozukluğu neden olur ve bu durumda neler yapılması gerekir?

Belirtileri Nelerdir?

Anksiyete, çocukların fiziki, duygusal ve davranışsal gelişimlerini etkilediğinden hem sosyal ve ailevi sorunlar yaşamalarına hem de okul başarılarında düşmelere neden olur. Anksiyete bozukluğu olan çocuklar sürekli huzursuz, gergin, sinirli, öfke nöbetleri geçiren, basit sorunları dahi büyüten, çevrelerindeki insanların sağlıklarından endişe duyan bir ruh hali içerisindedir. 

Ayrıca anksiyeteye sahip çocuklarda uyku sorunları, dikkat dağınıklığı ile baş ve karın ağrıları gibi fiziki rahatsızlıklar da görülmektedir. Kendilerinden beklenenin fazlasını yapmaya çalışan kaygılı çocuklar çevreleri tarafından sorumluluk sahibi ve olgun bireyler olarak görülse de bu yaklaşım aslında onların kaygı durumlarının daha da artmasına neden olabilir. 

Kaygı Bozukluğunda Genetik Yatkınlık ve Çevrenin Rolü

Kaygı bozukluklarının anne baba tarafından çocuklarına aktarıldığını öne süren ve kaygının genetik olduğunu savunanlar da vardır. Öte yandan kaygı bozukluğunda çocuğun yetiştiği çevre de önemlidir. Çocuklar ebeveynleri model alacaklarından onların davranışları ve hatta ruhsal durumları da çocuklarına yansır. 

Kaygılı ve mükemmeliyetçiliğe önem veren aşırı kuralcı anne babalar tarafından büyütülen çocuklarda anksiyete görülme sıklığı diğerlerine göre daha fazladır. Okul ortamında ise sessiz çocuklarla az iletişim kurulması, korkuları ile başa çıkmayı öğrenebilmeleri yerine onlar için her zaman güvenli bir ortam oluşturulması da kaygı halinin artmasında çevrenin etkilerine örnek verilebilir. 

Anksiyete Tedavisi

Çocukların kaygıları da yaşlarına bağlı olarak değişmektedir. İlk 2 yıl anne ve babanın yokluğundan korkan çocuklar 2 ila 5 yaş arasında hayali nesnelerden korkar hale gelmekte ve ilkokul çağında ise başkalarının önünde küçük düşme gibi soyut korkular hissetmeye başlar. Bununla birlikte kaygı sorunu ilaç tedavisi yanında aile ve çocuğun katıldığı terapilerden yararlanılarak tedavi edilebilir bir durumdur. Bu noktada ebeveynler çocuklarındaki değişimi fark ettiklerinde vakit kaybetmeden bir uzmana başvurmalıdır. 

Çocuklarda Anksiyete ile ilgili daha fazla bilgiye sahip olmak isterseniz; Anksiyete Çağım | Korku, Umut, Yılgınlık ve Huzur Arayışı 

 

Kaynaklar
Read More