Eylemlerimizin bilinçli bir şekilde farkında olarak değişim yaratabilir miyiz? Yaptığımız çoğu eylemin farkında bile değiliz. Günlük hayatımız rutinlerden oluşmakta ve eylemler otomatiğe bağladığında düşünülmeden yapılmaktadır. Düşünmediğimiz zamanlar ise yaptığımız eylemler amacını kaybedebilmektedir. “Bilinçli Farkındalık Nedir? Ne İşe Yarar?” blog yazımızda bilinçli farkındalığın faydalarına da değinmiştik. Psikoloji ve nöroloji alanında yapılan son araştırmalar ise bilinçli farkındalığın büyük bir faydasını daha tespit etmiştir. Bilinçli farkındalığın beyinde yüksek oranda pozitif değişim yarattığı saptanmıştır.

Beyini Dinlendirerek Değişim

Dinlendiğimizi zannettiğimiz çoğu an aslında dinlenemiyoruz. Tatile çıkıp dinlenemeden döndüğünüz anları anımsayın. Sizce bu neden oluyor? Basitçe beyninizi dinlenme noktasına getirmekte zorlanıyorsunuz. Çoğu zaman tatile gitmemiz gerektiği için gidiyoruz. Dinlenmeyi bir zorunluluk olarak görüyoruz. Günümüzde tatil anlayışı yapay bir şekilde oluşturulmuş konseptlerden ibaret olabiliyor. Bir tatil köyünde şezlonga ayağınızı uzattığınızı düşünün. Eğer zihniniz hala geride bıraktığınız yapılacak işlerdeyse aslında beyninizde bir değişim gözlenmiyor. Hala sizi yoran günlük hayatın stresini yanınızda, zihninizde taşıyorsunuz.

Dinlenmek gereklilik ya da planlanmış bir hal aldığında zorlaşabiliyor. Halbuki basit aktiviteler de dinlenme olabilir. İş arasında verdiğiniz derin ve farkındalıklı bir nefes, sabahları işe gelmeden önce 15 dakikalık yürüyüş zihniniz için dinlendirici olabilir.  Kendi dinlenme biçiminizi kendiniz oluşturmanız gerekiyor. Bir işi yapmak için değil zevk aldığınız için yapmak gibi bir durum bu esasında. Araştırmalarında gösterdiği üzere beynimiz gerçekten yapmayı sevdiğimiz aktiviteleri yaptığımızda dinlenmeyi gerçekleştiriyor. Yorucu olarak gördüğümüz aktivitelerin bile sevdiğimiz ve özümsediğimiz zaman bizi zihinsel olarak rahatlattığı gözlemlenmiştir bilim dünyasında. Beyin aktivasyonunda da değişim gözlemlenmiştir. Sevdiğimiz aktiviteleri, anda kalarak yaparken beynin iki lobunun uyumlu bir şekilde aktive olduğu tespit edilmiştir.

Severek yaptığımız ve eylemlerin içinde başka şeyleri düşünmeden akışı sağladığımız aktivitelerin bilinçli farkındalıkla bağlantısı vardır. Bilinçli farkındalık da özünde andaki deneyimi beynin farklı ve engelleyici düşüncelerle bölünmeden tadabilmesidir. Eğer bir aktivite sevdiğimiz bir aktiviteyse bilinçli farkındalığı gerçekleştirmek daha da kolay. Bu aktiviteler de gün içerisinde farkında olmadan yaptığımız, strese ve endişeye yol açan aktivitelerin yoruculuğunu azaltan, dinlendiren bir eylem halini alır. Sonuç olarak beyin dinlenmeye geçtiği için aktivasyon biçiminde pozitif değişim ortaya çıkıyor.

Bilinçli Farkındalık Yoluyla Adım Adım Değişme

Beynin dinginliğini ve stresi azaltmak için de adım adım sevdiğimiz aktiviteler yoluyla bilinçli farkındalık kolayca uygulayabiliriz.

  1. Yaparken sevdiğiniz ve akışta hissettiğiniz aktiviteleri listeleyin.
  2. Her güne bir aktiviteyi yerleştirin.
  3. Mutlaka dinlendirici aktivitelerinizden birine gün içinde zaman ayırın.
  4. Zamanınızın olmadığını düşünüyor olabilirsiniz. Böyle durumlarda ise iş arası verin ve her şeyi bırakın.
  5. Her şeyi bıraktığınız anda 2 dakikalığına birkaç farkındalıklı nefes alın. Bu bilinçli nefes alma uygulaması bile stresinizin dinginleşmesinde etkili olacaktır.

Konu hakkında ayrıntılı bilgi almak için Aba Psikoloji ve Danışmanlık Merkezi‘ne ulaşabilirsiniz.

Read More

Erken Ergenlik Nedir?

Erkek ve kız çocuklarında yaş olarak farklılık gösterse de çocukluk döneminden yetişkinlik dönemine geçiş sürecine ergenlik denir. Çocukların büyüme hormonlarının çok hızlı çalıştığı ve bedenlerinde hızlı değişimlerin olduğu bir dönemdir. Bu süreç boyunca salgıladıkları hormon ile hem fiziksel olarak hem de cinsel üreme kapasitesi kazanılıyor.

Ergenlik ortalama 3 yıl sürer ve bu süreçte çocukların fiziksel olarak, duygusal olarak, bedensel olarak hem de hormonal olarak değişiklikler yaşar. Ergenlik sürecine giriş kız çocuklar için ortalama 8 yaşında başlarken erkek çocuklar için dokuz yaşında başlar. Kız ve erkek çocuklar için bu yaşlardan önde ergenliğe girilmesine erken ergenlik denir.

Kız çocuklarında ergenlik bulguları 10 yaşına takiben göğüslerin belirginleşmesiyle başlar. 12-13 yaş aralığında ise kız çocukları ilk adet kanamalarını yaşamaya başlar. 8 yaş ve 13 yaş arası kız çocukların ilk adet kanamalarını yaşaması normal olarak kabul ediliyor. Fakat kız çocuğunun sekiz yaşından önce meme gelişiminin başlaması, genital bölge veya koltuk altının tüylenmesi erken ergenlik(erken menarş)  olarak yorumlanmaktadır. Aynı zamanda bu belirtiler eğer 13 yaşına kadar görülmez ise buna da gecikmiş ergenlik denir.

Erkek çocuklarda ise 11 yaşından itibaren başlayan ergenlik değişimlerinde testis hacminde artış olmakla beraber genital bölgesinde ve koltuk altında tüylenme olarak gözlenmektedir.

Erken Ergenlik Belirtileri Nelerdir?

Son yapılan araştırmalarda erken ergenliğe giren çocukların sayısı git gide artmakta. Ülkemizde ise kız çocukları üzerinde yapılan araştırmalara göre ortalama adet görme yaşı 12-12,5 olarak belirtiliyor. Erkek çocuklar için yapılan araştırmalar ise dünya üzerinde yapılan araştırma sonuçlarına daha yakındır. Erkek çocukların ergenliğe girme yaşında bir değişiklik olmadığı sonucu ortaya çıkıyor.

Yapılan klinik araştırmalar sonucu erken ergenlik teşhisinin konulması için kız çocuklarının sekiz yaşında, erkek çocukların ise dokuz yaşında olması gerekiyor. Fakat erken ergenlik ikiye ayrılıyor. Eğer ergenlik sürecine girmiş kız veya erkek çocuğunuzun beynindeki hipofiz-hipotalamus bölgesinden kaynaklanan hormonlar ile ilgiliyse merkezi ergenlik fakat cinsiyet hormonları salgılayan organlarla ilgiliyse çevresel yani yalancı ergenlik olarak tanımlanıyor.

Erken ergenlikte çocuklarınız kimlik yaşına göre henüz çocuk sınıflandırması içinde olmasına rağmen bedensel olarak ergenliğe girmiş ya da bir yetişkin olarak görünebilir Bu da çocukların toplum içerisindeki beklentileri değiştireceğinden çocuklarınız için zor bir dönem olabilir. Erken ergenlik, çocuğunuzun duygusal, sosyal anlamda karmaşık duygular yaşamasına ve sosyal olarak dışlanmasına bile neden olabiliyor.

Çocuklarımız Neden Erken Ergenliğe Giriyor?

Aslında erken ergenlik değişen zamanla görülen hastalıklardan biridir. Buna coğrafi etkenler, sağlıksız beslenme biçimi, çevresel faktörler, obezite gibi etkenlere bağlı olarak ortaya çıkabilir. Erken ergenliğe girme yaşı ne kadar düşükse araştırıldığı zaman altından çıkacak olan hastalık veya bir rahatsızlık o kadar fazla olur.

Erken Ergenlik Tedavisi Nasıl Yapılır?

Erken ergenlik yaşayan çocuklarda eğer var ise vücudunda bulunan tümör, kist veya altında yatan hastalıkların tedavisi ile sürece başlanır. Tedavi sırasında doktorunuzun tavsiyelerine uyulması ve onun yapacağı takvime göre değişmekle beraber aylık veya üç aylık periyotlarla düzenleniyor.  Enjeksiyonlar ile aydan aya veya üc ayda bir gonadotropin salgılatıcı hormonlar analoğu ismiyle bilinen ilaçlar uygulanıyor. Bu tedavinin amacı erken ergenliğe giren çocukların vucüdundaki hormon salgılanmasının ertelnmesi veya durdurulmasıdır. Tedavinin seyrine göre her ayda bir veya üç ayda bir çocukların vücudunda bulunan hormon düzeyi kontrol ediliyor ve çocukların kemik yaşlarına göre tedavinin sonlanması veya devam ettirilmesi öneriliyor.

Read More

Hobi edinmek sadece çocukların değil aynı zamanda ebeveynlerin de ruhsal gelişimlerine ve fiziksel sağlığına da katkı sağlamaktadır. Bireylerin kendilerini keşfetmesine ve sınırlarını keşfetmesine katkı sağlar. Rutin hayatın stresini azaltırken günlük motivasyon artışına da katkı sağlamaktadır.

Hobi Edinmenin Yararları

Kendini Tanımak

Hobiler sadece zaman geçirmek için değil, kişinin nelerden hoşlanıp hoşlanmadığını keşfetmesine yol açar. Kişinin kendini ifade etmesinin bir farklı yolu da hobi edinmek ve bunu gerçekleştirmektir. Kendi zevklerinize ait edineceğiniz hobiler üretme arzunuzu ortaya çıkarabilir. Bazı zamanlarda sözel olarak ifade edemeyeceğimiz duygu ve düşünceleri edindiğimiz hobiler aracılığıyla ifade edebiliriz. Aynı zamanda bizi huzursuz ve mutsuz eden şeylerden uzaklaşmak için de hobilerimizi kullanabiliriz. Bir resim yaparken kimseye anlatamadığınız iç dünyanızı anlatabilirisiniz. Rahatsız olduğunuz ve sizi huzursuz eden bir konu hakkında çektiğiniz fotoğraflar sizin içinizdeki düşünceleri dışa aktarmaya neden olarak duygularınızı konuşmadan da ifade edebilirsiniz. Çektiğiniz fotoğrafta gördüğünüz farklı bir ayrıntıdan bile çıkacak olan anlam sizi farklı hobi edinmeye itebilir veya farklı keşiflerin kapısını aralayabilir.

Stresle Başa Çıkmak

Çalışma hayatında veya eğitim hayatındaysanız günlük rutinlerinizi ve sorumluluklarınızı tamamladıktan sonra kendinize ayıracağınız vakti kalite geçirmek zihinsel olarak bireyin kendini daha iyi hissetmesine neden olacaktır. Bireyin farklı aktiviteler yapıyor olması sahip olduğu sorumluluklara ayırdığı vakitlerde daha rahat odaklanmasına sebep olduğu için daha verimli bir eğitim hayatı veya daha verili bir iş hayatı geçirmesine katkı sağlar.
Depresyonu ve psikolojik çoğu rahatsızlığı tetikleyen olgu strestir. Günlük rutinine hobiyi etkileyemeyen bireyler okul veya iş hayatını sadece sorumluluk veya zorunluluk olarak gördüğü için bulunduğu durumdan git gide uzaklaşır, mutsuzlaşır ve soğur. Bu durum bireylerin ruh sağlığını daha sonrasında ise fiziksel sağlığına olumsuz etki etmektedir. Fakat hobiler, vücutta bulunan bulunan stresi azaltması ve bunu pozitif strese çevirmesiyle gerekli motivasyonu edinmemizi sağlıyor.

Yaratıcılığı Ön Plana Çıkarmak

Kişinin edindiği hobiyi gerçekleştirirken kendi sınırlarını keşfetmesi, genişletmek için farklı şeyler yapması yaratıcılığını geliştirmesine fayda sağlayacaktır. Kendi yaratıcılığını genişletmesi de eğitim hayatında bir şey öğrenirken daha farklı düşünmesine, daha pratik kavramasına ve problemleri çözerken ki düşünce yapısının farklılaşmasına sebep olmaktadır. Bu da bireyin daha farklı düşünmesini etkiler.
Eğer keyif aldığınız ve sizin yeteneğiniz olan bir hobi keşfederseniz kendi sınırlarınızı, neyi ne kadar iyi yapabildiğinizi de görebilirsiniz. Herhangi bir spor veya sanat dalıyla ilgilendiğiniz takdirde bedeninizin ve hayal gücünüzün marifetlerini keşfetmek hem daha öz güvenli hem de daha sağlıklı bir hayat sürmek için fazlasıyla önemli.

İş ve Okul Hayatındaki Başarıya Katkısı

Dünyaca ünlü girişimciler veya CEO’lar çalışanları için oluşturduğu iş ortamına aynı zamanda kaliteli zaman geçirmeleri için salıncaklar, oyun konsolları, masa tenisi, yüzme havuzları veya aktivite odaları bulundurur. Eğitim kurumlarında da bulunan aktivite alanları aslında bireylerin başarıya giden yolda hobilerini sürdürebilmelerinin ne kadar önemli olduğunu anlatmaktadırlar. İş dünyasının önde gelen liderleri, kariyer koçları iş hayatındaki krizi fırsata çevirmenin önemini vurguluyor. Dünyanın en genç girişimcilerinden biri olan Mark Zuckerberg, şirketine dahil olacak potansiyel bireylerin sadece öz geçmişine değil aynı zamanda edindiği hobilere de önem veriyor. Hobileri veya spesifik alanları olan insanların diğer insanlara göre bakış açılarının ne kadar farklı olabileceğini biliyor. Hobi edinmek, sadece zaman geçirmek değildir. Sizi sosyal alanda, eğitim alanında ve iş hayatında diğer çalışma arkadaşlarınızdan farklı kılmak için edinmeniz gereken bir aktivitedir.

Read More