Erken Ergenlik Nedir?

Erkek ve kız çocuklarında yaş olarak farklılık gösterse de çocukluk döneminden yetişkinlik dönemine geçiş sürecine ergenlik denir. Çocukların büyüme hormonlarının çok hızlı çalıştığı ve bedenlerinde hızlı değişimlerin olduğu bir dönemdir. Bu süreç boyunca salgıladıkları hormon ile hem fiziksel olarak hem de cinsel üreme kapasitesi kazanılıyor.

Ergenlik ortalama 3 yıl sürer ve bu süreçte çocukların fiziksel olarak, duygusal olarak, bedensel olarak hem de hormonal olarak değişiklikler yaşar. Ergenlik sürecine giriş kız çocuklar için ortalama 8 yaşında başlarken erkek çocuklar için dokuz yaşında başlar. Kız ve erkek çocuklar için bu yaşlardan önde ergenliğe girilmesine erken ergenlik denir.

Kız çocuklarında ergenlik bulguları 10 yaşına takiben göğüslerin belirginleşmesiyle başlar. 12-13 yaş aralığında ise kız çocukları ilk adet kanamalarını yaşamaya başlar. 8 yaş ve 13 yaş arası kız çocukların ilk adet kanamalarını yaşaması normal olarak kabul ediliyor. Fakat kız çocuğunun sekiz yaşından önce meme gelişiminin başlaması, genital bölge veya koltuk altının tüylenmesi erken ergenlik(erken menarş)  olarak yorumlanmaktadır. Aynı zamanda bu belirtiler eğer 13 yaşına kadar görülmez ise buna da gecikmiş ergenlik denir.

Erkek çocuklarda ise 11 yaşından itibaren başlayan ergenlik değişimlerinde testis hacminde artış olmakla beraber genital bölgesinde ve koltuk altında tüylenme olarak gözlenmektedir.

Erken Ergenlik Belirtileri Nelerdir?

Son yapılan araştırmalarda erken ergenliğe giren çocukların sayısı git gide artmakta. Ülkemizde ise kız çocukları üzerinde yapılan araştırmalara göre ortalama adet görme yaşı 12-12,5 olarak belirtiliyor. Erkek çocuklar için yapılan araştırmalar ise dünya üzerinde yapılan araştırma sonuçlarına daha yakındır. Erkek çocukların ergenliğe girme yaşında bir değişiklik olmadığı sonucu ortaya çıkıyor.

Yapılan klinik araştırmalar sonucu erken ergenlik teşhisinin konulması için kız çocuklarının sekiz yaşında, erkek çocukların ise dokuz yaşında olması gerekiyor. Fakat erken ergenlik ikiye ayrılıyor. Eğer ergenlik sürecine girmiş kız veya erkek çocuğunuzun beynindeki hipofiz-hipotalamus bölgesinden kaynaklanan hormonlar ile ilgiliyse merkezi ergenlik fakat cinsiyet hormonları salgılayan organlarla ilgiliyse çevresel yani yalancı ergenlik olarak tanımlanıyor.

Erken ergenlikte çocuklarınız kimlik yaşına göre henüz çocuk sınıflandırması içinde olmasına rağmen bedensel olarak ergenliğe girmiş ya da bir yetişkin olarak görünebilir Bu da çocukların toplum içerisindeki beklentileri değiştireceğinden çocuklarınız için zor bir dönem olabilir. Erken ergenlik, çocuğunuzun duygusal, sosyal anlamda karmaşık duygular yaşamasına ve sosyal olarak dışlanmasına bile neden olabiliyor.

Çocuklarımız Neden Erken Ergenliğe Giriyor?

Aslında erken ergenlik değişen zamanla görülen hastalıklardan biridir. Buna coğrafi etkenler, sağlıksız beslenme biçimi, çevresel faktörler, obezite gibi etkenlere bağlı olarak ortaya çıkabilir. Erken ergenliğe girme yaşı ne kadar düşükse araştırıldığı zaman altından çıkacak olan hastalık veya bir rahatsızlık o kadar fazla olur.

Erken Ergenlik Tedavisi Nasıl Yapılır?

Erken ergenlik yaşayan çocuklarda eğer var ise vücudunda bulunan tümör, kist veya altında yatan hastalıkların tedavisi ile sürece başlanır. Tedavi sırasında doktorunuzun tavsiyelerine uyulması ve onun yapacağı takvime göre değişmekle beraber aylık veya üç aylık periyotlarla düzenleniyor.  Enjeksiyonlar ile aydan aya veya üc ayda bir gonadotropin salgılatıcı hormonlar analoğu ismiyle bilinen ilaçlar uygulanıyor. Bu tedavinin amacı erken ergenliğe giren çocukların vucüdundaki hormon salgılanmasının ertelnmesi veya durdurulmasıdır. Tedavinin seyrine göre her ayda bir veya üç ayda bir çocukların vücudunda bulunan hormon düzeyi kontrol ediliyor ve çocukların kemik yaşlarına göre tedavinin sonlanması veya devam ettirilmesi öneriliyor.

Read More

 

Ergenlik yılları nasıl tanımlanır?

Literatüre göre ergenlik yılları tipik 13 ve 19 yaşları arasındaki yıllar olarak tanımlanır ve çocukluktan yetişkinliğe geçiş aşaması olarak kabul edilir. Ancak, ergenlikte meydana gelen fiziksel ve psikolojik değişiklikler erken yaşlarda da meydana gelebilir. Ergenlik dönemi hem fiziksel ve ruhsal değişikliklere oryante olma dönemi hem de bir keşif dönemidir. Varoluşsal sorgulamalar bu yıllarda bazen yumuşak bazense sert bir şekilde kendini gösterir.

Bu geçiş dönemi bağımsızlık ve öz kimlik konularını gündeme getirebilir; birçok ergen eğitim, okul, cinsellik, uyuşturucu, alkol, inanç ve sosyal yaşam konularında düşünceler geliştirip zor kararlar alırlar. Romantik ilişkiler, dış gönümüm ve kabul görme de bu dönemde ortaya çıkan diğer konulardır.

Ergen psikolojisi

  Gelişimci ekolünü temsil edenlerden biri olan Erik Erikson ergenliği iki aşamada tanımlar. Erikson’a göre erken ergenlik 12-18 yaş arasını, geç ergenlik dönemi ise 18-24 yıllarını kapsar.

Erken ergenlik

Erken ergenlikte, Erikson, bireylerin birçok gelişimsel görevi anlama ve kabul etme girişiminde bulunduğunu söyler. Bu tür görevler arasında fiziksel olgunlaşma, duygusal gelişim, akran grubuna üyelik ve romantik veya cinsel ilişkiler bulunur.

Bu süre zarfında en çok gözlemlenen bir diğer durum ise ailenin ikinci plana atılmasıyla birlikte diğerlerine karşı artan bir eğilim ve doğruluktur. Bu dönemde bir yandan akran baskısı altında olan gençler diğer yandan hem grubun parçası olmaya çalışarak kendi güçlü ve zayıf yanlarını keşfederler

Geç ergenlik

Geç ergenlikte ise, birey artık “genç yetişkin” statüsüne doğru ilerlerken, bireysel ve grup talepleriyle rekabet etmeye devam etmektedir. Söz konusu birey, bireyselleşme (yaşamında bireysel kalıplar veya rutinler oluşturma) ve farklılaşma (ebeveynleriyle olan benzerlik ve farklılıkları kabul etme) aracılığıyla ebeveynlerinden daha fazla özerklik kazanır. Toplumsal cinsiyet kimliğini ve toplum var olan toplumsal cinsiyet rollerini daha özgürce keşfeder.

Ebeveynlerin doğru yaklaşımı sergilemesi çok önemli

  Birçok konuda olduğu gibi bu konuda da iletişim en önemli araç oluyor. 3 yaşındaki bir çocukla ve bir ergen arasındaki fark, ergen kişinin bilişsel olarak daha üst düzey bir seviyede olması ve kendi dünyasını anlamlandırmak için dili ve düşüncelerini kompleks şekilde kullanabilmesidir.

  • Yargılama ve tepki olmadan dinleyin
  • Sakinleştirici ve rasyonel bir duruş sergileyin
  • Empati kurmaya özen gösterin
  • Değerlerinizi ve düşüncelerinizi paylaşın

references

Read More